Hakkımı helal etmiyorum… (Köşe yazısı 13.05.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

12 Eylül’ün cunta lideri Kenan Evren öldü.
Bir dönem kapandı.
Ancak o dönemde işkence görenler, hapislerde boş yere zulme uğrayanlardan çoğu günümüzde hayatta.
O günler yüzünden film, dizi bile izlemiyorlar, kitap bile okumayıp, o dönemi unutmak için eski dostları ile sohbet bile etmiyorlar. .
Film, dizi izlerken, kendilerine yapılanları çocuklarına, torunlarına anlatmamak için bulundukları yerden çıkıp, sessiz ağlıyorlar.
Ve, o anın sonunu, ‘Biz 12 Eylül’ü hazırlayan ve yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz” diyerek bitiriyorlar.
Hala 12 Eylül öncesindeki arkadaşlıkları, dostlukları, sohbetleri insanların devam ediyor.
Fikirleri, siyasetleri farklı da olsa yanyana gelip konuşuyor, dertleşiyorlar.
Ama konuşurken, o günlerde birbirlerine düşürmek, çatıştırmak için çaba gösterenleri de hiç unutmuyorlar, lanetliyorlar.
O kişiler içinde kimler yok ki?
Devletin memurundan tutunda, bazı esnafına, bazı kendini bilmezlere kadar çok kişi var.
O günlerdeki olayları yakından takip eden, o günleri çok iyi bilen ve yaşayan biri olarak net yazıyorum.
Hatta o günlerin acısını fazlasıyla çekmiş biri olarakta.
O dönemde ceza alan, almayan, gözaltına çeşitli nedenlerle alınanların albümleri bile yok edildi.
Şöyle bir 12 Eylül’ü ve darbeyi hatırlatayım.
* TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.
* 650 bin kişi gözaltına alındı.
* 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
* Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
* 7 bin kişi için idam cezası istendi.
* 517 kişiye idam cezası verildi.
* Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1’i Asala militanı).
* İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.
* 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
* 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı.
* 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
* 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı.
* 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
* 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti.
* 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
* 171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi.
* 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı.
* 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
* 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
* 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
* Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
* 31 gazeteci cezaevine girdi.
* 300 gazeteci saldırıya uğradı.
* 3 gazeteci silahla öldürüldü.
* Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
* 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
* 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
* Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
* 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
* 14 kişi açlık grevinde öldü.
* 16 kişi “kaçarken” vuruldu.
* 95 kişi “çatışmada” öldü.
* 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi.
* 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.
Bende, o günleri gazeteci olarak ağır yaşayan biri olarak, öldürülen, sakat bırakılan, gençleri birbirlerine kırdıranlara, işkence yapan ve yaptıranlara, bugün hala o günleri hatırlatarak, insanlara acı çektirenlere, iftira atanlara, haksız suçlamalarda bulunanlara, darbecilere hakkımı helal etmiyorum. Ahirette iki elim iki yakanızda olacak.
Madem 12 Eylül mahkum oldu o zaman, 12 Eylül’de acı çekenlere 12 Eylül’ü yaşatanlar utansın. Onlarda darbeciler kadar suçlu.