Firma-şirketlerden ekonomi-teknoloji haberleri

Kayseri’ de 2020 Ekim ayında  2 290 konut satıldı.

Kayseri’ de 2020 Ekim ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına ( 2 801 konut) göre %18,24 azalırken,  bir önceki aya ( 2 521) göre ise %9,16 azalarak  2 290 oldu. Kayseri’ deki toplam konut satışları içindeki ikinci el satışların payı %71,62 ( 1 640 konut), ilk satışların payı ise %28,38 (  650 konut) oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre; Türkiye genelinde konut satışları 2020 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,3 azalarak 119 bin 574 oldu. Konut satışlarında İstanbul 22 bin 270 konut satışı ve %18,6 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 10 bin 624 konut satışı ve %8,9 pay ile Ankara, 6 bin 846 konut satışı ve %5,7 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 16 konut ile Ardahan, 24 konut ile Hakkari ve 71 konut ile Bayburt oldu.
İpotekli konut satışları 2020 Ekim ayında 25 bin 566 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde 2020 Ekim ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %49,3 azalış göstererek 25 bin 566 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %21,4 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 5 bin 494 konut satışı ve %21,5 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu iller 4’er konut ile Ardahan ve Hakkari oldu.
Diğer satış türleri sonucunda 94 bin 8 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları 2020 Ekim ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %1,7 artarak 94 bin 8 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 16 bin 776 konut satışı ve %17,8 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %75,3 oldu. Ankara 7 bin 942 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 5 bin 154 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 12 konut ile Ardahan oldu.
Konut satışlarında 36 bin 976 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı 2020 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %26,3 azalarak 36 bin 976 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %30,9 oldu. İlk satışlarda İstanbul 6 bin 401 konut satışı ve %17,3 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 2 bin 409 konut satışı ile Ankara ve bin 797 konut satışı ile İzmir izledi.
İkinci el konut satışlarında 82 bin 598 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları 2020 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %10,8 azalış göstererek 82 bin 598 oldu. İkinci el konut satışlarında İstanbul 15 bin 869 konut satışı ve %19,2 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %71,3 oldu. Ankara 8 bin 215 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 5 bin 49 konut satışı ile İzmir izledi.
Konut satışları Ocak-Ekim döneminde %27,0 arttı
Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 280 bin 852 konut satışı gerçekleşerek, bir önceki yılın aynı dönemine göre %27,0 artış gösterdi. Ocak-Ekim döneminde ipotekli konut satışı %124,2 artarak 534 bin 256, diğer satış türlerinde ise %3,0 azalarak 746 bin 596 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar %2,3 artarak 396 bin 184 oldu. İkinci el konut satışları da %42,5 artarak 884 bin 668 olarak gerçekleşti.
Yabancılara 2020 yılı Ekim ayında 5 bin 258 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %23,1 artarak 5 bin 258 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında Ekim 2020’de ilk sırayı 2 bin 458 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 928 konut satışı ile Antalya, 347 konut satışı ile Ankara, 187 konut satışı ile Yalova ve 186 konut satışı ile Bursa izledi.
Ocak-Ekim döneminde yabancılara yapılan konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,2 azalarak 31 bin 423 oldu.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı
Ekim ayında Irak vatandaşları Türkiye’den 909 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla, 849 konut ile İran, 400 konut ile Rusya Federasyonu, 225 konut ile Afganistan ve 213 konut ile Kazakistan izledi.

Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Ekim 2020
Türkiye’nin İlk ve En Kapsamlı B2B Zirvesi 24 Kasım’da
Marketing Türkiye liderliğinde Kuantum Araştırma ve Deloitte desteğiyle düzenlenecek olan B2B Marketing & Management Summit, ülkemiz ekonomisini sırtlayan B2B modellerin gelişmesine yönelik bir zirve olarak 24 Kasım’da online olarak gerçekleştirilecek. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan B2B Zirvesi’nde Vestel, Metro, Turkcell, Avis, Multinet, Edenred ve Felece gibi markalar B2B deneyimlerini paylaşacaklar. Zirveye özgün başka bir çalışmaysa Kuantum Araştırma tarafından hazırlanan B2B Endeks Raporu olacak. Zirvenin sonunda gerçekleştirilecek olan “B2B Excellence Awards” ödül töreninde ise “Yılın En İtibarlı İş Ortakları” ödüllerine kavuşacak…

 B2B Marketing & Management Summit, B2B odaklı çalışan kurumların gelişmesine yönelik bir zirve olarak 24 Kasım’da sektörün paydaşlarıyla buluşacak. Katılımcılar için, başarısı kanıtlanmış B2B pazarlama ve yönetim çalışmalarının yeni trendler ışığında ele alınacağı interaktif bir platform oluşturmak amacı taşıyan zirve, Türkiye’nin en büyük B2B markalarının katılımıyla online olarak gerçekleşecek. Herkese açık olan zirve, ücretsiz olarak Marketing Türkiye sosyal medya kanallarından izlenebilecek. B2B Marketing & Management Summit, “Yaratıcılık”, “Kurumsal Kültür”, “Dijital Dönüşüm” ve “İş Stratejisi” olmak üzere dört ana temaya odaklanacak. Sektörde yaşanan yeni gelişmeler, dijital dönüşüm ve pandemi etkileriyle beraber değişen trendler, pazarlama alanında yaşananların B2B süreçlerine ve sektöre etkisi gibi konular kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Zirve kapsamında, global pazarlama trendlerinden tüketici iç görüsüne, satın almadan dijital varlıkların yönetimine, itibardan ihracata 13 farklı konu; Vestel, Turkcell, Felece, Ingage, Metro, Multinet, Edenred, Avis, PLAT (Özel Markalı Ürünler Sanayiciler ve Tedarikçileri Derneği), TÜSMOD (Satınalma ve Tedarik Yönetimi Meslek Odası Derneği) ve T.C. Ticaret Bakanlığı Kolay İhracat Platformu temsilcileri tarafından tüm detaylarıyla masaya yatırılacak.

“B2B Endeks Raporu” zirvede ilk kez açıklanacak

Kuantum Araştırma’nın 50 bin KOBİ’lik datasının nabzını tutan B2B Endeks Raporu, sektörün güven, istihdam ve yatırım analizini barındırıyor. İlk kez hazırlanan bu rapor, ekonomideki güncel durumu göstermesi ve gelecek için yol gösteren bilgiler içermesi bakımından büyük önem taşıyor. Sektördeki değişimi, yatırım hareketliliğini, istihdama dair iç görüleri ve ortaklıklarda güven durumunu araştırma verileriyle ortaya koyan B2B Endeksinin her ay gerçekleştirilmesi ve kamuoyuna açıklanması planlanıyor.

 B2B Excellence Awards ile “Yılın En İtibarlı İş Ortakları” açıklanacak

Marketing Türkiye için Kuantum tarafından 12 ilde 2.800 işletmeyle yapılan araştırmayla ve Deloitte’un uzmanlığıyla belirlenen “Türkiye’nin En İtibarlı İş Ortakları”, zirve sonrası düzenlenecek olan B2B Excellence Awards’ta açıklanacak. “Mükemmellik Marka Modeli” adı altında; bilinirlik puanı, müşteriye verilen önem, tanıma ve beğeni puanı, mevcutta markanın tercih durumu olmak üzere dört ana başlık altında dokuz alt kriterle yapılan değerlendirmede, 16 kategoride ilk üçü oluşturan Türkiye’nin önde gelen başarılı firmaları seçilmiş ve Marketing Türkiye Ekim sayısında yayınlanmıştı. B2B Excellence Awards kategorileri ve ilk üçe kalan markalar şöyle; (Liste alfabetik olarak sıralanmıştır. Birinciler B2B Marketing & Management Summit’te açıklanacaktır.) 

Ofis Kırtasiye Kategorisi: Avansas – Metro – Migros

Gıda Mutfak Kategorisi: A101 – BİM – Migros

Temizlik Kategorisi: A101 – BİM – Migros

Yemek Kartı Kategorisi: Edenred – Multinet – Sodexo

Akaryakıt Kategorisi: Opet – Petrol Ofisi – Shell

Kargo Kategorisi: Aras Kargo – PTT – Yurtiçi Kargo

GSM Kategorisi: Turkcell – Türk Telekom – Vodafone

Banka Kategorisi: Akbank – Garanti Bankası – Ziraat Bankası

İnternet Sağlayıcı Kategorisi: Turkcell Superonline – Türk Telekom (TTNet)

Elektronik Kategorisi: Media Markt – Teknosa – Vatan Bilgisayar

Uzun Dönem Araç Kiralama Kategorisi: Avis – Intercity – Hedef Filo

Çevre ve Doğa Hakları Konusunda Duyarlı Markalar: Beko – Turkcell – Vestel

Kadın Hakları Konusunda Duyarlı Markalar: Koç Holding – Beko – Vodafone

Sürdürülebilirlik ve Enerji Tasarrufu Konusunda Duyarlı Markalar: Arçelik – Beko – Vestel

En Dijital ve Teknolojik Türk Markaları: Arçelik – Turkcell – Vestel

En Başarılı E-Ticaret Platformu: Hepsiburada – N11 – Trendyol

Türk lojistik pazarı, 2030 yılında 1 trilyon dolara koşabilir

Dünya lojistik pazarı, 2020 başı itibariyle 5 trilyon doların üzerine çıktı. 2030 yılında ise 20 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Asya ve Avrupa’nın geçiş güzergahında olan Türkiye, coğrafi konumunun yanı sıra, Çin’in Bir Kuşak bir Yol Projesi’nin de en kritik köprülerinden birisinin üzerinde otuyor. Türkiye’den 67 ülkeye sadece 4 saatlik uçuşla ulaşılabiliyor. Türkiye, aynı zamanda dünyanın en büyük ithalatçısı pozisyonunda olan nitelikli Avrupa pazarının da yanı başında yer alıyor.

Türkiye’nin, bulunduğu coğrafyanın uçtan uca lojistik ve üretim üssü olabileceğini kaydeden Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, şunları söyledi: “Türkiye’nin önünü açabilecek çıkış noktalarından birisi de “lojistik sektörü” olacaktır. Lojistik sektörü, doğru yatırımla desteklenirse, Türk lojistik pazarı 2030 yılında 1 trilyon dolara koşabilir. Yine, gelecek 10 yıl içinde sektör, 2.5 milyon doğrudan yeni istihdam yaratma potansiyeline sahiptir” dedi.

Tırport, 7 ayda iş hacmini %300 artırdı

Lojistik yönetimini uçtan uca dijitalleştiren Tırport, akıllı algoritmalarla desteklenen uygulamalarıyla, geçtiğimiz 7 aylık dönemde iş hacmini %300’ün üzerinde artırdı. Hacmin bu kadar hızlı artmasında, Türk nakliye pazarında yollardaki kamyonların %95’nin şahıslara ait olması ve kontratlı taşıma yapan lojistik firmalarının da spot pazardan güvenilir kamyoncu aramasının etkisi büyük oldu.

Tırport olarak, nakliye operasyonlarının uçtan uca mobil telefonla yönetilmesinin ve güvenilir kamyonculara ulaşmanın dijital dönüşüm noktası olduklarını ifade eden Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, konuşmasına şöyle devam etti:

Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarının bile günde maksimum 2.500-3.000 kamyon FTL (tam kamyon yükü) taşıma yapabildiği bugünlerde, özellikle KOBİ’lerden gelen yoğun taleple, Tırport olarak günlük taşımayı 2.800 FTL kamyona çıkardık ve 2020 yılının sonunda günlük 4 bin FTL taşımaya ulaşmayı planlıyoruz. Nitekim, KOBİ’ler coronavirüs nedeniyle alışık oldukları klasik yöntemlerle uygun kamyonlara ulaşamayınca, dijital platform olan Tırport’u keşfettiler. Aynı şekilde, kamyoncular da hızla Tırport üyesi olmayı tercih ediyorlar. Geldiğimiz noktada sistemimizdeki aktif üye sayısı, son birkaç ayda 20 binden 55 bine çıktı. Tırport olarak, 2023 sonunda, pazardan %7’lik bir pazar payı almayı ve günde 30 binin üzerinde FTL taşımayı yönetmeyi planlıyoruz. Türkiye’deki 250 bin kamyoncunun bulunduğu yerden yük bulmak ve daha yolda giderken dönüş yükü yakalamak için 1 numaralı tercihi olmayı istiyoruz. Aynı zamanda, Avrupa, Afrika ve Türki Cumhuriyetlerde lojistik ekosistemine liderlik eden teknolojilerden birisi olacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin 100 milyar dolarlık lojistik sektörü, Tırport ile dijitalleşecek

Geliştirdikleri yapay zeka algoritmalarıyla desteklenen iş modeliyle lojistik yönetimini uçtan uca dijitalleştirdiklerinin altını çizen Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, şunları anlattı:

Dünyada iş yapma ve yönetme tarzları, pandemi nedeniyle, kalıcı olarak değiştirmeye devam ediyor. Eğitim, lojistik, sağlık gibi birçok sektör uçtan uca dijitalleşmesini hızla sürdürüyor. Artık, günlük hayatta ihtiyaç duyduğumuz birçok hizmet, akıllı algoritmalarla desteklenen yeni nesil dijital platformlar sayesinde, konum tabanlı ve gerçek zamanlı olarak yönetilmeye başladı. Bu değişim ve dönüşümde Tırport, lojistiğin cepten yönetilerek, yükün de cepten bulunmasını sağlayan uçtan uca dijitalleşmeye imkan sağlıyor” şeklinde konuştu. 

Dijitalleşen Birgi Mefar Grubu’nun verimliliği her yıl hızla artıyor

Türkiye’nin en eski ve en büyük steril üretim hizmeti şirketi Birgi Mefar Grubu’nun dijital dönüşüm süreci 2009 yılından bu yana şirketin iki üretim tesisinde sürdürülüyor. Devam eden dijitalleşme çalışmalarıyla verimliliklerini hızla artırdıklarını belirten Birgi Mefar Grubu Bilgi Teknoloji Müdürü Seval Gündüz, yönetim sistemlerinde ve firma hedeflerinde her yıl elde ettikleri kayda değer iyileştirmelerle ilerlediklerini ve üretimde sağlanan verimlilik sonucu satışlar arttığı için ihracat potansiyelinin de aynı oranda arttığını söyledi. Operasyonların dijitalleşmesinin iş akışları ve performansa yüksek katkı sağladığını vurgulayan Gündüz, makine ömürlerinde büyük bir artış yaşanırken destek sistemlerinde de iyileşmeler olduğunu belirtti. Birgi Mefar, bu çalışmaları dünya genelinde 300’den fazla fabrikayı dijitalleştiren teknoloji şirketi Doruk ve akıllı üretim yönetimi sistemi ProManage ile 11 yıldır her yıl artan şekilde ve yüksek katma değerli olarak sağladıklarını ifade etti.

Türkiye’nin en eski ve en büyük steril üretim hizmeti (CMO) veren sanayi kuruluşu Birgi Mefar Grubu, 2009 yılından bu yana iki üretim tesisinde sürdürdüğü dijitalleşme çalışmalarıyla verimliliğini hızla artırıyor. İstanbul Kurtköy ve Samandıra’daki iki üretim tesisinde yaklaşık 800 çalışanıyla üretim hizmetleri verdiklerini söyleyen Birgi Mefar Grubu Bilgi Teknoloji Müdürü Seval Gündüz, şirketin dijitalleşme faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Samandıra’da yer alan Birgi tesisimizde ilaç üretimlerinde kullanılmak üzere boş ampul ve boş flakon üretimi yapılırken, Kurtköy’de yer alan Mefar’da ise ilaç üretimi yapıyoruz. Her iki tesisimiz, sadece Türkiye’nin değil yakın coğrafyanın en yüksek kapasiteli ve farklı formlarda aynı anda üretim yapabilen öncü tesisleri olarak dikkat çekiyor. 2009 yılında üretim tesislerimizde iş başlatma, bitirme, işlem tamamlama, operatör, süreç, ürün, arıza ve takip olmak üzere üretimimizin her noktasında dijitalleşme çalışmalarına başladık. Üretim noktalarımızın çalışma koşullarını dijital araçlarla takip ederek şartlarımızın kontrollerini online olarak anlık takip ettik ve uyarılarla destekledik. Yapa zeka, artırılmış gerçeklik uygulamaları, radyo frekans terminalleri, kameralar, sistem entegrasyonları ve geniş bir ağ yapısıyla çok sayıda endüstriyel ekipman kullanarak dijitalleşme sürecinde hızla ilerliyoruz. Her yıl yeni dijital araçlarla güçlenerek büyürken pazar liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.”

Verimli üretim sayesinde tüm satışları arttığı için ihracat potansiyeli de aynı oranda artan firma, Avrupa ve yakın coğrafyanın aşı üretim merkezi olmayı başardı.

Makine duruşlarının sürekli olarak değerlendirilip ölçeklendirildiğini söyleyen Gündüz, sözlerine şöyle devam etti: “Ölçülemeyen, izlenemeyen, şeffaf olmayan hiçbir sistemin iyileştirilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu yüzden dijitalleşme sürecimizde tercihimiz; Türk sanayisindeki tecrübesi, sahip olduğu yetkinlik, tecrübe, yazılım kadrosu, hızlı değişim ve gelişimleri, sektördeki başarıları, referansları ve güncel teknolojiye uyumu nedeniyle teknoloji şirketi Doruk oldu. Dijitalleşme çalışmalarımız kapsamında makine duruşları, operatör performansı ve tüm birimlerin üretimi online olarak anlık izlendi. Böylece iş akışlarımıza ve performansımıza büyük oranda katkı sağlandı. Bakım ve onarım süreçlerimizde devreye giren sistem sayesinde zamanında doğru bakımlar ve onarımlar yaparak makine ömürlerinde büyük bir artış elde ettik. Tüm firma yönetim sistemlerinde, ana ve alt hedeflerimizde her yıl minimum yüzde 5’lik iyileştirmelerle ilerledik. Üretim hedeflerimizi takip ederek sürekli iyileştirme hedefleriyle ilerlemeye devam ediyoruz. Tüm yönetim süreçlerimizin içindeki değerleri her bir başlıkta anlık olarak izliyoruz ve her yıl mutlaka bir önceki yılda ulaşılan değerlerin üzerinde iyileştirmeleri hedefliyoruz. Odağımız daima iyi ve doğru üretim teknikleri kullanarak her adımda kaliteli süreçlere imza atabilmek ve kaliteli ürün üretebilmek. Bugün operasyonel olarak mükemmel sonuçlara ulaşmak için gereken 5S, 6N, Yalın Yönetim ve Kaizen gibi tüm aktiviteleri ve teknikleri kullanabilir ve uygulayabilir konuma geldik. Verimli üretim sayesinde tüm satışlarımız arttığı için ihracat potansiyelimiz de aynı oranda arttı. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından verilen 2019 Yılı İhracatın Şampiyonları Ödül Töreninde cam-ambalaj kategorisinde en fazla ihracat yapan 5’inci şirket olduk. Aynı zamanda Avrupa ve yakın coğrafyanın aşı üretim merkezi olmayı başardık.”

“Dijitalleşme yolculuğumuzda Doruk uzun yıllar birlikte yürümeyi planladığımız partnerimiz”

Dijital dönüşüm sürecinde çözüm ortağı seçerken yüksek kalite standartları, yetkin kadro, teknolojik gelişim, büyüme potansiyeli ve güvenin en önemli faktörler olduğunu vurgulayan Seval Gündüz, sözlerini şöyle tamamladı: “Güvenilir, çalışkan, esnek ve hızlı bir iş ortağı gelişimimiz için çok önemli paya sahip. Sanayiye yönelik çalışmalar yürüten, ülkemiz için ileri teknolojiyle çalışan firmalarla iş birliği yaparak sektördeki gücümüzü artırıyoruz. Önümüzde çok uzun bir dijital dönüşüm yolculuğumuz var ve bu yolda Doruk ile birlikte yürümeye devam etmek istiyoruz. Hem ülkemiz ve sektörümüz hem de hepimizin yarınları için daima en iyiye ulaşmak üzere çalışmaya devam edeceğiz.”

Akıllı ve dijital üretim yönetimi ProManage ile Doruk, sanayicilerin gelecek planlarında vazgeçilmez partneri olarak onları geleceğin rekabetine bügünden hazırlıyor.

Yeni dünya düzeniyle birlikte sağlık sektöründe üretim verimliliği daha da büyük önem kazanıyor. Yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, IIoT, makine öğrenmesi ve görüntü işleme teknolojileriyle tam entegre olan dünyadaki tek akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile Doruk, otomotiv, beyaz eşya, plastik, kimya, gıda ve ambalaj gibi pek çok endüstrinin yanı sıra ilaç sektörüne de ileri teknoloji çözümler sunuyor. Üreticilerin güncel ihtiyaç ve talepleri, teknolojik gelişmeler ve uluslararası trendler ışığında sistemlerini sürekli olarak geliştiren Doruk, sisteme yeni özellik ve işlevler eklenmesi sayesinde işletmelerin dijital Üretim Operasyonları Yönetimi (MOM-Manufacturing Operations Management) ve Üretim Yürütme Sistemleri’ni (MES-Manufacturing Execution System) çağın gereklerine uygun şekilde gerçekleştiriyor. Akıllı ve dijital üretim yönetimi sistemi ProManage, işletmelerin dar boğazlarını, zayıf yönlerini, gelişime açık noktalarını sürekli olarak gösteriyor ve bu açıkların iyileştirilmesi için işletmeyi uyarı mesajları ve farklı yollarla bilgilendiriyor. ProManage ile anlık üretim organizasyonlarının yapılmasına ek olarak işletmede normalde fark edilmeyen hız düşümü, duruş, arıza, bekleme ve kalite kayıpları nedenleriyle birlikte görünür hale geliyor ve analizler yapılarak kök nedenlerinin tespit edilmesi yoluyla önlem alınması ve sorunların giderilmesi mümkün oluyor. Doruk, kağıtsız işletmelere geçiş sağlayan ürün ve çözümleriyle üretim planlama, üretim izleme, üretim performans takibi, duruş analizi ve kayıp analizi yaparak işletmelere kayıplarını bulma ve yok etme fırsatı sunuyor.

Doruk’un dijital ve akıllı üretim yönetimi sistemiyle 2 ayda yatırım maliyeti geri kazanılıyor

Fabrikalar ve üretim işletmelerinde hız ve verimlilik artışı sağlayan sistemleriyle Doruk, maliyetlerin azalmasına ve teslim sürelerinin önemli ölçüde kısalmasına imkân tanıyor. Sanayiciler dijital ve akıllı üretim yönetimi sistemi ProManage’ı kullanmaya başladıktan yaklaşık 2 ay sonra bu sistem için yaptıkları yatırımı geri alabiliyor. 2 ay sonunda minimum yüzde 10 olmakla birlikte genellikle yüzde 20’ye varan oranda verimlilik artışı sağlanıyor. Yıl olarak düşünüldüğünde ise örneğin ayda 1 milyon Euro’luk girdi maliyeti olan bir işletme için 10 ayda yapılan 10 milyon Euro’luk masraf 8 milyon Euro’ya düşüyor ve işletme yılda 2 milyon Euro tasarruf edebiliyor. Özetle, Doruk’un üretim yönetimi sistemi ProManage’ı kullanan firmalar, üretimlerini daha verimli ve çevik hale getiriyor, kayıplarını tespit edip azaltarak maliyetlerini ve rekabetçiliklerini yönetebiliyor, alanlarındaki lider firmalara dönüşüyorlar.

Bahreyn’deki Duble Zafer Toyota’ya Pilotlar Şampiyonluğunu Getirdi

TOYOTA GAZOO Racing, 2019-2020 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nın (WEC) sekizinci ve son yarışında da galip gelerek Pilotlar Şampiyonluğu’nu kazanmayı başardı. Bahreyn’de gerçekleştirilen 8 saatlik yarış, aynı zamanda üç kez Le Mans kazanan TS050 HYBRID’in de son yarışı oldu.

Sakhir’de Bahreyn Uluslararası Pisti’nde kazanılan zaferle birlikte Mike Conway, Kamui Kobayashi ve José María López “Pilotlar Şampiyonu” unvanını aldı. 7 numaralı TS050 HYBRID aracı kullanan üçlü, yarışa pol pozisyonundan başlayarak damalı bayrağı ilk sırada gördüler. Bununla birlikte Brendon Hartley ve önceki yılın şampiyonları Sébastien Buemi ile Kazuki Nakajima da, 8 numaralı TS050 HYBRID ile ikinci olarak TOYOTA GAZOO Racing adına kusursuz bir sonuca imza attılar.

LMP1 kategorisi yerini Hypercar’a bırakıyor

Bahreyn yarışıyla birlikte, Toyota’nın 2012’den bu yana yer aldığı LMP1 sınıfı sona ermiş oldu. Önümüzdeki sezondan itibaren WEC’in en üst kategorisi, yeni kurallarla birlikte Hypercar (LMH) olarak isimlendirilecek ve Toyota da artık bu sınıfta mücadele edecek.

TOYOTA GAZOO Racing katıldığı LMP1 kategorisindeki 64 yarışta 29 galibiyet ve 26 pol pozisyonu alırken 24 kez en hızlı turu elde etti. Sekiz sezon boyunca ise üç kez Takımlar ve Pilotlar Dünya Şampiyonluğu’nu kazandı. Bu süre boyunca Toyota, yakıt tüketimini yüzde 35 azaltırken Le Mans’daki zamanlarını tur başına 10 saniye kadar iyileştirmeyi başardı. Toyota’nın LMP1 kategorisindeki son aracı TS050 HYBRID, dayanıklılık yarışları tarihinde yeni bir sayfa açarak efsanevi Circuit de la Sarthe’de gelmiş geçmiş en hızlı tura imza attı. 2016’da ilk yarışına çıkan TS050 HYBRID, 11 farklı pilotlar birlikte 34 yarışa katıldı. 19 WEC galibiyetinin içerisinde 3 defa Le Mans kazanan araç, 16 pol pozisyonu ve 15 en hızlı tur zamanı elde etti. TOYOTA GAZOO Racing’in yeni Hypercar kategorisi aracının ise, 19 Mart 2021’deki 1000 Mil Sebring yarışı öncesinde önümüzdeki aylarda tanıtılması planlanıyor.

WEC’in son sezonunda da tüm şampiyonluk mücadelesi iki TS050 HYBRID araç arasında gerçekleşti. 2019-2020 sezonunun tamamlanmasının ardından altı yarışlık 2021 sezonu için çalışmalar da şimdiden başladı. TOYOTA GAZOO Racing’in yeni Hypercar kategorisi aracının ise, 19 Mart 2021’deki 1000 Mil Sebring yarışı öncesinde önümüzdeki aylarda tanıtılması planlanıyor.

Next EdTech Summit’in kazananı belli oldu

 Amerikan Büyükelçiliği ve Zorlu Holding desteğiyle, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve MEF Üniversitesi ortaklığında, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirilen NEXT 2020 projesi kapsamında Edtech Summit gerçekleştirildi. Sunum yapan yedi takımdan CodeHome birinciliği kazandı.

 Amerikan Büyükelçiliği ve Zorlu Holding desteğiyle, Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Mef Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen NEXT 2020 projesi kapsamında düzenlenen Edtech Summit, 4 Kasım’da online olarak gerçekleşti. Prof. Dr. Erhan Erkut’un ana konuşmacı olduğu etkinliğin diğer konuşmacıları arasında, Kunduz aplikasyonunun kurucusu Başar Başaran, KODA girişiminin kurucu ortağı Ömer Özkan, Twin project kurucusu Asude Altıntaş ve İELEV Okulları Müdürü Burcu Aybat yer aldı.

Herkesin katılımına açık olarak YouTube üzerinden gerçekleşen etkinlikte yedi takım sunum yaptı. Birinci seçilen takım CodeHome 15 bin TL’lik ödülün sahibi olurken, ilk üç takım ücretsiz inkübasyon ve mentorluk desteği almaya hak kazandı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GİRVAK Genel Müdürü Mehru Aygül, “Türkiye’nin her yerinden başvuru yapılan bu programı hayata geçirerek, aynı heyecanı ve tutkuyu paylaşan gençleri bir araya getirdiğimiz ekosistemi yaratmaktan çok mutluyuz. Bu yıl da oldukça keyifli bir süreç yaşadık ve birinci takım belli oldu. GİRVAK olarak gençlerin hayallerini ileriye taşımaları için projeler yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“Bu programda olmaktan mutluluk duyduk”

US Embassy’den Kültür Ateşesi Saad S. Bokhari, “Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, gelişmekte olan girişimcilere işlerini küresel olarak büyütmeleri için finansman ve fırsatlar sağlayan programları desteklemektedir. ABD Türkiye Büyükelçiliği olarak, Türk eko-sisteminin gelişimine sürekli destek veren EDU-TECH girişimcilerine yönelik bu prestijli programda; Girişimcilik Vakfı, MEF Üniversitesi ve Zorlu Holding ile ortak olmaktan mutluluk duyduk” şeklinde konuştu.

“Eğitim dünyası dönüşüm sürecinde”

MEF Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erhan Erkut ise şunları söyledi: “Eğitim teknolojilerinin önemine inandığımız için geçen yıl planladığımız bu hızlandırıcı, bu yıl pandeminin eğitimi sekteye uğratmasıyla iyice önem kazandı. Artık eğitim dünyası dönüşü olmayacak bir şekilde değişim sürecine girdi. Bu hızlandırıcıdan çıkacak iş fikirlerinin ve şirketlerin ülkemizde ve dünyada eğitime yararlı olacağını ümit ediyoruz.”

“Girişimcilik DNA’mızın en temel yapı taşlarından”

Zorlu Holding’i temsilen Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt, “Zorlu Holding olarak girişimcilikle birlikte teknoloji ve inovasyon, DNA’mızın en temel yapı taşları arasında yer alıyor. Büyümenin inovasyondan ve yenilikçi yatırımlardan geldiğinde sürdürülebilir olabileceğini düşünüyoruz. Bunun da ancak inovasyon kültürünü içselleştirmiş ve bir yaşam biçimi haline getirmiş gençlerle mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu anlayışla paydaşı olduğumuz MZV-MEF YetGen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Farkındalık Programı, kurucu ortağı olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece ve GİRVAK ile yaptığımız işbirlikleri de dahil pek çok alanda; yetkinlik gelişimi, teknoloji, inovasyon ve girişimcilik odaklı olarak gençleri destekliyoruz. Vestel Ventures ile edindiğimiz deneyimle Zorlu Grubu’nda kurum içi girişimcilik platformumuz Parlak Bi’Fikir’i hayata geçirerek grup içerisinden startuplar çıkarıyor, inovasyon ve girişimciliği kurum kültürümüzde pekiştiriyoruz. Gerek Vestel Ventures çatısı altında gerekse de Parlak Bi’Fikir sürecinde gençleri dinlemek ve yenilikçi fikirlerle tanışmak beni fazlasıyla heyecanlandırıyor. Bugün burada da jüri üyesi olarak gençlerin projelerini dinleyecek olmaktan büyük bir mutluluk duyacağım” dedi.

Türkiye’de ilk defa eğitim teknolojileri ile girişimciliği buluşturan program olma özelliğini taşıyan NEXT 2020, eğitim teknolojileri alanında farkındalık yaratmak ve eğitim alanındaki problemlere inovatif çözümler üretmek amacıyla hayata geçirildi.

İlham Veren Enza Home Book’un Yeni Sayısı Yayınlandı

Estetik, kalite ve rahatlığı buluşturan tasarımlarıyla fark yaratan Enza Home’un tüketicilere dekorasyona dair uygulanabilir, yenilikçi fikirler sunarak ilham vermek amacıyla hazırladığı Enza Home Book’un yeni sayısı yayınlandı.

Bir mobilyadan daha fazlasını arayanlara benzersiz tasarımlar sunan Enza Home, zengin içeriği ve sunduğu dekorasyon fikirleriyle büyük beğeni kazanan Enza Home Book’un 2020-2021 sayısını yayınladı. Dekorasyon dergisi mantığında hazırlanan Enza Home Book’taki konseptler tüketicilere ilham veriyor, son trendlere göre ev dekorasyon önerileri sunuyor.

Sosyal alanda kısıtlamalar ve yasaklarla birlikte daha fazla zaman geçirdiğimiz evlerimiz artık bize rahat bir sığınma alanı sunan mekanlar olmaktan çıkıp iş, eğitim ve sosyal buluşmaların kısacası tüm hayatımızın merkezi haline geldi. Bu bilinçle Enza Home Book’ta yer alan konseptlerde de huzur veren dingin mekanlar yaratmaya, konforu artırılmış, rahat ve işlevsel ürünlerle birlikte şıklığa odaklanıldı.

Enza Home Book doğal, ferah ve göz alıcı dekorasyon kurgularıyla herkesin vakit geçirmekten keyif duyacağı mekanlara hayat veriyor. Enza Home Book’ta yer alan yeni koleksiyonlarda şıklığın yanı sıra yüksek konfor sunan malzemelerin kullanımı, yemek ve yatak odalarında göz alıcı ve fark yaratan tasarım detayları, zengin renk seçenekleri ve modül alternatifleri göze çarpıyor. Yeni koleksiyonda ahşap, metal ve lüks kumaşlar gibi birçok farklı tasarım öğesinin birlikte kullanımı dikkat çekiyor. Tasarımlarda nitelikli malzemeler, renkler, desenler, geometrik kurgular, sezon trendlerini yaşam alanlarına taşıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda dijital versiyonu da yayınlanan Enza Home Book’a, App Store ve Google Play’den de ulaşılabiliyor.

18 kategoride nakitsiz alışveriş başlıyor
Yenilikçi takas uygulaması Barty, pandemi döneminde 5 milyon TL değerleme ile aldığı yatırım sonrasında artık her kategoride eşyanın takası için hizmette. Kategori sayılarını 18’e çıkardıklarını ifade eden Barty’nin Kurucusu Semih Kılıçgedik “Kullanıcılar yeni sistem ile çoklu kategoride çapraz takas yapabilecekler. Özellikle oyun ve oyun konsolları, telefon ve telefon aksesuarları, bilgisayar ve ofis/kırtasiye kategorilerimize yoğun ilginin olduğunu görüyoruz. Kullanıcılar sıklıkla bu kategorilerden ürün verip başka kategorilerden ürün alıyorlar” dedi.
İkinci el her eşyanın değerinde ve hızlı bir şekilde el değiştirilebileceği bir platform oluşturmak amacıyla 2019 yılı Kasım ayında kurulan kişiler arası nakitsiz alışveriş platformu Barty, 5 milyon TL değerleme ile aldığı 1 milyon TL’lik yatırım sonrasında çalışmalarına hız verdi. Yatırım ile 3 kat büyüyerek kullanıcı sayısını 30 bin seviyesine çıkaran Barty’de kısa sürede her kategoride takas tamamlandı. İlk olarak kitap kategorisi ile hayata geçen Barty’de artık oyundan telefona, bilgisayardan ofis kırtasiye malzemelerine, müzik aletlerinden spor aletlerine 18 ana kategori, 4.900 alt kategoride binlerce 2. el ürün takas edilmeyi bekliyor.
Oyun, telefon ve bilgisayar kategorilerine yoğun ilgi
Barty’yi ilk günden beri dönüşüm ekonomisinin bir unsuru olarak tasarladıklarını ifade eden Barty’nin Kurucusu Semih Kılıçgedik, “Döngüsel ekonomide ürünlerin yeniden kullanımını destekleyen C2C 2. el eşya pazarında küresel nakitsiz alışveriş platformu olmak vizyonu ile çıktığımız yolda dönüşüm ekonomisinin en önemli elementinin ürünleri yeniden kullanmak ve kullanım ömürlerini uzatmak olduğuna inanıyoruz. İnsanlara atıl duran ürünlerini ekonomiye kazandıracak, bilinçli tüketimi destekleyerek çevreye zararı azaltmayı amaçlayan kullanıcı dostu bir uygulama sunmak istiyoruz.” dedi. Bu amaç ve hedef doğrultusunda kuruluş yolculuklarına kitap kategorisiyle başladıklarını ifade eden Kılıçgedik, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak pandemi süreci bize bu alana olan ilgiyi ve potansiyeli daha net gösterdi. 2020 yılı Eylül ayı itibariyle Barty’yi sadece kitapların takas edildiği bir platform olmakla sınırlı kalmayıp elektronikten hobiye, oyundan müzik eşyalarına; spor aletlerinden bebek ürünlerine 18 farklı kategoride hizmet verecek yeni deneyime taşıdık.” Kategori sayısındaki artış ile birlikte aktif kullanıcı sayılarının da hızlı bir şekilde yükselişe geçtiğine işaret eden Kılıçgedik, Barty’nin yeni dünyasında en çok ilgi gören ürünlerin ise oyun ve oyun konsolları, telefon ve telefon aksesuarları, bilgisayar, kitap ve ofis/ kırtasiye malzemeleri olduğunu ve kullanıcılardan gelen yoğun talep doğrultusunda bu kategorileri öne çıkardıklarını belirtti. Kılıçgedik ayrıca, her eşyanın değerinde el değiştirmesini sağlarken 2. el ve takas pazarlarında nakitsiz alışveriş ile oyunun kurallarını değiştirmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Murat Lostar, CSA’nın 19 Kasım’da düzenleyeceği webinara katılıyor
BugBounter’ın Kurucu Ortağı ve CSA TR Kurucusu Murat Lostar, Cloud Society Alliance Turkey’in 19 Kasım’da düzenleyeceği webinarda kuruluşun yeni sertifikasına dair önemli bilgiler paylaşacak.
Şirketlerin güvenlik açıklarını bulma ihtiyacını platforma kayıtlı yüzlerce bağımsız araştırmacıdan oluşan toplulukla hızlı, hesaplı ve etkin bir şekilde çözen BugBounter’ın Kurucu Ortağı ve Cloud Society Alliance (CSA) TR’nin Lideri Murat Lostar, CSA TR’nin 19 Kasım’da düzenleyeceği “Risk Güvencesi Uzmanları İçin Bulut Güvenliği” konulu webinara katılacak.
Murat Lostar, ücretsiz düzenlenecek webinarda CSA’nın yeni denetim sertifikası CCAK’i (Certificate of Cloud Auditing Knowledge) tanıtacak. Webinarda aynı zamanda bulut bilişimin sahip olduğu güvenlik risklerinin neler olduğu ve bu risklerin yönetilmesi için uygulanabilecek kontroller hakkında bilgiler ve tecrübeler de paylaşılacak.

Ege Bölgesi’nin dış ticaret hacmi 25 milyar dolara dayandı

İhracatta Türkiye’nin öncüsü Ege Bölgesi, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde 15 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yaparken, ithalatı 9 milyar 858 milyon dolarda kaldı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan yazılı açıklamaya göre; Egeli ihracatçılar, yaptıkları her 100 dolarlık ithalata karşılık, 153 dolar ihracata imza attı.

Türkiye, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde 118 milyar 325 milyon dolarlık ihracata karşılık, 156 milyar 186 milyon dolar ithalat yaptı. 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde Türkiye’nin ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 75,8 oldu.

Ege Bölgesi, ihracatın ithalatı karşılama oranında Türkiye’nin iki katı başarıya ulaştı.

Ege Bölgesi, 2019 yılında 22 milyar 279 milyon dolarlık ihracat rakamına karşılık 13 milyar 743 milyon dolar ithalat yapmıştı. 2019 yılında Ege Bölgesi’nin ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 162 olarak kayıtlarda yer almıştı.

Ege Bölgesi’nde tüm iller dış ticaret fazlası verdi

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi illeri; Afyonkarahisar, Aydın, Balıkesir, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde dış ticaret fazlası vermeyi başardı. 2020 yılının 9 aylık döneminde Ege Bölgesi illerinden dış ticaret açığı veren olmadı.

İzmir, Ege Bölgesi’nin ihracatının yüzde 55’ini tek başına yaptı

İzmir, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde, Ege Bölgesi ihracatının yüzde 55’ini tek başına yaparken 8 milyar 302 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. İzmir, söz konusu dönemde 6 milyar 174 milyon dolarda ithalat gerçekleştirdi. İzmir’in dış ticaret hacmi, 14 milyar 477 milyon dolar olurken, ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 134 olarak kayıtlara geçti.

Manisa 1 milyar 125 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi

Manisa, 2020 yılının 9 aylık döneminde; 1 milyar 689 milyon dolarlık ithalatına karşılık, 2 milyar 813 milyon dolar ihracat rakamına ulaştı. Manisa’nın dış ticaret hacmi 4 milyar 503 milyon dolar olurken, her 100 dolarlık ithalata karşılık, 167 dolar ihracat yapma başarısı gösterdi.

Denizli’nin dış ticaret hacmi 3 milyar doları aştı

Ege Bölgesi’nin ihracat sıralamasında uzun yıllardır üçüncü basamağın sahibi olan Denizli, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde 1 milyar 972 milyon dolar ihracat geliri elde etti. Denizli’nin ithalatı ise; 1 milyar 67 milyon dolarda kaldı. Denizli’nin dış ticaret hacmi 3 milyar 40 milyon dolara ulaşırken, 905 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. Denizli’nin ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 185 oldu.

Aydın, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde 147 milyon 360 bin dolarlık ithalata karşılık, 526 milyon 165 bin dolar ihracat yapmayı başardı. Aydın, her 100 dolarlık ithalata karşılık 358 dolar ihracat yaptı.

Balıkesir, 432 milyon 9 bin dolar dövizi ülkemize kazandırırken, 309 milyon 239 bin dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Balıkesir’in ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 140 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’nin sü ürünleri üretim ve ihracat merkezi Muğla 2020 yılının dokuz aylık döneminde; 430 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırırken, ithalatı 203 milyon dolar gerçekleşti. Muğla’nın ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 212 olarak istatistiklerde yer aldı.

Mermerin başkenti Afyonkarahisar, 70 milyon dolarlık ithalata karşılık 265 milyon dolarlık ihracata imza attı ve yüzde 382’lik ihracatın ithalatı karşılama oranıyla Ege Bölgesi şampiyonu oldu.

Uşak, 170 milyon dolar ihracat, 135 milyon dolar ithalat yaparken ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 130 şeklinde gerçekleşti.

Kütahya ise; 63 milyon dolarlık ithalat yaparken, ihracatı 168 milyon dolara ulaştı. Kütahya her 100 dolarlık ithalata karşılık, 267 dolar ihracat yapmayı başardı.