Ekonomi-teknoloji haberleri ve TUİK verileri (28.12.2022)

Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması, 2021

-ARALIK’TA BEKLENTİ 190-200 MİLYON ADET İŞLEM

İnternetten banka ya da kredi kartıyla en fazla işlemin Kasım ve Aralık aylarında yapıldığını anımsatan Köseibiş,

şunları söyledi:

“Kasım, dünya genelinde kampanya ayı. Aralık ayı işlemlerinin büyük kısmını yılbaşı alışverişi oluşturuyor. Geçen yıl Aralık ayında internetten banka ya da kredi kartıyla 138 milyon adet işlem yapılmıştı. Bu yıl işlem adedinin 190-200 milyon arasında gerçekleşmesi bekleniyor.

Tüketici, artık online alışverişe alıştı ve oldukça bilinçlendi. Alışveriş karşılığı para iadesi yapan Avantajix.com benzeri sitelerin üye sayısı her geçen gün artıyor. Tüketici, sanal mağazalara doğrudan değil de Avantajix.com üzerinden girerse bu mağazalardan komisyon alıyoruz ve bu komisyonu alışveriş yapan kişiye ödüyoruz. Bu para bir indirim değil, direkt nakit para ödeniyor. Üründe bir indirim söz konusuysa tüketici ondan da yararlanıyor. Siteden 10 milyona yakın ürüne ulaşmak ve satın aldıkça nakit para kazanmak mümkün.”

Mutlu işyerleri son altı ayda yüzde 144 kazandırdı

Kurumlar için güvene dayalı ilişki, sürdürülebilir yüksek performans, çalışan mutluluğunun artırılması ve şirketlerin karşılaştıkları modern güçlüklere modern çözümler sunan yönetim danışmanlığı firması Happy Place to Work tarafından yayınlanan Türkiye’nin En Mutlu İşyerleri listesinde yer alan 50 şirketin son altı ayda getirisi yüzde 144 oldu.

Çalışanların motive, işine bağlı ve enerjik olmalarını sağlayacak bir çalışma deneyimi geliştirerek, bireysel ve kurumsal büyümeyi destekleyecek bir yüksek performans kültürü oluşturmayı amaçlayan Happy Place to Work tarafından belirlenen Türkiye’nin En Mutlu İşyerleri listesinde yer alan 50 şirket, son altı ayda yüzde 144 kazandırdı. BIST 50 listesinin son altı aylık getirisi ise yüzde 85’te kaldı.

Mutluluk kazandırıyor

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Prof. Dr. Türker Baş, “HPW (Happy Place to Work) 50 endeksine baktığımızda son altı ayda BIST 50’den neredeyse iki kat fazla kazandırdığını görüyoruz. Buradan da anlaşılıyor ki mutlu işyeri demek, yüksek kazanç demek. Dolayısıyla 2023 yılında şirketlerin çalışan mutluluğuna yönelik adımlar atması gerekiyor. Müşteriler kendilerini mutlu edecek markaları tercih ediyor ve sadece mutlu çalışanlara sahip şirketler müşterilerini mutlu edebiliyor” dedi.

Tekstil ihracatçıları firmalarını AB Yeşil Mutabakatı’na hazırlıyor

Türkiye’nin ihracatta en katma değerli sektörleri arasında yer alan tekstil sektörü Ege Bölgesi’nde sürdürülebilir ihracatın artması için çalışmalarına devam ediyor.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) tarafından “Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi” URGE projesi, 18 üye firmanın sürdürülebilirlik teması kapsamında kapasitelerini geliştirebilmek için Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülüyor.

2021 yılının aylık tekstil ihracat rekorlarının kırıldığı bir yıl olduğunu hatırlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:

“2022 yılı özellikle ana pazarlarımızda yaşanan ekonomik durgunluk ve talep azalması nedeniyle ihracatımız azaldı. Talebin azaldığı ve rekabetin arttığı bu dönemde bizi öne çıkaracak konular sürdürülebilirlik, dijitalleşme, kaliteli ve katma değerli üretim olmaya devam ediyor. Tüketicilerin sürdürülebilirlik ile ilgili talepleri artarak devam edecek ve sürdürülebilir elyaflardan üretilen ürünlere olan talep yurt dışı alıcılarımızın siparişlerine yansımaya devam ediyor. Birlik olarak faaliyetlerimize bu yönde devam ediyoruz.”

Enerji Verimliliği, Kurumsal karbon ayak izi, Çevre yönetim sistemi

Eskinazi, “Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle 18 firmamızın katılımıyla ‘Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi URGE Projesi’ni yürütüyoruz ve projemiz kapsamında Enerji Verimliliği danışmanlık hizmetini 6 firmayla, 14064 kurumsal karbon ayak izi danışmanlık faaliyetini 9 firmayla ve 14001 Çevre yönetim sistemi danışmanlık hizmetini de 5 firmayla yürütüyoruz. Özellikle ana pazarlarımızda faaliyet gösteren markalar ve müşterilerin konuya özel bir önem vermesi nedeniyle projemiz ile firmalarımızın bu konuda teknik açıdan daha yeterli olmalarını ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına uyumlu ve Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde sektörün dinamiklerini etkileyecek çerçeve koşullara hazırlıklı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’de üretilen pamuğun tamamı GDO’suz

Jak Eskinazi, “Tüketicilerin sürdürülebilirlik ile ilgili taleplerinin artması ve sürdürülebilir elyaflardan üretilen ürünlere olan talebin yurt dışı alıcılarımızın siparişlerine yansıması nedeniyle ülke olarak özellikle pamuk konusunda önemli avantajlarımız var. Kaliteli pamuk üretiminin yoğun olduğu bir Bölgedeyiz. Organik pamuk, better cotton, rejeneratif pamuk gibi sürdürülebilir pamuk üretiminin yoğun bir şekilde yapıldığı bir Bölgedeyiz. Dünyanın 6. en büyük pamuk üreticisi konumuna ulaştık 2022/23 sezonu itibariyle. Türkiye’nin organik pamuk üretiminde Hindistan’dan sonra dünyanın ikinci en fazla üretim yapan ülkesi konumundayız, önemli bir nokta da Türkiye’de üretilen pamuğun tamamının GDO’suz pamuk olması.” dedi.

Türk Pamuğu “GMO Free Turkish Cotton” ile markalaştı

Türkiye’nin GDO’suz pamuk üreten nadir ülkelerden biri olduğunun altını çizen Eskinazi, dünyada GDO’suz pamuk üreten ülkelerin sadece Türkiye, Yunanistan ve İspanya’dan oluştuğunu söyledi.

“Ancak tekstil üretimi açısından Türkiye diğer ülkeler arasında öne çıkmaktadır. GDO’suz Türk Pamuğu, “GMO Free Turkish Cotton” markasının Türk tekstil ürünlerine taşınması amacıyla başlatılan proje işlemlerini yürütmek için de GDO’suz Pamuk A.Ş. şirketi kuruldu ve “GMO FREE Turkish Cotton” ibaresi ile tescili alınan Garanti Markası, tüm sektörün kullanımına hazır hale geldi. Bu sayede, Türkiye tekstil sektörüne ayrıcalıklı bir marka yaratarak rekabet şansı artırılmış oldu ve dolayısıyla da Türk pamuk üretimine tercih edilen bir statü sağladı.”

GMO FREE Turkish Cotton markamızın uluslararası tanıtımına odaklanacağız

Jak Eskinazi, “9 Aralık 2022 tarihinde de tüm ilgili paydaşların katılımıyla GMO Free Turkish Cotton markasının lansmanını yaptık. Bundan sonraki süreçte de hem markamızın uluslararası tanıtımına odaklanarak hem de sektörümüz tarafından daha fazla sahip çıkılması için çalışmalara devam edeceğiz. Ayrıca, 2023 yılı ihracatımızı artırmak amacıyla Bakanlığımızın uzak ülkeler stratejisi kapsamında ihracat pazar çeşitlendirmesi ile yeni coğrafyalarla tanışılması ve dünyanın her bir noktasında üretici ve tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap vererek rekabetçi yapıyı güçlendirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

ABD ve İtalya gündemde

Eskinazi, 2023 yılında Tekstil Birliği olarak ABD’ye yönelik sektörel ticaret heyeti düzenlemeyi planladıklarını açıkladı.

“Var olan ihracat pazarlarımızı sürdürülebilir üretim ve ihracata daha çok yatırım yaparak korumayı ve uzak ülkelere yönelik ihracatımızı da artırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda 08 – 14 Haziran 2023 tarihleri arasında Milano’da gerçekleşecek ve 4 yılda bir düzenlenen sektörümüz için çok önemli bir fuar olan ITMA-Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Makineleri Fuarına Birliğimiz tarafından bir heyet ile katılım sağlanacak. Diğer Birliklerimiz ile de ortak çalışmalarımız devam ediyor. Sürdürülebilirlik ve Eğitim Komitelerimizin faaliyetlerini 2023 yılında ortak yapabilmek ve faaliyetlerimizi geliştirmek amacıyla çalışmalarımız devam ediyor.”

Tekstilde sürdürülebilirlik politikalarıyla ilgili girişimler artacak

Jak Eskinazi, “2023 yılında hedeflerimize ulaşılması için dijitalleşmenin ve sürdürülebilirliğin merkeze alınacağı birçok yeni araç kullanılacaktır. Hızla gelişen teknolojiye adaptasyon konusunda büyük şirketler dışındaki diğer firmalarımızın da adaptasyonu ve farkındalığı konusunda çaba gerekiyor. 2023 yılında sektörümüzde sürdürülebilirlik politikalarıyla ilgili girişimler artacak ve geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir elyaflara olan talepteki artış trendi devam edecektir.” diyerek sözlerini noktaladı.

Muğla, su ürünleri ihracatında Türkiye lideri

Türkiye’de su ürünleri ihracatının başkenti konumundaki Muğla, 2022 yılında tarihinde ilk kez 1 milyar doları aşmanın gururunu yaşıyor. Muğla, 2022 yılı hedefini tuttururken, Türkiye’de 1 milyar dolar barajını aşan 22’inci il oldu.

Muğla, 2000 yılında 16 milyon dolar olan ihracatını 2022 yılının bitimine sayılı günler kala 1 milyar doların üzerine taşıdı. Muğla’nın ihracatı 22 yılda 63 kat artmış oldu.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, 670 milyon dolarlık ihracatla Muğla ihracatında aslan payını alırken, Muğla’nın 1 milyar dolar ihracatı geçmesinde en büyük ikinci itici güç 158 milyon dolarla madencilik sektörü oldu.

Çimento sektörü 36 milyon dolarlık, Yaş meyve sebze sektörü ise 35 milyon dolarlık ihracata imza atarak Muğla’dan en çok ihracat yapan diğer iki sektörü olarak kayıtlara geçtiler. Muğla’da hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 25 milyon dolar, gemi yat sektörü 11 milyon dolar ve makine sektörü 10 milyon dolar ihracat performansı ortaya koydu.

Muğla, su ürünleri ihracatında Türkiye lideri

Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, 2000 yılında 16 milyon dolar ihracat yapan Muğla’nın, 2005 yılında ihracatını 93 milyon dolara, 2010 yılında 220 milyon dolara, 2015 yılında 342 milyon dolara, 2020 yılında da 618 milyon dolara taşıdığını dile getirdi.

Muğla olarak, 2021 yılında 804 milyon dolar ihracata imza attıklarını aktaran Kızıltan, “Muğla olarak, 2022 yılı başında 1 milyar dolar hedefi koymuştuk. 2023’e girmeye sayılı günler kala bu hedefimize ulaştık. Bu ihracata 670 milyon dolarla en büyük katkıyı sağlayan su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörümüz geçen yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da Türkiye şampiyonu oldu. Sektör olarak çifte mutluluk yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Muğla’nın 2022 yılında 125 ülkeye ihracat yaptığı bilgisini paylaşan Kızıltan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya Federasyonu 141,5 milyon dolarla en fazla ihracat yaptığımız ülke olurken, Yunanistan 103 milyon dolarlık ihracatla zirve ortağı oldu. Listemizin üçüncü sırasındaki, Amerika Birleşik Devletleri’ne 88 milyon dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdik. Bu ülkeleri 67 milyon dolarla İsrail ve 61 milyon dolarla İngiltere izledi.”

ABD Temsilciler Meclisi’nden Türk iş insanına ödül

New York’ta yaşayan ve ABD’nin ünlü pizza zinciri Champion Pizza’nın sahibi olan Türk iş insanı Hakkı Akdeniz, ABD Temsilciler Meclisi’nin de aralarında bulunduğu beş ayrı devlet kurumu tarafından “Yılın Topluluk Lideri” ödülüne layık görüldü.

Evsizlere ve ihtiyaç sahiplerine yönelik yardımlarıyla ABD kamuoyunun yakından tanıdığı Akdeniz, ABD Temsilciler Meclisi, New York Eyalet Meclisi, New York Eyalet Senatosu, New York Belediyesi ve Manhattan İlçe Başkanlık Ofisi tarafından “Yılın Topluluk Lideri” seçildi.

New York’ta düzenlenen törende konuşan Hakkı Akdeniz, “Almak için vermeyin, başkalarına vermeleri için ilham olun. Umarım size ilham vermişimdir ve başkalarına da vermeleri için ilham olmaya devam edeceğim” dedi.

Yılın topluluk lideri olarak seçilmekten büyük onur duyduğunu söyleyen Akdeniz, “Bunu, başkalarına iyilik yapmalarına, yardım etmelerine ilham vermek için kullanmayı umuyorum. Umarım insanlar bunu görür ve kesinlikle herkesin bir yerden başlayıp benim yaptığım gibi dünya üzerinde büyük bir etki yaratabileceğini anlar. Bu benim için ömür boyu sürecek bir başarı ve çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

“Almak için vermeyin, başkalarına vermeleri için ilham olun”

Konuşmasına “Yavaşla, sakin ol, fazla endişelenme, fazla acele etme, geleceğe güven” sözleriyle devam eden Akdeniz şunları söyledi:

“Hayatımda pek çok insana inandım ve güvendim ama birçoğu beni farklı şekillerde incitti. Ancak bu, beni bugün büyümeye ve vermeye devam eden adam yapan bir yaşam dersiydi. Ama her zaman inandığım bir şey var ki, o her zaman kalbimde olan Tanrı’dır. Almak için vermeyin, başkalarına vermeleri için ilham olun. Umarım size ilham vermişimdir ve başkalarına da vermeleri için ilham olmaya devam edeceğim.”

Evsiz günlerini unutmadı

Diyarbakır’da doğan Hakkı Akdeniz, küçük yaşlarda gittiği ABD’de uzun süre evsiz kaldı ve sıfırdan başladığı iş hayatında zirveye yükselen bir başarı hikayesi örneği oluşturdu. Champion Pizza markası ile ABD’nin pizza zincirlerinden olurken Hakki’s markası ile de dondurulmuş pizza ve gıda ürünleri pazarında yerini aldı. Evsiz günlerini unutmayan Akdeniz, evsizlere yönelik yardım çalışmalarıyla ABD’nin örnek kişileri arasında yer alıyor.

Albaraka Türk Stratejik Hedefleri Doğrultusunda Organizasyon Yapısını Yeniledi  

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, stratejik hedefleri doğrultusunda yeni organizasyon yapısını açıkladı.  

Oluşturulan yalın ve sadeleştirilmiş yeni yapı, Bankanın sunduğu tüm hizmetlerde müşteriyi merkezde tutmaya devam ederken, sahip olduğu güçlü teknolojik altyapısından da yararlanarak müşterilerine daha hızlı ve kaliteli hizmet sunulmasını sağlayacak. Teknolojiyi ve dijitalleşmeyi merkeze alan yeni organizasyon, kilit rol ve sorumlulukları da daha net bir şekilde tanımlıyor.

Müşteri deneyimini mükemmelleştirmek ve hizmet kalitesini en üst seviyeye taşımak amacıyla tasarlanan yeni organizasyon, segment bazlı bir yönetimle müşterilerine bütüncül finansal çözümler sunmayı hedefliyor.

Veri analitiğini ön planda tutan yeni yapı, süreçlerde çevikliği, verimliliği ve esnekliği arttırırken, Bankanın uzun süredir odaklandığı dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarının müşteri gereksinimlerine daha etkin ve koordineli bir şekilde yanıt vermesini amaçlıyor.

Banka, organizasyon değişikliğinin yanı sıra, üst yönetimdeki Genel Müdür Yardımcısı atamalarını da açıkladı.

Değişiklikler hakkında konuşan Albaraka Türk Yönetim Kurulu Başkanı Houssem Ben Amor şu yorumları yaptı:

“Albaraka Türk olarak sektördeki ilk katılım bankası olmanın bilinciyle kendimizi modern bankacılık uygulamalarının getirdiği dönüşüme devamlı olarak adapte ediyoruz. Değişen iş gücü yapısı, küresel trendler, müşteri dinamikleri ve yeni stratejik odaklar aynı zamanda periyodik olarak bir bakış açısı değişikliği getiriyor. Bu yaklaşımla yeni nesil bankacılık modeline uyum sağlamak ve son dönemde elde ettiğimiz finansal başarıları daha da yukarıya taşımak için kapsamlı bir çalışmanın neticesinde yeni organizasyon yapımızı duyurduk. Bu vesileyle yeni organizasyon yapısında görevi devralan çalışma arkadaşlarımıza da görevlerinde başarılar diliyorum.”

Konu hakkında Albaraka Türk Genel Müdürü Malek K. Temsah ise şunları söyledi:

“Bankamız, açıklamış olduğu organizasyon yapısı değişikliğiyle, tüm paydaşlarımıza daha iyi hizmet verebilmek için iş yapış şeklini modernize etme ve süreçleri basitleştirme yönündeki dönüşümünün ilk adımlarını atmıştır. Teknoloji ve dijitalleşmenin giderek tüm kurumsal kararların merkezine yerleştiği bir bankacılık dünyasında yeni organizasyon yapımızın çağın gerekliliklerini yakalama hususunda bize çeviklik ve esneklik kazandırmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarımız adına, üst yönetim ekibimizden ayrılan meslektaşlarımıza bu zamana kadarki hizmetleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Alanlarında kendini kanıtlamış, deneyimli ve birçoğu uzun yıllardır Bankamızda hizmet veren yeni üst yönetim ekibimize de hoş geldiniz demekten memnuniyet duyuyorum. Yeni dönemde kendilerinden önemli katkılar bekliyor ve görevlerinde başarılar diliyorum. Önümüzdeki dönemde de çalışanlarımız Bankamızın başarısında başat belirleyici olmaya devam edecektir.”

Trouw Nutrition Çiftlik Zirvesi’nde çiftliklerde verimliliği artırmanın yollarını açıkladı

AGRO TV ve TÜSEDAD tarafından BOUN Tarım danışmanlığında bu yıl ilki düzenlenen Çiftlik Zirvesi; tarım, hayvancılık ve hayvan besleme sektöründeki üreticileri, yöneticileri ve akademisyenleri Boğaziçi Üniversitesi’nde bir araya getirdi. Etkinliğin sponsor ve panelist firmaları arasında dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition da yer aldı. “Çiftliklerde Sürdürülebilir Yaklaşımlar ve Projeler” oturumunda konuşmacı olan Trouw Nutrition Türkiye Çiftlik Kanalı ve Buzağı Mamaları Ülke Satış Direktörü Tanzer Kılcıoğlu, çiftliklerde verimliliği artırmanın yollarını açıkladı ve şirket olarak bu alanda hayata geçirdikleri çalışmaları anlattı.

Tarım, hayvancılık ve hayvan besleme sektöründeki üreticileri, yöneticileri ve akademisyenleri buluşturmak hedefiyle AGRO TV ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) tarafından BOUN Tarım danışmanlığında bu yıl ilki düzenlenen Çiftlik Zirvesi yoğun bir katılımla gerçekleşti. Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinliğin sponsorları arasında dünyanın hayvan besleme uzmanı Trouw Nutrition da vardı. “Çiftliklerde Sürdürülebilir Yaklaşımlar ve Projeler” oturumunda panelist olarak yer alan Trouw Nutrition Türkiye Çiftlik Kanalı ve Buzağı Mamaları Ülke Satış DirektörüTanzer Kılcıoğlu, şirketin sürdürülebilir çiftlikleri destekleyen çalışmalarından bahsederek bu konuda üreticilere önemli tavsiyelerde bulundu.

Çiftliklerde yaşam boyu verimlilik artırılmalı

Konuşmasında Trouw Nutrition Türkiye olarak sürdürülebilirliği en önemli stratejik amaçlarından biri olarak tanımladıklarını ve ülkemizin gelecek nesillerine sürdürülebilir bir dünya bırakmak adına tam 15 yıldır var güçleriyle çalıştıklarını belirten Tanzer Kılcıoğlu,sözlerine şöyle devam etti; “Süt çiftçilerinin, sürülerinin performansını güçlendirmek için aldıkları kararlar, çiftliklerinin ekonomisi ve çevresel ayak izi üzerinde de büyük bir etkiye sahip.

Dünyada üretilen birim başına sera gazı emisyonları 60’lı yıllardan bugüne yüzde 60 oranında düştü. Ruminantlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i düşük ve orta gelirli ülkelerde yapılan verimsiz hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Ancak çiftliklerde verimliliği artırarak bu oranı daha fazla düşürmek mümkün ve bunun için de öncelikle verimli laktasyon ömürlerini artırmak gerekiyor. Yaşam boyu verimlilik; ilk buzağılama yaşının düşürülmesi, buzağılama aralığının sıklaştırılması, laktasyon başına süt ortalamalarının ve laktasyon sayısının artırılması ile mümkün oluyor.”

Sürdürülebilir çiftlikler için projeler geliştiriyor

Trouw Nutrition olarak sürdürülebilir çiftlikler için hidroksi iz mineraller ve glukonatlar başta olmak üzere geliştirdikleri önemli projeler olduğunu ifade eden Kılcıoğlu, “Performansı ve dolayısıyla karlılığı yüksek, sürdürülebilir çiftlikler için hayvan beslemesinde mineral kullanmak bir tercihten öte zorunluluk diyebiliriz. Çiftliklerde mevcut yem ham maddelerinden bu mineralleri karşılamak mümkün değil. Bu amaçla yaygın olarak kullanılan, oksit ve sülfat kaynaklı inorganik minerallerin düşük biyoyararlanımları, metal iyonlarının rumen ortamında kolay ayrışarak çözünemeyen formlara dönüşmesi ve yüksek su tutma kapasiteleri; bu mineral kaynaklarının kullanılmasını ve yönetilmesini gerek dışkı ile atılan matal iyonları ile çevreyi gerekse hayvanların verim ve performansını riske atabiliyor. Tam da bu aşamada hidroksi iz mineraller adını verdiğimiz teknolojimiz minerallerin biyoyararlanımını yükseltiyor ve dışkıdan minimum düzeyde metal iyonu atılmasını sağlıyor. Bilindiği gibi hayvan gübresi ile toprağa karışan her bir metal iyonu toprak üzerinde olumsuz etki yaratıyor ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına sebep oluyor. Böylelikle hidroksi iz mineraller çözümümüzle hem daha verimli hem de çevreyi daha az kirleten süt hayvancılığı beslemesi sağlanmasına katkıda bulunuyoruz. İkinci önemli sürdürülebilirlik projemiz ise glukonatlar ile ilgili çalışmalarımız. Verimli üretim için ruminant hayvanların yüksek miktarda tahılla beslenmesi gerekiyor. Ancak bu durum ergin ruminantlarda bağırsağın son bölümünde (hindgut) bazı arızalara yol açabiliyor. Bu arızalar hayvanın yaşam boyu verimliliğinin ve yemden yararlanma etkinliğinin düşmesine ve hatta artan metan üretimine sebep oluyor. Bu sürecin iyileşmesinde kaplanmış glukonatların sağladığı fayda çok sayıda deneme ile kanıtlanmıştır.” şeklinde konuştu.

Hayvanların sağlıklı beslenmesine destek olurken sektörü de dijitalleştiriyor

Trouw Nutrition Türkiye’nin çiftliklerin verimliliğini artıran diğer çalışmalarından da bahseden Kılcıoğlu, “Eskiden ülkemizde kaliteli ürünleri küçük aile çiftliklerine ulaştırma olanağı yoktu. Ancak bugün son teknoloji sprey dry ile üretilen yüksek oranda süt tozlu ve diğer sindirilebilirliği yüksek hayvansal proteinleri içeren en kaliteli buzağı mamalarını 5000 buzağısı olandan, 10 buzağısı olan çiftliklere bile rahatlıkla ulaştırabiliyoruz. Sabah ve akşam sadece ikişer litre süt veya buzağı maması verilen bir buzağının sadece yaşaması sağlanır. Bu noktada çok değerli genetiğe sahip yüksek verim potansiyeli olan hayvanlarımız, hayata başlangıç dönemlerinde doğru beslenemeyen buzağılar olarak en değerli iki ayı, organlarını geliştireceği bu dönemi, yetersiz beslenerek geçirir ve sonuç olarak süt hayvancılığının geleceğine çok büyük zarar verilmiş olur. Trouw Nutrition Türkiye olarak kaliteli et, yumurta, balık ve süt üretimine yardımcı olmak için bilimin ve teknolojinin ışığında hareket ediyor; hayvanların sağlıklı ve doğru beslenebilmesi adına her geçen gün artan bir ivmeyle çalışıyoruz. Bu anlamda üreticileri ve çiftlikleri sektörümüzde fark yaratan ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra yem ve yem ham maddelerinin gerçek değerini parmak uçlarına kadar getiren inovatif teknolojilerimizle de destekliyoruz. Uzun yıllar süren araştırmalarımız, yoğun Ar-Ge çalışmalarımız ve teknoloji tutkumuzla hayata geçirdiğimiz NutriOpt platformumuz ile yem ve ham maddelerin içeriğinin dakikalar içinde analiz edilmesini sağlıyoruz. Böylece hayvanların sağlıklı beslenmesine yardımcı olurken aynı zamanda içinde bulunduğumuz sektörlerimizi dijitalleştiriyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Petrol Ofisi’nin yenilenen web sitesine Altın ödül Petrol Ofisi, İstanbul Marketing Awards’da “Yenilenen Web Sitesi” kategorisinde Altın ödüle layık görüldü. Petrol Ofisi, sadece 80 günlük bir sürede baştan aşağı yenilenerek yayına aldığı kurumsal web sitesiyle pazarlama dünyasının önemli ödüllerinden İstanbul Marketing Awards’da Yenilenen Web Sitesi kategorisinde Altın ödülün sahibi oldu. Petrol Ofisi CMO’su Sinan Seha Türkseven; “Sadece bir akaryakıt şirketi değil önemli bir enerji altyapı devi olarak, kendimizi tüketici ve paydaşlarımıza en doğru şekilde anlatmayı hedefliyoruz. İçgörü araştırmalarından, pazarlama teknolojilerinden ve yeni nesil mecralardan faydalanarak marka adına değerli adımlar atıyoruz. Bu süreçte Petrol Ofisi web sitesi de önemli bir noktada yer alıyordu. Hayata geçirdiğimiz yeniliklerin İstanbul Marketing Awards’da Yenilenen Web Sitesi kategorisindeki Altın ödüle layık görülmesi bizi daha da iyisini yapmak için cesaretlendiriyor. Ödülü kazanmamızda büyük emeği olan pazarlama & teknoloji ekiplerimize ve çözüm ortağımız Frank & Kriko’ya çok teşekkür ediyorum” dedi.

Baskıda yenilik ve avantaj arayanların adresi yine Mimaki Eurasia oldu

Pazarda daha rekabetçi olmak ve katma değeri yüksek işler yapmak isteyen baskı profesyonelleri gelişmiş Mimaki çözümleriyle avantaj elde ediyor. FESPA Eurasia 2022’de ziyaretçiler Mimaki deneyimi hakkında bilgi alıp, en son teknolojileri yakından inceleme fırsatı yakaladı.

Geniş format inkjet baskı makinelerinin ve kesim plotterlarının lider markası Mimaki, Türkiye baskı ve reklamcılık endüstrisiyle doğrudan buluşmak ve en yeni teknolojilerini sergilemek için 1-4 Aralık tarihleri arasında FESPA Eurasia 2022 fuarına katıldı. Mimaki Eurasia’nın üç adadan oluşan 648 m2’lik standı, fuar boyunca baskıda yenilikleri keşfetmek isteyen ziyaretçilerin uğrak noktasına dönüştü. Görkemli bir teknoloji gösterisi yapan firma, ayrıca uygulama alanları ile de sektör profesyonellerine ilham verdi.

Fuarda dijital baskı alanında pazar lideri konumlarını öne çıkardıklarını ifade eden Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü Hüseyin Şarerler, mevcut ve potansiyel kullanıcılarla bir araya gelmekten son derece mutlu olduklarını dile getirdi. Şarerler; “Türk baskı ve reklamcılık endüstrisi önemli bir dönüşüm yaşıyor ve Mimaki olarak biz lider konumumuzda bu dönüşümde trendleri belirliyoruz. Daha rekabetçi olmak isteyen baskı profesyonellerinin tercihi her zaman Mimaki oluyor ve bu da bizi daha iyisini yapmak için motive ediyor. FESPA Eurasia 2022 fuarında üç adadan oluşan standımızda birbirinden farklı ama bir o kadar da birbirini tamamlayan çözümlerimizi sergiledik. Flatbed ve rulodan ruloya baskı işinde elde edilebilecek en iyi baskı ve kesim çözümlerinin Mimaki’de olduğunu gösterdik. Aldığımız olumlu geri dönüşlerden oldukça mutluyuz” dedi.

Kampanyalı JV100-160 yoğun ilgi gördü

Fuara özel bir kampanya da yaptıklarını söyleyen Hüseyin Şarerler, fuar boyunca JV100-160 eko-solvent baskı makinesi alan herkese yeni nesil CG-130AR kesim plotterı hediye ettiklerini aktardı. JV100-160’ın ID Cut fonksiyonu sayesinde CG-130AR ile entegre baskı ve kesim işlemi gerçekleştirilebildiğine değinen Şarerler, kampanyanın bu alanda çözüm arayan ve verimli bir bas/kes akışı elde etmek isteyen profesyoneller tarafından yoğun ilgi ile karşılandığını açıkladı.

CG-130AR ile entegre bir bas/kes çözümüne dönüşen JV100-160, iç ve dış mekan uygulamalarının yanı sıra farklı dekoratif ve reklamcılık işlerinde tercih ediliyor. Tam donanımlı ve uygun maliyetli bu baskı makinesi, işletme maliyetleri ile de kullanıcılarına avantaj sağlıyor. Yeni nesil kesim plotterı CG-130AR ve AR Serisi’ndeki diğer modeller de yaratıcı ve katma değerli kesim işlemleri için kullanıcılarına yeni olanaklar sunuyor.

Teknoloji ve yaratıcılık gösterisi ziyaret keyfini artırdı

Üç büyük adadan oluşan Mimaki Eurasia standında Tabela ve Reklam (SG), Endüstriyel (IP), Tekstil ve Giyim (TA) ve 3D segmentlerindeki baskı makineleri ve kesim plotterları çalışır durumda sergilendi. Ziyaretçiler UV-LED baskıdan eko-solvente, direkt kumaşa baskıdan süblimasyon transfer baskıya, endüstriyel çözümlerden 3D baskıya kadar pazarın en yeni ve en gelişmiş çözümleri ve bu çözümlerle gerçekleştirilen baskı uygulamalarını yakından inceleme fırsatı buldu. İlham veren baskı ve kesim uygulamalarını inceleyen ziyaretçiler ayrıca, Mimaki teknik ekibinden detaylı bilgi aldı.

8. Salon’un girişinde ana koridor üzerinde yer alan Mimaki Sanat Galerisi Duvarı, yaratıcılık yönünden fuarın en gözde mekanlarından biri oldu. JFX600-2513 ve JFX200-2513 EX UV-LED geniş format baskı makinelerinde 2.5D baskı özelliği kullanılarak üretilen tablolar ile fuar alanı adeta bir sanat galerisine dönüştü. Fuarın sanat ve tasarım değerini artıran bir diğer nokta, Mimaki standının artık değişmez bir parçasına dönüşen kullanıcı hikayeleri bölümü oldu. Mimaki’nin sekiz farklı kullanıcısından gelen uygulama örnekleri bu alanda, 3D modellerle birlikte sergilendi. Bu yıl ürünleri sergilenen kullanıcılar arasında Türkiye’den Diam Turkey (JFX200-2513), DSG Hediyelik (UJF-3042MkII) ve Kardem Tekstil (TS55-1800) yer alırken, Avrupa’dan şu kullanıcıların uygulamaları sergilendi; Bonanomi (TS300P-1800), Dennis Harroun (3DUJ-553), Friedmans (TS300P-1800), Kops (JFX200-2513 EX) ve Shortcut Labs (UJF-3042MkII).

Baskı profesyonelleri ve meraklıları için en ilgi çekici ürünlerden birisi de 10 milyon renge sahip 3DUJ-2207 3D baskı makinesi oldu. Bu 3D baskı makinesi tam renkli ve şeffaf 3D model üretme kapasitesi ile hem özel uygulamalar hem de endüstriyel talepler için kullanıcılara yeni kapılar açıyor.

Bir oturma odası konseptiyle ziyaretçilerini karşılayan tekstil alanı ise; TS330-1600 süblimasyon transfer baskı makinesi, TS55-1800 süblimasyon transfer baskı makinesi, Tx300P-1800B blanketli, esnek kumaşa doğrudan baskı makinesi ve TS100-1600 süblimasyon transfer baskı makinesi ile üretilen numunelerle donatıldı.

Yoğun ziyaretçi ilgisi pazar beklentilerimizi güçlendiriyor

Mimaki portföyündeki segmentlerin tümünü temsil eden ürünlerle fuarda yer aldıklarını yineleyen Hüseyin Şarerler, birçok farklı pazardan gelen ziyaretçilerin beklentilerini karşıladığını kaydetti. Şarerler; “Fuar ziyaretçileri standımıza gelerek adeta merkez ofisimizdeki showroom’u gezmiş gibi oldular, neredeyse eksiksiz bir sunum yaptık. Özellikle geniş format baskı, endüstriyel çözümler ve 3D baskı segmentlerine daha fazla ilgi gördük. Standımızda sürekli çalışan JFX600-2513 geniş formatlı UV-LED flatbed baskı makinemiz ve 3DUJ-2207 modelimizin önünden kalabalık hiç eksik olmadı. Bu yoğun ilgi önümüzdeki döneme ilişkin bize de güçlü öngörüler sağlıyor” dedi.

Mimaki Eurasia’nın Türk baskı pazarındaki lider gücünü sağlamlaştırdığına dikkat çeken Şarerler sözlerini şöyle sürdürdü; “Kullanıcılarımızla bir araya gelmek ve pazarla bağlarımızı güçlendirmek için çalışmalarımıza aralıksız olarak devam ediyoruz. Türk baskı ve reklamcılık endüstrisinin içinde yer alarak hareket alanımızı kullanıcılarımızın avantajına genişletmeye ve geliştirmeye odaklanıyoruz. 2023 yılında pazarlardaki belirsizliklerin azalmasını takiben yatırımların ve iş hacminin artmasını bekliyoruz. Bu süreçte her zaman kullanıcılarımızın yanında olmaya ve onlara yeni pazarlar için ilham vermeye devam edeceğiz.”

Mimaki’nin gelişmiş baskı teknolojileri hakkında daha fazla bilgiye resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz; http://www.mimaki.com.tr

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE HABERLEŞME SEKTÖRÜ YÜZDE 47 BÜYÜDÜ
-MOBİL ABONE SAYISI 90,8 MİLYONA ULAŞTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bu yılın üçüncü çeyreğinde haberleşme sektörünün yüzde 47 büyüdüğünü ve sektör büyüklüğünün 35.1 milyar liraya yükseldiğini açıkladı. Taşınan mobil numara sayısının 164,4 milyona ulaştığını bildiren Karaismailoğlu, toplam mobil trafik miktarının yaklaşık 80,6 milyar dakika olduğunu bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan “Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu’nu” değerlendirdi. 2022 yılının üçüncü çeyreği itibariyle BTK tarafından yetkilendirilen 464 şirketin 840 yetki belgesi bulunduğunu belirten Karaismailoğlu, sektörde faaliyet gösteren işletmecilerin üçüncü çeyrekte net satış gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47 artarak 35,1 milyar liraya yükseldiğini duyurdu.
TAŞINAN MOBİL NUMARA SAYISI 164,4 MİLYONA YAKLAŞTI
Üçüncü çeyrek itibariyle mobil abone sayısının 90,8 milyona ulaştığına dikkati çeken Karaismailoğlu, mobil abone yaygınlığının ise yüzde 107,2 seviyesinde olduğunu kaydetti. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Mobil abonelerin 83,4 milyonunun 4,5G aboneliğini tercih ettiğini, 4,5G hizmetinin toplam abonelerin yüzde 92’sini oluşturduğu görüyoruz. M2M abone sayısı 8,1 milyonu aştı. 2022 üçüncü çeyreği itibari ile taşınan toplam mobil numara sayısı 164,4 milyona yaklaştı. 2,4 milyon sabit hatta da numara taşıma işlemi gerçekleşti” dedi.
498 BİN KİLOMETRE FİBER ALTYAPIYA ULAŞTIK
Karaismailoğlu, internet abone sayısında da artış görülmeye devam ettiğini aktararak, açıklamasına şöyle devam etti:
“72,6 milyonu mobil olmak üzere toplam genişbant internet abone sayısı 91,4 milyona çıktı. Bir önceki çeyrek dönem ile kıyaslandığında abone sayısı yüzde 2,1 civarında büyüme kaydetti. En yüksek artış bir önceki döneme göre yaklaşık 2,5 milyon ile ‘mobil internet” abone sayısında yaşandı. Aynı dönemde 498 bin kilometre fiber altyapıya ulaştık. Fiber internet abone sayısı da 5,5 milyona yükseldi. Sabit genişbant internet aboneleri aylık ortalama 243 GByte, mobil genişbant internet aboneleri aylık ortalama 14,8 GByte internet kullandı. Bir önceki üç aylık döneme göre 2022 yılı üçüncü çeyreğinde, sabit genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımında yüzde 2,1 ve mobil genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımında ise yüzde 15,5 artış oldu.”
80,6 MİLYAR DAKİKA CEP TELEFONUYLA KONUŞTUK
Toplam mobil trafik miktarının yaklaşık 80,6 milyar dakika olduğunun altını çizen Karaismailoğlu, sabit trafik miktarının ise 1,2 milyar dakika olarak gerçekleştiğini bildirdi. Karaismailoğlu, mobil şebekelerde aylık ortalama kullanım süresi 569 dakika olduğunu belirtti. Türkiye’de halihazırda toplam 6 adet yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı bulunduğunu ifade eden Karaismailoğlu, “Söz konusu elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları 2022 yılı Eylül sonu itibarıyla yaklaşık 6,1 milyonu elektronik imza ve 834 bini mobil imza olmak üzere toplam 6,98 milyon elektronik sertifika oluşturuldu” değerlendirmesinde bulundu.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: LOJİSTİK MERKEZİ KOCAELİ’NİN ULAŞIM AĞINI GÜÇLENDİRİYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İzmit-Kandıra-Kaynarca yolu ile lojistik merkezi konumunda bulunan Kocaeli’nin ulaşım ağının güçlendirdiklerini vurguladı ve proje ile yıllık 109,2 milyon TL tasarruf sağlanacağına dikkati çekti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İzmit-Kandıra-Kaynarca yolu ile ilgili açıklama yaptı. Kocaeli’nin Avrupa’yı Anadolu’ya ve Ortadoğu’ya bağlayan önemli kara, deniz ve demiryolu ulaşım ağları güzergahında yer aldığını kaydeden Karaismailoğlu, “Büyük metropollere yakınlığı, Karadeniz ve Marmara bağlantısının bulunması, şehrin sanayi, ticaret, ulaşım ve lojistik merkezi olarak gelişmesinde etken oldu” dedi.
Kandıra’nın İstanbul ve Kocaeli için önemli bir turistik cazibe merkezi konumunda olduğunu belirten Karaismailoğlu, Türkiye’de ilk defa Kandıra ilçesinde hayata geçirilecek Gıda ve İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile yörenin tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomik potansiyelinin artmasının beklendiğini vurguladı.
TOPLAM 17,2 KİLOMETRELİK KESİMİ HİZMETE AÇILDI
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, özellikle yaz aylarında günübirlik trafik yoğunluğunun da eklenmesi ile trafik hacminde ciddi artışlar yaşandığını ifade ederek, açıklamasına şöyle devam etti:
“İzmit-Kandıra-Kaynarca Yolu 58,9 kilometre uzunluğunda, 2×2 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak projelendirildi. Proje kapsamında ilk olarak TEM Otogar K-1 Köprülü Kavşağı’nı içeren 4,2 kilometrelik kesimi, 3 kilometrelik Çubuklubala – Çubuklu Osmaniye Varyantı ile 4 kilometrelik Cezaevi Varyantı’nı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bu yıl içerisinde gerçekleştirilen çalışmalarla, yolun Çayırköy – Çubuklubala arasında kalan 6 kilometrelik kesim daha tamamlanarak toplam 17,2 kilometrelik kesimi açtık. Açılışı yapılan kesimlerde toplam 1046 metrelik 8 adet köprü, 264 metrelik 6 adet altgeçit, 4086 metrelik 47 adet menfez ile TEM Otogar K1, Gölkent, Çubuklubala, Çubuklu Osmaniye, Cezaevi Giriş, Cezaevi Çıkış kavşakları olmak üzere 6 adet farklı seviyeli kavşak yer aldı.”
PROJE İLE YILLIK 109,2 MİLYON TL TASARRUF SAĞLANACAK
Proje ile şehrin merkez ilçesi olan İzmit’in; Kandıra ilçesine ve Ağva-Kandıra-Kaynarca-Karasu güzergahı üzerinden Karadeniz kıyısı boyunca uzanan turizm merkezlerine bölünmüş yol standardında bağlanacağının altını çizen Karaismailoğlu, ayrıca projenin tamamlanmasıyla bölgede yapımı planlanan limanlar ve sanayi tesislerine de yüksek standartlı bir bağlantı sağlanacağını aktardı. Karaismailoğlu, “Proje; Kuzey Marmara Otoyolu, Şile-Ağva-Kandıra-Kaynarca-Karasu D020 aksı, TEM Otoyolu ve D-100 Devlet Yolu arasındaki bağlantıyı sağlayan ana güzergahlardan biri olması bakımından önem taşımaktadır. Proje başta ağır vasıta olmak üzere yoğun trafiğe hizmet veren güzergahın trafik hacmini rahatlatmaktadır. Projenin tamamının hizmete sunulmasıyla güzergahta 1,2 kilometrelik kısalma sağlanacak. Seyahat süresi 60 dakikadan 40 dakikaya indirilecek. Böylece; zamandan 84 milyon TL, akaryakıttan 25,2 milyon TL olmak üzere yıllık toplam 109,2 milyon TL tasarruf edilecek, karbon emisyonu 5 bin 356 ton azaltılacak” değerlendirmesinde bulundu.