İlçeler, MYO ve Meslek liseleri..(Köşe yazısı 04.05.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

Başta Kayseri’nin olmak üzere Türkiye’nin bir çok Büyükşehir ya da şehrine bağlı ilçeler, hızlı göçler nedeniyle haritadan silinme noktasına geldi.

Zaten ilçelere bağlı mahallelerde yaşayan nüfuslarda, kışın yok, yazın belli dönem çok şeklinde.

İlçe belediyeleri hızlı göçler nedeniyle, çalışanların maaşını bile ödeyemez halde.

Nufusun hızla azalmasının nedenleri arasında,  ilk, orta ve lise eğitimini tamamlayan gençlerin, istedikleri Üniversitelere bağlı gidecekleri Yüksekokul ya da Fakültelerin olmaması en önemli etkenlerden biri.

Bunun yanında liseye kadar olan eğitimde, meslek liselerinin yetersizliği ya da hiç olmaması yine istenen ve beklenen o yüksekokul ve fakülteleri ilçelere taşımıyor, getirmiyor.

Getirilen Meslek Yüksekokullar ya da Fakülteler ise, kayıt yaptıran öğrencilerin  yurt, sosyal mekanlar ve bölgeye uyumsuzluğu, halkın tepkileri  gibi sorunlardan şehirlere gitmeleri teşvik ediliyor.

Meslek liselerine şöyle bakacak olursak.

Mesleki öğrenim ve mesleki aktarımı anlatabilecek en sade ve yalın model usta-çırak ilişkisi. Usta çırak ilişki modeli meslek edinmede en eski model.

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte üretim modelleri gelişmiş dolayısıyla insan gücünden kullanılmasından makine gücü kullanımına geçilmiş ve teknik eleman, tekniker, ara eleman görevlerini yerine getirebilecek personel ihtiyacı duyulmuş.

Bu nedenle ülkeler eğitim sistemlerini ülkelerinin gereksinimlerine göre şekillendirerek usta-çırak modellemesinden öte daha detaylı ve profesyonel eğitim verilmesi gerekliliğinden dolayı Meslek liseleri adı ile eğitim kurumları açmış.

Bu meslek liseleri ihtiyaç olan alanlara ve branşlara göre;

  1. Erkek Teknik Öğretim Okulları
  2. Kız Teknik Öğretim Okulları
  3. Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları
  4. Din Öğretimi Okulları ile çeşitlendirilmiş.

Oysa, Meslek liselerinin önemi son yıllarda hem devlet olarak, hem dernek ve vakıflar tarafından anlaşılmış.

Eskiden meslek lisesi deyince öğrencilerin aklına tornacılık, marangozluk, elektrikçilik gibi bölümler gelirdi.

Şimdi ise gençlerimiz önümüzdeki yıllarda sağlık, havacılık, biyoteknoloji ve enerji sistemleri gibi çağın gereksinim duyduğu meslekler var.

Meslek liselerini başta ailelere ve gençlere iyi anlatmak gerek.

Gençlerimiz Türkiye’nin kalkınmasında pay sahibi olmak istiyorlarsa esnaf olmak yerine büyük hayallerin peşinde koşmaları gerekir.

Meslek lisesine başlayan çocukların kendi başarı potansiyeli ile ilgili beklenti ve motivasyonları düşük.

Öğrenci örgün eğitimden ayrılmak zorunda kalınca yaşıtlarından farklı bir yolda gideceği için tedirginlik yaşıyor. Örgün eğitimden ayrılmasının ardından bocalıyor, bir boşluk dönemine giriyor ve yeni duruma ayak uydurmakta zorlanıyor. İnsanların olumsuz algı ve yorumlarından çekiniyor.

Örgün eğitime devam etme hakkını kaybeden öğrenci ayrılacağı zaman öğretmenleri suçlama, aileye karşı mahcubiyet, suçluluk, vicdan azabı duyma, hemen çalışmaya başlayıp telafi etme isteği, kendini suçlama ve başarısız olduğunu düşünme gibi tepkiler veriyor.

Bugün Kayseri’nin merkez dışındaki ilçeleri hızla kan kaybediyor. Nufusları  azalıyor. Zorunlu eğitimde bile neredeyse okullara öğrenci bulmakta zorlanılıyor.

Açılan  Yüksekokul ve Fakülteler, öğrencisizlikten ya da kayıt sildirenlerden dolayı kapanmak üzere. Zaten yurt ve barınma sorunu, kiraların pahalı olması, hayat şartlarının ağırlığı velileride bunalttı.

Şimdi ne yapmak gerekir?

Bence ilçelere Üniversiteler tarafından açılan, bölgeye uygun ve talep edilen Yüksekokul ve fakültelerin kalıcı olması için, alttan onları destekleyecek Meslek liselerinin yapılması, içinin doldurulması şart.

Yoksa açmak için yüksekokul ve fakülte açmak yetmiyor.

Açılanların örnekleri yeterince var ve de Kayseri’de bile çok.