Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (26.12.2022)

KOBİ’LER YENİ YILA PARAŞÜT’ÜN HEDİYELERİ İLE BAŞLAYACAK

Bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt, geleneksel yıl sonu kampanyasını yoğun istek üzerine 31 Aralık’a kadar uzattı. Kampanya kapsamında bir yıllık Paraşüt aboneliğine 2 ay ek kullanım süresi, matbu fatura masrafından kurtaran 600 e-kontör ile anahtar teslim e-belgeye geçiş hizmeti hediye ediliyor.

 KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini yenilikçi hizmet ve çözümleriyle destekleyen bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt, geleneksel yıl sonu kampanyasını yoğun talep üzerine 31 Aralık 2022’ye kadar uzattı.

KOBİ’lerin pek çok ayrıcalıktan yararlanarak, işlerini daha uygun maliyetler ile verimli bir şekilde yönetebilmelerine katkı sunan kampanya kapsamında bir yıllık aboneliğe 2 ay ek kullanım süresi ve 600 e-kontör hediye ediliyor. Kesilen ve alınan her bir e-fatura bir e-kontöre karşılık geldiğinden, kullanıcılar ilk 600 faturasını ek masraf yapmadan gönderebiliyor. Ayrıca son yıllarda yönetmeliklerde yapılan değişiklikler ile pek çok sektörün zorunlu olarak kullanmaya başladığı e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv ve e-ihracat faturasını kapsayan e-belgelere geçiş hizmeti, dakikalar içerisinde anahtar teslim olarak ücretsiz gerçekleştiriliyor.

Yıl sonu kampanyası hakkında detaylı bilgiye Paraşüt’ün internet sitesinden veya 0212 963 00 20 numaralı çağrı merkezinden ulaşılabilir.

Paraşüt Hakkında:

2013 yılında geliştirilen Paraşüt, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’lerin) finansal operasyonlarını daha verimli yönetebilmelerini sağlayan bulut tabanlı bir ön muhasebe programıdır. Mikrogrup çatısı altında yer alan Paraşüt, işletme sahipleri için finansal kontrol paneli niteliği taşımaktadır. Fatura takibi, gelir gider takibi, raporlama, stok takibi, kredi kartı ile online tahsilat, e-fatura, e-irsaliye, e-arşiv, e-ihracat gibi KOBİ’lerin ihtiyacı olan hizmetleri, gerçek zamanlı, kolay ve anlaşılır bir şekilde sunan Paraşüt, uçtan uca teknoloji çözümleri içeren ürün ve hizmetleri ile kuruluşlarından globalleşme süreçlerine kadar KOBİ’lere her aşamada değer katmaktadır. Paraşüt aynı zamanda Shopside iş birliği ile e-ticaret sektöründe hizmet veren firmalara, finansal süreçlerini çok daha hızlı bir biçimde yönetebilecekleri altyapıyı sağlamaktadır.

Daha fazla bilgiye Paraşüt’ün web sitesi www.parasut.com üzerinden veya 0212 963 00 20’den iletişime geçerek ulaşabilirsiniz.

UTİB’İN, ‘YAŞAM DÖNGÜSÜ DEĞERLENDİRMESİ’ DANIŞMANLIĞI TAMAMLANDI

 UTİB’in tekstil sektöründe üretim malzemelerinin çevreye olumsuz etkilerinin asgari düzeye indirilmesini sağlamak amacıyla başlattığı ‘Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Danışmanlığı’ tamamlandı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) öncülüğünde, Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen ve tekstil sektöründe temiz üretimi hedefleyen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi dahilindeki küme firmalarına büyük katkılar sağlayacak ‘Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Danışmanlığı’ sürecinde sona gelindi.

ÇEVRECİ TEKNİKLER GELİŞTİRİLİYOR

UTİB bünyesindeki 12 katılımcı firma ile 18 Temmuz-19 Aralık 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Danışmanlığı için çevrimiçi ve fiziki gerçekleştirilen toplantılarda, proje yürütücüsü Danışmanları Ali Rüzgar ve Orhan Atacan eğitim vererek firmaların sürdürülebilirlik yolunda gelecek vizyonları için danışmanlık sağladı. Küme firmalarının katıldığı projede, tekstil sektöründe sürdürülebilir yaklaşımlar ve firmaların çevreci üretim teknikleri geliştirmesi hedeflendi.

‘DAHA TEMİZ BİR ÜRETİME ODAKLANACAKLAR’

Sürdürülebilirlik Danışmanı Ali Rüzgar, 5 ay süren proje kapsamında firmaların üretimde kullandıkları malzemelerinin çevreye etkilerini kontrol altına almak için hangi noktalara odaklanması gerektiği ve bu alandaki yatırımları nasıl şekillendireceklerine dair yol haritası çıkarıldığını dile getirdi. Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Danışmanlığı Projesi’nin, üretim aşamalarını bölme ve sınırlı hammaddeleri en etkin şekilde kullanmayı gerektirdiğini kaydeden proje Danışmanı Dr. Hüdai Kara da “Bunların gerektiğinde sürdürülebilir kaynaklar ile değiştirilmesi de sağlanarak çevreye duyarlı üretim olanakları sunuluyor. Tüm bu süreçler; yeni ürün geliştirmede enerji, su ve kimyasal madde tüketiminin hesaplanarak pazarlamada bir araç olarak kullanılması fırsatı da doğuruyor. Firmalarımız, sürdürülebilirlik faaliyetlerine katkı sunacak ve oldukça faydalı geçen eğitimler sonucunda daha temiz bir üretime odaklanacak” dedi.

Endüstriyel baskıda dünya lideri EFI, tüm sektörlere hitap ediyor

Reklam sektörü ve endüstriyel baskı yapan sanayi işletmeleri başta olmak üzere tüm sektörlerin sahip olmak istediği EFI, endüstriyel baskı sektöründe dünyada tercih edilen lider markadır. Türkiye pazarında, EFI ve Lidya Grup iş birliği 2015 Kasım ayında başladı. Lidya Grup, EFI iş birliğinin ilk yılı olan 2016 yılında dünya genelinde en iyi iş ortağı ödülünü alarak büyük gurur yaşadı ve ilk günden itibaren EFI markasını başarıyla temsil etmeyi sürdürüyor.  Lidya Grup’un satış ve servis hizmeti verdiğini anlatan Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, şunları söyledi:

“Ülkemizde EFI markalı hemen hemen tüm ürün gruplarının satış ve servis hizmetini veriyoruz. Bu kapsamda EFI’nin sadece reklam sektörü için üretmiş olduğu hemen hemen tüm modelleri bulunuyor ve bu ürün gamının tamamına yakınını ülkemizde kurduk ve çalıştırıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Vutek markası ile ülkemiz pazarına giriş yapan EFI, dünyada olduğu gibi ülkemizde de liderliği kimseye bırakmıyor. Vutek özellikle reklam sektörünün efsane markası haline gelerek, sektördeki herkesin sahip olmayı istediği bir marka olmuştur. Türkiye’de Lidya Grup iş ortaklığı ile marka, gücünü ve etkinliğini korumaya devam edecektir.” dedi.

Endüstriyel baskıda dünya liderliğine oturdu

Dünden bugüne EFI markasının tarihçesi hakkında bilgiler veren Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, şunları söyledi:

“EFI, dünyanın önde gelen yazılım firmalarından birisi. Kuruluş yılı 1981 ve kuruluş amacı ilk olarak dijital baskı pazarı için renk yönetim sistemini üretmek olmuştur. Bunu da 1991 yılında dünyanın en iyi renk yönetim sistemini Fiery’i dünyaya hediye ederek başarmıştır. Bu kapsamda, üretmiş olduğu yazılımın çalışabileceği üniteyi, yazılım ile birlikte komplike bir şekilde çalışabilmesi için üreten ilk firmadır ve durum dünyadaki tüm müşterilerine, üretim esnasında verimliliği ve stabilizasyonu sağlamak adına büyük fayda sağlamaktadır. Birçok global dijital baskı makinesi üreticisi, üretmiş oldukları birçok üründe ve özellikle de endüstriyel ürünlerinde, EFI’nin Fiery server’lerini tercih ediyor. Bu da EFI’nin, global dijital baskı pazarı için önemini gösteren önemli göstergelerden birisidir. EFI yazılım alanında güç kazanıp, dünyada bu alanda liderliğini ortaya koyması ile birlikte, artık yazılımlarının gücünü daha fazla sergileyebileceği endüstriyel baskı makinesi üretmek ve dünyaya pazarlamak amacı ile 2003 yılında Vutek markasını bünyesine katarak, artık dijital baskı alanında yazılım firması olmasının yanında, ekipman üreticisi olarak da anılmaya başlamıştır. Ve, yazılım tarafındaki gücünü, ekipman tarafında da ortaya koyarak Vutek markasını endüstriyel baskı alanında dünya liderliğine taşımıştır. Bununla birlikte, kuruluşundan günümüze kadar dijital baskı sektörüne yatırımlarına devam ederek, bünyesine sırasıyla, etiket baskı makinesi Jetrion, seramik baskı markası Cretaprint, tekstil baskı makine markası Reggiani ve R2R baskı makinesi üreten Matan firmalarını katmıştır ve endüstriyel alanda hemen hemen tüm sektörlere hitap edebilir hale gelmiştir. Bu markaların tümü, kendi alanlarında dünya lideridir” diye konuştu.

AstraZeneca sürdürülebilirlik çalışmalarıyla dünyanın en önemli listelerinde yer almaya devam ediyor  Sağlık hizmetlerine erişim, çevre koruma, etik ve şeffaflık alanlarında en anlamlı etkiyi yaratmak için çalışan AstraZeneca, sürdürülebilirlik faaliyetleriyle dünyanın en prestijli listelerinden Karbon Saydamlık Projesi (CDP) ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde (DJSI) bir kez daha yerini aldı.Doğal kaynakları korumak için yeni yaklaşımlara öncülük eden AstraZeneca, sürdürülebilirlik alanındaki başarılarına yenilerini ekledi. AstraZeneca, 2022 S&P Küresel Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde ilk yüzde 10’a girerek küresel çapta şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde (DJSI) 21.kez yerini aldı. Şirketlerin ekonomik, sosyal ve çevresel performansını detaylı şekilde analiz eden DJSI, kurumsal sürdürülebilirlik açısından altın standart ve yatırımcılar için de önemli bir referans olarak kabul ediliyor. Şirket, bu başarısına ek olarak uluslararası çevresel raporlama platformu Karbon Saydamlık Projesi (CDP) tarafından İklim Değişikliği ve Su Güvenliği listelerinde üst üste yedinci kez A notu aldı. Çevre ile ilgili yıllık bazda açıkladığı sonuçlar ve puanlama süreci ile kurumsal çevresel şeffaflığın altın standardı olarak kabul edilen CDP, dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik değerlendirme listeleri arasında yer alıyor. Sürdürülebilirlik alanındaki başarılarıyla ilgili değerlendirmede bulunan AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz, “AstraZeneca olarak insanların, gezegenimizin ve işimizin sağlığının birbirine bağlı olduğunu ve her birinin diğerini etkilediğini biliyoruz. Amacımız, hedeflerimize ulaşmanın ötesine geçip değişen zamanı yakalamak için düşünce yapımızı ve uygulamalarımızı geliştirerek sürdürülebilirliği kurumumuzun her faaliyetine entegre etmek. Sürdürülebilirlik bizim için toplumun ihtiyaç duyduğu her alanda en anlamlı etkiyi yaratmak amacıyla yetkinliklerimizi kullanmak anlamına geliyor. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz çalışmalarımızın neticesinde global ve yerel ölçekte önemli listelerde yer alıyor ve ödüllere layık görülüyoruz. Yarattığımız etkinin uluslararası ölçekte organizasyonlar tarafından da takdir ediliyor olması bizler için büyük mutluluk kaynağı. 2001 yılından bu yana Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde ve üst üste yedinci kez CDP A Listesi’nde yer alan bir şirket olarak aldığımız yüksek puanlarla ilaç sektörünün sürdürülebilirlik liderlerinden biri olmayı sürdüreceğiz.” dedi.

Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri, 2021
KOBİ’ler 2021 yılında toplam girişim sayısının %99,7’sini oluşturdu. Buna karşılık; istihdamın %71’ini, personel maliyetinin %48,3’ünü, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini oluşturdu.

KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe faaliyet gösterdi Ekonomik faaliyetlerin istatistiki sınıflamasına (NACE Rev.2) göre 2021 yılında KOBİ’lerin; %36,5’i toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründe faaliyet gösterirken, %14,9’u ulaştırma ve depolama sektöründe, %12,3’ü ise imalat sanayi sektöründe faaliyet gösterdi.
KOBİ istihdamı içerisindeki en yüksek oran ticaret sektöründe oldu

2021 yılına ilişkin olarak; toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı faaliyetlerindeki KOBİ istihdamının toplam KOBİ istihdamı içerisindeki oranı %27,4 olurken, personel maliyeti için bu oran %24,1, ciroda %54,5, faktör maliyetiyle katma değerde %25,1 ve üretim değerinde ise %15,8 olarak gerçekleşti.Orta ölçekli girişimlerde çalışan başına katma değer 2021 yılında 173 bin TL olarak gerçekleşti
KOBİ girişimleri için 2009 yılında çalışan başına ortalama katma değer 15 bin TL iken, 2021 yılında bu değer 78 bin TL oldu. KOBİ grupları içerisinde 2009 ve 2021 yılları için en yüksek çalışan başına katma değer sırasıyla 29 bin TL ve 173 bin TL ile orta ölçekli girişimlerde gerçekleşirken, aynı yıllar için bu değerler küçük ölçekli girişimler için sırasıyla 19 bin TL ve 86 bin TL, mikro ölçekli girişimler için ise 8 bin TL ve 28 bin TL olarak gerçekleşti.
KOBİ’lerde çalışan başına personel maliyeti 2021 yılında 40 bin TL olarak gerçekleşti2009 yılında KOBİ girişimleri için çalışan başına ortalama personel maliyeti 8 bin TL iken, 2021 yılında bu değer 40 bin TL oldu. KOBİ grupları içerisinde 2009 ve 2021 yılları için en yüksek çalışan başına personel maliyeti sırasıyla 15 bin TL ve 68 bin TL ile orta ölçekli girişimlerde gerçekleşirken, aynı yıllar için bu değerler küçük ölçekli girişimler için sırasıyla 11 bin TL ve 49 bin TL, mikro ölçekli girişimler için ise 4 bin TL ve 21 bin TL olarak gerçekleşti.İmalat sanayindeki 2 bin 771 KOBİ yüksek teknoloji sınıfında üretim yaptı
İmalat sanayindeki KOBİ’ler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, %55,9’u düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken, büyük ölçekli girişimlerde bu oran %45,9 oldu.
KOBİ büyüklük gruplarına göre incelendiğinde; mikro ölçekli girişimlerin %57’si düşük teknoloji sınıfında üretim yaparken,  %31,2’si orta-düşük teknoloji, %11,2’si orta-yüksek teknoloji ve %0,6’sı yüksek teknoloji sınıfında üretim yaptı. Buna karşılık küçük ölçekli girişimlerde bu oranlar sırasıyla %51,3, %30,4, %17,2 ve %1 iken orta ölçekli girişimlerde %50,4, %29,1, %19 ve %1,4 oldu. KOBİ’lerin 2021 yılında doğum oranı %16,1 oldu 2020 yılında doğan KOBİ girişim sayısının, 2020 yılındaki aktif KOBİ girişim sayısına oranı (girişim doğum oranı) %14,8 ve 2020 yılında doğan KOBİ girişimlerindeki istihdamın, 2020 yılındaki aktif KOBİ’lerin toplam istihdamı içerisindeki payı %7,0 iken, 2021 yılında bu oranlar girişim doğum oranında %16,1’e, istihdam payında ise %7,7’ye yükselmiştir.

KOBİ’lerin 2021 yılında en yüksek doğum oranı %17,2 ile mikro ölçekli girişimler olurken bunu sırasıyla %5 ile küçük ölçekli ve %3,6 ile orta ölçekli girişimler takip etmiştir. Yine doğan girişimlerin istihdam içerisindeki oranlarında en yüksek oran %12,9 ile mikro ölçekli girişimler olurken, bunu %3,1 ile küçük ölçekli ve %1,8 ile orta ölçekli girişimler takip etmiştir.
KOBİ’ler toplam ihracatın %30,4’ünü gerçekleştirdi
2021 yılına ilişkin toplam ihracatın %30,4’ünü, ithalatın ise %14,7’si KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildi.
İhracat ve ithalatın KOBİ ve büyük ölçekli girişimlere göre oransal dağılımı (%), 2021
2021 yılı toplam ihracatta; mikro ölçekli girişimlerin payı %2,5 iken, küçük ölçekli girişimlerin payı %10,7, orta ölçekli girişimlerin payı ise %17,2 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise %69,6 olarak gerçekleşti.
KOBİ’lerin ihracatının %61,3’ü ticaret sektöründe gerçekleşirken, %33,2’si ise sanayi sektöründe gerçekleştirildi.
KOBİ’lerin ithalattaki payı %14,7 oldu
2021 yılı toplam ithalatında; mikro ölçekli girişimlerin payı %0,8, küçük ölçekli girişimlerin payı %4,4, orta ölçekli girişimlerin payı ise %9,5 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise %85,3 olarak gerçekleşti.
KOBİ’lerin ithalatının %62,4’ü ticaret sektöründe gerçekleşirken, %31,4’ü ise sanayi sektöründe gerçekleştirildi.
KOBİ’lerin 2013 yılında 57 milyar dolar olan ihracat değeri 2021 yılında 68 milyar dolara yükseldi. İthalatta ise 2013 yılında 48 milyar dolar olan değer, 2021 yılında 38 milyar dolara düştü.
KOBİ’lerin toplam ihracatının %47,3’ü Avrupa ülkelerine yapıldı
KOBİ’ler tarafından 2021 yılında yapılan ihracatın %47,3’ünü Avrupa ülkelerine, %33,7’si Asya ülkelerine gerçekleştirildi. KOBİ’ler ithalatının %47,4’ünü Asya ülkelerinden, %42,6’sını Avrupa ülkelerinden yaptı.
KOBİ’lerin ihracatının %90,8’ini imalat sanayi ürünleri oluşturdu
KOBİ’lerin 2021 yılı ihracatında giyim eşyası sektörünün payı %12,9, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanların payı %10 ve tekstil ürünlerinin payı %9,1 oldu. KOBİ’lerin 2021 yılı ithalatında ise öne çıkan ürünler, %16,3 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler, %15,6 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanlar %14,6 ile ana metaller ve %6,4 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler oldu.
KOBİ’ler Ar-Ge harcamalarının %27,1’ini gerçekleştirdi
Mali ve mali olmayan şirketlerin 2021 yılına ilişkin toplam gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcamasının 15 milyar 458 milyon TL’sini KOBİ’ler gerçekleştirmiştir. Bu harcama mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge harcamasının  %27,1’ini oluşturmaktadır. Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden mali ve mali olmayan şirketlerde toplam 146 bin 735 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. TZE cinsinden bu personelin %43,6’sı KOBİ’lerde istihdam edilmiştir.
KOBİ’lerin 513 patenti tescil edildi
2021 yılında KOBİ’lerin toplam patent başvuru sayısı bin 263 olurken, aynı yıl 513 patent tescil edilmiştir. KOBİ ölçeklerinde ise 454 patent başvurusu ile mikro ölçekli girişimler ve 238 patent tescili ile orta ölçekli girişimler ilk sırada yer almıştır.
Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri, Aralık 2022
KARAİSMAİLOĞLU:KONTROL MERKEZİNİ DE KAPSAYAN DEPO TESİSİ, İSTANBUL HAVALİMANI METROLARININ BEYNİ OLACAK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, şehir içi raylı sistemler ile birlikte devam eden demiryolu yatırım bütçelerinin 27 milyar dolara ulaştığını kaydederek, Türkiye Yüzyılı ile Türkiye’yi yepyeni ve tarihi başlangıca daha hazırladıklarını söyledi. Küçükçekmece (Halkalı)-Kayaşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı depo sahasını tamamladıklarını belirten Karaismailoğlu, “Depo sahasıyla birlikte sinyalizasyon sisteminin kurulumunu da burada yaptık. İstanbul Havalimanı Metro hatlarının kontrol merkezi fonksiyonunu da verdiğimiz depo tesisi, aynı zamanda İstanbul havalimanı metrolarının beyni olacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Küçükçekmece (Halkalı)-Kayaşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı depo sahasının hizmete alınması törenine katıldı. Bütün dünya krizlerle boğuşurken Türkiye’yi yarınlara taşıyacak yatırımları bir bir hayata geçirdiklerini kaydeden Karaismailoğlu, altyapı projeleriyle bütünsel kalkınmayı desteklediklerini söyledi. Memleketin her bir köşesinde yeni üretim sahaları, istihdam alanları oluşturduklarını aktaran Karaismailoğlu, hızlı, güvenli ve konforlu seyahate erişime imkan sağladıklarını ifade etti.
Dünyanın bir numarası İstanbul Havalimanı’nı şehrin merkezini bağlayacak ve güzergah üzerindeki Küçükçekmece – Başakşehir – Arnavutköy – Eyüp – Kağıthane- Şişli – Beşiktaş ilçelerine hizmet edecek olan Halkalı – Başakşehir – Arnavutköy – İstanbul Havalimanı-Kağıthane-Beşiktaş Metro Hattı çalışmalarında incelemelerde bulunduklarını belirten Karaismailoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Yakında açılışını yapacağımız metromuzun araçlarına hizmet edecek depo-bakım park alanını tamamladık. 31,5 kilometre uzunluğundaki Halkalı-Başakşehir Arnavutköy İstanbul Havalimanı Metro’muzun yapımına 2018 yılında başladık. Marmaray, Halkalı, Olimpiyatköy, Kayaşehir, Fenertepe, Arnavutköy-1, Arnavutköy-2 ve Havalimanı Kargo olmak üzere 8 istasyonumuz bulunuyor. Burada, saatte 120 kilometre hıza sahip Türkiye’nin en hızlı metrosunu inşa ediyoruz. Uluslararası bir havalimanı olan, taşıdığı yolcu sayısıyla, ulaştığı yoğunlukla her sene dünyada ve Avrupa’da rekorlar kıran, en ciddi havacılık otoritelerinden halk oylamalarına kadar pek çok alanda ödüllere layık görülen İstanbul Havalimanı’mız, ülkemiz için yerine getirdiği önemli göreve uygun bir ulaşım hizmetine kavuşuyor. Metro Hattımızı hizmete açtığımızda günde ortalama 600 bin yolcuyu Halkalı’dan İstanbul Havalimanı’na hızlı, konforlu ve güvenli şeklide taşıma kapasitesine sahip olacak. Hattın işletmeye alınması ile Arnavutköy- Beşiktaş arası seyahat süresi sadece 36 dakika, Başakşehir (Metrokent) – Kağıthane arası seyahat süresi 48 dakika, Küçükçekmece – Kemerburgaz arası seyahat süresi 50 dakika olacak. Halkalı – İstanbul Havalimanı Metro hattı, mevcut ve yapımı devam eden hatlarla da entegre olacak. Hem milletimize hem de uluslararası misafirlerimize hayatı kolaylaştıracak, hizmetin en kalitelisini sunacak. Gayrettepe – İstanbul Havalimanı ile bütünleşik olarak, Yenikapı – Hacıosman Metrosu ile Gayrettepe’de, Hızlı Tren ile İstanbul Havalimanı’nda, Sultangazi–Arnavutköy Hattı ile Fenertepe’de, Kirazlı–Metrokent–Kayaşehir Metrosu ile Kayaşehir’de, Bakırköy–Kirazlı-Olimpiyatköy Metrosu ile Olimpiyatköy’de, Mahmutbey-Esenyurt Metro Projesi ile Halkalı Stadı’nda, Kirazlı-Halkalı Metrosu ve Marmaray ile Halkalı’da entegrasyon sağlayacağız.”
PROJE GENEL İLERLEMESİNDE YÜZDE 87 SEVİYESİNE ULAŞTIK
Küçükçekmece – Halkalı – İstanbul Havalimanı Metro inşaatında gece-gündüz çalıştıklarının altını çizen Karaismailoğlu, “Gelinen nokta itibariyle projede; 8 adet TBM çalıştırıldı. TBM kazısı ile yapılacak toplam 56 bin 95 metrelik ana hat tünellerinin tamamı tamamlandı ve TBM tünel imalatlarında yüzde 100 ilerleme sağlandı. Projedeki tüm istasyonlarımız NATM Tünel şeklinde açıldı. Bütün istasyonlarda, makas yapılarında ve servis istasyonlarında bugüne kadar toplamda 15 bin 908 metre NATM tüneli kazısı tamamlanarak NATM tünel imalatlarında yüzde 100 ilerleme sağlandı. Böylelikle proje kapsamında, TBM tüneli ve NATM tüneli olmak üzere toplam 72 bin 3 metre tünel inşaatını tamamladık. Hat üst yapısı, inşaat elektro mekanik ve sinyalizasyon çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Proje kapsamında bugün itibariyle nihai betonarme kaplamaların yüzde 90’ını tamamladık. Elektrik, mekanik ve sinyalizasyon çalışmaları tüm işlere paralel olarak devam ediyor. Proje genel ilerlemesinde yüzde 87 seviyesine ulaştık” diye konuştu.
AYNI ANDA 12 TREN SETİNE BAKIM VE ONARIM YAPILABİLECEK
Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı Projesi’nin Gayrettepe-Kağıthane Havalimanı Projesi ile ortak kullanılacağını kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 124 bin metrekarelik, 176 araç kapasiteli depo sahası ve atölye binası tasarım ve imalat işini de tamamladıklarını söyledi.  Karaismailoğlu, depo sahası imalatlarını bitirdiklerini belirterek, “Test ve devreye alma süreçlerini sürdürdüğümüz, önümüzdeki günlerde açılışını yapmaya hazırlandığımız Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Projesi ile hattın devamı niteliğinde olan İstanbul Havalimanı Halkalı Metro Projesinin 1. etabı olan İstanbul Havalimanı Depo Sahası arasındaki 9 bin 200 metrelik proje kesimi de devreye alınarak işletmeye sunulacak. Araç yıkama, tamir, bakım, yedek parça üniteleri, personel eğitim mahalleri, tren parklanma alanları bulunan tesiste aynı anda 12 tren setine bakım ve onarım yapılabilecek. Depo sahasıyla birlikte işletmeyi yürütecek personelin kullanacağı ofisler, toplantı salonları, teknik odalar ve diğer yardımcı tesisler ile İstanbul’a hizmet edecek kompleks bir tesisi İstanbul’a kazandırdık. Sinyalizasyon sisteminin kurulumunu da burada yaparak İstanbul Havalimanı Metro hatlarının kontrol merkezi fonksiyonunu da verdiğimiz depo tesisi, aynı zamanda İstanbul havalimanı metrolarının beyni olacak” ifadelerini kullandı.
345 KİLOMETREDEN FAZLA ŞEHİR İÇİ RAYLI SİSTEM HATTINI BAKANLIĞIMIZ İNŞA ETTİ
Türkiye genelinde 12 ilde toplam 819 kilometre şehir içi raylı sistem hattı işletme altında olduğuna vurgu yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, bunun 345 kilometreden fazlasını Bakanlığın inşa ettiğine işaret etti. 152 kilometrede daha inşa çalışmaların sürdüğünü kaydeden Karaismailoğlu, “Tabii ki durmayacağız. Çünkü bizim kitabımızda durmak yok. Şehir içi raylı sistemler ile birlikte devam eden demiryolu yatırım bütçemiz 27 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye Yüzyılı ile ülkemizi yepyeni ve tarihi başlangıca daha hazırlıyoruz. Türkiye’nin dört bir köşesinde 5 bine yakın şantiyede ve hizmet noktamızda, 700 bin mesai arkadaşımızla alın teri döküyoruz. Ulaştırma 2053 vizyonu çerçevesinde mobilite, lojistik ve dijitalleşme odağındaki projelerimizi bir bir hayata geçiriyoruz. İstanbul’u bir baştan diğer başa modern raylı sistem ağlarıyla donatıyoruz. 2 Ekim’de açılışını gerçekleştirdiğimiz ‘Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattını’ hizmete açtık. Şu anda da Halkalı-İstanbul Havalimanı hattı ile birlikte İstanbul’da; Gayrettepe-Kâğıthane-İstanbul Havalimanı Metro hattı, Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Bağcılar Kirazlı Metro hattı, Altunizade – Çamlıca Camii – Bosna Bulvarı Metro Hattı, Kazlıçeşme – Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi ve Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metro hattı olmak üzere tam 96 kilometre uzunluğundaki 6 hatta 7/24 esasıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
KAĞITHANE- İSTANBUL HAVALİMANI METRO HATTINI ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇACAĞIZ
Şu an İstanbul’un raylı sistem ağının 270 kilometre olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, yapımı devam eden projelerin bitmesiyle bu rakamı 366 kilometreye yükselteceklerini söyledi. “Bu bizim için büyük bir gurur ve biz İstanbul’da kentsel hareketliliği teşvik edecek ve insanımızı aktif hareketliliğe, toplu taşıma ve diğer temiz, akıllı ulaşım çözümlerine yönlendirecek çalışmalarımıza da devam edeceğiz” diyen Karaismailoğlu, ilk olarak imalat süreçlerini tamamladıkları, sinyalizasyon sertifika süreci devam eden Kağıthane- İstanbul Havalimanı metro hattını önümüzdeki günlerde açacaklarını aktardı. Sonrasında Başakşehir – Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir metro hattını, Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem Projesi’ni, Gayrettepe-Kağıthane metro hattını, Bakırköy-Kirazlı Metro Hatları, Altunizade Çamlıca metro hattı çalışmalarını da peyderpey tamamlayacaklarını dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Küçükçekmece Halkalı-İstanbul Havalimanı projemiz de dünyanın en özgün ve saygın kent içi raylı sistem projelerinden biri olarak eser fırtınamız içinde yerini alacak. Bakanlığımızda oluşturduğumuz uzman heyet 300’den fazla yerli üreticiyle teker teker görüştü ve araçların nasıl yerlileştirileceğine çalıştılar. Bu projede hizmet edecek araçlar yüzde 60 yerli üretim şartını sağlayacak. İlk defa bu projede, motoru yerli olarak üretilmiş metro trenleri İstanbul’da hizmet verecekler. İlk defa yerli ve milli imkanlarla, Bakanlığımızca desteklenen bir proje ile Aselsan tarafından geliştirilen sinyalizasyon sistemi metro hattımızda kullanılacak. Ayrıca; İstanbul’un dışında 2023 yılı içerisinde ülkemize 3 yeni raylı sistem hattı daha kazandıracağız. Daha önce Gaziantep Gaziray’ı bitirmiştik. Ankara’da; AKM-Gar-Kızılay Metrosu, Kayseri’de; Anafartalar- HT Tramvay Hattı, Kocaeli’de; Gebze Sahil- Darıca OSB metrosunun ilk etabını da 2023 yılı içerisinde açacağız” şeklinde konuştu.
20 YILDIR BİZİ HİZMET YOLUNDAN ÇIKARAMADILAR, OYALAYAMADILAR
Karaismailoğlu, “Başkaları kilometrelerce laf üretir; millete bir faydaları dokunmaz. Bizler; işimize bakar, yollar, köprüler, havalimanları inşa eder, milletimize aş, iş sunar; hayatına konfor katarız. Bizi kendileriyle karıştırmasınlar. 20 yıldır bizi hizmet yolundan çıkaramadılar, oyalayamadılar. Bundan sonra hiç yapamazlar. Bizim yüreğimizde millet aşkı var. Gözümüz Türkiye Yüzyılı’nda, gençlerimize sunacağımız aydınlık gelecektedir. 20 yıldır neyin sözünü verdiysek yaptık. Devlet aklıyla ortaya koyduğumuz planlamalarımız ışığında, milletimize en iyisini, en doğrusunu sunmak için canla başla çalıştık. Çok şükür, milletimiz de bizden teveccühünü esirgemedi. Yaptığımız işler, ülkemize kazandırdığımız başarılar, milletimiz için gurur kaynağı oldu. Ancak; herkes ülkesi adına sevinmeyi, devletinin, milletinin çıkarını sahiplenmeyi maalesef beceremiyor. Bizler Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde çalışmaya, dünyanın en kıymetli projelerini milletimize kazandırmaya devam ediyoruz. İstanbullu hemşerilerimiz; temel atmama, yatırım yapmama etkinlikleri, yerine Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı gibi yeni ve kendilerine fayda sağlayacak projeleri yakından takip ediyorlar” dedi.
KARALAMA KAMPANYALARI YAPANLAR BİRBİRLERİYLE KOLTUK SAVAŞINA GİRDİLER
Milletin kaderini hiç kimsenin keyfine bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarına vurgu yapan Karaismailoğlu, Türkiye’nin geleceğini aydınlatmak için tek hedeflerinin ‘Türkiye’yi imar ve ihya etmek; Millete hizmet etmektir’ olduğunu belirtti. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Şimdi bu karalama kampanyaları yapanların birbirleriyle koltuk savaşına girdiklerini görüyoruz. Kendi ikballerinden başka bir şey düşünmeyen, milleti her zaman bir araç olarak kullanmaya çalışanların durumu ibretliktir. Bizler işimize bakıyoruz; 2053 hedeflerimiz için canla başla çalışmaya devam ediyor; Türkiye’nin, gençlerimizin aydınlık geleceğini şimdiden hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul ulaşım ana planının İstanbul’un 1100 kilometre metro hattına ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydeden Karaismailoğlu, “İstanbul’un her köşesine raylı sistemi eriştirmemiz lazım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak adımlarımızı bu yönde atıyoruz ve çalışıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.