Erbakan, rüşvet, yolsuzluk ve israfa dikkat çekti, Atıcı öz eleştiri 2 yaptı

MODERNLEŞME, MODERNİZM, MODERN DÜNYA…BU KAVRAMLAR YAZILDIĞI GİBİ MODERN DEĞİLLER!

Öz Eleştiri yazısıyla beğeni toplayan Yeniden Refah Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Mehmet Atıcı, Öz Eleştiri yazısının ikincisini yayınladı. Yazısında çarpıcı ifadeler kullanan Atıcı, Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’’ anlayışından bu noktaya nasıl geldik?

Modernleşme, modernizm, modern dünya… Bu kavramlar yazıldığı gibi modern değiller, seküler birkaç yüz kişinin ihtiyaçlarına hizmet eden yönetim biçimi şeklinde yazısını bitirdi.

ÖZ ELEŞTİRİ 2

Teşkilatlarımızla birlikte toplumun farklı kesimleriyle etkileşim içinde olmaya gayret ediyoruz. Otobüste, kahvehanede, parklarda ve toplumun içinde yaşadığı her mekânda… İnsanlarımızın farklı farklı sıkıntıları var tabi bunun başını ekonomi çekiyor. Ekonomik sıkıntılar maalesef hayatın her alanına yansıyor. Mesela evde yaşanan problemlerin çoğu ekonomik nedenlerden kaynaklanıyor. Öyle ki insanların birbirine olan güveni bile ekonomik gücü ile ilişkili… Sonra Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in şu hadisi kulaklarımda çınlıyor, ‘’ Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’’

Sonra düşünüyorum biz nerden nereye geldik? Biz buraya bu noktaya nasıl geldik? Elbette bu sorunun cevabı 1700’lü yıllardan itibaren başlayarak anlatılması gereken uzun bir konu, hem bunu merhum Erbakan hocamız 40 yıl anlattı, peki ne oldu? Erbakan hoca 40 yıl anlattı da ne anladık…

Modern dünya insana eşit fırsatlar sunmuyor mesela en temel ihtiyacımız olan eğitimde bile… Erbakan hocayı anlayamadığımızı buna bağlayabiliriz çünkü o, eğitimli, hakikati çözmüş gerçek bir hak dostu idi. Peki onun yanında 40 yıl siyaset yaptığını söyleyenler, onun tedrisatından geçenler, geçtiğini iddia edenler ne öğrendi?

Modern dünyanın kendilerine dayadıkları modernizm ideolojisine bağlılıklarını gördükçe hiç bir şey anlamadıkları veya anlayamadıklarını maalesef üzülerek müşahede ediyorum. Bu öyle bir ideoloji ki siz ona koşarak gidiyorsunuz ama farkında değilsiniz. Bireysel, özgür insanlar olduğunuzu düşünüyorsunuz ama işin aslı öyle değil… İşte Erbakan hocamızın 40 yıl anlattığı hakikat, bizim izahını yapmaya çalıştığımız şey, birkaç kelimede saklı…

Peki, bu hayatımıza nasıl yansıyor size küçücük bir örnek vermek istiyorum. Belki bu sayede küçücükte olsa hafızamızda bir şeyler canlanır. Mesela halk otobüsünü halkın büyük bir kesimi kullanıyor. Otobüslerin farklı yerlerinde akıllı işaretler dediğimiz toplumu yönlendiren bir takım uyarıcı bilgilendirici işaretler yazılar görüyoruz. Bu yazılar eskiden ‘’ Yaşlı ve hamilelere yer veriniz’’ gibi ‘’Kadınlara öncelik tanıyınız’’ gibi bizim gerçek kültürümüzle özdeşleşen ve toplumun birlikte yaşama kültürüne katkı sağlayan, birinin ötekinin menfaatlerini koruduğu, bilgilendirmeler veya akıllı işaretlerdi.

Bugün ise ‘’Maske takınız’’ uyarısı yapılıyor, tıka basa olan otobüslerde ‘’Sosyal mesafeye dikkat edin’’ uyarısı yapılıyor. İnsanın aklı ile dalga geçen ‘’Buradan inilir’’ gibi, uyarılar veya akıllı işaretler kullanılıyor. Yani bu tip eğitim modeli toplumun genel çıkarı, birlikte yaşama kültürü için değil, bireyselliğin yaygınlaştırılması, modernizmin çıkarları için kullanılıyor.

Diyebilirsiniz ki ne var bunda? Bunu neden bu kadar büyütüyorsunuz… Bu sadece küçük bir örnekti, hani yukarıda söylemiştim ya… Biz, bize dayatılana koşarak gidiyoruz diye, bu öyle bir şey…

Modernleşme, modernizm, modern dünya… Bu kavramlar yazıldığı gibi modern değiller, seküler birkaç yüz kişinin ihtiyaçlarına hizmet eden yönetim biçimi diyebiliriz. Daha kötüsü tam ortasında yaşıyoruz ve maalesef farkında değiliz. Peki, bundan kurtulmak mümkün mü? Elbette mümkün ancak bunu anlatmam uzun sürer. Hani Erbakan hoca 40 yıl anlatmıştı ya onlar işte…

‘Rüşvetten, yolsuzluktan ve israftan ateşten kaçar gibi kaçacağız’

Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, “İktidara geldiğimizde geçmişte Milli Görüş tarihinde yapıldığı gibi, ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ tabelasını, başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmak üzere bütün belediyelerin girişine asacağız. Rüşvetten, yolsuzluktan ve israftan ateşten kaçar gibi kaçacağız ve bizim iktidarımızda birden fazla maaş alan bir tane bile bürokrat kalmayacak.” Dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Anadolu Buluşmaları kapsamında önceki gün geldiği Iğdır’da sandık başmüşahitleri toplantısını gerçekleştirdi. Bugün kent merkezinde esnaf ziyaretinde bulunan Erbakan, partisinin il başkanlığında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Milletin 8 milyar doları Lübnanlı imtiyazlılara aktarıldı

Burada yaptığı açıklamada, kamuoyunda çok tartışılan Türk Telekom özelleştirmesi üzerinden Hükümeti eleştiren Erbakan, “Yerli imtiyazlılara milyarların aktarıldığı yetmedi bir de Lübnan’lı imtiyazlılara kaynak aktarma dönemi başladı. Ülkede millet, mazot zammı ile boğuşurken, elektrik faturamı nasıl öderim diye düşünürken, esnaf siftah edemiyorken, vatandaş taneyle salatalık, kaşıkla salça alıyorken; milletin 8 milyar dolarını göz göre göre Lübnanlı imtiyazlılara aktardılar.” ifadelerini kullandı.

Yeni Seçim Sistemi iktidarlarını devam ettirmeye yetmeyecek

Anayasa Komisyonu tarafından kabul edilen Yeni Seçim Sistemi düzenlemesine de değinen Erbakan, “Yeni Seçim Sistemi düzenlemesi, az oy alan partilerin ittifakta olsalar bile milletvekili çıkaramamalarını sağlamak, seçim kurulu başkanlarını Ak Partililerden belirlemek, daha az oyla Cumhur İttifakı’nın daha çok milletvekili çıkarmasını sağlamak, Cumhurbaşkanına propaganda avantajı sağlamak için yapıldı. Ancak tarihimizin en ağır ekonomik krizi karşısında yıllık yüzde 124’lük enflasyon, fahiş elektrik ve doğalgaz faturaları, bu akaryakıt fiyatları ile ne kadar kendilerine avantaj sağlamak isterlerse istesinler iktidarlarını devam ettirmeleri mümkün değildir. İktidar artık uzatmaları oynamaktadır, bu ağır ekonomik tablo ile toplumun yüzde 45’i aç, yüzde 90’ı yoksul iken ve her geçen gün alım gücü düşer iken artık bu millete verecekleri bir şey kalmamıştır.” şeklinde konuştu.

Milli Görüş iktidarında denk bütçe yapacağız

‘Teşkilatlarımızın fedakar çalışmaları, davamızın bereketi, Allah’ın yardımıyla ve milletimizin ferasetiyle Milli Görüş yapılacak ilk seçimde iktidara gelecek” diyen Erbakan, izleyecekleri politikaları şöyle açıkladı:

“Milli Görüş iktidarında biz ilk olarak denk bütçe yapacağız. Hiçbir kamu kuruluşu, bakanlık veya belediye gelirinden daha fazla gidere sahip olamayacak. Milli Kaynak Paketlerimizle yıllık 150 milyar dolarlık kaynak üreteceğiz. Bu kaynaklarla birlikte Yeniden Refah iktidarında Faiz giderlerinin düşürülmesi, israfın önlenmesi ve imtiyazlı holdinglere kaynak aktarılmasının bırakılması ile çok ciddi bolluk ve bereket dönemi başlayacaktır. Asgari ücretli, emekli ve memura yüzde 100 zamla ile işe başlayacağız. Erbakan Hocamızın ağır sanayi hamlesinden 45 sene sonra biz de üretim, ihracat, istihdam ve teknoloji hamlesi başlatacağız. 81 ile yüzlerce proje kitabımız ile bunun da planı hazır.”

Rüşvetten, yolsuzluktan ve israftan ateşten kaçar gibi kaçacağız

İktidara geldiklerinde Milli Görüş tarihinde olduğu gibi ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ tabelasını başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmak üzere bütün belediyelerin girişine’ asacaklarını belirten Erbakan,  ‘Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsaydı onun cezasını kendi ellerimle verirdim’ diyen Peygamber Efendimizin hassasiyeti bütün devlet kurumlarında hakim kılacağız. Rüşvetten, talandan, yolsuzluktan ve israftan ateşten kaçar gibi kaçacağız ve bizim iktidarımızda birden fazla maaş alan bir tane bile bürokrat kalmayacak. Kamuda işe alımlarda bugün olduğu gibi akrabalık, yandaşlık, hemşerilik değil ehliyet, liyakat geçerli olacak. İşin ehline verilmesi bizim inancımızın, Milli Görüş’ün bir gereğidir. Devlet millete hizmet için var olduğu ve insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibiyle gardiyan devlet anlayışı yerine, vatandaşını coplayan kolunu bacağını kıran bir devlet anlayışı yerine vatandışını vergi ile zamla suyunu çıkaran bir anlayış yerine ‘garson devlet yani vatandaşına hizmet eden bir devlet anlayışını hakim kılacağız.” diye konuştu.

Erbakan, yeni nesillerin doğudan batıya İslam kardeşliği bilinciyle yetişmesi; Türkün, Kürdün, Alevi ve Sünni’nin 1000 senedir kardeş olduğu gibi bundan sonra da kardeş olması için bu şuurla yetiştirilmesi için çalışmalar yapacaklarını söyledi.