Kapı kilitlemiyoruz.. (Köşe yazısı 10.10.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Toplumun her kesiminde ‘güven’ azalmasına, güvenlik güçlerinin başta hırsızlık olmak üzere çeşitli suçlara karşı ‘kapınızı, pencerenizi kilitleyin’ uyarılarına karşın bildiğimizi okumaya devam ediyoruz.

Bırakın çok katlı binalarda, mutfak ya da salon kapılarının ikinci katlardan sonra kilitlenmemesini, alt katlarda bile kapıların çarpıldıktan sonra kilitlenmediği ortaya çıktı.

Kale Endüstri Holding, Türkiye’de bugüne kadar güvenlik alışkanlıkları konusunda yapılmış en kapsamlı tüketici araştırmasını gerçekleştirdi.

Araştırma; ev ve iş yeri güvenliği denilince akla ne geliyor, ne gibi önlemler alınıyor anlamayı ve güvenli yaşam alışkanlıkları edinmek konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. 8 ilde 3 bin 150 kişiyle yüz yüze yapılan ‘Güvenlik Alışkanlıkları araştırması’na göre Türkiye’nin %38’i evden çıkarken, %49’u ise gece yatarken kapıyı kilitlemiyor.

Araştırmaya katılanlara yaşam mekânlarının güvenliği konusunda en büyük endişeleri sorulduğunda ise %75’i evine, %81’i iş yerine hırsız girmesinden endişe ediyor.

Kale Endüstri Holding, araştırma şirketi Futurebright işbirliğiyle yapılan ve ilginç sonuçların çıktığı araştırmaya göre. Türkiye’de ev güvenliği denilince, katılımcıların %36’sı kullanılan çelik kapının %19’u ise kapı kilidinin sağlam olması gerektiğini belirtirken, %17’lik bir kesim de, kamera sistemlerini tercih ettiğini söylüyor.  İş yeri güvenliğinde ise akla gelen güvenlik çözümleri %34’lük oran ile kamera sistemi, %30 ile alarm sistemi ve %15 ile kapı kilidinin sağlam olması şeklinde sıralanıyor. İşyerleri, evlere göre daha uzun süredir alarm sistemlerini kullanıyor. Beş yıldan fazla süredir alarm sistemi kullanma oranı evlerde %10 iken iş yerlerinde bu oran %32’ye çıkıyor.

Araştırma sonuçları evlerde güvenliğin çelik kapılara ve kilitlere emanet edildiğini gösterse de, kullanıcıların kapılarının ve kilitlerinin güvenlik seviyesi hakkında yeterince bilgiye sahip olmadığı da dikkat çekiyor. Araştırmaya katılanların %40’ı çelik kapı markalarının güvenlik seviyelerinin farklı olduğunu bilmiyor. Kilit güvenliğinin önemli bir parçası olan, halk dilinde kilit göbeği diye tabir edilen silindirler; araştırmaya göre, sadece taşınma, eve hırsız girmesi ve anahtar kaybetme gibi istisnai durumlarda değiştiriliyor, güvenlik seviyesini artırmak için silindir değiştirme alışkanlığı bulunmuyor.

Türkiye’nin ev ve iş yeri güvenliği konusunda en büyük kaygısı hırsız girmesi olarak gözüküyor. Evlerin %75’i, işyerlerinin %81’i en çok hırsız girmesinden endişe ediyor. Üstelik hırsız girme kaygısı, apartman dairesi, site içi, müstakil ev fark etmeden her hane tipinde eşit oranda görülüyor. Araştırmaya katılanların %56’sının yakın çevresinde hırsızlık olayı yaşanmış olması bu kaygıyı destekliyor. Hırsız girme kaygısı olanların yarısı ise (%50) aslında hırsızla karşılaşmaktan kaygı duyduklarını ifade ediyor. Hırsızla karşılaşma kaygısı kadınlarda %56 ile daha yüksek bir orana çıkıyor. Hırsızla karşılaşmanın aile bireyleri üzerinde ciddi psikolojik etkileri olan büyük bir kaygı olduğunu ortaya koyan araştırma; mahreme erişilmesinin, evdeki eşyalara yabancı bir elin değmesinin de başlı başına kaygı unsuru olduğunu ortaya koyuyor. Hırsız girme kaygısı bazı kültürel alışkanlıklarımızı da etkiliyor, araştırmaya katılanların %75’i komşusuna anahtarını emanet etmediğini belirtiyor. Tüm bu kaygılara rağmen, araştırma sonuçları bazı temel önlemlerin alınmadığını da gösteriyor. Katılımcıların %38’i evden çıkarken, %49’u ise gece yatarken kapıyı kilitlemediklerini belirtiyor.

Türkiye’nin %45’i anahtarı kapıda unutmaktan ve kazara evini, iş yerini zarara uğratmaktan korkuyor

Güvenlik konusunda diğer büyük kaygı nedenlerinin başında %64 ile yangın, %49 ile fişte/ocakta bir şey unutmak ve %45 ile anahtarı kapıda unutmak geliyor.

Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %61’inin kendilerini güvende hissetmek için birden fazla güvenlik ürününe ihtiyaç duyduğunu belirten Kale Kilit Satış ve Pazarlama Direktörü Aziz Emre Günel, şunları söyledi: “Bu da bize güvenliğin entegre bir kavram olduğunu gösteriyor. Kilit ve silindir ile başlayarak ürün gamımızı çelik kapı, yangın kapısı, çelik kasa, alarm, kamera ve pencere sistemleri ile geliştirmemizin sebebi bu. Bu anlamda, bizim sektörün lideri olarak en önemli katkımız bu entegrasyonu sağlamak. Bu sistemler birbiriyle uyumlu ve bağlantılı çalıştığında güvenlik çok daha kuvvetli bir şekilde sağlanmış oluyor. Çelik kapımız, kilit ve silindirlerimiz, alarm ve kamera sistemlerimizin amacı kötü niyetli kişileri, hane halkı ile bir karşılaşma olmadan kapıda caydırmak. Bu araştırma vesilesiyle herkese önlem almayı hatırlatmak istiyoruz. Öncelikle kapıyı kilitlemek gibi temel önlemlerimizi alalım çünkü her zaman vurguladığımız gibi; kilitlenmeyen kapı, kapalı değildir. Diğer yandan hırsızların en sık kullandığı yöntemlere karşı geliştirdiğimiz yeni teknoloji silindirler, yüksek güvenlik seviyesinde çelik kapılar, alarm ve kamera gibi ürün ve hizmetlerimizi tercih ederek sevdikleriniz ve işyerleriniz için çok daha güvenli alanlar yaratmak mümkün.

Çelik kapının, kilidin ve silindirin güvenlik seviyesi kapının güvenliğini etkiliyor. Silindirin ve kapının güvenlik seviyesinin yüksek olması, kötü niyetli girişimlerde en sık kullanılan iki yöntem olan silindiri kırmak ve kapıyı gerdirerek açmak gibi girişimleri önlemek açısından son derece önemli. Oysa araştırma sonuçları kapı güvenliğinin en belirleyici unsurlarından olan silindiri sadece taşınma, eve hırsız girmesi ve anahtar kaybetme gibi istisnai durumlarda değiştirdiğimizi gösteriyor. Kötü niyetli girişim yöntemleri değişiyor, biz de silindirlerimizi sürekli yeni teknoloji ile geliştiriyoruz. Nasıl ki cep telefonlarımızı yeni teknoloji ile sık sık güncelliyoruz; güvenliğimizin en önemli araçları olan kilit, silindir ve çelik kapılarımızı da güvenlik seviyesi daha yüksek yeni teknoloji ürünlerle güncellememiz gerekiyor. Üstelik kapılarımızın kilit ve silindirlerini değiştirmemiz son derece kolay. Diğer yandan; yangın, fişte veya ocakta bir şey unutmak gibi kaygılara karşı alınabilecek önlemler konusunda da farkındalık yaratmak istiyoruz. Türkiye’de alarm aboneliği sistemleri daha çok hırsızlar için caydırıcı olma özelliği ile biliniyor. Aslında duman, su veya gaza duyarlı dedektör alarm sistemi sahiplerini anında uyararak, duygusal ve maddi hasarı önlemeye yardımcı oluyor.”