Ekonomi-teknoloji haberleri ve ödüller…(26.06.2021)

MOSDER’DEN YENİ BAŞKANLIK DÖNEMİ AÇIKLAMASI.. 17:47:02

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği’nin (MOSDER) 11. Olağan Genel Kurul Toplantısı kapsamında yapılan yeni dönem başkanlık seçiminde Weltew Home Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı, seçimi kazanarak ikinci kez göreve getirildi. 115 üyenin katılım sağladığı seçimlerde Mustafa Balcı 61 oy alırken rakibi Erciyes Anadolu Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin 54 oy aldı.

MOSDER’in yeni Yönetim Kurulu Üyeleri’de seçim sonucunda belli oldu. Bu doğrultuda görev alacak isimler; Lajivert Mobilya’dan Mehmet Soyserin, Nills’den Fatih Ortakçı, Bambi’den Adem Çetmen, Loda Mobilya’dan Davut Karaçak, Tutku Yatak’tan Gökmen Kaya ve Lenova Mobilya’dan Metin Baydar oldu.

Başkan Mustafa Balcı konuyla ilgili basında yer alan ve gerçeği yansıtmayan haberlerden sonra şu açıklamayı yaptı.

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) olarak 17 Haziran 2021 Perşembe günü İstanbul Holiday İn Airport Hotel’de 11. Olağan Genel Kurul Toplantımızı, olağanüstü şartlar altında gerçekleştirdik; büyük bir azim ve sevgi ile talip olduğumuz başkanlık görevine üyelerimizin teveccühü ile yeniden seçildik.

MOSDER’in ev sahibi olduğu 11. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın henüz başlangıcında, başkanlık seçimindeki rakibimiz, otelin lobi alanında sohbet halinde olan tüm üye misafirlerimizin toplantı salonuna yerleşmesini beklemeden sanki organizasyonun doğrudan ev sahibiymiş edasıyla ve hiddetle çalışanlarımıza komut vermek suretiyle Genel Kurul’u başlatmış ve hem mevcut başkan konumundaki şahsıma hem de katılım sağlayan tüm üyelerimize saygısızlık yapılmasına neden olmuştur.

Bu gergin atmosferle başlayan toplantıda, şahsıma edilen hakaretleri burada anmak bile istemiyorum; bu kadar mütecaviz ve saygısız bir söyleme sahip birini MOSDER Başkanı seçmediğiniz için minnettarım. Genel Kurulumuzda Kibir ve Hırs kaybetti; Azim ve Doğruluk kazandı!

Geçtiğimiz yıl, tüm dünya bir yandan pandemi şartlarıyla mücadele ederken, bizde hem sektörümüz adına hem de bir yandan da İstanbul Fuarı için mücadelemizi veriyorduk; işte tam da bu süreçte, telefonlar silsilesiyle şahsıma, çeşitli gerekçeler öne sürülerek görevi bırakmam için muhtıralar verilmeye başlandı. Kaldı ki benim yönetimimde halihazırda Erciyes Grubu’ndan 3 üye bulunuyordu. Bu bakış açısıyla aslında kendilerine de muhtıra vermiş oldular… MOSDER’i bu günlere getiren bu büyük firmalar, maalesef MOSDER’in bugün yaşadığı sıkıntıların da doğrudan sebebidirler.

Biz eski yönetim süreçlerinde olduğu gibi derneğin bütçesiyle düzenlenen organizasyonlara
2 gece için otellerde 300 bin TL harcamadık; ofis dekorasyonuna 600 bin TL ödemedik… Bu rakamları o günün döviz kurlarına vurduğunuzda çıkan rakamla MOSDER’e bir ofis satın alınabilirdi. Bugün İMOS ve KAYMOS gibi, bu “Büyük”lerce “Küçük” görülen derneklerin kendi ofisleri, kendi fuarları, kendi binaları var… Geçmiş yönetimlerin aksine, eski ofisin fahiş kirası sebebiyle daha makul bir ofise geçerek dernek bütçesini rahatlattık; gereksiz hizmet alımlarını ve harcamaları kestik, Euro bedelle kiralanmış dernek aracını iade ettik ve daha nice önlemler alarak makul bütçelere ulaştık.

Bugün “Büyük” olan firmalar, dün “Küçük”tüler; bugün “Küçük” olan firmalar, yarın “Büyük” olacaklardır. İşte bu ayrımcılık ve ikilik MOSDER’in atılım yapmasına engel olmuştur. Biz, tüm üyelerimizle MOSDER’in geleceğini oluşturmak, potansiyelini gerçekleştirmek için buradayız.

Bu “Büyük” firmaların fuar konusundaki tutumları da derneğe doğrudan zarar vermiştir. Kendilerine bin bir güçlükle ayırdığımız büyük metrekare yerleri ellerinin tersiyle itip, fuara destek vermediler. Fuara yoğun bir talep vardı, halen de talep var ve reddettikleri yerler doğal olarak diğer firmalara verildi. Vicdanımız rahat, görevimizi en iyi şekilde yaptık! Dernekler, sahip oldukları metrekareler oranında fuardan pay alacaklardır; fuarda yerlerini almayarak, fuara katılmayı düşünen firmalara olumsuz örnek olarak MOSDER’e maddi açıdan da zarar verdiler.

Her şeye rağmen, Genel Kurul çıkışında rakibimin elini sıkmak istedim, elim havada kaldı; hakaretlere, kötü sözlere, aşağılama çabalarına rağmen uzattığım elim, her zaman dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberlik için açıktır.

Yönetimimle birlikte her konuda üyelerimizin yanındayım! Derneğimizi hiç olmadığı kadar birlik beraberlik ve paylaşım içinde yönetmek amacıyla çok çalışacağız! Ayrıca bazı mecralarda yer alan ve asılsız iddiaların yer aldığı haber çalışmalarındaki konulara da açıklık getirmek isterim;  Öncelikle MOSDER tüzüğünde 2. kez başkan olmayı engelleyici bir hüküm tüzükte yoktur. Görev süresinin 2 yıldan 3 yıla çıkması 2019’daki genel kurulda genel kurul katılımcılarının oybirliği ile gerçekleşmiştir.

MOSDER’in seçim sürecinde 55 üyeye sahip olduğu ve ancak son anda 73 üye firmanın temsilcilerinin oy kullandığı bilgisi ise gerçeği yansıtmamaktadır. Bahse konu olan rakamsal bilgilerin dayanağı “2019 yılı MOSDER tanıtım videosu” başlıklı videonun Genel Kurul Toplantısında arka barkovizyonda gösterilmiş olmasından kaynaklanmıştır.  İlgili tanıtım videosu Ocak 2019’da ilk başkanlık görevimize geldikten sonra çekilmiş olup, o dönem mevcut olan toplam üye sayısını yansıtmaktadır. İlgili video kaydı 27 Ocak 2020 tarihinde MOSDER’in Youtube kanalına da eklenmiştir.

MOSDER’e üyelik konusunda markalar tarafından başvuruları yıl boyunca gelmektedir. Bunlar konsolide edilip Kasım 2020’de Yönetim Kurulu gündemine alınmış ve belirtildiği üzere 18 marka değil 10 üye marka kabul edilmiştir. 2 üye ise reddedilmiştir. Bu işleyiş derneğin olağan bir sürecidir. Üyeliğe kabul edilen bu üyeler giriş aidatlarını ödemişler ve aylık aidatlarını da muntazam olarak ödemeye devam etmektedirler.

Yine bahsi geçen haber çalışmalarında “Öte yandan mevcut başkan ve seçimde yeniden aday olan Balcı, derneğe giriş aidatını ve 3 yıldır düzenli olarak yıllık aidatını ödeyen 3 firmaya ise çeşitli gerekçelerle oy kullandırtmadı.” Şeklinde yayın yapmışlardır. Bu husus ise yine ısmarlama ve karalama niyetli haberde belirtildiğinin aksine Genel Kurulda 3 değil 2 adet üye firmanın 2. temsilcilerinin derneğe üye yapılması talebinde bulunulmuştur. Her ne kadar Yönetim Kurulu kararı veyahut usulüne uygun bir başvuru olmaksızın herhangi bir denetim mekanizmasından geçmeden derneğe üye kaydı yapılması mevzuata aykırı olsa da bahsi geçen şahısların derneğe üyelik kaydının yapılıp yapılmaması hususu karşı tarafın Genel Kurulda çıkartmış olduğu tartışma neticesinde Hazirun tarafından oylanmış ve oy çokluğu ile derneğe üyeliği talep edilen şahısların başvurusu reddedilmiştir. Bu durum Divan Kurulu tarafından tutanaklara geçilmiş ve mevzu kapanmıştır. Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında ve Genel Kurulda yapılan oylamaya rağmen “çeşitli gerekçelerle oy kullandırtmadı” şeklinde haber yapmak haberciliğe, etik değerlere ve tarafsızlığa tamamen aykırıdır. Zira oy kullandırtmama gibi bir durum söz konusu değildir. Oy kullandırılmak istenen şahıslar derneğe üye değillerdir. Derneğe o an üye olarak kabul edilip oy kullanmaları hususu yukarıda belirtildiği gibi genel kurulca oylanmış ve reddedilmiştir.

Başkanlık oylamasında 115 üyenin 61 oyunu alarak seçimi kazanmış bulunuyorum. 54 oyu ise rakibim almıştır. 7 oy farkla kazanmış olduğumuz üyelik seçiminde 24 üyemiz ise başkanlık seçimi için Genel Kurul Toplantı’sına iştirak edemedikleri için oy kullanamamışlardır. Böyle demokratik bir ortamda gerçekleşen seçim sonucunda derneğimize yönelik karalama politikası hiçbir şekilde kabul edilemez.

UHKİB’DEN 2020 İHRACATIN YILDIZLARI’NA PLATİN ÖDÜLÜ

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), pandemi nedeniyle dünya ekonomisinin durma noktasına geldiği 2020 yılında özverili çalışmalarıyla ihracata ve ekonomimize katkı sağlayan üye firmaları ödüllendirdi.

Platin, altın, gümüş ve bronz olmak üzere 4 kategoride toplam 53 firma ödül almaya hak kazanırken, UHKİB’in Platin İhracat Ödülleri’nde ise ilk üçe giren firmalar; Yeşim Tekstil, Küçükçalık Tekstil ve Öz Tekstil’den oluştu.

UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir tarafından pandemiye rağmen yılmadan üreterek, Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün üretim ve tasarım gücünü ve kalitesini dünyaya gösteren firmalara ödülleri takdim edildi.

UHKİB’in Platin İhracat Ödülleri’nde ilk üçe giren firmalara ödüller UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir tarafından verildi. Başkan Gündemir, Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya’ya, Küçükçalık Tesktil Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Küçükçalık’a ve Öz Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özkarakaşlı’ya ödülleri takdim etti.

Başkan Gündemir’den ihracatçılara teşekkür…

Pandeminin başladığı ilk dönemde her sektör gibi biz de zorlansak da, sonrasında toparlanma sağladık diyen Gündemir, “2020’nin mayıs haziran dönemi sonrasındaki ivme neticesinde artık ihracatta aylık 80 milyon dolarlar seviyesini yakalayabiliyoruz. 12 aylık ihracatımıza baktığımızda 880 milyon dolar gibi bir rakam var ki bu 2021 yılı için belirlediğimizin üzerinde bir rakam. Ocak mayıs dönemi ihracatımız geçen yıla göre yüzde 55 civarında bir artış göstermiş. İlk 5 ayı 363 milyon dolar ihracatla kapattık. İhracat performansımızın aynı zamanda katma değerli kısmı da gayet yüksek. Türkiye’nin kilogram başına ortalama ihracat birimi 1 dolar, hazır giyimin Türkiye geneli ise 13 dolar. UHKİB olarak biz 18,5 dolar kilogram gerçekleştiriyoruz” dedi.

Başarılarıyla ihracata katkı sağlayan tüm firmaları tebrik eden Gündemir, “Dünya çapında aşılamanın hızlanması ve kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla ihracatta daha güzel günlerin geleceğini umut ediyoruz. Bu zorlu süreçte büyük fedakârlık yapan ihracatçılarımıza vermiş oldukları üstün emek ve gayretten dolayı tekrar teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim” diye konuştu.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 2023 hedefini 1 milyar dolar artırdı

İhracat sektörlerinin büyük çoğunluğu 2023 yılı ihracat hedeflerini aşağı yönlü güncellerken, Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü yukarı yönlü revize ederek 1 milyar dolar artırdı.

2023 yılı için belirlediği 2,5 milyar dolar ihracat hedefini 3 yıl önce tutturduklarını dile getiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, 2023 yılı ihracat hedeflerini 3,5 milyar dolara yükselttiklerini kaydetti.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin Mali Genel Kurulu’nda konuşan Girit, ihracatçılar olarak ülkeye sadece döviz kazandırmadıklarını, kurdukları dostluklarla Türkiye’nin uluslararası ilişkilerine de katkı sağladıklarını anlattı.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak insanlığın karşısına her gün üç öğün çıktıklarına işaret eden Girit, “Sabah kahvaltısında yumurta, bal ve süt ürünleri, öğle yemeğinde tavuk, akşam yemeğinde ise balık seçeneğini sunuyoruz. O nedenle pandemi sürecinden diğer sektörlere nazaran daha az etkilendik. 2020 yılında 2 milyar 450 milyon dolarlık ihracat yaptık. 2021, 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleştireceğimiz ihracat artışıyla 3,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacağız” şeklinde konuştu.

Amerika’da Türk mutfağı ders olarak okutulacak

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda birliklerinin ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin ihracatını arttırmak için TURQUALITY Projesini hayata geçirdiğine de değinen Girit, proje kapsamında Türk su ürünleri dahil, Türk lezzetlerini ABD’li şeflere ve satın almacılara tadım etkinlikleriyle tanıttıklarını, Türk mutfağının 5 yıl süreyle Las Vegas Üniversitesi’nde müfredata girdiğini, üniversitede okuyan şeflerin Türk lezzetlerini öğrenerek mezun olacaklarını ve meslek hayatlarında menülerinde yer vereceklerini bu sayede ABD’ye Türk gıda ürünlerinin ihracatının katlanarak artmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründen çevreci ödül töreni

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, Ege İhracatçı Birlikleri’nin sürdürülebilirlik eksenli çalışmalarına yeşil ödül töreniyle destek verdi.

Birlik, 2020 yılında gerçekleştirdiği 983 milyon dolarlık ihracatın yüzde 78’ini gerçekleştiren 15 üyesinin ödüllerini fidan sertifikası şeklinde verdi. 15 firma adına bağışlanan bin 800 fidanla Kınık’ta bir koruluk oluşturuldu.

Ege Bölgesi’nin ihracatına 765 milyon dolarlık katkı sağlayan firmaların fidan sertifikaları Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin Genel Kurulu’nda düzenlenen törenle dağıtıldı.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nde 2020 yılında en fazla ihracat yapan 15 firma şu şekilde sıralandı; “KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş., GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM İHRACAT VE İTHALAT ANONİM ŞİRKETİ, AGROMEY DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, YAŞAR DIŞ TİC.A.Ş., SÜRSAN SU ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, NOORDZEE SU ÜRÜN.İHR.SAN.VE TİC.A.Ş., ABALIOĞLU LEZİTA GIDA SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, KOPUZMAR SU ÜRÜNLERİ SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş., ILKNAK SU UR.SAN.VE TIC.A.S., TUMAY BALIKÇILIK GIDA DIŞ TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, MİLK ACADEMY GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, DEFNE SU ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, TUMAY SEA FOOD EXPORT İMPORT DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, GEDİK TAVUKÇULUK VE TARIM ÜRÜNLERİ TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, RDM İÇ VE DIŞ TİCARET MÜMESSİLLİK LİMİTED ŞİRKETİ”

19. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri sahiplerini buldu

Elektronik Sanayi’nde yenilikçiliği ve yaratıcılığı desteklemek amacıyla düzenlenen TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nin 19’uncusu gerçekleştirildi.  Bu yıl “Büyük Firma” ve “KOBİ”lere ilave olarak “Startup firma” ve “Doktora Tezi” kategorilerinde de toplam 11 ödül verildi.

24.06.2021- Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından her yıl düzenlenen Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nin 19’uncusu sahiplerini buldu. TESİD Youtube kanalı üzerinden gerçekleştirilen ödül töreninin açılış konuşmasını yapan TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu; “İçinde bulunduğumuz, “Toplum 5.0” olarak da adlandırılan değişim döneminde teknoloji; insan yaşamına sağladığı faydalar ile ön plana çıkarak, her sektör için çok daha önemli bir paydaş haline geldi. Bu dönemin doğal bir sonucu olarak elektronik artık ayrı bir sektör olmaktan çıkıp her sektör için dönüşümün vazgeçilmez bir parçası oldu. TESİD olarak Türkiye’nin teknolojik olgunluk yarışında hak ettiği yere gelebilmesi için bu fırsatı doğru değerlendirmenin gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. Elektronik sanayinin gelişiminin, yenilikçi ve yaratıcı aynı zamanda ürünleşmeyi başarmış projeler ile desteklenmesine katkı bulunmayı önemli misyonlarımızdan biri olarak görüyoruz” dedi.

Girişimciler ve üniversiteler için iki yeni kategori

Bu yıl yeni kategoriler ile ödül programını genişlettiklerini belirten Tunaoğlu; “1999 yılından bu yana teknoloji alanındaki yenilikçi çalışmaları teşvik etmek amacıyla TESİD Ödülleri veriyoruz. Uzun soluklu ödül programımızı, açtığımız iki yeni kategori ile genişlettik; KOBİ ve Büyük Firma kategorilerinin yanına Girişimci Firma ve Doktora Tezi kategorilerini ekledik. Doktora tezi ödülleri ile Üniversite-Sanayi iş birliğinin öne çıkmasını ve farkındalığının arttırılmasını hedefliyoruz. Teknolojinin çok hızlı geliştiği günümüzde yenilikçilik ve yaratıcılık büyük firmalardan start-up’lara, girişim firmalarına kayıyor. Bu nedenle ödül listesine yeni giren girişimci firma kategorisine çok önem veriyoruz” dedi.

“Fırsat dönemindeyiz, bunu kaçırmayalım, iş birliği yapalım”

“Bir taraftan şirketlerimizi ve iş yapma biçimlerimizi dönüştürürken, bir taraftan da çok hızlı bir şekilde ürünlerimizi dönüştürmek durumundayız” diyen Tunaoğlu; “Fırsatlar dönemindeyiz, ancak fırsatlar ortaya çıktıkları hızda kaçıyor. Bu nedenle kurumlar arası iletişim ve iş birliği çok önemli. Belli uzmanlık alanlarımız olmalı ancak son ürüne en hızlı şekilde ulaşabilmek için yurt içi ve yurtdışı farklı şirketlerle iş birliği yapmalı, bu olası iş birliği fırsatlarını yaratabilmek için de eskisinden çok daha fazla sosyal olmalı, iletişim yetkinliklerimiz artırmalıyız” dedi.

Tunaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Büyük değişimlerin yaşandığı dönemler daima geride kalanların arayı kapamaları için bir fırsat olmuştur. Eğer elektronik sektörümüzün öncülüğünde, tüm sektörler ve ilgili kurumlar arasında bundan öncesinde çok alışık olmadığımız düzeyde bir iş birliği, güç birliği ortamını yaratabilirsek ülkemiz bu yarışta hak ettiği noktalara çok kısa sürede ulaşacaktır.”

11 yenilikçi fikir ve ürün ödül aldı

Büyük Firma dalında Yenilikçi Ürün Ödülü’nü, test ürünü Visium Farm ile NETAŞ, Ürün Geliştirme Süreci Ödülü’nü, Kara Taşıtları İçin Yeni Nesil Kamera Destekli Akıllı Yan Görüş Sistemi ile KAREL, Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü’nü ise PLC Yöntemi ile Elektrik Sayaçları Üzerinden Su, Isı ve Gaz Sayaçlarının Yönetilmesini Sağlayan Uzaktan Sayaç Okuma ve Yönetim Sistemi ile LUNA aldı.

KOBİ dalında da Ürün Geliştirme Süreci Ödülü’nün sahibi MAYA SD-WAN ürünü ile ULAK HABERLEŞME olurken, Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü’nü Akıllı Telefon ile Kontrol Edilen, Ekransız, Yenilikçi Araç İçi Bilgi Eğlence Sistemi ile DAİİCHİ, Yenilikçi Ürün Ödülü’nü Gördes ürünü ile ESEN kazandı.

Startup dalında Yenilikçi Ürün kategorisinde INOFAB HEALTH ürünü SpiroHome Personal Spirometre ile ödülü alırken, TESİD Jüri Özel Ödülü’nün kazananı Voice ürünü ile ANADOLU ISUZU oldu.

Doktora Tezi dalında ise Üniversite-Sanayi İşbirliğinde En Başarılı Bilimsel Uygulama kategorisinde de Dr. Celal Avcı, Dr. Metin Öztürk ve Dr. Serkan Yıldız’ın tezleri ödüle layık görüldü.

“Değişim Çağında Türkiye için Fırsatlar ve Elektronik Sanayi’nden beklentiler”

TESİD’in “Değişim Çağında Türkiye için Fırsatlar” başlığını verdiği ve bu dönemde farklı sektörlerin önüne çıkan fırsatları yakalamak için elektronik sektöründen beklentilerini fikir önderlerinden dinlemek üzere başlattığı çalışma kapsamında; AB MikroNano Genel Müdürü Prof. Dr. Ekmel Özbay, Acıbadem Üniversitesi Tıp Mühendisliği Dekanı Prof. Dr. Ata Akın, Akgün Teknoloji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamdi Atalay, Arçelik Ar-Ge Merkezi-IoT PlatformYöneticisi Bülent Efecik, Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Mutlu Erturan, ION Academy Kurucusu Ali Rıza Ersoy, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.  Yusuf Leblebici, ULAK Genel Müdür Yardımcısı Aziz Sever ve Vestel İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan katılımcılarla görüşlerini paylaştı.

19. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri Tesid YouTube kanalından izlenebilir: https://lnkd.in/dKYgk27

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği- TESİD, Türkiye’de elektronik sanayi, bilgi teknolojileri ve bunlarla ilgili hizmet sektöründe ArGe ve/veya üretim yapan kuruluşların derneğidir. 1989 yılında kurulmuştur. Halen 68 ayrı sanayi kuruluşuna mensup 122 üyesi bulunmaktadır.

TESİD oluşturduğu Akıllı Yaşam vizyonu kapsamında elektronik sektöründe faal olan KOBİ ve yeni girişimciler ile büyük şirketlerin kendi aralarında ve diğer sektördeki firmalarla iş birliği imkanlarını yaratarak, yerli çözümlerin oluşturulmasına destek olmayı hedeflemektedir.

19. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri Kazananları Listesi

TESİD Jüri Özel Ödülü

Firma: ANADOLU ISUZU

Ürün: Voice

Startup Dalında Yenilikçi Ürün

Firma: INOFAB HEALTH

Ürün: SpiroHome Personal Spirometre

Doktora Tezi Dalında Üniversite-Sanayi İşbirliğinde En Başarılı Bilimsel Uygulama

Tez Sorumlusu: Celal Avcı

Tez Adı: Simetrik Kafes Yapılı Geniş Bantlı-Geniş Faz Aralıklı Özgün Sayısal Faz Kaydırıcı Tasarımı

Doktora Tezi Dalında Üniversite-Sanayi İşbirliğinde En Başarılı Bilimsel Uygulama

Tez Sorumlusu: Metin Öztürk

Tez Adı: Ev Türü Endüksiyonlu Ocaklar için yeni bir AC- AC dönüştürücünün tasarımı ve gerçekleştirilmesi

Doktora Tezi Dalında Üniversite-Sanayi İşbirliğinde En Başarılı Bilimsel Uygulama

Tez Sorumlusu: Serkan Yıldız

Tez Adı: Çoklu Band ve Eş Zamanlı Empedans Uydurma Devresi Tasarımı

KOBİ Dalında Yenilikçi Ürün Ödülü

Firma:ESEN

Ürün: Gördes

KOBİ Dalında Ürün Geliştirme Süreci Ödülü

Firma ULAK HABERLEŞME

Ürün: MAYA SD-WAN

KOBİ Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü

Firma: DAİİCHİ

Ürün: Akıllı Telefon ile Kontrol Edilen, Ekransız, Yenilikçi Araç İçi Bilgi Eğlence Sistemi

Büyük Firma Dalında Yenilikçi Ürün Ödülü

Firma: NETAŞ

Ürün: Visium Farm

Büyük Firma Dalında Ürün Geliştirme Süreci Ödülü

Firma: KAREL

Ürün: Kara Taşıtları İçin Yeni Nesil Kamera Destekli Akıllı Yan Görüş Sistemi

Büyük Firma Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü

Firma: LUNA

Ürün: PLC Yöntemi İle Elektrik Sayaçları Üzerinden Su, Isı ve Gaz Sayaçlarının Yönetilmesini Sağlayan Uzaktan Sayaç Okuma ve Yönetim Sistemi

TCL, MWC 2021’de NXTWEAR G Akıllı Gözlükleri ve Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma Özelliğini Duyurdu
Görüntüleme teknolojilerinin ve uygun fiyatlı premium akıllı deneyimlerin öncüsü TCL, NXTWEAR G giyilebilir akıllı gözlüğün satışa çıktığını duyurdu. İlk olarak ocak ayında gerçekleşen CES 2021’de gösterilen gözlük, çift Sony mikro OLED ekranları portatif, her yere götürülebilen, şık ve konforlu bir tasarımla sunuyor. TCL ek olarak seçili ürün serilerine cihazlar arası Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma özelliğini ulaştırmaya başladı. Bu özellik, belirli TCL mobil cihazlar ve uyumlu dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve televizyonlar gibi çeşitli ürün kategorilerinin sorunsuz bir şekilde birlikte çalışabilmesini sağlıyor.
TCL Communication CEO’su Aaron Zhang, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Görüntüyü en iyi şekilde sunmadaki uzmanlığımızı kullanarak fiyat noktalarında yerleşik, bağlantısız ve tek ekran yapısına meydan okumak için mükemmel bir zaman olduğunu düşünüyoruz. Premium alanda NXTWEAR G Akıllı Gözlükler, akıllı cihazın bir uzantısı haline geliyor ve kullanıcı nerede olursa olsun, özel bir izleme deneyimi sunuyor. Öte yandan TCL 20 Pro 5G gibi erişilebilir fiyatlı üst düzey cihazlarımız, ilerleyen dönemlerde yazılım güncellemeleriyle kullanıma sunacağımız Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma özelliği sayesinde önümüzdeki aylarda kullanıcılarına daha da fazla değer sağlayacak.”
TCL NXTWEAR G
Akıllı görüntüleme deneyimi sunan TCL NXTWEAR G giyilebilir ekranlı gözlükler film severlere portatif bir sinema, oyunculara sürükleyici bir dünya ve kullanıcılara da evde, işte veya işe giderken özel alan oluşturuyor. Sofistike ve katlanabilir çerçevesiz tasarımı yüze uyan bir rahatlıkla sunan NXTWEAR G, kullanıcılarının şık ve koyu siyah bir kasasıyla üst düzey bir görünüme ve hissiyata sahip olmasını sağlıyor.
Kullanımı kolay ve kompakt NXTWEAR G küçük bir sırt çantasına veya büyük bir el çantasına sığan bir kapsül şeklindeki kılıf ile korunuyor. Şarj gerektirmeyen ve her yere götürülebilen gözlükler her an kullanılabiliyor. Bu sayede uyumlu dizüstü bilgisayar, tablet veya akıllı telefonla çalıştırılabiliyor. Böylece mevcut teknolojiyle birleştiğinde özel ve sorunsuz bir izleme ortamı yaratıyor.
Görüntüleme teknolojisinin öncüsü TCL, görüntüleme deneyimini iyileştiren ögeleri yakından tanıyor. TCL, bu uzmanlığını kullanarak çift 1080p yüksek çözünürlüklü Sony FHD Micro OLED panelleri 16:9 en-boy oranına sahip 140 inçlik bir ekranın aynısını oluşturan NXTWEAR G’nin ev sineması oranlarını sağlaması için mükemmel bir şekilde konumlandırılıyor.
Stereo hoparlörlerle entegre 3D 4K içeriği destekleyen görsel bir deneyim sayesinde kullanıcılar filmdeki müziklerin ve oynadığı oyunların tadını çıkartabiliyor.
TCL NXTWEAR G’de kullanılan malzemeler de dikkatlice seçildi. Gözlüğün aerodinamik ve şık derin siyah dış yüzeyi, metalik bir çerçeveyi kaplayan dayanıklı, rahat ve cilt dostu bir kullanım sunan yumuşak naylon ve silika jelle üretiliyor. Taşıma çantasının içinde net bir görüntüleme deneyimi için bir lens adaptörünün yanı sıra her yüz şekliyle uyumlu üç farklı boyutta ayarlanabilir burun yastığı bulunuyor.
NXTWEAR G’nin belli bir dereceye kadar çevresel görüş sağlayan açık ve fit tasarımı sayesinde kullanıcı klavyede yazan parmaklarına bakmak için bakışlarını aşağı kaydırabiliyor veya birisini selamlamak için yukarı bakabiliyor. Kullanıcılar artık başka bir dünya ile mevcut ortam arasında benzersiz bir denge kurabiliyor. Gözlüğü kullananlar yakın çevresinde olanları takip edebilirken bir filmi izleyebiliyor veya sanal bir konserin ön sıradan keyfini çıkarabiliyor.
Normal bir gözlük gibi takılabilen NXTWEAR G’nin saçları bozan bir ipi, şarj gereken bataryası veya akıllı telefonu takma zorunluluğu bulunmuyor. Cihazı kullanmak için bir uygulama da gerekmiyor. Gözlükle uyumlu bir USB-C ekran çıkışına sahip herhangi bir akıllı cihaza bağlamak ve üstün bir görsel deneyim için gözlüğü takmak yeterli oluyor.
NXTWEAR G tüm büyük üreticilerin 100’den fazla akıllı telefonuyla, hibrit ikisi bir arada cihazlarıyla ve dizüstü bilgisayarlarıyla birlikte çalışabiliyor. Cihaz bir ay sonra Avustralya’da satışa çıkacak ve devamında da seçili bölgelerde erişilebilir olacak.
Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma1
TCL’in Çoklu Ekran vizyonunu kullanıcının yanındaki cihazların tamamıyla çalışma yaklaşımı oluşturuyor. Örneğin, kullanıcı işe giderken tren istasyonuna uğradığında telefonundaki temassız ödemeyi kullanarak bilet alabiliyor ve aynı zamanda 5G üzerinden müzik dinleyebiliyor.
Koltuğuna oturduğunda ise TCL 20 Pro 5G’nin ekranı sinema deneyimi sunan giyilebilir cihaz olan NXTWEAR G’ye aktarıldığında kullanıcı dinlenirken ve cihaz da şarj olurken akıllı telefon kullanılabiliyor.
Film bittiğinde ise kullanıcılar gözlüğün ekranını akıllı bilgisayar ile paylaşabiliyor. Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma özelliği sayesinde Windows 10 kullanıcıları uyumlu TCL akıllı telefonlarını kullanarak içeriklerini kablosuz olarak düzenleyebiliyor, paylaşabiliyor ve kontrol edebiliyor. TCL 20 Pro 5G’ye bağlanabilen dizüstü bilgisayarlar, telefondaki dosyalara ve fotoğraflara, Android uygulamalara ve paylaşımlı panoya kolayca erişebiliyor.
Kullanıcı son olarak kitap okumak için dizüstü bilgisayardan bir TCL 10 TAB MAX tablete geçerken akıllı telefondaki bildirimlerin sekmede görünmesi sayesinde kullanıcılar paylaşılan ekran deneyimine devam edebiliyor ve sadece bir ekrana odaklanması yeterli oluyor.
Kullanıcı odasına vardığında ve işlerini bitirdiğinde bir TV’ye hızlı ve kolay bir şekilde bağlanarak cihazlar arası yayın ile rahatlayabiliyor. Bu sayede kullanıcılar TCL 20 Pro 5G’de çekilen yüksek çözünürlüklü görüntüleri, en sevdiği şovları izleyebiliyor ve TCL TV’nin yüksek kaliteli hoparlörleriyle müzik çalabiliyor. Kullanıcılar ayrıca ekranlar arasında çalışabiliyor, dikkat dağıtan ögeleri en aza indirebiliyor ve TCL’in Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma imkanını en iyi şekilde kullanabiliyor.
Çoklu Ekran ile Birlikte Çalışma özelliği, birçok ürün serisi tarafından desteklenecek. İlk aşamada Kablosuz Programlama (OTA) yazılım güncellemeleri üzerinden TCL 20 Pro 5G akıllı telefonlara sunulacak. Daha fazla detay, https://www.tcl.com/global/en/blogs/work-smarter-with-tcl-multi-screen-collaboration.html bağlantısında yer alıyor.

Deri sektörü dijitalleşmeyle ihracatını artıya geçirdi 

Yeni dünya düzenin dip dalgası dijitalleşmeyi en iyi yöneten Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2021 yılında; e-ticaret eğitimleri, hibrit fuarlar, dijital ticaret heyetleri, ihracatçıların dünyanın birçok ülkesinden alıcıyla iş bağlantısı kuracağı mobil aplikasyon gibi birçok projeyi ajandasına aldı.

EDDMİB aynı zamanda İtalya’da dünyanın en önemli ayakkabı, deri çanta ve aksesuar fuarı Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarlarına daha sonra da Almanya’da ILM Offenbach Fuarı’na katılarak fiziksel fuar çalışmalarında da aktif olmayı planlıyor.

2019-2020 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında 2020 yılına çok iyi bir giriş yaptıklarını hatırlatan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “11-14 Ocak’ta milli katılım organizasyonu gerçekleştirdiğimiz İtalya’daki Garda Expo Riva Schuh Fuarı’na 10 firmayla, Garda Bags Deri Çanta ve Aksesuar fuarına ise 5 firmayla katıldık. 25-28 Şubat 2020’de ise Euroshoes Moskova Fuarı’nı 10 firmayla gerçekleştirdik. Birliğimizin 22 Ocak 2020’de 8’inci kez düzenlediği deri tasarım ve üretim yarışması Deri’n Fikirler’in finalini ve İhracatın Yıldızları Ödül Törenini, Leather & More fuarıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirdik. 750 bin dolar üzeri 36 üyemiz 2019 döneminde gerçekleştirdikleri imalatçı kayıt rakamları değerlerine göre Bakır, Gümüş ve Altın kategorilerinde ödüller aldı.” dedi.

Ege’deki performansımızı Türkiye’deki firmalar 5-6 ay sonra ancak gösterebildi

Zandar, pandemi başladığı andan itibaren dijitalleşme çalışmalarına ağırlık verdiklerine değinerek, “Dünyada ses getiren çalışmalara imza attık. Ege’deki deri sektörünün gösterdiği performansı, Türkiye’deki firmalar 5-6 ay sonra ancak gösterebildi. Nisan ortasında başladığımız dijitalleşme çalışmalarımızı Haziran’ın başında bitirerek, dünyada ve Türkiye’de ayakkabı, çanta, deri saraciye sektörlerine yönelik ilk dijital fuarı Shoedex2020’yi gerçekleştirdik. 1-4 Haziran 2020 tarihlerinde düzenlenen Shoedex2020’nin ilk üç gününde 31 katılımcı firma ile 60 ülkeden 300’ü aşkın alıcı, www.shoedex.events adresinde buluştu. Yoğun ilgi nedeniyle fuarı 4 güne uzattık. Toplamda 1000’nin üzerinde B2B görüşmesi gerçekleşti.” diye konuştu.

Türkiye’de ve dünyada ilk: Shoedex dijital bir fuar markası

 Shoedex’in İhracatçı Birlikleri’nin dijital bir fuar markası olduğunu vurgulayan Erkan Zandar, 13-23 Ekim 2020 tarihlerinde ikinci kez düzenlenen fuarda katılımcı cephesindeki artış nedeniyle sektörlere deri konfeksiyonu da ekleyerek ürün gamlarını genişlettiklerini açıkladı.

“İkinci kez düzenlediğimiz dijital fuarımızda 72 katılımcı firmamız, 65 ülkeden 300’ün üzerinde alıcıyla yeni iş birlikleri yaptı. 27-30 Nisan 2021’de ise Shoedex kapsamında düzenlediğimiz Ayakkabı Saraciye Sanal Ticaret Heyeti’nde 19 firma, Avrupa ülkelerinden 51 ziyaretçiyle önemli bağlantılar gerçekleştirdi. Shoedex, Türkiye’de tek bilinen dijital fuar olarak konuşulmaya devam ediyor. Biz iki ay içinde imkansızı başardık. Çok ciddi kazanımlarımız oldu. Sektör olarak dijital ayak izi bırakmayı öğrendik. Web sitelerimizi güncelledik, bütün ürünlerimizi dijitale taşıdık. Bir buçuk sene süren, fiziki fuarların olmadığı, uzak mesafeli yürütülmesi gereken dijital döneme biz bütün sektörlerden daha hızlı başladık. Fiziksel fuarlara 15-20 gün içinde tekrar İtalya’da Garda ile başlayacağız.”

Deri sektöründe hem dijitalleşme hem sürdürülebilirlik ön planda

Zandar, “Biz dijitalleşmeyle ihracatımızı artıya taşıdık. Yapılmayanı yaparak, olmayanı başararak çok ciddi bir işe imza attık. Dijitalleşme faaliyetlerimize 31 Ağustos-4 Eylül 2020 tarihleri arasında Footwear Distributors and Retailers of America tarafından çevrimiçi ortamda düzenlenen Shoe Sustainability Summit-Ayakkabı Sürdürülebilirliği Zirvesi etkinliğine sponsor olarak devam ettik. Dünyada sürdürülebilirlik bilincinin önemini, dünyada ne ölçüde konuşulduğunun ön çalışmasını yaptık. Amerikan Ayakkabı Perakendecileri Birliğinin yaptığı etkinliğin en büyük başlığı sürdürülebilirlik anlayışıydı. Bunu ikinci kez düzenlediğimiz Shoedex’in de konu başlığı yaptık. Bu derneğin Başkan Yardımcılığını yapan kişilerle online seminerler düzenledik. Türkiye’deki deri sektörünün konuya bakış açısını paylaşmış olduk.” dedi.

Turkish Leather Products mobil aplikasyonu dünyayı firmaların ayağına getiriyor

Üyeler ile yurt dışından alıcı bilgilerini tek bir platformda buluşturmayı amaçlayan Turkish Leather Products mobil aplikasyonunun Haziran 2020 itibariyle hizmete girdiğinden bahseden Erkan Zandar sözlerine şöyle devam etti:

“Halihazırda İDMİB B2B Portalı ile entegrasyon çalışmaları devam ediyor. B2B portala üye olmak isteyen firmalarımız https://www.turkishleather.com/ web sitesinden kayıt olabiliyor. Birçok üyemiz girişini yaptı. Bütün aktivitelerimizde bu projemizin tanıtımına yönelik çalışmalar yapılacak. Turkish Leather Products mobil aplikasyonunu dünyada göstereceğiz. Temmuz ayındaki Garda ile beraber tanıtımına başlayıp daha çok üyenin girmesini sağlayacağız. Sadece Ege’nin değil, Türkiye’nin aplikasyonu olacak. Ülkedeki sektördeki bütün firmalar yer alacak. Sosyal medyada da tanıtımlarını yaparak dünyada pek çok kişinin Türkiye’de iş bağlantısını bu altyapıyla bulmasını sağlayacağız.”

Deri ihracatçıları e-ticaret ile yükseliyor

9 Nisan 2020’de Deri Sektöründe Dijitalleşme webinarını düzenlediklerini anlatan Erkan Zandar, “Bu etkinlik, Birliğimizin pandemi dönemindeki sanal fuar/heyet organizasyonlarının, dijitalleşme stratejisinin oluşmasında büyük bir önem taşıyor. E-ticaret ve e-ihracat ile ilgili iki kapsamlı eğitim düzenledik. 17 Aralık-10 Ocak 2021’de 8 ayrı başlıkta 24 saat süren Deri Sektöründe E-Ticaret Yönetimi Eğitimi’ne 36 üyemiz, 8-23 Mayıs 2021 tarihindeki 6 ayrı başlıkta 24 saat süren Global Pazaryerlerinde Satış Yönetimi Eğitimi’ne 25 üyemiz katıldı.” diye konuştu.

Sezonun ilk fiziksel fuarı İtalya ile başlıyor, sonraki ülke Almanya

Zandar, Pandemi nedeniyle Leather & More Fuarı, Deri’n Fikirler Yarışması ve İhracatın Yıldızları Ödül Törenini yapamadıkları için, 2020 yılında 750 bin dolar ve üzeri ihracat gerçekleştiren 37 üyeye ödüllerinin, firma ziyaretleri ile paylaşıldığını söyledi.

“18-20 Temmuz 2021 tarihlerinde gerçekleşecek Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarlarına Birliğimizin Milli Katılım Organizasyonu kapsamında 11 firmamız katılım gösterecek. Sezonun ilk fuarı olacak. 4-6 Eylül 2021 tarihlerinde gerçekleşecek Almanya’da ILM Offenbach Fuarı’nda Birliğimizin info standı yer alacak. Ege Bölgesindeki saraciye firmalarımızın orada bulunmasını sağlamak için bu girişimi başlattık.  Leather & More Fuarı’nın yurtdışında tanıtımıyla ilgili çalışmalar yapacağız. Bir komite kurulacak. Deri konfeksiyon için yurtdışında hedef fuarlar belirleyip info stant ile çoklu olarak katılımlar sağlayacağız. Ayakkabı sektörü için önemi tartışılmayacak  Expo Riva Fuar organizasyonunun Türkiye’deki tek partneri Ege İhracatçı Birlikleri’dir.”

Hibrit Shoedex Türkiye’nin en efektif fuarı olacak

Erkan Zandar, İZFAŞ ile Leather & More Fuar, Nobel Expo firması ile Shoexpo Fuar organizasyonu konusunda görüşmelerin devam ettiğini sözlerine ekledi.

“Sanal fuarların fiziksel fuarlarla birleşerek hibrit bir yapıyla devam edeceğini öngörüyoruz. Hibrit olarak ilerlemesinin başlıca avantajları arasında; fuara erişimde sıkıntı çeken, gidemeyen, vakit sorunu yaşayan ziyaretçi ya da alıcının bulunduğu istediği yerden fuara katılma kolaylığı, maliyetinin düşük olması gibi birçok nedeni var. Shoedexpo tekrardan başlayacaksa bunun dijital versiyonu Shoedex olacak. İkisini birleştirip Türkiye’deki en efektif fuarını gerçekleştirebiliriz.”

“YÜCE AUTO SKODA YOLUNA TAM KADRO DEVAM EDECEK”

Skoda’nın Türkiye distribütörü Yüce Auto’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yüce, pandemi döneminin başladığı 2020 yılının mart ayında sektöre öncülük ederek aldıkları “hiçbir çalışanı işten çıkarmama” kararını devam ettireceklerini söyledi.

Kısa çalışma ödeneği uygulamasının 30 Haziran tarihinde sona erecek olmasına da işaret eden Yüce “ Zor bir dönemden geçmemize rağmen, iyi ve kötü günde çalışanlarımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Tüm bayilerimiz de aynı düşünce ve çaba içinde. Unutmayalım ki bu günleri hep birlikte aşarak yine aynı ekiplerle yolumuza büyüyerek devam edeceğiz” dedi.

Yüce, her şeyi devletten beklememek gerektiğinin de altını çizerek “Herkes üzerine düşeni yapmalı. Halen sürmekte olan pandemi döneminin başlangıcında hep birlikte yaşadığımız zor süreci; dayanışma ve karşılıklı iyi niyetle aştık ve aşmaya devam ediyoruz. Bizler her şeyin devletten beklenmemesi gerektiği terbiyesiyle yetiştik. Bayi teşkilatlarımızda dahil olmak üzere hiçbir çalışanımız ile yollarımızı ayırmadık. Bu kararımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Beşiktaş JK ve Faturamatik’ten dünyada bir ilk

Beşiktaş taraftarı Faturamatik üzerinden fatura ödeyerek kulübüne destek olabilecek

Beşiktaş JK ile Faturamatik arasında imzalanan işbirliği ile faturalarını www.takiminicinode.com web sitesinden yapan taraftarlar kulübüne destek olacak.

Bu yılın futbolda kadın, süper lig ve kupa şampiyonu Beşiktaş JK, Türkiye’nin lider ödeme kuruluşu Faturamatik ile dünyada bir ilke daha imza attı. Kulübüne desteğini her fırsatta sürdüren taraftara yönelik işbirliğinde siyah beyaz renklere gönül verenler, kişisel faturalarını www.takiminicinode.com adresinden yaparak kulübüne katkı sağlayacak. Elektrik, su, doğalgaz, gsm, internet gibi ödemeleri kapsayan anlaşma çerçevesinde taraftar Beşiktaş JK’ya her fatura işleminde belli oranda destek olurken, işlemler sırasında piyasa koşullarına göre daha az hizmet bedeli ödeyerek de avantaj sağlayacak.

Ulusoy: ‘’Hem kulübümüz hem taraftarımız kazanacak’’

Beşiktaş JK Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Enis Ulusoy, Faturamatik ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde taraftarların, hem Beşiktaş’a destek olacağını hem de faturalarını hızlı ve güvenli bir şekilde ödeyeceklerini söyledi. Ulusoy: ‘’İşbirliklerinin ve sponsorlukların spor kulüpleri için öneminin farkındayız. Bu farkındalık kapsamında Faturamatik ile gerçekleştirdiğimiz proje, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor. www.takiminicinode.com web sitesinden taraftarlarımızın faturalarını ödemeleri durumunda Beşiktaş’a katkı sağlayacaklarını bilmelerini isterim. Faturamatik’e bu değerli iş birlikleri için teşekkür ederiz. Taraftarlarımızın desteği ile nice şampiyonluklar yaşayacağımız yeni sezonlar dilerim” dedi.

Ekici: ‘’Dünyada eşi benzeri olmayan projeyi hayata geçirmekten dolayı çok mutluyuz’’

Faturamatik Genel Müdürü Üzeyir Umut Ekici ise, Beşiktaş JK ile iş birliği gerçekleştirmiş olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Yağmurlu bir günde çubuklu formasına aşık olduğumuz Beşiktaş ile dünyada ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir işbirliğini hayata geçirmekten dolayı çok mutluyuz. Bu işbirliği ile amacımız Türkiye’nin en güzide kulübü olan Beşiktaş’a gönül veren taraftarların fatura ödeme işlemini kolaylaştırırken aynı zamanda takımına katkı sağlayabilmesidir. Tüm Beşiktaşlıları www.takiminicinode.com web sitesinden gönül rahatlığı ile fatura ödemeye davet ediyorum. Sürece katkı sağlayanlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, herkese hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTACAK HAMMADDE İÇİN ÖN ANLAŞMA İMZALANDI

PETRO-KİMYA DEVİ TATNEFT GEBKİM’E YATIRIM İÇİN ÖN ANLAŞMAYI İMZALADI

Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, 23 Haziran Çarşamba günü Sanayi Bakanı ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile ziyaret ettiği Türkiye’nin ilk ve tek kimya ihtisas OSB’si GEBKİM’de yatırım sözü vermişti. Petro-kimya devi Tatneft ile GEBKİM arasında maleik anhidrit projesi yatırımı için ön protokol anlaşması imzalandı. Türkiye’de ilk kez GEBKİM’de üretilecek maleik anhidrit ile hammadde bağımlılığı azaltılacak. Böylece 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçilmesi hedefleniyor.

Türkiye’nin ilk ve tek kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile Rusya’nın en büyük Petro-kimya üreticilerinden biri olarak gösterilen Tatneft arasında maleik anhidrit projesi için ön protokol anlaşması imzalandı. 23 Haziran Çarşamba günü GEBKİM’i ziyaret eden Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, GEBKİM’in lojistik konumu ve olanaklarından bahsederek, yatırım sözünü vermişti.

ÖN ANLAŞMA İMZALANDI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un başkanlığında 24 Haziran Perşembe günü akşam saatlerinde bir araya gelen Kocaeli-Gebze Kimya İhtisas OSB (GEBKİM) Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı ve Tatneft Genel Müdürü Nail Maganov, GEBKİM’de maleik anhidrit üretimini gerçekleştirecek yatırım için ön protokol anlaşmasını imzaladılar. Anlaşmanın tüm taraflar için hayırlı olmasını dileyen GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Tatneft, köklü geçmişi, petro kimya endüstrisindeki ağırlığı ve bilgi birikimiyle GEBKİM ve Türkiye sanayinin gücüne güç katacaktır” şeklinde konuştu.

“GEBKİM’İN SEÇİLMESİ BİR TESADÜF DEĞİLDİR”

Tatneft ile imzaladıkları ön protokol anlaşmasıyla ilgili konuşan GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Türkiye’nin ilk ve tek kimya ihtisas OSB’si olarak alanında güçlü kimya üreticilerine ev sahipliği yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl GEBKİM şirketleri 600 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdiler. GEBKİM kimya üreticilerini bir araya toplayarak birbirinden beslenen, lojistik sorununun ortadan kalktığı bir ekosistem oluşturuyor. Konumumuz ve kimya üreticilerini tek bir adreste toplayan ekosistemimizle Tatneft için önemli bir üretim üssü olacağız” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’DE İLK KEZ ÜRETİLECEK, HAMMADDEDE BAĞIMLILIĞI AZALTACAK”

Malelik anhidritin Türkiye’de üretilmesinin önemine değinen GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Maleik anhidrit kimya sanayinde önemli bir hammadde ve yan ürün. Türkiye’de daha önce üretilmemiş olan maleik anhidrit ilk kez GEBKİM’de kurulacak olan Tatneft tesislerinde kullanıma sunulacak. Böylece hammaddede dışa bağımlılık azalacak. Maleik anhidritin Türkiye’de üretimiyle 100 milyon dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu ürünün Türkiye’de üretilmesiyle Türkiye’nin ihracatı güçlenecek. Yurtdışı pazarlarda rekabet gücü artacak” diye konuştu.

MALEİK ANHİDRİT GÜNLÜK HAYATTA KULLANDIĞIMIZ ÜRÜNLERİN HAMMADDESİ

Tatneft’in Türkiye’nin ilk ve tek kimya ihtisas OSB’si GEBKİM ile ön anlaşmasını imzalayarak üretimini planladığı maleik anhidrit, hayatımızın birçok alanında kullandığımız doymamış polyester reçinenin çok önemli hammadde girdilerinden biridir. Maleik anhidrit ayrıca, farmasötik, kaplama, tarımsal ürünler, yüzey aktif kimyasalları ve plastik katkı maddesi imalatında yer alıyor ve motor yağlayıcıları, yakıt katkıları, endüstriyel reçinelerin üretiminde kullanılıyor.

UTİB’İN UR-GE PROJESİNDE GÜNDEM, ‘GRI’ STANDARTLARI

UTİB, Ekolojik Tekstiller UR-GE Projesi kapsamındaki eğitimlerine hız kesmeden devam ediyor. Son etkinlikte GRI Standartları ile Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlaması ile ilgili süreçler, proje paydaşlarına anlatıldı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB), Ticaret Bakanlığı desteği ile Ur-Ge Tebliği çerçevesinde yürüttüğü ‘Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi’ kapsamında 6’ncı eğitim programı tamamlandı. Çevrimiçi düzenlenen GRI (Global Reporting Initiative-Uluslararası Bağımsız Raporlama Kuruluşu) Standartları ile Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporlaması eğitimi, Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM)’dan alınmış olup, eğitmen Mine İzmirli; sürdürülebilir kalkınma ile kurumsal dönüşüm, kurumsal raporlamanın geleceği ve GRI raporlaması hakkında önemli bilgiler paylaştı.

NEDEN ‘GRI’ STANDARLARI?

Sürdürülebilirlik Raporlaması ile ilgili dünyada en yaygın olarak ‘GRI Standartları’nın kullanıldığının altını çizen Mine İzmirli, “Sürdürülebilirlik Raporu; şirketinizin en belirgin çevresel, sosyal veya ekonomik etkileri hakkındaki bilgileri gönüllü olarak kamuoyuna duyurulmasını sağlar. Bu raporlama, şirketinizin değerleri ve yönetişim modelini ortaya koyar ve şirketinizin stratejisi ve sürdürülebilir ekonomi taahhüdü arasındaki bağlantıyı açıklar” dedi.

Raporlamanın, şirketlerin hedef belirlemesi ve performans ölçümlerine yardım ederek sürdürülebilir ekonomiye doğru dönüşümünü desteklediğine dikkat çeken İzmirli,

Küresel Raporlama Girişimi tarafından belirlenen GRI Standarları’nın başta sürdürülebilirlik raporları olmak üzere çevresel-sosyal yönetim raporlaması ve kurumsal sosyal sorumluluk raporlaması konusunda standartları belirlediğini ve ekonomik sürdürülebilirliği teşvik etmeyi ana hedefi haline getirdiğini anlattı.

Mine İzmirli, sadece tekstilde değil tüm işletmeler için yaşamın her alanında görülen dengelerin değişimine karşı bir dönüşümün şart olduğunu da belirterek, bu sistem değişikliklerinin işletmeleri yeni açılımlara ittiğini sözlerine ekledi.

AGROEXPO Fuarı’na Alım Heyeti dopingi

 Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın dört büyük tarım fuarından biri olan AgroExpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, 80 ülkeden katılımcıyı buluştururken, Ege İhracatçı Birlikleri 8 ülkeden 40 ithalatçıyla, tarım ihracatçılarımızı “Alım Heyeti Organizasyonu”nda buluşturdu.

 Türk tarımına 1 milyar dolarlık katma değer sağlaması beklenen AgroExpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı için Ticaret Bakanlığı’nın Koordinatörlüğünde düzenlenen Alım Heyeti Organizasyonu’na; Bahreyn, Bulgaristan, Hırvatistan, Kamerun, Kırgıziksan, Moritanya, Moldova ve Nijer’den ithalatçılar katıldı. Alım Heyeti Organizasyonu yüzden fazla ikili iş görüşmesine sahne oldu.

 Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2021 yılının Ocak – Mayıs döneminde gerçekleştirdiği 6 milyar 100 milyon dolarlık ihracatının, 2 milyar 21 milyon dolarlık diliminin tarım sektörleri tarafından yapıldığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, tarım sektörünün Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatından yüzde 33 pay aldığını kaydetti.

 2021 yılı sonu için 5,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı hedeflediklerini anlatan Eskinazi, “Bu hedefe ulaşmak için fuarlar çok etkili pazarlama faaliyeti. Fuarları tarım ürünlerimizin dünyaya tanıtılacağı vitrin olarak görüyoruz. Pandemi sonrasında dünya hızlı bir şekilde eski rutinine dönme arzusunda. AgroExpo Fuarı’na bu nedenle yoğun ilgi var. İkili iş görüşmelerimiz çok verimli geçti. Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatını artırmak için pazarlama faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

 Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2021 yılı Ocak – Mayıs dönemindeki 2 milyar 21 milyon dolarlık tarım ürünleri ihracatına; Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 468 milyon dolarlık katkı sağlarken, taze meyve sebze ve mamulleri sektörünün ihracatı 342,5 milyon dolar, kuru meyve ihracatı 300 milyon dolar oldu. Bu sektörleri 246 milyon dolarlık ihracatla tütün sektörü, 234,6 milyon dolarlık dış satımla hububat bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü izledi. Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihacatına; zeytin ve zeytinyağı sektörü 65 milyon dolarlık, odundışı orman ürünleri 46 milyon dolarlık katkı sağladı.

 Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla açılan AgroExpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarının açılış töreninde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er ve EİB Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz katılan isimler arasında yer aldı.

Ege’de hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatında yüzde 10 artış hedefleniyor 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Ege Bölgesi’nin geleneksel ihraç ürünlerinden haşhaş tohumu ihracatında en büyük ihraç pazarı Hindistan pazarında 2 yıldır yaşanan tıkanıklığın giderilmesi için Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’tan destek sözü aldıklarını dile getirdi.

Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’u ziyaret ettiklerini anlatan Terci, Bakan Muş’un konuyla yakından ilgilendiğini, sorunun çözümü için gerekirse Hintli mevkidaşıyla görüşeceğini kendilerine aktardığını söyledi.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan Terci, Türkiye ile Hindistan Hükümetleri arasında 1 Mart 2019 tarihinde imzalanan Mutabakat zaptı (MoU) ile Türkiye’den Hindistan’a haşhaş tohumu ihracatının online sisteme taşındığını hatırlattı.  Terci, “İlk uygulama 2019 yılında yapıldı ve Ülkemize tanınan 18 bin ton ithalat izninin tamamına yakını kullanarak 63 milyon Dolar İhracat geliri elde ettik. Bu tarihten sonra ihracatımız Hindistan Hükümeti kaynaklı kesintili sürece girdi. 2021 yılı Temmuz ayında yeni sezonun da başlayacak olması, dolayısıyla 2 sezonluk rekolte dikkate alınarak ihracatımızın yeniden kesintisiz bir şekilde başlaması için, Hindistan Hükümeti Maliye Bakanlığı nezdinde ivedilikle üst düzey temaslarda bulunulması talebimizi Ticaret Bakanımız Dr. Mehmet Muş’a ilettik. Kendileri yakın ilgi gösterdiler. Gerekirse Hintli Mevkidaşıyla görüşeceklerini ifade ettiler. 2021 hasadı öncesi öncesi, İlk etapta 2020 sezonu için Hindistan Hükümeti tarafından şu ana kadar belirtilmemiş ithalat izin miktarı ile ilgili sorunun ivedilikle çözülmesi halinde 18-20 bin ton Haşhaş tohumu ihraç ederek 65-70 milyon dolar civarında dövizi ülkemize kazandırabilecek noktadayız. Ticaret Bakanımız Dr. Mehmet Muş’a yakın ilgileri nedeniyle teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

2021’de yüzde 10 ihracat artışı hedefliyoruz

Türkiye’nin hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörünün 2020 yılında 7 milyar 299 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğine işaret eden Başkan Terci, sözlerini şöyle tamamladı: “Ege Bölgesi’nden 2020 yılında yüzde 14’lük artışla 505 milyon dolar ihracat yaptık. Birliğimizin 2020 yılındaki ihracatına en büyük katkıyı 260 milyon dolarlık tutarla bitkisel yağ ihracatçılarımız yaparken, çikolata şekerleme ihracatımız 40 milyon dolar, yağlı tohumlar ihracatımız 38 milyon dolar oldu. Baharat ihracatımız 29 milyon dolar, hububattan mamul ürünler ise 27 milyon dolarlık ihracata tekabül etti. 2021 yılında yüzde 10’luk ihracat artışıyla 550 milyon dolar ihracat gelirini ülkemize kazandırmak için çalışıyoruz. 2021 yılı Ocak – Mayıs döneminde ihracatımızı yüzde 8’lik artışla 217 milyon dolardan, 235 milyon dolara taşıdık. Hindistan’a haşhaş tohumu ihracatındaki tıkanıklığı aştığımız takdirde 550 milyon dolar hedefimize kolaylıkla ulaşabileceğimize inanıyoruz.”

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2021 yılı çalışma programı genel kurulda kabul edilirken, Birliğin 2021 yılı bütçesi 5 milyon 350 bin TL olarak benimsendi.

Mobilya, Kağıt ve Orman ürünlerinde hedef 755 milyon dolar

Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tasarım, AR-GE, markalaşma ve inovasyonla 2021 yılını 755 milyon dolar ile geride bırakmayı hedefliyor.

2019-2020 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, pandemiye rağmen Türkiye geneli üç sektörün ihracatının 2020 itibariyle 5,5 milyar dolar seviyesini geçerek 2019 yılını yakaladığını söyledi.

“Ege Bölgesi olarak baktığımızda 2020 yılında 695 milyon dolar ihracata gerçekleştirerek geçen senenin ihracat rakamının üzerinde kalmayı başardık. Türkiye geneli 220, Ege Bölgesinden ise 180 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye olarak en çok ihracat yaptığımız ülkeler olan Irak, İsrail, Almanya, ABD, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan. İhracat gerçekleştirdiğimiz ABD, Çin Halk Cumhuriyeti gibi ithalat potansiyeli yüksek ülkeler hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.”

Ege’nin katma değeri Türkiye ortalamasının üzerinde

Birliğin kapsadığı 3 sektöre ait ürünlerin ihracatında Ege’nin Türkiye ortalamasının yüzde 40 üzerinde bir katma değer sağladığını açıklayan Yağcı, Türkiye geneli ortalama kilogram başına birim fiyatının 1,51 USD, Ege Bölgesi’nin ise kilogram başı 2,12 USD olarak gerçekleştiğine değindi.

“Hedefimiz; tasarım, AR-GE, markalaşma ve inovasyonla ürünlerimizin katma değeri daha da yükselterek ihraç etmek, birim ihraç fiyatlarımızı yukarı çekerek ihracatımızı arttırmak. Bu hedefle 2021 yılında Birlik olarak 755 milyon dolar ihracat rakamını yakalayacağımıza inanıyoruz. 2020 yılına baktığımızda bir önceki yıla göre dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini yaptığımız kekikte yüzde 13, dünya üretiminin yüzde 90’ından fazlasını ürettiğimiz defne yaprağında yüzde 17 artış görülüyor. Aynı şekilde biberiyede yüzde 30, ıhlamurda yüzde 32 artış mevcut ve 2021 yılında bu artışın devam edeceğini öngörüyoruz.”

İzmir tıbbi ve aromatik bitkilerde liderliğe oynuyor

Cahit Doğan Yağcı, EİB’in odun dışı orman ürünlerinde 2020 yılı itibariyle birim fiyatının Türkiye ortalamasına göre yüzde 85 daha fazla olduğunun altını çizdi.

“Bu kadar önemli olan bu ürünlerin üretim alanlarının arttırılması, doğru metotlarla üretilmesi gibi amaçlarla sürdürülebilir bir üretim için Tarım Bakanlığı koordinasyonunda çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Ortaklarından olduğumuz Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Bitkisel Üretim Organize Sanayi Bölgesi ile tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi ve buna bağlı sanayi gelişiminin sağlayarak İzmir’in bu konuda öncü hale getirilmesi”

Yağcı, bir diğer amacın da proje alanındaki üretimle birlikte ülkemizin büyük ithalat kalemlerinden birisi olan tohum ve fide sektöründe dışa bağımlılığı azaltmak olduğunu açıkladı.

“Bu sayede yerli tohum ve fide üretiminin arttırılması, kaliteli türlerin elde edilmesine yönelik ıslah ve Ar-ge çalışmaları, ata tohumlarının tekrar hak ettiği yeri bulması konusunda çalışmalar da yürütülecek.

Mobilya trendi yükseliyor

Pandemiyle birlikte evlerimiz artık home-office olarak da kullanılıyor, kimi sektörler kalıcı olarak evden çalışmaya geçerken, buna imkanı olmayan sektörler dahi uzaktan toplantılarda ev ortamını kullanabiliyor. Bu trend ile 2020 yılının ikinci yarısında toparlanarak ivme kazanan sektörlerden olmayı başardı. Mobilyada Ege bölgesi olarak Türkiye ortalamasına göre %20 daha katma değerli ürün ihraç ediyoruz ve ihracat birim fiyatlarımızı artırmak için çalışıyoruz.”

Sektör olarak ilk hedefimiz dünya mobilya ihracatında ilk 5 ülke arasına girmek

Dünyada referans kabul edilen araştırma merkezi CSIL’in raporuna göre 2020 yılında Türkiye’nin küresel mobilya ihracatında 6 basamak birden atlayarak sekizinci sıraya kadar yükseldiğini söyleyen Cahit Doğan Yağcı, “Sektör olarak ilk hedefimiz Dünya mobilya ihracatında ilk 5 ülke arasına girmek ve mobilya sektörümüzün bunu başarabilecek potansiyeli var. Ticaret Bakanlığımız, mobilya sektörüne yönelik ABD özelinde belirlediği strateji doğrultusunda çalışmalar yürütülüyor ve bu kapsamda ABD’de bir lojistik merkez kurulması planlanıyor.” dedi.

ABD, Fas ve Dubai mobilya sektörü için fırsat olarak gördüğümüz ülkelerden

Yağcı, “Mobilya sektöründe yeni Ur-Ge Projemiz ‘Aegean Furniture’ Bakanlık tarafından onaylandı ve projenin ihtiyaç analizi sürecini yürütüyoruz. Bu proje ile hedef pazarlarımıza yönelik çalışmalarımız yoğunlaştırarak, kümelenme ile çok daha uygun maliyetlere çok daha etkin çalışmalar yapacağız. ABD, Fas ve Dubai mobilya sektörü için fırsat olarak gördüğümüz ülkelerden, 2021 yılı içerisinde heyet organizasyonları ile bu ülkelere olan ihracatımızı arttırmayı planlıyoruz.” diye konuştu.

Tasarımcılarla firmalarımızı bir araya getirecek platform için çalışmalar yürütüyoruz

Mobilya sektörünce İzka tarafından desteklenen Mobint projesiyle firmaların e-ticarette yol haritalarının hazırlanması sürecininin tamamladığına değinen Cahit Doğan Yağcı sözlerine şöyle devam etti:

“Mobilya sektörünün markalaşması ve tasarım odaklı üretime yoğunlaşabilmesi için tasarımcılarla firmalarımızı bir araya getirecek bir platform kurmak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede firmalarımızın tasarım odaklı ve katma değerli ürün ihracatını sağlanması ve tasarımcılarının önünün açılması hedeflenmektedir. Bu yıl 32’incisi düzenlenen olan Modeko Uluslararası İzmir mobilya fuarına info stant ile katılım sağlayarak desteğimizi sürdürdük.”

Endüstriyel plantasyon kağıt başta olmak üzere tüm sektörlerimiz için oldukça önemli

Bu sene ilkini gerçekleştireceğimiz Ezber Bozan tasarım yarışmasının son başvurusunun ayın 25’i olduğunu hatırlatan Yağcı, yarışmaya katılımcıların yoğun ilgi gösterdiğini de sözlerine ekledi.

“Kağıt mamülleri sektörümüz bir diğer lokomotif sektörümüz ve Ege İhracatçı Birlikleri olarak Türkiye’de Ege olarak payımız yüzde 23. Kağıt sektörümüz 2020 yılında ihracatta bir önceki yıla göre miktar bazında artış gösterse de, dolar bazında düşüş yaşanmıştır. Bunun sebebi bir dönem ithal hammadde olan selüloz fiyatlarında yaşanan düşüş olmakla birlikte son dönemde maliyetler tekrar yükseldiğinden rakamlara yansıyacaktır. Sektörün en önemli sorunu daha önce defalarca gündeme getirilen ithalata dayalı hammadde sorunu. Endüstriyel plantasyon kağıt başta olmak üzere tüm sektörlerimiz için oldukça önemli.”

Kurumlar mobil bilişimde doğru çizgide mi? Panasonic 5 soruda yanıtlıyor
Geçen yıl yaşanan zorluklarla birlikte iş dünyası büyük değişim yaşadı. Eski alışkanlıklar zor kaybolduğu için eski çalışma yönteminin bazı kısımları yeniden hayatlara girebilir ancak yine de çalışanlar ve onları desteklemek için gereken teknoloji alanlarında birçok yeni fırsat ve istek bulunuyor. Yine de şirketlerin yeni güçlüklere karşı mobil bilişim teknolojilerinin ne kadar başarılı olabileceği önemli bir soru. Bu yüzden Panasonic şirketlerin mevcut mobil bilişim teknolojilerinin etkisini ölçebilmeleri ve pandemide oluşan eksiklikleri gidermeleri için 5 sorudan oluşan bir liste sunuyor.
1. Bağlantı imkanlarından fedakarlık yapıyor musunuz?
Bağlantı imkanları artık hiç olmadığı kadar önemli. Yakın sosyal temasın neredeyse mümkün olmadığı günümüz dünyasında mesafemizi korumaya alıştık. Bu yüzden mobil bilişim teknolojisinin her ortamda kullanılabilen bir bağlantı sunması çok kritik. Saha çalışanlarının ve onlara eşlik eden teknolojilerin kendi başlarına bağımsız ve yüksek düzeyde bağlantılı mobil ofisler olarak çalışabilmesi gerekiyor.

Mobil bilişim cihazlarınızda yerleşik, yeni nesil entegre kablosuz teknolojisi kullanıldığında iletişimdeki dış müdahale ortadan kaldırılabiliyor ve ekiplerin en zorlu ortamlarda daha uzun süre ve daha yüksek hızlarda bağlanabilmesi sağlanıyor.
2. Uzaktan yönetmek mümkün mü?
Yakın zamanda yaşananlar, çevikliğin ve esnek çalışabilmenin değerini gözler önüne serdi. Ofislere gitmeden ve ofis kaynaklarını kullanmadan üretken kalınabileceği de görüldü. Öte yandan bu durumun BT üzerinde yarattığı etkiyi de incelemek gerekiyor. Birçok BT ekibi kendisini güvenlikten ve performanstan ödün vermeden teknolojileri uzaktan yönetmesini ve güncellemesini sağlayacak araçlardan ve sistemlerden yoksun kaldı. Ancak hem Android hem de Windows cihazları etkili bir şekilde yönetmek için çözümler bulunuyor. BT departmanlarının cihazları uzaktan yönetme, güncelleme, güvenliğini sağlama ve yapılandırma imkanı sunan yeni uzaktan çözümler, şirketlerin zamandan ve maliyetten tasarruf etmesine de yardımcı oluyor.
3. Kullanılan teknoloji çalışanların aynı anda birden fazla iş yapabilmesine yardımcı oluyor mu?
Değişen iş dünyası hem çalışma şekline hem de işi yapanın kendisine dair farklı taleplerin oluşmasına neden oluyor. Mobil çalışanlardan yeni ve muhtemelen beklenmedik işlerin aynı anda yapılması istenebiliyor. Bu noktada mevcut mobil teknolojinin bu yeni koşullarda yardımcı mı yoksa engel mi olduğunu belirlemek çok önemli. Mobil cihazların sunduğu esnek yapılandırma imkanlarının kapsamı da büyük rol oynuyor. Mobil bilişimin geleceği, standart endüstriyel ve eski bağlantı noktaları, cihaz çalışırken değiştirilebilir modüller, uzun ömürlü batarya, barkod, parmak izi ve akıllı kart okuyucuları ve güvenlik seçenekleri gibi entegre esneklikten geçiyor. Şirketlerin yeni nesil cihazlarında bu özelliklerin dahili olarak yer aldığından emin olması gerekiyor.
4. İstediğiniz hizmeti kullanabiliyor musunuz?
Şirketlerin göz önünde bulundurması gereken bir sonraki konu ise hizmet. Önceliklerin ve ihtiyaçların değiştiği bir dünyada şirketin ihtiyaçlarına destek sunma imkanı, mobil çalışanların sorunsuz bir şekilde işlerini yapabilmesinde kilit role sahip. Özel mühendislik ve çözüm danışmanlığı, uçtan uca dağıtım desteği, 24 saatte ürün değiştirme seçeneği ve kaza sonucu oluşan hasar garantisi ile Avrupa çapında 96 saatte onarım ve 5 yıla kadar uzatılmış garanti seçeneklerine sahip bir teknoloji sağlayıcısı, ile çalışmak gerekiyor
5. Paranızın karşılığını alıyor musunuz?
Bütçeler üzerinde baskı olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu nedenle akıllıca yatırım yapabilmek ve mobil bilişim teknolojinizden sağlıklı bir getiri elde edebilmek çok önemli ve elde etmesi de her zaman kolay değil. Örneğin, birçok şirket başlangıçta daha ucuz görünebilen ancak çalışmaya başladığında maliyetleri artmaya başlayabilecek kurumsal kullanıma özel olmayan ekipmanları satın alma hatasına düşebiliyor. Burada toplam sahip olma maliyetini mümkün olduğunca düşük tutmaya ve yatırım getirisini en üst düzeye çıkarmaya dikkat etmek gerekiyor. Bunun için mobil bilgisayar üreticilerinin cihaz arıza oranlarına yakından bakmak doğru bir başlangıç oluyor. Bu oranlar son derece değişken olabiliyor ve çalışmadığı için onarması gereken bir cihaz, şirketlerin verimliliğinin azalmasına ve maliyetlerin artmasına neden oluyor.
Bunlar dışında şirketler mobil bilişim cihazlarını finanse etmenin en iyi yolunu düşünmesi gerekiyor. Panasonic’in Hizmet olarak TOUGHBOOK gibi imkanları, şirketlerin ödemeleri aylık olarak yapılandırmasına olanak tanıyarak sermaye yatırımları yapma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor ve bunların daha kolay bütçelendirilmesini sağlıyor.
Değişen iş ve mobil bilişim gereksinimleri ne olursa olsun, bu ilk beş soruyu göz önünde bulunduran şirketler, yeni kurumsal geleceği benimsemek için mobil çalışanlarına etkili mobil bilişim teknolojisini daha kolay sağlayabiliyor.