Ekonomi-teknoloji- yaşam haberleri (18.08.2021)

TÜRKİYE’NİN YEŞİL PLANA İHTİYACI VAR!

Türkiye tarihinin en büyük çevre felaketleriyle boğuşuyor. Güney illerimizde başlayan yangınlar henüz sonlanırken, Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketleri onlarca vatandaşın canına mal oldu. Küresel Isınma’nın yarattığı iklim değişiklikleri, çevresel felaketleri tetikliyor.

Devletler ve devlet üstü kurumlar ardı ardına küresel ısınma ile mücadele için ‘yeşil planlar’ ve karbon emisyon hedefleri açıklarken, Türkiye imzacısı olduğu Paris İklim Anlaşması’nı bir an önce devreye almak zorunda. Karbon ayak izimizi düşürecek alternatif yakıt sistemleri geliştiren BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, küresel ısınmanın gerçek bir tehdit olduğunu belirterek, “Emisyon değerlerini düşürecek adımları şimdiden atmazsak insanlığı daha büyük felaketler bekliyor. Paris İklim Anlaşması küresel ölçekte uygulamaya konulmalı” diye konuştu.

Türkiye tarihinin en geniş çaplı çevresel felaketleriyle boğuşuyor. Güney illerimizde başlayan yangınlarda 8 vatandaşımız hayatını kaybetti. 160 bin hektar ormanlık alan yandı ve 59 yerleşim yeri boşaltıldı. Orman yangınlarının hemen ardından başlayan Batı Karadeniz’deki sel felaketindeyse, 59 kişi can verirken, kayıp sayısı 34 olarak belirtildi.

Küresel iklim değişikliği değerleri 1,5 derece artış seviyesine yaklaşırken, Türkiye’de hava sıcaklığı değişiminin 2 dereceye ulaştığı belirtiliyor. Yağmur rejiminin değişmesi, bazı bölgelerde yaz aylarında kuraklığın artmasına neden olurken, kuzey illerimizde daha önce görülmemiş miktarda yağışın düşmesine sebep oldu. Bölgesel iklim değişiklikleri çevresel felaketleri tetikledi.

Devletlerin ve devletler üstü organizasyonların küresel ısınmayı dizginlemek için hızla aksiyon aldığını belirten BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Avrupa Birliği’nin duyurduğu karbon emisyon hedefleri, küresel ısınma etkisini arttırdıkça ‘sıfır emisyon’ hedefine dönüştü. İngiltere ve Japonya’nın sıfır emisyon için duyurduğu ‘yeşil planları’ uygulamaya konuldu. Karbon salımı konusunda karnesi zayıf Çin Halk Cumhuriyeti enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların kullanımı artıracağını duyurdu. Rusya’da termik santrallerin yerini alacak yeni enerji çözümleri konuşuluyor. Küresel iklim değişikliğinin neden olduğu felaketlerin artması devletleri bu konuda adım atmaya zorladı” diye konuştu.

“PARİS İKLİM ANLAŞMASINI UYGULAMAYA KOYMALI”

“Elimizdeki tüm veriler karbon salımı değerlerini düşürmediğimiz takdirde daha büyük felaketlerin kapıda olduğunu gösteriyor” diyen Kadir Örücü, “Paris İklim Anlaşması gibi küresel ısınma ile global ölçekte çözüm üretmeye iten anlaşmalar daha çok ülke tarafından imzalanmalı ve uygulanmalı. Enerji üretiminde ve ulaşımda insanlığı yeni çözümler geliştirmeye iten bu gibi sözleşmeler iklim değişikliğine karşı harekete geçtiğimizi gösteriyor. Ülkemizin de imzacısı olduğu Paris İklim Anlaşması, bir an önce uygulamaya konulmalı. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir coğrafyada bulunuyor. Elimizdeki zenginlikleri değerlendirerek, iklim değişikliğinin getireceği felaketlerden korunabiliriz. Bizler bireyler olarak, yaşadığımız çevreyi korumak adına kendi çözümlerimizi geliştirebiliriz. Bu çözümlerin başında enerji tasarrufu geliyor. Kişi başına harcanan enerji birimi azaltıldığında, enerji üretiminde açığa çıkan karbon miktarı da düşüyor. Araçlarımızda dizel gibi kirletici yakıtlar kullanmak yerine, daha çevreci, emisyon değerleri düşük LPG kullanmak da önemli bir adım. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyadaki karbon salımının yüzde 30’una ulaşımda kullanılan yakıtlar neden oluyor” dedi.

2035 SIFIR EMİSYON HEDEFİ NASIL UYGULANACAK?

Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu 2035 ‘sıfır emisyon’ ve 2030 yılı karbon emisyon değerlerinin yüzde 55 azaltılması hedefleri hakkında konuşan Örücü, “Avrupa Birliği sıfır emisyon için gerekli dönüşümü sağlayabilecek altyapıya ve Ar-Ge geçmişine sahip. Ancak gelişmemiş ülkelerde giderek artan ulaşım aracı ihtiyacı, sofistike çözümleri geri plana itiyor. Özellikle bu ülkelerde elektrikli araçlar için gerekli altyapı çalışmaları, fiyatları, bakımı ve lityum bataryalar gibi sürdürebilirliği etkileyecek başlıklarda gerekli adımların atılamayacak olması alternatif yakıtları akla getiriyor. LPG, CNG ve hibrit teknolojileri bu konuda ciddi bir alternatif oluşturabilir. Bu ülkelerin ucuz ve temiz araç ihtiyacını LPG’li araçlar karşılayabilir. Neredeyse 100 yıldır var olan LPG teknolojisi hali hazırda tüm dünyada kullanılıyor. Bu nedenle geniş dağıtım ağına ve ucuz dönüşüm maliyetlerine sahip. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Paneli’ne göre LPG’nin küresel ısınma potansiyeli sıfır olarak belirlendi. Ayrıca LPG’nin hava kirliliğine sebep olan katı parçacıklar (PM) salımı kömüre nazaran 25 kez, dizelden 10 kez ve benzinden yüzde 30 daha az” ifadelerini kullandı.

‘BRC OLARAK BİZ DE SIFIR EMİSYONU HEDEFLİYORUZ’

BRC olarak hedeflerinin ‘net sıfır emisyon’ olduğunu vurgulayan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Geçtiğimiz Ağustos ayında açıkladığımız Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) raporumuzda ‘net sıfır emisyon’ hedefimizi ortaya koyduk. Sürdürülebilir vizyonumuzun merkezinde karbon ayak izini azaltma taahhüdümüz var. Öncelikli olarak kısa vadede çevreci yakıtların özendirilmesini sağlayacak teknolojilerimizi daha da geliştireceğiz. Uzun vadedeyse tüm gücümüzle net sıfır emisyon hedefimiz için çalışıyoruz” dedi.

AstraZeneca Türkiye Sıfır Karbon Çalışma Grubu’na Altın Stevie Ödülü
AstraZeneca Türkiye, Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nde “Yılın İletişim ve Halkla İlişkiler Kampanyası – İç İletişim” kategorisinde Altın Ödül’ün sahibi oldu. Uluslararası profesyonellerin ve şirketlerin değerlendirildiği saygın iş ödülleri programının kazananları, ödüllerini 8 Aralık’ta dijital platformda canlı düzenlenecek törenle alacak.
AstraZeneca Türkiye, 68 ülke ve bölgeden 3.700’den fazla projenin değerlendirildiği, dünyanın en itibarlı ödül organizasyonlarından biri olarak kabul edilen Stevie International Business Awards’ta (Stevie Uluslararası İş Ödülleri) önemli bir başarıya imza attı ve Sıfır Karbon Çalışma Grubu’yla “Yılın İletişim ve Halkla İlişkiler Kampanyası – İç İletişim” kategorisinde Altın Ödül’ün sahibi oldu.
‘Sıfır Karbon Taahhüdü (Ambition Zero Carbon)’ stratejisiyle AstraZeneca, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilirlik kapsamındaki mevcut hedeflerini hızlandırarak yenilenebilir enerji üretimini iki katına çıkarmayı hedefliyor. Kurum, 2025’e kadar karbon salınımını sıfıra indirmek için hem elektrik hem de ısı tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanacak.
AstraZeneca Türkiye de bu strateji doğrultusunda oluşturduğu Sıfır Karbon Çalışma Grubu ile şirket içerisinde çeşitli bilinçlendirme aktiviteleri, atölye çalışmaları, seminerler ve eğitimler düzenliyor. İnteraktif olarak düzenlenen tüm bu aktivitelerle, çalışanların farkındalıklarının artırılması ve hem iş yaşamlarında hem de özel yaşamlarında doğa ve çevre dostu alışkanlıklar edinmeleri hedefleniyor.
“Sağlıklı yarınlar için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz”
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış, Stevie Ödülü’ne layık görülen “Sıfır Karbon Çalışma Grubu”nun elde ettiği bu başarı hakkında şu yorumları yaptı: “AstraZeneca olarak çevreye ve topluma katkı sağlama çabalarımızda sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda kararlılıkla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu amaçla dünya çapındaki karbon salınımımızı “Sıfır Karbon Taahhüdü” stratejimizle 2025 yılına kadar sıfırlamayı amaçlıyoruz. AstraZeneca Türkiye olarak bu stratejiye katkıda bulunmak, doğamızı korumak ve gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam sunabilmek için “Sıfır Karbon Çalışma Grubu”muzu kurduk. Çalışma grubumuzun böyle önemli bir ödül ile takdir edilmesinden dolayı gurur duyuyor, katkı sağlayan herkese tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Biz AstraZenecalılar olarak, sağlıklı yarınlar için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”

CaddeYıldız Mobilya avangart konseptli ürünleriyle şimdi yeni mağazasında

30 yıllık deneyimi, birbirinden zevkli ürünleri ve lüksü herkes için ulaşılabilir kılmayı hedefleyen fiyat politikasıyla sektörünün öncü firmaları arasında konumlanan CaddeYıldız Mobilya, kusursuz bir alışveriş deneyimi sunmaya devam ediyor. 60 kategoride 8 bine aşkın ürününü Oasis Cadde’de yer alan 1.600 metrekarelik showroomu ve online satış sitesi aracılığıyla kullanıcılarıyla buluşturan şirket, açılışını gerçekleştirdiği yeni konsept mağazasını ise yalnızca avangart konseptli ürünlerine ayırmış durumda. Ziyaretçilerinden gelen talepleri titizlikle değerlendirdiklerini ve yeni bir mağaza açmaya bu talepler neticesinde karar verdiklerini söyleyen CaddeYıldız Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Yıldız, attıkları bu adımla evini avangart bir tarzda döşemek isteyenleri memnun etmeyi amaçladıklarını vurguluyor.

Lüksü ulaşılabilir kılma hedefiyle yatak odasından yemek odasına, koltuk takımından genç odasına, bebek odasından bahçe mobilyasına kadar pek çok ürün grubunu mobilya tutkunlarıyla buluşturan CaddeYıldız Mobilya, Oasis Cadde’de hayata geçirdiği ve yalnızca avangart konseptli ürünlerini sergilediği yeni mağazası ile dikkat çekiyor.

Mağazacılık tarihinde bir ilk

Aldıkları yoğun taleple birlikte mağazalarında avangart ürünlere daha fazla yer vermeye karar verdiklerini ama bunu mağazanın mevcut konseptini bozmadan yapmak istediklerini belirten CaddeYıldız Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Yıldız, “Avangart mobilya modelleri zamansız olması sebebiyle pek çok insan tarafından sıklıkla tercih ediliyor. CaddeYıldız Mobilya olarak bu gerçekten hareketle mağazacılık tarihinde bir ilke imza atarak aynı lokasyon içerisindeki iki mağazayla farklı konseptlerin sergisini gerçekleştiriyor, böylece modern ve avangart ürünlerimizi ayrı mağazalarda, daha ferah ortamlarda, tarz karmaşası olmaksızın sunabiliyoruz. Yeni mağazamızın modern ve lüks konseptli ürünlerimizi sergilediğimiz ana showroomumuzla aynı lokasyonda yer alması kararsızlık yaşayan müşterilerimizin de hayatını kolaylaştırıyor. Burada sergileyeceğimiz modelleri, sosyal medyada ve showroom ziyaretleri sırasında en çok sorulan tasarımları gözlemleyerek belirledik. Web sitemizde yer alan avangart tarzdaki ürünlerimizi böylece fiziksel ortamda da kullanıcılarla buluşturma fırsatı yakalamış olduk.” dedi.

MetropolCard, e-Dönüşüm çözümlerinde partner olarak Uyumsoft’u seçti

Türkiye’nin dijital dönüşüm lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ile yemek kartı sektörünün öncü şirketlerinden Metropol Kurumsal Hizmetler AŞ arasında, e-Dönüşüm çözümlerinde iş birliği anlaşması imzalandı.

Metropol Kurumsal Hizmetler AŞ’nin markası olan MetropolCard’ın bünyesinde bulunan 35 bin üye iş yerleri, e-dönüşüm çözümlerinde (e-Fatura, e-Arşiv Fatura) Uyumsoft’un sunduğu avantajlı paketlerden faydalanacak. MetropolCard, pandemi sürecinde değişen iş koşullarına uyum sağlayan restoran ve işletmelerin dijital dönüşümüne destek olmak için Uyumsoft ile iş birliğine giderek müşteri ve üye işyerlerine avantajlar sunuyor.

Yapılan iş birliği ile MetropolCard üyesi olan iş yerlerinin e-Dönüşüm sürecine geçişlerinin kolaylaştırılması sağlanırken, Uyumsoft’un kaliteli ve hızlı hizmet anlayışı sayesinde mali süreçlerdeki operasyonel yükler azaltılıp, verimliliğin artırılması hedefleniyor. İş birliği kapsamında MetrpolCard üye işyerleri %55 indirim ile e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçebiliyor.

Uyumsoft, e-Dönüşüm uygulamalarında uçtan uca hizmet veriyor

Ülkemizin özel entegratörleri arasında ilk sıralarda yer alan Uyumsoft, işletmelerin uçtan uca tüm e-Dönüşüm süreçlerini kapsayan bir hizmet veriyor. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve ilgili kurumlar ile entegrasyonu sağlıyor. GİB’in teknik ve mevzuata ilişkin kriterlerine göre; bilgi güvenliği, iş sürekliliği ve 10 yıl saklama hizmeti sunuyor. İşletmeler, bulut tabanlı e-Uyum altyapısı sayesinde mekan bağımsız çalışarak bilgisayarlarından veya telefonlarından e-belge oluşturmanın kolaylığını yaşıyor. Uyumsoft’un dijital dönüşüm uzmanları 7/24 firmalara destek verirken, UyumAkademi’nin düzenlediği ücretsiz webinarlar ile güncel tebliğler hakkında bilgi sahibi oluyorlar ve uzmanlara sorularını sorma imkanı yakalıyorlar.

e-Dönüşüm uygulamaları büyümeye devam ediyor

Türkiye’de, 2014 yılı Nisan ayında zorunluluğu bulunan işletmelerin e-Fatura uygulamasına geçmesiyle başlayan e-Dönüşüm süreci, aradan geçen 7 yılda global ölçekte başarıya imza atarak, önemli bir yol aldı. Bu yılın Temmuz ayı itibariyle, ülkemizde e-Fatura kullanan firma sayısı 450 bine ulaştı. e-Dönüşüm uygulamaları kapsamında olan e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter, e-İrsaliye, e-SMM, e-MM, e-Mutabakat, e-Bilet, e-Adisyon gibi e-Belge ürünlerine, önümüzdeki günlerde ekleyecek olan yeni e-Belge ürünleri nedeniyle, dijital dönüşüm uygulamaları sektörü katlanarak büyümeye devam ediyor.

Yeni mağaza hedefleri yolda

Avangart konsepte sahip yeni mağazası ile mobilya sektörüne taze bir soluk getirdiklerini belirten Mesut Yıldız,“CaddeYıldız Mobilya olarak bundan sonraki hedefimiz öncelikli talepleri gözlemleyerek farklı illerde yeni mağazalar açmak yönünde olacak. Yakın vadede ise yeni bir metropol şehrinde yine talepleri karşılayan ölçekte, ferah bir mağaza ile en beğenilen ürünlerimizi sunmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

ULUSOY UN YÖNETİM KURULU BAŞKANI DR. EREN GÜNHAN ULUSOY, ENDONEZYA FAHRİ KONSOLOSU OLDU

IAOM (Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği) Avrasya Başkanı, TUSAF (Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu) Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, 267 milyonluk nüfusu ve 1.1 trilyon ABD Dolarlık milli gelirle Güneydoğu Asya’nın 1., dünyanın ise en büyük 16. ekonomisine sahip Endonezya’nın fahri konsolosu oldu.

Yaklaşık 2 milyar dolarlık ticaret hacmimizin olduğu ve G20 ülkesi Endonezya’nın fahri konsolosu IAOM Avrasya Başkanı, TUSAF Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy oldu. Geçtiğimiz günlerde Ekonomist dergisi tarafından “40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO” araştırmasında iş dünyasının en genç 3. CEO’su olarak listede yer alan Ulusoy, Endonezya’nın bağımsızlığının 76. yılı vesilesiyle Endonezya fahri konsolosu olarak atandı.  Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden 2003 yılında mezun olan Dr. Eren Günhan Ulusoy, 2014 yılında 19 Mayıs Üniversitesinde Tarım Ekonomisi dalında yüksek lisansını 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi alanında doktora programını tamamladı. Dr. Eren Günhan Ulusoy, Mart 2019 tarihinde hububat değirmencilik sektörünün dünyadaki en büyük sivil toplum kuruluşu olan, 145 yıllık IAOM’un Avrasya Bölge Direktörü oldu. 32 ülkeden oluşan dünya buğday üretiminin yüzde 30’unu ve dünya un ihracatının yüzde 55’ini temsil eden Avrasya bölgesinin başkanlığını üstlenen Ulusoy, aynı zamanda TUSAF Başkanlığı, Karadeniz Un Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı, Karadeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Samsun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerinin yanı sıra Samsun Serbest Bölgesi İşletici A.Ş. (SASBAŞ) Yönetim Kurulu Üyeliğini sürdürmektedir.

Saadet Özkan: “Türkiye zor zamanlarını devlet ve şeffaf STK’ların işbirliği ile atlatacak.”

 Çocuk hakları ve çocuk istismarı ile mücadele konusunda hızla büyüyen UCİM Saadet öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği, şeffaf bir dernek olduğunu yaptığı proje ve faaliyetlerle açıkladı.

 UCİM Derneği, 17 Ağustos 2021 tarihinde İzmir Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısı ile kendilerine gelen bağış ve hibelerin kullanım alanlarını, gerçekleştirilen faaliyet ve projelerle ilgili bilgi verdi.

 Saadet Özkan: “Türkiye’nin en aktif, en çalışkan, en şeffaf STK’larından biri olma yolunda var gücümüzle çalışıyoruz”

Çocuk istismarı ile mücadele denince akla ilk gelen, verdikleri mücadele ile toplumda farkındalık yaratan sivil toplum kuruluşu; UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği, dernek başkanı ve kurucusu Saadet Özkan ile Dernek Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan ve bazı dernek avukatlarının da katıldığı basın toplantısında derneğin faaliyet raporu ile takip ettiği davalar hakkında bilgi verdi.

Sayılarla UCİM Derneği

Özkan; 2017 yılı Temmuz ayında resmen kurulan derneğin özellikle genç gönüllü sayısının yüksekliğine dikkat çekerek; Bugün 55 ilde  75.000’i aşkın gönüllü üye ile hızla büyüyoruz. Toplamda gönüllü 1517 avukat, 4211 öğretmen, 2195 ruh sağlığı uzmanının yanı sıra yüzlerce, çocuk gelişimci, iletişimci ile pek çok proje ve faaliyet gerçekleştirdik. UCİM’in 2021 itibariyle www.ucim.org.tr resmi web sayfası üzerinden ve acil ihbar hattından toplam 1560 ihbar alındı; gönüllü ruh sağlığı uzmanlarımız ile aktif olarak  150 çocuğumuza 1348 seans danışmanlık hizmeti sunuldu ve güncel olarak yönlendirilmiş, sürecine devam eden çocuklar bulunuyor. Öte yandan gönüllü avukatlarımız ile aktif olarak 137 dava takip ediliyor, 132 davaya ise gözlemci sıfatıyla katıldık ve  şu ana kadar toplam 528 celseye katılım sağladık aktif bir şekilde çocuklarımızın yanındayız. Yukarıdaki bilgiler ışığında UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği, akademisyenlerden oluşan bilim kurulu ile on-line ve yüzyüze düzenlediği yüzlerce   seminer, sempozyum, çalıştay,konferans, okul- öğretmen-veli- çocuk   eğitimleri ile bugüne kadar milyonlarca kişiye farkındalık kazandırmış,  çocuklara haklarını anlatmıştır ve anlatmaya devam edecektir.

Şeffaflık ilkesi ile tüm hesaplarımız, faaliyet raporlarımız ortada, kapımız bizi merak eden herkese açık.

Saadet Özkan, derneğin her sene beyannamelerini ve mali tablolarını Valiliğe sunduklarını, ‘kamu yararına çalışan dernek’ statüsü almak için yaptıkları başvuru sürecinin devam etmekte olduğunu belirtti. Özkan ayrıca, şeffaflık ve hesap verebilirliği kriter alan ve gerekli tüm araştırmaları yaptıktan sonra STK’larla bağışçıları güvenilir bir ortamda buluşturan ‘Açık Açık’ platformu üyesi olduklarını belirtti. Dernek kurucusu Özkan,  şeffaflığı ve objektifliği Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile  Avrupa Birliği Başkanlığı teminatında olan ve titiz incelemeler sonucu kabul edilen Avrupa Birliği projeleri, Etkiniz dava izleme projeleri almaya hak kazandıklarını ifade ederken, kuruluşlarından bu yana tüm harcama kalemlerini, faaliyet raporlarını, Valilik/Bakanlık denetleme raporlarını bu toplantı ile kamuoyunun bilgisine de sunuyoruz” dedi.

UCİM  hakkında merak edilen tüm soruların web sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında mevcut olduğunu,  soru ve görüşler için de telefon ve mail adresinin ya da  yüz yüze görüşme için Merkezlerinin herkese açık olduğunu ifade eden UCİM Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan; ayrıca UCİM’e yapılan ihbarların 7 gün 24 saat, ihbar hattı sorumlusu 31 avukat tarafından titizlikle incelendiğini, inceleme sonucu devletin ilgili kurumlarına gerekli bildirimlerin yapıldığını ve süreçlerin sonuna kadar takip edildiğini, mücadelelerine maddi/manevi destek olan kişiler sayesinde çocuk istismarı ile mücadele alanında istismar mağduru çocukların cesaretlenmesi, hukuk ve rehabilitasyon desteğine erişimleri açısından önemli bir mesafe kat edildiğini vurguladı.

23 Nisan’da tanınmış isimlerin desteği ile gücümüze güç kattık ve 11 Önleme Merkezi açıldı.

Kuruldukları 2017 yılından bu yana yapılan bağışları ve harcama kalemlerini basın mensupları ile paylaşan Ceylan, UCİM’in özellikle 23.04.2021 tarihinde UCİM gönüllüsü ve sözcüsü, sanatçı Uraz Kaygılaroğlu önderliğinde gerçekleştirilen ve bir çok ünlünün destek verdiği, Valilik ve Bakanlık izinli 23 Nisan Kampanyası’nda 1.170.000.000 TL ile en büyük bağışın toplandığı, bu bağışlar ile de 11 ilde Önleme Merkezi açtıklarını ifade etti. Bu bağış kampanyasında sadece Türkiye’den değil ünlü isimlerin yurtdışı hayranlarından da Euro ve Dolar hesaplarına bağış yapıldığını iletti. Ceylan, derneğe gelen bağış bedelleri ve  giderlerinin 2017 yılı gelirinin  18.337 TL giderinin 14.615 TL, 2018 yılı gelirinin 246.522 TL  giderinin  220.584 TL, 2019 yılı gelirinin 361.377 TL giderinin 301.154 TL, 2020  yılı gelirinin 978.872 TL giderinin 704.189 TL ve 2021 yılı gelirinin  3.432. 237  TL giderinin 2.151.569 TL olduğunu; güncel olarak ise bankalarda 1.734.410 TL mevduatları bulunduğunu beyan etti.

UCİM gücü ile tüm çocukların sesi olacaktır.

 Dernek Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan; ilk yıllarda çoğunlukla kendi imkanları ile Derneği ayakta tuttuklarını, üyelerden hiç aidat almayan bir dernek olduklarını,  daha sonra mücadelelerine inanan, bu mücadeleye destek olmak isteyen değerli bağışçıları sayesinde Derneğe bağış gelmeye başladığını ifade etti. Kamuoyu ve duyarlı isimlerin desteği ile faaliyetlerinin hızlandığını aktaran Ceylan, hazırlanan projeler ile Avruğa Birliği hibesi almaya hak kazandıklarını,hatta şu an yürütülen “Güçlü UCİM Güçlü Çocuklar” isimli projelerinin de bakanlık tarafından birinci seçildiğini,  bu sayede de eğitici eğitimleri, seminerler, çocuk hakları izleme ve raporlama çalışmaları yürüteceklerini belirtti.

Türkiye’nin en aktif, çalışkan ve şeffaf sivil toplum kuruluşlarından biri olma yolunda var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden UCİM ekibi, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de çocuk istismarına ve ihmaline ilişkin önleme ve destek faaliyetlerine son hızla devam edeceklerini  aktardılar.

YARIS 1.0 REKABETÇİ FİYAT AVANTAJIYLA PAZARA SUNULDU

Toyota’nın B segmentinde başarılı temsilcisi ve Avrupa’da Yılın Otomobili seçilen Yaris, Türkiye’de 1.0 litrelik motor seçeneğiyle de satışa sunulmaya başlandı. 1.5 litre benzinli ve 1.5 litre hibrit seçenekleriyle büyük beğeni toplayan yeni nesil Yaris, şimdi 1.0 litrelik motor seçeneğiyle daha da ulaşılabilir bir konuma sahip oldu.

Karakteristik özellikleri olan eğlenceli sürüş, pratik kullanım ve sportif tarzı 1.0 litrelik motora taşıyan yeni Yaris 1.0 Vision 185.000 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yeni sahiplerini bekliyor.

Yüzde 50’lik ÖTV diliminde

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Yaris 1.0’ın yüzde 50’lik ÖTV diliminde olacağını belirterek “Özellikle B segmentindeki rekabetçi fiyatımız Yaris 1.0 modelimizi rakiplerinden ayrıştıracak ve satış adetlerinde yukarıya taşıyacak. Toyota satışları içinde şu an yüzde 3 oranında bir paya sahip olan Yaris’in, 1.0 litrelik versiyonun da katkısıyla en çok tercih edilen modellerimiz arasına girmesini bekliyoruz” dedi.

B segmentinin Avrupa ile birlikte Türkiye’de de hızla artan bir satış grafiği yakaladığını ancak pandemi dönemiyle birlikte bazı tedarik sorunlarının yaşandığını da belirten Bozkurt “Geçen senenin sonunda pazara sunduğumuz 1.5 lt.benzinli ve 1.5 hibrit Yaris modellerimiz büyük beğeni topladı ve çok talep gördü. 2021 yılında Yaris için de belirlediğimiz satış hedefine ulaşacağız. Yılın ilk 7 ayında B HB segmenti içinde Yaris’in payının 2021 sonunda yüzde 1,9 ulaşmasını ve gelecek dönemde de artarak sürmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Yaris DNA’sı 1.0 litrede

Özel olarak Avrupa için tasarlanan ve geliştirilen Yeni Yaris 1.0, yoğun şehir içi yollarda çevik bir sürüş sağlayacak şekilde tasarlandı. 998 cc hacme sahip üç silindirli motor, 72 PS güce ve 93 Nm tork değerlerine sahip. 5 ileri manuel şanzımanla eşleştirilen araç, ortalama 4.5 litre karma yakıt tüketimiyle birlikte Toyota benzinli ürün gamının en düşük tüketimine imza atıyor. Bununla birlikte Yaris 1.0 L, 101 g/km CO2 emisyonu ile dikkat çekiyor. 1.0 litrelik motora sahip Yaris, aynı zamanda 1035 kg’lik yürür ağırlığa sahip oldu.

Düşük sahip olma maliyetiyle birlikte Toyota Yaris keyfini yaşatan Yaris 1.0, TNGA platformunun avantajlarıyla düşük ağırlık merkezi, önceki nesle göre yüzde 37 daha sert gövdesi ve segmentindeki ilk ve tek ön orta hava yastığıyla öne çıkıyor.

Beklentileri aşan donanımlar

Yaris’in yeni giriş seviyesi modeli olan Yaris 1.0 Vision, dinamik modelin yaşattığı eğlenceli ve konforlu sürüşten ödün vermeyen donanımlar sunuyor. Yaris 1.0, Vision donanım seviyesine sahip ve standart donanımlarıyla birlikte beklentileri aşmayı başarıyor. Yaris 1.0’da, 7 inç Toyota Touch 2 multimedya ekranı, Apple CarPlay ve Android Auto akıllı telefon entegrasyonları, bluetooth telefon bağlantısı ve çok fonksiyonlu direksiyon gibi teknolojik özellikler standart olarak bulunuyor.

Toyota Yaris 1.0; Kar Beyazı, Siyah, Metalik Gri ve Parlak Gümüş Gri renkleriyle tercih edilebilecek. Ayrıca koltuklarda, modelin sportifliğini yansıtan siyah renkli kumaş döşemelere yer verildi.