Ekonomi-teknoloji-yaşam haberleri (06.11.2020)

Birlikten İzmir Doğacak
İzmir’de 30 Ekim’de yaşanan 6,9’luk depremin yaralarını sarmak için İzmir iş dünyası bir araya geldi. İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği, İzmir Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, Ege Genç İş İnsanları Derneği bir araya geldi.

Depremde hayatını kaybeden 114 vatandaşımızın ailelerine okulu ve sosyal tesisleri olan İzmir Deprem Konutları Projesi için, “Birlikten İzmir Doğar” isimli bir bağış kampanyası başlattılar. Hedef 50 milyon ₺ toplamak.

Ekteki görsele ve kısa filme yayın organlarınızda yer vererek kampanyaya vereceğiniz destek için teşekkürlerimizi sunarız.

Birlikten İzmir Doğar kampanyası hesap numaraları

Türkiye İş Bankası İzmir Şubesi (3400) TR06 0006 4000 0013 4003 5035 01

Halkbank İzmir Şubesi (430) TR82 0001 2009 4300 0016 3412 72

Vakıfbank Kordon Şubesi (440) TR51 0001 50015800 7312 275 33

Ziraat Bankası İzmir Şubesi (137) TR17 0001 0001 3700 3500 3550 01

(*)Birlikten İzmir Doğar Kampanyası, 04/11/2020 tarihli ve E-41330036-450-41419 sayılı T.C. İzmir Valiliği izniyle gerçekleştirilmektedir.

E-TİCARETİN 7 PÜF NOKTASI

Dünyanın dört bir yanında yaşanan 11 Kasım indirimleri, tüketicilerin ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla karşılamaları için fırsat sunarken, MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, e-ticaret ve s-ticaret ile büyümek isteyen firmalara önerilerde bulunuyor.

Koronavirüsle birlikte e-ticaret sektörü beklenenin üzerinde bir grafik sergiledi. Globalde her yıl yüzde 30 büyüyen sektörün, 2021 yılında 5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor ve yine yapılan araştırmalara göre 2022 yılına kadar dünya ekonomisinin en az yüzde 60’ının dijitalleşmesi bekleniyor. Türkiye’de e-ticaret sektörü 2019 yılında, Türk lirası bazında yüzde 39 büyüme ile 83,1 milyar liralık hacme ulaşırken, 2020 yılının ise yaklaşık 120 milyar TL ile kapatılması öngörülüyor. Korona döneminde satışlarını artırmak isteyen şirketler, yatırımlara ağırlık verdi. Bu kapsamda mobil uygulama veya sitelere yatırım yapan firmaların ziyaretçi sayılarında yüzde 8, satın alma oranında ise yüzde 22 artış yaşandı. Koronavirüs gündeminde e-ticaret satışları, geçen yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 159 büyüdü. Dijitalleşmenin hız kazandığı bir dönemde 11 Kasım gibi indirim fırsatlarının yaşandığı günler, e-ticaret ve s-ticaret’te iş yapmak firmalar ve kişiler için de büyük bir fırsat oluşturuyor. KOBİ’lerin 11 Kasım alışveriş gününü kendileri için bir avantaja dönüştürebileceklerini ifade eden MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, e-ticaret’te izlenilmesi gereken yol haritasını açıklıyor:

E-ticaret’ten sonra sosyal medya mecraları üzerinden yapılan alışverişlerin de sayısı artmaya başladı. S-ticaret’te de birçok kullanıcı 11 Kasım gününe özel indirimler mutlaka sunmalıdır.

Bu günden kasım ayı sonuna kadar e-ticaret ve s-ticaret ile uğraşan herkes mutlaka bu trendi karşılayacak kampanyalar düzenleyip tüketiciye fırsatlar sunmalıdır. Bunun gibi zamanlar yeni müşterilere ulaşmak için en yüksek potansiyele sahip zamanlardır.

İnternet üzerinden satış yapmayı düşünen herkes için bu aralık iyi bir fırsat. Bu süre sıfırdan bir site kurmak için yeterli bir zaman değilse de bu işler için hazır alışveriş platformları ve çapraz platformlar ile çeşitli kurgu ve kampanyalar ile satış yapmak mümkün.

Bu dönem boyunca mutlaka her bir kampanya için reklam duyuruları yapmak çok önemli. Herkesin gücünün yettiğince kampanya ve indirimlerini duyurması her bir fırsat için ayrı ayrı reklamlar oluşturması çok önemli.

Düzenlediğiniz kampanyalar için mutlaka rakip analizi yapmayı unutmayın. Aynı ve benzer hizmet ve ürünleri satan rakiplerinizi kontrol edip rekabet edebilecek kampanyalar kurgulamayı unutmayın.

Kurguladığınız kampanyalar ve indirimler gerçekçi olsun. Kampanya şartları net ve basit tutulmalı. İndirimler gerçeği yansıtan oranlarda yapılmalı, stok sınırı vb. özel durumlar mutlaka bildirilmelidir.

Arka tarafta bulunan datalarınızın bu kampanyalara hazır olduğundan emin olun, indirim ve fırsatlar için sizinle iletişime geçen herkese kısa bir süre sonra tekrar dokunmanızı sağlayacak kurguları hazırlamayı unutmayın.

Girişimcileri pandemi de engelleyemedi..Techxtile Start-Up Challenge’a 174 proje başvurdu

Girişimciliğe Talep Pandemide Arttı: Techxtile Start-Up Challenge’a rekor sayıda başvuru oldu..Techxtile Start-Up Challenge’da başvuru rekoru

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) sektörde yeniliği ve girişimciliği teşvik etmek amacıyla gerçekleştirdiği girişimcilik programı Techxtile Start-Up Challenge, pandemiye rağmen rekor başvuru ile start aldı. Geçtiğimiz yıl 104 projenin yarıştığı programa bu yıl yüzde 66 oranında artış ile 174 projenin başvurması dikkat çekti.

Final yolunda ilk eğitim başladı

Programa başvuran girişimci ve girişimci adayları ilk eğitimlerini Proje Koordinatörü ve Ventures & Mentors League CEO’su Ufuk Batum’dan aldılar. Online ortamda gerçekleştirilen ve iki gün süren eğitim toplantısında Batum, girişimci adaylarına tekstil sektörünü, sektörün geleceğini ve yapılması gerekenleri anlattı. Toplantının açılış konuşmasını yapan UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Pandemiye rağmen 174 girişimci ve girişimci adayının programa başvurmasının sektörün geleceği için umut vaad ettiğini söyledi. Taşdelen Engin, başvuru sürecinin yoğun bir katılımla sonlandırılmasının ardından girişimcilik eğitimlerine başladıklarını belirterek, “Katılımcılarımızı bu sürece daha donanımlı hazırlamak istiyoruz. Bu bir yarışma değil aslında ve dolayısıyla herhangi bir kaybedeni yok. Tüm katılımcılar çok değerli bilgi ve donanım kazanacaklar” dedi.

Girişimcilikte dünya ile rekabet etmeliyiz

Birçok sektöre rol model olan ve uluslararası nitelikte başarılı bir şekilde gerçekleştirilen UTİB Ar-Ge proje Pazarı Zirvesi’ni geçtiğimiz yıldan itibaren Techxtile Start-up Challenge adıyla sürdürdüklerini belirten UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, değişikliğin nedenini şöyle anlattı:

“Global start-up ekosistemine bakıldığında ilk 5 sırada Silikon Vadisi, New York City, Londra, Pekin ve Boston alıyor. Bu bilgi ve yenilik hubları her gün yeni bir ürün ve hizmet ortaya koyuyorlar. Benzer ekosistemleri bizler de kurabilmeliyiz, kurmak zorundayız. 2019 Küresel Start-up Raporu’na göre en iyi 30 start-up ekosisteminin ilk sırasında ABD’den Silikon Vadisi birinci sırada yer alırken ikinci sırada ise yine ABD’den New York var. Üçüncü ve dördüncü sırada Londra ve Pekin’i görüyoruz. Beşinci sırada yine ABD’den Boston’un olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte ilk 30 start-up ekosisteminin 12 tanesi ABD’de yer alıyor. Bu veriler bile aslında bize oldukça fazla şey söylüyor. Sonuç olarak bu verileri Türkiye açısından okuduğumuz zaman Start-Up ekosistemlerinin sayılarının artması, nitelik olarak da kendini geliştirmeleri gerektiği açık. Küreselleşen dünyada Türkiye’nin her alanda olduğu gibi tekstil ve konfeksiyon sektöründe de rakipleriyle mücadele edebilmesinin en önemli basamaklarından biri de budur. Yeniliklerin, dönüşümün ve inovasyonun hayatın bir parçası olduğunu göz önüne alarak ve ulaşılan tecrübeyi değişen rekabet şartları ile birleştirerek biz de Techxtile Start-Up Challenge projemiz ile sektörümüzün ulusal ve uluslararası rekabetini güçlendirecek inovatif projelerini, girişimcilik ekosistemine kazandıracağız” ifadelerini kullandı.

Şehrin dinamikleri bir araya geldi

Pınar Taşdelen Engin, Tekstil ve konfeksiyon sektöründe sürdürülebilir kalkınma konusunda önemli bir rol oynayacağını düşündükleri TechXtile Start-Up Challenge için Bursa’nın tüm dinamiklerinin bir araya geldiğini vurguladı. Engin, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği olarak; sanayiciler, üniversiteler, teknopark ve teknokentlerin yanı sıra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve BUTEKOM gibi şehrimizin önemli kurumları ile yapılan işbirlikleri ile sektörde girişimciliği geliştirecek bir ağ oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.

Birbirinden yaratıcı projeler dikkat çekiyor

Pınar Taşdelen Engin, etkinliklerinin büyük bir ilgi gördüğünü belirterek, katılımcı sayısı ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu yıl Techxtile Start-Up Challenge programına toplam 174 proje başvurusu oldu. Özellikle de içinde bulunduğumuz pandemi döneminde geçen seneye göre yüzde 66 oranında bir artışı ile rekor düzeyde başvuru almak bizleri mutlu etti. Başvuruların illere göre dağılımına baktığımızda ise ağırlığın Bursa, Ankara ve İstanbul’dan yapıldığını görüyoruz. Bu dönem birbirinden farklı ve ilgi çekici projelerle karşılaşacağız. 11 adayımız, içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi ile ilgili ürettikleri proje ile başvuru yaptılar.  Akıllı tekstiller, sanal gerçeklik, teknik tekstiller, sürdürülebilirlik, yapay zekâ gibi alanlardan önemli sayıda proje sunuldu. Adaylarımızın dünya gündemini yakalamış olmaları ve bu konuda proje üreterek katıldıklarını görmek sevindirici bir tablo.”

EV DIŞI TÜKETİM SEKTÖRÜNÜN EN BÜYÜK BULUŞMASI OCAK 2021’DE ANTALYA’DA

Türkiye’nin en büyük Ev Dışı Tüketim Sektörü buluşması olan Anfaş Food Product 28. kez 12-15 Ocak 2021 tarihleri arasında 32. Anfaş Hotel Equipment ile eş zamanlı olarak düzenlenecek.

GEÇ KALMADAN YERİNİZİ ALIN
Yurtiçi ve yurtdışından gelen ağırlama sektörünün tüm profesyonellerinin buluşacağı fuarda siz de geç kalmadan yerinizi alın. Yaşanan pandemi sonrası normalleşmeyle beraber fırsatları yakalayın.

ANFAŞ – ETÜDER İŞ BİRLİĞİ FUARIN GÜCÜNE GÜÇ KATACAK
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri derneği katkıları ile düzenlen fuarımız bu yılda bu işbirliği sayesinde hem katılımcı hem de ziyaretçi anlamında gücüne güç katacak. EDT sektörünün önde gelen firmaları fuarda satın alma profesyonelleri ve yöneticileri ile bir araya gelme imkanını bulacaklar.
Image

ORUÇOĞLU YAĞ

Türkiye’de ilk kez Omega-3 ilaveli Ayçiçek yağını üreten aynı zamanda yenilikçi ambalajları ile farklılığını gösteren Oruçoğlu Yağ mükemmel catering ürünleri ile fuarımızda yerini aldı.
Hol 4 Stant No 4P10

SEGAFREDO KAHVE VE EKİPMANLARI FUARIMIZDA YERİNİ ALDI

Segafredo kahve ve profesyonel kahve ekipmanlarının Türkiye’de dağıtımı ve pazarlamasını 2002 başından bu yana yapan Metropolitan Gıda bu yıl da fuarımızda yerini aldı.

Brezilya’daki kendi kahve bahçelerinde yetiştirdiği kahveleri İtalya, Fransa ve Avusturya’daki fabrikalarında hazır hale getiren firma fuarda profesyonellere tadımlarını yaptıracak.
Hol 4 – Stant 4L5.
ANTALYA REÇELCİSİ

En taze meyve ve sebzeler, geleneksel tariflerin ışığında, en ileri teknolojik üretim şartlarında, kalite kontrol biriminin kontrolünde üretilerek Antalya Reçelcisinin reçelleri ile sofraları süslüyor. Fuarda yeniliklerini sunacak firmayı Hol 4 – Stant 4T13’de ziyaret edebilirsiniz.
FUARDA GÜVENDESİNİZ, TÜM ÖNLEMLERİMİZİ ALDIK

ANFAŞ Fuarcılık olarak katılımcı ve ziyaretçilerimizin sağlığı bizim için önemlidir.

Fuar alanımızda her türlü sağlık ve güvenlik önlemlerimizi aldık. Sağlıklı bir ortamda ticaretinizi yapabilirsiniz. Havalandırma, sosyal mesafe düzenlemesi, yoğunluk kontrolü, HES uygulaması, hijyen malzemeleri dağıtımı, maske temini, giriş güvenliği gibi tüm sağlık önlemlerinin tamamını uygulamaya hazırız.

5.Türkiye İş Ahlakı Zirvesi

Türkiye İş Ahlakı Zirvesi’nin beşincisi Dijital Dünyada Ekonomi ve İş Ahlakı temasıyla 7 Kasım 2020 tarihinde 10.30-13.30 saatleri arasında online olarak yapılacaktır.

Zirve programımızı İGİAD sosyal medya Türkiye İktisadi girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından ilk defa 15 Ekim 2016 tarihinde yapılan Türkiye İş Ahlakı Zirvesi alandaki önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor. Zirve, Türkiye’de “İş Ahlakı”nı kamuoyunun, devlet kurum ve kuruluşlarının, iş dünyasının ve STK’ların gündemine taşımayı; İş ahlakı konusunda duyarlılık artışı sağlamayı; İş ahlakının yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı; iş ahlakında iyi uygulama örneklerini ortaya çıkarmayı ve kamuoyunun gündemine taşımayı amaçlıyor.

Dijital Platformlar, E-Ticaret, Dijital Ekonominin Hukuku ve Veri Mahremiyeti konularının İş Ahlakı çerçevesinde ele alınacağı zirve, Türkiye’nin önde gelen kamu, özel sektör yöneticileri ve akademisyenlere ev sahipliği yapacak. Zirveye; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) E-Ticaret Meclis Başkanı Ozan ACAR, Bilgi Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut KAVRANOĞLU, Bilgi Sistemleri A.Ş. CEO’su Bekir Sami NALBANTOĞLU, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet KÖSE, Elektronik Ticaret İşletmeciler Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre EKMEKÇİ, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk BİLİR konuşmacı olarak katılacak.

Oturumların moderatörlüğünü Anadolu Üniversitesi, İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. B. Zafer ERDOĞAN ve İstanbul Ticaret Üniversitesi, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete ÇAMDERELİ yapacak.

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) olarak siz değerli basın mensubunun programıza duyuru ve haber noktasında destek vermesinden memnuniyet duyarız.

Lexus Avrupa’da 1 Milyon Satış Adedine Ulaştı

Premium otomobil üreticisi Lexus, Avrupa’daki 30. yılında önemli bir kilometre taşını geride bıraktı. İlk kez Avrupa’ya 1990’da tek modelle giriş yapan Lexus, kısa zamanda premium otomobil dünyasında başarısını kanıtlayarak bugün 1 milyon adetlik satışı gerçekleştirdi. Bununla birlikte Lexus, Türkiye’de de hızlı bir büyüme göstererek geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 229’luk büyüme ile satışlarını neredeyse 3 katından daha fazla artırdı.

Amerika’da markanın global lansmanının yapılmasından birkaç ay sonra Avrupa pazarına 1990’da sunulan amiral gemisi LS sedan ile performans, verimlilik ve donanım özellikleri açısından premium bir otomobilin nasıl olması gerektiği konusunda standartları belirledi. Lexus’un Japon misafirperverliği Omotenashi’yle şekillenen hizmet anlayışı da müşteri yaklaşımına yeni bir bakış açısı getirdi.

Lexus, lüks hibritin öncüsü

Lexus, oturmuş pazar normlarını takip etmek yerine kendi standartlarını belirledi ve 2005 yılında dünyanın ilk lüks hibrit aracı olan RX 400h’yi de satışa sundu. Premium üretici, bu teknolojiyi de her geçen gün geliştirerek segmentinde öncü oldu.

Lexus’un Avrupa’da şu ana kadar satılan 1 milyon aracının yüzde 45’i hibrit olurken son dönemde hibritlerin satış oranı Batı Avrupa pazarında yüzde 96’ya kadar yükseldi.

Lexus Türkiye’den yüksek performanslı 2020

Lexus, Avrupa’daki yükselişini Türkiye’deki başarılı performansıyla da taçlandırıyor. Şimdiye kadarki en iyi Ekim ayı performansına imza atan Lexus, ilk 10 ayda yüzde 62 büyüyen premium pazarda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 229 büyümeye kaydetti.

Türkiye’de en çok RX SUV modeli tercih edilirken, onu ES Sedan modeli takip ediyor. Kalite ve performansı ile öne çıkan modellerinin yanı sıra müşterilerine yaşattığı sıra dışı deneyimler ve sunduğu Geri Alım Garantisi gibi hizmetlerle farklılığını ortaya koyan Lexus, Türkiye’de de emin adımlarla büyümeye devam ediyor.

BugBounter oltalama e-postalarına ve web sitelerine karşı uyarıyor
BugBounter, kişisel bilgileri ele geçirmek için seri bir şekilde geniş çapta gönderilen oltalama e-postalarına ve oluşturulan sahte web sitelerine dikkat çekiyor. Araştırmalara göre oltalama faaliyetleri, hala en sık kullanılan siber saldırı yöntemleri arasındaki yerini koruyor.
Şirketlerin güvenlik açıklarını bulma ihtiyacını platforma kayıtlı yüzlerce bağımsız araştırmacıdan oluşan toplulukla hızlı, hesaplı ve etkin bir şekilde çözen BugBounter, kişisel bilgileri ele geçirme amacıyla oluşturulan oltalama e-postalarına ve web sitelerine karşı uyarıyor.
Yapılan araştırmalara göre oltalama saldırıları, artmaya ve dijital dünyanın en yaygın tehditlerinden birisi olmaya devam ediyor. Verizon Enterprise’ın gerçekleştirdiği 2020 Data Breach Investigations Report’a (DIBR) göre siber saldırılarda kullanılan yöntemler arasında en yaygın ikinci olarak yer alıyor ve şirketin analiz ettiği veri ihlallerinin yüzde 22’sinde rol oynuyor. Google’ın verilerine göre Ocak 2020’de 149.195 olarak belirlenen oltalama web sayfalarının sayısı, sadece iki ay sonra yüzde 350 artarak 522.495’e ulaştı. Yeni web sayfalarının büyük çoğunluğu ise cihazlara sızabilmek için COVID-19 temalı ögelerle kullanıcıların dikkatini dağıtmayı hedefliyor. Barracuda Networks’ün paylaştığı rakamlara göre kullanıcılara ulaşmak için pandemiyi kullanan e-posta sayısı Ocak 2020’de 137 iken 6 kat artıyor ve mart ayında 9.116’ya kadar yükseliyor.
BugBounter Kurucu Ortağı Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söyledi: “Siber saldırganlar daha fazla kişiye ulaşabilmek için dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor ve oltalama araçlarını binlerce kişiye gönderiyor. Yaylım ateşi (spray-and-pray) olarak da adlandırılan bu yöntemle e-postayı gönderdikleri binlerce kişiden birisinin oltaya düşmesini bekliyor. Çok kolay yöntemlerle bu sürecin bir parçası olmaktan kurtulmak mümkün. Tıklamadan önce yönlendirilen bağlantının URL’si, genel bir hitabın olup olmaması veya e-postadaki yazım ve mantık yanlışları, siber saldırganları ele verebiliyor.”
Oltaya gelmemek için şirket içi farkındalığı yüksek tutmak, çalışanları bu konuda test edip eğitmek ve uzaktan oltalama simülasyonları çalıştırarak zafiyet gösteren kişileri ve konuları belirlemek alınabilecek pratik önlemler arasında.

Su ürünleri ihracatı her şeye rağmen 1 milyar dolara koşuyor

Türkiye’nin su ürünleri ihracatı 2020 yılının Ocak – Ekim döneminde 159 bin ton karşılığı 822 milyon dolara ulaşırken, Türk somonu ihracatı, 2020 yılının 10 aylık döneminde yüzde 52’lik artışla 40 milyon dolara ulaştı.

Türk su ürünleri sektörü son yıllarda yaptığı AR-GE çalışmaları sonrasında Norveç somonundan daha lezzetli ve doyurucu olan, Omega-3 deposu Türk somonunu geliştirdi ve Türk somonundan 2020 yılı sonunda 50 milyon dolar ihracat hedefliyor.

Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türk su ürünleri sektörünün 2019 yılında 1 milyar 38 milyon dolarlık ihracatla ilk kez 1 milyar dolar barajını geçtiğini, 2020 yılı sonunda da pandemiye rağmen 1 milyar dolar barajını geçecek performans ortaya koyduğunu dile getirdi.

Türk somonunda yüzde 52’lik ihracat artışı yakalandı

Su ürünleri sektörünün Türkiye’de 2000 yılı sonrasında büyük gelişim gösterdiği bilgisini veren Kızıltan, “2000 yılında 60 milyon dolar olan ihracatımız, 2019 yılı sonunda 1 milyar 38 milyon dolara ulaştı. 2023 yılı için 2 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Türk somonu 2019 yılının Ocak – Ekim döneminde 26 milyor 252 bin dolar iken, 2020 yılının 10 aylık döneminde yüzde 52’lik artışla 40 milyon dolara ulaştı. Türk somonu ihracatında 2020 yılı sonunda 50 milyon dolar rakamını geçmeyi hedefliyoruz. Türk somonu günümüzde su ürünleri ihracatımızdan yüzde 5 pay alıyor. 2025 yılına geldiğimizde Türk somonunun toplam ihracatımızdan aldığı payın yüzde 10 seviyesine çıkacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Levrek ve çipura ihracatı yüzde 6 arttı

“2020 yılının Ocak – Ekim döneminde Türkiye’den yapılan su ürünleri ihracatında levrek yüzde 6’lık artışla 295 milyon dolarlık tutarla zirvede yer aldı” şeklinde konuşan Kızıltan sözlerini şöyle tamamladı; “Levrekten sonra en çok ihraç ettiğimiz balık türü ise Çipura oldu. Çipura ihracatımız 2019 yılının Ocak – Ekim döneminde 242 milyon dolar iken, 2020 yılının aynı döneminde yüzde 6’lık gelişimle 256 milyon dolara çıktı. Alabalık ihracatımız yatay bir seyirle 100 milyon dolar olurken, kaya levreği yüzde 11’lik artışla 5,5 milyon dolar oldu.

Fortinet, 2020 yılı üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı  
Kapsamlı, entegre ve otomatik siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri Fortinet, 30 Eylül 2020 itibariyle biten 2020’nin üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçları açıkladı.
2020’nin üçüncü çeyreğine ait önemli finansal rakamlar

  • Toplam gelir, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarak 651,1 milyon dolara ulaştı.
  • Ürün geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 223,8 milyon dolara ulaştı.
  • Hizmet geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artarak 427,3 milyon dolara ulaştı.
  • Faturalandırmalar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 749,8 milyon dolara ulaştı.
  • Ertelenmiş gelir, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artarak 2,39 milyar dolara ulaştı.
  • GAAP faaliyet kârı, geçen yılın aynı dönemine göre 110 baz puan artışıyla yüzde 19,5’e ulaştı.
  • GAAP dışı faaliyet kârı, geçen yılın aynı dönemine göre 90 baz puan artışıyla yüzde 27,4’e ulaştı.
  • GAAP’ye göre seyreltilmiş hisse başına net kâr 0,75 dolar.
  • GAAP dışı seyreltilmiş hisse başına net kâr 0,88 dolar.
  • İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışı 220,8 milyon dolar.
  • Serbest nakit akışı, 185,7 milyon dolar değerine ulaştı.

Fortinet Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı ve Kıdemli Baş Yönetici Ken Xie konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Güvenli SD-WAN, bulut ve Security Fabric hizmetlerimizde gösterdiğimiz güçlü performans, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre somut bir gelir artışı sağladı. Bu çeyrekte Güvenli SD-WAN geliri, geçen yılın aynı dönemine göre iki katından fazla gelir elde etti. Üçüncü çeyreğin sonunda Gartner, 2020 WAN Edge Infrastructure Magic Quadrant’ta farklılaştırılmış SD-WAN hizmetlerimizi Lider olarak tanımladı. Pandemi dijital dönüşümü ve buluta geçiş çalışmalarını hızlandırarak korunması gereken birçok sınır yarattı. Fortinet’in güvenliği merkeze alan ağ yaklaşımı şubede, bulutta, veri merkezinde, evde, ağda veya WAN sınırında olan bu sınırları koruyor.”

TCL 10 SE Türkiye’de satışa çıktı
TCL Communication, yeni akıllı telefonu TCL 10 SE’nin Türkiye’de satışa çıktığını duyurdu. TCL 10 SE yüzde 89 ekran gövde oranı ve V şeklinde çentikli 6.52 inç ekranıyla büyük bir ekran deneyimi sunuyor. Ayrıca güç aldığı NXTVISION teknolojisi sayesinde göz alıcı görsel imkanına ve gerçek zamanlı görsel iyileştirmelere de sahip.
TCL 10 SE’nin 2.0GHz sekiz çekirdekli mobil platform, 128 GB büyük ROM ve 4000mAh bataryasıyla sunduğu performans asla azalmıyor. TCL 10 SE, şirketin “Display Greatness” felsefesini yüksek kaliteli teknolojileri uygun fiyatla sunarak hayata geçiriyor.
Gelişmiş görüntüleme deneyimi
6.52 inç büyüklüğe, V şeklinde çentiğe, 20:9 görüntü oranına ve yüzde 89 ekran-gövde oranına sahip TCL 10 SE, kompakt yapısıyla sinema seviyesinde akıcı bir deneyim sağlarken, görüntüleri de iyileştiriyor.
TCL 10 SE, renkleri, netliği ve detayları gerçek zamanlı iyileştirerek tüm görselleri dikkat çekici hale getiriyor. Cihazda yer alan NXTVISION teknolojisinin görüntü ve otomatik netlik iyileştirme özellikleri sayesinde her türlü ışıkta çekilmiş fotoğrafın en yüksek netliğe sahip olmasını sağlıyor.
TCL 10 SE, birçok görüntüleme moduyla gözler için rahat bir kullanım sunuyor. ‘Ultra Karartma’ özelliği, ekranda herhangi bir titreme yaratmadan daha koyu siyah ve parlak beyaz bir kullanım imkânı yaratıyor. Öte yandan ekranı kağıt gibi gösteren ‘Okuma Modu’ ve ‘Göz Konforu modu’ da kolay görüntüleme için zararlı mavi ışığı azaltıyor.
Çok yönlü 48MP yapay zeka destekli kamera
Arka fonları ve nesneleri otomatik olarak tanımlayan 48MP yüksek çözünürlüklü ve yapay zeka destekli üçlü kamerayı kullanarak, tüm önemli anları yakalamak mümkün. Bunun yanında kullanıcılar en ayrıntılı çekimleri ve yüksek çözünürlüklü fotoğrafları en iyi aydınlatmayla kolayca oluşturabiliyor. Dördü bir arada büyük piksel teknolojisi de en düşük ışıkta bile çekilen fotoğrafları iki kat daha parlak hale getiriyor.
TCL 10 SE’de göz alıcı anları daha da iyi hale getirmek için profesyonele yakın çok yönlü özellikler bulunuyor. 115° süper geniş açılı kamerayla herhangi bir detayı atlamadan tüm içerikler fotoğrafta yer alıyor. Derinlik kamerası da portreler için güzel bir bokeh efekti sağlıyor.
Yapay zekalı portre rengi, video bokeh ve video düzenleme modlarıyla kullanıcıların yaratıcılıkları, eğlenceli bir şekilde açığa çıkıyor.
Muhteşem kullanım deneyimi
TCL 10 SE, birden fazla işi aynı anda hızlı bir şekilde halletmesini sağlayan 2.0GHz sekiz çekirdekli mobil platformla günlük kullanımda yüksek performans sunuyor. 128GB’lık büyük hafızayla da tüm fotoğraflar, videolar, müzikler ve dosyalar da cihazın içine depolanabiliyor ve her an erişilebilir oluyor.
4000mAh büyük batarya da tüm gün boyunca tekrar şarj etmek gerekmeden TCL 10 SE’ye güç veriyor. Şarj gerektiğinde de 15W hızlı şarj özelliği de bataryanın kısa zamanda tamamen dolmasını sağlıyor. TCL 10 SE, içinde barındırdığı On-The-Go ters şarj özelliğiyle ihtiyaç halinde kullanıcı nerede olursa olsun, diğer cihazın gücünden faydalanmasını sağlıyor.
Öte yandan Süper Bluetooth özelliği de aynı anda birden fazla cihaza bağlanarak ses deneyimini yükseltiyor. TCL 10 SE, bu özellikle 4 adede kadar Bluetooth hoparlöre veya Bluetooth kulaklıklara bağlanabiliyor.
Kullanıcılar özel Google Assistant tuşu ve akıllı güvenlik özellikleriyle birçok imkana enerji harcamadan erişebiliyor. Erişilebilen imkanlar arasında işlerin yapılması, yön bulma, akıllı tavsiyeler, surat veya cihazın arkasındaki parmak izi okuyucu sensörle telefonu açma gibi özellikler sayesinde TCL 10 SE, kullanıcıların günlük hayattaki en büyük yardımcısı oluyor.
Yumuşak ve pürüzsüz tasarım
TCL 10 SE, yumuşak ve pürüzsüz bir tasarım ve doku sunuyor. Her yerinden parlaklık sunan kasası, çift taraflı ve eğimli 2.5D ön camı da kullanıcıların cihazı kolay bir şekilde tutabilmesini sağlıyor. Mükemmel hizalanmış simetrik detayların yanı sıra ilgi çekici mat ve parlak kaplama, buzullardan ilham alan holografik bir etki yaratıyor.
Tavsiye edilen satış fiyatı 2.499 TL olan TCL 10 SE, Kar Gümüşü ve Buz Siyahı renk seçeneklerine sahip.

Kuru meyvede işletmeleri, üretimde yalın tekniklere odaklanacak

Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı ürünler listesinde yer alan ve Türkiye’nin ihracatında dünya lideri olduğu kuru meyve sektöründe, ihracatçı firmalar, ihracat yetkinliklerini yalın üretim teknikleriyle geliştirmek ve 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için harekete geçti.

Ticaret Bakanlığı Koordinasyonu’yla, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nce 2019 yılı Ocak ayında başlatılan “Turkish Dried Fruits” isimli Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (URGE) Projesi kapsamında sürdürülen “Yalın Üretim Teknikleri” danışmanlık faaliyeti tamamlandı.

URGE projelerinin, ihracatçı firmaların Uluslararası Rekabetçiliğinin geliştirilmesine yönelik sunulan kapsamlı bir destek programı olduğu bilgisini veren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, “Turkish Dried Fruits” isimli URGE Projesi’nde yer alan 18 firmanın, 9 tanesinin “Yalın Üretim Teknikleri” eğitim sürecinde yer aldığını ve üretim, bakım ve kalite süreçlerinde müşteri memnuniyetinin sağlanması ve karlılığın arttırılması için danışmanlık hizmetinden yararlandığını kaydetti.

Hem müşteri memnuniyeti hem de karlılık artacak

İhracatı arttırmak artırmak için yeni pazar ve müşteri bulmakla sürdürülebilirliğin sağlanamayacağı değerlendirmesinde bulunan Celep, “Müşteri memnuniyetinin sağlanması için müşterinin istediği fiyata, kusursuz ürün ve hizmet, zamanında teslimat çok önemli. Bütün bunları yaparken işletme açısından da karlılığın arttırılması gerekiyor. “Yalın Üretim Teknikleri” eğitimiyle firmalarımızın bu denklemi doğru kurmasına aracılık ettik. Kuru meyve sektörümüzün ana ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, sağlıklı gıdalar olduğunu Dünya Sağlık Örgütü tescil etmiş durumda. 3 üründe de üretim ve ihracatta dünya lideriyiz. 3 üründe dünyada piyasa yapıcı olmamız için prestij ürün olarak tanımladığımız bu ürünlerin kıymetini ihracatçı firmalarımızın hissetmesi ve ona göre ürünlerini piyasaya sunmaları gerekiyor. URGE Projemize katılan 19 firmamız sektörün güçlü oyuncuları ve Türkiye’nin bu ürünlerde piyasa yapıcı olmasına katkı sağlayacak firmalar. Ortaya çıkacak sinerji ile bugün 1.5 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımızı 2023 yılı hedeflerine taşımak istiyoruz” diye konuştu.

Üretim maliyetlerinde 18,3 milyon TL tasarruf sağlandı

“Yalın Üretim Teknikleri” konulu danışmanlık faaliyetinin; Projeye dahil işletmelerin üretim, bakım ve kalite süreçlerinde uygulandığının altını çizen Başkan Celep sözlerini şöyle tamamladı: “Çalışanların geliştirilmesi ve işletme süreçlerinin iyileştirmesine yönelik yalın metodlar kullanılırken, 8 ay süren faaliyet kapsamında 600 bin TL tutarında devlet desteğinden faydalanırken, üretim maliyetlerinde sektör genelinde 18.3 Milyon TL tasarruf sağlandı. Birim zamanda üretim oranı artarken, hata ve fire oranları azaldı ve daha da önemlisi işletmelerde sürekli iyileştirme için düşünsel dönüşümün temelleri atılmış oldu. Proje kapsamında firmaların; “Fire, hata, müşteri iadesi” gibi KALİTE’yle ilgili maliyet arttıran problemlerinin azaltılması, ürün akış süresinin kısaltılması, bu çerçevede makine duruşlarının ve duruş sürelerinin azaltılması, çalışanların iş yapma şekillerinin bazı örnek uygulamalarla iyileştirilmesi ve verimin arttırılması, maliyetin düşmesi, bu çalışmalarla çalışan motivasyonunun iyileştirilmesi hedeflerinde önemli kazanımlar sağlandı. Bundan sonraki süreçte; üretim, kalite ve bakım süreçlerine ilave olarak, depo, stok yönetimi, iç lojistik ve üretim planlama, strateji, bütçeleme ve yalın ürün maliyet yönetimi süreçlerini de içeren ikinci aşama danışmanlık faaliyetine geçilmesi yönünde hazırlıklara başladık.”

Kuru meyve ihracatında çekirdeksiz kuru üzüm lider

Türkiye, 2019 yılında 1 milyar 418 milyon dolarlık kuru meyve ürünleri ihraç ederken, Çekirdeksiz kuru üzüm 523 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. Kuru kayısı ihracatı 253 milyon dolar olurken, Kuru incir ihracatı 236 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Antep fıstığından 131 milyon dolar döviz kazanan Türkiye, 78 milyon dolarlık badem, 29 milyon dolarlık çam fıstığı ihraç etti. Leblebi ihracatı ise; 16 milyon dolar oldu.