Elektronik ticaret ve işsizlik.. (Köşe yazısı 23.04.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Elektronik ticareti düzenleyen kanunun yürürlüğe girmesine az bir zaman kaldı.
Mayıs ayında devreye girdiğinde çağrı merkezi sektörü yüzde15 küçüldüğü gibi bu sektördeki 12 bin kişide bir günde işsiz kalabilir.
İnternet ve telefon üzerinden satış/pazarlama faaliyeti sunan şirketlere yönelik çeşitli yükümlülükler getiren Elektronik Ticaretin düzenlenmesi Hakkındaki Kanun 1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek. Daha çok tüketicinin izni olmadan ticari herhangi bir amaçla kendisi ile temas kurulmasının önüne geçmeyi amaçlayan kanun, ticari iletinin izinsiz gönderimini engelliyor. İzin alma, tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme, anket, bilgilendirme, doğum günü tebriki gibi amaçlarla yapılacak aramaların önünü kesiyor. İşte bu durum tüm sektörlerde haklı olarak endişe yaratıyor.
Yeni kanunla birlikte birçok sektörde olduğu gibi çağrı merkezi sektöründe de önemli değişikliklerin yaşanması bekleniyor. Çağrı Merkezleri Derneği, kanunun etkilerine karşı sektöre önemli bilgilendirme ve tedbir önerilerinde bulundu. Dernek Başkanı Metin Tarakçı, yeni yasayla birlikte özellikle CRM uygulamalarında, sadakat programlarında ve dijital pazarlamada çok ciddi bir dönüşüm yaşanacağına dikkat çekti. Bu tip düzenlemelerin, tüketicinin haklarının korunması ve bilgilerinin güvenliğinin sağlanması, sektörlere olan güvenin artırması ve AB uyumu açısından önemli olduğunu ancak eş zamanlı olarak sektörlerin ticari faaliyetlerinin de aynı bakış açısı ile korunması gerektiğini düşündüklerini açıkladı, şunları söyledi.
“80 bin kişiye istihdam sağlanan çağrı merkezi sektörü, bölgesel kalkınmaya destek konusunda da en stratejik ve önemli sektörlerden biri. Bu ortamda, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un getirdiği uygulamalar ve yaptırımlar daha da önem kazanıyor. Mayıs itibariyle izni olmadan hiçbir tüketiciye kısa mesaj, e-posta gönderilemeyecek, sesli arama yapılamayacak. Opt-in olarak adlandırılan bu yöntemin hayatımıza girmesi ile kurumlar müşteri ilişkileri yönetimlerindeki iş yapış biçimlerini ve süreçlerini tamamen değiştirmek zorunda kalacaklar. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan tüketiciye ulaşmak isteyen tüm kurumlar ya müşterilerinden bu izinleri alacak, ya da elinde izinli veri tabanı bulunan kaynak firmalarla iş birliği yaparak profesyonel destek almak durumunda kalacaklar.
Kanunun gerekçesi itibariyle daha önce de ifade ettiğim gibi bu tip yasal düzenlemelere kesinlikle ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu kadar katı ve belirsizliklerle dolu bir düzenleme her ne kadar iyi niyetle kurgulanmış olsa da, ülkedeki ekonomik ve ticari faaliyetlerin önüne kesmekle birlikte sağlanan on binlerce istihdamın da olumsuz etkilenmesine neden olacağı aşikardır. Kanunun uygulama esaslarını belirleyecek olan yönetmeliklerin sektörleri de rahatlatacak ve koruyacak şekilde hazırlanması bu noktada son derece önemli.
Kanun çok genel kapsamda yayınlandığından, eksik kalan bir çok husus için uygulama usul ve esasları belirlemek adına hazırlanacak ikincil düzenlemelerin de yayınlanmasını bekliyoruz.
Umuyoruz ki kanun yürürlüğe girmeden evvel bu konudaki çalışmalarımız sonuç verir ve hem tüketiciler hem de sektörümüz açısından faydalı olur. Önerimiz; çağrı merkezlerinin ticari elektronik ileti kapsamı dışına çıkarılması, daha ziyade aracı hizmet sağlayıcı olarak ifade edilmesidir.
Kanunda izin alma konusunda kullanılacak araçlar, yöntemler ve içerik net değil. Kurumlar izin alma konusunda hala harekete geçemedi. Kanunun Mayıs ayında devreye girecek olması nedeni ile firmalara yeterli zaman kalmadı. Geçerli olan izin alma faaliyeti 2015 yılı sonuna kadar uzatılsın. Ses kaydı izin alma ve saklama aracı olarak yönetmelikte açıkça ifade edilsin. İzin alma faaliyeti yılda bir kez tekrarlansın. Kanun kapsamındaki yükümlülüklerden aracı hizmet sağlayıcı yükümlülüğü yok. Bu nedenle hizmet sağlayıcının sorumlu olduğu yönetmeliklerde açık olarak ifade edilsin.
Kanun her ne kadar ticari iletinin izinsiz gönderimini engelliyor gibi görünse de izin alma, tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme, anket, bilgilendirme gibi amaçlarla yapılacak aramaların önünün kesiyor. Bu durum tüm sektörlerde haklı olarak endişe yaratıyor.
Hizmet sağlayıcının dış kaynak çağrı merkezine yaptırdığı aramada iki tarafa da ceza tahakkuk ettirilmemesi, tek bir ceza uygulanması ve aracı hizmet sağlayıcıya herhangi bir ceza uygulanmaması. İlgili cezaların uygulanmasından önce de mutlaka ihtar verilmesi.
Aksi halde artan işsizlere 12 bin kişinin daha eklenmesi gündemde.