İlk Millî Helikopter motoru TEI-TS1400’ün teslim ve tasarım merkezi’nin açılış töreni

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ile birlikte ilk Millî Helikopter Motoru TEI-TS1400’ün Teslimi ve Tasarım Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir’in de katıldığı Eskişehir’deki törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da canlı yayınla bağlandı.

Törende bir konuşma gerçekleştiren Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Mühendisler Günü’nü kutlayarak başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği, teşviki ve desteğiyle çıkılan yolda, savunma sanayiinin her alanında olduğu gibi havacılık sektöründe de önemli adımlar atıldığını,  büyük başarılar elde edildiğini dile getiren Bakan Akar, havacılık ve uzay sanayiinde Türkiye’nin öncü kuruluşu olan ve TSK’nın ihtiyaçlarını karşılayan TUSAŞ’ın, özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği atılımla diğer yerli savunma sanayii şirketleriyle birlikte  dünyanın en büyük 100 savunma firması arasında yer alarak milletimizin gururu olduğunu vurguladı.

Geçen yıl TEI’yi ziyaret ederek yerli ve millî helikopter motorunun ilk testlerini başarıyla geçtiğine şahit olduklarını anımsatan Bakan Akar, “Aradan geçen süre zarfında geldiğimiz noktada bu güzide firmamızın gerçekten büyük bir başarı hikâyesi yazdığına yine hep birlikte bugün şahitlik ediyoruz. Motor entegre ve sertifikasyon çalışmalarını müteakip genel maksat helikopterimiz GÖKBEY’in önümüzdeki dönemde seri üretiminin başlamasını da büyük bir heyecanla bekliyoruz” diye konuştu.

“Başarı bir yolculuktur, bunun bir varış noktası yoktur” inancıyla kat edilmesi gereken daha çok mesafe olduğunu belirten Bakan Akar, “Bu bilinçle çalışan TUSAŞ’ın, aynı şekilde Millî Muharip Savaş Uçağı projesinde de büyük başarılar elde edeceğine, ülkemizin ve milletimizin gurur kaynağı olmaya devam edeceğine ve silahlı kuvvetlerimizin acil ihtiyaçlarını bu yönde de karşılayacaklarına tüm kalbimle inanıyorum” ifadesini kullandı.

SAHADA BÜYÜK BAŞARILAR

Bakan Akar, değişen teknolojiyle birlikte savunma ve güvenlik yaklaşımlarının da sürekli değiştiğini belirterek, şunları söyledi:

“Fedakârlık ve kahramanlık bir ordunun temel vasıflarıdır. Ancak bunlar, tek başına yeterli değildir. Zira bu vasıfları haiz bir ordunun en önemli ihtiyacı, her an ve her koşulda kullanabileceği ve böylece personele moral, motivasyon ve özgüven üstünlüğü kazandıracağı silah sistemlerine araç gereç ve mühimmata da sahip olması gereklidir. Bu bakımdan yerli ve millî silah sistemlerimizin ordumuza kazandırdığı moral, motivasyon ve özgüven asla göz ardı edilmemelidir. Bugün TSK, yerli ve millî imkânlarla üretilen harp silah, araç, gereç ve mühimmatı kahraman ve fedakâr personeliyle buluşturarak bizzat uygulama alanında, yani sahada büyük başarılar elde etmiştir ve etmektedir.”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen harekâtlarda kazanılan başarılarda, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de hak, alaka ve menfaatlerin kararlılıkla korunmasında ve TSK’nın dünyanın birçok coğrafyasında üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmesinde yerli ve millî imkânlarla üretilen silah sistemlerimizin katkısının büyük olduğunu vurgulayan Bakan Akar, şunları kaydetti:

“Türk yapımı silah sistemlerinin etkinliği, yakın zamanda Azerbaycanlı kardeşlerimizin öz topraklarını işgalden kurtarma mücadelesinde de en açık şekilde görülmüştür. Kahraman Azerbaycan ordusu ‘Tek Vatan Harekâtı’nı büyük bir başarıyla icra ederek Karabağ’ı, otuz yıldır devam eden Ermenistan işgalinden yerli ve millî silah sistemlerimizin de katkısıyla 44 günde kurtarmıştır. Bugün tüm dünyada yerli ve millî silah sistemlerimizin harekâtın seyrine yönelik belirleyici etkileri konuşulmakta ve dikkatle takip edilmektedir.”

MEMLEKET VE DEVLET MESELESİ

Yaşanan  gelişmeler ve coğrafya şartları yerli ve millî savunma sanayinin bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu gösterdiğini aktaran Bakan Akar, “Bizler için savunma güvenlik, her şeyin ötesinde millet, memleket ve devlet meselesidir” dedi.

Bakan Akar, güçlü savunma sanayiine de vurgu yaparak şunları kaydetti:

“Güçlü savunma sanayii, güçlü ordu için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz demeden kamu, özel sektör, vakıf şirketleri ve üniversitelerimizle birlikte omuz omuza, yüksek bir motivasyonla çalışmaya, üretmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. Çok iyi biliyoruz ki küresel pazarda rekabet edebilecek ürünleri geliştirebilmek için gereken teknoloji ve inovasyon faaliyetleri, firmaların artık tek başına kendi imkânları ile başarabilecekleri bir seviyenin çok ötesine geçmiş durumdadır. Bu nedenle dünyada şirketler ya güçlü iş birliği modeli geliştirmekte veya ortaklıklar kurarak zamanın ruhuna ayak uydurmaya çalışmaktadır. Bizler de bunun bir gereği olarak özel sektörle iş birliğini de içeren çeşitli çalışma modelleri geliştiriyoruz. Bu şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını olabildiğince süratle karşılamaya çalışıyoruz.”

Bakan Akar, belirli alanlarda özel sektör ile çalışmayı, özel sektörün dinamizminden istifade etmeyi zaruret, şart ve millî bir gereklilik olarak nitelendirerek şöyle konuştu:

“Özel sektör dinamizmi olmasaydı İHA/SİHA ve diğer birçok ürünü yapamazdık. Binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî ve manevi değerlerimizin bir şekilde korunmasında çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirdik. Sonuç olarak TSK aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında milletinin emrinde görevinin başında olan bizler bundan sonra da yüksek teknoloji ürünü yerli ve millî silah sistemleriyle teçhiz edilmiş şekilde daha güçlü olarak milletine hizmet etmeye devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle kahraman ordumuz hudutlarımızda, sınır ötesinde ve yedi iklim, üç kıtada ülkemizin güvenliği ile hak, alaka ve menfaatlerini koruma mücadelesi verirken; sevgisi, güveni ve duasından güç aldığımız, bizlere daima destek olan asil milletimize şükranlarımı sunuyorum. Yine TSK’nın fedakârlık ve kahramanlıkla verdiği bu mücadelede ihtiyaç duyduğu silah sistemlerinin ve mühimmatın yerli ve millî imkânlarla üretilmesinde bizlere liderlik yapan, yolumuzu aydınlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza; bu yolda alın teri döken, emeği geçen herkese ayrıca şükranlarımı sunuyorum.”