Develi Belediyesi tarafından başlatılan Kültür envanteri çalışmaları kapsamında İatlyada başlayıp Arjantin’de gelişen ve Develi’de devam eden 85 yıllık sevgi dolu hayat hikayesi ortaya çıkartıldı.
Başkan Recep Özkan;Dünya Kadınlar günü vesilesi ile yapmış olduğu açıklamada 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutladığını belirterek Develi İlçemizin Kültür el mirasları yanı sıra ibret alınacak eserleri ile örnek olan kadınlar olduğunu belirterek bazılarını şöyle sıraladı.
Yukarı Develi’de ibret dolu yaşamıyla Şehit Arif’in Fadimesi,Selçuklular döneminde adına Cami yaptıran en önemli Selçuklu mimarisinin günümüze taşınmasına vesile olan Siva sitti hatun,Ayşepınar Köyünün kurulmasına vesile olan Eşe kadın,
Çukuryurt Köyünün Kurulmasına vesile Olan Ayşe Anne;93 harbi esnasında gençlerin cepheye koştuğu Artvin ili merkeze bağlı Maden köyü halkının düşman tehlikesine karşılık köyün boşaltması durumu ortaya çıkınca çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşan köylüler Anadolu’da belirsiz bir adrese doğru yola çıkmak ister ancak köyün en yaşlısı ve yürüme imkanı olmayan Ayşe annenin yolda yürümesi imkansız görününce gitmekten vazgeçerler. Bu durumu haber alan Ayşe anne köy halkını toplar ve “Bu seferden vaz geçme nedeniniz bana olan saygınız ve sevginizden kaynaklanıyor.Ama sizler çocukları ve gelecek nesilleri düşünmek zorundasınız beni boş verin ya çıkılan sefere devam edersiniz ya da ben kendimi Çoruh nehrine atarım diyerek Maden Köyünden göç ve Çukuryurt Köyünün kurulmasına da vesile olur.
Ayşe annenin gösterdiği kararlılık ve metanet sonucunda köy halkı Anadolu içlerine günler süren sefillikler içerisinde Develi İlçesi Zamantı ırmağı kenarında bir bölgeye yerleşirler ve adına da Çukuryurt koyarlar.Çukuryurt Köyünün kurulmasına vesile olan Ayşe Anne de Köy halkın tarafından hayırla yad edilir.
Gümüşören Köyünde adına anıt yapılan Ünlü Hitit Hükümdarının eşi Puduhepa gibi Tarihe adını altın harflerle yazdıran kadınlarımızı da hayırla yad eder Tüm Kadınların 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutlarım dedi.
-İtalyan İNMA GULARE COLABELLİ’nin Arjantin’den Develi’ye uzanan ibret dolu hayat hikayesi
Jose Colabelli isimli bir İtalyan İtalyanın Napoli şehrinde 7 çocuğu ile yaşamını sürdürüken Colabelli ailesinin küçük kızı olarak 1905’te dünyaya gelen İnma Gulare Colabelli 5 yaşındayken(1910 yılında) ailesiyle birlikte Arjantin’e göç ederler.
Çiftçi olan aile Bounes Aires olarak bilinen yerleşimde Vilayet olarak kurulan La PlataBölgesine yerleşirler. Orada tarla, Bahçecilik ve çiftlik işleri ile hayatlarına devam ederken zaman zaman çiftlikte geçici olarak çalıştırılmak üzere Şehrin meydanına ve liman’a giderek Çiftlik işlerinden anlayan insanları getirip çiftlikte birlikte çalışırlar.
Develi’den Çukurova’ya çalışmak üzere giden işçilerle birlikte Yukarı Develi’den Kocaali sülalesinden 1893 doğumlu Hüseyin Koca da Develili üç arkadaşıyla beraber Mersin Limanına yük getiren gemide ateşçilik yapmak ve ücretsiz olarak Arjantin’e gitmek üzere bir gemiye binerek üç aylık Gemi yolculuğu sonrası Arjantin’e ulaşırlar. Arjantin’de Bounes Aires limanında bir kaç gün iş arama amacıyla beklerler.
Limanda tarım işinden anlayan işçi arayan Çiftlik sahibi Jose Colabelli Koca Hüseyin’i görünce iri yarı kuvvetli birini gördüğünü ve aradığı insanı bulmuşcasına Çiftlik işinden anlayıp anlamadığını sorusuna olumlu cevap alınca Çiftliğine davet eder ve birlikte Çiftlikte çalışmaya başlarlar.
Koca Hüseyin kısa zamanda dürüstlüğü ve çalışkanlığı sayesinde kendisine güven sağlayıp beş yıl içinde Çiftlik Baş Kahyalığına yükselir.
Çiftlik sahibi Jose Colabelli’nin İnma Gulare Colabelli isimli kızı Çiftliğin baş kahyası Koca Hüseyin’i dürüst çalışkan kişiliğine ve şahsiyetine hayranlığını gizlemez ve kendisinden 12 yaş büyük olan Koca Hüseyin’e evlenme teklif ederek babalarının rızası ile evlenirler.Evlilik sonrası biraz daha gayret ederek arazi alırlar ekerler biçerler yaşamlarını sürdürürler ve Arjantin’in Traktörle tarım yapan ender zenginlerinden olurlar.
Bu arada Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından sonra Hüseyin’in babası Koca Ali oğlunun adresini soruşturması sonrası bulur ve mektup yazarak irtibat sağlayıp Çanakkale savaşları esnasında vatan savunması için 15 yaş üzeri gençlerin koşarak cepheye gittiği gibi Kocaali sülalesinden Hüseyin Kocanın 5 kardeşinin de Çanakkale’de şehit olduğunu belirtir. Bu haber üzerine Koca Hüseyin Türkiye’ye dönmek ister.
Türkiye’ye dönmek isteğini eşi olan ve evlendikten sonra Hatice ismini alan İnma Gulare Colabelli’ye açıklayınca Ben de seninle Türkiye’ye gideyim hem senin ülkeni de görmüş olurum der ve teklife olumlu yaklaşır. Ancak Babası razı olmaz sen burada varlık içerisinde yaşıyorsun orada zorluklarla karşılaşırsan uyum sağlayamazsın sen gitme burada kal diye ısrar etmelerine rağmen “Kadının yeri kocasının yanıdır, ben soğan ekmek yerim ama kocamın yanında olurum” der ve birlikte Türkiye’ye 45 günlük gemi yolculuğu sonrası İstanbul’a gelirler.
İstanbul’a indiklerinde resim çekinirler oradan Kayseri’ye trenle, Kayseri’den Develi’ye ve Yukarı Develiye atlı olarak ulaşırlar. Ancak Arjantin’de lüks bir yaşam tarzına alışan Arjantinli Gelin Hatice Develi’nin toprak evlerinin üst örtüleri üzerime uçar düşüncesiyle korkar ve eve giremez. Baba bahçeye çadır kurar ve bir hafta bahçede çadır da yaşarlar sonunda Develi’nin evlerine uyum sağlar ve evlerinde yaşamlarını sürdürmeye başlar.
Evin hayattaki tek erkek evladı olarak kalan Hüseyin, beş oğlunu kaybetmiş baba ve annesini yalnız bırakarak Arjantin’e dönmek istemez eşi Hatice ye de durumu açar ve beklenen cevabı alır “Sen nerdeysen ben oradayım der.” ve yaşamlarına Develi İlçesi Yukarı Develi ‘de devam ederler. Bir süre sonra Hüseyin Kocanın babası da vefat edince evin bütün işleri başında kalır.
Yukarı Develi’de 3 kız 4 erkek evlatları olur. Geçimlerini tarım ile sürdürmeye çalışırlar. Arjantin’de yaşayan Baba Jose Colabelli Develi’deki kızlarına üç sefer Arjantin’e serbest giriş kartı göndermesine rağmen geri dönme teklifini kabul etmez ve Kocasının evlatlarının yanında kalmayı tercih eder.
Hatice Koca eşi Hüseyin ile birlikte bağ bahçe işlerinden boş kalan zamanlarında Arjantin’de iken öğrendiği makine ile dikiş mesleğini de Develi de icra ederek komşulara hem terziliği öğretir hem de komşuların düğün kıyafetleri ve günlük kıyafetlerini de ücretsiz olarak diktiği ve mahalli yemeklerden pırtımpırt yemeğini çok güzel yaptığı komşuları tarafından övgü ile bahsedilir.
Hatice Koca (İnma Gulare Colabelli)’nın eşi Hüseyin Koca 1973’te kendisi 1990 yılında Develi’de vefat eder. Mezarı yukarı Ağalar mezarlığındadır.
Asıl adı İnma Gulare Colabelli olup sonradan Hatice ismini alan Hatice Koca’nın hayatta olan kızı Hatun Doğaner İstanbul da Oğulları Faik ,Ali ve İsmet Koca ise Almanya’da yaşamlarını sürdürmekteler. Vefat eden Hatice Dervişoğlu,Yıldız Soy isimli kızları ve Emin Koca isimli bir de oğlu olmak üzere 7 çocuğunu da zorluklar içerisinde yetiştiren Çileli ama sevgi saygı dolu hayat yolculuğu İtalya’da başlayıp Arjantin’de devam eden ve Türkiye’de sona eren Hatice anne, Yukarı Develi’de çok sevilen kişiliği, komşuluk ilişkileri, Kocasına sadakati, çalışkanlığı,ailesine bağlılığı ve örnek kişiliği sayesinde gönüllerde edep timsali yer almıştır.
Baba Jose Colabelli 1955 yılında vefat etmesi sonucu çiftlik satılır ve İnma Gulare Colabelli (Hatice)nin hakkı Develi’ye gönderilir yokluk ve zor şartlarda yaşamını sürdürmekte olan Hatice parayı olduğu gibi iade eder kabul etmez.
Arjantin’in tanınmış çiftlik sahiplerinden Colabelli ailesinin hayatta olan fertlerinden bazıları Kanada’da yaşamını sürdürürken torunlardan İnma Gulare Colabelli (Hatice)nin yeğenlerinden hayatta olan Emma Colabelli ise yaşamına Amarikada devam etmekte olup Hatice annenin torunu Hasan Dervişoğlu da irtibata geçerler ve Bakliyat ithalatı yapan torunlarının Arjantinden Bounes Aires’ten patlayan mısır ithali sayesinde aile bireyleri yeniden yakınlaşma sağlamaktalar.