Gesi’den isimsiz bir Kahramanımız.. (Köşe yazısı 26.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Tarihte her dönemin bir çok isimsiz Kahramanı var.

Her ülkenin, Devletin, Şehrin, yerleşim merkezinden çıkan Kahramanlarda.

Halen yaşadığımız bu topraklarda göreve devam eden binlerce ‘isimsiz kahraman’ gibi.

Bu Vatan, Millet, Devlet, Bayrak için canlarını, kanlarını ortaya koyan Şehit ve gazilerde.

Nasıl Erzurum’un Nene Hatun’u, Kastamonu’nun Şerife Bacısı, Kayseri’nin halen tam ortaya çıkartılamamış olsa da Bünyanlı Fatma Bacısı, Halide onbaşı ( Edip Adıvar), Nezahat onbaşı (Baysel), Erzurumlu Kara Fatma (Fatma Seher Erden), Halime Çavuş, Hafız Selman İzbeli, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe, Tayyar Rahmiye, Seyit Onbaşı, Kuvayı Milliye içinde yer alanlar ve gönüllü askere giden 15’likler gibi nice isimsiz Kahramanlar var.

Kayseri’nin çok değerli ‘yürüyen kütüphane’lerden biri olan araştırmacı, yazarı, Kültür ve Turizm eski Müdürü Hüseyin Cömert ‘Gesi’den isimsiz bir Kahraman’ı yazdı.

Bende belki ilginizi çeker ve Kayseri tarihine katkım olur düşüncesiyle bunu paylaşıyorum.

Mehmet Salim Sabri Kurtul (1310/1894- 1989)
Merhum Sabri Kurtul 1894 senesinde Mancusun Köyü Yukarı Mahalle’de dünyaya gelmiştir. Köyündeki ilk mektebi bitirdikten sonra tahsilini medrese’ye devam ederek tamamlamış. Birinci Cihan harbinde 5.2.1331/1915 tarihinde asker oldu. İstanbul’da eğitim gördükten sonra süvari zabiti olarak orduya katıldı. Gesi Ortaokulu’nda derslerimize girer ve hatıralarını da anlatırdı. Kendisinden dinlediğime göre, ilk olarak Galiçya Cephesinde savaştığını, buradan birliği ile Çanakkale’ye intikal ettiğini ve bu cephede girdiği müsademeleri de uzun uzun anlatmıştı. Çanakkale’de hangi cephede savaştığı bizce malum olmamakla birlikte, “İngilizlerin çekilirken çok miktarda, tepe gibi yığılı erzak bıraktıklarını, bunları doktor muayenesinden geçirttikten sonra askerlerinin yemesine müsaade ettiği” bize anlattıklarından hatırımızda kalan bilgilerdendir.
Çanakkale Savaşlarının bitmesine müteakip, birliği ile Filistin Cephesine gitmiş ve uzun süre savaşmış. 1918 yılında İngilizlerin karşı taarruzları ile geri çekilirken içlerinde Mustafa Kemal Paşa’nın da bulunduğu kumandanlarla beraber atlarını Lut Gölü’ne sürdükleri, böylece yüzerek karşıya geçtikleri ve esir düşmekten kurtuldukları kendi anlattıklarındandır.
Salim Kurtul; İstiklal Harbinde 1.Fırka (Tümen), 21.Alay, 1.Bölük de İhtiyat Süvari Mülazımı olarak savaşmış. 8 yıl süren askerlik hayatı 1923 yılında sona ermiş.
Merhum, yıldız şeklindeki Çanakkale “harp madalyası” ve Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir. Bununla ilgili vesikanın sureti aşağıdadır.

İstiklal Madalyası vesikası
No.12679
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 30 Mayıs 1926 tarihinde vuku bulan üçüncü içtima senesinin, yüz dokuzuncu içtimaının 1.ci maddesine müzeyyel 30 Mayıs 1926 tarihli ve 869 nolu kanunnamenin ikinci maddesine tafikan Milli Orduda vazife almış olan ihtiyat süvari mülazımı Salim Efendi’nin kırmızı şeritli İstiklal madalyası ile taltifi 28. 4. 1928 tarihinde tasdiki âliye iktiran eylediğini mübeyyin vesikadır.

T.C Milli Müdafaa Vekili İstiklal Madalyası alan zatın hüviyeti
Mustafa Abdulhalık F.1 Al.21 Bl.1
İhtiyat Süvari Mülazımı
Salim Sabri Mehmet
Kayseri- 28117

Cumhuriyetle birlikte elde edilen kazanımları ve değişimi takdir eden Salim Kurtul, Devletine ve Cumhuriyete olan muhabbeti gereği; her milli bayramda başında fötr şapkası kravatlı ve ütülü takım elbisesi, göğsünde madalyası, bir kolunda asılı bastonu ile protokoldeki yerini büyük bir gururla alırdı. Bu katılımı vefatına kadar devam etti.
Uzun bir ömür süren, bir oğlu ve iki kızı bulunan “Kahraman” Salim Kurtul 7. 6. 1989 tarihinde 95 yaşında Gesi’de vefat etti. Hatıralarını yazmadı, çevresindekiler tarafından da anlattıkları toplanıp değerlendirilemedi; yazık…