Geçim indeksi ve intihar.. (Köşe yazısı 22.06.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de ‘Yalan rüzgarı’ üzerine ‘milli hasıla, geçim indeksi, tüketici fiyatları’ eksik ya da yanlış hesaplanmış olarak değerlendiriliyor. Buna karşın adli vakalar içinde önemli yer tutan intihar ve intihara teşebbüs ile nedenleri gerçekleri geçte olsa gösteriyor.
Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün gösterir. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “pahalı”, 100’den küçük ise “ucuz” olarak kabul edilir.
Türkiye’nin 2014 yılı sonuçlarına göre tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi 61 oldu. Bu değer, 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin, Türkiye’de 61 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi.
Karşılaştırmalarda, 28 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi İsviçre, İzlanda ve Norveç, 5 aday ülke Türkiye, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk ve 1 potansiyel aday ülke Bosna-Hersek kapsandı.
Ülkeler itibarıyla karşılaştırıldığında 37 ülke arasında tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi en yüksek ülke 154 ile İsviçre, en düşük ülke ise 47 ile Makedonya oldu.
Türkiye’nin tüketim mal ve hizmetleri grubuna ilişkin fiyat düzeyi endeksi alt gruplar itibarıyla incelendiğinde, kişisel ulaşım araçları endeksi 110 oldu ve bu gruba ait fiyat düzeyinin AB ülkelerinin ortalamasının %10 üzerinde olduğu görüldü.
Diğer alt gruplar bazında ise; alkollü içecekler ve tütün ile tüketici elektroniği endeksleri 87, bu gruplarda Türkiye’nin fiyat düzeyi diğer alt gruplara nispeten yüksek. Buna karşılık giyim endeksi 63, lokanta ve oteller endeksi 74 oldu ve bu gruplarda fiyat düzeyinin diğer alt gruplara göre düşük olduğu gözlendi.
Türkiye’nin ekonomik durumu bu iken yine Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’in verilerine göre intihar durumları da şöyle.
Ölümle sonuçlanan intihar sayısı revize edilen 2013 yılı verisine göre 3 bin 252 iken 2014 yılında 3 bin 65 oldu. İntihar edenlerin %74,3’ünü erkekler, %25,7’sini kadınlar oluşturdu.
Kaba intihar hızı yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısı olup, 2013 yılında yüz binde 4,27 iken 2014 yılında yüz binde 3,97 oldu. Diğer bir ifade ile 2014 yılında her yüz bin kişiden yaklaşık dördü intihar etti.
Kaba intihar hızı illere göre incelendiğinde, 2014 yılında kaba intihar hızının en yüksek olduğu il yüz binde 11,63 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüz binde 9,03 ile Bingöl ve yüz binde 8,26 ile Edirne izledi. Kaba intihar hızının en düşük olduğu il ise yüz binde 1,06 ile Bartın oldu. Bartın ilini yüz binde 1,07 ile Çankırı ve yüz binde 1,28 ile Bayburt izledi.
Yaşa özel intihar hızları incelendiğinde, 2013 yılında en yüksek intihar hızı yüz binde 9,92 ile 85 ve üzeri yaş grubunda, 2014 yılında ise yüz binde 8,07 ile 80-84 yaş grubunda görüldü. Her iki yılda da en düşük intihar hızı 2013 yılı için yüz binde 0,84 ve 2014 yılı için yüz binde 1,17 olarak 15 yaş altında gerçekleşti.
En yüksek yaşa özel intihar hızının 2013 yılında erkeklerde yüz binde 20,97 ile 85 ve üzeri yaş grubunda, kadınlarda ise yüz binde 5,52 ile 15-19 yaş grubunda olduğu; 2014 yılında erkeklerde yüz binde 15,08 ile 80-84 yaş grubunda, kadınlarda ise yüz binde 4,30 ile 15-19 yaş grubunda olduğu görüldü.
İntihar sayıları yaş grubu ve cinsiyete göre incelendiğinde, 2013 yılında olduğu gibi 2014 yılında da yaş grupları arasındaki cinsiyet farklılığının belirgin olduğu görüldü. Erkek intiharlarının 15 yaş altı intiharlar hariç tüm yaş gruplarında kadın intiharlarından daha fazla olduğu tespit edildi. Cinsiyetler arasındaki farklılığın en yüksek olduğu yaş grubunun 20-24, en az olduğu yaş grubunun ise 15 yaş altı ile 85 yaş ve üzerinde olduğu görüldü.
İntihar eden kişilerin 2013 yılında %21,2’si ilköğretim mezunuyken 2014 yılında bu oran %24,9 oldu. İlköğretim mezunlarını 2014 yılında %22,5 ile ilkokul, %19,9 ile lise ve dengi okul ve %10,6 ile okuryazar olup bir okul bitirmeyenler takip etti.
Nedeni tespit edilemeyen intihar oranı, 2013 yılında %54,1 iken 2014 yılında bu oran %52,9’a düştü. İntihar nedenleri arasında 2013 yılında ilk sırada %16,1 ile hastalık gelirken, bunu %9,3 ile aile geçimsizliği ve %6,8 ile geçim zorluğu takip etti. Bu oranlar, 2014 yılında sırasıyla hastalık %17,9, aile geçimsizliği %9,0 ve geçim zorluğu nedeniyle %8,4 oldu.
İntihar eden kişilerin medeni durumu ele alındığında, 2013 yılında intihar eden kişilerin %48’inin evli, %39,3’ünün hiç evlenmemiş, %5,5’inin boşanmış, %4,2’sinin eşi ölmüş olduğu görüldü. Medeni durum dağılımının 2014 yılında %47,7 ile evli, %39,1 ile hiç evlenmemiş, %7,3 ile eşi ölmüş ve %4,4 ile boşanmış kişilerden oluştuğu gözlendi.
Cinsiyete göre medeni durum incelendiğinde, 2014 yılında intihar eden erkeklerin %49,3’ünün evli, %38,8’inin hiç evlenmemiş, intihar eden kadınların ise %43,1’inin evli, %40,2’sinin hiç evlenmemiş olduğu görüldü.
Ekonomimiz ‘Eh idare eder’ cinsinden iken, hastalık dışında geçimsizlik ve ekonomik zorluk nedeni intiharlarda belki sizin de dikkatinizi çekmiştir.