Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Türkiye’nin özellikle siyasetine ‘damga vuran ve yön veren’ şehri Kayseri, sıkıntılı bir dönem geçiren ülkede ‘klasik’ bir ‘nabız yoklama’yı daha yaşadı.
Ben bugün ki köşemin başlığındaki ‘bermuda üçgeni’ gibi ‘hesaplaşma, barışma ve kucaklaşma’ dedim.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, AK Parti il, ilçe teşkilatları bu üçgen için adeta seferberlik ilan etti. Hatta Kayseri ve evre illere gönderilen mesajlarda ’15 Temmuz Demokrasi nöbetinde buluşalım’ çağrıları yapıldı, belediye otobüsleri, servisler harekete geçirildi.
Bazı fırsatçı ve kurnazlarda ‘seçim ve yeni adaylar olacak’ dedikodularını iyi değerlendirmek için ön saflarda, devlet büyüklerinin yanında sık gözükmek için çaba harcadı.
Ancak, bu üçgeni sabote etmek isteyenlerde yine medya üzerinden yüzünü gösterdi.
Daha öncede benzer durumlarda benzeri ‘parti kuracak, toplantı yapacak’ gibi haberlerle ‘mide bulandırma’ adımını attı ama yapılan sert açıklamalarla, onların deyimi ile ‘Osmanlı tokadı’ yedi.
Kayseri’deki toplu açılış, müze açılışı, inceleme ve Sanayiciler gecesi için ‘karekod’lu özel güvenlik önlemi uygulandı. Daha önce basın akreditesi için istenilen belgeler ve listeler ile, güzergahlarda alınan resmi ve sivil önlemler bile bunu anlatmaya yeterde artar. Tabi bu önlemler, zaten trafik sorunu olan Kayseri’de herkesi çileden çıkarttı.
Son olarak Kayseri Valiliğinden basın ve medya kuruluşlarına gönderilen mesajda ‘Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi Açılışını basın mensuplarının fotoğraf ve kamera olmadan takip edebilecekleri, fotoğrafın basın kuruluşlarına maille gönderileceği ve TV yayını için ayrıca frekans verileceği’ denildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, açılıştan iki gün önce, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de bir gün önce Kayseri’ye gelerek ‘nabız’ aldı. Gül, adını taşıyan müzeyi medya temsilcilerine anlatırken, bazı soruları da yanıtladı.
Gül Kayseri’ye gelmeden önce basında çıkan habere kendi sitesinde değinirken ‘Ürdün’de Kral Abdullah başta olmak üzere sadece Ürdünlü yetkililerle görüşmüştür. Asılsız, yalan ve fitne odaklı bu haberin amacının ne olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” açıklaması yaparak ‘Şimdi oyun bozan ben olmayacağım’ mesajını çok iyi verdi.
Tabi Çevre ve Şehircilik bakanı Mehmet Özhaseki’de, bakan olduğu günden bu güne, operasyonlar, yapılacak olanlar gibi konularda verdiği mesajlarla ‘Hesaplaşma, barışma, kucaklaşma’ adına büyük, ince yatırımlar yapıyor, yerini güçlendirmeye çalışıyor.
Görevinden ayrılmadan öncesinde ve sonrasında ‘devlet adamı’ gibi davranarak ülkedeki bilinmeyen sorunları daha da artırmayan, birilerinin ekmeğine yağ sürmekten kaçınan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “dış destekle yeni parti” iddialarına yanıt verirken “Tabii ki bütün tecrübelerimi bir kenara koyacak değilim. Önce beni tanıyanlar şunu bilmesi gerekir ki, ben yerli bir insanım. Kendi değerlerimize inanan bir insanım. Bununla birlikte, Batı’yı, demokrasiyi ve hukuku çok iyi bilirim. Ben eğer siyaset yapacak olsam Batı’dan Avrupa’dan değil, kendi halkımdan destek alırım. 40 kere soruldu ve cevap verdim defalarca siyaseti bıraktım diye. Parti nasıl kurulur çok iyi bilirim. Böyle bir niyetim yok” dedi.
Gül, “Son dönemde Türkiye maalesef dış politikada içe kapanmış durumda. Art niyetli çevreler bunu ortaya atıyorlar” derken idam cezasının “Türkiye’ye yük olacağını” söyledi, olağanüstü hâl uygulamasının sona ermesi konusunda, “Türkiye bir an önce normal hale dönmeli” dedi. Darbe girişiminde bulunanlar için “yüz kere de idam edilseler yetmeyeceğini” belirten Gül, yürütülen soruşturmalarda “suçlu-suçsuz” ayrımına dikkat etmenin önemli olduğunu vurguladı.
Son dönemde ‘kararsız oyları’ artıran Kayseri üzerine oyunlar, siyasi çekişmeler yüzünden maskeli ‘Siyaset, ticaret, ibadet’ üçgeni gibi şimdi bunun normale dönmesi için düne kadar ‘Hesaplaşma, barışma, kucaklaşma’ girişimleri ve ‘nabız ölçme’ çabaları kendini en iyi meydanda kendini gösterdi.
Tüm devlet imkânlarının sınırsız seferber edildiği bu ‘Hesaplaşma, barışma, kucaklaşma’ nın yorumunu ve değerlendirmesini sizler daha iyi yaparsınız.
Son 4 gündür ve bugünde devam eden hareketlilik Kayseri’nin uydu, yerel ve ulusal yayınlarla tanıtımına, turizmine önemli katkı sağlayacak.
Keşke Kayseri’nin değerleri ‘pastırma, sucuk, mantı, girebolu, kedi bacağı, kayak, doğa sporları, tarihi. Kültürü, yetiştirdikleri’ daha iyi anlatılsaydı.
Kayseri son yıllarda her konuda çok ciddi kaybeden şehir oldu.
Birilerinin popülist söylemlerindeki gibi ‘örnek, model Avrupa şehri’ olamadı.
Takımlarımızın, Sanayimizin, Eğitimimizin, Yatırımların, Yapılanların, Trafiğin, İşsizliğin, Boşanmaların, Uyuşturucu, sigara, diğer kaçakçılıkların, Evden kayıp çocukların, turizmin, sosyal hayatın, kültürün, sanatın durumu ortada.
Artık Kayseri’nin ‘titreyip kendine gelmesi gerekiyor.’
Erciyes’e kar yağdı, hava zaten soğudu ama bu ‘titreme’ her alanda olmalı ki, Kayseri’nin her alandaki eski başarısı yeniden gündeme otursun.