Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanı Zülküf Arslan: Mutfaklarda yangın var

Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanı Zülküf Arslan: Herkesi birleştirmesi gereken Cumhuriyet Bayramında bile kendilerinin ayrımcılığa maruz kaldığını iddia etti, şehrin sıkıntılarını, halkın dertlerini dile getirmeyi gelenek haline getireceklerini  tekrarladı. İl Başkanı Arslan son basın değerlendirme topantısında şunları söyledi.

97 inci yılını kutladığımız Cumhuriyet, bir kişinin, bir ailenin, bir partinin veya bir zümrenin değil, milletin üstünlüğü demektir, milletin her bir ferdinin yönetimde hakkı olması demektir. İstiklal Harbi sonrasında Cumhuriyetimizin ilan edilmesi, ülkemizin temel kuruluş felsefesinin millet iradesi olduğunun en açık göstergesi ve ispatıdır. Devletimiz Anayasa’da yazdığı üzere “Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti”dir, ama hepsinden önce ve hepsinin üstünde bir Cumhuriyettir. Bizler de Gelecek Partisi olarak, Cumhuriyet’in ve demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan siyasi partilerden birisiyiz.

Demokrasilerde siyasi partiler olacak ki, çok seslilik olacak ki, insanlar fikirlerini düşüncelerini o partilere oy vererek Meclis’te temsil edebilme fırsatı bulabilsinler. Halkın seçtiği her insan bizlerin başımızın tacıdır. Bu sebeple resmi bayram ve törenlerde yer almak amacıyla Kayseri Valiliğimiz ile gerekli yazışmaları yaptık, dilekçelerimizi VAliliğimize verdik. Ancak bir aydan uzun süredir talep etmemize rağmen bize nezaket ziyareti randevusu bile vermeyen Valiliğimiz, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine bizleri davet etmedi, çağırmadı.

Buradan Kayseri Valiliği yetkililerine sesleniyorum. Sizler sadece bir partiyi değil, Kayseri halkının tamamını temsil etmektesiniz. Sizleri bunun gereğine uygun davranmaya davet ediyoruz. Sadece bir partiyi temsil etme hakkına sahip değilsiniz. Bayram olarak kutladığımız Cumhuriyetimizin kuruluşunun yıl dönümü gibi bizi birleştirmesi gereken bir günde bile kendilerini Devletin değil sadece iktidarın temsilcisi zannedenlerin ayrımcı uygulamalarına maruz kalmak bizi üzmüştür. Ancak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına bizleri davet etmeyen, davet edemeyen bu zihniyet, Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanlığı olarak bizi değil, bu haksız uygulamalara imza atanları yokluğa mahkum edecektir. Bu kutuplaştırıcı siyasetin kendilerini halkımız nezdinde ne hale getireceğini onlar düşünsünler.

Dün sizlerin de bildiği üzere aynı sıkıntıyı şehrimizde muhalefet partisi milletvekili Sayın Çetin Arık da yaşadı ve tepkisini de orada açık ve net bir şekilde gösterdi. Bizler bu uygulamaların yanlış olduğunu, demokrasilerde bunların olmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple bizler bundan sonraki anma, kutlama ve resmi törenlere davet edilsek de edilmesek de katılacağız.

Bizim derdimiz ülkede demokrasi olsun. Biz istiyoruz ki, insanlar fikirlerini rahatça söyleyebilsinler ve düşüncelerini açıkaldıkları için yargılanmasınlar, sırf bu nedenle soruşturma ve kovuşturmaya uğramasınlar. Fikir ne zaman yargılanır biliyor musunuz? Ceza Kanununda bunun açık bir şekilde tanzimi yapılmıştır: cebir, şiddet, tehdit veya hakaret içerirse -ki zaten o artık bir fikir değilidir. İnsanlar yapılan haksızlıkları belirtmekle, enflasyonu ve ekonomide yapılan yanlışları söylemekle suç işlemiş olmazlar. Şu anda ülkemiz sıkıntılar içerisindedir.

Bizler Gelecek Partisi olarak varız, bizler buradayız, her açıdan güçlü, huzurlu, adil, demokrat ve müreffeh bir Türkiye’yi ve aydınlık bir Geleceği birlikte inşa edeceğiz. Çoğunlukcu değil çoğulcu demokrasinin olduğu, herkesin söz hakkına sahip olduğu, Anayasa’da yazdığı üzere siyasi partilere baskı ve ambargoların olmadığı bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.

Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanı Zülküf Arslan: Sancaktepe’de Yapı Kullanım Belgesi alınan araziler satıldı

Şehrimizde yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları duyurmak için her hafta Cuma günü İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyecekleri belirten İl Başkanı  Arslan, bu hafta Sancaktepe halkının uğradığı haksızlığa değindi.

Şehrimizin önemli mahallelerinden birisi olan Sancaktepe mahallemizde yüzlerce hanehalkı, oturdukları ve yapı kayıt izni aldıkları hanelerinin Belediye tarafından başkalarına satıldığını öğrendi. Peki kimdir bu insanlar? Bu arazilerde yıllarca oturan bu insanlar, Devletin belirlemiş olduğu bedeli Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yatırdılar ve  İmar Yasası kapsamında Hükümetin çıkardığı İmar Barışı gereğince buralarda yapı kayıt belgelerini aldılar. Vatandaş, Devletine güvenir ve der ki: “Devletimin bana vermiş olduğu ve bedelini ödediğimiz bu belgesi benim için bir garantidir. Bu yapı kayıt belgesi ile birlikte 1980lerden itibaren emlak vergisini ve her türlü belediye hizmetinin bedelini ödüyorum.” Vatandaşımız bu beklenti ve bu zanla hareket etmişlerdir. Ancak bu insanlar, oturdukları bu arazilerin Büyükşehir Belediyesi tarafından başkalarına satıldığını duymuşlardır. Bu bir haksızlıktır, bu hukuksuzdur, bu bir zulümdür. Madem bu arazileri satmak gibi bir planınız vardı, öncelik buralarda 40 yıldır oturan kişilerin olmalıydı. Madem böyle bir uygulama yapacaktınız, bu insanlardan bedeli alınarak yapı kayıt belgesi verilmemeliydi. Biz Gelecek Partisi Kayseri İl Başkanlığı olarak Sancaktepe halkının yanındayız. Biz Sancaktepe halkına yapılan bu haksızlığa karşıyız. Bir İl Başkanı ve bir avukat olarak vatandaşlarımızla birlikte maruz kaldıkları her türlü haksızlığa karşı duracağız ve onların sesi olacağız. Sancaktepe ile ilgili bu olayın yakın takipçisi olacağız. Bir avukat olarak burada somut bir haksızlık olduğu çok açık ve net bellidir. Biz akl-ı selim düşünerek bu sıkıntıyı gidermesi için Belediyemize çağrıda bulunuyoruz.

Halkımıza çağrımızdır: Uğramış olduğunuz her türlü haksızlığa karşı biz buradayız, Partimiz buradadır. Sesiniz olmaya hazırız. Bunları buradan haftalık olarak duyuracağız.

Mutfaklarda Yangın var

Bu yerel sorunun yanında bir de tüm ülkede olan, herkesin malumu olduğu bir konu var: İnsanlar evlerine ekmek götüremiyorlar, mutfaklarda yangın var.. Hazine ve Maliye Bakanımız açıkladığı Yeni Ekonomi Programında 2023 sonu itibariyle Doların 8,02 TL olacağını söylemişti. Bugün dolar 8,35 TL, bir ay bile dolmadan üç yıl sonraki hedefi bile geride bıraktılar. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, Mayıs 2016’da Başbakanlığı bırakmak zorunda kaldığında dolar 2,75 TL idi. Aynı şekilde Sayın Davutoğlu 2016 yılı başında asgari ücrete %30 zam yaptığında bir asgari ücret ile yaklaşık 500 Dolar alınabiliyordu. Ancak şu an bir asgari ücret ile 275 Dolar alınabiliyor, yani alım gücünde neredeyse yarı yarıya bir azalma var. Döviz bazında asgari ücret 2010 yılı seviyesinin bile altına gerilemiştir. Hatta Bakan Bey’in yeni programı açıkladığı günden beri, yani yaklaşık bir ay içinde kişi başına milli gelir 300 dolar azalmıştır.

Böyle bir ortamda iktidarın koalisyon ortaklarından birisi kalkıp “askıda ekmek kampanyası” yapmış olmasına rağmen, “ülkede evine ekmek götürememesi gibi bir problemi yoktur” demek iktidarın ortağından bile bihaber olduğunu gösterir. Eğer evine ekmek götüremeyenler yoksa koalisyon ortağının başlattığı askıda ekmek kampanyasına ne gerek vardı? Eğer askıda ekmek kampanyası varsa, demek ki evine ekmek götüremeyenler var demektir. Bu çok açık ve net bir olaydır.

Biz Gelecek Partisi olarak acil bir şekilde ülkede yolsuzlukların, rantın ve israfın bitirilmesini, asgari ücretin ve çalışanların maaşlarının günün koşullarına uygun bir şekilde yeniden revize edilmesini istiyoruz. Bizler gerçekten üzülüyoruz; artık Türkiye’ye malum bazı şirketlerin hazine garantileri ile, vergi istisnalrı ile, teşvikler ile, ihaleler ile ihya edilmesine üzülüyoruz. Bazı şirketler kayırılmamalı, milletimiz eşit vatandaş muamelesi görmelidir.

Basın mensubu arkadaşlarımıza da çağrımızdır: Burada veya herhangi bir yayında bize diledikleri soruyu sorabilirler, önceden de vermemek şartıyla.. Biz şehrimizdeki diğer il başkanlarımızla veya Belediye başkanlarımızla canlı yayında her türlü konuyu tartışmaya da açığız. İster ekonomik, ister siyasi ister hukuki her konuda görüşmeye hazırız, çünkü ne Genel Başkanımız Sayın Davutoğlu’nun ne de Partimizin bir kamburu bulunmamaktadır. Biz yoksulluğa, yolsuzluklara, yasaklara ve nihayetinde de yalanlara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Ve bu konuda her türlü davete icabet ederiz, muhataplarımıza gerekli açıklamaları da yaparız.