İBB Başkanı Topbaş istifa etti

İBB Başkanı Kadir Topbaş, bugün itibariyle görevi bıraktığını ve istifa ettiğini, kırgın olmadığını, her zaman AK Parti’ye bağlı kalacağını belirtirken “Partimi bırakıyorum” vurgusu yaptı “Özellikle ifade etmek isterim ki hata ile ihanet, birbirine karıştırılmaması gerekir. İhanet edenler asla affedilemez. Asla affetme duygusunu gösteremeyiz” sözleri dikkat çekti. Topbaş’ın bazı sözleri şöyle.

“Özellikle sayın genel başkanıma, partimin her kademesindeki görevlilerine teşekkür ediyorum. Beni İstanbul sathına çıkarttılar, buradan Türkiye ve dünya tanıdı ve İstanbul gibi emanet bir şehre, müjdelenmiş bir şehre başkanlık yapma onurunu bana yaşattılar. Bundan dolayı yanımda duran, destek veren, bana gönlünde yer ayıran herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Üzerimde hakları var bunu biliyorum. Hatırlarım dün gibi hemen şurada medya kayıtlarımızda vardır, bundan 13 yıl 5 ay 20 gün önce yine bir cuma günü dönemin belediye başkanlığını yapmış olan Ali Müfit Gürtuna’dan mührü almak üzere buradaydım. O zaman konuşmalarımda ifade ettim, ’emanet bir şehir ve emaneti devralıyorum, emanetin ne olduğunu bilenlerdeniz’ dedim. Bütün siyasi hayatımda ve buradaki görev sıramda da hep emanet olarak baktım. Kendi kişisel iş hayatından daha çok İBB başkanlığı görevine zaman ayırdım. Çocuklarımıza, ailemize, dostlarımıza vakit ayıramadım, bunu tüm siyasiler yaşamaktalar. Eğer siz hizmet edeceksiniz, idealleriniz varsa bu böyle. Zaman zaman söylerim, çocuklarımızı hırsız gibi sevdik, evimize hırsız gibi gittik, yemeğimizi, içmemizi, ibadetimizi dahi zaman zaman aksattık ama görevimizi asla aksatmamak üzere çalışmalarımızı ortaya koyduk. Çünkü büyük bir sorumluluk aldık. İstanbul affedilemeyecek hatalar olursa ‘farklı konuşulur’ arkamızdan. Bunu biliyorduk ve bu emanet şehirde bu görevi yapmaya çalıştık. Şunu gururla ifade etmek isterim ki günü, geçmişi beraberce yaşadık. Bu şehirde sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanı olmadan önceki dönemlerini biliriz. Bir bardak suya muhtaç olduğumuz, hava kirliliğin hat safhaya çıktığı, çöpten, çamurdan geçilmeyen bir İstanbul’un bugün dünyanın gıpta ettiği bir kent haline gelmesi sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı vizyonuyla gelişti.

Görevim sırasında hata yapmamaya özen gösterdim. Çünkü biliyoruz ki hata yaparsak telafisi zordur. Özellikle ifade etmek isterim ki hata ile ihanet, birbirine karıştırılmaması gerekir. İhanet edenler asla affedilemez. Asla affetme duygusunu gösteremeyiz. Görevim sırasında çok değerli meclis üyelerim, belediyemin değerli çalışanları, üst düzey yetkilileri ve işçilerimiz, herkes ve özellikle dönemimde il başkanlığı yapan başkanlar, son başkan olarak da sayın Selim Temurci ile birlikte partimin her kademesinde mahallesine kadar, ilçesine kadar bir gönül bağı içerisinde bu kente hizmet etmeye çalıştık. Onurlu ve gururluyum. Hiçbir kula nasip olmayan üç dönem gibi ciddi bir güçle beni burada yetkilendirdiler. Bir emanet verdiler. Sayın Kılıçdaroğlu, 2009’da yerel yönetim adaylığını denedi ama İstanbullular vize vermedi. Ben İstanbullulara teşekkür ediyorum, 2014’te de birçok çevre ve grupların manipülasyonlarına rağmen İstanbullular bize güvendi, bizi yalnız bırakmadı ve bizimle yola devam edilmesi gerektiğini arzu ettiklerini söylediler. Bir anekdot aktarmak isterim, Atatürk Oto Sanayisi’nin bulunduğu bölgede bir üst köprü vardı. Ciddi bir trafik sıkıntısı. İstanbul 116 trafik çözüm diye köprü üzerine yazmıştık. Medyamız sürekli orada yayın yapıyorlar, ‘bu ne hal’ diyorlar, beni çağırdılar, ben de gayet iyi niyetlerle orasını anlatacağım. Eleştiriler başladı ve dayanamadım şunu söyledim, ‘2009 seçimlerine gittiğimiz zaman İstanbullular diyecekler ki bu adamdan kurtulalım, seçmeyecekler veya diyecekler ki bu adam bu işi biliyor devam etmesi lazım.’ Çok şükür mahcup olmadık. Yaptık ve başardık.

İstanbul’un altında, metrolarıyla raylı sistemleriyle ulaşım ağları başta olmak üzere her alanda ciddi yatırımlar yaptık. Gerçekten bir kuruşa muhtaç olan belediye, şu anda günü gelmiş bir lira borcu yok. Borçlu bir belediye bırakmıyorum, bunu özellikle ifade etmek isterim. Bu süreçte kendisinden istifade ettiğim sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, bakanlarımıza çok teşekkür ederim. Parti mensuplarıma özellikle teşekkür ediyorum, beni hiç yalnız bırakmadılar. Şunu da söyleyeyim, hayatımda yorgunluk kelimesini asla kullanmadım. Hiçbir yerde yorgunum demedim. Bana ağabey dediler ve bunun altında hep ezildim” diyen Başkan Kadir Topbaş “Her gece yastığa başımı koyduğum zaman düşündüm. Belki bir gün bu anekdotları kitapta toplarım. Dünyanın merkezi olan bir kente başkan olmak gerçekten ayrıcalıktır. Ben İstanbullulara ve arkadaşlarıma her zaman dua ettim. Bu şehir beni Türkiye belediyeler birliğine taşıdı. Belediyelerin ağabeyi oldum ve yol gösterdik. Bu şehir beni dünya belediyeler birliği başkanına taşıdı. Onurla bu görevi taşıdım. Yönetim tarzım şu ‘İnsan her şeyi affeder adam yerine koyulmamayı affetmez’. Her yerde bunu söyledim. İstanbullulara ben özellikle teşekkür ediyorum. Beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum.

Muhalefet buradan siyaset yürütmek istiyor. Buna müsaade etmem. Ben bugün itibariyle buradaki belediye başkanlık görevimden istifa ettim. Şu anda parti üyesiyim. Buradan muhalefete pay çıkmaz. Sakin tepkisi az olan bir yapım var. Yalnız şunu söylemek istiyorum, Şu anda gördüğümüz haliyle siyaset geleceği karartır. Başarılı olanların başarısı takdir edildiği sürece kazanırız. Partimin üyesiyim ve çalışmalarımızda olacağım ve destek vereceğim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve İstanbullulara beni İstanbul’a layık gördükleri için teşekkür ediyorum. Bugün itibariyle buradaki başkanlık görevimi özellikle il seçim kurulundaki görüşmemizle birlikte kentten ve bütün İstanbullulardan müsaademi istiyorum. Gönüllerini koymasınlar. Başkanım bizi niye bıraktın demesinler, her zaman beraberiz. Bu yaşıma kadar bu şehirde yaşamış biriyim. Bir noktada kentin hafızası sayılırım. Siyasette kırgınlık olmaz, hiçbir şekilde kırgınlığım yok. Her zaman partimin yanında ve siyasetin içindeyim. Partimin üyesiyim asal bir takim söylentilere fırsat vermek istemem. Bunu da açık ve net söylüyorum.”