Gördüklerim, göremediklerim…(Köşe yazısı 30.11.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Evet, bu ülkede ve şehirde artık gördüklerim ve görmek istediklerim beni oldukça şaşırtıyor.

Gazeteciliğe adım attığım 44 yıldır dinlediklerimi halen hayata geçmemiş olarak dinlemeye devam ediyorum.

‘Cek, cak edebiyatı’ durmak bilmiyor.

Şimdi ise ekonomik kriz ve plan çerçevesinde 2021’e kadar tüm projeler, yatırımlar durduruldu.

Türkiye’de görmek istediklerimi, Karadeniz sahil şeridinde, Güneydoğu yatırımlarında, İstanbul’daki yatırımlarda fazlasıyla görüyoruz, yaşıyoruz.

Ama iş Kayseri’ye geldi mi her nedense bir türlü hayata geçmiyor, geçirilemiyor.

Her seçim döneminde olduğu gibi görüntü, gürültü, çevre kirliliği, betonlaşmalar artıyor.

Görüntü kirliliği öyle arttığı, meydandaki, Emirgan’daki, Kocasinan Belediye karşısındaki, İnönü parkındaki o güzellikler  betonlaşmaya başladı.

Hele hele ‘imar barışı’ ile iyice zırvadan çıktı.

Adamı olan  öyle gecekondu değil, gündüz kondular dikiyor.

Bu gündüz konanları ise asıl yapmaması gerekenler ‘geçici izin’ adıyla şehrin göbeğine dikiyor.

Kültür ve Tabiat Varlıkları kurulları gerçekten bu şehirde ne iş yapar, nasıl çalışır, nasıl izin verir çok ama çok merak ediyorum.

Kültürü ve Tabiat varlıklarını koruyamadıkları gibi çevresindeki kirliliğe de destek oluyor.

Ama koltuklarını çok iyi koruyorlar.

Zaten yapılan onarımlar, bakımlar, restorasyonlar sırtarıyor.

Eğer bu kurul gerçekten amacına uygun, yazılanları tam uygulamış olsa tarihi ve kültür varlıklarının kenarlarında oluşan kirlilik, gündüz kondular, çadırlar, billboardlar, büfeler, artık sizinde gördüğünüz o çirkinliklerin hiç biri olmaz.

Ben şahsen bu gündüz konduların siyasi güçle, iktidar şımarıklığı ile yapılmasını istemiyorum. Buna tepki gösterenleri de, bunun için çaba gösterenlerin, izin verenlerin duymasını istiyorum.

Son genel seçimden bu yana  şehrin ana  caddeleri, bulvarları, artelleri üzerindeki binaların çatılarında, kenarlarında inşaatlar durmadan devam ediyor.

Ya çatılardan yukarı ya da binaların yanlarından genişlemeler dikkat çekiyor.

Park, bahçe, yeşil alanlar, oyun ve hobi alanlarının yok edilmesi, ağaçların gece kesilmemesi, geçmişte önerdiğim gibi genel ve cins numarası verilerek koruma altına alınmasında ısrarlıyım.

Yine aynı güzergahlarda büfe ile başlayıp, markete dönüşen yerlerin kaldırılması taraftarıyım.

Peki asıl neler görmek istiyorum bu şehirde?

Havaalanının tamamen sivil, uluslararası standartlara uygun hale getirilmesini,

Yüksek Hızlı Trenin bir an önce geçmesini,

Bağlantı yollarının tamamlanmasını,

Kara kontenry demiryolu taşımacılığının olmasını,

Kültür ve Tabiat varlıkları kurulunun tavizsiz çalışmasını,

Üniversitelerin iş garantili, sanayi-Üniversite işbirliği ile diplomalı gençleri yetiştirmesini,

Kayseri’nin ‘işini bilir’ ayağını bırakıp, ‘hayırseverliği’ni dillendirerek  Dünyanın  üretmeyen, çalışmayan, kazandırmayan, kendisine bile faydası olmayanları bu şehirde toplamamasını, bakmamasını,

Bisiklet, spor, yaya yolları ve çevresinde dinlenme alanlarının oluşmasını,

Kayseri Şehir Hastanesi ile ilgili  başta ulaşım olmak üzere ciddi sorunların ivedi çözümlenmesini,

Verimli arazilerin betonlaşmadan korunmasını,

İlçelerin daha iyi belediye hizmetleri almasını,

Şehir merkezindeki mahalleler arasındaki hizmetlerin, kazanç, yerli-köylü, kültüre göre yapılmamasını,

Devletin imkanlarının acımasız kullanılmamasını,

Seçim dönemleri dahil her zaman herkesin vatandaş gibi davranmasını, kanunlara uymasını,

Araçlarda çakar, parti plakası, konvoyla, yüksek sesli anonslarla gösteriş yapılmamasını,

Belediyeler dahil, Kayseri’yi eskiden olduğu gibi ‘ticaret şehri, cazibe merkezi’ yapması için, yatırımlarını istihdama, üretime, kazandırmaya yönelik yapmasını,

Klasik belediye hizmetlerini ‘örnek, model, evladiyelik’ gibi süslü kelimelerle pazarlamamasını,

Bu hizmetler için ‘şov, gösteriş, hava atma’ amaçlı halka eziyet verilen, tramvayın bile çalıştırılmadığı, yolların kapatılarak toplu açılış, törenlerin düzenlenmemesini çok istiyorum.

Kayseri eskiden ‘medeniyetler şehri’ idi.

Şimdi ‘olumsuzluklar, cezalandırılan, söylemleri başına dert olan şehir.

Demek ki Kayseri’de, çağa ayak uydurmalı, çağdaş, modern, kalıcı yatırımlar, hizmetler yapılmalı.

Kısaca görmek ve görmemek istediklerimi, seçmenin düşüncelerini de ‘üç maymunu oynayanlar’ için buradan tekrarladım.

Aksi halde, koltuğunuzu korumak için daha çok  çırpınır, reklamlar yapar, ‘birlik görüntüsü’ verirken ‘arkadan hançerleme’ işine devam edersiniz.

Kazanan Kayseri ve burada yaşayanlar olsun.