Evlat acısı bilmeyenlere.. (Köşe yazısı 21.08.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Daha öncede bu köşede, Kayseri’deki yaklaşık 500 asker, polis, imam, öğretmen ve diğer kamu görevlisi terör şehidinin evlerine ilk haber verilmesine tanıklık ettiğimi yazmıştım.
O dönemlerde ya bekar ya da yeni çocuk sahibi olmuştum.
O zaman haber amaçlı fotoğraf makinasının deklanşörüne çok rahat basıyordum.
Kameramın çekim düğmesine de.
Hatta cenazelerin evlerinin önünde, ya da camide namaz öncesi şehit yakınlarının tabutlara sarılmaları, Türk bayrağını öpmelerini, iktidarlara, terör örgütlerine, işbirlikçilerine lanetlerini çok çektim, haber yaptım,
Şimdi çocuklar büyüdü.
Artık bırakın şehit cenazelerini, genç yaşta ölenlerin cenazelerine bile dayanamaz hale geldim.
Yaşlanmışım, duygusallık ağır basar olmuş.
O evlat acısı çeken anne-babaları düşündükçe içim yanıyor.
Perşembe’den sonra evler boşalıyor.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Şehit evlatların kokuları, attıkları, ayak bastıkları yerlerdeki anılar tazeleniyor.
Anne-babalar, yakınları hastanelerden çıkamıyor.
Evler mezarlıklara taşınıyor.
Öyle ki, bir gün şehit babası,. Kış günü ‘Oğlum üşüyor, rüyamda gördüm’ diyerek mezarına battaniye bile götürmek istemiş.
Onca yıl geçmesine karşın, halen evlatlarını ‘Gelecek’ diye bekleyen ciğerleri yanıklar var.
Her şehit bir öykü.
Her şehit annesi, babası, eşi, çocukları roman.
Hele hele, babaları daha annelerinin karnında iken şehit düşen çocukların, yaşantıları, öyküleri apayrı bir duygu, onur,.Şeref, mücadele örneği.
İşte bir şehit annesinin, oğluna yazdığı şiir.
SEHİTLERİMİZ UZERİNE
Aylardır uyku nedir bilmez bu gözler oğul,
Bir günlükmüş , meğer söylenen sözler,
Bir günlükmüş, ardından toplanan kalabalık,
Bir namazlıkmış meğer saltanatın…
Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin…
Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin…
Aylardır konuşmaz olmuş, susmuş bu dil oğul,
Nice ana kuzusu şehit oldu, senden sonra,
Nice yürekler yandı, nice ocaklar,
Yine yanan yalnız biz olduk oğul,
Bizse unutulduk…
Şükür ki şehitsin, şükür ki cennettesin…
Tesellim bu oğul, bulutların üstündesin…
Hergün bu topraklarda yeni şehitler, yeni terör saldırıları ile uyanıyoruz.
Çocukları asker ya da bu vatan, millet, devlet için görev yapan anne-babalar, eşler-çocuklar ve yakınları adeta diken üzerinde, ‘uykusuz her gece’ parçasını dinliyor.
Asıl acı ve ateş, gece araba, uçak, insan, kuş, rüzgar sesinin bile kesildiği o zifiri karanlıkta yaşanıyor.
Kimileri bu acılar karşısında halen ‘Bilmem, duymam, görmem’ diyerek üç maymunu oynuyor.
Birileri, şehit kanı ve canı üzerine siyasetten çekinmiyor.
Birileri, teröre açıktan destek verirken, halen utanmadan devletin, milletin ekmeğini yiyor.
Birileri meydanlarda sloganlarla yaşıyor.
Yakında belki de seçim sandığı, bu millete koltuk sevdası için acı yaşatan, devleti ‘süreç’ diyerek aciz göstermeye çalışanlara ‘Osmanlı tokadı’ vurmak için konacak.
İşte o zaman ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diyerek, Türkün gücünü gösterin…