Hapishaneler ve sivil toplum (1) (Köşe yazısı 05.10.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de cezaevlerine yönelik olaylar, iddialar, tarihe geçen olayların önü arkası kesilmiyor.

Bizim kuşağın hatırladığı son 12 Eylül, cezaevleri, işkenceler, ölümler, sakat kalmalar, mağdurlar, haksızlığa uğrayanlar.

Sonrasında da bazı hapishanelerdeki eylemler, açlık grevleri,  isyanlar, yangınlar, cezaevi link aracında mahkûmların yanması gibi ufak tefek olaylarda epey gündemi meşgul etti.

Türkiye’de, yapılan ağır işkenceler, insanlık dışı disiplinler, ölümler nedeniyle bugün Yedikule, Sinop, Diyarbakır gibi cezaevleri müzeye çevrilse de, birçok ağıtlar, türküler, şiirler buradan çıktı.

Ceza İnfaz sistemleri Sivil Toplum Derneği (CİSSTD) tarafından Kayseri’deki bir otelde, AB Türkiye Delegasyonu Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) desteği ile ‘Hapishaneler, Sivil toplum ve Üniversitelerin rolü’ toplantısı yapıldı.

Geçen yıl Adana’da start alan toplantı sırasıyla Ankara, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon ile bu yıl sonunda tamamlanacak.

Bu toplantıya bende 41 yılını polis-adliye muhabirliğinde geçirmiş, bu konuda ödüller kazanmış, Türkiye gündemine oturan haberleri yapmış biri olarak hem gazeteci hemde Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il Temsilcisi olarak katıldım.

Toplantıya, Cumhuriyet Savcısı Kayseri gündemi nedeniyle son anda katılamadı. Cezaevi 2. Müdürü İrfan Durak, infaz koruma memurları, Denetimli Serbestlik Kayseri Müdürü Cansel Karakoç ile yaklaşık 100’e yakın Sivil Toplum Kuruluş Temsilcisi ve Hukuk Fakültesi öğrencileri katıldı.

Bu toplantıların sonunda her ilden 3 kişi seçildi. Bu seçilenler ile Ankara’da Adalet Bakanı, Bakanlık temsilcileri, bazı bakanlar ve temsilcileri ile ilgili birimlerinde katılacağı geniş kapsamlı bir değerlendirme, çözüm yolları ve şekillenme için adım atılacak. Toplantılarda yapılan konuşmalar bir rapor halinde Bakana, Başbakana, Cumhurbaşkanına ve hatta Avrupa Birliği ile ilgililere sunulacak. Ardından kitap haline getirilerek tarihe geçecek.

Toplantıda bazı konu başlıkları vardı.

Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç’ın açılış konuşması,  ‘Hapishaneler ve sivil toplumun rolü ile hapiste engelli, kadın, yabancı, yaşlı, ağırlaştırılmış müebbet’,  Proje koordinatörü sosyal hizmet uzmanı Ayşe Tek’in sunumu ile ‘Kapalı mekanlarda sosyal hizmet’,  Türkiye Hapishaneler Çalışma merkezinden Alper Yalçın’ın ‘ Hapiste çocuk’, Pozitif Yaşam Derneği’nden Olcay Pernek’in ‘Hapiste sağlık’, Kayseri Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Cansel Karatepe ile Kayseri Cezaevi 2. Müdürü İrfan Durak’ın kendi konularında bilgiler verdiği, yaklaşık 7 saat süren toplantıda ben dahil Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri ya tecrübelerini paylaştı, eleştirdi ya da cezaevlerinin iyileştirilmesi konusundaki öneri, yapılanlar, yaptıkları ve çözüm yolları üzerine görüşlerini detaylı anlattı.

Örneğin ben yaptığım konuşmada, yaşamda insanı bekleyen ‘Hastane, hapishane, mezarlık üçgeni’ne örnekler verirken, gazeteci, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il Temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü olarak neler yaptıklarımıza örnekler verdim.

Moral konserleri ve sportif etkinliklerinin önemine dikkat çektim. Basında sık sık,  Çocuk hapishane ve koğuşlarında tecavüzler, seri katil ve suç işleyenlerin sevgisiz ortamlardan suça itilmeleri,  toplumdaki meraklılık ve dedikodunun suçlu sayısını artırması, hükümlü iaşe bedelleri, toplumda infial yaratan olayların suçlularına yönelik savunma hakkının kısıtlanması, özellikle çocukların ‘Polis çağırırım’ denilerek korkutulma yerine, ilköğretim ya da ortaokulda polis merkezleri ile emniyet müdürlüklerinin çocukları gezdirilerek suç ve suçların önlenmesine yönelik programlar yapılması, branş muhabirlerinin çoğaltılarak, basının daha duyarlı haberciliğe teşvik edilmesi, yetiştirme yurtlarında kalan çocukların tecavüz-dayak mağduru edilmesi, iyilik terapilerinin geliştirilmesi, toplumun infazı tamamlanan kişilere yönelik dışlamasının yarattığı algıların önlenmesi gibi konuları gündeme getirdim.

Toplantıda zaman zaman konuşmacıların gündeme getirdiği konulara yönelik tartışmalarda yaşadık.

Bunlar arasında eşcinsellik ve mahkûm olmaları, yaşadıkları sorunlarda.

Ben burada ‘Kimsenin cinsel özgürlüğü ve tercihi beni ilgilendirmiyor ama Türkiye’ye sığınan Kayseri’de geçici oturum hakkı elde eden bu kişilerde ‘Ben cinselliğimi sokakta özgürce yaşayamıyorum ‘ diyerek Kayseri’yi, Türkiye’yi Birleşmiş Milletlere şikâyet edemez. Bir kişinin cinsel özgürlüğü mü yoksa bu şehirde yaşayan 1,5 milyon insanın özgürlüğü, gelenek-görenekleri mi önemli?’ diye sordum.

Daha neler konuşuldu yarın kaldığım yerden devam edeceğim..