Ekonomi, teknoloji, sağlık, eğitim haberleri (07.09.2021)

“Uluslararası Temiz Hava Günü”, ikinci yılında “Sağlıklı Hava, Sağlıklı Gezegen” temasıyla kutlandı

Birleşmiş Milletler’in “Mavi Bir Gökyüzü için Temiz Hava Günü” ilan ettiği 7 Eylül; AB Türkiye Delegasyonu ile T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan üst düzeyde temsilcilerin katılımıyla bu yıl ikinci kez kutlandı.

Her yıl farklı bir temayla kutlanan mavi bir gökyüzü için “Uluslararası Temiz Hava Günü”nün bu yılki ana başlığı, Covid19 ve hava kirliliğinin sağlık üzerine etkilerine dikkat çekmek amacıyla “Sağlıklı Hava, Sağlıklı Gezegen” olarak belirlendi.

Kutlamalar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü Türkiye’deki Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Teknik Destek Projesi CityAir kapsamında gerçekleştirildi.

Proje kapsamında Ankara Gölbaşı İncek TEK İlköğretim Okulu’nda öğrencilerin katılımıyla temiz hava farkındalığını artıracak etkinlikler düzenlendi. 

CityAir Projesi, Türkiye’de 31 ilin temiz hava kalitesi eylem planlarının yenilenmesi ve bireysel farkındalığın artırılması amacıyla üç yıldır yürütülüyor. Proje tamamlandığında 31 ilde hava kirliliğine sebep olan kirleticiler hakkında daha sağlıklı bilgi alma imkânı elde edilmiş olacak. Böylece, bu kirleticilerin ortadan kaldırılması için şehir ölçeğinde çözümler üretilebilecek.

7 Eylül 2021 / Basın Bülteni – Birleşmiş Milletler, Aralık 2019’da gerçekleştirdiği 74’üncü oturumunda 7 Eylül gününü tüm dünyada “Mavi Bir Gökyüzü için Uluslararası Temiz Hava Günü” ilan etti. Bu yıl ikincisi kutlanan “Temiz Hava Günü”  her düzeyde kamuoyu bilincini artırmayı ve hava kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışmaları teşvik etmeyi hedefliyor. Türkiye’de kutlamalar bu yıl da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü Türkiye’deki Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Teknik Destek Projesi CityAir kapsamında gerçekleştirildi.

Geçen yıl, “Herkes İçin Temiz Hava” temasıyla kutlanan “Uluslararası Temiz Hava Günü”nün bu yılki ana başlığı, Covid19 salgını ve hava kirliliğinin sağlık üzerine etkilerine dikkat çekmek amacıyla “Sağlıklı Hava, Sağlıklı Gezegen” olarak belirlendi. Kutlamalar çerçevesinde tüm dünyada iklim değişikliği, insan ve gezegen sağlığı ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi diğer kritik konuları kapsayacak geniş çaplı oturumlar düzenlendi.

Ankara’da ilköğretim çocuklarına temiz hava semineri verildi

Türkiye’deki kutlamalar çerçevesinde Ankara Gölbaşı İncek TEK İlköğretim Okulu’nda öğrencilere hava kalitesini etkileyen faktörler ve korunma yöntemleri anlatıldı, yaş gruplarına uygun etkinlikler düzenlendi. Okula yeni başlayan öğrenciler, temiz havayı boya kalemleri ile kağıda dökerken daha büyükler gökyüzüne mesajlar yazdı ve büyüklerden hava kirleticilerine karşı önlem almalarını istedi.

City Air projesi kapsamında hazırlanan animasyon kamu spotu da öğretmen ve öğrencilerle birlikte Gölbaşı Kaymakamı Tülay Baydar Bilgihan, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Yönetimi Dairesi Başkanı Nazan Özyürek, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Birinci Müsteşar Angel Gutierrez Hidalgo De Quintana, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı AB Mali Yardımları Daire Başkanı Dr. İsmail Raci Bayer, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Daire Başkanı Abdulhamit Karataş, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Harun Fatsa, bakanlık ve delegasyon yetkililerine gösterildi.

Geniş kitlelerin hava kalitesinin artırılmasına yönelik alması gereken bireysel önlemleri anlatan kamu spotu 7 Eylül “Uluslararası Dünya Temiz Hava Günü”nde  yayına girdi. Hava kalitesinin yaşam kalitesini doğrudan etkilediği anlatılan kamu spotunda “temiz hava, kaliteli hayat” vurgusu yapılıyor. 45 saniyelik videoda vatandaşlar, hava kirleticileri hakkında bilgi almaya ve temiz bir hava için birlikte hareket etmeye davet ediliyor. Videoda araçların bakımlarının zamanında yapılması, ulaşımda çevre dostu toplu taşıma araçlarının kullanılması ve daha az yakıt tüketimi için binalarda yalıtımın önemi gibi konulara da dikkat çekiliyor.

Tülay Baydar Bilgihan: “Çocuklarımızın farkındalığı, yetişkinlere de yansıyor”

Etkinlikte söz alan Gölbaşı Kaymakamı Tülay Baydar Bilgihan, çocukların farkındalığının yetişkinlere de yansıdığını belirterek, “Bugün, 7 Eylül Dünya Temiz Hava Günü’nde gerçekleştirilen bu etkinlik çok anlamlı. Günümüzde çocuklarımız için akademik hedeflerin ötesinde çevre duyarlılığı ve farkındalık da oldukça önemli. Bugün temiz havanın önemini anlattığımız çocuklar, geleceğimizde söz sahibi olacak. Biz dünyayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımıza ödünç olarak görüyoruz. Çocuklarımızın eğitimi konusunda büyük bir sorumluluğumuz var. İklim değişikliliğinin etkilerini yıkıcı şekilde hissediyoruz; afetlerle karşılaşıyoruz. Çocuklarımızın farkındalığı konusunda hepimizin sorumluluğu var. Daha çok okuyarak, daha çok araştırarak, insana, doğaya daha çok saygı duyarak farkındalıkla hareket etmemiz gerekiyor. Bu projenin hayata geçirilmesinde katkısı olan herkese teşekkür ederim’’ dedi.

Raci Bayer: “7 Eylül Temiz Hava Günü, hava kalitesi farkındalığı için önemli”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı AB Mali Yardımları Daire Başkanı, Çevre ve İklim Eylemi Sektör Operasyonel Programı IPA Direktörü Dr. İsmail Raci Bayer, City Air Projesi’nin önemine dikkat çekerek, “Ülkemiz, Avupa Birliği’ne aday bir ülke olarak AB’nin aday ülkelere tahsis ettiği Katılım Öncesi Mali Yardım (IPA) fonlarından yararlanıyor. Bugün burada 7 Eylül Temiz Hava Günü etkinlikerine ev sahipliği yapan CityAir projesi de IPA-2 dönemi kapsamında yürütülen 15 teknik destek projesinden biri. Ülkemizde 6 IPA birimi mevcut; biz de T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yer alan IPA birimi olarak, IPA fonları ile yürütülen çevre projelerinde sorumluyuz. Aralık 2018’de hayata geçirilen City projesi de yaklaşık 3,5 milyon avroluk bir bütçeye sahip. Projemizin amacı; Avrupa Birliği Çevre Müktesebatı kapsamında soluduğumuz havanın kalitesinin yükseltilmesi ve hava kalitesi konusunda toplumsal farkındalığın artırılmasıdır. Bu anlamda 7 Eylül’ün tüm dünyada “Temiz Hava Günü” olarak kutlanmasının önemli bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz’’ dedi.

Nazan Özyürek: “Çocuklarımıza temiz hava bırakmak için çalışıyoruz’’

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Yönetimi Dairesi Başkanı Nazan Özyürek ise, dünyada 10 kişiden 9’unun kirli hava soluduğuna işaret ederek, “’Bugün hava kalitesinin önemini vurgulamak için buradayız. Her yıl 8 milyon kişi hava kirililiğinin sebep olduğu hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor. Hava kalitesini korumak bu yüzden hepimiz için çok önemli. Dünya Temiz Hava Günü’nü CityAir projesi kapsamında geçtiğimiz yıl ilk kez kutladık, bu yıl ikincisini kutluyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızı, yarınlarımız olan çocuklarımıza temiz hava bırakmak için yapıyoruz. Ana hedefimiz hava kalitesini iyileştirmek için politikalar üretmek. Hava kirliliğine sebep olan emisyon verilerini topluyoruz ve envanter oluşturuyoruz. Teknik çalışma sonucunda haritalar oluşturuyoruz; bu haritalar kirlilik kaynaklarını da bizlere gösteriyor.Gençlerimizin, çocuklarımızın farkındalığını artırmayı önemsiyoruz.” şeklinde konuştu.

31 ili kapsayan City Air projesi tamamlandığında bu illerin hava kalteisini iyileştirmek için eylem planlarının ortaya çıkacağını kaydeden Özyürek, “Ayrıca, toplumsal farkındalık için proje kapsamında çalışmalar yürütüyoruz. Bu doğrultuda farklı hedef gruplarına yönelik eğitimlerimiz oldu. En önemli paydaşlarımızdan birisi de Milli Eğitim Bakanlığı; çeşitli okullarda projeler yaptık. Animasyon karakterlerimizin de çocuklarımıza ulaşmamızda bize yardımı oluyor. Dünya Tamiz Hava Günü anısına bugün okulumuza bir bisiklet parkı hediye ettik. Çocuklarımızın farkındalığı ile güzel bir gelecek bizleri bekliyor, Dünya Temiz Hava Günümüz kutlu olsun’’ dedi.

Abdülhamit Karataş: “CityAir, paydaşı olmaktan gurur duyduğumuz bir proje”

T.C. Millî Eğitim Bakanlığı İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Daire Başkanı Abdulhamit Karataş da, Bakanlık olarak çevre ve sağlık projelerine büyük önem verdiklerini dile getirdi. Karataş, şöyle devam etti:

“Attığımız her adımın bizlere geri döndüğüne inanıyoruz. Bu sebeple çevre ve sağlık projelerine büyük önem veriyoruz. CityAir projesinin faydalanıcılarından biriyiz; Milli Eğitim Bakanlığı olarak desteklediğimiz, alkışladığımız ve yer almaktan sevinç duyduğumuz bir proje. Proje kapsamında okullarımızda gerçekleştirdiğimiz birçok etkinlikle de çocuklarımızı bilinçlendiriyoruz. Çünkü geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız, bu projenin en önemli destekçileridir. CityAir projesi, Çevre ve Şehircilik Baknalığı ile işbirliği yaptığımız önemli projelerden bir tanesi; Bakanlık özellikle formatör yetiştirilmesi konusunda destek oldu ve bizler de formatörlerin yaygınlaştırılması için çalışıyoruz. Aldığımız havanın temiz ve kaliteli olması çok önemli, çocuklarımızı da bu konuda bilinçlendiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak ayrıca sıfır atık ve atıkların ayrıştırılması konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile çok değerli çalışmalarımız var; bu güzel projeleri desteklemeye devam edeceğiz.’’

“Mavi Bir Gökyüzü İçin Temiz Hava Günü’’nün amacı:

Hava kalitesinin; sağlık, çevre, ekonomi ve üretkenlik için öneminin toplumun her kesiminde anlaşılmasını sağlamak.

Hava kalitesinin iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri gibi diğer çevresel konularla yakın bağlantısını göstermek.

Bilgileri, yenilikleri ve başarı öykülerini paylaşarak hava kalitesini artıran çözümleri teşvik etmek.

Hava kalitesi yönetimi için hayata geçirilen yerel, ulusal ve uluslararası projeler arasında ortak stratejiler geliştirmek ve uluslararası paydaşları bir araya getirerek hava kalitesi çalışmalarına ivme kazandırmak.

CityAir (Türkiye’deki Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Teknik Destek Projesi) hakkında:

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’deki Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Teknik Destek  Projesi (CityAir) Türkiye’de 31 ilin hava kalitesinin korunması ve kamuoyu farkındalığı sağlanması amacıyla yürütülüyor. Bu amaçla düzenlenen eğitim ve iş birliği faaliyetleri, hava kalitesi çalıştayları ve saha ziyaretleri yerel personelin eğitiminde de büyük önem taşıyor.

Proje kapsamında, hava kalitesi yönetimine ilişkin konuların; karar vericiler, belediyeler, çocuklar, kadınlar ve toplumun farklı seviyelerinde anlaşılması ve bu konuda farkındalığın artırılması için çalışmalar yapılıyor.

City Air kapsamında bugüne kadar neler yapıldı?

Türkiye’deki Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Teknik Destek  Projesi (CityAir) kapsamında bugüne dek gerçekleştirilen Emisyon Envanteri Çalıştayları, saha ziyaretleri, paydaşlara yönelik formatör eğitimleri ve paydaş toplantıları aracılığıyla hava kirliliğine ilişkin belediyelerin,  yetkili makamların ve ilgili personelin teknik kapasitelerinin artırılması sağlandı.

Proje dahilindeki illerden hava kalitesi yönetiminden sorumlu yetkililerin katılımı ile ‘’Hava Kirliliğini Önleme Çalıştayları’’ ve üniversite öğrencileri ile akademisyenlerin katılımı ile ‘’Hava Kalitesi Üniversite Farkındalık Seminerleri’’ düzenlendi.

Türkiye’de 31 ilin hava  kirleticileri envanteri ve hava kalitesi modelleme çalışmalarının yürütüldüğü CityAir projesi kapsamında, ayrıca çok sayıda farkındalık ve iyileştirme çalışması gerçekleştirildi. Proje; Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Muğla, Uşak, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye, Amasya, Çorum, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Afyonkarahisar, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Kayseri, Konya, Nevşehir ve Niğde illerini kapsıyor.

Projede hedeflenenler:

Hava Emisyon Yönetim Sistemi (HEY) içinde envanter sistemi kapasitesinin “hava kalitesi” modellemeleri, GIS (Coğrafi Bilgi Sistemi) ve diğer tüm “Bilişim Teknolojileri” araçları ile geliştirilmesi.

Temiz Hava Bölgeleri dağılımına göre Güney İç Anadolu, Ege, Orta Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi’nde yer alan 31 ilin Temiz Hava Eylem Planlarının güncellenmesi.

Şehir ölçeğinde emisyon azaltma stratejilerinin geliştirilmesi ve toplumdaki farkındalığı artırarak hava kalitesini yükseltmeye yardımcı olacak yol haritasının oluşturulmasıdır.

Kamuoyunu bilinçlendirmek için atılan adımlar:

Hava kalitesi konusunda kamuoyundaki farkındalık düzeyinin belirlenmesi için anket çalışmaları yapılıyor.

Hava kalitesi yönetimi kapsamında çalıştaylar düzenleniyor. Emisyon envanteri eğitimleri gerçekleştiriliyor. Hava kalitesi değerlendirmesi ve modellemesi eğitimleri veriliyor.

Çocuklar ve yaşlılar gibi seçili hedef gruplara ve hamileler, hastalar gibi risk gruplarına yönelik bilgilendirici broşürler basılıyor ve dağıtılıyor.

Genç kuşağa yönelik sosyal medya buluşmaları gerçekleştiriliyor. TV ve radyo spotları hazırlanarak hava kalitesinin geniş kitleler tarafından anlaşılmasını sağlayacak paylaşımlar gerçekleştiriliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde çalışılıyor.

Kamuya açık alanlarda, okullarda, il ve ilçe belediyelerinde hava kalitesinin korunmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.

Lidya Grup’tan SIGN İstanbul 2021’de Teknoloji Şöleni

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, 9 – 12 Eylül 2021 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek 22. Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri – SIGN İstanbul 2021 Fuarı’nda son teknoloji dijital baskı makinelerini sergileyecek.

Teknolojisiyle dijital baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson, Efı ve kendi markası Sutec makinelerini ülkemizde temsil eden Lidya Grup, fuarın buluşma noktası olacak. Fuarda, Hall-12 E10-E12 nolu standında Xerox, Epson, Efi ve Sutec markalarından sergileyeceği makineler ile adeta teknoloji şovu yapacak. Fuara özel kampanyalı fiyatları ile ses getirecek olan Lidya Grup, ülkemizin tüm illerinden ve yurtdışından ziyaretçilerini ağırlayacak. Son bir yılı aşkın süredir yaşadığımız pandemi nedeniyle uzun bir aradan sonra yapılan fuara, ziyaretçilerin yoğun ilgisi bekleniyor.

Dijital baskı sektörünün en star makinelerini standında sergiliyor

Katıldıkları fuarlarda standın teknoloji şölenine dönüştüğünü kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:

“Pandemi nedeniyle fuarlar uzun bir zaman durdu ve bu fuara iyi bir katılım olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak bizler, işimizi ve pazarı hareketlendirmek için elimizdeki kaynakları en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Fuarda, dijital baskı makinelerinin en star makinelerini, herkesin görebilmesi ve deneyimlemesi için standımızda sergiliyoruz. Aynı zamanda, sadece fuarda geçerli olacak özel fiyatlar sunduğumuz cazip kampanyalar gerçekleştiriyoruz. Reklam sektöründen tekstil sektörüne, copy-centerlardan matbaalara, kobilerden sanayiye hemen hemen tüm sektörlere hizmet verecek geniş bir ürün gamına sahibiz” dedi.

Müşterilerini destekliyor, pazar payını artırıyor

Dijital baskı sektöründe ülkemizin yanında bulunduğumuz coğrafyanın lider teknoloji şirketleri arasında yer alan Lidya Grup, global markaları temsil eden, ciddi bilgi birikimi ve tecrübesi bulunan, güçlü insan kaynağı ve organizasyonel yapıya sahip ve güçlü finansman yapısı olan bir şirketler grubudur.

Son bir yılı aşkın süredir içinde bulunduğumuz pandemi nedeniyle müşterilerini olabildiğince desteklediklerinin altını çizerek konuşmasını sürdüren Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, şunları anlattı:

“Bugüne kadar yüzlerce müşterimize 100 milyon TL’nin üzerinde proje finansmanı sağladık. Pandemi sırasında da, müşterilerimizi olabildiğince destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Örneğin, bu dönemde 48 aya varan cazip kampanyalar gerçekleştirdik. Lidya Grup açısından pandemi dönemini değerlendirecek olursak, finansal olarak güçlü olduğunuz için direncimiz yüksektir. Doğal olarak bizde etkilendik, ama az etkilendik ve daima yeni projeler geliştirdik ve geliştiriyoruz. Kısaca, güçlü finansman yapımız sayesinde, müşterilerimizi desteklerken, aynı zamanda pazar payımızı artırdığımızı söyleyebiliriz. Nitekim, sektörümüzde daralmayla birlikte etkinliğini azaltan firmalar olduğundan, firma olarak pazarı domine ediyoruz ve bu da pazar payımızın büyümesini sağlıyor” diye konuştu.

Pandeminin yarattığı daralmaya da değinen Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, işletmelere sermayelerine ve organizasyonlarına göre iş yapmaları tavsiyesinde bulunarak, herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerektiğini sözlerine ekledi.

Ürün gamına yeni makineleri eklemeye devam ediyor

İş için gerekli olan teknoloji yatırımlarının çok fazla ertelenmediğini ve yapılması gerektiğini anlatan Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:

Biliyorsunuz, Türkiye genelinde 4 markayı temsil ediyoruz. 5 bölgede bölge ofisimiz var ve buralardan 23 ilimize doğrudan satış ve servis hizmeti veriyoruz. 23 ilimizin dışında kalan illerimizde de 17 adet bayimizle hizmet vermekteyiz. Dolayısı ile fuarda ülkemiz genelinden ziyaretçilerimizi standımızda ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Dijital baskı sektörümüzde, işin geliştirilmesinde ve farklılık yaratmada, son yeniliklere sahip makine parkurunun olması, işin olmazsa olmazları arasında bulunuyor. Bizler de, müşterilerimizin iş süreçlerine artı değerler katabilme noktasında, ürün gamımıza daima yeni makineleri ekliyoruz ve eklemeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinden itibaren endüstriyel baskı cihazları tarafında ciddi bir talep gerçekleşiyor ve talep bu yıl artarak devam ediyor. Bu yılın son çeyreği, son dönemlerde ertelenen işlerin de sonuçlanacağı heyecan verici bir dönem olacak. Firma olarak bizler, şartlar ne olursa olsun daima işimize pozitif bakarak, yeni fırsatlar oluşturarak, hedeflerimize ulaşmaya devam edeceğiz” dedi.

Fuara, 4 markanın modelleri ile katılıyor

Fuara temsil ettikleri 4 markanın modelleri katıldıklarını ifade eden Lidya Grup Geniş Format Satış Müdürü Mehmet Döner, şunları kaydetti:

Fuarda, Xerox markamızdan V4100, B9100, C9070 ve B8170 model makineleri, Epson markamızdan SC-S80610, SC,S40610, B6000, P10000 ve T5400 model makineleri, Efi markamızdan HS 1625 model makinesi, Sutec markamızdan SC3220, St6090, ST7590, TX3910 ve yeni lansmanı yapacağımız Sutec DTG (Ped baskı makinesi) sergilediğimiz modeller arasında yer alıyor. Biliyorsunuz bizim standlarımız, fuarların en yoğun standları arasında bulunuyor. Lidya Grup olarak 21 yıllık geçmişimizde büyüttüğümüz ticaretimizin yanı sıra, bir o kadar da dost ve yol arkadaşı biriktirdik. Sağolsunlar, bu fuarda müşterilerimiz ve dostlarımız bizi yalnız bırakmıyorlar. Tabi uzun zamandır yaşanan pandemi nedeniyle, stand hazırlıklarının en başından beri önlemler üzerinde düşünerek, planlamalarımızı yaptık. Standımızdaki makinelerin diziliminden oturma düzenine ve ikramlarımıza kadar pandemi önlemlerini gözeterek hazırlıklarımızı tamamladık. Standımızda, yurtiçi ve yurtdışından gelen konuklarımızı ağırlayacağız” şeklinde konuştu.  

SIFIR KARBON YOLCULUĞUNA UTİB’DEN ÖNEMLİ KATKI

UTİB, Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi kapsamında 15 firmanın katılımıyla, karbon emisyonlarını azaltmak için adım atmaları adına Kurumsal Karbon Ayakizi Danışmanlık faaliyetini 2 Eylül’de düzenlediği toplantı ile başlatmıştır.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi kapsamında düzenlediği Kurumsal Karbon Ayakizi Danışmanlığı Başlangıç Toplantısı’nda işletmelere yaklaşık sekiz ay sürecek olan faaliyet süreci, sıfır karbon hedefiyle oluşturulması gereken hesaplamalar ve raporlamalar hakkında bilgi verilmiştir.

‘KARBON KARNELERİ, YOL HARİTASI OLACAK’

SEMTRIO Proje Yöneticisi Bekir Çetin, iklim değişikliğinin önüne geçilmesi hedefiyle ülkelerin, bölgelerin, sektörlerin ve işletmelerin karbon salımları hesaplamalarının büyük önem teşkil ettiğini söyledi. Proje kapsamında firmaların karbon emisyon kaynaklarını yönetebilmeleri için raporlamalar yapılacağını belirten Bekir Çetin, “Karbon ayakiziniz, şirketinizin bir yıl içerisinde atmosfere salmış olduğu sera gazlarının CO2 cinsinden eşdeğer salımını ifade eder. Karbon risklerine karşı önlem almak için geliştirilen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi sayesinde firmaların doğrudan ve dolaylı emisyonlarını hesaplayabileceksiniz. İşletmelere sunduğumuz hesaplamalar ve raporlamalar doğrultusunda bu envanterler üzerinden firmalardaki sera gazı emisyon kaynaklarını tespit edebileceğiz. Elde ettiğimiz verileri içeren karbon emisyon envanteriniz ile emisyon kaynaklarınızı, tüketim miktarınızı ve oluşturulan karbon salımını görebileceksiniz ve bu raporlamalar karbon sıfır olma hedefinizde sizlere yol haritası çizecek” ifadelerini kullandı.

‘ÇEVRE DOSTU ÜRETİME MECBURUZ’

Sürdürülebilir işletmelerin sosyal, çevresel ve ekonomik olmak üzere üç bağlamda da katma değer yaratacak ürünler üretmesi gerektiğini de belirten Çetin, “Karbon hesaplamaları üzerinde yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda karbon emisyonlarınızı bir aksiyon planı altına alacağız. Bu düzenlemeler ile karbon emisyonlarının şirketinize olan finansal risklerini görebileceksiniz. Kuruluşunuzun sera gazı emisyonlarını yönetmek ve azaltmak için hangi ürünler ve faaliyetlerin bu emisyonlara sebep olduğunu anladıktan sonra da bu faktörleri en aza indirgeme yolunda ilerleyeceğiz.  Kısa, orta ve uzun vadede ne kadar karbon ayakizini azaltabileceğinizi fark edecek ve karbon nötr olma hedefinize ulaşma yönündeki engelleri ortadan kaldıracaksınız. Tüm bu çalışmalar sonucunda dünyanın daha yaşanabilir bir hal alması için çevre dostu ve sürdürülebilir üretim gerçekleştirmeli ve karbon ayakizinizi göz önüne alacak bir şekilde yatırımlar yapmaya devam etmelisiniz” diye konuştu.

“Covid-19 Etkisinde Türkiye’de Eğitim” Raporu 9 Eylül tarihinde tanıtılacak
Covid-19 salgınının dünyada ve Türkiye’de eğitim üzerindeki çok boyutlu yansımalarına yönelik durum tespiti yapmak amacıyla hazırlanan raporda, salgınla beraber yüz yüze eğitime ara verilmesinin etkileri analiz ediliyor.
TÜSİAD Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, Eğitim Reformu Girişimi (ERG) iş birliği ile hazırlanan “Covid-19 Etkisinde Türkiye’de Eğitim” Raporu 9 Eylül Perşembe günü, 11:00′ de düzenlenecek çevrimiçi toplantıda tanıtılacak. Etkinliğin açılış konuşmalarını, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masa Başkanı Elvan Ünlütürk gerçekleştirecek.
Covid-19 salgınının dünyada ve Türkiye’de eğitim üzerindeki çok boyutlu yansımalarına yönelik durum tespiti yapmak amacıyla hazırlanan raporda, salgınla beraber yüz yüze eğitime ara verilmesinin etkileri analiz edildi. Oluşan riskler okul terki, öğrenme kaybı, çocuğun iyi olma hali ve çocuk koruma sistemi konuları bağlamında incelendi. Salgın döneminde eğitimde yaşanan kayıpların küresel rekabet gücüne olası etkilerine değinildi.
Etkinlik kapsamında ERG Direktörü Işık Tüzün moderasyonunda; rapor yazarlarından ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık  ve ERG Politika Analisti Ekin Gamze Gencer rapordaki verileri paylaşacak, ÖRAV Eğitim Koordinatörü Arzu Atasoy ve AÇEV Erken Çocukluk Eğitimleri Özel Projeler Direktörü Duygu Yaşar ise rapordaki bulguları yorumlayacak.
TÜSİAD – ERG  “Covid-19 Etkisinde Türkiye’de Eğitim” Raporu Webinarı
Tarih:  9 Eylül 2021 
Saat:   11:00 – 12:30

İSTANBUL’DA BİR İLK! MATEMATİK EVİ AÇILIYOR

Rakamlarla oynamak, formüllere dokunmak, problemleri severek çözmek artık mümkün. Belediyemizin sadece Eyüpsultan’a değil İstanbul’a hatta tüm Türkiye’ye armağan ettiği Matematik Evi’ni açıyoruz.

İstanbul’da bir ilk olarak hayata geçirilecek ve öğrencilere matematiği öğretmenin ve sevdirmenin farklı, kolay ve eğlenceli yolunu sunacak olan Matematik Evi eğitimlere başlayacak.

11 Eylül Cumartesi günü saat 11:00’da Matematik Evi’nin açılışı yapılacak.