Kaçakçılık, terör, yardım.. (Köşe yazısı 15.05.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Yıllardır, kaçakçılığın her çeşidi, boyutları, ülke ekonomisine verdiği zarar üzerine hem yazar hem de çıktığım televizyon programlarında söylerim.
Bu konuda yılların verdiği polis-adliye muhabiri olarak gençleri de, çocuklu aileleri de uyarırım.
Ama bu işin kirli ticaretini yapıp, dindar, milliyetçi, demokrat geçinenler, görevini kötüye kullanan devletin çeşitli kademelerinde bulunanlar, ahilik geleneğini savunup işyerlerini kaçak mallarla doldurup bundan karnını doyuran, köşe dönenlerde cabası.
Son yıllarda sigara ve içki kaçakçılığında artış yaşanırken, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı başmüfettişlerinin özel raporları dikkat çekti.
Türkiye’deki kaçak sigara piyasasında en çok görülen markalar Bulgartabac firmasına ait. Firmanın ürettiği sigarayı Kuzey Irak’taki Salam Qader Faraj’a satıyor. Mersin Limanı’ndan transit edilen sigaraların konşimentoları, aracı firmanın Eagle Group adlı firmayla ilişkisini ve PKK’nın Avrupa’daki yan kuruluşlarınca Kuzey Irak’taki örgüt kadrolarına para gönderildiğini gösteriyor.
MASAK uzmanları, kaçakçılık organizasyonlarında yer alan kişi ve şirketlerin ticari faaliyetlerini, mal varlıklarını incelemeye aldı. Özel Yetkilendirilmiş Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen raporlara göre, içki kaçakçılığı Gürcistan üzerinden, sigara kaçakçılığı ise Gürcistan, Kuzey Irak ve İran üzerinden yapılıyor. Türkiye bağlantılı bir ithalat ve ihracat firması da bu raporda var.
Rapora göre bu kaçakçılık şöyle yapılıyor.
– Sigara kaçakçılığı amacıyla Irak’ta, 1420 lira sermayeli olarak T.A.A ve D.S.F. adlı firmalar kuruldu. Bu firmaların ticaret hacmi ile sermaye miktarlarının uyuşmadığı ve T.A.A. firmasının, Türkiye’deki firmaya aldığı ticari maldan daha fazla tutarda para havalesi yaptığı belirlendi.
– Türkiye’de kaçak sigara piyasasında en çok rastlanan markalar başında Bulgartabac firmasının ürettiği Prestige marka sigaranın oluşturduğu, ayrıca bu firmanın ürettiği MM, Victory, Eva markalarına da kaçak piyasasında sıkça rastlandığı, Bulgartabac firmasının Kuzey Irak’ta bulunan Salam Qader Faraj’a sattığı ve Mersin Limanı’ndan transit edilen sigaraların konşimentoları incelendiğinde bildirim bölümünde Kar Dış Ticaret Şirketi’nin kayıtlı olduğu saptandı.
– Bu şirketin ortaklarının Faruk Mustafa Rasool, Ömer H. Ahmad ve Hiwa M. Rauf Ali adlı kişiler oldukları, Kar Dış Ticaret firmasının, Nihat ve Serdar Barzani’nin sahibi olduğu ve Erbil’de faaliyet gösteren Eagle Group adlı firmayla ilişkili olduğu anlaşıldı.
– Ayrıca, söz konusu firmanın ortaklarından Faruk Mustafa Rasool ile Al Miran’in PKK’nın Avrupa’daki yan kuruluşlarınca Kuzey Irak’taki örgüt mensuplarına para gönderilmesine aracılık ettikleri görüldü.
– Bulgaristan, Almanya, Yunanistan ve Türkiye’de üretilen sigaraların çoğunluğunun yasal satışının Kuzey Irak’taki Salem Qader Faraj, Tarık Abdullah Amin ve Dolovan Sadeeq Farman gibi firmalara yapıldığı, bu sigaraların Irak ve İran’dan Türkiye’ye sokulduğu, Ağrı, Van, Hakkari ile civar kentlerde toptan satışı yapılan sigaraların ülkeye dağıtıldığı belirlendi.
– Organizasyon içinde yer aldığı belirtilen Türkiye’deki firmanın perde arkasında Ghazwan KhAbdo adlı kişinin olduğu anlaşıldı.
– Mersin’in yanı sıra, Bulgaristan ve Avrupa’da üretilen sigaraların önce Irak’a, buradan İran’a ve İran üzerinden ülkemize sokularak ülkemizdeki kaçak sigara satışı ve bunun finansal boyutunda soruşturmada yer alan şüphelilerin ve para transferinde kullanılan çoğunluğu İstanbul ve Ağrı’da yer alan döviz bürolarının suç gelirlerini aklama suçu işledikleri saptandı.
– Bankalardan alınan hesap bilgilerinin incelenmesi sonucunda, Ağrı’dan İstanbul’a doğru para akışlarının olduğu, Ağrı’daki döviz bürolarının, İstanbul’daki döviz bürolarına yüklü miktarda para transfer ettiği, ilk belirlemelere göre bu tutarın 450-500 milyon liradan fazla olduğu belirlendi. Sigara satışından elde edilen bu paraların döviz bürosu ortakları tarafından nakit çekilerek izinin kaybedilmeye çalışıldığı, bu yapının arkasında başka güçlü bir kişi ya da örgütün olduğu değerlendirilmelerine yer verildi.
Artık, ben milliyetçiyim, dindarım, demokratım, vatan-millet-devlet-bayrak edebiyatı yapanlar bu konuda bir kez daha düşünmeli.
Hem teröre ve her türlü kaçakçılığa karşı olacaksın hem de bu yolla destek olacaksın.
Bu yanlışlığa dur demenin zamanı geldi de geçiyor.