Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam haberleri (14.07.2021)

Bayramda Akraba Evlerinde Doluluk Yüzde 100’e Ulaştı

Kurban Bayramı tatilinde seyahat edecek 10 milyonu aşkın kişiden 4 milyonu turizm tesislerinde, kalanları ise yazlıklarında ya da akrabalarının evinde konaklayacak.

Bayram tatili resmi olarak 9 gün açıklansa da milyonlarca kişi, haftalar öncesinden 16 Temmuz Cuma gününü de iznine kattı.

Böylelikle tatiller 15 Temmuz’dan başlayarak 25 Temmuz akşamına kadar 11 günlük olarak planlandı.

Aralarında tatil sitelerinin de bulunduğu 500’ü aşkın alışveriş sitesini tek çatı altında toplayan Avantajix.com’un araştırmasına göre, Türkiye’de konaklama tesislerinin toplam yatak sayısı 8 Mart 2021 itibarıyla 2 milyon 58 bin. Yazlık olarak adlandırılan tatil yörelerindeki konut sayısı ise 750 bin civarında.

Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü Kayral, Turizm Bakanlığı veya belediye belgeli tesislerde konaklamanın ortalama 4-5 gün olduğunu anımsatarak, “Buna göre yaklaşık 4 milyon kişi 11 günlük tatilde otel, tatil köyü, pansiyon ya da kamping alanlarında konaklayacak. Kalan 6 milyonun üzerindeki kişi ise bayram tatilini yazlıklarında ya da akraba evlerinde geçirecek. Bayram tatilinde oteller gibi yazlıklar, akraba evleri de yüzde 100 dolu olacak. Koltuk, kanepe hatta hamaklar bile dolacak” dedi.

2020’NİN KAYBI TELAFİ EDİLİYOR

Pandeminin en çok turizm sektörünü etkilediğini, 2020 yılında birçok tesisin kapandığını, çalışanların işsiz kaldığını, gelirlerin büyük oranda azaldığını kaydeden Güçlü Kayral, şunları söyledi:

“Sadece online pazarda turizm sektörünün kaybı yüzde 50’lere ulaştı. 2020’de online satışlarda hava yolu şirketlerinin geliri 2019’a göre 15,4 milyar TL’den 9,2 milyar TL’ye düştü. Seyahat şirketlerinin online satışları 9 milyar TL’den 5 milyar TL’ye, konaklama tesislerinin geliri 2,1 milyar liradan 1,4 milyar TL’ye, eğlence sektörünün geliri de 600 milyon TL’den 300 milyon TL’ye geriledi. 11 günlük tatil, sektör için can suyu olacak. 2020’nin kaybının önemli kısmı bu yıl telafi edilecek. Sektör, bu yıl 2019’daki satış rakamlarını yeniden yakalayabilir.”

TATİLCİNİN TERCİHİ E-KURBAN

Öte yandan, Kurban Bayramı’nda hem tatil yapmak hem de dini vecibelerini yerine getirmek isteyenlerin yoğun talebi, marketlerin online kurban satışlarını artırdı.

Güçlü Kayral, şu bilgileri verdi:

“Eskiden uzun tatillere rast gelen Kurban Bayramı’nda bir yerlere gitmek tercih edildiğinden kurbanlık satışları düşerdi. Online kurban satışı sayesinde tatil ya da kurban kesimi arasında tercih yapma derdi kalmadı. Tatilini evinde geçirenler de avantajları ve rahatlığından dolayı kurbanlarını online pazarlardan alıyor. Pandemi ortamında insanlar kurban pazarlarındaki kargaşadan çekiniyorlar. Evinde internetten kurbanlık almak cazip geliyor. Acaba kurbanı pahalıya mı aldım endişesi ortadan kalkıyor.İstediğiniz türdeki bir kurbanlığı en uygun fiyatla nereden satın alacağınızı birkaç tıkla öğrenmeniz mümkün. Ayrıca alışveriş yapan herkese para veren Avantajix.com gibi siteler üzerinden marketlerin internet sitesine girilmesi halinde kurbanlık fiyatı daha da uygun hale geliyor.”

MASFED’DEN NÖBETÇİ NOTERLİK ÇAĞRISI

Aydın Erkoç: ‘’Hem sektör hem de ülke ticareti için büyük önem taşıyan nöbetçi noterlik uygulaması yeniden başlamalı’’

Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, 2019 yılında hayata geçirilen ancak pandemi sebebiyle ara verilen nöbetçi noterlik uygulamasının tekrar başlaması gerektiğine işaret ederek, ‘’Sektör temsilcilerinden, Türkiye genelindeki otomobil sitelerinde faaliyet gösteren noterler ve vatandaşlarımızdan çok ciddi bir talep var, tüketicilerin tatil günlerinde alışverişini yapabilmesine imkan veren ve ekonominin canlanmasını sağlayan bu uygulama yeniden hayata geçirilmeli’’ diye konuştu.

Erkoç, bu uygulamanın ülke ekonomisine katkısına da dikkat çekerek, ‘’Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül, Türkiye Noterler Birliği (TNB) Başkanımız Sayın Dursun Cin ve ilgililerimizin gayretleri sonucu hayata geçirilen nöbetçi noterlik sistemi ile piyasada iş hacminin en yoğun olduğu cumartesi ve pazar günleri noterlerin hizmet vermesi büyük önem taşıyor. Bu uygulama vatandaşlarımızın alışverişlerini kolaylaştırırken, tacirlerimizin de ticaretine ivme kazandırıyor. Pandemi nedeniyle ara verilen bu uygulama bir an önce yeniden hayata geçirilmeli’’dedi.

Erkoç, vatandaşlara hafta sonu rahatlıkla alışverişlerini yapma imkanı tanıyan nöbetçi noterlik uygulamasının önemine vurgu yaparak, “Vatandaşlarımız cumartesi ve pazar günleri otomobil alım satım işlemlerini gerçekleştirebiliyor, plaka basım atölyeleri de hafta sonu açık tutularak vatandaşların yeni plaka talepleri karşılanıyordu. Ancak pandemi sebebiyle yaşanan kısıtlamalar doğrultusunda bu uygulamaya ara verilmişti. Temmuz ayı itibariyle ülke genelindeki normalleşme adımları ile birlikte bu uygulamanın da hayata geçirilmesi konusunda talepler alıyoruz’’ dedi.

Erkoç, uygulamanın otomobil ticaretinde büyük rol oynadığını ve ekonominin canlanmasına katkı sağladığını belirterek, ‘’Nöbetçi noterlik uygulaması tacirlerimiz, noterlerimiz ve araç alışverişi yapan vatandaşlarımız tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Önceden hafta sonları araç almak için otomobil ticaret merkezlerini ve bayilerini gezen müşteriler alacakları araca karar verdikten sonra resmi satış işlemleri için hafta başını beklemek zorunda kalıyordu, bu durum da ister istemez ikinci el araç ticaretini yavaşlatıyordu. Ancak uygulama sayesinde ticaret hız kazanmıştı’’ değerlendirmelerinde bulundu.

Bayram tatilini yeni keşiflere ayırmak isteyenler için adres: Rahmi M. Koç Müzesi

Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, 14 binden fazla objesi ve nostaljik deneyim alanlarıyla bayram tatilinde ziyaretçilerini bekliyor. İstanbul’un tarihi güzelliklerini barındıran Haliç kıyısındaki müze, tekneyle çıkılabilecek Haliç turları, kapalı ve açık alandaki ilgi çekici objeleriyle keşif ve keyif dolu bir bayram alternatifi sunuyor

Rahmi M. Koç Müzesi, uzun bayram tatilini İstanbul’un güzellikleriyle iç içe geçirmeye hazırlananları, sanayi, iletişim ve ulaşım tarihinin efsanelerinden oluşan zengin koleksiyonunu görmeye davet ediyor. Kültür ve eğlenceyi bir arada sunabilen müzenin Haliç kıyısındaki ayrıcalıklı atmosferi, her yaştan ziyaretçiye unutulmaz bir gün vaat ediyor.

1994 yılından bu yana tek ve özgün olma özelliğini koruyan Rahmi M. Koç Müzesi, farklı alan ve dönemlerin mirasını yaşatıyor. Müzede 1898 model Malden Buharlı Otomobil’den 1963 model ilk Anadol’a 90’ın üzerinde klasik otomobil sergileniyor. 19’uncu yüzyıldaki iki tekerlekli ulaşım araçları, çocuk bisikletleri ve bebek arabaları da görenlere renkli bir öykü aktarıyor.

Müzenin denizcilik objeleri ve modellerinden oluşan geniş koleksiyonunda hem karada hem denizde giden bir Amphicar, kanolar, buharlı yatlar, Saltanat Kayığı ve diğer küçük tekneler görülebiliyor. İki bölümden oluşan demiryolu ulaşım koleksiyonu, Sultan Abdülaziz’in Saltanat Vagonu ve Kadıköy-Moda Tramvayı’nın yanı sıra ince işçilikli lokomotif ve tramvay modellerini meraklılarıyla buluşturuyor. Tüm zamanların en önemli uçağı Douglas DC-3 ve F 104S Starfighter avcı bombardıman uçağı da açık alanda sergileniyor.

Zaman tünelinde adım adım

Tersane bölümündeki açık alanda eski dükkanların yeniden canlandırıldığı nostaljik sokak, zaman tünelinde yolculuğa çıkarırken; Edison telgrafından telefonlara, fotoğraf makinelerinden zoetroplara ve en eski matbaa makinelerine kadar pek çok iletişim aracı tarihsel bağlamda benzersiz bir keşif yaşatıyor.

‘Altın Boynuz’u keşif

Rahmi M. Koç Müzesi’nde nostaljik teknelerle gerçekleştirilen Haliç turları serin ve keyifli bir bayram günü yaşatıyor. Müzenin rıhtımından hareketle başlayan ve yaklaşık 30 dakika süren tekne turları, ‘Altın Boynuz’ olarak bilinen Haliç’in tarihi ve kültürel kimliğine farklı bir bakış açısı sunuyor.

*Rahmi M. Koç Müzesi, sadece arife ve bayramın birinci günü kapalı, ikinci, üçüncü ve dördüncü günü 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

Türk deri sektörünün ilk 11’i İtalya yolcusu

Türk deri sektörü, pandeminin yaralarını sarmak için İtalya seferine çıkıyor. Türk deri sektörü, ayakkabı ve saraciye sektörlerinin dünyadaki en prestijli buluşma adresi “Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı”na 11 firmayla katılıyor. Ayakkabı sektörü, 1 milyar dolar ihracat hedefine çizmeye yapacağı ihracatla ulaşacak.

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu üstlendiği “Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı” 18- 20 Temmuz 2021 tarihleri arasında İtalya’nın Riva Del Garda şehrinde düzenlenecek.

Türk deri sektörünün 2021 yılının Ocak – Haziran döneminde gerçekleştirdiği 793 milyon dolarlık ihracatın yüzde 77’sini ayakkabı ve saraciye sektörlerinin yaptığı bilgisini veren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, ayakkabı ihracatının yüzde 21’lik artışla 420 milyon dolardan, 506 milyon dolara, saraciye ürünleri ihracatının ise; yüzde 37’lik yükselişle 77 milyon dolardan, 105 milyon dolara çıktığını, iki sektörün 2021 yılının ilk yarısında 611 milyon dolarlık dışsatıma imza attıklarını kaydetti.

Ayakkabı ihracatında hedef 1 milyar doları geçmek

İtalya pazarına girmek isteyen ya da pazardaki payını arttırmak isteyen ayakkabı ve saraciye ürün üreticisi ve ihracatçısı firmalar için “Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı”nın anahtar konumunda olduğuna işaret eden Zandar, “İtalya ve Avrupa’daki zincir marketlere üretim yapabilecek yetkinlikte çok firmamız var. İtalya, dünyanın en büyük deri ürün alıcılarından biri. Türk ayakkabı sektörü 2021 yılı sonunda 1 milyar dolar ihracatı aşmayı hedefliyor. İtalya, deri ve deri mamulleri sektörümüz için 2023 ihracat stratejisi çerçevesinde belirlenen hedefe ulaşmak için en önemli hedef pazarlardan birisi. Pandemi sonrasında dünya genelinde bir toparlanma ve talep artışı var. Türk firmalarımızın “Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı”ndan ihracat bağlantılarıyla döneceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Türk deri sektörünün 2021 yılının Ocak – Haziran döneminde İtalya’ya yaptığı ihracat yüzde 5’lik artışla 40 milyon 451 bin dolardan, 42 milyon 311 bin dolara çıktı. İtalya, Türk deri sektörünün en fazla ihracat yaptığı dördüncü ülke olurken, ayakkabı 16,4 milyon dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. Deri sektörü, İtalya’ya 15 milyon dolarlık deri post, 5,4 milyon dolarlık saraciye ve 5,3 milyon dolarlık deri kürk ihraç etti.

“Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı”na, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Türkiye Milli Katılım Organizasyonu ile şu firmalar katılıyor;

Adnan Ayakkabı Çanta ve Deri Mam. San. Tic. Ltd. Şti. -İZMİR
Deka Ayakkabı Deri Tekstil ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. -İSTANBUL
Derinkoç Ayakkabı ve Çanta San. Tic. Ltd. Şti. -İZMİR
Ekrem Uyanık Ayakkabı Deri Ürünlerİ Tekstil Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. -KONYA
Elde Deri ve Mamulleri Turizm İnş. Teks. Pzrl. Dağ. San. ve Tic. A.Ş. -MANİSA
Fatih Ayakkabıcılık San. Tic. Ltd. Şti. -İSTANBUL
Gençler Deri Mamulleri Ayakkabı San. ve Tic. A.Ş. -İZMİR
İlhanlar Ayakkabı ve Deri Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. -İSTANBUL
Kipa Ayakkabıcılık San. Tic. A.Ş. -İZMİR
On-ar Ayakkabı Kalıp San. Tic. Ltd. Şti. -İZMİR
Özarpa Ayakkabıcılık San. ve Tic. Ltd. Şti. -KONYA

ÖZLENEN BAYRAM SOFRALARI İÇİN FAZLA MESAİ BAŞLADI

Bu Kurban Bayramı’nda aileler ilk kez yeni normal kapsamında aynı sofralarda buluşmak için gün sayıyor. 157 yaşındaki Hafız Mustafa 1864’ün CEO’su Eren Ongurlar, “Uzun zamandan sonra aile ve yakınlarımızla bir arada olma imkânı bulacağız. Bu Kurban Bayramı’nda, hem yurt içi hem de yurtdışında geleneksel bayram tatlılarımızı en kaliteli ve lezzetli hali ile ulaştırabilmek için fazla mesaiye başladık. Covid-19 etkilerinden uzak ilk bayram için 7-24 çalışıyoruz” dedi ve bayramlarımızın geleneksel lezzetleri olan kaliteli baklava ve lokuma dair önemli tüyolar verdi.

Yaklaşan Kurban Bayramı ile birlikte, 2021’de aileler ilk kez yeni normal kapsamında aynı sofralarda buluşacak olmanın heyecanını yaşıyor. Uzun bir aradan sonra sohbetlerin koyulaşacağı yemeklerde aileler ve dostlar bir araya gelecek. Türk tatlılarını Osmanlı’dan miras reçetelerle hazırlayan 157 yıllık tatlı gurmesi Hafız Mustafa 1864’ün üretim tesislerinde fazla mesai başladı.

Bu kapsamda mesai saatlerini arttırdıklarını belirten Hafız Mustafa 1864’ün CEO’su Eren Ongurlar, ustalarının yurtiçi ve yurtdışındaki 2 üretim tesisinde çift vardiya çalıştıklarını aktardı. Ongurlar, “Bayramlarımızın geleneksel lezzetleri olan baklava ve lokum Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da en popüler bayram tatlıları. Geleneksel yöntemlerle, orijinal tariflere sadık kalarak ürettiğimiz baklava ve lokumları ülke ayırt etmeksizin, gelen siparişleri 24 ile 72 saat içinde özel kutularda tazeliğini 1 hafta boyunca koruyacak şekilde paketleyerek, ulaştırıyoruz. Baklava ve lokumun pek çok ülkede Türk bayrağı görevi görmesinden ötürü çok gururluyuz” dedi.

BAKLAVADA YAĞ VE FISTIK KALİTESİ ÖNEMLİ

Kurban Bayramı sofralarının tatlı geleneğinin başrolünde, 300 yılı aşkın mazisiyle yine baklava olacak. Fıstıklı ve cevizli çeşitleriyle tüketicinin beğenisine sunulacak baklavada kaliteyi ve lezzeti oluşturan unsurların başında; hakiki boz fıstığının kullanılması, zar inceliğindeki yufkanın elde açılması ve nişastanın taş değirmende öğütülmesi geliyor.

“KALİTELİ BAKLAVA DAMAĞINIZDA İZ BIRAKIRKEN MİDENİZİ DE ASLA RAHATSIZ ETMEZ”

Baklavaları 300 yıllık geleneğe sadık kalarak, en kalabalık usta kadrosuyla Osmanlı’daki orijinal reçetelere uygun şekilde hazırladıklarını, bu şekilde pişirilen baklavanın damaklarda eşsiz bir tat bıraktığını belirten Hafız Mustafa 1864 CEO’su Eren Ongurlar, ünü sınırları aşan gerçek Türk baklavasının en saf formülünü şu şekilde aktardı; “Buğday unundan elde edilen hamur, deneyimli ustalarımız tarafından tek tek elde açılmaktadır. Yufkanın inceliği 1 milimetre, yani bir kağıt kadar ince olmalıdır. Her biri elde açılan 41 kat yufkanın arasında halis tereyağı, ceviz ya da boz fıstık konur, Son olarak da şeker pancarından elde edilen şerbet ilave edilir. Kaliteli ve bol malzeme kullandığımız için baklavalarımız şerbet içinde yüzmez ve mideye rahatsızlık vermez. Unutmayın en büyük kalite kontrol merkezi damak ve midedir. Gerçek baklava, damağınızda iz bırakırken, midenizi asla rahatsız etmez. “ dedi.

BAKLAVANIN KOKUSUNA DİKKAT EDİN

Halis ürünlerle hazırlanmış üstün baklavanın kalitesinin kokusundan, dokusundan ve lezzetinden anlaşıldığını anlatan Ongurlar: “Uzun bir zamandan sonra sevdiklerimizle bir araya gelmek için gün saydığımız Kurban Bayramı öncesinde kaliteli baklava konusunda ayrıntılı bilgiler vermeye devam etti. Ongurlar; “Baklava, bayramlarımız için olmazsa olmaz bir gelenektir ve kaliteden taviz vermemek baklavaya verilen özeni gösterir. Kaliteli baklavada yufka ne kadar ince açılır ve malzeme ne kadar fazla konursa şerbeti de bir o kadar az olur. Bu nedenle boğazında yanma yapmaz. Yediğiniz zaman damağınızda kalan tereyağının kokusuna ve tadına özellikle dikkat edin, özenle yapılmış baklavaların cevizi veya fıstığı fazla olur.” ifadelerini kullandı.

YAZ SICAKLARINA ÖZEL “ALA” SOSLU BAKLAVA

“Sıcak havalar, bayramda baklava tüketimini azaltmıyor. Kullandığımız malzemenin kalitesi sebebiyle şerbeti minimumda tutuyoruz. Belki de bu sebeple, hava koşulları baklava satışlarımıza yansımıyor” diyen Ongurlar: “Yaz sıcaklarında daha da hafif bir tüketim için baklavanızı dondurma ile tüketebilirsiniz, Hafız Mustafa 1864 olarak, her mevsim için geleneksel tatlıların lezzetine hafiflik katması adına yen bir inovasyon olarak Âlâ sonunu geliştirdik. Sos, baklavanın tadını öldürmeden hafiflik sağlıyor. Damak tadını bilenlerin daha fazla tercih ettiği bir ürün ” dedi.

ÇOCUKLAR İÇİN EN DOĞAL BAYRAM İKRAMLIĞI: LOKUM

Her bayram olduğu gibi bu bayram da en çok çocuklar bayramlaşmak için kapıları çalacak, kahveler de leziz sofraların ardından sohbetleri koyulaştıracak. Bu anlarda ise dünyaya mal olan tatlımız lokum sahne alacak. Onlarca çeşidi bulunan lokum kolay hazırlanan, hemen ikram edilen özelliğiyle bayramın yıldızı olmayı sürdürecek. Halis lokumun ancak Osmanlı’dan gelen tariflere harfi harfine uyarak hazırlandığını anlatan Eren Ongurlar, “Damağı ve genzi asla yakmayan, her biri doğal ürünle imal edilmiş, yasalar hak tanısa bile içinde asla renklendirici bulunmayan lokumlar bayram için hazırlanıyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza bayram geleneğini aşılamak, kültürümüzü yaşatmak ve bayramı hoş anılarla geçirmek için onlara lokumdan daha güzel bir bayram tatlısı bulmak zordur. Hafız Mustafa 1864 olarak 157 yıllık lokum üretme birikimimizle Kurban Bayramı’nda ağızları tatlandırmak için kollarımızı sıvadık ve lokumlarımızı tüketiciyle buluşturmak için çalışmalara başladık” dedi.

100 BİN KİŞİLİK KARGO ORDUSU KURBAN BAYRAMI MESAİSİNDE

Türk kargo sektörü, Covid-19 döneminde yükselen yoğun temposunu Kurban Bayramı’nda da vites artırarak sürdürüyor. Bayram öncesinde hareketlenen perakende sektörüne ve online alışveriş dünyasına en iyi hizmeti vermek için 100 bin kişiyi aşkın kargo ordusu, gece gündüz durmaksızın çalışıyor. Türkiye’nin önde gelen lojistik kuruluşlarından GKN Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akyürek, sektörün büyümesini Kurban Bayramı’nda da sürdüreceğini söyledi. Büyüme hızı ile dünyaya örnek olan sektörün yatırımlarına devam ettiğini anlatan Akyürek, “Kurban Bayramı hareketliliği 520 milyar TL’yi aşan kargo sektörünün büyüme hedeflerini çok ileriye taşıyacak. Ekonomik çarkların dönmesi için; lojistiğin bir makinenin parçaları gibi düzgün işlemesi çok önemli. Özellikle yoğunluğun arttığı bu dönemlerde, yüzde 100 müşteri memnuniyetini sağlayabilmek için çalışıyoruz. Bu noktada kurum ve kişilere özel ihtiyaç odaklı ‘butik hizmet’ modelimizi uyguluyoruz. Butik hizmet modeli bizim müşteriyle kesintisiz iletişimde kalıp, sıfır sorunla teslimatları gerçekleştirdiğimiz bir uygulama. Böylece kargo sektöründe sürdürülebilir müşteri memnuniyeti sağlama konusunda örnek şirket olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Kurban Bayramı vesilesiyle perakende sektöründe ve internet satışlarında tepe noktası görüldü; böylece tam kapanma dönemlerinde duraklayan ekonominin çarkları hızla dönmeye başladı. On milyarlarca TL’lik bu ticaret hacmi özveriyle hizmet üreten kargo sektörü ve onun 100 bini aşkın çalışanın 7/24 ara vermeden sürdürdüğü mesaisi sayesinde gerçekleşiyor. Kurumsal siteler üzerinden siparişinin yoğunlaştığı bu dönemde, kargo çalışanları teslimat için fazla mesai yaparak, sokakları arşınlıyor.

TATİLCİLERDEN ÖNCE BAVULLARI TESLİM EDİLİYOR

Türkiye’de kargo sistemini değiştirme amacıyla yola çıkan; bugüne kadar da yüzde 100 müşteri memnuniyeti ve sıfır şikâyetle yoluna devam eden GKN Kargo, Kurban Bayramı’nda durmaksızın çalışıyor. Büyüklüğü 520 milyar TL’yi aşarak Türkiye ekonomisine dev bir katkı sağlayan kargo sektörünün bayram dönemlerinde yoğun şekilde hizmet verdiğini belirten GKN Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akyürek, “Ramazan Bayramı’nda da yoğun bir mesai yapmıştık. Normalleşme döneminde, herkes sevdikleriyle bayramı geçirmek istiyor. Bagajlarında yolculuk için yiyecek taşıyan ya da uçakta çantalarının kaybolma riskiyle uğraşmak istemeyen kişiler, bavullarını ve gidecekleri yerdeki büyüklerine aldıkları hediyeleri bize emanet ediyor. Onlar varış noktalarına ulaşmadan bavulları ve paketlerini yerlerine ulaştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu yoğunluğun bayram tatilinin sonuna kadar süreceğini düşünüyoruz” dedi.

YOĞUNLUĞU AŞMAK İÇİN MESAİ 7 GÜN 24 SAAT SÜRÜYOR

Türkiye’nin 81 şehrine ve 220 ülkeye lojistik hizmeti verdiklerini anlatan GKN Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akyürek, “Covid-19 döneminde başlayan e-ticaret alışkanlığı, yeni normal döneminde de aynı hızla devam ediyor. Kuryelerimiz, e-ticaret şirketlerinin depolarından çıkan siparişleri müşterilere ulaştırmak için mesafe tanımadan çalışıyor”dedi. Kurban Bayramı öncesinde e-ticaret şirketlerinden alışverişin tavan yaptığını anlatan Akyürek, “Satın alınan ürünleri bayramdan önce adreslerine götürmek için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, Trabzon ve Konya’daki lojistik merkezlerimizde 7/24 mesaimiz devam ediyor. Diyebilirim ki, Kurban Bayramı’ndaki kargo gönderimi Ramazan Bayramı’ndan yüzde 100 daha fazla. Büyükşehirlerde 1 günde, uzak bölgelerde ise 3 gün içinde kargoları adreslerine teslim ediyoruz. Kargomuz yola çıktığında, yoldayken ve ulaşmadan önce mutlaka müşterimizi mesajla, telefonla bilgilendiriyor; memnuniyet politikamız uyarınca paketi-kargosu müşterimize ulaşana kadar kendileriyle irtibatımızı koparmıyoruz” ifadelerini kullandı.

ARAÇ SAYISI VE İSTİHDAM ARTACAK

Otomotiv Sanayii Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de 2021 Ocak – Haziran döneminde kamyonet satışları yüzde 49, kamyon satışları ise yüzde 150 oranında artış gösterdiğini hatırlatan Gökhan Akyürek, bu artışta kargo sektörünün büyük payı olduğunu belirtti. Akyürek “Ticari araçların büyük kısmı kargo şirketlerince satın alındı. Çünkü Covid-19 döneminde yüzde 400’e varan e-ticaret artışlarıyla birlikte, sektörümüzde önemli büyümeler kaydetti. Başta GKN Kargo olmak üzere sektör temsilcilerinin araç yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Otomotiv sanayiinin istihdama nasıl büyük bir katkı yaptığı düşünüldüğünde, kargo sektörünün Türkiye ekonomisi için çalıştığı daha net anlaşılıyor” bilgisini verdi. Kargo sektöründeki büyümenin e-ticarete paralel olarak hızla artacağının altını çizen Akyürek, “Şirket olarak 2019-2020 arasında yüzde 230’luk bir büyüme yakaladık. 2021’de ise ilk 6 ayda yüzde 100’lük bir büyüme gerçekleştirdik. Yılsonunda da yine yüzde 150 oranında büyümeyi öngörüyoruz. Kargo şirketleri büyüdükçe, istihdam artacak. Araç satın alma ya da filo kiralama oranları yükselecek. Böylece Türkiye ekonomisine büyük bir katkı sağlamanın haklı gururunu yaşayacağız” dedi.

Dünya kripto para madencilik devi Bitmain, Türkiye’de!

Dünyanın en büyük madencilik cihazı üreticisi Bitmain’in Türkiye ve MENA bölgesindeki tek ve resmi distribütörü Phoenix Store, ilk fiziksel mağazasını İstanbul’da açarak Türkiye pazarına giriş yaptı. Phoenix Store CEO’su Phil Harvey’in, ekonomi basınından isimler ve finans yatırımcıları mağazanın açılışına katıldı. The St. Regis İstanbul’da açılan mağaza, madencilik cihazları ve soğuk cüzdanlar gibi kripto madencilik ekipmanlarını Türk yatırımcılarla buluşturacak.

Ülkemizde özellikle son bir yılda artış gösteren kripto para yatırımlarının ardından Türkiye’ye adım atan Phoenix Store, kripto para madenciliği donanımında dünyanın lider markası Bitmain’in tek ve resmi distribütörü olarak Türkiye pazarına giriş sağladı. St. Regis İstanbul’da açılan Phoenix Store, madencilik cihazları için uçtan uca çözümler, soğutma çözümleri ve madenciler için kripto para birimlerinin güvenli depolanmasını ve barındırma hizmetlerini sağlayan soğuk cüzdan donanımlarını Türk yatırımcılarla bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Bitmain’in Türkiye ve MENA resmi distribütörü Phoenix Store aynı zamanda dünyanın en önemli kripto para teknolojileri markalarından Ledger, Trezor ve Cool Wallet’ın resmi distribütörü olarak hizmet veriyor. Türkiye’ye ilk adımını fiziksel mağazasıyla atan Phoenix Store’un açılışına Phoenix Store CEO’su Phil Harvey, ekonomi ve kripto para medyasından isimler, kripto para yatırımcıları ve iş insanları katılım sağladı.

Türk yatırımcılar Kriptopara yatırımlarıyla ilgileniyor.

Türkiye’deki ilk yatırımlarıyla ilgili olarak Phoenix Store CEO’su Phil Harvey, “Phoenix Store olarak dünyanın en büyük kripto para madenciliği makinesi üreticisi Bitmain ile Türkiye’ye adım atmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye, dünyada kripto para piyasalarına en fazla ilgi gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Türk yatırımcıların kripto para dünyasına olan ilgisi, Türkiye pazarına adım atmamızı sağlayan en önemli faktör oldu. 2014 yılından bu yana birçok ülkede faaliyet gösteren Bitmain’in resmi Türkiye & MENA distribütörü olarak, Türk finans yatırımcılarını sektörün en gelişmiş Antminer cihazları ve kripto varlıklarının güvenliğini sağlayan soğuk cüzdanlarla buluşturacağız. Kripto para madenciliği son yıllarda en gelişmiş ve çekici sektör haline geldi. Türk yatırımcılar, özellikle teknoloji ve donanım şirketlerinde, girişimcilik ekosistemi konusunda bilgili. Bu kapsamda Türk yatırımcıların da kripto para ve finansal teknolojilerdeki yatırımlara ağırlık vereceğini öngörüyoruz. Türkiye, geleceği şekillendirecek kripto para birimlerinin geliştirilmesinde hem Avrupa hem de MENA için önemli bir örnek.” dedi.

Türkiye’deki yatırımlarımız katlanarak büyüyecek.

Ülkemizdeki planlara da değinen Harvey, “Türkiye’nin mevcut finansal teknoloji yatırımlarını ve potansiyel yatırımlarını düşündüğümüzde attığımız bu adımı çok önemli görüyorum. Phoenix Store olarak Amerika, Kanada, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki operasyonları yönetiyoruz ve Türkiye’nin bu ülkelerle birlikte temel bir finans tabanına sahip olduğunu biliyoruz. Hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyüyoruz ve bu operasyonun küresel büyüme hedeflerimizi önemli ölçüde etkileyeceğine inanıyoruz. St. Regis’deki mağazamız Türkiye pazarındaki ilk yatırımımız olmasına rağmen, devam eden iş ve yatırımlarımız için ilk adımımız ve bu adımları kalıcı hale getirmek ve önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yatırım yapmak istiyoruz. Soğuk cüzdanlarımızla kripto paralarını güvende tutarken Türk yatırımcılara en gelişmiş finansal donanımları sağlayacağız. Ayrıca, yatırımlarının güvenli olması için profesyonel ekibimizle, müşterilerimizin makinelerini barındırmak ve son teknoloji tesislerimizde verimli bir şekilde yönetmek için en iyi hizmeti sunmayı,  ilk yılımızda bir yatırım getirisi ile en iyi getirileri sunmayı sağlayacağız.  Bu sektörle ilgilenen tüm yatırımcılara Türkiye’de hizmet vermekten büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

The St. Regis Istanbul’da açılan Phoenix Store mağazası finans teknolojilerine ilgi duyan yatırımcı ve iş insanlarını bekliyor.

Modası hiç geçmeyecek renklerle zamansız salonlar yaratın

Tüm aile üyelerini bir araya toplayan, misafirleri ağırlayan, uzayan yemeklere, keyifli sohbetlere, heyecanlı sinema gecelerine ev sahipliği yapan salonlar, hiç şüphesiz evin en özel alanlarından biri… Peki dekorasyonundan kolay kolay sıkılmayacağınız, uzun süre severek kullanacağınız bir salona sahip olmak için yapılması gerekenler neler? Küçük dokunuşlarla salonları çok daha keyifli mekanlara dönüştürmek mümkün mü? Kaliteyi prestijle buluşturarak 30 yıla yakın süredir yaşam alanlarına güzellik katan CaddeYıldız Mobilya’nın iç mimarları, zamansız salonlar için sonbahar renklerinin gücünden faydalanmanızı öneriyor.

Hardal, yeşil ve kahve tonlarının eşsiz uyumuna kendinizi bırakın

Doğayı ve huzuru simgeleyen yeşil; enerjiyi ve baharı simgeleyen hardal rengi; sakinliği ve rahatlığı simgeleyen kahverengi… Bu üç rengin gücünden yararlanarak salonlarınızı göz alıcı mekanlara dönüştürmek mümkün. Nasıl mı? Aslında işin püf noktası bu üç rengi kendi zevkinize göre birleştirmekte yatıyor. Kahverengi zemine sahip koltuk takımlarınızı yeşil bir berjer ile kombinlemeyi, bu kombini de hardal tonlarındaki bir puf ya da yastıkla hareketlendirmeyi deneyebilirsiniz. Bu üç rengin birbirleriyle yakaladığı uyum sayesinde salonlarınıza kolay kolay sıkılmayacağınız yepyeni bir görünüm kazandırabilirsiniz. Kahverenginin asaletinden vazgeçemiyor fakat boğucu bir hava yaratmaktan çekiniyorsanız da yine hardal veya yeşil tonlarına sahip kırlentlerle veya kapitone dikiş detaylarıyla salonlarınızı farklılaştırabilir, kahverenginin asaletinden yararlanabilirsiniz.

Sonbahar tonlarının kararlı duruşundan yararlanın

Geçtiğimiz yıllarda daha çok turkuaz ve bej tonları ile kullanılan kahverengi, bugünlerde sık sık sonbahar tonlarıyla harmanlanıyor. Doğanın bir tabloyu andıran bu eşsiz renkleri ılık ve kararlı duruşlarıyla salonlara her zaman çok yakışıyor. Sonbahar tonlarını salonunuza taşımak için yapmanız gerekenler ise çok basit. Şık bir ceviz orta sehpa yardımıyla hareketlendirdiğiniz kahverengi koltuk takımlarınızı pastel tonlarındaki aksesuar ve mumlarla destekleyerek sonbahar konseptini her daim salonunuzda yaşatabilirsiniz. Ayrıca salonlarınızda yer alan yemek masanızı yeşil sandalyeler ve turuncu bir bench ile kombinleyerek rafine bir görünüm elde edebilirsiniz.

Mekanlara her daim sakin ve kararlı bir görünüm kazandıran sonbahar tonları, dikkat dağıtıcı özelliği de olmadığından salonunuzda konsantrasyonunuz bozulmadan rahatlıkla çalışabilir ya da kitap okuyabilirsiniz. Country tarzdan chesterfield grubundaki ürünlere kadar neredeyse tüm stillerle rahatlıkla uyum sağlayan sonbahar renklerini kullanarak siz de modası hiç geçmeyecek, zamansız ve işlevsel salonlara sahip olabilirsiniz.