Geriatri bilimi..(2) (Köşe yazısı 10.04.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Erciyes Üniversitesi Geriatri Bilim Dalı’ndan Doç.Dr. Sibel Akın ile ‘geriatri bilimi’ üzerine röportajıma dünden kaldığım yerden devam ediyorum.

Kimler Geriatri Bilim Dalı’na Başvurabilir?

65 yaş ve üstünde olan, hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastaların yanı sıra osteoporoz, idrar kaçırma, unutkanlığı (Alzheimer Hastalığı, yaşa bağlı unutkanlık), depresyonu, düşme problemleri olan, beslenme bozukluğu, yatak yaraları, çoklu ilaç kullanımı olanlar ve koruyucu hekimlik için bilgilenme amacında olanlar Geriatri Bilim Dalı’na başvurabilirler.

Niçin yaşımız 65 veya üzerinde ise önce Geriatri bölümüne başvurmalıyız?

Geriatri tüm bilgi, ilgi, uğraşı ve araştırmasının 65 yaş ve üstünde odaklandığı, bu nedenle deneyiminin de o ölçüde arttığı bir bilim dalıdır. İç Hastalıkları muayene ve tetkiklerinin yanı sıra bu yaş grubunda sık görülen hastalık ve komplikasyonların geniş ölçüde incelendiği bir branştır. Bu kadar kapsamlı bir inceleme birçok hastalığın daha belirti vermeden önce teşhis ve tedavisini mümkün kılar. Hangi belirtinin yaşlılığın doğal bir sonucu, hangisinin hastalığa bağlı olduğunu ortaya koyar.

Bu yaş grubunda sık görülen hastalıklardan bahsedebilir misiniz?

Geriatrik Sendrom; yaşlı hastalarda sık olarak görülen, yaşlının yaşam kalitesini bozup, yaşlılarda sakat kalma ve ölmesini kolaylaştıran klinik durumları ifade etmektedir. Bunlar neler olabilir; idrar kaçırma, düşme, depresyon, bunama, beslenme bozukluğu ve çoklu ilaç kullanımıdır.

Düşme; 65 yaş üstü hastaların üç yaşlıdan biri her yıl düşmektedir ve bunların yarısında düşme tekrarlamaktadır. Düşme sorulmadığı takdirde söylenmeyen bir durumdur bu nedenle geriatri polikliniğinde ilk değerlendirmede sorulmakta ve her vizitte tekrar sorulmaktadır. Düşme öyküsü olan hastalarda düşmeye neden olabilecek ilaç öyküsü, görme durumu, otururken ve ayakta kan basıncı değişiklikleri, denge ve yürümenin değerlendirilmesi, kalp-damar hastalıkları ve ev içi tehlikelerin saptanması lazımdır. Tüm bunlar kapsamlı geriatrik değerlendirme ile tespit edilebilir.

İdrar Kaçırma; yaşlı hastalarda sık görülen ancak genellikle sorulmadıkça dile getirilmeyen bir sağlık problemidir. Yaklaşık hastaların yarısında neden geçicidir ve altta yatan hastalık tedavi edildiğinde düzelmektedir. Kapsamlı değerlendirme içinde idrar kaçırma sorgulaması yapılmalı ve nedenleri mutlaka araştırılıp uygun tedavi planlanmalıdır.

Beslenme; Beslenme durumunun değerlendirilmesi yaşlıda çok önemlidir. Yaşlı grupta malnütrisyon (yetersiz beslenme) giderek önem kazanan bir sağlık sorunudur. Malnütrisyon toplumdaki yaşlılarda %15, hastanede yatan yaşlılarda %60, huzurevi-bakımevinde kalanlarda %85’lere varan oranlardadır. Yetersiz beslenme sonucunda yaşlının hastaneye yatışı artmakta, hastanede kalış süresi uzamakta ve ölüm oranı artmaktadır. Bu nedenle 65 yaş üstü her kişi beslenme durumu yönünden taranmalı ve uygun beslenme programına alınmalıdır.

Bunama ve depresyon; Her 5 yaşlıdan birinde depresyon mevcuttur. Yaşlının depresyonu gençlerden farklı olarak uykusuzluk, kabızlık, kilo kaybı, unutkanlık şeklinde kendini gösterebilir. Bu nedenle depresyonun değerlendirilmesi Kapsamlı geriatrik değerlendirmede mutlaka yer almalıdır. Yine Alzheimer hastalığının sıklığı yaşlanan nüfusla birlikte giderek artmaktadır çünkü yaş arttıkça sıklık artmaktadır. 65 yaş üstünde sıklık %5 iken, 85 yaş üstünde %40’dır. 90 yaşın üstünde ise her 2 kişiden biri Alzheimer hastalığına yakalanmaktadır. Demans varlığını tespit etmek için tarama testlerinden yararlanılmaktadır.

Depresyon nedir neden yaşlıda sık görülür ve görülme sıklığı nedir?

Depresyon görülme sıklığı son verilere göre %7-10 arasında olup ülkemizde İstanbul Kadiköy’de yapılan bir çalışmada yaşlı nüfusda depresyon oranın %18 olduğu bulunmuş ve Bizim Kayseri’de yapmış olduğumuz çalışmada ise yaşlıda depresyon görülme oranı %25 bulunmuş ve depresyon kadınlarda erkeklere göre daha yüksek oranlardadır.

Depresyon için kimler risk altındadır?

Kadın cinsiyet risk altındadır. Yapılan bir araştırmada evlilik erkekleri depresyondan korurken kadınlar için bir risk faktörüdür. Yeti yitimi=yetersizlik; ileri yaş belli fonksiyonları yerine getirmeyi engellemekte ve yaşa eklenen kronik hastalıkların varlığı da yetersizliği daha da artırmaktadır. Özellikle geçirilen bir felç, hareketleri oldukça sınırlayan Parkinson hastalığı ve eklemlerde ağrı nedeniyle yaşanan hareket kısıtlılığı yaşlıda en çok depresyon gelişimine neden olan faktörlerdir. Yaşanan olaylar; depresyonu olan yaşlının gençliğinde daha olumsuz olaylar yaşadığı gösterilmiş. Sosyal destek yakın arkadaş ve çocuklarının ve arabalık ilişkilerinin depresyon gelişimini etkilediği gösterilmiş. Emeklilik, eş kaybı gelirin düşmesi gibi etkenlerde depresyon gelişimini etkilemektedir. Son 10 yıl içinde geçirilen bir depresyon yaşlıda demans gelişimine neden olmaktadır.

Depresyonun belirtileri nelerdir?

Yaşlıda görülen depresyon belirtileri gençlerden farklıdır. Yaşlıda daha çok uykusuzluk, kabızlık, iştahsızlık, kilo kaybı ve yaygın vücut ağrısı şeklinde kendini gösterir.

Depresyon tedavi edilmeli midir?

Tedavi edilmeyen depresyon yaşlının daha erken ölmesine ve yakınına daha bağımlı hale gelmesine neden olmaktadır. Ve yine depresyon mevcut kronik hastalıklarının ağırlaşmasına da neden olabilmektedir. Yaşlıda depresyon tedavi edilirken gençlerde kullanılan ilaçların yaşlıda yan etkileri olduğundan her ilacı kullanamayabiliyoruz. İlaç seçimi de yaşlıya göre yapılmalıdır. Yine yaşlıda kronik hastalıkların sayısı fazla ve çok ilaç kullanıyorlar bunlar göz önünde bulundurulmalı tedaviye düşük dozda başlanıp doz yavaş artırılmalıdır.