Ekonomi-teknoloji-magazin-yaşam haberleri (09.03.2021)

2021 Yılının Trendi Hazır Gelinlikler Pandemi Dönemi Hazır Gelinliklere İlgiyi Artırdı

Koronavirüs salgını, bütün tüketim alışkanlıklarında olduğu gibi evlilik alışverişinde de değişikliklere neden oldu. Aylar öncesinden başlayan ve üst üste prova edilerek hazırlanan kişiye özel dikim gelinlikler, yerini hazır gelinliklere bırakmaya başladı. www.hazirgelinlik.com web sitesi üzerinden satışa sunulan hazır gelinlikler, farklı stillere hitap eden model çeşitliliği ve fiyat avantajlarıyla gelinlerin satınalma tercihleri arasına girdi.

Geçtiğimiz yıl başlayan ve dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle binlerce çift evlilik hayalini 2021 yılına ertelemek zorunda kaldı. Kontrollü normalleşme süreci ile birlikte geçen yıl ertelenenler de eklenince, bu yıl düğün ve nikah organizasyonlarına talebin artacağı öngörülüyor. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlamaların ve sokağa çıkma yasaklarının devam etmesi, evlilik hazırlıkları yapan çiftlerin alışverişlerini de kısıtlı sürede tamamlamaya yönlendiriyor. Bu nedenle evlilik alışverişlerinin büyük bir bölümü internet üzerinden gerçekleştiriliyor. Aylar öncesinden başlayarak üst üste prova edilen ve törene hazır hale getirilen gelinlikler de yeni normal düzende internet üzerinden satışa sunuluyor.

Hazır giyimde kullanılan kalıplar gelinlik modellerine yansıtılıyor

Hazirgelinlik.com, gelinlik sektöründeki 25 yıllık butik hizmet anlayışını ve tecrübesini dijital mağazacılığa da taşıyor. Önceleri gelin adaylarının farklı günlere yayılan ve en az 3 prova sonucunda nikah veya düğün törenlerine teslim edilen gelinlikler, hazır giyimde kullanılan beden ölçülerinin gelinlik kalıplarına yansıtıldığı modeller ile gelin adaylarına sunuluyor. Dünyanın farklı ülkelerinde yıllardır tercih edilen ve pandemi nedeniyle hız kazanan internetten satın alma yöntemi, www.hazirgelinlik.com ’un kaliteli ve güvenilir alışveriş anlayışıyla gelin adaylarına sunuluyor.

Hazır gelinliklere ilgi arttı

Dünyada her geçen gün daha fazla sayıda gelin adayı tarafından ilgi gören online gelinlik satışı, Türkiye’de de www.hazirgelinlik.com web sitesi üzerinden gelin adaylarına ulaştırılıyor. Her tarza ve her bütçeye uygun olarak tasarlanan gelinlikler, ücretsiz kargo ile teslim ediliyor ve ihtiyaç olması halinde tadilatları da ücretsiz olarak yapılabiliyor. Kredi kartı ya da kapıda ödeme seçenekleri imkanı da tanıyan www.hazirgelinlik.com ‘da  gelinliklerin yanı sıra gelinlik aksesuarları, nikah elbiseleri ve duvak modelleri de yer alıyor. Türkiye’nin her noktasına kargo ile ürün ulaştırılabilen www.hazirgelinlik.com ‘a tıklayan gelin adayları, beden ölçülerine ve vücut tipine uygun gelinlik modelini nasıl seçebileceklerine dair bilgilere de site üzerinden ulaşabiliyor.

En Yoğun Talep Kıbrıs, Hollanda ve Almanya’dan

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından sipariş alan www.hazirgelinlik.com ürün çeşitliliğini birkaç ay içinde 300’ün üzerinde farklı modele ulaştırmayı ve gelinlerin düğün günü şıklığında en pratik çözümü sunan ilk adres olmayı  hedefliyor. İstanbul’da yaşayan gelin adaylarının anlaşmalı mağazalarda gidip görme imkanı bulduğu hazır gelinlikler, Türkiye’nin kargo ulaşabilen tüm il ve ilçelerinin yanısıra, Almanya, İngiltere, Kıbrıs, Fransa, Rusya ve Arap Ülkeleri’ne ulaşıyor. Şu anda yurtiçinde en çok talep İstanbul, Mersin, Hatay, Eskişehir, Diyarbakır, Mardin, Konya, Çanakkale, Edirne, Samsun ve Trabzon’dan,  yurtdışında ise Kıbrıs, Hollanda ve Almanya’dan geliyor.

Kesintisiz Güç Kaynağı, COVID-19 Aşılarını Güvenli Bir Şekilde Saklamaya Yardımcı Olacak

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre doğru ısı koşullarının sağlanamamasından kaynaklanan uygunsuz depolama nedeniyle her yıl dünyada üretilen aşıların yüzde 50’si israf ediliyor. Pfizer ve Moderna’nın yeni COVID-19 aşıları çok soğuk depolama gerektirirken bu sorunu ele almak her zamankinden daha büyük bir önem kazanıyor.

COVID-19 aşılarının ilk serisi şu an dağıtımda. Bu nedenle, sağlık kuruluşlarının aşıların eksi 80 santrigrat dereceye kadar düşük ısılarda saklanmasını sağlayan ultra soğuk dondurucuların satın alımları da dahil olmak üzere teslimatlar için hazırlık yapması gerekiyor. Fakat bu tür ekipmanları satın alırken ve çalıştırırken, güç parametrelerini kontrol etmek ve düzeltmek ya da acil durum güç kaynağı temin etmek gibi kritik noktaları gözden kaçırmak mümkün olabilir.

Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, korona virüsle ciddi bir mücadele verdiğimiz bugünlerde aşıların en uygun koşullarda saklanması ve uygulama anına kadar korunması için kesintisiz güç sistemlerinin kritik bir önem taşıdığını belirtiyor. Güler, “Isıyı sürekli düşük tutmak için kesintisiz güç kaynağına sahip dondurucular, aşıların güvenliğinde önemli rol oynarken, tedarik noktasında Türkiye şanslı ülkelerden biri. Biz de Türkiye’de pazarın en güçlü oyuncularından biri olarak çözüm ve hizmetlerimizle aşıların güvenli şekilde saklanmasına yardımcı olacağız”, diyor.

Riskler bu derece yüksek olunca her bir aşı depolama alanında dondurucular için bir acil durum güç kaynağı sistemi bulunması gerekiyor. Bu noktada Vertiv uzmanları ideal ve akıllı bir kesintisiz güç kaynağı (KGK) sisteminin, beş kriteri karşılaması gerektiğine dikkat çekiyor.

Online çift çevrim teknolojisi: Bir KGK’nın elektriği dönüştürmesinin üç ana yolu var: Çevrimdışı, hat etkileşimli ve online çift çevirim. Çevrimiçi çift dönüştürme özelliğine sahip KGK’lar, kritik iş uygulamaları için en geniş kapsamı sağlar. Bu tür KGK’lar sayesinde, çok düşük ısıdaki dondurucular, elektrik şebekesinden geçen elektrikten tam olarak izole edilmiş ve kısa devre veya voltaj düşüşleri gibi durumlara karşı korunmuş olur.

Akü gücüne kesintisiz geçiş: Yedek güç kaynağı olarak bir ateşleme jeneratörü kullanıldığı zaman, bir arıza durumunda ana güç kaynağından yedek güç kaynağına geçiş biraz zaman alır. Bu gecikme sırasında dondurucu bölmesinin çalışması bozulabilir ve içindekiler zarar görebilir. Çift çevrim KGK, alıcıya sadece kendi aküsünden kesintisiz bir şekilde güç aktarır, böylelikle aşıların depolanması için sabit bir sıcaklık sağlayan jeneratör devreye girinceye kadar güç kaynağının garantisinin olmaması bir sorun olmaz.

Ölçeklenebilir çalışma süresi: Bazı sağlık hizmet ayarlarında, bir jeneratör ya yoktur ya da kritik sistemlerin sadece birkaç dakika içinde değil saatlerce yedeklenmesi gerekir. Bu tür durumlarda, harici akü kabinlerinin bağlanabileceği bir KGK modeli tarafından yeterince uzun bir destek süresi sağlanabilir.

KGK’nın uzaktan izlenmesi: Kesintisiz güç sistemlerinin istendiği gibi günün her saatinde çalıştığından emin olmak önemli. İşletme çalışanlarının da akülerin tam olarak şarj edildiğinden ve gerektiğinde kullanıma hazır olduğundan emin olması gerekir. Akıllı kesintisiz güç sistemleri operasyonu, görevlilerin akünün sağlıklı işleyişini yönetmesi ve ne zaman onları yenilemesi gerektiğini öngörmesi için hem uzaktan hem lokal olarak uzaktan izlenebilir olmalı. Hem e-mail hem SMS yoluyla iletilen uyarı bildirimleri, yaşanan herhangi bir güç sorunuyla ilgili bilgilendirir, böylece cihazlarla ilgili sorunlara yanıt vermeyi hızlandırır.
Kolay kurulum ve çalıştırma: Bugün sağlık tesisleri birçok zorlukla karşı karşıyayken bir KGK kurmak ve işletmek, onlar için bir sonraki zorluk olmamalı. Kurulumu hızlı olan tak ve çalıştır sistemler, birden fazla dondurucuya güç sağlayabilir. Güç kaynağı, kompakt boyutu sayesinde, zemine veya duvara monte edilebilir, böylelikle kurulumu daha da basitleştirir. Son olarak, sistem görünürlüğü ve teşhis sağlayan kullanıcı dostu, sezgisel bir arayüz, devam eden operasyon ve bakıma yardımcı olur.

TÜGİAD ANKARA’DA ZAFER YILDIRIM YENİDEN BAŞKAN
TÜGİAD Ankara’nın 11. Dönem Olağan Genel Kurulu gerçekleşti; Zafer Yıldırım güven tazeledi
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Şubesi’nin 11. Olağan Genel Kurulu maske ve sosyal mesafe tedbirleri kapsamında Sheraton Otel’de gerçekleşti. TÜGİAD Ankara 10’uncu Dönem Başkanı olan ve tek aday olarak seçimlere giren Zafer Yıldırım, güven tazeleyerek yeni dönemde de Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.
İş dünyasını ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren toplantıya TÜGİAD Ankara Yönetim Kurulu ve üyelerinin yanı sıra Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, TÜGİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Yücelen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılım gösterdi.
35 yıldır faaliyetlerini sürdüren, ülke genelinde 800’ü aşkın üyesi bulunan, 60’ın üzerinde sektörü temsil eden ve Türkiye’deki ilk ulusal ve tek uluslararası genç iş insanları derneği olan TÜGİAD’ın Ankara Şubesi Başkanı Zafer Yıldırım konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Gerek genel merkez olarak, gerekse şube başkanları olarak kadın üye sayısını arttırmak için yürütülen yoğun çalışmalardan bahseden Yıldırım ‘’TÜGİAD Genel Başkanımız Nilüfer Çevikel’in de desteğiyle yeni dönemde kadın üye sayımızı artırmak için gayret göstermeye devam edeceğiz’’ dedi.
2018 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyelerinin istek, çalışma ve destekleri ile adından söz ettiren bir TÜGİAD Ankara yaratmak için büyük bir uğraş verdiklerini ifade eden Yıldırım şunları kaydetti:
‘’Bu süreçte, üyelerimiz ile olan irtibatlarımızı en üst seviyeye çekmenin ve üye networklerini geliştirmenin yanı sıra, şubemizin zaman içerisinde gelenekselleştireceğine inandığım kimi büyük projeleri de hayata geçirdik. TÜGİAD Ankara Ticari Etkileşim Fuarı (TATEF) adını verdiğimiz etkinliğimiz ile Ankara’daki çeşitli sektörleri bir araya getirme fırsatı yakaladık. ‘Fikrinle İz Bırak’ isimli yarışmamız vesilesiyle Atılım Üniversitesi’nin de ortaklığı ile gelişen teknolojilere iş insanları olarak kayıtsız kalmadık ve kabiliyet sahibi arkadaşlarımızı ödüllendirdik. Pandemi döneminde gerçekleştirdiğimiz maddi ve ayni yardımlarla süreçte biz de elimizi taşın altına koyduk. Şubemizin bugüne kadar gerçekleştirdiği ve devamında fayda gördüğümüz tüm etkinlikleri de çok daha sıklıkla gerçekleştirmek için özen gösterdik. Bundan sonra da azimle çalışmaya, üretmeye ve Ankaramızı kalkındırmaya devam edeceğiz’’
‘’Ankara’nın ticari hayatına katkı sunmak öncelikli hedefimiz’’
11. dönem yol haritasından bahseden, gerek üye portföyünü geliştirmek, gerekse TÜGİAD Ankara adını daha üst noktalara taşımak için azimle çalışacaklarının altını çizen Yıldırım, ‘’Şimdi yeni bir sayfa açıyor ve ilk günkü heyecanla yola çıkıyoruz. Bu süreçte gayretli çalışmalarıyla yanımızda olan TÜGİAD ailesine teşekkür ediyorum. Ankara’nın ticari hayatına katkı sunmak ve ülke ekonomisine katma değer sağlamak her zaman öncelikli hedefimiz olacak. Ortak aklın, azmin ve dostluğun bir arada olacağı 11. Dönem yönetim kurulumuz öncelikle TÜGİAD ailesine sonrasında ise tüm Ankara sivil toplum hayatına hayırlı olsun’’ diye konuştu.
Programın sonunda TÜGİAD Ankara’nın yeni üyelerine de plaketleri takdim edildi.
11. Dönem TÜGİAD Ankara Yönetim Kurulu’nda yer alan isimler ise şöyle:
Zafer Yıldırım, Ercan Çelik, Can Çavuşoğlu, Beril Pınar Tandoğan, Osman Ertürk Özel, Özgür Erdem İncesu, Yaman Zaim, Burcu Ateş, Melih Aydın, Necati Ekiz, Serkan Yıldız, Mehmet Selvi, Hakan Yücelen, Filiz Erol, Hakan Metin, Ersin Küçükparmak, Tolga Tamkoç, Özge Kuzu, Kemal Mit, Oğuz Ayrancıoğlu, Uğur Sucu, Mirkan Aydın, Rıfat Şahin, Eray Görücü, Sidar Tunca, Anıl Varol, Çimen Yıldırım Doğan, Gökhan Aksoy, Egemen Ünal, Aykut Çakmaklı

Türk organik sektörü 3 projeyi birden hayata geçirecek

Yaklaşık 30 yıldır çevre dostu yöntemlerle kalıntı içermeyen sağlıklı ürünler üreten Türk Organik Sektörü, üç büyük proje için güçbirliğine gitti.

Türk organik sektörü, kendi potansiyelini dünyaya tanıtacağı bir portal kurmak için harekete geçerken, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı (EU Green Deal) ve İklim Değişikliği konu başlıklarında projelere başvurularda bulundu.

İklim değişikliğinin etkilerinin dünyada son yıllarda daha yoğun bir şekilde hissedilmeye başladığına dikkati çeken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, iklim değişikliğinin etkilerini azaltıcı, çevreye ve insana en duyarlı üretim modeli olan organik üretimi arttırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatının tarladan çatala sürdürülebilir bir gıda sistemi amaçladığının altını çizen Celep, “Karbon/su ayak izi, iklim değişikliği, izlenebilirlik ve çevreye olan zararı da en düşük seviyeye çekmek ilke olarak benimsenmiş durumda. Avrupa Birliği tarafından 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını asgaride yüzde 50’ye indirmek, 2050 yılına kadar da net olarak sıfırlamak amaçlanıyor. Ayrıca, 2030 yılına kadar pestisit kullanımının yüzde 50, gübre kullanımının yüzde 20 ve antimikrobiyal satışlarının yüzde 50 oranında azaltılması planlanıyor. Bu rakamlara ulaşabilmek için Avrupa Birliği, toplam ekilen alanların yüzde 25’inde organik tarıma geçilmesini hedefliyor. Türk organik sektörü bileşenleri olarak bu hedeflere ayak uydurabilmek ve ulaşmak için güçbirliğine gidiyoruz. İzmir’de Sürdürülebilir Gıda Üretimi ve İklim Değişikliğine Uyum Projesi Avrupa Birliği Hibe ve EİB destekleriyle, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yürütücülüğünde, Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği ve Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ortaklığıyla gerçekleştirilecek olan projeye başvurusu yapıldı” dedi.

Proje detaylarını paylaşan Celep sözlerini şöyle sürdürdü: “İklim değişikliklerinin tarıma etkisi, iklim değişiklikleri özelinde kuraklığın etkisinin çok yıllık ve tek yıllık ürünler gibi seçili ürünlerin değer zincirinde sürdürülebilirlik ve su kullanımında tasarrufun ortaya konulduğu, eğitim, bilinçlendirme vb. çalışmaları da içeren bir proje teklifinde bulunduk. İkinci proje başvurumuz ise; Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat proje çağrıları kapsamında “Tarladan Çatala” proje başlığında Sürdürülebilir Tarımsal Uygulamalar alanında bir proje olacak. Bilgi Üniversitesi yürütücülüğünde, Birliğimizin de ortak olduğu, 10 farklı ülkeden, 29 kurumun katılımıyla hayata geçirilmesi planlanan projenin ön başvurusu yapıldı. 12 milyon Avro AB bütçeli projenin süresi 5 yıl olacak.”

Türk organik sektörü 1 milyar Avro ciro hedefliyor

Türkiye’nin organik sektöründe 250’den fazla ürün çeşitliliğine ulaştığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, bu çeşitliliği hem iç piyasa da, hem dünya genelinde ithalatçılarla buluşturmayı hedeflediklerini kaydetti.

Türk organik sektörünün 500 milyon Avro’luk büyüklüğe ulaştığı bilgisini veren Işık, “Sağlıklı yaşam ve beslenme dünya genelinde yükselen bir değer. Pandemi sonrasında organik ürünlere yönelişte bir artış var. Kuracağımız portalla Türk organik ürünlerine daha fazla talep olmasını sektörün 1 milyar Avro büyüklüğe ulaşmasını hedefliyoruz. Portal ilk etapta Türk organik sektörünün potansiyelini ortaya koyacak. Sonrasında bu portal online bir pazar yerine dönüşebilecek” diye konuştu.