Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam haberleri (14.09.2022)

Benetton Okula Dönüş Etkinliği Çocukları Renk ve Eğlenceyle Buluşturdu

Çocukların en eğlenceli ve renkli markası United Colors of Benetton okula dönüş heyecanını İstinyepark AVM’de çocuklarla birlikte yaşadı.

United Colors of Benetton, okula dönüş coşkusunu çocuklarla bir araya gelerek kutladı. İstinyepark Ana Aktivite alanında gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar ilk okul gününe oyun ve eğlenceyle hazırlanırken düzenlenen atölye ve aktiviteler eğlenceli sınıf derslerine dönüştü.

Dersimiz Resim etkinliği ile dev yer tuvalinin içindeki figürleri boyayan çocuklar Serbest Tahta etkinliğindeki boyamalarıyla Benetton Okula Dönüş Etkinliği tablosunu hep birlikte oluşturdu. Boş silüetlere katılımcıların suratlarını çizen karikatüristlerin Yoklama oyunuyla eğlenen çocuklar, Benetton Tasarım Atölyesi’nde kendi tasarımları olan objeleri hazırladı. Dersimiz Yaratıcılık ile profesyonel illüstrasyon sanatçısının renkli kompozisyonlara dönüştüğü fotoğrafları gün sonunda hediye olarak evlerine götüren miniklerin el panoları ile çekilmiş pozları ve okul servisi şeklindeki dev panoda çektirdiği fotoğraflar da günün eğlenceli anları arasında yer aldı.

‘Eğlence Bizimle Renklenir’ temasıyla çocukların okula renkli bir başlangıç yapmasını sağlayan Benetton, sürpriz hediyelerle de katılımcı çocukları mutlu etti.

Protein Tüketimi, Çocuk Büyüme ve Gelişiminin Anahtarıdır

Uzmanlar çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri için gerekli olan önemli temel besin öğelerinden birisinin de hayvansal protein tüketimi olduğunu belirtiyor. Onların sağlıklı büyümesi, okul hayatlarında başarılı olması, aktif yaşamda etkin olabilmeleri için kısacası çocukların büyümesi ve gelişmesi söz konusu olduğunda, hayvansal proteinin öneminin tartışmaya açık olmadığı konusunda hem fikirler.

Çocukların büyüme ve gelişmesinde en önemli temel besin öğelerinden birisinin hayvansal protein olduğunu söyleyen uzmanlar; çocuk büyümesinin sadece genetik faktörler tarafından belirlenemeyeceğini mutlaka yeterli miktarda kaliteli protein tüketilmesinin başarının anahtarı olduğunu belirtiyor.

Çocuklarda yeterli miktarda kaliteli protein alımı, sadece vücudun büyümesi ve gelişmesi için gerekli değil ayrıca dokuların tamiri ve yeniden yapılanması için önemli bir gıda olduğunu belirten uzmanlar; biyolojik değeri yüksek olan tavuk, hindi, yumurta, balık, süt ve peynir gibi gıdaların yeteri kadar tüketilmesinin çocuk sağlığı için elzem olduğunu söylüyor.

Araştırmalar, yetersiz beslenen çocukların genellikle derslerde başarı oranlarının negatif yönde etkilendiğini ve bunun sonucunda iş gücüne daha zor katılım gösterdiklerini gösteriyor. Bundan dolayı yeterli ve dengeli beslenen çocukların bir ülkede daha güçlü insan sermayesi ve ekonomik kalkınma sonuçlarını destekleyerek sınıfta daha iyi sonuçlara katkıda bulunduğunu saptıyor.

Yeterince protein, vitamin, mineral ve Omega yağ asitleri tüketen çocuklarda görülen etkiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Zihinsel gelişim hızlanan öğrencinin akademik performans artar
  • Çocuklar daha az hastalanır, daha çabuk iyileşir ve devamsızlık azalır
  • Sağlıklı öğrencinin morali yüksek olur
  • Enerjisi yüksek çocuklar aktif yaşamda daha etkin olur
  • Hayata daha çok katılan çocuklarda ayrımcılık azalır sosyalleşme etkinleşir

Çocuklar neden tavuk ve hindi eti tüketmeli?

Büyüme çağında protein gereksinimi yüksektir ve vücuda kaliteli proteinin sağlanması zorunludur. Bu nedenle çocuklarda gereksinmesinin en az yüzde 60’ının hayvansal kaynaklı proteinlerle karşılanması önerilmektedir. Tavuk ve hindi eti de yüksek “protein” değerine sahip gıdaların başında gelir. Bu nedenle çocuk beslenmesinde tavuk ve hindi eti gibi iyi kaliteli protein kaynakları önemli bir yer tutar. Bu etler B grubu vitaminler, demir, çinko, fosfor bakımından da zengindir aynı zamanda tüm elzem aminoasitleri içerdiği ve aminoasit içerikleri dengeli olduğu için mutlaka tüm çocuklara günlük ihtiyaçları doğrultusunda tükettirilmesi sağlanmalıdır.

CENGİZ AKTÜRK’TEN MUHTEŞEM DEFİLE

Ünlü tasarımcı Cihan Nacar kreatif direktörlüğünde hazırlanan Cengiz Aktürk SS 23 koleksiyonu dün gece Çırağan Sarayı’nda muhteşem bir prodüksiyon ile gerçekleştirilen defile ile tanıtıldı.

Cengiz Aktürk için hazırlanan yeni koleksiyonda görmeye alışık olduğumuz güçlü, kararlı ve iddialı Cihan Nacar kadını, bu sefer karşımıza daha sofistike bir kimlikle çıkıyor. İddiasını kendi ruhundan alan, daha sade ve pastel renklerin tercih edildiği koleksiyonda, aynı zamanda kararlı çizgilerle kendi görkemini tam bir özgüvenle ifade eden çok özel bir anlatım, kuvvetli bir kadın tasviri yer alıyor.

Podyumda yer alan dev pırlantalar arasında ışıldayan koleksiyonları birbirinden ünlü modeller taşıdı. Açılışı top model Tülin Şahin ile yapılan defilede Şevval Şahin , Deren Talu gibi isimler yer aldı. Kapanış top model Çağla Şikel ile gerçekleştirildi.

Nacar’ın karakteristik imza kimliğini her yeni koleksiyonda daha da ileriye taşıması ve her yeni sunumunda göz alıcı detaylarla çıtayı beklentilerin de üzerine çıkartması ise moda kulislerinde takdir toplamaya devam ediyor.

İletişim danışmanı Niran Hürel Herder ‘ın ev sahipliğinde gerçekleşen defileye aralarında Pınar Altuğ Atacan ,Yağmur Ün, Gizem Güneş ,Ceren Benderlioğlu , Özge Yağız , Sıla Türkoğlu gibi isimlerin de yer aldığı sanat ve cemiyet hayatından pek çok konuk yer aldı. İzleyicileri büyüleyen moda şovu sosyal medyada da büyük ses getirdi.

Okula dönüş döneminde ortalama harcama tutarı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 156 arttı Sektörün önde gelen ödeme ve elektronik para kuruluşu PayTR’ın açıkladığı verilere göre okula dönüş döneminde yapılan harcamalar geçtiğimiz yıla kıyasla adet bazında yüzde 13 azalsa da, işlem hacmi bakımından yüzde 123 arttı. Ortalama harcama tutarı ise yüzde 156 artışla 517 TL oldu. Türk mühendislerinin geliştirdiği yenilikçi ürün ve çözümler sunan ödeme kuruluşu PayTR, okula dönüş döneminde yapılan harcamalara ilişkin verileri açıkladı. 6 Ağustos-11 Eylül 2022 tarih aralığını kapsayan verilere göre, alışverişlerde bir önceki yıla oranla işlem hacminde yüzde 123 artış görülürken, işlem adedinde ise yüzde 13 azalma görüldü. Ortalama sepet tutarında ise önceki yıla kıyasla yüzde 156 artış gerçekleşti ve ortalama harcama tutarı 517 TL oldu. Genel harcamalar adet bazında azalış gösterse de, kırtasiye ve okul gereçleri kategorisinde geçtiğimiz yıla oranla yüzde 42’lik bir artış yaşandı. Kırtasiye ve okul gereçleri kategorisinin işlem hacmindeki artış ise yüzde 144 oldu. Okul ve eğitim hizmetlerindeki işlem hacmi oranındaki artış ise yüzde 373 olarak gerçekleşti. Harcamaların yüzde 87’si kredi kartıyla, yüzde 8’i debit kartla, kalanı ise diğer ödeme yöntemleriyle yapıldı. Geçtiğimiz yıla göre işlem hacmi bakımından kredi kartı kullanımında yüzde 203 artış gerçekleşti. Kredi kartıyla yapılan harcamaların ortalama sepet tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 218 artarak 736 TL oldu. “Harcamalar yaklaşık üç kat arttı”PayTR CEO’su Tarık Tombul, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu yılın verilerine baktığımızda okula dönüş döneminde yapılan harcamaların adet bazında azalsa da, tutar bazında yaklaşık üç kat arttığını görüyoruz. Pek çok sektörde olduğu gibi kitap ve kırtasiye sektöründe de fiyat artışlarının etkisi rakamlara yansıyor. Tüketicilerin alışverişlerinde kredi kartı kullanımının da iki kat arttığı görülüyor. Bu durum nakit harcama limitinin azalmış olabileceğini gösteriyor” dedi.

Çalışan sayısı yüksek olan işletmelerden Peyk’e yoğun talep

 İşverenler ile çalışanlar arasında dijital köprü olarak konumlanan Peyk, işverenlerin İş Kanunları gereği çalışanlarına elden tebliğ etmekle yükümlü olduğu ve yazılı cevap alması gereken bildirimlerin, elektronik ortamda yapılarak cevap alınabildiği uzaktan bildirim ürünüdür.

Özellikle çalışan sayısı yüksek olan, turn over oranı yoğun olan ve dağınık lokasyona sahip şirketlerin Peyk Platformuna yoğun ilgi ve talep gösterdiğini kaydeden Kolaysoft Teknoloji Peyk Proje Yönetici Esranur Sekman, şunları söyledi:

“Peyk Platformu aracılığıyla, çalışan bordroları elektronik ortamda gönderiliyor ve onay alınıyor. Tüm bildirim, duyuru ve tebligatlar e-imzalı ve TÜBİTAK zaman damgalı bir şekilde muhatabına iletiliyor. Çalışanların, yıllık izin, görevlendirme, avans gibi her türlü talepleri ilgili amirine iletiliyor ve cevaplanıyor. Çalışanların tüm özlük dokümanları, yine bu platform üzerinde çalışandan talep ediliyor ve dijital ortamda arşivleniyor. Tüm bu veriler çalışan, işlem, belge türü, tarih vs. bazında raporlanabiliyor. Bununla birlikte, sistem üzerinden gönderilen her bir belge için çalışan, SMS ve e-mail yollarıyla otomatik olarak bilgilendirilmektedir. Peyk’in sunduğu olanaklar, şirketlerin iş süreçlerine hız kazandırmakla kalmayıp, zaman ve maliyet anlamında ciddi bir tasarruf elde etmelerini sağlamaktadır. Özetle, Peyk olarak, işveren ve çalışan haklarını korumaya yönelik güvenli bir altyapı sunarak, anlaşmazlıkların çözümü noktasında tarafsız bir veri bütününü ortaya koymaktayız.” dedi.

Bordro ve ücret hesap pusulalarının çalışanlara tebliğ edilmesi önem kazanıyor

Peyk Platformunun iş süreçlerini kolaylaştırdığını anlatan Peyk Proje Yönetici Esranur Sekman, şunları belirtti:

“En başta bordro ve ücret hesap pusulalarının çalışanlara tebliğ edilmesi, işletmelerin iş süreçlerini hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. Çalışan sayısı yüksek şirketlerde, geleneksel yöntemlerle bordro dağıtım işlemi günler sürebilirken, Peyk ile binlerce bordroyu dakikalar içerisinde sahiplerine iletip, bunlara ilişkin onay alınmaktadır. Bununla birlikte çalışan özlük dokümanlarının temini ve arşivlenmesi noktasında da, hizmet verdiğimiz firmalardan oldukça güzel geri dönüşler almaktayız. Binlerce klasör içerisinde yer alan bilginin birkaç tıkla erişilebilir olması, özellikle insan kaynakları profesyonelleri için müthiş bir erişim kolaylığı sağlıyor. İşe alım süreçleri ve diğer belgelerin çalışanlara iletimi hususunda da, aynı durum geçerli aslında. Kolaysoft olarak, hem çalışanı hem de işvereni Peyk Platformu ile ulaşılabilir kılıyoruz. Pandemi döneminde ve ardından şuan içinde bulunduğumuz hibrit çalışma ortamında, Peyk’e olan ilgi ve talep artarak sürmektedir.” diye konuştu.

Peyk, tüm İK ürünleri ile entegre çalışıyor

Peyk’in kendini sürekli geliştiren, güncelleyen ve büyüyen canlı bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Esranur Sekman, konuşmasına şöyle devam etti:

“Peyk’i ilk olarak 2019 yılının son çeyreğinde kullanıma sunduk. 2020 yılında Peyk, 70 ülkede 150 bin üyesi olan Uluslararası Teknoparklar Birliği Derneği (IASP) tarafından, Covid-19 salgınına karşı işveren ve çalışanlara değer katan global çapta İnovatif yazılım ürünü seçildi. Peyk’e geçtiğimiz 3 yıl içerisinde tahminlerimizin üzerinde bir taleple karşılaştık. Tabi bunda yaşanan pandemi sürecinin de etkisi büyük oldu. İşletmeler tarafından pandemiyle birlikte dijitalleşmenin önemi bir kez daha net bir şekilde ortaya çıkmış oldu. 2019’dan bugüne kadar mevcut firmalarımızın talepleri ve sahanın ihtiyaçları doğrultusunda, Peyk’e birçok yeni özellik ekledik ve ekliyoruz. Bilindiği üzere, Peyk bir İK ürünü/uygulaması değildir. Peyk, tüm İK ürünleriyle entegre çalışabilen, işverenle birlikte çalışanın da sürece aktif bir şekilde dahil olduğu, ispat aracı olan verilerin üretildiği ve yasal süreçler açısından delil teşkil eden dokümanların tebliğ-tebellüğ edildiği üst bir yapı diyebiliriz. Peyk için global pazarlarda da hedeflerimiz bulunuyor ve bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin En Büyük ve En Kapsayıcı Ödeme Platformu Lidio, Ödemeleri Özgürleştiriyor Finansal teknolojiler sektörüne, ödemeleri özgürleştirecek yepyeni bir oyuncu katıldı. Ödemeler dünyasındaki derin uzmanlığı ve yeni nesil yaklaşımıyla sektörde ezber bozmaya hazırlanan Lidio, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları” hakkındaki kanun çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan dijital ödemelere aracılık etmek üzere lisansını aldı. İşletmelerin yerel ve küresel ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerin yanı sıra temas edilecek milyonlarca tüketiciye de çok kanallı ve özgür ödeme deneyimi sunmayı hedefleyen Lidio’nun temelini 2011 yılında kurulan Mobilexpress oluşturuyor. 2013 ve 2014 yıllarında yaptığı atılımlarla bugün sunduğu ürün ve servislerin temellerini atan Mobilexpress, online ödeme geçidi, akıllı işlem yönlendirme, kart saklama, sahtecilik önleme gibi yapay zeka destekli birçok servisi, ihtiyaç duyabilecek tüm banka ve ödeme kuruluşlarına entegre çalışan platformu aracılığıyla işletme ve kullanıcılarına sunuyor. Halihazırda Türkiye’nin alanında en büyük e-Ticaret, Perakende, Sigorta ve Telekom şirketlerine özel servisler geliştiren, 2021 yılının kampanyalar dönemi olarak da bilinen kasım ayında tüm Türkiye’deki online ödemelerin yüzde 25’inden fazlasını tek başına üstlenen Mobilexpress platformu, Lidio’nun uçtan uca, yeni nesil servisleriyle herkesin erişimine açılıyor.Türkiye’nin En Büyük ve En Kapsayıcı Ödeme Platformu olarak konumlanan Lidio, KOBİ’den Fortune 500’e her ölçekten şirketin ödemelerini özgürleştiren yeni nesil finansal teknoloji girişimi olarak işletmelere tek noktadan, sınırsız ödeme özgürlüğü imkanı veriyor. Lidio ile Özgür Ödemeler Dünyası, tüm POS’ları bir arada sunan Lidio Core, Türkiye’nin en büyük kayıtlı kart havuzu Lidio Pass, Türkiye’nin en gelişmiş Akıllı POS yönlendirme altyapısı Lidio Smart Switch, uçtan uca pazaryeri operasyonu sunan Lidio Pazaryeri Çözümü, karmaşık bayi tahsilatları için tek çözüm olmaya aday Lidio Bayi Tahsilat Servisi gibi ürün ve hizmetler sunuyor. Lidio ayrıca tüm tahsilat işlemleri için tek platform olma özelliğiyle sınır ötesi hizmet sunarken, sahtecilik faaliyetlerini %95’in üzerinde azaltan, işletmelerin maddi kayıplarını önleyen yöntemler de barındırıyor.Finansal teknolojilerinin hızlı dönüşen dünyasında, “Ödemelere Sınırsız Özgürlük” sloganıyla Lidio’nun yolculuğunu başlattıklarını açıklayan Lidio Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre Güzer şunları söylüyor: “10 yılı aşkın süredir Mobilexpress çatısı altında Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketlerine ödeme servisleri geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl neredeyse lisanslı tüm ödeme kuruluşlarının tamamı kadar işlem hacmine tek başımıza aracılık ettik. 160 milyon adedin üzerinde işlem ve 33 milyar TL’den fazla hacim bugün Lidio’nun kalbi olan Mobilexpress platformunda gerçekleşti. Yine platformumuza kayıtlı 54 milyondan fazla kayıtlı kredi kartı var. Neredeyse internet üzerinde kullanılan tüm kredi kartlarını tokenize etmeyi başardık. Buna ilave olarak Lidio’nun faaliyetine başlaması ile birlikte Lidio Pass çatısı altında yer alan 1,8 milyon bireysel kullanıcı Türkiye’nin en büyük işletmelerinde pürüzsüz Lidio süreçlerini deneyimlemeye başlayacak. Lidio Pass logosunu da en çok tercih edilen işletmelerde görünür kılmaya devam edeceğiz.  Bu deneyimden güç alan Lidio, yalnızca işyerlerinin yerel ve küresel ihtiyaçlarına yönelik değil, temas ettiğimiz milyonlarca tüketiciye de çok kanallı ve özgür ödeme deneyimi sunacak. Lidio bir finansal teknolojiler girişimi olmanın ötesinde ülkemizde ve dünyada ‘özgür ödeme’ anlayışını benimseyen bir ideal. Zira Lidio ödeme deneyiminde sınırları ortadan kaldırmayı, tüm işletme ve tüketicilere farklı teknoloji ve donanımlar arasından seçim yapma imkânı tanıyacak. Hedefimiz kuracağımız küresel ve dijital köprülerle dünyanın en büyük işletmelerinin işlemlerini Türkiye’de gerçekleştirmek. 2023 itibarıyla 250 milyon TL gelir üretme hedefimiz bulunuyor. Gelirlerimizi her yıl katlayarak artıracağız. Ayrıca Türkiye’nin finansal teknolojiler ve ödeme sistemleri alanlarında en deneyimli ekibini de yepyeni yeteneklerle genişletmek istiyoruz.”

Egeli ihracatçılar lojistik ve kapasiteyi geliştirmeye odaklandı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaosmanoğlu’nu makamında ziyaret ederek, Afrika’ya yeni denizyolu hatlarının açılması ve İzmir limanında yaşanan ham yağ depolama sorunlarına dair çözüm önerilerini değerlendirdiler.

Afrika’ya yeni hatların açılması ve İzmir limanına yatırım yapılarak silo kurulması gündeme alındı.

Toplantıya AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan da katıldı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaosmanoğlu’na Afrika’ya yeni denizyolu hatlarının açılması, İzmir limanında yaşanan ham yağ depolama sorunlarımızı arz ettik. Afrika’ya yeni hatlar, kanatlı sektörümüzdeki firmaların bu hattı gerektirecek ihracat hacmine ulaşacaklarını temin etmeleriyle açılabilecek. Eskiden İzmir limanından Güney Afrika’ya seferler mevcuttu. Bu ve benzeri rotalar tekrar gözden geçirilecek.” dedi.

Uçak, “Tehlike arz edebilecek sıvı ürünler (asit gibi) çevre güvenliği nedeniyle izne tabi. Son olarak sıvı yağ da bu ürünler listesine dahil edildi. Depolanma alt yapısı ile ilgili Birliklerimizce İzmir limanına yatırım yapılarak silo yapılmasına Bakanlıklarınca izin verileceğini buna emsal depolama alanlarının çeşitli limanlarda yapıldığını belirttiler. Bakanlığımız yatırım, üretim ve ihracat odaklı yol haritamızın başarıya ulaşması adına her türlü desteği vermeye hazır. Küresel resesyonun gündemde olduğu günümüzde lojistik daha da önem kazandı. Verimli bir toplantı oldu, ihracatçılarımız ve bölgemiz açısından hepimize hayırlı olmasını dilerim. Yapıcı yaklaşımı nedeniyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaosmanoğlu’na Egeli İhracatçılar adına teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu toplantıya vesile olan İzmir Milletvekilimiz Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı’ya biz ihracatçıların her daim yanımızda olmalarından dolayı Ege İhracatçı Birlikleri ve tüm ihracatçılarımız adına çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

WORKINDO’DAN 3 BÜYÜK MARKA İLE İŞBİRLİĞİ

İnşaat sektörünün online pazar yeri ve kariyer platformu Workindo, Koçtaş, Sigortayeri ve Projehaber ile işbirliği yaptı.

Bireysel ve firma olmak üzere beş yüz bini aşkın üyesi bulunan Workindo, farklı sektörlerden marklar ile işbirliklerine imza atarak büyümeye devam ediyor. Firma son olarak inşaat malzemeleri-ev gereçleri, sigorta ve medya alanından üç marka ile kullanıcılarına avantajlar sağlayan çalışmalar yapmaya başladı.

Marka işbirliklerini çok önemsediklerine vurgu yapan Workindo CEO’su Erhan Kocabaş, “Üç yıl gibi kısa bir zamanda şahıs ve firma bazında beş yüz bin üyeyi aştık. Alanında uzman ekibimizle birlikte bu başarıları daha da artırmayı hedefliyoruz. Firma işbirlikleri bizim gündemimizde en üst sıralarda yer alan konuların başında geliyor. Üç yılda birçok firma ile çeşitli çalışmalara imza attık. Son olarak da alanında büyük üç firma ile işbirlikleri gerçekleştirdik. Koçtaş, Sigortayeri ve Projehaber gibi sektörünün önemli isimleri Workindo üyelerine özel kampanyalar geliştirdi. Bu işbirlikleri ile Workindo kullanıcılarına çeşitli fırsatlar sunuyoruz. Üyelerimizin Workindo’lu olmanın avantajlarından yararlanması bizim için önemli” dedi.

Altı dilde hizmet veren Workindo, insan kaynaklarından hizmet-alım satımına, malzeme tedarikinden taşeron bulmaya kadar inşaat sektörüne yönelik çözümler sunuyor.

Panasonic, kargo dağıtımları için yeni Androidtm dayanıklı el terminali TOUGHBOOK N1 Flat’i tanıttıBarkod okuyucuya sahip TOUGHBOOK N1 Flat, kargo dağıtıcıları, depo çalışanları ve saha hizmetleri teknisyenleri için uygun maliyetli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Panasonic, popüler TOUGHBOOK N1 dayanıklı Android el terminalinin kargo dağıtıcıları, depo çalışanları ve saha hizmetleri teknisyenleri için uygun olan yassı versiyonunu tanıttı. Pek çok farklı barkod türünü okuyabilen kamera temelli entegre barkod okuyucuya sahip olan ve 4.7″ kategorisindeki en hafif el terminallerinden birisi olan TOUGHBOOK N1 Flat, bu özellikleriyle posta ve kargo hizmetlerinde, ulaşım veya lojistik sektöründe yer alan hareket halindeki çalışanlar için ideal hale geliyor. El terminali aynı zamanda Bluetooth ile depolarda kullanılan giyilebilir barkod okuyucu gibi tarayıcı çözümlerinin de kolaylıkla bir parçası haline gelebiliyor. HD kapasitif, birden fazla parmağı algılayabilen ve gün ışığında okunabilen ekran, parlak güneş ışığı altında veya yağmur yağarken ve eldiven giyerek çalışanlar için tasarlandı. Cihaz aynı zamanda daha ince çizimler gerektiren imza toplama gibi işlemler için ise opsiyonel dijital kalem ile kullanılabiliyor. Belgelerin fotoğrafını çekmek ve web kamerası olarak kullanmak içinse 8MP arka ve 5MP ön kamerası bulunuyor. Dayanıklı el terminalleri pazarındaki diğer cihazlarla kıyaslandığında ses, veri ve hareket haline WiFi seçenekleri sunan iletişim imkanlarıyla da öne çıkıyor. Yoğun bir programa sahip dağıtım görevlisinin zorluklarını giderecek şekilde tasarlanan cihaz, 12 saat çalışma süresinin yanı sıra kullanıcının cihazı kapatmadan bataryayı değiştirebilmesine de imkan tanıyor. Android 11 işletim sistemine ve uzun vadeli güvenlik güncellemelerine sahip olan cihaz, 4GB RAM’e sahip Qualcomm Octa Core işlemcilerle ve 64GB depolamayla donatılıyor. Tamamen dayanıklı cihaz yoğun iş ortamları için tasarlandı ve MIL-STD-810G standardıyla1 test edildi. Ayrıca 2,1 metre yükseklikten düşme testini de başarıyla geçti. Donmuş veya soğutulmuş gıda teslimatı sürücüleri gibi işlerini soğuk ortamda yapanlar için cihaz -20° ile +50°C arasındaki sıcaklıklarda çalışabiliyor. Panasonic COMPASS ile Android’in gücü şirketlerde açığa çıkıyorAndroid Enterprise programında yer alan TOUGHBOOK N1 Flat, Panasonic’in Eksiksiz Android Hizmetleri ve Güvenlik (COMPASS) desteğine sahip. COMPASS paketinde Panasonic’in dayanıklı Android cihazlarının şirketlerde güvenle yapılandırılması, hizmete alınması ve yönetilmesi için gereken her şey yer alıyor. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Avrupa Ürün Yöneticisi Dirk Weigelt, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Kargocuların ve lojistikçilerin yoğun dünyasında mobil çalışanların kullanımı kolay ve her gün yaşanabilecek düşmelere ve zorlayıcı iş ortamının etkilerine dayanabilecek bir cihaza ihtiyacı var. TOUGHBOOK N1 Flat her türlü hava koşulunda dağıtımlar arasında rotayı incelerken, barkodu okuturken, bir imza alırken veya güvenli teslimatın fotoğraflarını çekerken kullanabileceği ideal bir dayanıklı cihaz olmasıyla öne çıkıyor.”

“KENTİMİZİN ADIYLA ÖZDEŞLEŞEN BURSA SİYAHI İNCİRİ’Nİ DÜNYAYA TANITMAYA DEVAM EDİYORUZ”

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), T.C. Ticaret Bakanlığı desteği ile Ocak 2020’de başlatılan Bursa Siyahı İnciri’nin Bilinirliğinin Çeşitli Coğrafyalarda Artırılması UR-GE projesi kapsamındaki Alım Heyeti Faaliyeti programı gerçekleştirildi.

UR-GE projesinin kapsamındaki önemli faaliyetler arasında olan Alım Heyeti Faaliyeti ile ihracatımızın artırılması, yeni pazarlar bulunması, ülkemizin ekonomik ve ticari açıdan tanıtılması ve yurt dışındaki alıcı firmaların Türkiye’den alım yapmalarını sağlamak amaçlanıyor.

 UYMSİB öncülüğünde Ticaret Bakanlığı desteği ile organize edilen Alım Heyeti Faaliyeti programı UYMSİB Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan’ın açılış konuşmaları ve sektör sunumu ile başladı. Bursa’nın üretim potansiyeli, sanayisi, ihracat kalemleri ile tarım ürünleri hakkında sunum yapan ve açıklamalarda bulunan UYMSİB Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, “Bursa, ülkemizin en önemli tarım aynı zamanda sanayi kentidir. Yani burada üretilen ürünler çeşitli proseslerden geçtikten sonra dünyanın çeşitli ülkelerine gönderiliyor. Bursa öyle bir şehir ki adıyla özdeşleşmiş olan iki meyveye sahip bir tanesi Bursa Siyahı İnciri diğeri ise Bursa Şeftalisi.  Bu iki ürün ülkemizde ve uluslararası alanda bu şehrin adıyla biliniyor. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı. Bursa Siyahı Ur-Ge projemiz kapsamında da küme firmalarımızı ve alım heyetlerini buluşturmanın gururu ile mutluluğu içindeyiz. Ben ‘Bursa Siyah İnciri’  demiyorum ‘Bursa’nın Siyah İncisi’ diyorum. Türkiye’de sadece bu bölgede bu kalitede ve aromada yetişen bir ürün. Ülkemizde 3 farklı lokal alanda denemeleri devam ediyor lakin bu alanlardan elde edilen incirlerin besleme değeri ve aroması Bursa Siyahı İnciri’nin değerlerine ulaşamadı” ifadelerini kullandı.

Program 6 farklı ülkeden gelen yabancı alıcılar ve Bursa Siyahı URGE kümesinin bir araya geldiği B2B görüşmeleri ile son buldu.