Hala… (Köşe yazısı 31.01.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Vatandaş kendi imkanları ile yaşam mücadelesi verirken, birileri hala devlet imkanı ile ‘şov’ peşinde.

Kayseri’nin en çok eleştirilen yerlerinden biri şehrin Cumhuriyet meydanı.

Yeşilliği tükendi, her yer beton, asfalt oldu.

Görüntü, gürültü ve çevre kirliliğinin, kötü şehir plancılığına aday.

‘Keşke insanlar Allah’ın o güzelliklerini bozmasalar’ dedirtiyor.

Ama birileri durmuyor.

Birilerine kendini pazarlamak için hergün yeni bir haber yazdırıyor.

Hala ’20 yılda yapılmayanı ben 4 yılda yaptım’ edebiyatı ile gidiyor.

***

Şehrin Cumhuriyet meydanına son olarak bir çadırdan ucube yapıldı.

Gelen geçen ağzına geleni saydı, tepki gösterdi.

‘Devletin, bizim paramızı böyle harcayacağınıza gidin adam gibi hizmet edin’ dedi.

Her yer posterleri, reklamları ile doldu ama yanlışları, hataları, vatandaşın tepkilerini tam anlayamadığı ve fazla tepeden bakıp, azarladığı için aday bile gösterilmedi.

O ucube ile reklam peşinde koştu.

Şimdi o ucubeyi kaldırmak yerine, daha da kalıcı olması ‘kaymek sanat galerisi’ne çevirdi.

Oysa yanı başında Hunat medresesi en iyi galeri.

O ucubeye hala ihtiyaç var mı?

Ama o ucube sanırım seçimden sonra kendisine ya da yandaşlarına ‘kalıcı bir tesis’ olacak.

Aksi olsa, hala böyle fırıldak çevrilir miydi?

***

Ucube ‘Kaymek sanat galerisi’ şehrin tarihi önemli merkezi Saat kulesinin altıda ‘kaymek süs eşyası sanat noktası.’

Tarihi saat kulesinin altı Müdafaay-ı Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin en önemli karargahı.

Hala sözde tarih dersi verenlerin tarihi acımasızca katletmesinin en iyi ‘Kayseri modeli.’

Yanında da, dökülmüş, hiçbir anlam taşımayan ‘kültür yolu’ var.

Hala gezseler bunları göreceklerde, makam-koltuk hırslarını bırakamıyorlar.

***

Şehir plancıları, Kayseri’de örnek-model gösterilen girdi-çıktıları, alt-üst geçitleri  ‘ucube’ ve ‘en kötü şehir mimarisi’ örneği gösteriyor.

Son yapılanlar bir yana, ışık sistemi rezaletini de ayrı bir rezalet olarak anlatıyor ve ‘bunları niye yaptınız?’ diye soruyor.

Ama birileri hala ‘tıkalı trafiğe çözüm yerine’ bunları ‘ben yaptım’ diye anlatıyor.

***

Bu seçimde değişim başladı.

Eski seçim havası yok. Adaylar ‘oy’ için adeta çırpınıyor, sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmıyor.

Makam araçları, koltukta oturma, mevki peşinde koşma, seçmene tepeden bakma huyları azalıyor.

Ama, bunları yaparken hala, en kalabalık saatlerde belediye otobüslerinde, tramvaylarda yoklar. Vatandaşın isyanını hala görmüyorlar dinlemiyorlar, ‘üç maymunu’ oynuyorlar.

***

Ekonomik kriz, sıkıntı, işsizlik, hayat pahalılığı,  önemli temel gıdalara yapılan ‘suni-gerçek-fırsatçı’ artışlar vatandaşı isyan ettiriyor.

Birileri hala bunun geçici olduğunu söylüyor.

Vatandaş için geçmiyor.

Eğer anlatıldığı gibi olsa, şehrin göbeğinde ve diğer Kent ekmek satış noktalarında ucuz ekmek için bu kadar uzun kuyruklar oluşmazdı.

Ama bu kuyruklardan bile haberleri yok. Olsa da bunu bile ‘ucuz ekmek yediriyoruz’ diyerek kendi lehlerine hala fırsata çevirmeye çalışıyorlar.

***

Hala Suriyeli, yabancı hayranlığı, Devletin lojmanını işgal edenlerin hem Kayseri’ye hem de Türkiye’ye verdikleri zararı ‘mağdur-mazlum’ edebiyatı ile öteliyorlar.

İyi de istenmedik, beklenmedik bir Komandoya yönelik, bir Pınarbaşı’ndaki emniyete yönelik benzer bir olay, ülkeler arası krizin merkezi Kayseri olursa bunun hesabını kim verecek?

Son birkaç yıldır önemli teröristlerin, liderlerin, sempatizanların Kayseri’de yakalanması, fetö’cülerin yeniden toparlanma çabalarını niye göz ardı ederler acaba?

Hala bu olayın ciddiyetini bile görmeyip, ‘oy’ için bunda yan çiziyorlar.

***

Kayseri’de, Türkiye’de hiç bu kadar kötü günler geçirmemişti.

Basının hali de ortada. Can çekişmesini bırakın, ölmüşte birileri diriltmeye çalışıyor.

Zaten en büyük sorunda ‘halkın ağzı, gözü, kulağı, sesi olamayanlar’ın burnundan kıl aldırmaması.

Hala yıkılmadık, ayaktayız.

Ama yıkılırsak kaldıracak kimse yok gibi. İnşallah korktuğumuz olmaz.