İyi ki varsın(ız)..(Köşe yazısı 13.08.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Türkiye, bulunduğu coğrafyada bugüne kadar  haksız, ağır her türlü bedeli ödedi ve ödemeye de devam ediyor. Bu elbette durmayacak, devam edecek.

Bunun için güçlü ülke, devlet, millet, üreten,  çok ihracat yapan, başkalarına el açmayan olmak lazım.

Ama ne yazık ki çoğu özelliğimizden uzaklaştık.

Artık sözle, sloganla, dalga geçer gibi yaşıyoruz.

‘Yerli ve milli’ bayramlarımızda, üretimde de ‘yokuz’ dersek yalan olmaz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu bir hatırlayın.

Savaş meydanlarında bırakın subayları, astsubayları, çavuşlar, onbaşılar bile kalmayınca, en kıdemliler kalanları, gönüllüleri, ‘kuvayı-milliye’ ruhunu dimdik ayakta tutmuş.

15’liklerimiz savaş meydanlarına giderken ‘dönmeyi’ düşünmemişler.

Kocalarını, çocuklarını, akrabalarını kaybeden analar bile ‘bebeğim anasız yaşar ama Vatansız yaşamaz’ diyerek cepheden cepheye koşmuşlar ve bugün ki Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizilmesine diğer ‘isimsiz kahramanlar’ gibi katkıda bulunmuşlar.

Bugünlere bakıyoruz.

Bizim Mehmetçiklerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz, yıllardır terörle mücadelede o dağ, dere, tepe, sınır ötesi derken ayak basmadık yer bırakmıyor.

Türkiye’yi bölmek, parçalamak, güçsüzleştirmek için her türlü oyunu tezgahlayan dış güçler ve içimizdeki kalleş-hain işbirlikçileri de durmak bilmiyor.

Buna son yıllarda birde Suriye’den, Afrika’dan, Çin’den, diğer ülkelerden gelenler katıldı.

Hepsi güçlü, kuvvetli, genç.

Vatanlarını, milletlerini, kimliklerini savunmayı düşünmüyorlar. Bizim ülkede kalmak, asalak yaşamak için fantezi yapar gibi bol çocuk, tatil, piknik, mangal yaparak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sağladığı  primsiz, vergisiz imkanlarla keyfini çıkartıyor. Bazen de bu keyfi çıkartırken, olmadık olaylara karışarak, kendilerine ‘sabır’ gösteren ‘asil Türk milleti’nin huzurunu bozuyor, korkutuyor, endişelendiriyor.

Zaten, Türkiye’de 15 Temmuz’da oynanan o büyük kalleş-hain, alçak darbe girişimi bile ülkemiz üzerine oynanan oyunların en iyi göstergesi.

En sonuncusu ise döviz-altın fiyatlarının fırlamasına neden olan ABD’li özel görevlendirilmiş ajan rahip olayı. Halen bunun etkisi devam ediyor. Bugün bunun piyasalara yansıması nasıl olacak çok merak ediliyor. Herkes endişeli.

Kayseri Lisesinin son sınıf öğrencileri bile Sakarya Meydan savaşına giderken Ankara Polatlı’da diğer gönüllü 15’likler gibi Şehit düştü. Okullarından mezun olamadı. Sonrası yıllarda daha ne 15’likleri bu ülke, devlet, millet için Şehit verdik. Bundan sonrada (inşallah olmaz) ama vermeye devam edeceğiz.

Bugün Ordu’da alçak-hain terör örgütün tutmalarının Şehit ettiği 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün kahpece öldürüldüğü o gün.

Eren’de, güvenlik güçlerine bir olay nedeniyle yardımcı olmaya çalışırken, gördüğü PKK’lı hainlerin kurşunu ile yaşama veda etti.

Ama onun son paylaşımındaki ‘İyi ki varsın diyen yok’ sözü adeta onunla sloganlaştı, onunla tarihe altın harflerle yazıldı.

Ama sadece Eren Bülbül değil. Bu vatan, millet, Devlet için çok bedeller ödendi, canlar verildi, uzuvlar kaybedildi ve bu devam ediyor.

Terörle mücadelede yaşamını kaybeden güvenlik güçleri olsun, siviller olsun, diğer kamu görevlileri ve çocuklar olsun hangisini birbirinden ayırabiliriz. Onlarda, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bu vatan için kanlarını, canlarını, gözlerini kırpmadan verdiler.

Şimdi, dış güçlerin bir yanda Türkiye içinde ve diğer yanda sınırlarımız ötesinde estirdiği terör ve yapılanması, ardından ekonomik tehditler, birde ihracatımıza ağır vergi yükü getirilmesi gibi baskılara karşı herkesin, siyasi rozetini, liderini bir kenara bırakıp ‘ortak akıl kenetlenmesi’ içine girmesi gerekir.

O gün ‘bugün.’

Bunu yapanlara ve 15’lik Eren Bülbül ile diğer terörle mücadelede Şehit olanlara ve acımadan katledilenler için yazının başlığını ‘iyi ki varsın ve de varsınız’ diye koydum.

Sizleri unutmak mümkün mü?

Bizlerin varsa hakları sizlere halel olsun.

Yeter ki siz haklarınızı bize helal edin. Ruhunuz Şad olsun ‘Eren Bülbül’ler, Şehitlerimiz ve gazilerimiz.