Emekli Türk SAS ve SAT komandoları, korsanların korkulu rüyası oldu

Aden Körfezi’ndeki gemi ticareti korsan tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Gemilere saldıran Somalili korsanlar, uluslararası gemi ticaretine büyük darbe vuruyor.

Bu durum özel deniz güvenlik sektörünün oluşmasına neden oldu. Eski bir asker olan Murat Şöhlen de Türkiye’nin ilk uluslararası özel deniz güvenlik şirketini kurdu. Şirketin bünyesinde 50’ye yakın emekli Türk SAS ve SAT Komandoları bulunuyor.

Faaliyetlerini Bugün’e anlatan Murat Şöhlen, tehlikeli sularda ticari faaliyet gösteren gemilerin güvenliğini sağlamak için 2011’de özel bir ekip kurduklarını söyledi. Ekibin 50’ye yakın kişiden oluştuğunu belirten Murat Şöhlen, “Deniz korsanlığı ile ilgili şimdiye kadar yerli yabancı 50 firmaya hizmet verdik. 450 geminin Aden Körfezinde 350 deniz mili boyunca güvenli geçişini sağladık.” dedi.

Deniz haydutlarını öncelikle ikaz edici atışlarla caydırmaya çalıştıklarını söyleyen Şöhlen, “Zaten korsan eli silahlı komandoları gördüğü zaman saldırmaktan vazgeçiyor. Bazen bu korsanlar uyuşturucu kullandıkları için saldırganlaşabiliyor. Böyle durumlarda 5 veya 7 kişilik botlarla gemiye ataklar yapabiliyor.

Korsanların ikamesini sağlayan ana lojistik gemisi var. Onun peşinde 5 veya 7 tane bot ile gemiyi kuşatmaya çalışıyorlar. Böyle saldırıları püskürtmesi zor oluyor ama bizim komandolarımız son derece deneyimli. Her biri en az 20 yıl deniz kuvvetlerinde SAS ve SAT komandosu olarak görev yapmış kişiler. Komandoların katıldığı 450 gemi seferinin yarısında sıcak temas oldu.” şeklinde konuştu.

Operasyon olduğu zaman komandoların Türkiye’den geldiğini dile getiren Şöhlen, “Önce Mısır’a iniyorlar. Oradan da gemilere geçiyorlar. Kızıl Deniz’de bulunan lojistik destek gemilerinden silahlarını alıyorlar. Şu anda 4 tane lojistik ve cephane gemisi var. Koruma ekibi Uzak Doğu’ya gidecekse Sri Lanka/Galle’deki gemiden silahlanıyor. Eğer Basra Körfezi’ne gidiyorsa B.A.E/Furijah, Afrika kıtasına gidiyorsa Kenya/Mombasa ve Güney Afrika/Durban limanlarındaki lojistik gemilerini kullanıyor.” diye konuştu.

Bölgede NATO’nun oluşturduğu transit bir koridor olduğunu belirten Şöhlen, “Bu Aden Körfezi’nde bulunan Babil Mendet Boğazı’nı geçtikten sonra başlıyor. Yaklaşık 350 deniz mili kadar uzaklıkta Yemen’e kadar gidiyor. Bu koridorda 10-15 gemilik konvoylar oluşturuluyor.

Bu gemiler korsanların saldırılarına karşı askeri gemiler refakatinde geçişini tamamlıyor. Buna rağmen yeterli bir koruma alanı yok. Çünkü Babil Mendet Boğazı’ndan hemen sonra Somali korsanlarının saldırıları başlıyor. Yemen’den sonra da Sri Lanka’ya kadar kaçırma faaliyetleri var. Bu noktalarda korsanlar artık Mozambik’e doğru inmeye başladı. Öte yandan son iki yıl içinde Nijerya açıklarında da korsan faaliyetleri başladı.” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar kaçırılan 5 tane Türk gemisinin olduğunu aktaran Şöhlen, “Bizim gibi dünyada 150 tane deniz güvenlik firması var. Genelde Türk firmaları bizimle çalışmak istiyor. Kendi milletinin insanı ile güvenliğini sağlamak istiyor. İşin içine komando asker girince milliyetçilik duygusu da işin içine giriyor. Müşteri portföyümüz yüzde 90 Türk denizcilik şirketlerinden oluşuyor. Ama bunun yanında Rusya, Almanya, İtalya ve Ukrayna gibi yabancı şirketlerinde güvenliğini sağlıyoruz.” sözlerini sarf etti.

Korsanların kaçırdıkları gemileri Barbera Limanı’na götürdüğünü açıklayan Şöhlen, “Orada denizcilik firması ile İngiltere’deki avukatlarla hukuk bürosu vasıtasıyla temasa geçiyorlar. En az 5-6 milyon dolar gibi rakamlar istiyorlar. Fidye geldiğinde de gemiyi serbest bırakıyorlar. Ama bu süre içinde personele yaptıkları zulüm çok kötü. Çünkü personeli korkutuyorlar ki karşı duruş sergileyip harekete geçmesin. Bir buçuk yıl korsanların elinde rehin kalan gemiler oldu.” bilgilerini verdi.