Geriatri bilimi..(3)(Köşe yazısı 11.04.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Geriatri bilimi ile ilgili  bu köşemi okuyanlardan bazıları ‘keşke daha önce ele alsaydın’ dedi. Ben de geç kalsamda Erciyes Üniversitesi Geriatri Bilim Dalı’ndan Doç.Dr. Sibel Akın’la röportajıma devam ediyorum.

Demans nedir? Alzheimer nedir?

Demans, Latince bir kelime olup “kişinin aklını yitirmesi” demektir.  Demans, başta bellek olmak üzere zihinsel ve sosyal yeteneklerin kişinin sosyal yaşamını etkileyecek kadar yıkılması demektir. Demans iki gruba ayrılır beyinde dejenerasyon dediğimiz beyin dokusunun yıpranması ve fonksiyonlarını yerine getirememesi durumu Alzheimer hastalığı, Frontotemporal demans, Lewy cisimcikli demans ve Parkinson hastalığı demansı olarak ayrılırken diğer bir demans grubumuz damar tıkanıklığı sonucu gelişen vasküler demanstır.

En sık gördüğümüz demans tipi hangisidir?

En sık Alzheimer tipi demansı görüyoruz. 1907 yılında Dr. Alois Alzheimer 51 yaşında kadın bir hastada bu hastalığı tanımlamış.

Azheimer hastalığı kimlerde daha sık görülür?

Yaş en önemli risk faktörlerinden olup 80 yaş üzerinde neredeyse 2 yaşlıdan biri bu hastalığa yakalanmaktadır. Kadınlarda bu hastalık görülme sıklığı daha yüksek bunun nedeni genellikle kadınlarda yaşam beklentisinin daha uzun olmasıyla açıklanmaktadır. Yine beyin için koruyucu olduğu bilinen östrojen hormonun azalmış olması da önemli bir nedendir. Eğitim düzeyi ne kadar yüksek ise bu hastalık daha az görülüyor.  Ailede AD olması ve geçirilmiş kafa travmaları da risk faktörleri arasındadır. Hipertansiyon, Diyabet, geçirilmiş felç, hiperlipidemi, sigara ve alkol kullanımı, depresyon diğer risk faktörleridir ancak bu risk faktörleri değiştirilebilir risk faktörleridir.

Kişiler en basit unutkanlığı bile Alzheimer olmakla açıklıyor. Neden?

Alzheimer artık daha fazla biliniyor ve insanlar çevresinde bu hastalığa yakalananları görünce bu hastalık ben de de olabilir mi sorusu karşımıza geliyor. Bu kişiler unutkanlıktan şikayet ederler, ancak bu kişiler objektif olarak bellek ve zihinsel işlevleri normal olan kendinden endişelenen kişilerdir. Bazen depresyonda insanlarda demans benzeri bir tabloya yol açtığından karışabilir.

Alzheimer’a özgü belirtiler nelerdir?

Kognitif alanda kayıp: Bu hastalık sinsi başlar ve yavaş ilerleyen unutkanlıkla karşımıza çıkar. Hastalar yeni bilgileri kaydetmede güçlük yaşarlar. Birkaç dakika ya da saat içinde yaşanan olayları ve konuşmaları unuturlar ve tekrar tekrar sorarlar ve aynı şeyleri tekrar anlatırlar. Nereye koyduklarını hatırlayamadıkları için kıymetli eşyalarını kaybedelerler. Uzak geçmişi çok iyi hatırlarlar ve ayrıntıları ile anlatırlar. En son öğrenilen bilgiler ilk önce kaybedilir. Zamanla sık kullanılmayan kelimeleri konuşma sırasında bulmakta zorluk çekerler. Giderek cümle kurmakta zorlanırlar. Daha önce bildikleri yerlerde kaybolmaya başlarlar. Ev içinde odaları karıştırırlar. Hastalar dikkatini toplamakta güçlük çeker konsantre olmakta zorluk çekerler. Bu kişiler unutkanlıklarının farkında değildir iç görü kaybı olmuştur ve herkes gibi hafif unutkanlıklarının olduğunu ifade ederler.

Davranış değişiklikleri olur giderek daha sessiz ve içine kapanırlar. Hezeyanlar özellikle çalınma hezeyanları ortaya çıkabilir. Eşlerinin kendini aldattığını, ailenin mallarına el koyduğunu düşünürler.

Günlük Yaşamda bozulma: Banka hesapları ve fatura takibi ile para kavramı ve planlama bozulur. Kadınların yemeklerinin tadı ve tuzu değişmiştir. Yemek yakmalar olabilir ve mevsime uygunsuz giyinmeler olabilir. Banyo sıklığı azalır ve temizliğe ilgi azalır. İleri dönemde tam bakıma muhtaç hale gelirler.

Alzheimer Tanısı nasıl konulur?

Alzheimer Hastalığı, tipik olarak sinsi başlayan bir hastalık başlangıçta belirtiler normal yaşlanmanın bir sonucu gibi düşünülür. Bazen yavaş seyirli bir unutkanlık araya giren bir enfeksiyon, ameliyat için alınan anestezi ya da travma sonrası kötüleşebilir. Hastanın sık soru tekrarları oluyorsa, değerli eşya kaybı varsa izlediği bir dizi ya da programda geçen olayları hatırlayamıyorsa ya da namazda rekatları karıştırmaya başladıysa en önemlisi de bu durum günlük yaşamını etkilemeye başladıysa mini mental test, saat çizme testi ve daha kapsamlı nöropsikolojik test yapılmalıdır.

Alzheimer’lı olan bir hastaya nasıl yaklaşılmalıdır?

Alzheimer Hastalığı’nda ilaç tedavisi ve ilaç dışı tedaviler uygulanır. İlaç dışı tedavilerin başında hasta yakını eğitimi ilk sırada yer alır.  Yaşlının alışık olduğu bir çevrede yaşamına devam etmelidir sık yer değişikliği hastayı huzursuz ve agresif hale getirir. Etrafta kendi özel eşyaları ve mobilyalarının olması, eski fotoğraflarının olması ve takvim ve saatin oda içinde olması tavsiye edilir. Yürürken takılıp düşeceği objelerden uzak durulmalı ve zemin kaygan olmamalı.

Alzheimer Hastalığından korunmak için neler yapılabilir?

HT ve DM iyi tedavi edilmesi, hiperlipideminin tedavi edilmesi, obezite ile mücadele edilmesi ve Akdeniz tipi diyet dediğimiz bir diyetin tüketilmesi önerilmelidir. Akdeniz tipi diyet; zeytinyağ, ceviz-fındık-yer fıstığı, balık, domates, kümes hayvanları, sebze, meyve gibi gıdaların fazla tüketilmesi ile yağlı süt ve  ürünleri,  kırmızı et,  tereyağın az tüketilmesinden oluşur ve fiziksel aktivitenin artırılması koruyucudur.

Eğitim düzeyi artırılmalı, zihni sürekli zinde tutturacak yap-boz, bilmece-bulmaca, okuma, tavla, santranç gibi oyun tahtası ile yapılan oyunlar ve sosyal aktivitelerde bulunulması önerilmektedir.