Ekonomi-teknoloji haberleri ve TUİK verileri(05.12.2022)

İhracatta aylık bazda bu yılki en yüksek rakama ulaşıldı. Otomotiv ihracatı kasımda  2,9 milyar dolar oldu

  Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatı yaklaşık yüzde 14 artışla 2 milyar 875 milyon dolar oldu. Ülke ihracatında ilk sırada yer alan endüstrinin Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 13,2 olurken, ocak-kasım ihracatı ise yüzde 5,6 artışla 27,8 milyar dolar olarak kaydedildi. 

 OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “En büyük pazarımız Avrupa başta olmak üzere küresel ekonomide yaşanan yavaşlama ve resesyon korkusuna rağmen otomotiv ihracatımızda artış sürüyor. Kasımda bu yıl aylık bazdaki en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Tedarik endüstrisi, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, çekiciler ve otobüs minibüs midibüs ihracatımız çift haneli arttı. Aynı şekilde İtalya, ABD, Birleşik Krallık ve Rusya gibi başlıca büyük pazarlara da çift haneli artış kaydettik.”

 Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13,7 artış ile 2 milyar 875 milyon dolar oldu. Ülke ihracatında ilk sırada yer alan endüstrinin Türkiye ihracatından aldığı pay da yüzde 13,2 olarak gerçekleşti. Yılın ocak-kasım döneminde otomotiv endüstrisi ihracatı yüzde 5,6 artışla 27,8 milyar dolar olurken, söz konusu dönemde ortalama aylık ihracat ise 2,54 milyar dolar olarak kaydedildi. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “En büyük pazarımız Avrupa başta olmak üzere küresel ekonomide yaşanan yavaşlama ve resesyon korkusuna rağmen otomotiv ihracatımızda artış sürüyor. Kasım ayında bu yılki en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Tedarik endüstrisi, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, çekiciler ve otobüs minibüs midibüs ihracatımız çift haneli arttı. Aynı şekilde İtalya, ABD, Birleşik Krallık, Polonya, Belçika, Slovenya ve Rusya’ya da çift haneli ihracat artışı kaydettik” dedi. 

 Tedarik sanayinde yüzde 12 artış

Kasımda en büyük ürün grubunu oluşturan Tedarik Endüstrisi ihracatı %12 artarak 1 milyar 154 milyon USD olarak gerçekleşti. Binek Otomobil ihracatı %2 artarak 847 milyon USD, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı %33 artarak 436 milyon USD ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yine %33 artarak 207 milyon USD oldu. 

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya %7,5 oranında artış görülürken, yine önemli pazarlardan Rusya’ya %64, İtalya ve ABD’ye %14, Fransa’ya %24, Fas’a %42, Çekya’ya %73 ihracat artışı, Birleşik Krallık’a ise %8 ihracat düşüşü görüldü. 

Binek Otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya %7, Almanya’ya %21, İspanya’ya %23, Mısır’a %29, Fas’a %20, ABD’ye %87 ihracat düşüşü görülürken, İtalya’ya %66, Polonya’ya %56, Slovenya’ya %24, Belçika’ya %28 ve Portekiz’e %40 ihracat artışı yaşandı. 

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda Birleşik Krallık’a %13, ABD’ye %175, İtalya’ya %114, Belçika’ya %41, Fransa’ya %19, Slovenya’ya %33, Almanya’ya %81 ihracat artışı, Danimarka’ya %64, Fas’a %58 ihracat düşüşü yaşandı. 

Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise başlıca pazarlardan İtalya’ya %103, Macaristan ve ABD’ye çok yüksek oranlı ihracat artışı yaşanırken, Almanya’ya %19, Fransa’ya %42 ihracat düşüşü görüldü. Diğer ürün grupları arasında yer alan Çekiciler ihracatı ise %30 artışla 191 milyon USD oldu. 

 Almanya’ya yüzde 2 düşüş, İtalya’ya yüzde 49 artış

Kasımda en büyük Pazar olan Almanya’ya %2 azalışla 387 milyon USD’lik ihracat yapıldı. İkinci büyük Pazar Fransa’ya %2 artışla 296 milyon USD’lik ihracat yapıldı. Üçüncü büyük pazar İtalya’ya ihracat da %49 artışla 270 milyon USD oldu. Yine önemli pazarlardan Birleşik Krallık’a %10, ABD’ye %28, Polonya’ya %24, Belçika’ya %29, Slovenya’ya %32,5 Rusya’ya %39,5 Çekya’ya %81, Romanya’ya %13 ihracat artışı, Fas’a %9 ve Mısır’a da %25 ihracat düşüşü yaşandı.

 AB Ülkelerine ihracat yüzde 11 arttı

En büyük ülke grubu olan Avrupa Birliği Ülkelerine ihracat %11 artışla 1 milyar 813 milyon olurken, aldığı pay da %63 oldu. Geçen ay Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu Ülkelerine ihracatta %43, Diğer Avrupa Ülkelerine %11 ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine de %31 artış yaşandı.  

YENİLENEBİLİR ENERJİ DALGALAR HALİNDE YÜKSELİYOR

YENADER Başkanımız Prof. Dr. Kerem Alkin yaptığı açıklamada; “3. Sanayi Devrimi, ‘akım savaşları’ ve ‘elektrik’in bir uzantısı olarak ‘yarı iletken’ ve ‘çip’lere dayalı ‘mikro işlemciler’ ile kendini gösterdi. 1960’ların sonlarından günümüze bir ‘elektronikleşme- dijitalleşme’ dönemine geçmiş olduk. Bir kez daha, üretim ve günlük hayat kökten değişti. Bu esnada, ‘nükleer enerji’ de hayatımızın bir parçası oldu. İnsanoğlunun enerjiye olan ihtiyacı o kadar katlandı ki, fosil yakıtlara dayalı enerji üretiminin sebep olduğu ‘sera gazı salınımı’ küresel iklim değişikliğini tetikledi. Bu nedenle, güneş, rüzgar, jeotermal, bioyakıta dayalı ‘yenilebilir enerji’ döneminin dalgalar halinde yükseldiğine şahit olduk. Küresel iklim değişikliği tartışmalarının geldiği nokta, ‘petrol çağı’nın da bitişi anlamına geliyor” dedi.

Yeni neslin çikolatası, vegan, %100 bitkisel Callebaut NXT artık Türkiye’de!

Callebaut’un yeni nesil çikolatası NXT: Süt ve süt ürünü içermeyen, laktoz içermeyen, herhangi bir yemiş (fındık, badem) içermeyen, alerjen içermeyen, glutensiz, %100 bitki bazlı ve vegan – Bitter ve S_tlü çikolatalar.

Dünyanın en iyi Belçika çikolatası Callebaut’un sütlü çikolatası tadını sunan vegan, bitkisel sütlü NXT S_tlü çikolata.

Süte bitki bazlı bir alternatif olan “Chufa/Tiger-nut(Yer bademi) ile yapılmıştır (badem sütü, soya sütü, pirinç, yulaf sütü veya diğer alternatiflere kıyasla daha nötr bir lezzete sahiptir ve alerjen değildir.)

Dünyanın en iyi Belçika çikolatası markası Callebaut’un 175 yılı aşkın deneyimi ve Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiği, %100 bitki bazlı, süt ve süt ürünleri içermeyen NXT S_tlü çikolata sektörde çığır açacak yeni bir inovasyon olarak sektör profesyonellerinin beğenisine sunuldu.

Barry Callebaut Türkiye ofisinde, 7 Kasım 2022 tarihinde gerçekleştirilen lansman ile tanıtılan yeni nesil çikolata NXT Bitter ve NXT S_tlü, 10kg ve 2,5kg’lik alternatifleri raflarda yerini aldı.

NXT Bitter ve NXT S_tlü gıda alerjisi olanlar için uygun alternatif!

NXT Bitter ve NXT S_tlü, sadece vegan olması ile değil, sıfır alerjen olmasıyla da dikkat çekiyor. Araştırmalar gösteriyor ki, bugün dünyamızdaki insanların 4’te 1’inin belirli gıdalara karşı alerji yada intoleransı var. Bu alerjiler çoğunlukla hayvansal gıdalara ya da süt ve süt ürünlerine karşı oluyor. Eser miktarda dahi süt ve süt ürünü içermeyen ve %100 bitki bazlı olan NXT S_tlü, alerjen olmamasıyla çölyak hastalığı veya laktoz intoleransı olanlar için de uygun bir alternatif. Yine badem, fındık gibi çeşitli yemişlere alerjisi olanlar da rahatlıkla tüketebilir.

Her 2 centennials‘dan 1‘i haftada bir kez vegan besleniyor.

Dünyada vegan ve vejetaryen beslenme yükselen trendlerin başında geliyor. Tamamen vegan ve vejetaryen olmasalar bile yeni nesil, Z jenerasyonu ağırlıklı olarak bitkisel beslenmeyi tercih ediyor. Günümüzde tüketim alışkanlıklarını belirleyen ve trendlere yön veren 18-25 yaş arası Z jenerasyonu dünyamızda 2 milyarlık bir nüfusu temsil ediyor. Bu da belirleyici olma güçlerini ortaya koyuyor. Yine araştırmalara göre tüketicilerin %14’ü flexitarian, yani çoğunlukla bitkisel beslenen, arada sırada et tüketmeyi tercih eden kişiler. Callebaut NXT Bitter ve NXT S_tlü, bu trendleri yakalamak isteyen, rakiplerinden ayrışmak isteyen şef, artizan ve işletmeler için en iyi tercih olarak öne çıkıyor.

Hayırsever iş insanı tarafından yaptırılan Can Gür İlkokulu ve Anaokulu açıldı

Can Gür İlkokulu ve Anaokulu eğitime başladı

 Hayırsever iş insanı Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür tarafından Ümraniye’de yaptırılan Can Gür İlkokulu ve Anaokulu açıldı. Okulun 2 Aralık 2022 tarihindeki açılış törenine, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür ile kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası, eğitim camiası ve vatandaşlardan geniş bir katılım  gerçekleşti.

Derslik sayısı 857 bine ulaştı

Can Gür İlkokulu Anaokulu ve Prof. Dr. Sabri Orman Ortaokulu’nun açılışında bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, şunları söyledi:

“Son 20 yıldır eğitim seferberliği gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaklaşık 300 bin olan derslik sayısı, bugün 857 bine ulaşmıştır. Ülkemiz eğitim sisteminin toplamı, 150’ye yakın ülkenin nüfusundan çok daha fazladır. Cumhuriyet tarihinde ilk kez eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranı yüzde 95’in üzerine çıkmıştır.” dedi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer konuşmasında, şuan 1 milyon 800 bin çocuğa her gün verilen ücretsiz yemeğin, 2023 yılında 2.5 milyona çıkacağını açıkladı.

Çocuklara ve gençlere yapılan yatırım, geleceğe yatırım demektir

Can Gür İlkokulu ve Anaokulu açılışının mutluluğu birlikte yaşadıklarını ifade ederek konuşmasına başlayan Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları kaydetti:

“Ben Kastamonu’nun küçük bir orman köyünde doğdum. 1975’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’de Fizik bölümü ve ayrıca Elektronik mühendisliğini tamamladıktan sonra, İngiltere’de elektronik mühendisliği alanında masterımı yaptım. Elektriği ilk kez 11 yaşımda gördüm ve küçüklüğümden bugüne kadar, bilime ve teknolojiye olan merakım, daima artarak devam etmekte. Bugün 100’e yakın mühendis ve 1.000’in üzerinde çalışanı ile kurucusu olduğum Canovate Group, ürettiği veri merkezleri ve fiber optik sistemler dallarında teknoloji ve ürün ailesi olarak dünyada ilk on firma arasındadır. Savunma, bilişim, telekomünikasyon, iklimlendirme gibi dallarda ar-ge ve üretimler yapan ve ürünlerini 4 kıtada 85 ülkeye ihraç eden 43 yıllık bir sanayici olarak, bugüne kadar fabrikalara, makine ve ekipmanlara yatırımlar yaptım, ama bunların ötesinde önceliğim daima “insana yatırım” yapmak olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” demiştir. Bir ülkenin ve ulusun gerçek kalkınmışlık seviyesine ulaşması, ancak eğitimli ve bilgili insan hazinesi ile olmaktadır.  Dijitalleşme, 5G, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi birçok yeni teknolojik gelişmelerin boy gösterdiği bu dönemde Türkiye olarak bizim de gereken atılımları yapmamız ve bir bilgi toplumuna dönüşmemiz elzemdir. Bilgi toplumu olabilmek için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde; Devletimiz, Bakanlığımız, ilgili kamu kurumları, yerel yönetimler, öğretmenlerimiz ve iş dünyası olarak; çocuklarımıza ve gençlerimize gereken eğitimi verebilmek için başarılı çalışmalara imzalar atılıyor.  Çocuklara ve gençlere yapılan yatırım, geleceğe yatırım demektir. Çocuklarım Gülcan Akkanbayatlı ve Cem Gür, torunlarım, ailem ve Canovate Group çalışanlarımız; Can Gür İlköğretim Okulu’ndan yetişecek çocukların, gelecekte ülkemizde başarılı çalışmalara imza atacak olmasının gururunu taşımaktadırlar. Can Gür ilköğretim Okulu’nu, ilkokul öğretmeni olan babam merhum Kazım Gür ve annem merhume Makbule Gür’e ithaf ediyorum.” diye konuştu.

Ümraniye Can Gür İlkokulu ve Anaokulu hakkında:

*26 Derslik*5 Anaokulu Sınıfı*2 Laboratuvar*Kütüphane*Çok Amaçlı Salon*Spor Salonu*Kantin* Eğitim Yemekhanesi

Şişli Avantgarde Otel’de Serlite İmzası Var

Modern ve sanatsever kimliği ile metropol otelciliğini “ulaşılabilir lüks” mottosu ile müşterileriyle buluşturan Şişli Avantgarde Otel’in aydınlatma sistemlerinin mimarı Serlite oldu. Şişli’de 80 deluxe, 16 superior, 6 balkonlu superior ve 1 suite olmak üzere toplamda 103 odasıyla her gün yüzlerce misafir ağırlayan Şişli Avantgarde Otel’in ziyaretçiler tarafından çok beğenilen aydınlatma ürünleri Serlite tarafından üretildi.

Şişli Avantgarde Otel’in sade, şık ve modern tasarımı için Serlite tarafından üretilen aydınlatma sistemleri göz yormayan, yumuşak ve rafine bir stile sahip oluşuyla otelde konaklayan müşteriler tarafından çok seviliyor. Lüks ve konforu bir arada barındıran konseptiyle Şişli Avantgarde Otel’in şehirliliği, şehir karmaşasından uzaklaştıran atmosferinde Serlite tarafından tasarlanıp üretilen aydınlatma sistemleri büyük rol oynuyor.

Uzun yıllara dayanan tecrübesi ve teknik bilgisi ile aydınlatma pazarının önemli oyuncularından olan Serlite, endüstriyel aydınlatmadan dekoratif aydınlatma sanatına kadar LED teknolojisini elektrik malzemeleri tüketicilerine ve projelere başarıyla ulaştırıyor. Giderek gelişen aydınlatma sektörünün ve bilinçlenen tüketici profilinin istek ve beklentileri ışığında mekanları aydınlatan Serlite; kalitede süreklilik, uygun fiyat ve karşılıklı güven vizyonu ile çalışma faaliyetlerini sürdürüyor.

Toyota 2022 Kenshiki Forum’da Yenilikleriyle Gövde Gösterisi Yaptı           

Toyota’nın yeni nesil otomobil fuarı konseptiyle öne çıkan, hem Brüksel’de fiziksel hem de online olarak da gerçekleştirilen Kenshiki Forum, bu yıl dördüncü kez yapıldı. Toyota markası, 2022 Kenshiki Forum’da büyük yeniliklerle adeta gövde gösterisi yaparak elektrifikasyon konusundaki öncü rolünü pekiştirdi.

Toyota markası burada yeni teknolojilerini ve gelecek modellerden izler taşıyan konseptlerini sergiledi. Kenshiki’de öne çıkan yenilikler Toyota C-HR prologue, bZ Kompakt SUV Konsepti ve yeni nesil Prius oldu. Bununla birlikte Toyota, Avrupa’da 2026 yılına kadar tam elektrikli altı bZ modeli tanıtmayı planladığını açıkladı.

Toyota C-HR prologue ile daha da cesur bir tasarım

İlk kez 2014 Paris Otomobil Fuarı’nda Toyota C-HR konsepti olarak gösterilen C-HR, iki yıl sonra üretime geçmiş ve C-SUV segmentine daha önce hiç olmadığı kadar heyecan getirmişti. Toyota, ilk defa 2022 Kenshiki Forum’da gösterilen C-HR prologue ile C-HR’ın zaten cesur ve iddialı olan tasarımını daha da ileriye taşıdı.

C-HR’ın DNA’sına sadık kalınarak geliştirilen C-HR prologue, daha sofistike bir tasarıma sahip oldu. Modelin eğlenceli ve farklı yanını yansıtmaya devam eden C-HR prologue, daha büyük jantları, daha kısa ön-arka çıkıntıları ile her açıdan daha güçlü ve sportif görünüyor. Bununla birlikte konsept araç, içerideki yaşam alanı artırılmasıyla daha fazla pratiklik sunuyor.

Toyota C-HR prologue, statik çizgiler yerine keskin hatları akıcı bir hareketle devam ettiriyor. Bu organik tasarım dili, daha önce görülmemiş seviyede dinamik bir tasarım sağlıyor. Bununla birlikte 3 boyutlu tasarımın bir parçası olarak çekiç başlı ön bölüm, birbirine entegre şekiller ve modele özgü aydınlatma imzasıyla öne çıkıyor. Daha küçük ön panjur açıklığı ve yüksek teknolojiyi vurgulayan daha ince far tasarımıyla birlikte her zaman hatırlanacak bir tasarımla dikkat çekiyor. Bir köpekbalığı kadar keskin ve ileriye atılmaya hazır görünen C-HR, gövdenin tamamında bu etkiyi devam ettiriyor.

Yenilikçi ve cesur Toyota C-HR prologue, bi-tone yerine tri-tone renk opsiyonunu da ilk kez getiriyor. Metal gümüş ve geri dönüştürülmüş karbon siyahı üzerine üçüncü bir kükürt rengiyle modelin tasarımı daha da göz alıcı görünüyor.

Toyota C-HR prologue, aynı zamanda Toyota’nın karbon nötr hedefi için de önemli bir adım atarak C-SUV segmentine daha geniş elektrifikasyon seçenekleri getiriyor. Tam hibrit versiyona ek olarak Avrupa’da montajlanan bataryaya sahip plug-in hibrit seçeneğini de sağlıyor. Böylece Toyota’nın elektrikli, tam hibrit, şarj edilebilir hibrit ve yakıt hücreli elektrikli olmak üzere çok teknolojili ürün gamını güçlendiriyor.

bZ Kompakt SUV Konsepti, bZ vizyonunu genişletiyor

Toyota, bZ Kompakt SUV Konsepti’ni ilk kez Avrupa’da Kenshiki Forum ile sergiledi. bZ stratejisi ve model hakkında yeni detaylar paylaşan Toyota, bZ Kompakt SUV Konsepti ile bZ ürün gamını genişletecek. Toyota bu kapsamda Avrupa’da 2026 yılına kadar altı bZ modeli tanıtmayı planlıyor.

Yeni konsept araç, Avrupa’nın en büyük segmenti olan C-SUV segmentinde konumlandırıldı. Avrupa’da tasarlanan tam elektrikli bZ Kompakt SUV Konsepti, minimalist tasarımla birlikte geleceğin bataryalı elektrikli araçları hakkında ipuçları veriyor. Sıfır emisyonlu konsept, aynı zamanda sürdürülebilir materyallerle çevreye olan etkisini minimuma indiriyor. Şık görünüme sahip bZ Kompakt SUV Konsepti, dinamik performans ve öncü teknolojileri de segmentine taşıyor.

bZ Kompakt SUV Konsepti, dururken dahi agresif görünümünü yansıtıyor ve çevik tasarımıyla düşük sürtünmeye sahip gövdesinden ipuçları veriyor. Tasarım ekibi, Beyond Zero temasından yola çıkarak bitki bazlı ve geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılan koltuklar gibi birçok çevreci dokunuşa imza attı. Konseptte yer alan araç içi kişisel asistan ise, gelen komutlara yanıt vererek sesli ve görsel olarak sürücü veya yolcularla temas kurabiliyor.

Yeni nesil Prius çevreci teknolojiye öncülük yapmaya devam ediyor

Kenshiki Forum’da sergilenen beşinci nesil Toyota Prius, dinamik tasarımıyla birlikte yenilikçi teknolojiler konusunda liderlik etmeye devam ediyor. 1997’de satışa sunulmasından bu yana küresel bir otomotiv ikon haline gelen Prius, yeni nesliyle bu imajını daha da güçlendiriyor. Yeni nesil Prius, Avrupa’da özel olarak plug-in hibrit motorla satışa sunulacak.

  1. nesil Prius, dinamik sürüş performansı, artırılmış verimliliği, yeni iç ve dış tasarımıyla, 25 yıl önce başlayan yenilikçi olma geleneğini sürdürmeye devam edecek. 5. nesil Plug-in Prius’un, 2023 yılının ortasında Avrupa yollarına çıkması planlanıyor.

Toyota’nın yeni nesil plug-in hibrit sistemini kullanan Prius, 19 g/km ile modelin şimdiye kadarki en düşük CO2 emisyon değerini sunuyor. Plug-in Prius’u sıradışı yapan özelliklerden biri ise çift DNA’lı olması. Çoğu günlük seyahatlere yetecek kadar uzun sıfır emisyonlu sürüş sunan Prius, aynı zamanda daha uzun mesafeler için son derece verimli ve esnek hibrit teknolojisini kullanıyor.

Plug-in Prius, yeni nesil hibrit sistemiyle sürüş deneyimini her açıdan daha ileriye taşıyor. Daha fazla güce ve daha yüksek verimliliğe sahip yeni Prius, TNGA 2.0l motoruyla 152 PS (120 kW) güç üretiyor. Yeni 163 PS’lik (111 kW) elektrik motoruyla birlikte ise toplamda 223 PS (164 kW) güce sahip.

Yeni Prius, daha dinamik sürüşler sağlayan güç artışının yanı sıra günlük sürüşlerin çoğunu tam elektrikli modunda gerçekleştirecek şekilde tasarlandı. Yeni 13.6 kWh lityum iyon batarya sayesinde 69 kilometre elektrikli modda sürüş gerçekleştirebiliyor. Maksimum enerji verimliliği için temiz enerji tavandaki opsiyonel güneş panelleriyle de elde edilebiliyor. Maksimum verimlilik adına güneş panelleri her gün 8 kilometre elektrikli menzili üretebiliyor. Araç birkaç gün park edildiğinde ise paneller bataryayı tamamen şarj edebiliyor.

Yeni hibrit ünitesiyle daha güçlü ve dinamik tepkiler veren yeni Prius, aerodinamik olarak revize edilen gövdeye sahip. Böylece daha iyi yakıt verimliliği, yol tutuş ve denge sağlanıyor.

Corolla Cross H2 Konsepti ilk kez Kenshiki’de

Toyota, karbon nötr hedefiyle farklı pazar ve değişen müşteri ihtiyaçlarına göre ürünler geliştirmeye devam ederken bunlardan biri olan Corolla Cross Hydrogen de Kenshiki Forum’da gösterildi.

Toyota mühendisleri hidrojen kullanımını yaygınlaştırmak adına Corolla Cross H2 Konsepti’ni yaptı. GR Corolla’da kullanılan 1.6 litre 3 silindir turbo motorla donatılan Corolla Cross H2 Konsepti, aynı zamanda Mirai’den elde edilen bilgi birikimiyle yapılan hidrojen tankına sahip. Geliştirmeleri devam eden Corolla Cross H2 prototipinin kış testleri de yakın zamanda Japonya’da başlayacak.

Mevcut içten yanmalı motor teknolojisinden yararlanan araç, aynı zamanda hızlı yakıt dolum süresi, beş kişilik yolcu kapasitesi, yüksek menzil ve lityum iyon/nikel gibi sınırlı elementlerin kullanımında azalma gibi avantajlar sunuyor. Günümüz teknolojilerinden yararlanarak hidrojeni kullanan araç, karbon emisyonunun hızlı bir şekilde azalmasına katkı sağlıyor.

Şu anda motorsporlarında da denenen bu teknolojinin yol otomobillerine de aktarılması değerlendiriliyor. Toyota motorsporlarında yaptığı çalışmalarla hidrojenli aracın yakıt dolum süresini beş dakikadan sadece 1 dakika 30 saniyeye indirirken, menzili de yüzde 30 civarında artırdı.

Geleceğin şehri Woven City’de yeni mobilite teknolojileri geliştirilecek

Toyota’nın bir mobilite şirketine dönüşümünde eşsiz bir role sahip olan Woven City, otonom araçların yer aldığı ve karbon nötr özellikleriyle geleceğin şehrinin gerçekten modellendiği bir dünya olarak öne çıkıyor.

Toyota, Kenshiki Forum’da Woven City’nin detaylarını açıkladı. Japonya’nın Fuji Dağı yakınlarında yapım aşamasında olan Woven City tamamlandığında inovasyonların gerçek hayata aktarılmasını hızlandıracak ve dünyanın gelecek mobilitesi açısından benzersiz bir rol üstlenecek. Woven City’de yer alan test pistinde mobilite teknolojilerinin, akıllı tarımın, temiz enerjinin ve sağlıklı yaşamın gelişimi hızlandırılacak.

TÖDEB genel merkezinin açılışı Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman’ın katılımıyla gerçekleştiTürkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (TÖDEB) yeni merkezinin açılışı Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, BDDK Başkan Yardımcısı Muhammet Erişen ve TÖDEB üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Yaptığı konuşmada 2022’nin TÖDEB için oldukça verimli bir yıl olduğunu belirten TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, kamu otoriteleriyle açık iletişim ve etkin koordinasyon kurulmasına öncelik verdiklerini söyledi.2020 yılında Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulan Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (TÖDEB) yeni merkezinin açılışı, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, BDDK Başkan Yardımcısı Muhammet Erişen ve TÖDEB üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.“Finansal kesimin önümüzdeki dönemde tüm aktörleriyle daha iyiye doğru gideceğine inancım gerçekten çok güçlü. Önemli, kritik zamanları da inşallah atlattık” diyen Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, etkinlikte gerçekleştirdiği konuşmasında finteklerin önemine işaret ederek, “Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak finteklerle ilgili görüşümüz kısaca şu; geliştirilmesi için elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Ne ihtiyaçları varsa mevzuat çerçevesinde gidermek için çalışmalıyız. İnşallah önümüzdeki dönemde iş birliğimiz daha da artacaktır” diye konuştu.“Finansal sistemde oyuncu çeşitliliğinin artmasından memnuniyet duyuyoruz”Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Muhammet Erişen de bankalar finans sektörünün en önde gelen aktörleri olsa da banka dışı kuruluşların da finansal sistemde üstlendikleri rolün, icra ettikleri faaliyetlerin gerek finans sektörü gerekse de dijitalleşen dünya için çok önemli olduğunu ve bunu yakından takip ettiklerini söyledi.Erişen, “Hali hazırda finansal sistemde oyuncu çeşitliliğinin artıyor olmasından da yine kurum olarak memnuniyet duyuyoruz. Birbirinden bağımsız gibi görünse de finans sektörü için tüm aktörlerin iş birliğinin çok önemli olduğunu ve aslında tüm aktörlerin birbirleriyle bağlantılı ve birbirlerini destekler nitelikte olması gerektiğini ayrıca vurgulamak isterim. Biz kurum olarak başta bankacılık sektörümüz ve düzenleme alanımızdaki şirketler olmak üzere tüm kuruluşlarla iş birliği ve eş güdüm içerisinde olduğumuzu ve her konuda sizlere kapılarımızın açık olduğunu ifade etmek isterim.” ifadesini kullandı.“Kamu otoriteleriyle açık iletişim ve etkin koordinasyon odağımızdaydı”Açılış kapsamında yaptığı konuşmada Birliğin faaliyetleri ve gelecek dönem hedefleriyle ilgili bilgiler veren TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, “2022 yılı, mevzuat değişikliklerinin yoğun olduğu, sektörümüzün yeni mevzuatlara uyumunun önem arz ettiği bir dönem oldu. Dolayısıyla Birlik olarak, kamu otoriteleriyle açık iletişim ve etkin koordinasyon kurulmasını odağımızda tuttuk. Bundan sonraki süreçte de yeni mevzuatlar kapsamında doğabilecek gereksinimlerin karşılanmasına ve uygulamada karşılaşılabilecek aksamaların giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi noktasında üyelerimiz ile birlikte çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.“TVTS, paydaşımıza yatırım ve itibar açısından değer katacak”Birliğin genel ve istatistiki bilgileri toplama ve düzenli olarak kamuya açıklama yetkisi kapsamında elektronik raporlama altyapısı TÖDEB Veri Transfer Sistemi’ni (TVTS) oluşturduklarını belirten Bilgetekin, “Ödeme ve elektronik para kuruluşları hakkında kamuoyunu aydınlatmanın ve sektörümüzün büyüklüğünü paylaşmanın her bir paydaşımıza gerek yatırım gerekse itibar açısından değer katacağına inanıyoruz. TVTS yılın son çeyreğinde canlıya alındı. Yakın bir süre sonunda sektörümüze ilişkin istatistiki verileri kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

  1. ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nda Ödüller Sahiplerini Buldu

 Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından düzenlenen Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması, 11. yılında büyülü ve heyecanlı bir geceye imza attı.

Dokuma kumaşın değerini ortaya koyan, tasarımcı adayları ve tasarımcılar için özgür ve yaratıcı bir ruh oluşturmalarını sağlayan ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın 11. finali, 2 Aralık 2022 tarihinde Adana Hilton Otel’de gerçekleşti.

Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın final gecesi T.C. Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş, Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı & ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Kıvanç’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Sektör temsilcilerinin de katılım sağladığı bu gecede büyük bir heyecan yaşandı.

ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı & ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Kıvanç, 11. kez düzenlenen Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’na dair heyecanını paylaşarak; “Tekstil ve hazır giyim sektörü dünyada 1,5 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahiptir. 2025 yılının sonunda ise yaklaşık 2,5 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir. Türkiyemiz tekstil ve hazır giyim sektörleri için önemli bir marka ve üretim merkezi haline gelmiştir. Yıllık 30 milyar doları aşan ihracatı, 1,5 milyona yaklaşan istihdamı ve ticaret fazlası veren entegre üretim yapımız ile ülkemiz için lokomotif bir sektördür. Yakın gelecekte bu sektör için 60 milyar dolarları konuşuyor olacağız. Adana ili olarak 2021 yılında yaklaşık 2,5 milyar dolarlık gerçekleştirdiğimiz ihracatı, 2022 yılında 3 milyar dolara çıkarmaya gayret gösteriyoruz. Üretim ve ihracat odaklı ekonomi modelimiz ile Türkiye, önümüzdeki dönemde sadece Avrupa’nın değil, tüm dünyanın üretim merkezlerinden biri olacaktır.” dedi.

ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, yaptığı açıklamada; “1939 yılında Çukurova Pamuk İhracatçıları Birliği olarak çıktığımız bu yolda, ATHİB olarak, 2021 yılında 1,2 milyar dolarlık ihracat seviyesine ulaştık. 2021 yılında siz değerli üyelerimiz sayesinde 2,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Bu başarıyı devam ettirmemize yardımcı olacak genç neslin yolunu açmak adına düzenlediğimiz yarışmamızın heyecanını hep birlikte paylaşacağız. Sanayinin, yetkin insan gücünün ve teknoloji birlikteliğinin vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz. İhracatımızın katma değerini artıracak tasarımları ortaya koyan gençlerimizi destekliyor ve onlarla beraber büyüyeceğimize inanıyoruz.” dedi.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe; “Üretim ve ihracat Türkiye ekonomisinin lokomotifidir. Ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı için daha çok üretmek, ürettiklerimize değer katmak ve daha çok ihracat yapmak durumundayız. İhracatta son iki yılda büyük bir ivme yakaladık. 2021 yılını 225 milyar dolarla %30’un üzerinde bir büyümeyle tamamladık. 2022 Kasım ayında tüm kasım ayları içerisinde en yüksek rakamlara ulaştı; 1 ayda 21,9 milyar dolar ihracat yapıldı. 12 ay içerisinde 252 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren bir ihracat ailesi, bir Türkiye’den bahsediyoruz.” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem tasarım olarak hem inovatif olarak farklı çalışmalara imza atıyoruz. Şunu biliyoruz ki; eğer bizler gençlerimizi düşünceleriyle, fikirleriyle ve tasarımlarıyla sektörlere taşıyabilirsek, önümüzdeki dönemlerde çok daha büyük başarılara beraber imza atarız.”

Adana Valisi Dr. Süleyman Elban; “Ülkemizde pamuğun, üretildiği andan, kumaşa dönüşmesine dek tüm yolculuğuna değer katan Adana şehrimize bu değerli tasarım yarışmasının da sektörü büyüterek yeni açılımlar sağlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

T.C. Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş; “Türkiye; tekstil ve hammaddeleri sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Geniş üretim kapasitesi ise; her yıl daha da fazla gelişiyor. Bu anlamda ihracatımız, 2021 yılında bir önceki yıla göre %40 oranında artarak 10 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve ülkemiz dünya genelinde 7. sıradaki konumunu korumaya devam etmiştir. Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz dış pazarlardaki payını her geçen gün artırırken üretmekte nihai olduğu ürünler ile ekonomimize de önemli katkılar sağlamaya devam etmektedir. Amacımız; sektörde ülkemizi ekonomik olarak hedeflediğimiz ihracat rakamlarına çıkartmaktır.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Açılış konuşmalarının ardından İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’yle AKİB üzerinden Adana ilinde 2021 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 10 firma ile ATHİB üzerinden 2021 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 10 firma açıklandı. Açıklanan firmalara plaket takdim edildi. AKİB Adana ili ve ATHİB üzerinden 2021 yılında en çok ihracat yapan 1. firma SASA DIŞ TİC.A.Ş. olarak açıklandı.

Tekstil ve Moda Sektörüne Değer Katan Yarışma

 Büyük emeklerle geleceğe yön verecek tasarımların hazırlandığı yarışma podyumunda kumaş defilesi gerçekleşti. Dokuma atölyelerinde hikayesi başlayan kumaşlar, tasarımcıların hayal gücüyle buluştu. 10 finaliste ait birbirinden farklı temalardan izler taşıyan dokuma kumaş tasarımları jürinin değerlendirmesine sunuldu.

Yarışmanın Koordinatörlüğünü ve Danışmanlığını Dr. Öğretim Üyesi Nuray Bıyıklı, Kreatif Direktörlüğünü Moda Tasarımcısı Özlem Kaya, Sanat Yönetmenliği ve Koreografisini Yasin Soy üstlendi.

 Dr. Öğretim Üyesi Nuray Bıyıklı; yarışma heyecanını dile getirdi. “ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması kazanımları çok yüksek olan bir öğrenci yarışmasıdır. 11 yıldır ülkemizin her üniversitesinden tekstil ve moda tasarımı öğrencisinin mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amaçlanarak özenle planlanmakta ve yürütülmektedir. Her yıl tekstil alanında tasarım eğitimine devam eden 10 finalist birlik üyesi firmalarda, deneyimli ve alanında uzman mentorler eşliğinde, kendilerine ait tasarımların üretiminin başından sonuna birebir yer alarak ciddi bir işletme deneyimi kazanmaktadır. Tasarım öğrencisi için işletme deneyimi oldukça önemlidir. ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması her yönüyle ülkemizin tekstil ve moda sektörünün tasarım ve tasarımcı gelişimine değerli katkı sağlamaktadır.” dedi.

Moda Tasarımcısı Özlem Kaya, yarışma sürecinde yaşadıklarını ve duygularını paylaştı: “Neredeyse başından beri jüri üyesi olarak bulunduğum bu değerli organizasyonda birbirinden yaratıcı tasarım kumaşları hayata geçirmek benim için oldukça değerliydi; ayrı bir manevi değeri de vardı. Bu yıl düzenlenen 11. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nda da mutluluğumun ekstrası bu… Tüm bunların yanı sıra, sektöre doğru isimler kazandıran ve gerçek bir kumaş tasarım yarışması olan Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın bir parçası olduğum için çok mutluyum.” dedi.

Yarışma Final Gecesinde Heyecan Dolu Anlar Yaşandı

Birbirinden değerli ve gösterişli tasarımlarla kumaş defilesinin ardından jüri üyelerinin değerlendirmeleriyle yarışmanın kazananları ve yardımcı tasarımcı olarak iş imkânı sunulacak Koton özel ödülüyle birlikte üç ay boyunca staj imkânı sağlanacak LC Waikiki özel ödülü açıklandı.

“Androgyne” teması ile “Esra Hatice Dikmen” yardımcı tasarımcı olarak iş imkânı sunulan Koton özel ödülünü almaya, “Biyofili” temasıyla “Özge Güneş” 3 ay staj yapma imkânı verilen LC Waikiki özel ödülünü almaya hak kazandı.

Yarışmada birinciliği “Lichenes” teması ile “Esra Bekiroğlu”, ikinciliği “Doğanın Renkleri” teması ile “Hamide Çelik” ve üçüncülüğü “Kendiliğinden” teması ile “Eylem Barin” kazandı.

Finalistler arasında dereceye layık görülen tasarımcılardan, birinciye 100.000 TL ve Yabancı Dil Eğitim Bursu, ikinciye 75.000 TL, üçüncüye 50.000 TL para ödülü verilecek. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın en önemli ödülü ise; Ticaret Bakanlığımızca, dereceye giren finalistimize yurt dışında iki yıl eğitim imkânı sağlanacak.

Dereceye girmeye hak kazanan tüm finalistler Masaüstü Armürlü Dokuma Tezgâhı ve 10 finalistimize, eğitim gördüğü üniversitenin ilgili bölümünden bir öğretim üyesiyle birlikte Uluslararası bir Tekstil Fuarı’na katılma imkânı sağlanacak.

Organizasyon Künyesi:

 Düzenleyen: Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB)

Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı: Zeki Kıvanç

Yarışma Koordinatörü/ Danışman: Dr. Öğretim Üyesi Nuray Bıyıklı

Kreatif Direktör: Moda Tasarımcısı Özlem Kaya

Sanat Yönetmeni & Koreograf: Yasin Soy

İletişim Ajansı: Idecon Idea&Congress

 ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Hakkında:

ATHİB 11. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından dokuma kumaş alanında düzenlenen yaratıcı ve yenilikçi tasarımlarıyla genç tasarımcıların desteklendiği bir yarışmadır.

2023’TEN ÖNCE BİR MİLYON AMATÖR DENİZCİ HEDEFİNE ULAŞTIK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, denizci millet, denizci ülke hedefine ulaşmak için ‘Hedef 2023: 1 Milyon Amatör Denizci’ Projesini başlattıklarını belirterek, “Proje kapsamında; denizle yaşayan nesiller yetiştirebilmek için, gençlerin aydınlık geleceğini denizlerde görebilmeleri için ilk ve önemli adımlar atıldı. Bu projemizle temel eğitimler, öncelikle Bakanlığımız ve uhdesindeki liman başkanlıklarındaki uzman eğiticiler tarafından verildi. Ve hedefimiz olan 2023 yılından önce Bir Milyon Amatör Denizci hedefine ulaştık” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bir Milyonuncu Amatör Denizci Belge Teslim ve Protokol İmza Töreni’nde konuştu; “Atalarımızın; Türk Boğazlarında yaklaşık 3 asır mutlak egemenlik devri yaşayarak; Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de tam anlamıyla deniz kontrolü sağlayarak, okyanuslara ulaşıp bir cihan imparatorluğu kurmaları, hepimizin hakikatidir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, son 20 yılda, Cumhurbaşkanımız liderliğinde attığımız her adımı bu bilinçle atıyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa’nın ‘Denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur’ sözü günümüzde doğruluğunu halen ve güçlü bir biçimde korumaktadır” ifadelerini kullandı.
DENİZ TAŞIMACILIĞI KÜRESEL TİCARETİN BELKEMİĞİ
Dünya ticaret hacminin yaklaşık yüzde 86’sını üstlenen deniz taşımacılığının, küresel ticaretin belkemiği olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, son 50 yılda yük hacminin 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizciliğin, en stratejik sektör konumunda olduğunu söyledi. Türkiye’de 2021 yılında hacim olarak ithalat amaçlı yüklerin yaklaşık yüzde 93’ü’nün, ihracat amaçlı yüklerin de yaklaşık yüzde 81’inin denizyolu ile taşındığına işaret eden Karaismailoğlu, “Görüldüğü üzere güçlü ekonomiye ve dünyada söz sahibi ülke konumuna yükselmek için denizcilik sektörü olmazsa olmazdır. Ülkemizde oluşan istikrar ve güven ortamının rüzgarını arkamıza alarak, denizcilik sektörünü günümüzün küresel ve rekabetçi dünyasına taşıyacak dev adımlar attık. Bugün, 31,3 milyon dedveyt tonluk kapasitemizle, küresel deniz ticaret filosu bakımından 15. sıraya yükselmiş durumdayız. Yıl sonunda tonajımızın 36 milyon dedveyt ton olmasıyla dünya sıralamasında bir basamak daha çıkmayı ve 14. sıraya yükselmeyi öngörüyoruz. Ayrıca, Türk Bayraklı gemi tonajımızın da uzun zaman sonra, bu yıl artacağını görüyoruz” şeklinde konuştu.
“ALTYAPI ATAĞINI” DENİZCİLİKTE DE SÜRDÜRÜYORUZ
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye’deki “altyapı atağını” denizcilikte de sürdürdüklerini kaydederek, büyük bir başarıya imza attıklarını ve 2002 yılında yalnızca 37 olan tersane sayısını 84’e, 149 olan liman sayısını ise 217’ye çıkardıklarını söyledi. “Aldığımız tedbirler sayesinde, pandemiye rağmen, denizyolu sektöründe ülkemiz 2020 yılında da 2021 yılında da büyüme kaydetti” diyen Karaismailoğlu, dünyanın ise geçen 2 yılı küçülmeyle kapattığını ifade etti.
Karaismailoğlu, “Dünya genelinde konteyner elleçlemelerinde yüzde 1,2’lik düşüş, toplam yük elleçlemesinde yüzde 3,8’lik azalma kaydedildi. Ancak, ülkemiz limanlarında elleçlenen konteyner miktarı bir önceki yıla göre yüzde 8,3 arttı ve geçen yıl 12,6 milyon TEU olarak gerçekleşti. Elleçlenen toplam yük miktarımızı ise bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında artırdık. 526 milyon tona yükselttik. Büyümemizi bu yılda sürdüreceğimizi ve 2022 yılı sonunda toplam 545 milyon ton yük elleçleneceğini öngörüyoruz. 2022 Ocak-Ekim döneminde, Rusya-Ukrayna savaşına rağmen geçen yılın aynı dönemine nazaran limanlarımızda elleçlenen yük miktarında yüzde 5’lik artış kaydedildi. Dünyada yaşanan ekonomik krize, ülke ekonomilerindeki küçülme ve durgunluk tehlikesi ile savaşlara rağmen, ülkemizin sadece deniz ticaretinde elde ettiği bu rakamlar yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefi ile yürüdüğümüz yolda yazdığımız başarı hikayesinin önemli bir parçasıdır” dedi.
TÜRK BAYRAĞININ İTİBARINI TÜM DÜNYAYA BİR KEZ DAHA GÖSTERDİK
Paris Memorandum tarafından bayrak devletlerinin performanslarına göre her yıl liste yayımlandığını, Türkiye’nin, performansının sürekli arttığını belirten Karaismailoğlu, 2002 yılında 160 gemi tutulma sayısı ile Kara Liste’de bulunan Türk Bayrağı’nın, önce gri listeye sonra da Beyaz Liste’ye geçtiğini ve buradaki konumunu giderek güçlendirdiğini dile getirdi. Karaismailoğlu, 2023 yılında en başarılı ilk 10 ülke arasına girme hedefine ulaştıklarını ve 8’inci sıraya yükseldiklerine vurgu yaparak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu başarımız ve daha niceleri, devlet aklının, bilimsel planlamanın, sektörle ortak çalışmalarımızın ve en önemlisi de 20 yıllık istikrarın sonucudur. Ay yıldızlı bayrağımız, 80 ülke arasında 70’inci sıradan 8’inci sıraya çıkararak, dünyanın en prestijli bayrak devletleri arasındaki yerini almıştır. Bu sayede, Türk Bayraklı gemilerimiz, Paris Memorandumu limanlarında daha seyrek periyodlarda denetime tutulma hakkı kazanmıştır. Böylece gemilerimizin limanlarda ticari faaliyetlerinde gecikmelere sebep olabilecek gereksiz bekletilmelerinin de önüne geçilmiştir. Bizler için en kıymetlisi de Türk bayrağının itibarını tüm dünyaya bir kez daha göstermiş olduk. Bunlar çok büyük başarılar olsa da denizcilik sektörümüzün sürdürülebilir gelişimi ve ekonomiye daha fazla katkı sağlaması için önümüzde daha pek çok adım var. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması yetmiyor. Bu denizlere açılmak, kıyıları kullanmak ve denizlerden en büyük faydayı sağlayabilmek gerekiyor. Bu da öncelikle amatör-sportif denizciliğin gelişip kültürümüzün ve yaşamlarımızın bir parçası hâline gelebilmesiyle mümkün. Denizin ve denizciliğin halka tanıtılması, sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasıyla deniz kültürü farkındalığını artıran Türk milleti, denizciliğin her alanındaki ekonomik çıkarlarını çoğaltıp, genişletirken, bu alanda memleketine de en büyük faydayı sağlayacaktır.”
UYGULAMA EĞİTİMLERİNİ TEORİK EĞİTİMLERİMİZLE DESTEKLEYECEĞİZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Denizcilik kültürünü aşılamak, insanımızın yüzünü denizlere çevirerek denizci millet denizci ülke hedefine ulaşmak için ‘Hedef 2023: 1 Milyon Amatör Denizci’ Projesi kapsamında; denizle yaşayan nesiller yetiştirebilmek için, gençlerin aydınlık geleceğini denizlerde görebilmeleri için ilk ve önemli adımlar atıldı. Bu projemizle temel eğitimler, öncelikle Bakanlığımız ve uhdesindeki liman başkanlıklarındaki uzman eğiticiler tarafından verildi. Ve hedefimiz olan 2023 yılından önce Bir Milyon Amatör Denizci hedefine ulaşıldı. Ayrıca, eğitimlerimiz sayesinde vatandaşlarımızın denize, denizciliğe olan ilgi ve merakını artırdığımız için de son derece memnunuz. Denizci millet, denizci ülke… Hedefimizin daha da güçlü yeşermesini sağlayacak her adımı atmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda bugün, Bakanlığımız ile Türkiye Yelkencilik Federasyonu arasında protokol imzalayacağız. Böylece uygulama eğitimlerini de teorik eğitimlerimizle de destekleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
ÖZEL TEKNE SAYISI 111 BİNE ULAŞTI
Yaygınlaşan denizcilik kültürü ile özel tekne üretimine de katkı sağladıklarını anlatan Karaismailoğlu, “Özel tekne sayımız pandemi koşullarına rağmen projenin devam ettiği 4 sene içerisinde 39 bini yeni inşa olmak üzere,62 bin yeni tekne bağlama kütüğüne kaydedilerek, toplam özel tekne sayısı 49 binden 111 bine ulaştı. Çalışmalarımızla bu rakamların artarak devam edeceğine inanıyor; deniz turizminin de bu büyümeden olumlu yönde etkileneceğini öngörüyoruz. Denizcilik kültürünün yaygınlaşmasının bir diğer sonucu da denizlerimizin sadece ticari bir araç olarak değil, çevresel bir değer olarak da anlam kazanmasını sağlamasıdır. Amatör denizcilerimiz de bu kültürün en kıymetli koruyucularıdır. Çünkü denizi tanıyan onu sever. Denizi seven onu korur” ifadelerini kullandı.
DENİZCİLİK BÖLÜMÜ KIZ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK FIRSAT EŞİTLİĞİ İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADIK
Bakanlık olarak sadece amatör denizciler için değil gemi insanları için de önemli adımlar attıklarına, atmaya da devam ettiklerine dikkati çeken Karaismailoğlu, “Bakanlığımızca gemi insanlarımızın tüm deniz yaşamları boyunca tabi oldukları eğitim, sınav, görevde yükselme ve yeterlik yenilenmesi gibi işlemler dünya standartlarında olmalı. Bunların çok daha kolay ve hızlı yapılabilmesi için, Gemi İnsanları Bilgi Sistemi’ni yeniledik ve 15 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla devreye aldık. Bu proje sayesinde 135 bin aktif gemi insanımızın tüm denizcilik işlemleri çok daha hızlı, evraksız ve güvenli olarak yürütülebilmektedir. Bakanlığımız denizcilik sektöründe iş gücünün güçlenmesi ve genç istihdam oluşturulması için yatırımlarına 2023 yılında da devam edecektir. Bu kapsamda Bakanlığımız, staj olanağı bulmada daha çok zorlukla karşılaşan kız öğrencileri de kapsayacak olanaklar sağlamaktadır. Denizcilik lisans öğrencisi kızlarımıza, zorunlu deniz stajlarını tamamlayabilmeleri için ‘kontenjan ayrılması’ amacıyla sektörümüzün önde gelen firmalarından 15’i ile ‘Denizcilik Bölümü Kız Öğrencilerine Yönelik Fırsat Eşitliği İş Birliği Protokolü’ imzalandı. Staj seferberliğimizi 2023 yılına da taşıdık. Bunun yanında dünyada önümüzdeki yıllarda zabit açığının artacağı yönündeki raporlar da dikkate alınarak bu açığın Türk gemi insanları tarafından doldurulması en önemli önceliklerimiz arasında” dedi.
ALTIN FRANK DEĞERİNİ GÜNCELLEDİK
Türkiye’nin denizcilik sektörüne daha iyi hizmet verebilmesi, sürdürülebilirliğini sağlaması ve denizcilik teşkilatını daha da güçlendirmesi için 21 Bölge Liman Başkanlığı kurduklarını dile getiren Karaismailoğlu, kurulan bu bölge liman başkanlıkları ile çok daha çabuk ve etkin hizmet vereceklerini, denizcilik idaresinin gücüne güç katacaklarını söyledi. Boğazlardan transit geçen gemilerin geçiş ücretlerini Altın Frank değerini güncellediklerini anımsatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Türk Boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerden alınan fener ve tahlisiye ücretlerini yaklaşık 5 katına çıkardık ve bundan sonra her 1 Temmuz tarihinde bu ücreti güncelleyeceğiz. Kılavuzluk ve römorkör hizmetlerinden alınan kamu payı oranlarını yüzde 30’a varan şekilde artırdık. Kılavuzluk ve Römorkörcülük ile Palamar Hizmetlerinin Ücretleri Hakkında Yönergeyi yayımladık. Yönerge’de Türk Bayraklı gemiler lehine destekler sağladık” şeklinde konuştu.
DENİZCİLİK SEKTÖRÜNDE 2053 YILINA KADAR 21,6 MİLYAR DOLAR DAHA YATIRIM YAPACAĞIZ
2053 Vizyonu ışığında, Türkiye’nin ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi’ içinde hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yıllık ulaştırma ve haberleşme yatırım planını tüm kamuoyu ile paylaştıklarını aktaran Karaismailoğlu, bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngördüklerini belirtti. Karaismailoğlu, denizcilik sektöründe 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar daha yatırım yapacaklarının altını çizerek, bu sayede milli gelire 180 milyar dolar katkı sunacaklarını kaydetti. “Üretime etkimiz ise 320 milyar doları aşacak. 30 yıl boyunca istihdama katkımız ise 5 milyon kişi olacak” diyen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’mızda Mavi Vatan’ımız temeli, ulaşımdaki entegrasyonun kilit noktası denizyollarına özel bir yer ayırdık. Buna göre: Liman tesisi sayısını 217’den 255’e çıkaracağız. Yeşil Liman uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Limanlarımızda yüksek oranda yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasını sağlayacağız. Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemlerle elleçleme verimliliği artırılacak. Lojistik altyapıları güçlendirilmiş ihtisas limanları oluşturulacağız. Limanların aktarma hizmeti kapasitesini daha da genişleterek bölge ülkelerine hizmet verebilecek çok modlu ve kısa mesafeli deniz taşıma altyapısını geliştireceğiz. Yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendireceğiz. Tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal güvenliğini sağlamasının, Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; Boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifletecek.”
KÜREKLERE DAHA SIKI ÇALIŞACAĞIZ
Türkiye Yelken Federasyonu ile yapılacak işbirliği protokolü ile artık amatör denizci eğitimlerine uygulama eğitimlerini de dâhil etmeyi hedeflediklerini belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, İşbirliği Protokolü ve geçen hafta taslağı tamamlanan “Özel Teknelerin Donatımı ve Özel Tekneleri Kullanacak Kişilerin Yeterlikleri Hakkında Yönetmelik” sayesinde Amatör Denizcilerin ufkunu daha da ileri taşıyacaklarını söyledi. “Türkiye Yüzyılı için Türk denizciliğin gelişmesinin ne kadar önemli olduğunun da farkındayız” diyen Karaismailoğlu, “Küreklere daha sıkı sarılacağız, dümenimizi dünya rekorlarına yöneltip, güvenli limanlara yelken açacağız. Türkiye, denizcilik alanındaki ağırlığını gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacak” dedi.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Kasım 2022 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %136,02, aylık %0,74 arttı
2022 yılı Kasım ayında Yİ-ÜFE (2003=100) bir önceki aya göre %0,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre %98,20, bir önceki yılın aynı ayına göre %136,02 ve on iki aylık ortalamalara göre %128,94 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık %107,64 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %146,43, imalatta %107,64, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %442,97 ve su temininde %114,41 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %103,78, dayanıklı tüketim malında %93,87, dayanıksız tüketim malında %124,66, enerjide %337,34 ve sermaye malında %86,41 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık %2,01 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %4,99 artış, imalatta %2,01 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %5,17 azalış ve su temininde %3,39 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %1,88 artış, dayanıklı tüketim malında %2,62 artış, dayanıksız tüketim malında %2,68 artış, enerjide %4,24 azalış ve sermaye malında %2,83 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 21 alt sektör daha düşük, 8 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık en düşük artış; %64,45 ile ana metaller, %65,31 ile diğer ulaşım araçları, %74,89 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %442,97, diğer metalik olmayan mineral ürünler %203,36, ham petrol ve doğal gaz %202,77 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 6 alt sektör daha düşük, 23 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Aylık en yüksek azalış; %5,17 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %2,02 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,70 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %7,04, deri ve ilgili ürünler %4,92, kağıt ve kağıt ürünleri %4,10 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Tüketici Fiyat Endeksi, Kasım 2022 Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %84,39, aylık %2,88 oldu
TÜFE’deki (2003=100) değişim 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %2,88, bir önceki yılın Aralık ayına göre %62,35, bir önceki yılın aynı ayına göre %84,39 ve on iki aylık ortalamalara göre %70,36 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %35,87 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %107,03 ile ulaştırma oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup %-1,42 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %5,75 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu
2022 yılı Kasım ayında, endekste kapsanan 144 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey), 17 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 119 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %76,18, aylık %2,73 oldu
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %2,73, bir önceki yılın Aralık ayına göre %54,68, bir önceki yılın aynı ayına göre %76,18 ve on iki aylık ortalamalara göre %61,31 olarak gerçekleşti.