Gücümüz var da… (Köşe yazısı 11.02.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Kayseri tarihin buluştuğu, ‘medeniyetler şehri’.

Dünyanın ilk ticaret merkezi.

Tıp Fakültesi ve hastanenin yapıldığı yer.

Türkiye Dünyanın, Kayseri’de Türkiye’nin tam ortasında önemli bir geliş-gidiş noktasında.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında önemli karargahlara sahip.

Sonrasında; İlk Tayyare fabrikası,  ünlüleri ağırlayan cezaevi, Sümerbank Dokuma Sanayi, Şeker Fabrikası, Çinkur, Erciyes, Kapuzbaşı takım şelaleleri, Soğanlı harabeleri,  Sultansazlığı kuş cenneti, Palaz Tuzla gölü, kaplıcaları gibi tarihi ve doğal güzellikleri, yetiştirdiği ünlüler, en önemlisi hayırseverleri  ile ünlü, daha saymakla bitmeyecek bir çok özelliğe sahip şehir.

Her türlü gücümüz var ama bugün resmin dökülüyoruz.

***

Daha öncede yazdım ama bu dönemde tekrar etmekte yarar var.

Kayseri ‘İşini bilir’ diye diye geriye götürüldü, bugün dilenci konumuna getirildi.

Çevre illerin ve yerleşim merkezlerinin neredeyse tamamı devletin destek ve teşviklerinden, yatırımlarından fazlasıyla yararlanırken Kayseri adeta cezalandırıldı.

Hele hele ‘acırken’ acınacak hale düştü.

‘Hayırseverlik’ edebiyatı da ‘işini bilir’ edebiyatı gibi ters tepti.

Hayırseverler, kime destek olacağına bile korkar hale geldi.

Ama birileri hala ‘şov’ yapmaya, gösteriye, ‘gördüğü rüya ve hayallerini’ anlatmaya devam ediyor.

***

Kayseri’nin bugün gerçekten gücü olsa, Cumhurbaşkanına Sivas’ta söylediği sözü bir önceki seçim sürecinde söyletir, bugün de Yüksek Hızlı Tren Kayseri’ye gelirdi.

Cumhurbaşkanı Sivas’ta ‘yiğidoların’ tepkisi üzerine ne diyor?

‘Ulaştırma bakanını buradan uyarıyorum. Sivas’ın Yüksek Hızlı Tren işini tamamla. Yoksa o koltuktan seni alırım, ayağını denk al.’

Benzer sözlerini Yozgat, Sivas, Nevşehir, Kırşehir, Aksaray, Niğde, Ankara, Adana, Kahramanmaraş, Çorum gibi iller içinde söylüyor.

İyide birilerinin anlattığı ’Kayseri’nin siyasi gücü var’ sözü nerede?

***

Kayseri Emniyet Müdürü İbrahim Kulular yönetimindeki ekipler gerçekten bir çok başarıya imza attı ve atmaya da devam ederken bence ‘tarihte iz bırakanlar’ arasına şimdiden girdi.

Yukarı da yazdım ya ‘Acırken acınacak hale geldik’ diye, işte  ‘hayırseverliğimizin başımıza bela’ olduğunu anlatmak içindi.

Yapılan operasyonlarda, deaş/işid operasyonlarının  çoğu  Belsin’deki Devlet lojmanlarında yapıldı. Bugün ise ciddi rahatsızlık bilinmesine karşın bir türlü boşaltılamıyor.

Üstelik Kayseri OSB’de ki bir fabrikada yakalanan Rus terörist. Dünya çapında kırmızı bültenle aranan biri Kayseri’de yakalanıyor.

Geriye dönüp bakın.

Yakalanan yabancıların, işledikleri suçların ve suçluların çoğu ‘acıdığımız, yardım ettiğimiz’ insanlar.

Peki, bunu siyasi bir güç görenler, Kayseri’nin ve Türkiye’nin geleceği, güvenliği, dış tehditlerin bir parçası olmayacağı garantisini nasıl verecek?

Tarihe nasıl anlatacaklar?

***

Kayseri eski gücüne mutlaka kavuşmalı.

Bunun için ‘iyi’ örnekler çoğalmalı.

Tüm siyasi partiler, STK’lar, kişi, kurum, kuruluşlar Kayseri’nin istediği, beklediği, özlediği, talep ettiği devlet destek, teşvik, yatırımlarını alması için kenetlenmeli.

Bu yatırımların başında  savunma sanayi, yerli otomobil, Yüksek Hızlı Tren, kara kontenry kargo taşımacılığı, bağlantı yolları, hatta uçak ve uzay ile ilgili yatırımlar olmalı.

Eskisi gibi siyasi gücümüzde ‘biat’ eden, ‘üç maymunu oynayan’lar, belli akraba grubunu oluşturanlardan değil, yeni yetiştirdiği, Kayseri’ye gerçekten faydalı olacaklar ile devam etmeli.

Herkes artık birbirini ‘Kayseri gücü’ için hazmetmeli, benimsemeli, desteklemeli.

***

Kayseri, Kayseri olalı böyle bir güç kaybına yenik düşmemişti.

Dilenci konumuna getirildi.

Hiç kimse klasik hizmetleri ‘şov amaçlı’, millete eziyet eden gösterişle anlatmasın.

Herşey ortada.

Tek eksik ‘hayal dünyası’nda yaşayanların ‘ayna’ya bakmamaları.