Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Çocuk işçilerin sayısı giderek artıyor.
Üniversite mezunu ya da ‘diplomalı işsizler’ çoğalıyor.
Gençler gelecekten ümitsiz.
‘Aradığım işi bulamadım, asgari ücreti bile alamıyorum’ diyenlerle
‘Artık iş ve ücret beğenmemezlik var’ gibi haberleri ve röportajları sık duyuyoruz.
İktidar ise destek ve teşviklere, eğitimlere ağırlık verse de işsizliği azaltamıyor.
Son resmi işsizlik rakamları bile yüzde 12’lerde.
Peki “Gençlerin İşgücü Piyasasına Geçişi” nedir hiç merak ettiniz mi?
Hangi yaş grupları, eğitim grupları ve cinsiyetler bu sorunu yaşıyor?
Bu konuda araştırma yapan Türkiye İstatistik Enstitüsü Kayseri Bölge Müdürlüğü, 2016 yılı II. Çeyreğinde, hanehalkı işgücü araştırmasını birlikte yaparak açıkladı.
Avrupa Birliği’ne uyum çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı; ‘işgücü piyasasındaki 15-24 yaş grubu gençlerin eğitim geçmişleri, iş bulmak için harcadıkları çaba, iş bulmak için alınan yardım ve işe geçiş süreleri konularında veri derlemek’ olarak belirtildi.
Ayrıca, 2009 yılında uygulanan “Gençlerin İşgücü Piyasasına Geçişi” isimli modüler anketin tekrarı niteliğinde bir çalışma olmadığına ve içerik bakımından farklılıklar gösterdiğine de dikkat çekildi. Araştırma sonuçları şöyle.
Türkiye’de 2016 yılı II. çeyreği itibarıyla 15-34 yaş grubunda kurumsal olmayan nüfus 24 milyon 263 bin kişi olup bu kişilerin 13 milyon 685 bini işgücünde yer aldı.
Diğer bir ifadeyle, bu yaş grubundaki fertlerin işgücüne katılma oranı %56,4 oldu.
Türkiye’de 15-34 yaş grubundaki nüfusun işsizlik oranı %13,2 iken iki veya üç yıllık yüksekokul mezunlarında bu oran %16,8, dört yıllık yükseköğretim ve üzeri mezunlarda ise %13,3.
Genel lise mezunlarında işsizlik oranı %15,5 iken mesleki veya teknik lise mezunlarında %12,3.
İstihdam oranı 15-34 yaş grubundaki fertlerde %48,9.
Bu oran bir okul bitirmeyenlerde %30,1,
Lise altı eğitim düzeyinde %42,4,
Dört yıllık yükseköğretim ve üzeri eğitimlilerde %73,7.
Diğer taraftan genel lise mezunlarında istihdam oranı %43,6 iken mesleki veya teknik lise mezunlarında %60,6 olarak gerçekleşti.
En az bir okul bitiren 15-34 yaş grubundaki fertlerin %35,9’u en son tamamladıkları eğitimleri süresince ücretli veya ücretsiz bir çalışma deneyimi yaşadı.
Referans haftasında işgücünde olanların %47,6’sı eğitimleri süresince bir çalışma deneyimi olduğunu belirtti.
Bu oran istihdamda olanlarda %48,2, işsizlerde %43,1.
İşgücüne dahil olmayan fertlerin ise %19,7’si eğitimi sırasında bir çalışma deneyimi yaşadı.
Eğitimden çalışma hayatına geçişte; üç aydan daha uzun süre çalıştıkları işler dikkate alındığında, 15-34 yaş grubundaki fertlerin %19’u eğitimden ayrıldıktan sonraki ilk işine üç yıldan daha uzun sürede sahip olduğunu, %14,1’i ise ilk altı ay içinde sahip oldu.
Fertlerin %7,4’ü ilk işini yedi ay ile bir yıl arasında, %8,6’sı 1-2 yılda, %5,8’i ise 2-3 yılda elde etti.
15-34 yaş grubundaki fertlerin %16,3’ü ilk işine eğitimleri devam ederken sahip olmayı başardı.
Eğitimden ayrıldıktan sonra ilk işinde üç aydan uzun süre çalışanların %23,3’ü hizmet ve satış elemanı,
%16,9’u nitelik gerektirmeyen işlerde,
%16’sı sanatkarlık ve ilgili işlerde,
%12,2’si ise profesyonel mesleklerde çalıştı.
Resmi rakamlar ortada.
Sizce ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış onun yorumunu sizlere bırakıyorum.
Ancak gerçek olan bir durum varsa, Fakülte ya da yüksekokul bitirenlerin çoğu, diplomalarında yazan meslekleri bulamadıkları için yapmıyor, yapamıyor.
O zaman, ‘adamına göre iş yerine, işe göre adam yetiştirme’ eğitim ve proğramına ağırlık vererek bunu da taviz vermeden ivedi hayata geçirmeliyiz.