Karayel’den Metiner’e, Meclis üyelerinden Yücel’e, Çıray’dan iktidara gönderme

AKP’Lİ İSMAİL EMRAH KARAYEL’DEN MEHMET METİNER’E GÖNDERME ‘’KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR’’

Ak Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, gazeteci Mehmet Metinerin katıldığı bir programda ‘’Kayseri Türkiye’nin Pensilvanya’sıdır’’ sözlerine cevap verdi. Karayel, kötü söz sahibine aittir ifadesini kullandı. Karayel,  Kayseri üzerinden kendilerine prim yaptırmaya Kayseri de yapılan yatırımlara bir baksınlar. Onları örnek versinler. Kayseri çalışkanlığın, sanayinin, Selçuklu eserlerinin, pastırmanın, sucuğun ve iyiliğin olduğu bir şehirdir dedi.

Ak Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Ak Parti İl Başkanlığında gündemi değerlendirdi. Karayel konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘’ Şehirlerimizden her hangi birinin bile Fetö terör örgütü ile anılıyor olması ya da anılması hoş bir şey değil özellikle de Kayserimiz içinde böyledir. Pensilvanya benzetmesi son derece ağır ve yakışıksız bir benzetmedir. Kayserimiz den bahsedecekseniz eğer özellikle Mevlana Hazretlerinin hocası Seyyid Burhanettin’den,  Hunat Hatun’dan, Selçuklunun başkenti olmasından, Selçuklu eserlerinden, sanayisinden, ticaretinden, sanatından, ekonomisinden bahsetmemiz gerekir. Pastırmasından, sucuğundan, yağlamasından, mutfağından bahsetmemiz gerekir. Selçuklu başkenti olması hasebi ile birçok özelliğinin yanında insanının zekâsından bahsetmemiz gerekir.  Bunlar dura dura Fetö den bahsetmemiz ve şehrimizi Fetö ile anmak çok büyük bir talihsizlik, bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Biz Kayseri olarak Fetö ile en çok mücadele eden şehirlerin başında geliyoruz. Hükümetimiz 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce biliyorsunuz bu yapı ile mücadeleye başladık. Darbe girişiminden sonra da son derece hızlı şekilde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar içerisine bütün şehirler gibi Kayseri’de üzerine düşeni yapmıştır. Şehrini temizlemiştir. Şehrinde olan Fetöcülere hiçbir şekilde destek vermemiştir. Fetö terör örgütünden olanlar ile ilgili de herkes gereğini yapmıştır. Kurumlarda gereğini yapmıştır. Dolayısı ile 15 Temmuzdan beri bütün bu çaba ve mücadeleye rağmen hala şehrimizin adını Fetö ile anmak çok uygun bir davranış değil. Bunu özellikle ifade etmek istiyoruz. Kayseri ile ilgili yapılan yakıştırmaları kesinlikle kabul etmiyoruz. Pensilvanya terimi anlayan için çok ağır bir terim. Farkındayız. Kayseri deki insanlarımızda farkında son derece rahatsızlar. Dolayısı ile ağzımızdan çıkanı son derece dikkatli seçmek durumundayız. Özellikle Ak Partide daha önce milletvekilliği yapmış siyasilerin bu konu ile ilgili ellerinde bilgi belge varsa bunları ilgili makamlara iletmelerini istiyoruz. İlgili makamlar, savcılarımız, polisimiz gerekli bütün çalışmaları yapacaktır. Adli süreç gerektirenlerle ilgili adli süreç mutlaka yapılacaktır. Her hangi bilgi belge ortaya koymadan şehri töhmet altında bırakmak bütünü ile şehri hedef göstermek yakışan bir davranışta değildir. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Dedi.

 ‘’KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR’’

Ak Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, dün Kayseri de yeni yapılacak yatırımlar ile ilgili imzalar atıldı. Şehrimizi karalamaya çalışanlar yapılan yatırımlara ve yapılacak projelere bir baksınlar. İftira atmaya çalışanların gündeme gelmek gibi bir durumları varsa bu işin yolu Kayseri’den geçmiyor. Bizi dışarda tutsunlar dedi.

Karayel,  konuşmasını şöyle sonlandırdı;

‘’Kayserimizde dün A400 uçakları ile ilgili bir anlaşma imzalandı. İki bakanımızda burada idi. Kayserimiz geçmişten bu yana sanayisi ile öne çıkmış şehirlerimizden bir tanesi. Bunlardan bahsetmek yerine şehirleri karalama kampanyasına dâhil etmek doğru bir davranış değil. Bu yanlış sözü söyleyeni bağlayan bir şeydir. Kötü söz sahibine aittir diyoruz. Metiner’in açıklamasını dışarda tutarak söylüyorum, bu söylemlerle farklı amaçlarda güdülüyor olabilir. Bunlara da alet olmamak lazım. Kayseri dâhil Türkiye’nin bütün şehirlerinde, bütün ilçelerinde bütün kurumlar devletin kılcal damarlarına kadar sızmış olan bu ihanet şebekesini çökertmek için kriptolar ve kalanlar için çalışma içerisindedir. Bunlar ile ilgili bilgi belge varsa bu belgeleri sağlamakta herkesin görevidir. Bu anlamda bunları teslim etmesini istiyoruz. Bu konuda son derece hassas olmasını daha sonraki açıklamalarında özellikle buran ifade etmek istiyoruz. Kayseri bu konudan son derece rahatsız. Gündeme gelmek gibi bir amaçları varsa Kayserimiz ile ilgili yapılan işler ile ilgili bir durum tespiti yapsınlar. Bu tür işlerden bizleri uzak tutsunlar. Bilgi ve belgeleri söylediğim gibi ellerinde varsa kolluk kuvvetlerine teslim etsinler’’. Dedi.

 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNDEN İYİ PARTİ MECLİS ÜYESİ KAZIM YÜCEL’E CEVAP 

Ak Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Ahmet Turhal yaptığı basın açıklamasında Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Kayseri Kalesi hakkında bilgiler verdi.  Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve Palan Bütçe Komisyon Başkanı Turhal ‘’yapılan açıklamaların ön yargılı olduğunu ifade etti.

Ak Parti Plan Bütçe Komisyon Başkanı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ahmet Turhal’ın yaptığı basın açıklamasına Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Emine Timoçin, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Hasan Nuri Kuş,  Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri, Hacı Çevikel, Sedat Kılınç ve Yakup Tezcan katıldı.

Turhal açıklamasını şöyle sürdürdü; ‘’Kayseri Kalesi’nin Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür Sanat Merkezi’ne dönüştürülmesine yönelik bazı olumsuz değerlendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Katkı sağlayacak değerlendirmeler her zaman önemsenir ancak hiç kabul edilemeyecek tarzda, eleştiri bile diyemeyeceğimiz ön yargılı ve gerçekle örtüşmeyen açıklamalara üzülerek şahit oluyoruz. Böylesi yatırımlar ancak takdir edilebilir. Hele hele bir takım açıklamalarda tarihin yok edildiğinin ifade edilmesi bakıp görmemekle, görüp görmezden gelmekle açıklanabilir.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, bugüne kadar şehrin dört bir köşesindeki tarihi değerleri koruyarak fonksiyon yüklemiş ve yüklenen fonksiyonlarla tarihin geleceğe taşınmasını sağlamıştır. Gevher Nesibe Medresesi, Hunat Hatun Medresesi, Kayseri Lisesi, Meryem Ana Kilisesi, Saat Kulesi gibi pek çok tarihi değer, restore edilmiş ve kültür sanatla bütünleştirilerek şehre kazandırılmıştır. Bu çalışmaların son örneği Kayseri’nin simgelerinden olan Kayseri Kalesi olmuştur. Kayseri Kalesi’nde yapılan restorasyon çalışmaları ve Kalenin kültür sanat merkezine dönüştürülmesini ‘tarihin yok edilmesi’ şeklinde yorumlayanların ya tarihi bilgisi yetersizdir ya da hafıza kaybı sorunu söz konusudur.  Kayseri Kalesi’ni değerlendirirken hafızaları tazelemekte fayda olduğu kanaatindeyiz. Tarihi Kayseri Kalesi 17’inci yüzyıla kadar askeri üs konumunda olmuş, bu yüzyıldan sonra iç kaleye mahalleler kurulmaya başlanmıştır. 1925 yılına kadar yerleşim yeri olarak kullanılan iç kale 1939 yılından sonra da hâl olarak hizmet vermiştir. Daha sonra da ticari mekanlar kurulmuş ve alış veriş merkezi haline dönüşmüştür. 1970’li yılların sonunda kale içinde yer alan niteliksiz yapıların kaldırılarak müze binası inşa edilmesi fikri doğmuştur. Ancak bu amaçla kamulaştırma işlemi tamamlansa da 12 Eylül darbesinin ardından o günkü idareciler maliyetlerin yükseldiği gerekçesiyle Sarraflar Çarşısı olması fikrini benimsemiştir.

Kayseri Kalesi böyle bir tarihi yolculuktan günümüze gelinceye kadar pek çok kez tamir ve tadilat görmüştür. Ancak yapılan tamir ve tadilatlar yetersiz olduğu için zaman zaman acı olaylar da yaşanmıştır. 1999 yılında kalenin surlarında yaşanan çökme sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımız olmuştur. Kale içindeki sağlıksız ortam ve surların zayıflaması şehrimizin simgelerinden olan bu tarihi değerin yeniden ele alınmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu anlamda 2008 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyemiz tarafından “Kayseri İç Kalesi Ulusal Mimarlık Yarışması” açılmış, yarışma süreci 2011 yılında tamamlanarak birinci olan projeyle sözleşme imzalanmıştır.

Bu proje ışığında;

2011 yılında İç Kale Avam Projesi onaylanmış, 2012 yılında İç Kale Sismik ve Radar Ölçümü yapılmış, jeoteknik sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş ve kale içine yapılacak olan Arkeoloji Müzesi’nin projesi onaylanmıştır. 2013 yılında kale içerisinde bulunan ve hiçbir tarihi değeri bulunmayan 1983-86 yılları arasında yapılmış betonarme yapılar yıkılarak Kasım 2013’te Arkeoloji Müzesinin yapımına başlanmıştır.

Bu arada iç kale restorasyon projeleri hazırlanmış ve projelerin onay süresi 2016 yılında tamamlanarak iç kale restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları bilim insanlarından oluşan 5 kişilik bir ekibin kontrolünde yapılmış ve bu çalışmalarla eş zamanlı olarak Kayseri Kalesi’nin kültür sanat merkezine dönüştürülmesine yönelik projeler hazırlanış ve bu projeler hayata geçirilmesi için çalışmalar gerçekleştirilmiş. Elbette bu süreç kalenin bir süre kapalı kalmasına neden olmuştur; ancak bilinmelidir ki söz konusu olan küçük bir binanın restorasyonu değildir. Heybetli ve Haşmetli Kayseri Kalesi restore edilmiştir. Bu restorasyonla eş zamanlı Kayseri Kalesi’ne modern bir Arkeoloji Müzesi kazandırılmış ve müzenin yanı sıra kütüphane, konferans salonu, sanatçılar sokağı, sanat galerileri gibi birimleriyle dünyanın en değerli kültür sanat merkezlerinden birisi ortaya çıkmıştır.

Tarihi Kayseri Kalesi, Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla şehrimize, ülkemize ve geleceğimize kazandırılmış muhteşem bir eserdir. İçerisine yapılan Arkeoloji Müzesi ile şehrimizin Kültepe’den çıkarılan 6 bin yıllık tarihi eserler artık şehrimizde sergilenir hale gelmiştir. Sanatçılar Sokağı’nda ressamlarından ebru sanatına, çömlekçisinden deri sanatçısına, ahşap oymacılığından fotoğraf ve tespih sanatçılarına kadar 28 farklı sanat dalı kendisine burada yer bulmuştur. Çok farklı sergilerin yer aldığı sanat galerileri oluşmuştur. Velhasıl, kültür ve sanatseverler burada saatlerce kalabilir, sanata ve kültüre doyabilirler. Kültüre, sanata ve tarihe yüzeysel bakanlar ise hiçbir şey görmeyip yarım saat bile kalmayabilirler. Oysa, sadece KAYMEK tarafından açılan ve Tarih boyunca Türk kadının kahramanlığını anlatan “Seferden Zafere Türk Kadını” sergisi bile Kayseri Kalesi’nde saatlerce kalmanın bir gerekçesi olabilir.

Sözlerime son verirken Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne Tarihi Kayseri Kalesi Kültür Sanat Merkezi’ni şehrimize, ülkemize ve dünya insanlığına kazandırdığı için bir kez daha teşekkür ediyorum. Ve herkesin bu güzelliği takdir etmesini bekliyor, saygılarımı sunuyorum dedi.

İYİ PARTİLİ ÇIRAY’DAN FLAŞ ŞOVENİZM ÇIKIŞI:  MİLLET İTTİFAKINI DAĞITMAK İÇİN ETNİK BÖLÜCÜ SORUNLAR YARATMAYIN!

İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, güç kaybeden AKP iktidarının HDP ile CHP’yi eşleştirip İYİ Parti’yi de işbirlikçi gibi göstermeye çalışarak muhalefet partilerini “topyekun ihanet içindeymiş gibi” lanse etme çabasında olduğunu ileri sürdü. “Şovenizme izin vermeyin, ne ülkeye ne de kimseye yarar getirir” diyen Çıray, “Türkiye üzerine büyük oyunlar oynanırken, millî ve vatansever bir partinin üyesi olarak temin ederim ki bu oyunları ancak birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Muhalefeti böleceğim diye aşırı milliyetçiliği ve güvenlikçiliği yükseltip yeni etnik problemler yaratılmasın” ifadelerini kullandı. Çıray’ın konuşması AKP sıralarında ses getirdi.

TBMM’de bir konuşma yapan İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, ekonomi, iç ve dış politika konularında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Çıray, son zamanlarda ekonomiyi canlandırmak için akıl dışı hamleler yapıldığını vurgularken, “Ülkemize yöneltilen ekonomik saldırı püskürtülmüş, her şey yoluna giriyormuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor ancak bunlar sürdürülebilir değil. Partimizin ekonomistlerine göre de bunlar ileride daha büyük sorunlara neden olacak tedbirler. AKP’nin ekonomistleri bile bu kadar yanlış yapmayacağına göre bunun nedeni ne” diye sordu.

YENİ STRATEJİ ARAYIŞINDALAR…

HDP üzerinden yürütülen tartışmalara da değinen Aytun Çıray şunları söyledi:

“HDP bugün ortaya çıkmadı, şimdi neden bu kadar gündemde? Bazı siyasetçiler tarafından HDP ile CHP eşleştirilip İYİ PARTİ de iş birlikçi gösterilmeye çalışılmakta. Yani akıldışı yaralayıcı bir tutumla muhalefet partilerini topyekûn ihanet içindeymiş gibi gösterme çabası var. Bunun anlamı ne? Bu iş nereden çıktı? AKP tabanını bölecek Babacan ve Davutoğlu oluşumlarına dikkatinizi çekerim. Oradaki gelişmeleri bilmiyorum ama siyasi ve ekonomik darboğaza giren iktidarı rahatsız ettikleri ve yeni strateji arayışlarına soktukları belli oluyor.”

ŞOVENİZM ÇIKIŞI

Çıray, çarpıcı değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Bakın, partilerüstü bir anlayışla kalben ve samimi olarak tavsiye ediyorum: Bunların iktidarınızın dış ve iç politika tercihlerini tetikleyecek şekilde etkilemesine ve şovenizme izin vermeyin, ne ülkeye ne kimseye yarar getirir. Böyle bir şey olacağına ihtimal vermememe rağmen, ‘olmaz olmaz’ deyip uyarı görevimi yapmak istedim. Sakın olaki seçimden kaçmak istediğimiz basit yorumları üzerine siyaset kurmayın ve o seçimleri kazanmak için, yine içeriye tahvil edilecek yeni dış politika maceralarına girilmesin. Türkiye üzerine büyük oyunlar oynanırken, millî ve vatansever bir partinin üyesi olarak temin ederim ki bu oyunları ancak birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Muhalefeti böleceğim diye aşırı milliyetçiliği ve güvenlikçiliği yükseltip yeni etnik problemler yaratılmasın.”

AKP’NİN YENİ PLANI BU MU ACABA?

“Hangisi olursa olsun, emperyalist devletlerin gazına gelmeyin” şeklindeki uyarısını tekrarlayan Aytun Çıray, “Onlar, Suriye’nin sınırlarını Obama sizi aldattığı zaman çoktan çizmişlerdi. Türkiye’nin Batı blokuyla köprüleri atması ve ekonomik olarak çok daha kötü bir noktaya sürüklenmesi bazı ülkelerin işine gelebilir, bunu teşvik de edebilirler. Bazı AKP’lilerde bunları yapıp, yeni bir dış politikayı iç politika kahramanına dönüştürüp seçime gidelim fikrinin oluştuğunu duyuyorum. İnşallah dedikodudur, aksi durumda ülkeye büyük bir fatura çıkar” ifadelerini kullandı.

AKP’DEN SES GELDİ…

Çıray’ın TBMM’de dikkatle dinlenen konuşmasına ve dile getirdiği endişeye AKP sıralarından yanıt geldi. AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, “Yanlış duymuşsunuz. Siz kendi partinizin içini dinleyin” çıkışını yaptı.

ÇARE CUMHURİYETÇİ DIŞ POLİTİKA

Konuşmasına devam eden Çıray, şunları söyledi:

 “Bazıları Cumhur İttifakı’nın bu taktik siyasetle daha da güçlenerek iktidarı sürdüreceğini hesap ediyor olabilir ama biz, AKP’nin kendi menfaatleri ile ülke menfaatleri arasında bir çelişki yaratarak başarısız olmasındansa -millî siyaset anlayışımızın gereği olarak- paralellik yaratarak başarılı olmasını tercih ederiz.  Değerli vekillerim, cumhuriyetçi dış politika hayalci değil, gerçekçidir; cumhuriyetçi dış politika çatışmacı değil, uzlaşmacıdır. Hatay’dan Kıbrıs’a, Kerkük’ten Kardak’a defalarca şahit olduğumuz üzere, her daim savaşın bedelini barışın ödülüyle tartarak hareket etmiştir. Hukuka, barışa, diyaloga öncelik vermiş ancak bu yollar tıkandığında milletin menfaatlerini savunmak için gereken neyse yapmaktan asla kaçınmamıştır. Cumhuriyetçi dış politikanın pusulası filanca ya da falanca devlet değildir, bizim ve halkımızın menfaatleridir.”

Aytun Çıray’ın konuşması hem İYİ Parti hem de CHP sıralarından yoğun alkış aldı.