Kadın bileşenlerinden ‘çocuk istismarına ve tecavüzlere hayır’ tepkisi

Kayseri Cumhuriyet Meydanında ‘çocuk istismarına hayır’ demek ‘çocuk tecavüzlerinin yüzüne pisliklerini haykırmak’ için “Kayseri Kadın Bileşenleri “bir araya gelerek ortak basın açıklaması yaptı. ‘Çocuklarımızın sesi çıkmayabilir ama bizler susamayız, susmayacağız. çocuklarımızında susmamasını sağlayacağız. Gelin birlikte haykıralım’ diyen kadın bileşenlerine,  Kayseri Kadın Dayanışma Derneği, KİGDER (Kadın İş Birliğini Geliştirme Derneği), Türk Kadınlar Birliği, KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu), ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği), Hacı Bektaş-ı Veli Derneği, Sivaslı Dernekler Platformu,  İyi Parti Kayseri İl Yönetimi, Dadaloğlu Derneği, Bilgi Yurdu Derneği, Kayseri Demokrasi Platformu, Emek Partisi, Çevre Dostları Derneği, Türk Dünyası Kadınları Derneği, Umut Çınarı Derneği, EYTSYDD(Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Kayseri Temsilciliği), Anneler Derneği, Yurt Güneşi Kadın Derneği imza atarak Kadınlar adına basın açıklamasını Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Elmas Şahin okudu, şöyle denildi.

Çok öfkeliyiz.. Uzun süredir gündemden düşmeyen ve her geçen gün artarak devam eden çocuklara yönelik cinsel istismar olayları karşısında çok öfkeliyiz, çocuklarımıza karşı utanç duygusu içindeyiz. Kamuoyuna yansıması nedeniyle haberdar olduğumuz İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara uğraması nedeniyle büyük üzüntü ve kaygı içerisindeyiz.

Bu meydanda biraz sonra sarf edeceğimiz sözleri daha önce defalarca söyledik. Aynı cümleleri kurmak bizim için artık katlanılamaz bir acıya dönüşmüştür. Bu utanç tablosundan bir an önce kurtulmak için bizler yine buradayız ve tepkimizi ortaya koymak ve çözüm üretilmesini talep etmek üzere yan yanayız.

Tablo Çok Vahim!

Son 10 yılda çocuk istismarı yüzde 700 arttı.
Adalet Bakanlığı verilerine göre yılda ortalama 8.000 çocuk cinsel olarak istismar ediliyor.
Çocuk tecavüzlerinin sadece yüzde 5 ‘i açığa çıkıyor.
Son 10 yılda çocuk istismarı davaları yaklaşık 3 kat arttı, fakat bu davaların %45 i beraatla sonuçlandı.
Son 10 yılda 483 bin kız çocuğu devlet izniyle evlendirildi.

Bu bilgileri daha da sıralayabiliriz. Ama bu kadarı bile durumun ne kadar vahim olduğunu ve bir saniye bile durmadan artık adım atılması gerektiğini bize göstermektedir. Bizler , çocuk istismarını ortadan kaldırmak için bu karanlık tabloyu yaratan uygulamalara bir an önce son verilmesini istiyoruz. Çocukların istismara uğramasını engellemek için etkin politikalar uygulanması acil taleplerimiz arasındadır.
Hepimize Görev Düşüyor

Çocuklarımız, sokakta, okulda, evde güvende değiller. Çocukların hayatlarına sahip çıkmak hepimizin görevidir. Çocukların hayatlarına kast edenlere karşı sesimizi çıkarmak hepimizin sorumluluğudur. Çünkü çocuklara yönelik cinsel istismarı artıran nedenlerin kaynağını irdelediğimizde bir çok kesimin sorumluluğunu görebiliriz.

-Bir kereden bir şey olmaz diyen bakan
– Çocuk İstismarının araştırılmasını reddeden milletvekilleri
-Altı yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilir diyen kişiler.
-Suçlulara iyi hal indirimi uygulayan, onları cezasız bırakan yargı mensupları
-Kız çocuklarına ses çıkarmayı değil susmayı öğreten toplumsal yaklaşım
-Kadın ve çocuk düşmanı politikalarıyla erkekliği besleyen sistem
Sorumluluk yukarıda gerekçeleriyle sıralanan herkese aittir!

Yaşanan her bir cinsel saldırı ve cinsel istismarın suç ortağı ; istismarı aklayanlar, failleri koruyanlar, her türlü şiddeti besleyen,artıran eylem ve sözleri istikrarla sürdürenlerdir. Çocukların güvenli ve huzurlu,mutlu yaşayabilecekleri bir ortam yaratmayanlardır. Yargı mekanizmaları aracılığı ile adaleti sağlamayanlardır. İfade ettiğimiz gibi kullanılan ifadeler ve uygulamalar çocuklara uygulanan istismarı artırmaktadır.

Etkili Politikalar Üretilmelidir.
Çocuklara yapılan cinsel istismarın nedenlerini bir bütün olarak göremezsek,sadece “sapık ve hasta insanların gerçekleştirdiği bir fiil“ olarak ele almış oluruz. Bu yaklaşım ise maalesef sorunu kökten çözmemizi engeller. Çünkü suçu işleyenin cezalandırılması ile yetinemeyiz, bizler bataklığı kurutmamız gerektiğinin farkındayız. Esas tartışılması gereken çocukları güçlendirecek, suçu oluşmadan engelleyecek ve çocukları koruyacak mekanizmaların hayata geçirilmesidir. Anayasa’nın 41/2 maddesi ve Türkiye’nin imzaladığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri uyarınca, devletin görevi çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak ve koruyucu, önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır.

Bu yüzden bizler çocukları koruyan, onların gelişimi ve eğitimi başta olmak üzere geleceğini güvence altına alan yasal, idari ve kurumsal düzenlemeler yapılmasını istiyoruz.

Unutulmamalıdır ki çocuğu korumak devletin birincil görevleri arasındadır. Bu konuda herkesin sorumlu olduğunun altını çiziyoruz ancak iktidarın sorumluluğun çok daha fazla olduğunu ve bir an önce sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini buradan bir kez daha ifade ediyoruz. İktidarın uygulama ve politikaları , yargının cezasız bırakma pratiği suçluları cesaretlendirmektedir. Bizler artık bir çocuğumuzun bile canı yansın istemiyoruz.
Bu karanlık tablonun daha fazla çocuğun hayatına kast etmesini engellemek, yetkililere gerçek sorumluluklarını hatırlatmak için buradayız ve taleplerimizin takipçisi olacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. İstismarın son bulması için üzerimize düşeni de yapmaya hazırız.
Taleplerimizi bu yaşanan olaylar sonucunda yineliyoruz:
-Doğduğu andan itibaren çocuk, birey olarak kabul edilmeli ve eğitim müfredatı, çocukların kendini ifade edebilen bireyler olmalarını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
-Evlenme yaşı 18 olarak korunmalı ve 18 yaş öncesi hakim-veli izni ile evlenmeye olanak sağlayan kanun maddesi kaldırılmalıdır.
– Mağdur çocuk 15 yaşından küçük ve büyük olması bakımından ayrım gözetmeksizin sanıkların cezalandırılması sağlanmalı, çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarında iyi hal indirimi kaldırılmalıdır.
-Cinsel istismarın önlenmesi ve mağduriyetin etkilerinin azaltılması açısından yaygın, ulaşılabilir ve mağdurun korunmasını ve güçlendirilmesini sağlayacak merkezler açılmalıdır.
-Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Çocuklara yönelik şiddet ve istismarın son bulduğu bir dünya için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.