Kalelere sahip çıkın… (3) (Köşe yazısı 08.11.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Evet ‘Her fabrika bir kaledir’ diyerek, Kayseri’de kurulan, üretim yapılan, bacası tüten, istihdam sağlayan, devlete ve millete yararlı hizmetler veren ’isimsiz kahramanların’ bulunduğu yerleri korumak, sayılarını artırmak, desteklemek, teşvik etmek herkesin boynunun borcu.

Daha öncede gündeme geldi ama ben,  Organize Sanayi bölgeleri, işadamları, sanayici ve yatırımcıların sorunlarını ve beklentilerini tekrar yazmak istiyorum. Bunu yazarken tek amacım, Kayseri’nin geleceğine sahip çıkmak, yatırımlarla kaleleri çoğaltmak, işsizliğin azaltılması, üretimin artırılması..

Elektrik Son Kaynak Tedarik Tarifesi düzenlemesiyle beraber zam, tarife değişiklikleri, aynı oranda elektrik kullanan işletmeler ve fabrikaların farklı faturalar ödemesi adil rekabetin önünü tıkıyor.

Elektrik faturaları yükselen sanayicileri rahatlatmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve adil koşullarda rekabetin sağlanabilmesi için elektrik tarifelerinde mutlaka yeni bir düzenleme yapılması.

Üretim maliyetlerini doğrudan etkileyen ve son dönemde bir hayli artış gösteren elektrik ve doğalgaz fiyatları ivedi yeniden gözden geçirilmeli.

İş dünyasının sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılama noktasında eğitim sistemine, özellikle de mesleki ve teknik eğitime çok önemli bir görev düşüyor.

Ara değil aranan, nitelikli ve kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için Organize Sanayi Bölgeleri içerisinde yer alan Meslek Liselerine verilen destekler artırılmalı. OSB’lerin içerisine Meslek Yüksek Okullarının yapılması desteklenmeli ve teşvik edilmeli.

Mesleki ve Teknik eğitimin önemini anlatan tanıtım faaliyetleri artırılmalı. Gençlere ve ailelere mesleki teknik eğitim sevdirilmeli, tanıtıcı kamu spotlarına ağırlık verilmeli.

Meslek Lisesi memleket meselesi anlayışıyla, gerekirse bu konuda milli seferberlik ilan edilerek Türkiye’nin geleceği olan nitelikli üretimin önü açılmalı.

Piyasaların canlanması, işverenin rahatlaması ve istihdama katkı sağlaması için İstihdam Teşvikleri programları genişletilmeli.

Tasarım Merkezleri yaygınlaştırılarak ve verilen destekler artırılarak, özgün ve katma değerli üretim teşvik edilmeli.

Sektörel kümelenme örnekleri bilimsel incelenerek yaygınlaştırılmalı. Böylece kaynak israfı önlenmeli.

Piyasanın canlı tutulması için nakit akışının hızlanmasına yönelik önlemler alınmalı.

Bankaların reel ekonomiye hareket kazandıracak uygulamaları devreye sokulmalı.

Faizlerde yeni düzenlemelere gidilerek, sanayicilere moral ve motivasyon kazandırılmalı.

Sanayiciler, Türk Eximbank ve Kredi Garanti Fonu imkanlarından daha fazla yararlandırılmalı.

Yurtdışında Organize Sanayi Bölgelerinin Türkiye Ticaret Kurmalarına dair gereken kanuni düzenlemelere gidilmeli.

Organize Sanayi Bölgeleri, devlet hibe, teşvik ve desteklerinden daha fazla pay almalı.

Sanayici ve işadamlarından sonra Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu  Başkanı Tahir Nursaçan ile de bu konuyu konuştuk. ‘Kayseri ekonomisinin can damarıyız’ diyen Nursaçan şöyle dedi.

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’na (OSBÜK) kayıtlı 326 OSB var. Ben de OSBÜK’ün yönetim kurulu üyesiyim. Yine OSBÜK’e kayıtlı OSB’lerde çalışan 1 milyon sekiz yüz bin çalışan var. Bir aileyi 4 kişilik kabul edersek 8-9 milyon kişinin geçimi sağlanıyor. Kayseri OSB de bin 300 fabrikamız var. Bu fabrikalarda 75 bin çalışan var. Bu demektir ki 375 bin hane halkının geçimi sağlanıyor. Kayseri’nin önemli üretim merkezi ve kalbiyiz. Kayseri ekonomisinin ise can damarıyız. Bunu kimse göz ardı edemez.

Günümüzde fitne üreten boş konuşan insanlar çoğaldı. İyi yapsan da, kötü yapsan da konuşuyorlar. Biz işimize bakıp yolumuza devam edeceğiz. Sanayicimiz, Kayseri, ülkemiz için ne gerekiyorsa yapacağız.

Bizim için fuar meselesi namus meselesiydi. Fuar arazimiz yoktu. Araziyi aldık, yapımına başladık. Şu anda bitirmek üzereyiz. Fakat Kayseri’de bir kıskançlık var. Haksız eleştirilere maruz kalıyoruz.

Biz hiç boş durmadık. Endüstriyel tasarım konusunda Kayseri OSB tarih yazdı. Biz tasarım merkezine 75 le başladık. İnşallah hedefimiz bu sayıyı 500’e çıkarmak.

Kayseri olarak biz devlet imkanlarından tam faydalanamıyoruz. Örneğin bir Türk Ticaret Merkezi şubemiz yok. Kayserili işini bilir deyip bunları saklayamayız. Hedefimiz haksız rekabeti önleyip tasarımla da katma değerli ürün üretmek için bir pencere açmanın yollarını arıyoruz. Bu çerçeveden olarak Kasım ayında Bosna Hersek’te bir toplantı yapacağız. Bu toplantıya Cumhurbaşkanımız da katılacak.  Biz burada önemli bir işe imza atacağız ve Kayseri’de üretilen ürünler için ciddi manada bir pazar kuracağız.

Asıl gayemiz Türk Ticaret Merkezlerinin sayısını artırmaktır. Şu bir gerçek ki sanayici Pazar bulamıyorsa müşteri alternatifi yoksa Kayseri’nin gelişimini hızlandırma şansımız yoktur.

Bir de Kayseri’de şöyle bir haksızlık yapılıyor. İnsanlar yapılana destek olmak bir yana köstek oluyorlar. Kayseri sanayisinin gerçeklerini kabul etmekte zorlanıyorlar. Kayseri sanayisiyle bir yüzleşmek lazım. Gerçek nedir? Birileri elini taşın altına koymadan Kayseri’de yeni işler yapılsın diyorlar. Buyursunlar yapsınlar. Bende onlara diyorum ki ‘Kapasiteniz varsa gelin yapın konuşmayın.’

Bizim tasarım merkezimiz bakanlık tarafından desteklemeye uygun görüldü. Şuan devlet destekli tasarım merkezi haline geldi. Bunu kimse görmezden gelemez bu konuda önemli bir yol kat ettik.