Ekonomi-teknoloji haberleri ve TUİK verileri (03.12.2021)

Tarım ve gıdada dış ticaret fazlası yıl sonuna güçlü girdi!

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Dış Ticaret Verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2021 yılının ilk 10 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 18,1 milyar dolar ihracat, 13,5 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 01 ile 24 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2021’nin ilk 10 ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine kıyasla %20,3 arttı.

Özet Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayınlanan dış ticaret verilerine göre, 2021’in ilk 10 ayında ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre %19,6 oranında artarak 18,1 milyar dolara, ithalat %19,4 artarak 13,5 milyar dolara ulaştı.
Aylık ihracat ve ithalatta ciddi artışlar!

Aylık bazda bakıldığında Ekim 2021’de ihracat, önceki yılın aynı ayına göre %22,6 artarak 2,2 milyar dolar, aylık ithalat ise %33,1 artarak 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aylık ithalat Ağustos ve Eylül aylarına oranla biraz gerilese de Ekim ayında da önceki yılın aynı dönemine kıyasla belirgin bir artış kaydedildi.

İthalat, 2021 yılının ilk aylarında belirgin bir artış eğilimi sergiledi. Nisan ayında, önceki yılın aynı ayına göre %25 artan aylık ihracat ve ithalat artış hızının yavaşlaması ile bu trendde değişim görüldü. İhracat Mayıs ayında da belirgin şekilde artarken, 2021 yılında ilk kez Mayıs ayında ithalatın önceki yılın aynı ayına kıyasla gerilemesi, yılın başından bu yana devam eden yüksek ithalat trendini değiştirdi. İhracatın artması, ithalatın yavaşlaması yönündeki olumlu trend, Haziran’da güçlenerek devam etti. Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında ise bu trend değişti ve ithalatta yine önemli artışlar kaydedildi.
Dış ticaret fazlası yıl sonuna güçlü girdi!

2021 yılının başlarında ithalatın artış eğiliminde olmasından olumsuz etkilenen dış ticaret dengesi, yılın ilk dört ayında önceki yılın aynı döneminin gerisinde kalmıştı.

Mayıs verilerinin gelmesiyle birlikte 2021’de ilk kez dış ticaret fazlası, önceki yılın aynı döneminin üzerine çıkmış; 2021’in ilk 5 ayında, önceki yılın aynı dönemine kıyasla %32,1 artarak 1,63 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

2021’in ilk 10 ayında dış ticaret fazlası önceki yılın aynı dönemine göre %20,3 artışla 4,66 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Birim ihracat değeri 2021’in ilk 10 ayında, önceki yılın aynı dönemine göre %2,8 artarak 1.099 dolar/ton olarak gerçekleşti. İthalat birim değeri ise önceki yılın aynı dönemine göre %31 artışla 604 dolar/ton’a yükseldi.

Birim ithalat değerinin 2021’in başından beri yüksek seviyede devam etmesi olumsuz bir gelişme olarak değerlendirildi.
Dış ticarette en yüksek hacimli ürünler: Fındık, Un ve Makarna yerini korudu

2021’nin ilk 10 ayında ihracatta öne çıkan ürünler sırasıyla Fındık İçi (0,95 milyar dolar), Un (0,93 milyar dolar) ve Makarna (0,63 milyar dolar) olurken bu ürünler toplam ihracatın yaklaşık %13,8’ini oluşturdu.

Aynı dönemde en çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla Buğday (1,7 milyar dolar), Soya Fasulyesi (1,3 milyar dolar) ve Ham Ayçiçeği Yağı (0,7 milyar dolar) oldu. Bu 3 ürün, toplam ithalatın yaklaşık %27,5’ini, yani 4’te 1’inden fazlasını oluşturdu.

2021 yılı Eylül ayında en çok ihraç edilen ürünler Fındık içi, Un ve Ambalajlı Fındık olarak sıralanırken, en çok ithal edilen ürünler Buğday, Arpa ve Rafine Palm yağı oldu.

1 yıldan fazla süredir yurt içinde fiyat artışları ile sıkça gündeme gelen ve 760 milyon dolarlık ithalat ile 2020’de en fazla ithal edilen 3. ürün olan Ayçiçek yağında ithalat trendi 2021’de de devam etti. Ayçiçek ve Ayçiçek yağı 2021 yılında da en çok ithal edilen ürünler arasında yer aldı. Ham ayçiçeği yağı 2021 yılının daha 10. ayında, 2020 yılının tamamında ulaşılan seviyeyi yakaladı.

Ağustos (263 milyon dolar), Eylül (367 milyon dolar) ve Ekim (237 milyon dolar) aylarındaki yüksek Buğday ithalatı rakamları dikkat çekti.

Büyük ölçüde yem sektörü tarafından kullanılan Soya Fasulyesi’nin Haziran (246,9 milyon dolar), Temmuz (150,6 milyon dolar) ve Ağustos (158,1 milyon dolar) aylarındaki yüksek seviyedeki ithalatı dikkat çekmişti. Bu üründe, Mayıs-Ağustos aylarında 800 milyon doların, yıl toplamında ise 1,3 milyar doların üzerinde ithalat yapıldı. Eylül ve Ekim ayında ise önceki aylar kadar yüksek ithalat gerçekleştirilmedi.
En çok ihracat yapan sektörler

2021’in ilk 10 ayına ait dış ticaret verileri sektörlere göre incelendiğinde Sert Kabuklu Meyveler (1.850 milyon dolar), Şeker ve Şekerli Mamuller (1.816 milyon dolar), Yaş Meyve (1.697 milyon dolar), Bitkisel Yağ (1.396 milyon dolar) ve Balıkçılık ve Su Ürünleri (1.033 milyon dolar) Sektörleri en fazla ihracat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ihracatın %43’ü bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi.

Aynı dönemde Hayvan Yemi (3.676 milyon dolar), Bitkisel Yağ (2.250 milyon dolar), Un (2.018 milyon dolar), Kakao-Çikolata (610 milyon dolar) ile Tütün ve Mamülleri (422 milyon dolar) sektörleri ise en çok ithalat yapan sektörler olarak sıralandı. Toplam ithalatın %66,6’sı, yani 3’te 2’si bu 5 sektör tarafından gerçekleştirildi. Bu oranın yüksek olması, ithalatın az sayıda sektörde yoğunlaştığını gösterdi.

Tek başına Hayvan Yemi Sektörü, 2021’in ilk 10 ayında 3,7 milyar dolara yaklaşan hacim ile toplam ithalatın %27,3’ünü, yani 4’te 1’inden fazlasını oluşturdu.

Fiyat artışları ile gündemde yer bulan Bitkisel Yağ Sektörü, 2021’in ilk 10 ayında 2 milyar doları aşan ithalat ile toplam ithalatın %16,7’sini oluşturdu. Küresel piyasalardaki fiyatın Mart 2020 – Mart 2021 döneminde 2 katından fazla artması ve döviz fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketlilik, ithalata bağlı bu sektörde ülke içi fiyatların belirgin bir biçimde artması ile sonuçlandı.
İhracatın arttığı ve azaldığı sektörler

2021 yılının ilk 10 ayında önceki yılın aynı dönemine göre ihracatını değer olarak en fazla arttıran sektörler Bitkisel Yağ Sektörü (470 milyon dolar artış), Şeker ve Şekerli Mamuller Sektörü (373 milyon dolar artış), Beyaz Et Sektörü (273 milyon dolar artış), Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektörü (259 milyon dolar artış) ve Yaş Meyve Sektörü (199 milyon dolar artış) oldu.

Aynı dönemde ihracatın gerilediği sektörler Tütün ve Mamulleri Sektörü (93 milyon dolar düşüş) ve Makarna Sektörü (6 milyon dolar düşüş) oldu. Kuru Meyve/Sebze ve Un Sektörleri ihracatı yılın ilk 4 ayında önceki yıla kıyasla gerideydi. Bu sektörlerdeki ihracatın toparlanması dikkat çekti.

2021 yılının ilk 10 ayında önceki yılın aynı ayına göre ithalatı değer olarak en çok artan sektörler Hayvan Yemi Sektörü (834 milyon dolar artış), Bitkisel Yağ Sektörü (510 milyon dolar artış), Un Sektörü (283 milyon dolar artış), Kakao ve Çikolata Sektörü (103 milyon dolar artış) ve Bakliyat Sektörü (47 milyon dolar artış) oldu.

İthalatın en çok düştüğü 5 sektör Makarna (178 milyon dolar düşüş), Şeker ve Şekerli Mamuller (73 milyon dolar düşüş), Sert Kabuklu Meyveler Sektörü (45 milyon dolar düşüş), Tütün ve Tütün Mamulleri (39 milyon dolar düşüş) ve Canlı Hayvan Ticareti Sektörü (26 milyon dolar düşüş) ve oldu.
Dış ticarette öne çıkan ülkeler

2021’in ilk 10 ayında dış ticaret verileri ülkeler bazında incelendiğinde en çok ihracat yaptığımız 5 ülke Irak (2.208 milyon dolar), Almanya (1.449 milyon dolar), Rusya (1.140 milyon dolar), ABD (962 milyon dolar) ve İtalya (737 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatımızın %35,8’ini oluşturdu.

Ülkelere göre en çok ihraç ettiğimiz ürünler Irak için un, tavuk eti, gofret ve konserve domates; Almanya için ambalajlı fındık, fındık içi ve kiraz; Rusya içinse alabalık, şeftali ve üzüm oldu.

Ülke bazında ithalat verileri incelendiğinde, 2021 yılının ilk 10 ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler Rusya (2.861 milyon dolar), Brezilya (1.408 milyon dolar), Ukrayna (908 milyon dolar), ABD (705 milyon dolar) ve Malezya (650 milyon dolar) oldu. Bu 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %48,5’ini oluşturdu.

Rusya’dan yapılan ithalatta öne çıkan ürünler buğday, ham ayçiçeği yağı ve dane mısır; Brezilya’dan yapılan ithalatta soya fasulyesi, kahve, tütün; Ukrayna’dan yapılan ithalatta buğday, arpa ve dane mısır oldu.

KOBİ’ler güvenilir kamyonlara Tırport ile ulaşarak anlık takibini yapıyor

Ülkemizin önde gelen şirketlerine ve lojistik firmalarına uçtan uca lojistik operasyon yönetimi ve raporlaması hizmeti veren Tırport, binlerce KOBi’nin istedikleri yer ve zamanda güvenilir kamyonlara ulaşabilmelerine imkan tanıyor. Lojistik teknoloji şirketi Tırport, taşınan ürünlerin izlenebilirliği, lojistik operasyonun cep telefonlarındaki uygulamalardan anbean takip edilebilirliği, gerçek-zamanlı, konum-tabanlı teslimat raporlaması vb gibi dijital dönüşüm konularını gerçekleştiriyor.

Avrupa’nın önde gelen 3 lojistik dijital platformu arasında yer aldıklarını anlatan Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, artırılmış zeka destekli çözümleriyle 5 ülkede ve 6 dilde lojistiğin dijital dönüşümüne rehberlik ettiklerini açıklayarak, iOS, Android, ipad ve WEB dashboardlardan hizmet verdiklerini belirtti.

Yollardaki kamyonların 2/3’ü KOBİ’lerden yükleme yapıyor

KOBİ’lerin ekonominin bel kemiği olduğunu ifade eden Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, şunları söyledi:

TÜİK verilerine göre ülkemizde 3,5 milyon KOBİ var ve şirketlerin yüzde 99,8’i KOBİ statüsünde. Toplam istihdamın yüzde 74’ü KOBİ’lerde. İhracatın yüzde 63’ü, maaş ve ücretlerin yüzde 54’ü, üretilen GSMH’nın yüzde 62’si KOBİ’ler tarafından sağlanıyor ve yaklaşık 12,5 milyon kişi istihdam ediliyor. KOBİ’lerin 401 bini (%12,4’ü) doğrudan imalat yapıyor. 2020 yılı verilerine göre imalat sektöründe çalışan sayısı 3 milyon civarındadır. Türkiye’de her gün yüz binlerce kamyon yük alıyor. Günde ortalama 450 bin kamyonun yük aldığı ülkemizde, yollarda gördüğünüz kamyonların 2/3’ü KOBİ’lerden yükleme yapıyor. Türkiye’deki yüklerin çoğu OSB’lerden ve liman bölgelerinden çıkıyor. Türkiye’de 81 ilde toplamda 352 organize sanayi bölgesi var. OSB’lerde aktif üretim yapan 67 bin KOBİ bulunuyor. Bu KOBİ’lerde 2 milyon 170 bin kişi doğrudan istihdam ediliyor. KOBİ’lerin toplam üretim içindeki payı %35’lere geldi. İhracat yapan 84 bin girişimin %60,8’i mikro ölçekli, %27,1’i küçük ölçekli ve %9,5’i orta ölçekli şirketlerden oluşuyor. 2020 yılında Türkiye genelinde toplam ihracatın yüzde 43,7’sini büyük ölçekli şirketler gerçekleştirmiştir. KOBİ’lerin ihracattaki oranı 2021’de artı. 2021 üçüncü çeyreği sonu itibariyle 181,8 milyar dolarla tarihin en yüksek ihracat rakamlarına ulaşan Türkiye’de ihracatta KOBİ’lerin payı da artmaya devam ediyor. Ülkemizin bel kemiği olan KOBİ’lerin toplam ihracattaki payı %60’ı geçti.” dedi.

KOBİ’lere lojistiği teknoloji ile yönetme imkanı sunuluyor

Lojistiği teknoloji ile yönetme imkanı sunduklarını kaydeden Burcu Kale, konuşmasına şöyle devam etti:

KOBİ seviyesinde olan üreticilerin işleri genelde zordur. Kıt kaynaklarla üretim yaparlar. Üretim planı olarak çoğu zaman iki ay sonrasını öngöremezler. Çoğunlukla FTL olarak tanımladığımız “tam kamyon yük”ü olmaz. Birkaç palet, bir-iki kapak gönderebilmek de isterler. Lojistik firmalarıyla kontratlı çalışmaları zordur, çünkü taşıma için kesin tarihi de çoğu zaman veremeyebilirler. Siparişle üretim yaparlar ve bitince müşterilerine göndermek isterler. Kamyon ihtiyaçlarını bildikleri geleneksel kanallardan yaparlar. Güvenilir, uygun yeterlilikte ve müsait kamyonlara anında ulaşabilmek, yoldaki yükü dijital olarak izleyebilmek, boşaltma süreçlerinde canlı rapor almak vs. onlar için adeta hayaldir. Kamyoncuya her iki tarafın da tercih edeceği bir yöntemle güvenli ödeme yapabilmek, onaylı fatura ve irsaliyeye dijital olarak cepten ulaşabilmek ise adeta hayal ötesidir. Nitekim, artık KOBİ’ler ve tüm işletmeler, Tırport platformu sayesinde lojistiği uçtan uca ülkemizde ve yurtdışında teknoloji ile yönetmektedirler. Dünyada lojistik teknolojisi sunan şirketler arasında Avrupa’da Tırport, Sennder, Ontruck, Shippeo, Saloodo ve Instrafeight ön plana çıkıyor. ABD’de Uber Freight, Convoy, Coyote, Fourkites, Flock Freight gibi lojistik platformları hızla büyürken, Çin’de Full Truck Alliance (FTA), Hindistan’da Rivigo, Blackbuck, Delhivery yer alıyor.” diye konuştu.

Otomotiv ihracatı kasımda 2,5 milyar dolar oldu

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye ihracatının 15 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotivde kasım ayı ihracatı yüzde 6 düşüşle 2.5 milyar dolar oldu. Bu yılki ocak-kasım dönemi ihracatı ise yüzde 16 artarak 26.4 milyar dolar olan otomotiv sektörü, ülke ihracatında yine ilk sırada yer aldı. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Otomotiv endüstrimiz, geçen ay düşüş yaşamasına rağmen 2.5 milyar dolarlık ihracatı ile bu yılki ortalamanın üzerinde bir rakama ulaştı. Geçen ay tedarik endüstrisi ihracatı çift haneli artarken, binek otomobiller ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı çift haneli düştü. Ülke bazında ise Almanya ve ABD gibi önemli pazarlara çift haneli artış kaydettik” dedi.

 Baran Çelik: “Pandemi öncesindeki son üç yıllık ihracat ortalaması 30 milyar dolar olan sektörümüzün geçen yıl pandemi nedeniyle ihracatı ise 25,5 milyar dolara gerilemişti. Bu yılı ise yaklaşık 29 milyar dolar ihracatla kapatmayı planlıyoruz.”

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye ihracatının 15 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotivde kasım ayı ihracatı yüzde 6 düşüşle 2.5 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sırada yer alan sektörün ülke ihracatından aldığı pay ise yüzde 11,8 olarak gerçekleşti. Bu yılın ocak-kasım döneminde ise otomotiv endüstrisi ihracatı yüzde 16 artarak 26.4 milyar dolar olurken, ülke ihracatında yine ilk sırada yer aldı. İlk 11 aydaki ortalama aylık ihracat ise 2.4 milyar dolar oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Otomotiv endüstrimiz, kasım ayı ihracatında düşüş yaşamasına rağmen 2.5 milyar dolar ihracat ile bu yılki ortalamanın üzerinde bir rakama ulaştı. Tedarik endüstrisi ihracatı çift haneli artarken, binek otomobiller ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı çift haneli düşüş gösterdi. Ülkeler bazında Almanya, ABD ve Mısır’a yönelik çift haneli ihracat artışlar kaydettik” dedi.

Son 15 yılın ihracat şampiyonu olan otomotiv endüstrisinin pandemi öncesindeki son üç yıllık ihracat ortalamasının 30 milyar dolar olduğunu hatırlatan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Pandemi nedeniyle otomotiv ihracatımız 2020 yılında 25,5 milyar dolara gerilemişti. Bu yılı ise yaklaşık 29 milyar dolarlık bir ihracat rakamı ile kapatmayı planlıyoruz” diye konuştu.

En büyük ürün grubu tedarik endüstrisinde yüzde 13,5 artış

Kasım ayında en büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisi ihracatı yüzde 13,5 artarak 1 milyar 29 milyon USD olurken, Binek Otomobil ihracatı yüzde 17 azalarak 834 milyon USD, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 39 azalarak 328 milyon USD, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 9 artarak 156 milyon USD ve Çekiciler ihracatı da yüzde 113 artarak 147 milyon USD oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 9 artış görülürken, yine önemli pazarlardan ABD’ye yüzde 21, Birleşik Krallık’a yüzde 13, Rusya’ya yüzde 28, Polonya’ya yüzde 23, Belçika’ya yüzde 40, Hollanda’ya yüzde 43 ihracat artışı, İspanya’ya yüzde 19, Fas ve Slovenya’ya yüzde 27’şer ihracat düşüşü görüldü.

Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 27, İtalya’ya yüzde 46, İsrail’e yüzde 28,5, Slovenya’ya yüzde 39, Polonya’ya yüzde 51, İsveç’e yüzde 26,5 ihracat düşüşü, İspanya’ya yüzde 21, Birleşik Krallık’a yüzde 13, Mısır’a yüzde 47, Fas’a yüzde 17, İrlanda’ya yüzde 30 ihracat artışı yaşandı.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 38, İtalya’ya yüzde 61, Slovenya’ya yüzde 55, Belçika’ya yüzde 56, Almanya’ya yüzde 38, İspanya’ya yüzde 62 ihracat düşüşü, Fas’a yüzde 191 ihracat artışı yaşandı.

Otobüs Minibüs Midibüs ürün grubunda ise en fazla ihracat yapılan ülkeler olan İtalya’ya yüzde 124,  Almanya’ya yüzde 46, Fransa’ya yüzde 35 artış, Azerbaycan’a yüzde 68 düşüş görüldü.

En büyük pazar Almanya’ya yüzde 12 artış

Kasımda en büyük pazar olan Almanya’ya yüzde 12 artışla 393 milyon USD’lik ihracat yapılırken, Fransa’ya yüzde 11 düşüşle 291 milyon USD, Birleşik Krallık’a ise yüzde 16 azalarak 223 milyon USD ihracat gerçekleşti. İtalya’ya yüzde 29, Slovenya’ya yüzde 41, Belçika’ya yüzde 26, Hollanda’ya yüzde 21, İsveç’e yüzde 47 ihracat düşüşü, buna karşılık ABD’ye yüzde 11, Mısır’a yüzde 31, Rusya’ya yüzde 44 ve Romanya’ya yüzde 25 ihracat artışı görüldü.

AB’ye ihracat yüzde 10 azaldı

Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği Ülkelerine ihracat yüzde 10 azalarak 1 milyar 633 milyon USD olurken, AB Ülkeleri toplam ihracattan yüzde 64,5 pay aldı. Kasımda Afrika Ülkelerine ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 13’er, Bağımsız Devletler Topluluğuna yüzde 30,5 ihracat artışı, Diğer Avrupa Ülkeleri ve Ortadoğu Ülkelerine yüzde 17’şer ihracat düşüşü görüldü.

“UİB’İN KASIM İHRACATI 2,66 MİLYAR DOLAR

Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin (UİB) 2021 yılı kasım ayı ihracatı, 2 milyar 662 milyon 453 bin 521 dolar olarak gerçekleşti.

UİB’in 2021 kasım ayı ihracat rakamları açıklandı. Kasım ayındaki ihracatı 2,66 milyar dolar olan UİB’in, geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracat tutarı ise 30,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Rakamları değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, global pek çok sıkıntıya rağmen rakamların iş dünyası ve ülke ekonomisi adına mutluluk verici olduğunu kaydetti. Hammaddeye ulaşım sorunu, tedarikte yaşanan aksamalar, enerji ve gıda fiyatlarının artışı, pandeminin devam etmesi gibi pek çok global sorunun ihracat yapmayı giderek zorlaştırdığını ifade eden Çelik, buna rağmen Türkiye’nin ihracat performansının arttığını kaydetti.

OİB’in ihracatı kasım ayında 2,1 milyar dolar

Kasım ayında 2 milyar 164 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), geriye dönük 12 aylık performansı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüze 13’lük artışla 25,2 milyar dolar olarak açıklandı.

UTİB’in ihracatı kasımda 127 milyon dolar oldu

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38 artışla 127 milyon 224 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in geriye dönük 12 aylık dönemdeki ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 1 milyar 319 milyon dolar olarak gerçekleşti.

UHKİB’ten kasımda 82 milyon dolar ihracat

Kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 42 artışla 82 milyon dolar ihracata ulaşan Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), geriye dönük 12 aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artışla 960 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti.

UMSMİB’in ihracatı kasım ayında 21 milyon dolar

Kasım ayında, bir önceki yılın kasım ayına göre yüzde 11 artışla 21 milyon dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 231,6 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

UYMSİB’ten kasımda 8,1 milyon dolarlık ihracat

Kasım ayında, 8,1 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), geriye dönük 12 aylık dönemde ise yüzde 10’luk artışla 158,5 milyon dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.

Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin kasım ayı ihracatı, 259 milyon dolar olarak açıklandı.

Demir sektörü Kasım ayında da lider konumunu koruyor

 Ege İhracatçı Birlikleri, Kasım ayında yüzde 19 artışla 1 milyar 437 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Ocak-Kasım döneminde yüzde 26 yükselişle 14 milyar 766 milyon doları Türkiye’ye kazandıran EİB’nin ihracatı son 1 yıllık dönemde yüzde 25 ivmeyle 16 milyar 22 milyon dolara ulaştı.

Sektörler arasında her ay en fazla ihracat rakamına ulaşan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Kasım ayında da ihracatını yüzde 27 ilerlemeyle 178 milyon dolara çıkardı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, yüzde 96 ile Kasım ayının en yüksek ihracat artışına ulaşarak 63 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği yüzde 14 yükselişle ihracatını 129 milyon dolara taşıyarak Kasım ayında en fazla ihracat yapan ikinci Birlik olarak kayıtlara geçti.

Tarım ve Gıda Birlikleri arasında en fazla ihracat gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği yüzde 10 yükselişle 128 milyon dolarla Kasım ayını geride bıraktı.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği yüzde 33 ilerlemeyle 114 milyon dolar, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 7 artışla 99 milyon doları ülkeye kazandırdı.

Ege Maden İhracatçıları Birliği yüzde 12 yükselişle 96 milyon dolar, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği yüzde 14 yükselişle 64 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği ise 54 milyon dolar, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ise Kasım ayında yüzde 62 gelişimle 43 milyon dolara ulaştı.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği yüzde 11 yükselişle 16 milyon dolar, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 64 yükselişle 15 milyon dolar ihracat yapma başarısı gösterdi.

Tarım ihracatı 545 milyon dolar, sanayi ihracatı 795 milyon dolar

2021 yıl sonu 15 milyar dolar ihracat hedeflerine 5 ay önceden ulaştıklarını hatırlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Kasım ayında 11 Birliğin ihracatını artırdığını, 1 Birliğin ise geçtiğimiz dönemki performansının gerisinde kaldığını açıkladı.

“2021 yıl sonu 16 milyar dolara yükselttiğimiz hedefimizi haftalar öncesinden yakalayarak son 1 yıllık dönemdeki ihracatımızı yüzde 25’lik artışla 16 milyar 22 milyon dolara ulaştırdık. Kasım ayında Tarım Birliklerimizin ihracatı yüzde 17 artışla 545 milyon dolar, Sanayi Birliklerimizin ihracatı ise yüzde 21 artışla 795 milyon dolara ilerledi. Madencilik sektörümüzün EİB ihracatına katkısı ise Kasım ayında yüzde 12 artışla 96 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.”

EİB 2021 yılı ihracat hedefi 18 milyar dolara ilerliyor

Son bir yıllık dönemde demir ve demirdışı metaller sektörünün 2 milyar dolar barajını aştığının altını çizen Jak Eskinazi, Kasım ayı ihracatlarının 424 milyon dolarlık kısmı yani yüzde 29’unun EİB bünyesinde temsil edilmeyen sektörlere ait olduğunu vurguladı.

“Kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı son 1 yıllık dönemde 1 milyar 779 milyon dolarla bölgemizden en fazla ihracatı gerçekleşen ikinci sektörümüz. Bu sektörlerimizin EİB bünyesinde temsil edilmesi gerekiyor. Hazırgiyim ve konfeksiyon, su ürünleri ve hayvansal mamuller, yaş meyve sebze ve mamulleri, maden sektörlerimiz de 1 milyar dolar ihracat rakamını aşan sektörlerimiz. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanında yaptığı projelerle, atılımlarla, dünyada ilkleri gerçekleştirerek Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında öncü Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2021 yılını 18 milyar dolar ihracatla geride bırakacağımızı çok net bir şekilde söyleyebiliriz.”

Ege Bölgesi illerinin ihracat rakamı Kasım ayında 2 milyar 534 milyon dolara ulaştı. Türkiye geneli en fazla ihracat yapan iller sıralamasında yer alan İzmir, Kasım ayında 1 milyar 348 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Manisa 455 milyon dolar, Denizli 401 milyon dolar, Aydın 91 milyon dolar, Muğla 69 milyon dolar, Balıkesir 59 milyon dolar, Kütahya 40 milyon dolar, Uşak 39 milyon dolar, Afyonkarahisar 32 milyon dolar ihracat yaptı.

Hollanda ve Belçika’ya 1 milyar dolar ihracat hedefi koydular

 Yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatçıları yıllık 25 milyar dolar taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ithal eden Hollanda ve Belçika’ya 1 milyar dolar ihracat hedefliyor.

2021 yılı için ortaya koyduğu 1,2 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla ilerleyen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri tedarikinde reexport merkezi konumundaki Hollanda ve Belçika’yı radarına aldı.

Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği organizasyonunda 28 Kasım – 2 Aralık 2021 tarihlerinde Hollanda ve Belçika’da taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerine yönelik Ticaret Heyeti organizasyonu gerçekleştirildi.

Hollanda ve Belçika’ya yönelik “Ticaret Heyeti”ne 11 firma ile katıldıklarını aktaran Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Hollanda ve Belçika’da çok sayıda ikili iş görüşmesi yanında ithalatçı firmaların ziyaret edildiğini dile getirdi.

Pandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıldır fiziki etkinlik yapamadıkları bilgisini veren Başkan Uçak, “Pandemi sürecinde üretmeye ve ihracat yapmaya devam ettik. Uzun bir aranın ardından fiziki etkinliklerimize de Hollanda Belçika Ticaret Heyetimiz ile başladık. Avrupa’da özellikle son bir aylık dönemde vaka sayılarının artması ile etkinliğimizi biraz olumsuz etkilese de firmalarımıza tekrar yüz yüze görüşmelere başlamaları için bir fırsat sağlamış olduk. Hem gelen alıcıların son derece kaliteli olması ve Türk firmalarımız için potansiyel arz etmesi, hem de yapılan firma ve kurum ziyaretleri ile Hollanda ve Belçika’daki meyve sebze ve gıda tedarik sisteminin yerinde görülmesi organizasyonun en büyük artısı oldu. Umuyorum önümüzdeki aylarda vaka sayılarının azalmaya başlamasıyla daha fazla etkinlik yapabileceğiz” diye konuştu.

Hollanda’nın yıllık 10 milyar dolar taze meyve sebze, 7 milyar dolar meyve sebze mamulleri ithalat ettiğine temas eden Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Belçika da 3,5 milyar dolar yaş meyve sebze ve 4,5 milyar dolar meyve sebze mamulleri ithalat ediyor. Hollanda ve Belçika aynı zamanda reeksport merkezi. Avrupa’nın tedarikçisi konumundalar. Yıllık 25 milyar dolar taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ithal eden bu ülkelere 2020 yılında Türkiye’den 385 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu iki ülkeye ihracatımızı önümüzdeki 5 yıllık dönemde 1 milyar doların üzerine taşımak için çaba gösteriyoruz. Hollanda ve Belçika pazarlarında tanıtım çalışmalarımız önümüzdeki süreçte devam edecek.”

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin Hollanda ve Belçika’ya yönelik “Ticaret Heyeti”nin Brüksel’deki kısmına Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Hasan Ulusoy’da katılım gösterirken,  “HEMSİ TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş., AKTAT TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş., DNZ-DENİZ DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ., PİA FRUCHT GIDA LOJİSTİK VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ., FORM AGRO TARIM ÜRÜNLERİ ENERJİ SAN. VE TİC. A.Ş., UÇAK KARDEŞLER GIDA SERACILIK LTD. STI., CENA DIŞ TİCARET VE TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş., ONTAD GIDA İNŞAAT LTD. ŞTİ., SPİLOS GIDA TARIM VE HAYVANCILIK LTD.ŞTİ, BEYOBASI TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. LTD. ŞTİ., ve İNSUS DONDURULMUŞ GIDA ÜRÜNLERİ A.Ş.” firmaları katıldı.

Havucum.com yeni nesil anketleriyle Kasım ayında 30.000 TL kazandırdıGelişen teknolojiler sayesinde araştırma dünyasında öne çıkan online anketlerin daha fazla kişiyle, daha kısa sürede ve daha az maliyetle yapılmasını sağlayan Havucum.com, yeni nesil dijital anketleriyle sadece Kasım ayında kullanıcılarına toplam 30.000 TL kazandırdı. Havucum.com, önümüzdeki aylarda da devam edecek anketlere katılması için herkesi platformuna davet ediyor.Online anketlerle daha geniş bir kitleye ulaşarak araştırmaların daha kısa sürede ve daha az maliyetle gerçekleşmesini sağlayan Havucum.com, sadece Kasım ayında gerçekleştirdiği anketlerle kullanıcılarına toplam 30.000 TL dağıttı. Anketlerin neredeyse yarısını (yüzde 41) gıda ve içecek oluştururken, yüzde 23’ünü temizlik ürünleri, yüzde 8’ini finans, yüzde 7’sini alkollü içecekler, yüzde 6’sını bebek ürünleri, yüzde 5’ini giyim, yüzde 3’ünü elektronik, yüzde 3’ünü aplikasyonlar, yüzde 2’sini ev dekorasyonu ve yüzde 2’sini de sigorta oluşturdu.Havucum.com’da herkes için bir anket varKonuyla ilgili görüşlerini aktaran Havucum.com Kurucu Ortağı Deniz Alpay, “Havucum.com olarak kullanıcılarımıza her hafta çeşitli konularda anketler iletiyoruz ve bu anketlerle ek gelir elde etmelerini sağlıyoruz. Sadece Kasım ayında kullanıcılarımıza toplam 30.000 TL kazandırdık ve bu rakamı artırmaya devam ediyoruz. Herkes için uygun bir anket bulunmasını sağlayan Havucum.com ile kullanıcılar alışkanlıklarıyla, fiyat politikalarının uygunluğuyla, beğendikleri/beğenmedikleri alanlarla veya geliştirilmeye açık yönlerle ilgili görüşlerini şirketlere iletme fırsatını da yakalıyor. Bu yüzden herkesi Havucum.com’a kayıt olmaya ve bu imkanlardan faydalanmaya davet ediyoruz.”Online anketler kullanıcılarla birlikte şirketlere de büyük faydalar sağlıyorDeniz Alpay sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Her şeyde olduğu gibi anketlerde de dijital dönüşümün gerçekleştiğini görüyoruz. Online anketlere gösterilen ilginin artmasına paralel olarak büyük bir ivme yakaladık. Öyle ki bugün 250 binin üzerinde üyemiz var ve online araştırmalarda iki yıl içinde gelmeyi planladığımız noktaya pandemi sebebiyle çok daha kısa sürede ulaştık. Şirketler Havucum.com kullanıcıları ile gerçekleştirdiği online anketler sayesinde daha geniş bir kitleye daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde ulaşarak şirketlere hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayabiliyor.”

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Kasım 2021
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %54,62, aylık %9,99 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %9,99 bir önceki yılın Aralık ayına göre %51,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %54,62 ve on iki aylık ortalamalara göre %38,94 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat yıllık %53,24 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %44,53, imalatta %53,24, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %72,42, su temininde %33,08 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %63,12, dayanıklı tüketim malında %32,17, dayanıksız tüketim malında %34,33, enerjide %90,34, sermaye malında %33,30 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık %9,55 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %11,64, imalatta %9,55, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %14,33, su temininde %1,00 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %11,55, dayanıklı tüketim malında %5,15, dayanıksız tüketim malında %6,43, enerjide %13,33, sermaye malında %7,91 artış olarak gerçekleşti.
Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 20 alt sektör daha düşük, 9 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış; %12,60 ile giyim eşyası, %19,66 ile deri ve ilgili ürünler, %22,23 ile diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %145,94, ham petrol ve doğal gaz %116,51, ana metaller %97,13 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Sektörlere göre Yİ-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Kasım 2021
Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 19 alt sektör daha düşük, 10 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Tütün ürünleri aylık değişim göstermeyen tek alt sektör oldu. Aylık en düşük artış; %0,23 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %1,00 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması , %2,14 ile içecekler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ham petrol ve doğalgaz %20,67, kömür ve linyit %16,72, tekstil ürünleri %14,37 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Tüketici Fiyat Endeksi, Kasım 2021
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %21,31, aylık %3,51 arttı
TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %3,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,82, bir önceki yılın aynı ayına göre %21,31 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,71 artış gerçekleşti.
Yıllık TÜFE’ye göre 7 ana grup daha düşük, 5 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış %5,77 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla %7,91 ile alkollü içecekler ve tütün, %8,33 ile giyim ve ayakkabı ve %13,96 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %28,90 ile lokanta ve oteller, %27,11 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %25,14 ile ev eşyası oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları (%), Kasım 2021
Aylık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Kasım ayında en az artış gösteren ana gruplar %0,03 ile alkollü içecekler ve tütün, %0,08 ile eğitim ve %0,58 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Kasım ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %6,31 ile ulaştırma, %5,36 ile çeşitli mal ve hizmetler, %4,10 ile lokanta ve oteller oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre aylık değişim oranları (%), Kasım 2021
Kasım 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 34 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 36 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 345 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %19,75, aylık %3,22 arttı
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %3,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre %18,43, bir önceki yılın aynı ayına göre %19,75 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,76 artış gerçekleşti.

Toyota, Kenshiki Forum’da Yeniliklerini ve Elektrifikasyon Vizyonunu Sergiledi

Toyota tarafından düzenlenen ve yeni nesil otomobil fuarı olarak öne çıkan Kenshiki Forum üçüncü kez Belçika’da Brüksel Expo’da gerçekleştirildi. Toyota, Kenshiki Forum’da Avrupa’daki iş stratejisini, şirketin vizyonunu, yeni ürünlerini ve teknolojik gelişmeleri paylaşırken, yakın gelecek ve gelecek vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu. Forumda bataryalı elektrikli aracı bZ4X’in Avrupa prömiyerini, spor otomobili GR 86 Avrupa prömiyerini ve Corolla Cross’un Avrupa prömiyerini gerçekleştiren Toyota, aynı zamanda Yaris GR Sport, GR Yaris Hydrogen modellerini de tanıttı.

Toyota bu yıl Kenshiki Forum’da karbon nötr hedeflerine, elektrifikasyon planlarının hızlanmasına ve hidrojen ekonomisi oluşturmadaki aktif rolü üzerine odaklandı.

Bozkurt; “Toyota insana ve topluma odaklı markadır”

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Toyota’nın Kenshiki Forum’da da ortaya koyduğu üzere insan ve toplum yararına teknolojileri üretme konusunda ciddi yatırımlar yaptığını belirterek ”Toyota, otomotivde olduğu kadar insan hayatına dokunacak teknolojiler konusunda da her zaman ileriyi gören, ileriye yönelik AR-GE çalışmaları yapan bir marka. Avrupa başta olmak üzere tüm dünyanın doğa dostu otomobiller konusunda ciddi kararlar aldığı günümüzde; Toyota, bunu 50 yıl önceden görmüş ve stratejisini bu şekilde planlamıştır. 1997 yılında seri üretim ilk hibrit modelle başlayan bu yolculukta, şimdi her binek modelinin birer hibrit versiyonunun bulunduğu ürün gamı, bu konuya verilen önemin en büyük göstergesidir.” dedi.

“Hibrit deneyimi elektrikliye taşınacak”

Bozkurt, Toyota’nın 50 yıllık hibrit deneyimini tam elektrikli otomobillere taşıyacağını belirterek şunları söyledi;

“Toyota, hibritlerle başladığı elektrifikasyon sürecine ciddi kaynak ayırıyor. Markamız, elektrikli araçlarda daha fazla ihtiyaç duyulacak bataryaları geliştirmek için 2030 yılına kadar yaklaşık 13.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirecek. Herkes için mobilite felsefemize dayanarak araçların tüm yaşam döngüsü boyunca CO2 emisyonlarını daha da azaltmaya katkı sağlayacak elektrifikasyon stratejilerini sunmaya devam edeceğiz.

Bu bağlamda; Toyota olarak elektrikli araçlara hazırız. Ülkemiz de dahil olmak üzere her ülke elektrikli otomobiller konusunda kendi dinamikleri çerçevesinde yatırımlar yapacaktır. Zamanla elektrikli otomobiller de araç parkında yüzde olarak daha fazla yerini alacak ve geliştirildikçe daha ulaşılabilir hale gelecektir.”

“Yalnızca egzoz emisyonuna bakmamak gerekir”

Bozkurt, çevreyi koruma konusunda sadece egzozdan çıkan emisyonlara odaklanmamak gerektiğinin de altını çizerek “Bunun için aracın üretiminden kullanımına ve aracın geri dönüştürülmesine kadar olan süreçte oluşan karbon ayak izine de bakılması gerekir. Egzozdan sıfır emisyon çıksa da günümüzde elektrikli otomobilin tamamen çevreci olması için kullanılan elektriğin çevreci bir şekilde üretilmesi ve aynı zamanda özellikle bataryaların çevreye zarar vermeden geri bertaraf edilmesi gerekir. AB’de 2030 yılında emisyon oranını yüzde 55 düşürme ve 2035’ten itibaren yeni araçların sıfır emisyonlu olmasını içeren kararına paralel olarak; Toyota; hibritler, kablo ile de şarj edilebilen hibritler, hidrojen yakıt hücreliler ve bataryalı elektrikli araçlar olmak üzere hepsinin birer rolü olduğu vizyonuyla hareket etmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

Karbon nötre giden yol

Toyota, Kenshiki Forum’da karbon nötre en kısa zamanda ulaşmak adına şirketin stratejisini ve karbon nötre giden yolda karbon emisyonlarının nasıl azaltılacağını aktardı. Toyota, elektrifikasyonu hızlandırarak karbon emisyonunu minimize etmeyi hedeflerken aynı zamanda CO2 açısından verimli ve farklı güç ünitesi çözümleri sunmaya devam edecek.

Toyota yeni tanıtılan bZ4X ile başlamak üzere önümüzdeki yıllarda artan sayıda pratik ve ulaşılabilir sıfır emisyonları araç sunacak. 2030’a kadar sıfır emisyonlu araç satış oranı, marka içerisinde Batı Avrupa’da minimum yüzde 50’ye çıkması planlanıyor. Toyota, müşteri taleplerinin daha da artmasıyla kapasitesini daha yükseltecek şekilde planlama yapacak. Toyota, ayrıca Batı Avrupa’da 2035’e kadar yeni araç satışlarında yüzde 100 oranında CO2 azaltımına hazır olduğunu açıkladı.

Elektrik motorlu ürün gamıyla Avrupa’da rekor büyüme

Toyota Avrupa, Kenshiki Forum’da 2021’de yaklaşık yüzde 6.3 pazar payıyla 1.07 milyon araç teslimatı gerçekleştirmeyi öngördüğünü açıkladı. 2020’ye göre 80 bin adetlik artışla birlikte yeni bir rekor elde edilecek. 2022 yılında ise Toyota Avrupa, yine bir başka rekor olacak yüzde 6.5 pazar payıyla 1.3 milyon adet civarında araç satışı planlıyor.

2021 ve 2022 yılları arasındaki 230 binlik güçlü büyümenin arkasındaki güç ise, TNGA platformunu kullanan geniş model yelpazesi ve en yüksek yüzde 70 oranındaki elektrifikasyon oranı olarak gösteriliyor. Bu büyüme, yeni bZ4X, Aygo X, GR 86 ve Corolla Cross modellerinin gelişiyle de desteklenecek.

Hibrit, plug-in hibrit, bataryalı elektrikli ve yakıt hücreli araçlar olmak üzere farklı ihtiyaçlara göre elektrik motorlu modeller sunan Toyota, aynı zamanda bataryaların geliştirilmesine de global olarak 11.5 milyar euro yatıracağını duyurmuştu.

Daha az değerli mineral kullanmasının yanı sıra standart NiMh bataryanın iki katı yoğunluğa ve daha düşük maliyete sahip ilk bi-polar NiMh bataryanın ticari olarak üretimine de başlandı.

Bununla birlikte Toyota lityum-iyon batarya ve araç enerji tüketiminde yapacağı geliştirmelerle 2020’li yılların ikinci yarısında batarya maliyetlerinin, aşınmaya ödün vermeden araç başına yüzde 50 azaltılmasını hedefliyor. Bu sayede bataryalı elektrikli araçlar daha uygun fiyatlı ve ulaşılır olacak.

Merakla beklenen katı hal bataryalar hakkında değerlendirmeler yapan Toyota, geçen yıl başlayan prototiplerin ardından bunu geniş kapsamlı ve daha büyük kapasiteli, daha uzun menzilli ve daha kısa şarj süresi sağlayacak şekilde bataryalı elektrikli araçlarda kullanmadan önce hibrit araçlarda kullanmayı planlıyor.

Tam elektrikli bZ4X SUV’u Avrupa’da gösterildi

Toyota, Kenshiki Forum 2021’de en baştan itibaren bataryalı elektrikli olarak tasarlanan ilk aracı tamamen yeni bZ4X için Avrupa lansmanını da gerçekleştirdi. Üretim versiyonuyla gösterilen araç 2022’de Avrupa’da satışa sunulacak ve aynı zamanda yeni bZ (beyond zero) sıfır emisyonlu ürün ailesinin ilk modeli olacak.

Toyota markasının köklü elektrifikasyon teknolojisinin daha da geliştirilmişi olarak öne çıkan bZ4X, aynı zamanda güvenlik, sürücü asistanları ve multimedya bağlantı teknolojilerinde de yenilikçi yaklaşamını ortaya koyuyor.

Yeni bataryalı elektrikli aracıyla birlikte araç satın alınmasına da tamamen yeni bir yaklaşım getiriliyor. Yeni leasing sözleşmesiyle birlikte aracın bakımları, duvar tipi şarj cihazlarının temini ve Avrupa’nın en büyük şarj ağlarına erişim gibi tüm ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyor. Bu sayede kullanıcılar tüm ihtiyaçlarını tek noktadan çözebilecekler.

bZ4X ile yüksek performans ve yüksek verimlilik

Toyota’nın elektrikli araçlardaki 25 yıllık batarya teknolojisi deneyimi sayesinde bZ4X modeli, performans ve verimlilik konusunda öne çıkmayı başarıyor. bZ4X bataryalı elektrikli araçlara özel olarak yapılan platformu e-TNGA üzerine yapılan ilk Toyota oldu. Yeni platform ile birlikte batarya şasinin bir ayrılmaz bir parçası olarak entegre edildi. Aynı zamanda tabanın altına konumlandırılması sayesinde alçak ağırlık merkezine, ideal ön/arka ağırlık dağılımına, kusursuz güvenlik, sürüş ve yol tutuş için yüksek gövde rijitliğine sahip oldu.

bZ4X’in ürün gamının en üzerinde dört çeker sürüşe sahip 217.5 PS güç ve 336 Nm tork üreten versiyon yer alıyor. Bu aracın 0-100 km/s performansı ise 7.7 saniye olarak dikkat çekiyor. Yeni elektrikli SUV modelinin giriş seviyesi versiyonu ise önden çekişli 150 kW elektrik motorundan güç alan 204 PS ve 265 Nm tork üreten model olacak. Her iki versiyonun da maksimum hızı 160 km/s olarak belirlendi. Tek pedallı kullanım özelliği ise, frenin enerji rejenerasyonunu artırarak sürücüye sadece gaz pedalını kullanarak hızlanmasına ve yavaşlamasına imkan veriyor.

Toyota’dan performans garantili batarya

Toyota’nın elektrik motorlu araçlardaki yüksek deneyimi, bZ4X’te yer alan yeni lityum-iyon bataryanın dünya çapında öncü kalite, dayanıklılık ve güvenilirliğe sahip olmasını sağladı. Teknolojisine güvenen Toyota, yıllık olarak servislerde yapılan kontrollerle birlikte 10 yıllık kullanım veya 1 milyon kilometre sürüşün ardından da kapasitesinin yüzde 70’ini sunacağını garanti eden kapsamlı bakım programıyla da bunu yansıtıyor. Toyota bu garantiyi sunmak adına, 10 yıl/240 bin kilometrelik sürüşün ardından batarya kapasitesinin yüzde 90’ını sunabilecek şekilde geliştirme gerçekleştirdi.

Yüksek yoğunluklu bataryanın 71.4 kWs kapasitesi bulunuyor ve tek şarjla 450 kilometreden fazla yol kat edilmesini sağlıyor. Batarya, güvenlikten ödün vermeden hızlı bir şekilde şarj edilebiliyor. 150 kW hızlı şarj sistemiyle yüzde 80 kapasiteye 30 dakikada ulaşılabiliyor.

Bununla birlikte bZ4X’in sürüş menzili, opsiyonel güneş paneliyle maksimuma çıkarılabiliyor. Bu paneller, sıfır emisyon ve sıfır maliyetle güneş enerjisinden elektrik üreterek aracın bataryasını dolduruyor. Toyota güneş panellerinin yıllık olarak 1800 km sürüş menzili sağlayacak şekilde enerji depolayabileceğini tahmin ediyor. Güneş panelleri sürüş sırasında veya park halindeyken enerji depolayabiliyor.

Elektrikli bZ4X, aktif güvenlik ve sürücü asistanlarına sahip yeni nesil Toyota T-Mate sistemiyle donatılarak güvenlikten de ödün vermiyor. Yeni ve geliştirilmiş özelliklerle birlikte birçok riski azaltarak kazaların önüne geçebiliyor. Araçta kullanılan milimetre dalga radarının ve kameranın algılama aralığı genişletilerek her bir işlevin performansı artırıldı. Bununla birlikte yeni multimedya sistemiyle birlikte araç için uzaktan yazılım güncellemeleri de yapılabiliyor.

Toyota, Corolla Cross ile SUV segmentinde daha fazla seçenek sunacak

Kenshiki Forum 2021’de Avrupa lansmanı yapılan tamamen yeni Toyota Corolla Cross, C segmenti SUV’nin geniş hacmini ve pratikliğini, dünyanın en çok satan modelinin güçlü tasarımıyla bir araya getiriyor. Yeni model Corolla’nın sedan, hatchback ve Touring Sports’tan oluşan ürün gamını genişletirken aynı zamanda Toyota’nın SUV ürün gamını tamamlayacak. Böylece Avrupa’da müşterilere en geniş ürün çeşitliliği sunulacak. Corolla Cross’un, Avrupa’da 2022 yılında yollara çıkması planlanıyor.

Toyota’nın TNGA mimarisi üzerine yapılan Corolla Cross, son GA-C platformunu kullanıyor. Böylece aracın tarzı, yerleşimi, teknolojisi ve sürüş dinamikleri de daha iddialı hale getirildi.

Yeni Toyota SUV modelinin güçlü tarzı özel olarak Avrupa pazarına adapte edildi. Farların ve arka stop grubununun dinamik tasarımı, geniş ön panjurlar bir araya getirildi. Corolla Cross 4460 mm uzunluğa, 1825 mm genişliğe, 1620 mm yüksekliğe ve 2640 mm aks aralığına sahip. Avrupa’da rekabetin çok büyük olduğu C-SUV segmentinde C-HR ve RAV4’ün arasında konumlandırılacak. Konfor, pratiklik ve küçük çocukları olan aktif aileler için ihtiyaç duyulan çok yönlülüğü sunacak.

Aracın kabini ise, tüm yolcular için yüksek görüş açısı sağlayacak şekilde tasarlandı. Önde ve arkada geniş bir diz mesafesi sunan araç, büyük arka kapılarının yanı sıra panoramik sunroof ile birlikte ferah bir atmosfer sağlıyor.

Corolla Cross’ta 5. nesil hibrit sistemi

Corolla Cross, beşinci nesil hibrit sistemini global olarak kullanan ilk Toyota modeli oldu. Toyota’nın kendi kendini şarj eden 5. nesil tam hibrit sistemi, önden çekişli veya akıllı dört çeker AWD-i olarak tercih edilebiliyor. Önceki nesil sistemlere göre daha fazla tork, daha fazla elektrik gücü, daha yüksek verimlilik ve daha yüksek sürüş memnuniyeti sağlıyor.

Lityum-iyon bataryalarda yapılan geliştirmeler sayesinde yeni batarya paketi daha güçlü ve yüzde 40 daha hafif hale getirildi. Elektrikli ve benzinli motorun gücü geliştirildi ve bu sayede toplam güç çıkışı yüzde 8 artırıldı.

Corolla Cross’un motor seçenekleri 122 PS’lik 1.8 litre hibrit ve 197 PS’lik 2.0 litre hibrit olacak. Önden çekişli 2.0 litre hibrit güç ünitesi, 197 PS güç üretirken 0-100 km/s hızlanmasını 8.1 saniyede tamamlıyor. AWD-i versiyonu ise, arka aksta yer alan ve 30,6 kW güç üreten elektrik motoruyla birlikte zor koşullarda daha iyi çekiş sağlıyor. Bu donanımla birlikte AWD-i Corolla Cross, önden çekişli versiyonun hızlanma performansını paylaşıyor.

Gelişmiş teknoloji ve güvenlik özellikleriyle geliyor

Yeni Corolla Cross, sayısız teknolojik donanımla birlikte sunuluyor. Son multimedya teknolojisiyle gelen Corolla Cross Avrupa’ya özgü tasarlanan kabin düzenine sahip. 12.3 inçlik dijital sürücü göstergesi ve 10.5 inçlik merkezi ekran, hem şık görünüyor hem de kolay bir kullanım sağlıyor. Yüksek çözünürlüğe sahip 10.5 dokunmatik ekran, sezgisel kullanımla birlikte kablosuz Apple CarPlay, kablolu Android Auto gibi akıllı telefon entegrasyonlarına sahip.

Tamamen yeni Corolla Cross, son nesil Toyota Safety Sense paketiyle diğer aktif sürüş ve park asistanlarını birleştiren T-Mate ile donatıldı. Bu özellikler sürüşü daha kolay ve güvenli yapmasıyla birlikte, birçok farklı senaryoda kazaların önlenmesine yardımcı oluyor.

1966 yılında tanıtılmasından bu yana dünya çapında 50 milyondan daha fazla satış adedi elde eden Corolla, Corolla Cross modeliyle C segmentindeki duruşunu daha da güçlendirecek. Böylece 2025’e kadar Toyota’nın Avrupa’da en yüksek rekabetin olduğu kategoride 400 bin satış ve yüzde 9 pazar payı hedefini destekleyecek.

Toyota’nın sıra dışı spor otomobili: GR86

Toyota, GR ürün gamına ait spor otomobil GR86’yı da Avrupa’da ilk kez sergiledi. Yeni GR86, ilk kez 2012’de tanıtılan ve 200 bin adedin üzerinde satış performansı yakalayan GT86’nın eğlenceli sürüş karakteristiğini yansıtmaya devam ediyor. Önden motorlu ve arkadan itişli GR86, TOYOTA GAZOO Racing’in teknik deneyiminden yararlanılarak geliştirildi. Böylece GR 86, GR Supra ve GR Yaris ile birlikte üçüncü global GR modeli oldu. GR86, 2022 yılı içerisinde Avrupa pazarında satışa sunulacak. Avrupa için üretim iki yıl ile sınırlı olacak ve bu GR86’yı çok daha özel bir model haline getiriyor.

“Dijital çağ için analog otomobil” felsefesiyle tasarlanan GR86, tamamen saf sürüş keyfine odaklanıyor. Toyota’nın GR ürün gamının yeni giriş noktası olan araç spor odaklı yol tutuş ve performansla daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Sürüş eğlencesini öne çıkaran ve yüksek devir çeviren dört silindir “boxer” motor kullanılmaya devam edildi ve hacmi daha fazla güç ve tork için artırıldı. Motor ve şanzımanda yapılan teknik güncellemelerle tüm devir bandı boyunca akıcı ve güçlü bir hızlanma elde ediliyor.

GR 86’da yer alan yeni hafif dört silindirli motorun hacmi 2,387 cc’ye yükseltildi ve böylece performansı da selefine göre arttı. Aynı yüksek 12.5:1 sıkıştırma oranıyla motor çok daha fazla güç üretiyor. Maksimum güç yüzde 17 artarak 7000 d/dak’da 243 PS oldu. 0-100 km/s hızlanması 6 ileri manuel şanzımanda 6.3 saniyeye (otomatikte 6.9 saniye) düşerken maksimum hız 226 km/s (6 ileri otomatik şanzımanda 216 km/s) oldu. Bununla birlikte tork değerinde de performans güncellemeleriyle artış yaşandı. Zirve tork değeri 250 Nm’ye çıkarken bu torka 3700 d/dak ile çok daha erken ulaşılabiliyor. Bu sayede hızlanmalar çok daha akıcı olurken özellikle viraj çıkışlarında daha ödüllendirici bir performans sunuluyor.

GT86’nın tasarımını evrimleştiren GR 86, 2000GT ve AE86 Corolla’dan ilham almaya devam ediyor. Genel ölçüleriyle GT86’ya yakın olan GR 86, 10 mm daha alçak (1,310 mm) ve 5 mm daha uzun aks aralığına (2,575 mm) sahip. GT86’ya göre gövde sertliği yüzde 50 civarında artırılan yeni araç daha keskin yol tutuşa ve daha iyi yönlendirme kabiliyetine sahip olacak.

TOYOTA GAZOO Racing’in motorsporları deneyiminden faydalanarak geliştirilen araçtaki ön hava kanalları ve yan paneller gibi fonksiyonel aerodinamik parçalar ile birlikte, GR 86’nın sınıfının en iyi yol tutuşa ve dengeye sahip olması hedefleniyor.

 Avrupa’da GR SPORT ailesine Yaris de katıldı

Toyota, Kenshiki Forum 2021’de yeni Toyota Yaris GR SPORT modelini de tanıttı. Bu yeni versiyon, Avrupa’da 2021 Yılın Otomobili ödülü kazanan Yaris ailesine katıldı.

Yeni Toyota Yaris GR SPORT, yüksek performansa sahip ve büyük beğeni toplayan bir başka ödüllü model olan GR Yaris’ten ilham alarak geliştirildi. Yaris GR SPORT özel olarak daha dikkat çekici Dinamik Gri renk ve siyah detaylarla bi-tone versiyonu ile çift renkle tercih edilebilecek. Yaris GR SPORT Avrupa’da 2022’nin ikinci çeyreğinden itibaren satışa sunulacak.

Yeni, kırmızı hatların olduğu 18 inç jantlarla sunulan araç, GAZOO Racing bağlantısının da altını çiziyor. Bununla birlikte ön panjur ise, dikkat çekici “G” harfi motifleriyle tamamen yeni bir ağ tasarımına sahip oldu. T şekilli difüzör de, Yaris GR SPORT’a daha güven verici bir görünüm kazandırıyor.

GAZOO Racing teması, içeride direksiyon, koltuk kafalıkları, çalıştırma düğmesi ve gösterge ekranında da devam ediyor. Araca özel koltuk döşemelerinde kırmızı dikişler yer alırken, yeni Ultrasuede koltuklarda ısıtma özelliği opsiyon olarak sunuluyor. Ayrıca kırmızı dikişler direksiyon simidi ve vites koluna da taşınıyor.

Yaris GR SPORT, 1.5 litre hibrit veya 1.5 litre Akıllı Manuel Şanzımanlı (iMT) benzinli motorla tercih edilebilecek. Bu yeni şanzıman, daha akıcı vites değişimleri için vites düşürme sırasında motor devrini otomatik olarak artırıyor. iMT sistemi aynı zamanda vites yükseltmede de çalışarak sarsıntısız bir sürüş sağlıyor. İlk kalkışta da aracın ‘stop etme’ riskini azaltarak, en baştan itibaren akıcı bir sürüş elde edilmesine katkı yapıyor.

Yaris GR SPORT’ta ön ve arka süspansiyonlar daha yüksek performans için güncellendi. Daha düşük hızlarda daha iyi direksiyon tepkisi ve sürüş konforu sunan Yaris GR SPORT, daha eğlenceli bir sürüş sunuyor.  Gövde altındaki ek desteklerle birlikte aracın gövde rijitliği, yol tutuşu ve dengesi iyileştirildi.

 Hidrojen GR Yaris’e güç veriyor

Toyota, birçok farklı ödül kazanan GR Yaris ile birlikte sıra dışı bir çalışmaya imzattı.

Deneme amaçlı olarak yapılan GR Yaris’in hidrojen yakıtı, yakıt deposu ve dolum süreci, Toyota’nın satışını gerçekleştirdiği yakıt hücreli aracı Mirai ile aynı.

Bununla birlikte Mirai enerji üretmek adına yakıt hücrelerindeki kimyasal reaksiyonu kullanırken özel olarak geliştirilen GR Yaris, hidrojeni yakıt olarak kullanan içten yanmalı bir motora sahip.

2017’de çalışmalara başlayan ve henüz ticari olarak sunulmak için geliştirme aşamasında olan hidrojenli içten yanmalı motor teknolojisi erken aşamalarında olsa da, Toyota Japonya’da hidrojenli Corolla Sport ile motorsporları mücadelelerine girmeye başladı.

Yarışları yeni teknolojileri geliştirmek için kullanan Toyota, hidrojen yakıtlı içten yanmalı motorlu GR Yaris ve Corolla Sport’ta aynı sıralı üç silindirli 1.6 litre turbo beslemeli motoru kullanıyor. Yakıt olarak hidrojen kullanan araçlarda yakıt besleme ve enjeksiyon sistemi buna uygun şekilde modifiye edildi.

Hidrojenin benzinden daha hızlı yanması sonucunda harika bir çevresel performansın yanı sıra sürüş eğlencesi açısından da daha iyi tepki veren bir motor ortaya çıkıyor. Son derece temiz olmasının yanı sıra, içten yanmalı motorları karakterize eden akustik ve duyusal eğlencenin de sürüş deneyiminin bir parçası olmasını sağlıyor.

Toyota 2. nesil yakıt hücresi modülünün Avrupa üretimini başlatıyor

Toyota karbon nötr toplum hedefleri doğrultusunda farklı elektrifikasyon teknolojilerini geliştirmeye devam ediyor. CO2 azaltma konusunda kilit noktalardan biri ise hidrojen teknolojisi olarak öne çıkıyor. Toyota’nın hidrojen hedefi ise binek otomobillerin ötesine geçerek, bunun çok daha fazla alanda kullanılmasını sağlamak.

Otomobillerden farklı alanlara kadar birçok sektörde hidrojen teknolojisinin kullanılmasını desteklemek amacıyla Toyota Mirai’nin yakıt hücresi sistemi yeniden düzenlenerek kompakt bir yakıt hücresi modülü haline getirildi. Ocak 2022’den itibaren ise Toyota, daha gelişmiş 2. nesil yakıt hücresi sistemleri baz alınarak yapılan 2. Nesil modüllerin üretimine başlayacak. Yeni sistem daha kompakt ve hafif olmasıyla birlikte daha fazla güç yoğunluğuna sahip. Düz ve küp olarak sunulacak modüller, farklı uygulamalara adaptasyonu da çok daha kolay hale getiriyor.

İkinci nesil yakıt hücresi modüllerinin üretimi, Toyota’nın Brüksel‘deki Ar&Ge tesisinde de gerçekleştirilecek. Avrupa’da bu alanda talebin arttığını tespit eden Toyota, üretimi burada gerçekleştirirken aynı zamanda hidrojen teknolojisini adapte etmesini isteyen müşterilere mühendislik desteği de verecek. Şimdiden otomobil, otobüs, kamyon, tren, denizcilik sektörü ve sabit uygulamalara adapte edilen Toyota hidrojen teknolojisi, 2. nesil modüllerle kullanım alanını artıracak.