Ekonomi-teknoloji haberleri TUİK verileri (26.03.2022)

MDF Yetersizliği Mobilya Sektöründe Çarkları Durdurmak Üzere

MOSDER Başkanı Mustafa Balcı: “Mobilyacılar MDF zamlarından ve hammadde tedarik edememekten rahatsız. Eğer tedbir alınmazsa mobilya üretiminde minimum 3 aylık bir gecikme ön görüyoruz. Bazı fabrikalar zorunlu olarak üretime ara verdiler” dedi.

Türkiye’nin ihracatta dış ticaret fazlası veren sektörlerinin başında gelen mobilya sektörü, baş gösteren hammadde sorunu nedeniyle yeni bir kriz dalgasıyla karşı karşıya…  MODEF İnegöl Mobilya Fuarı’nı ziyaret eden ve sonrasında MOSDER üyesi mobilya firmalarının yöneticileri ile bir araya gelen MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. MOSFED Başkanı Ahmet Güleç’in de hazır bulunduğu toplantıda Mustafa Balcı “Hammadde bulunamadığı için sektörümüzde üretim durma noktasına geldi, hatta bazı firmalar üretimi geçici olarak durdurdular bile” dedi.

Orman Bakanlığımızı ve Ticaret Bakanlığımızı Sahaya Davet Ediyoruz

Mustafa Balcı, “Özellikle iç piyasayı domine eden en büyük hammadde üreticileri de tomruk tedarik edemediğinden ve mevcut malzemeyi yurt dışına ihraç ettiğinden iç pazarda işlenmiş MDF ve sunta satışa sunulamıyor. Sunta fabrikalarında tomruk hammaddesi olmadığı için fabrikaların çalışamadığını kendi gözlerimle gördüm. Bu konuda acilen bir operasyon yapılmalı. Orman yollarının hava muhalefetinden dolayı kapalı olduğu söyleniyor. Bu konuda gerekirse AFAD ekiplerinin yolları açması için işbirliği yapılması gerekiyor. Ticaret Bakanlığımız ihracata kota koymalı, iç piyasaya ürün vermeleri gerekiyor. Yoksa yurt içindeki fabrikalarda çalışan işçiler işsiz kalacaklar” dedi.

MOSDER Başkanı Mustafa Balcı “Pandeminin başlangıcından beri dalga dalga yükselen hammadde fiyatları mobilya üreticisine çok fazla seçenek bırakmıyor, bu nedenle bazı fabrikalarımız zorunlu olarak üretime ara verme kararı aldı. Yalnızca hammadde fiyatları değil son bir yılda üretim maliyetlerinde yaşanan yükseliş ve gider kalemlerindeki yüksek maliyetler de üreticiyi bu yola itti” dedi.

Rusya – Ukrayna savaşı mobilya sektörünü de etkiliyor

Dünya geneline baktığımızda en büyük sunta ve MDF üreticilerinden biri konumunda olmamıza rağmen yeterli miktarda tomruğun kereste ve suntaya dönüştürülemediğini kaydeden MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Bu nedenle mobilya üretiminde hammadde ihtiyacının bir bölümünü de yurt dışından ithal ediyoruz. Ancak tüm dünyayı etkileyen pandemi süreciyle birlikte global ticarette dengeler değişirken, şimdi de ekonomik ilişkilerimizin oldukça yüksek olduğu Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşı kaygı ile izliyoruz. Dünyamızın içinde bulunduğu global pandemi hali hazırda tüm insanlığı yeterince yormuşken bir an önce barışın sağlanmasını diliyoruz. Her iki ülkeyle yoğun ticari işbirliklerimiz bulunuyor. Hem ihracat hem de ithalat bandında ürün tedariklerimiz oluyor. Savaş nedeniyle Rusya’dan ihtiyacımız olan hammadde ağaç ürünlerini tedarik etmede sıkıntı yaşıyoruz” diye ifade etti.

Mustafa Balcı: “Fiyatlar orantısız yükseliyor!

“Son 1 yıl içerisinde yaşanan hammadde fiyat artışını sektörün içinde olmamıza rağmen artık takip edemez hale geldik” diyen Mustafa Balcı, biz hammadde üreticileri ile mobilya üreticileri olarak aynı gemideyiz ve rotamız aynı. Ancak üzülerek görüyoruz ki hammadde üreticileri ihracatta iki – üç dolar fazla girdi sağlasın diye katma değerli olarak ülke menfaatine satılacak işlenmiş mobilya ihracatının önüne geçiyor. Öncelikli olan iç piyasada üretimin devam edebilmesidir. Bu nedenle biz tüm mobilya sanayimiz adına devletimizden MDF – sunta ihracatında kısıtlama getirilmesini istiyoruz. İç piyasanın ihtiyacı karşılanmadan hammaddeyi dışarıya satmak sektörümüze atılan bir çelmedir. Firmalarımız siparişlerde neredeyse 3 ay geriden gidiyor.”

Mustafa Balcı “Önümüzde düğün sezonu var: zamlar evlenecek çiftleri de etkiliyor”

Üretime gelen zamlar nedeniyle mobilya fiyatlarında da artış olduğunu belirten Mustafa Balcı, geçtiğimiz yıl yeni evlenecek bir çift; koltuk takımı, yatak odası ve yemek odası için ortalama 40 bin TL’lik bir bütçe ayırırken bu yıl fiyatlar doğrudan son kullanıcının cebine de yansıyor” dedi. Balcı, “Bu sene ise yeni evlenecek bir çiftin mobilya alışverişi ortalama 70 bin TL’yi bulabiliyor” diye ifade etti. MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, son olarak “Devletimizden bu konuda destek bekliyoruz. Mobilya alışverişlerinde taksit sayısının da uzatılması gerekmektedir. Sektörümüzün önü açıktır ancak iç piyasadaki son durum mobilya sanayisinin gidişatını olumsuz etkilemektedir” dedi.

TEKSMER, 40 Ar-Ge Projesini hayata geçirdi

Teknik tekstil alanında 2014 yılından beri çalışmalar yürüten TEKSMER, bu süreçte geliştirdiği fonksiyonel, sürdürülebilir, geri dönüştürülebilir lifleri sektörle buluşturmaya hazırlanıyor.

Türkiye’nin, 2021 yılında teknik tekstil ihracatından 2,5 milyar doların üzerinde döviz elde ettiği bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi’nden yapılan teknik tekstil ihracatının 2021 yılında 154 milyon dolar olduğunu amaçlarının teknik tekstil ihracat rakamlarını daha da artırmak olduğunu bu amaçla 2014 yılında TEKSMER Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin ortaklığında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe yerleşkesi’nde İzmir Kalkınma Ajansı’nın güdümlü projesi olarak hayata geçirdiklerini dile getirdi.

40 Ar-Ge proje çalışması başlattık

TEKSMER’nin 2017 tarihinde projenin tamamlanmasıyla birlikte, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki Tekstil ve Konfeksiyon Birliklerinin ortaklığında TEKSMER Eğitim Danışmanlık Araştırma ve Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. adı altında tüzel kişiliğine kavuştuğunu aktaran Eskinazi, “TEKSMER, Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde bulunan sanayi, kamu kuruluşları, üniversiteler ve diğer araştırma altyapılarının aynı ortamda Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yürütüyor. Aralarında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştiriyorlar. TEKSMER, akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği bir ekosistem olan DEPARK-Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde bir Teknopark Firması olarak da projeler yürütüyor. TEKSMER’in ana hedefi, tekstil sektörünün teknik tekstiller alanında rekabet gücünü arttırmak, sanayinin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek nitelikte üniversite-sanayi iş birliği ile araştırma projelerinin geliştirilmesini sağlamak, bunun için gerekli olan laboratuvar alt yapısı ve nitelikli insan kaynağını oluşturarak bilgi ve know-how üretmektir. TÜRKAK tarafından akredite edilmiş test laboratuvarında teknik tekstilleri test edecek kapasitedeki altyapısı ile tekstil dışında savunma, medikal, gıda, endüstriyel alanda kullanılan tekstil esaslı ürünler için de test ve analiz hizmeti sunarak İzmir ve çevresindeki firmalara fayda sağlıyor. Teknik tekstillere yönelik sayısız test ve analizler yaptık ve teknik tekstiller alanında teknik danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Teknik tekstil Ar-Ge çalışmaları kapsamında da bu süreçte firmalar ile birebir görüşerek 40 ar-ge proje çalışması başlattık” şeklinde konuştu.

Teksmer’in yürüttüğü faaliyetler ile bölgedeki firmaların teknik tekstil alanında, ürün geliştirme ve Ar-Ge proje yönetimi alanında farkındalığını artırdığının altını çizen Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü:

“TEKSMER’in en önemli özelliği, iki polimerin birlikte çekilmesi esasına dayanan sentetik lif üretim yöntemlerinden olan ülkemizde tek olan laboratuvar tipi Bikomponent lif çekim makinasına sahip olmasıdır. Ar-Ge ve Ürün Geliştirme faaliyetleri kapsamında Bikomponent lif üretimi ile teknik özelliklere sahip fonksiyonel lif geliştirme çalışmaları yaparak tekstilin ana hammaddesi lif üzerine Ar-Ge çalışmaları yürüterek sektördeki katma değeri arttıracak ticarileşebilir teknik tekstil ürünlerini geliştirmek ve ulusal ve uluslararası kaynaklardan faydalanarak Ar-Ge projeleri yürütüyor. Bikomponent lif üretimi yöntem ile liflere farklı özellikler kazandırılabiliyor. Son kullanım yerine göre farklı kesitlerde katkılı özel lifler (konvansiyonel liflerden farklı) geliştirmek mümkün. 29 Mart 2022 tarihinde Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenleyeceğimiz, “Teknik Tekstillerin Gücünü Keşfet. Tekstile Değer Kat” temalı Lansman’da, TEKSMER olarak geliştirdiğimiz fonksiyonel, sürdürülebilir, geri dönüştürülebilir liflerin tanıtımını yapacağız. Koruyucu tekstillerden, sağlık alanına, otomotivden, ev ürünlerine kadar uzanan birçok alanı kapsayan döngüsel ekonomi tabanlı, Tübitak destekli birçok Ar-Ge projesinin çıktılarını sektör ile paylaşacağız.”

TEKSTİLİN GELECEĞİ TEXSUM 2022’DE MASAYA YATIRILDI

UTİB, UHKİB ve BUÜ Tekstil Mühendisliği Topluluğu iş birliğiyle düzenlenen TEXSUM’22 zirvesinde öğrenciler, akademisyenler ve sektör temsilcilerinin tecrübe paylaşımıyla tekstilin geleceğine yön verildi.

Tekstil ve hazır giyim sektörünün kanaat önderleri, sektörün geleceğini TEKSUM’22 Zirvesi’nde tartıştı. ‘Türkiye’nin Tekstilde Geleceği’ başlığı ile bu yıl üçüncüsü düzenlenen zirve, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyoncuları Birliği (UHKİB) ve Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü ve Topluluğu iş birliğiyle düzenlendi. Açılış konuşmasını BUÜ Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz’un yaptığı Zirveye Türkiye genelindeki sektörün İhracatçı Birlik başkanları, sektör temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

ENGİN: PAZAR DEĞİL, ÜRÜN ÇEŞİTLENİYORUZ

Tekstil sektörünün ekonominin atardamarı olduğunu belirten UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “2 milyon kişiye iş olanağı sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörümüzde, pandemiye rağmen 2021 yılında 30,4 milyar dolar ihracatla birlikte 18 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası gerçekleştirdik. Aynı dönemde UTİB olarak da yüzde 33 artışla 1 milyar 355 milyon dolar ihracat yaptık. Dünyanın tamamının pazar olduğu anlayışıyla 195 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğimiz bu dönemde Türk tekstil sektörü, sadece pazar çeşitlendiren değil, ürün çeşitlendiren bir konuma da yükseldi. Tekstilin tasarım ve yeniliklere açık olması en güçlü yanlarından biri. Sektörün küresel rekabet ortamında öne çıkabilmesi için Ar-Ge, tasarım, inovasyon, markalaşma, ekolojik ve çevre dostu üretim konularındaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

GÜNDEMİR: GELECEĞİNİN TEMELİNDE GENÇLER VAR

Tekstil sektöründe üretimin markalaşmaya ve yüksek birim fiyatlı ihracata odaklanmaya devam etmesi gerektiğini de söyleyen UHKİB Başkanı Nüvit Gündemir, “Yeni nesil mühendislerimiz, başarılarımızın devamlılığına en önemli katkıyı sağlayacak. Sektörümüz ekonomiyi; estetikle, tasarımla ve modayla birleştiren ve çalışması keyifli bir alan. Gençlerimiz yeni fikirler ürettiklerinde sektörümüzde yapabilecekleri çok fazla şey var. Rekabet gücümüzü artırmak için, Ar-Ge’ye yatırım yapmaya devam etmeli ve tüm endüstrilerde dijital kaynaklara ağırlık vermeliyiz” dedi.

ESKİNAZİ: DAHA AZ SU KULLANMALIYIZ

Tekstil sektöründe yurt içinde hammadde üretiminin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi ise “Sürdürülebilirlik konusu için organik pamukta önde gelen ülkelerdeniz. Bunu avantaj olarak pazarladığımızda yeni bir katma değer daha yaratabiliriz. Atıkların tekrar sanayiye dönüşmesi için gençlerimizin bu noktada çalışma geliştirmesi şart. Az su kullanan, yeni bir tekstil sektörü yaratmak mecburiyetindeyiz” açıklamalarında bulundu.

SERTBAŞ: SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİME EVRİLMELİYİZ

Üretimde dijitalleşmenin ciddiye alınması gerekten bir konu olduğunu kaydeden Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Recep Burak Sertbaş da “Tekstil sektöründe sürdürülebilir üretim, acilen evrilmemiz gereken bir konu. Mevcut altyapımız, dünyadaki gelişimlere adapte olduğunda tekstil sektörünün geleceği güçlenerek sürecektir. Dijitalleşerek ve sürdürülebilirlik kurallarına uyarak, hazır giyim sektörümüz ilerleyen yıllarda da varlığını koruyacaktır. Sektörümüz, üretecek ve geliştirecek genç adaylarında heyecan bekliyor” diye konuştu.

‘HER ŞEY DOĞALA DÖNECEK’

Pamuk üretiminin yaygın ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen AKİB Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Zeki Kıvanç ise “Tarımdan sanayiye dönüşen pamuğun tedarikinde sorunlar yaşıyoruz. Bu nedenle sektör büyürken pamuk üretimini de iyi tarım uygulamalarını kullanarak artırmamız gerekiyor. Organik pamuk konusunda da ülkemizdeki sağlam altyapı nedeniyle önümüz açık” ifadelerini kullandı. GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci de “Günümüzde petrokimya hammaddeleri çok değerli olsa da her şeyin doğala döneceğini unutmamamız gerekiyor. Gençlerimiz bu değişimler ışığında gelişime ve yenilenmeye açık olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

DEĞİŞEN TRENDLERE UYUM SAĞLAMALI

Türkiye’de elomester malzemesinin üretiminin girdi maliyetlerini azaltacağını söyleyen, Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Başkanı ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canbolat da “Elomester konusunda ülkemize katma değer sağlayacak şekilde üretim için yürüttüğümüz çalışmaları gelecek yıl hayata geçirmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Tekstilde markalaşmanın global düzeye ulaşması için kritik bilgilendirmelerde bulunan UTİB Denetim Kurulu Üyesi-İpekiş Mensucat Genel Müdürü Aşkın Kandil Aşkın Kandil ise “Üretimde her zaman iyiyi hedeflemeli ve tüketici segmentine uygun üretim gerçekleştirmelisiniz. Marka bir vaattir ve bu kelimenin içinde; güvenilirlik, sürdürülebilirlik, kaliteli üretim, samimi olmak ve ürünü hızlı tedarik etmek gibi olguları barındırır” şeklinde konuştu.

Tekstilde markaların yeni jenerasyonlara uyum sağlamasının sürekliliği sağlayacağına işaret eden İpeker Yönetim Kurulu Üyesi İhsan İpeker de “Marka bilinirliği açısından atacağınız adımlar, yenilikçi teknolojilere uygun ve günün değerlerini en iyi kalitede ve nitelikte karşılayabilir olmalı” ifadelerini kullandı. ORKA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kübra Orakçıoğlu da global pazarlarda markalaşmanın önemine değindi.

Zirvenin son panelinde ise 2021 Techxtile Start-Up Challenge birincisi RM Tekstil Kurusucu Reyhan Miray Reyhan, ikincisi MYTHA.AI Kurucusu Özgecan Üstügül ve Orijinom Kurucusu Oğuzhan Uslu’nun katılımı ile “Girişimcilik” paneli gerçekleşti.

e-Ticaret sektörünün 2022 yılında 560 milyar TL’ye ulaşmahedefleniyor

Ülkemizin e-Ticaret sektörünün, bu yıl %40 büyüyerek 560 milyar TL’ye ulaşma hedefleniyor. Elektronik Ticaret İşletmeleri Derneği (ETİD) 2022 sektör buluşması, yoğun bir katılım ile 23 Mart tarihinde gerçekleşti. E-Ticareti ve E-İhracatı destekleyen Uyumsoft’un platin sponsoru olduğu zirveye, 130 firmadan 250’ye yakın sektör temsilcisi katıldı.

Pandemiyle birlikte tüketici alışkanlıklarının değiştiğini kaydeden ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, ülkemizde e-ticaret sektörünün yılda ortalama yüzde 65 büyüdüğünü, tüketicilerin pandemiyle online alışverişe daha yoğun alıştığını, e-ticaretin büyüme ivmesinin devam ederek bu yılın sonunda e-ticaret sektör cirosunun 560 milyar TL’ye ulaşmasını öngördüklerini söyledi.

ETİD Sektör buluşması zirvesine, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ekibinden Yatırım Hizmetleri Genel Müdürü Özlem İkiz Arın, Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, İş Geliştirme Direktörü Turgut Erkaynak, ERP Satış Direktörü Ebru Tanburacı, İş Geliştirme ve Kanal Yöneticisi Funda Şengül Akı, İş Geliştirme Yöneticisi Emine Korkmaz, İş Geliştirme Yöneticisi Özhan Kadaifçioğlu, i-Dönüşüm Satış Takım Lideri Sena Rakıcı, i-Dönüşüm Satış Uzmanı Erhan Dilekçi, Süreç ve Optimizasyon Yöneticisi Banu Söğüt katıldı.

TÜSİAD Heyeti Birleşik Arap Emirlikleri’nde temaslarda bulunduTÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özyeğin başkanlığındaki heyet 21-23 Mart tarihlerinde Dubai ve Abu Dabi’de kamu kurumları, iş dünyası örgütleri ve finans kuruluşlarıyla temaslar ve toplantılar gerçekleştirdi.  TÜSİAD Mart 2020 tarihinde BAE’ye ilk ziyaretini düzenlemiş ve Dubai merkezli Körfez Network açılışını BAE iş dünyasının da geniş katılımıyla gerçekleştirmişti. Salgın döneminde ise başta Dubai ve Abu Dabi Ticaret Odaları Başkan ve yöneticileri olmak üzere iş dünyası ve finans kuruluşları temsilcileri ile görüşmeler sürdürüldü ve karşılıklı işbirliği imkanları ele alındı. Salgının etkilerinin azalması ile birlikte, Mart 2020 yılında yapılan ziyaretin devamı niteliğinde TÜSİAD geniş bir heyet ile BAE’yi ziyaret etti. Yakın zamanda iki ülke siyasi ilişkilerindeki sorunların çözülmesinin yarattığı olumlu hava ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için de elverişli bir ortam oluşturuyor. Bu kapsamda BAE’ne düzenlenen ziyarette TÜSİAD heyeti, 21 Mart Pazartesi günü, Dubai’de BAE İklim Değişikliği ve Çevre Bakanı Mariam Almheiri, DP World Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sultan Bin Sulayem, Dubai Uluslararası Finans Merkezi CEO’su Arif Amiri ile görüşmelerde bulundu. EXPO 2020’de diğer pavilyonların yanı sıra Türkiye pavilyonu da ziyaret edilerek yetkililerle görüş alışverişinde bulunuldu. Heyetin Dubai Ticaret Odası ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi için atılabilecek adımlar ele alındı, daha önce başlamış olan tarım-gıda ve sağlık sektöründeki ortak çalışmalara dijitalleşme ve girişimcilik gibi alanların da eklenerek derinleştirilmesinde mutabık kalındı. 22 Mart Salı günü heyet Abu Dabi’ye geçerek BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Thani Bin Ahmed Al Zeyoudi ile görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin son dönemde iyileşmesinin ekonomik ilişkiler için itici gücünü vurgulayan Murat Özyeğin şu ifadeleri kullandı: “İki yıl önce buraya gerçekleştirdiğimiz ziyaret ve Dubai merkezli Körfez Network’ümüzü açmamızın da gösterdiği üzere, iki ülke özel sektörlerinin her şartta işbirliğini sürdürmesinin oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan, son aylarda iyileşen siyasi ilişkilerin yarattığı rüzgârı arkamıza alarak önümüzdeki dönemde Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini daha da güçlendireceğimize ve taşıdığı potansiyele yaklaştıracağımıza inanıyoruz. Cumhurbaşkanımızın Şubat ayındaki ziyaretinde imzalanan anlaşmalardan biri olan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın da bir an önce müzakere edilerek hayata geçirilmesinin ilişkilerimize ivme katacağını düşünüyoruz.” Heyet aynı gün Abu Dabi Ticaret Odası, Abu Dabi Ticaret Bankası, Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) temsilcileri ile temaslarda bulundu. Abu Dabi Ticaret Odası ile bir işbirliği mutabakatı imzalandı. Son olarak, T.C. Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer’in evsahipliğinde düzenlenen resepsiyona katılım sağlandı. 23 Mart Çarşamba günü Dubai’de temaslarına devam eden heyet, T.C. Dubai Başkonsolosu Mustafa İlker Kılıç ve TÜSİAD üye şirketlerinin Dubai’de yerleşik temsilcilerinden oluşan TÜSİAD Dubai Network üyeleri ile biraraya geldi. Ayrıca Al Ghurair Group Yönetim Kurulu üyeleriyle görüşen heyet, Gelecek Müzesi’ni de ziyaret etti. Görüşmelerde Türkiye – BAE ikili ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi ve karşılıklı yatırımların artırılması, bu amaçla oluşturulabilecek işbirlikleri ele alındı.  Heyette TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özyeğin, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri İrem Oral Kayacık ve Serkan Sevim, TÜSİAD Yönetim ve Yuvarlak Masalar Kurulu Üyesi Meltem Akol, TÜSİAD Körfez Network Başkanı Bilgün Gürkan, TÜSİAD Dubai Network Koordinatörü Arda Tokbaş, TÜSİAD Üyeleri Nüket Küçükel Ezberci, Bahadır Balkı, Alp Karaağaç, Kaan Kiziroğlu, Fevzi Toksoy, TÜSİAD Körfez Network Üyesi Aydın Öz, TÜSİAD Küresel Ekonomik İlişkiler Direktörü Tamer Şen ve Küresel Ekonomik İlişkiler Kıdemli Uzmanı Başat Şimşek yer aldı.

ARTIK SAATLER KALDI! YÜZDE YÜZ YERLİ TEKNOLOJİYLE TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDECEKLER

Ortadoğu’nun en büyük eğlence fuarlarından Dubai DEAL 2022’ye artık saatler kaldı. İleri sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerinin hızla yaygınlaştığı günümüzde tamamen yerli imkânlarla dünya markası olma yolunda ilerleyen DOF Robotics firması, Ortadoğu pazarında da lider olma hedefiyle fuarda yer alacağını açıkladı. Kendi alanında dünyanın ilk 10 şirketi arasında yer alan ve 10 yılda 80’den fazla uluslararası fuarda adından söz ettiren DOF Robotics’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, fuarın önemini vurgulayarak, “Biz ülkemizi dünyada temsil etmek amacıyla yola çıktık. Bu alanda lider olmak hedefimiz doğrultusunda da çalışmalara hız kesmeden devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu’da eğlence endüstrisindeki en son yeniliklerin ve ürünlerin sunulduğu ünlü ticaret etkinliklerinden Dubai DEAL, 2022, (Dubai Entertaintment Amusement and Leusure Exhibition) 28-30 Mart 2022 tarihlerinde kapılarını ziyaretçilere açacak. Eğlence endüstrisinin nabzının atacağı fuara dünya genelinden çok sayıda marka da katılım sağlayacak. Tamamen yerli imkânlarla ileri sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerini kullanarak hareket simülatörleri ve etkileşimli VR oyunları geliştiren, Türkiye’nin ve dünyanın önde genelen teknoloji firmalarından DOF Robotics de Ortadoğu pazarında lider olmak amacı doğrultusunda fuarda yer alacağını açıkladı. DOF Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, Dubai’de gerçekleştirilecek fuarın önemini ve eğlence endüstrisindeki gelişmeleri değerlendirdi.

“METAVERSE TEKNOLOJİSİNİ 10 YILDIR ÜRÜNLERİMİZDE KULLANIYORUZ”

Son 10 yılda dünya çapında 350’den fazla lokasyona ürünlerini ihraç eden, yüksek teknoloji ürünü sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları, hareket simülatörleri ve etkileşimli VR oyunları üreterek amusement sektöründe devrim yaratmayı hedefleyen DOF Robotics, fuarda yeni kontaklar kurup adını tüm dünyaya duyurmayı hedefliyor. Eğlence sektöründeki son yenilikleri ve metaverse kavramına değinen DOF Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, “Metaverse kavramı günümüzde çok popüler hale gelen bir kavram ve yeni uygulama alanlarıyla karşımıza çıkıyor. Ancak biz metaverse teknolojisini yaklaşık 10 yıldır ürünlerimizde kullanarak dünyanın dört bir yanındaki eğlence parklarına ihraç ediyoruz. Metaverse teknolojimiz sayesinde oluşturduğumuz simülasyonlarla kullanıcılara farklı deneyimler yaşatıyoruz.” dedi.

“YAZILIMINIZ SİZE AİT DEĞİLSE BAĞIMSIZ OLAMAZSINIZ”

2006 yılında kurulan DOF Robotics’in rakipleri karşısındaki başarısının özgün tasarımı ve yazılımının yerli imkânlarla oluşturulmasından kaynaklandığını belirten Mercan, “Çalışmalarımıza yüzde 100 yerli tasarım ve yazılım ile başladık. İlerleyen süreçte ise ürünlerimizi üretmeye başladık. Yazılım ve tasarım her şeydir. Ürünleri üretmek amacıyla gereken parçaları ikincil kaynaklardan temin etmek mümkün. Ancak eğer özgün bir yazılıma sahip değilseniz ürünlerinizi ve markanızı ileri götürecek, rakiplerden farklılaşacak bir yapıya ulaşamazsınız. Yazılımınız size ait değilse tam anlamıyla bağımsız olamazsınız.” ifadelerini kullandı.

“İLERİYE YÖNELİK YATIRIMLARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ”

Mertcan, “Robot teknolojilerinde öncü olmak amacıyla ileriye yönelik yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Kurumumuzun faaliyet alanlarını genişletebileceğimiz her alanda tasarımlar oluşturmaya özen gösteriyoruz. İlerleyen süreçte DOF Robotics otonom araçlar, servis ve hizmet robotları, lojistik ve depolama gibi çok geniş bir hizmet ağında kullanılabilecek.” şeklinde konuştu.

“ORTADOĞU’NUN EN ÖNEMLİ FUARI”

Bugüne kadar ürettikleri simülatör ve oyunlarla Marvel, Feld Entertaiment gibi dünyaca ünlü markalarla iş birliği yaptıklarını belirten DOF Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, Dubai’e düzenlenecek fuarla ilgili ise, “Bu Ortadoğu’nun en önemli fuarı. Hem mevcut pazar için hem de Ortadoğu’da daha geniş pazar payına sahip olmak bizim için çok önemli. Biz ülkemizi bu alanda dünyada temsil etmek amacıyla yola çıktık. Dolayısıyla bu fuar aracılığıyla yeni kontaklar kurup yeni fırsatlar yaratmayı ve satış hedeflerimizi artırmayı planlıyoruz. Bu alanda lider olmak hedefimiz doğrultusunda da çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” açıklamasında bulundu. Mertcan, Ortadoğu’da birçok ürünlerinin hali hazırda bulunduğunu ve META Bike gibi kullanıcılara spor yaparken aynı zamanda eğlenme ve sosyalleşme imkânı sunan bir proje üzerine de çalışmalarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

ABD DIŞINDAKİ EN BÜYÜK ORGANİZASYONLARDAN BİRİ KONUMUNDA

Zaman içerisinde Amerika Birleşik Devletleri dışındaki endüstri için en büyük organizasyonlardan biri konumuna gelen Dubai DEAL 2022’ye katılan ziyaretçiler birçok yenilikçi ürünü ve teknolojiyi deneyimlemeye imkânına kavuşacak. Ziyaretçiler ayrıca, gösteri ile eş zamanlı yürütülen bilgilendirici seminer ve konferanslara da katılma fırsatı yakalayabilecek.

Club & Hotel Letoonia’nın benzersiz doğasında Ürün Kurtiç rehberliğinde yoga kampı başlıyorTürkiye’de “her şey dahil” konseptinin öncülerinden Club & Hotel Letoonia’da 22-24 Nisan tarihleri arasında sezon öncesi yoga kampı başlıyor. Yoga Uzmanı Ürün Kurtiç rehberliğinde gerçekleştirilecek kampta Club & Hotel Letoonia’nın doğayla iç içe atmosferinde katılımcıların vücut ve zihinlerini iyileştirecek birçok aktivite yer alıyor. Kampta hem başlangıç seviyesi hem de deneyimli katılımcılar için özel yoga programları yer alıyor.Yenilikçi tatil anlayışı ile her sezonda ziyaretçileri için güncel ve premium deneyimler geliştiren Club & Hotel Letoonia, 2022 yazına yeni konsepti ile hazırlanırken, sezon öncesinde de özel çalışmalara imza atıyor. 22 – 24 Nisan tarihleri arasında Ürün Kurtiç rehberliğinde gerçekleştirilecek sezon öncesi yoga kampında misafirleri, “Baharda Yenilenme” mottosuyla hazırlanan “Yoga ve Nefes Kamp Programı” bekliyor.Kamp programı ile vücutlarını ve zihinlerini derinlemesine keşfe çıkacak olan katılımcıların 3 gün sürecek olan aktivitelerle hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilenmiş hissetmeleri sağlanacak.Club & Hotel Letoonia’nın sahip olduğu doğal güzelliklerin oluşturduğu büyüleyici atmosfer, yoganın zihinde ve vücutta yarattığı yenilenme etkisini pekiştirecek. Katılımcılar, seanslarda birbirinden farklı odakları olan çalışmaları gerçekleştirirken; enerji canlandırıcı, stres dönüştürücü, sinir sistemini yenileyici ve vücudun farklı bölgelerinin sağlığına katkı sağlayacak pratikleri de öğrenecekler. Katılımcılar aktiviteler arasında ve sonunda 165 bin m2‘lik bir yarımada üzerinde konumlanan, 2 km uzunluğundaki sahil şeridi ve üç özel koyuyla doğa ile iç içe, lüks standartlar sunan Club & Hotel Letoonia’nın keyfini çıkartabilecekler. Kampa katılan misafirler, Club & Hotel Letoonia koylarının büyüleyici manzarası ve yarımadanın yeşille kaplı doğasında temiz havayı soluyarak baharda kendilerini yenilenmiş hissedecekler.Yoga dışında farklı deneyimler de Club & Hotel Letoonia’daYoga kampına katılan misafirler yoga dışında Club & Hotel Letoonia’nın sunduğu farklı deneyimlerden de yararlanabilecekler. Misafirler batik boyama, seramik atölyesi gibi aktivitelerle kendilerini sanatın ruhu yenileyen kollarına bırakabilecekleri gibi isteyen misafirler de su sporlarıyla keyifli vakit geçirebilecekler.Dünya mutfakları keşfedilmeyi bekliyorÜrün Kurtiç ile gerçekleştirilecek yoga kampında zihinlerini ve bedenlerini yenileyen misafirler ayrıca farklı damak tatlarına hitap eden, alanında uzman şeflerin elinden çıkan dünya mutfağından sağlıklı lezzetlere de ulaşabilecekler. İtalyan ve Uzakdoğu mutfaklarından en özel seçkilerin yanı sıra diyet ve vejetaryen mutfaklardan seçkileri de bulabilecekler.Katılımcılar Fethiye’nin doğal atmosferinde baharı kucaklayarak yenileneceklerHer sezona yeni bir tempo ve heyecanla başlayarak misafirlerine özel deneyimler yaşatmayı amaçlayan Club & Hotel Letoonia’da yoga kampı 22-24 Nisan tarihleri arasında Yoga Uzmanı Ürün Kurtiç rehberliğinde gerçekleşecek. “Yoga ve Nefes Kampı” programının detaylarına 444 0 280 numaralı telefondan ulaşılabiliyor.

OİB heyeti, Fransa’nın yeni nesil elektrikli araç modellerini inceledi

Türkiye otomotiv sektörünün ihracattaki tek koordinatör kuruluşu olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), sektörün dünyada yaşanan dönüşümün güçlü bir parçası olması vizyonuyla gerçekleştirdiği yurt dışı heyet gezilerine Fransa ile devam etti. OİB tarafından düzenlenen Fransa-Renault OEM  Sektörel Ticaret Heyeti, yılda 6 milyar Euro Ar-Ge harcaması yapan ve dünya otomotiv sektörü devlerinden olan Fransız otomotiv endüstrisi ile dış ticaret ilişkilerini geliştirmek amacıyla Paris’te bir dizi temaslarda bulundu. Fransız-Renault Sektörel Ticaret Heyetinde, kompozit malzemelerden elektronik malzemelere kadar birçok ürün grubunda faaliyet gösteren 14 Türk otomotiv firmasını temsilen 15 yetkili  yer aldı. Ziyaret sayesinde Türk otomotiv sektörünün en büyük ikinci ihracat pazarı Fransa’da ikili iş görüşmeleri gerçekleştiren OİB heyeti, elektrikli araçlar başta olmak üzere geleceğin araç modellerini inceleme ve bilgi alma fırsatı da yakaladı.

OİB heyeti Renault yetkilileri ile ikili görüşme yaptı

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik’in önderliğindeki heyet, üç gün süren ziyaret boyunca önemli temaslarda bulundu. İlk gün Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçiliğini ziyaret eden heyet, Büyükelçi Ali Onaner ile bir araya gelerek bilgi aldı. Heyet, ikinci gün Renault Teknoloji Merkezinde satın alma yetkilileri ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirme fırsatı elde etti. OİB önderliğinde heyet, aynı zamanda Dizayn Merkezi’nde elektrikli araçlar başta olmak üzere geleceğin modelleri hakkında yerinde bilgi alma şansı da buldu. Heyet, aynı zamanda Fransa Otomobil Platformu (PFA) ve Fransa Otomobil Üreticileri Komitesi (CCFA) yetkilileri ile bir araya gelerek dünya ekonomisi ve sektörde yaşanan güncel gelişmeler hakkında istişarelerde de bulundu.

Çelik: “Fransa ikinci büyük ihracat pazarımız”

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Geçen yıl pandemi nedeniyle yaşanan önemli sorunlara rağmen 2020 yılına kıyasla yüzde 14 artışla 3,4 milyar dolar ihracat kaydettiğimiz Fransa, toplam sektör ihracatımızdan aldığı yüzde 11,5 pay ile Almanya’nın ardından ikinci büyük pazarımız durumunda. Ülke çapındaki 4 bin sektör firmasında 400 bin kişiye istihdam sağlayan Fransız otomotiv endüstrisi, aynı zamanda en çok patent sahibi olan sektör durumunda bulunuyor. Bu anlamda dünya otomotiv endüstrisinin önde gelen oyunculardan olan Fransa otomotiv sektörü yetkilileri ve Renault yetkilileri ile bir araya gelerek temaslarda bulunmamız büyük önem taşıyor. Heyet ziyaretimiz, Türk otomotiv sektörünün önemli bir dış ticaret partneri olan Fransız otomotiv sektörü ile mevcut ilişkileri daha ileri bir noktaya taşımak adına çok verimli oldu” diye konuştu.

Türk markası Tırport lojistik sektöründe unicorn olma yolunda ilerliyor

Türk lojistik teknolojileri startup’ı Tırport, lojistik sektöründe unicorn olma yolunda ilerliyor. Doğu Avrupa ve Çin arasında taşıma yapan 1.5 milyon kamyoncunun bir numaralı yük vereni olmayı hedefleyen Tırport, sahip olduğu yapay zeka destekli teknolojiler ve dijital platform gücüyle gelecek 5 yıl içerisinde Doğu Avrupa ve Çin arasındaki lojistik koridorun en büyük oyuncusu olmayı planlıyor. Crunchbase’te dünyanın en önemli 10 lojistik teknolojisi ve dijital yük servisleri arasında yer alan Tırport, 6 dilde ve 7 ülkede tüm dijital platformlarda (iOS, Android, web, iPAD) yer alarak, lojistiğin uçtan uca dijital olarak yönetilmesini sağlıyor.

Bu yılın ikinci yarısında Avrupa operasyonuna başlamayı planlıyor

Avrupa’nın ve bölgenin sayılı dijital lojistik platformlarından birisi haline geldiklerini anlatan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: “Tırport olarak, geçtiğimiz yıl günde 4 binin üzerinde FTL operasyonunu yönetmeye başladık. Üye kamyoncu sayısı 100 bine, yükünü Tırport’lu kamyonculara emanet eden KOBİ sayısını yaklaşık 3 bine taşındık. Türkiye dahil 7 ülkede ve 6 farklı dilde tüm dijital platformlarda faaliyet gösteriyoruz. Gelecek 3 yıl içerisinde, sadece Türkiye’de günlük 25 binin üzerinde FTL operasyonunu yönetmeyi hedefliyoruz. Gerekli altyapıları hazırladıktan sonra, 2022 yılı ortasında Avrupa operasyonuna başlamayı planlıyoruz ve 5 yıl içinde Doğu Avrupa ve Çin arasındaki Kuzey ve Orta Lojistik Koridorunun 1 numaralı dijital lojistik aktörü olmayı ve bu hattaki 1.5 milyon kamyoncuya “Operated By Tırport” konsepti ile ev sahipliği yapmayı ve bölgede günlük 100 binin üzerinde FTL taşımayı yönetmeyi planlıyoruz.” dedi.

Türkiye, lojistik ve üretim üssü olabilme potansiyeline sahiptir

Avrupa ve Çin arasındaki kuzey lojistik koridoruna hakim olan ve orta lojistik koridorunun tam merkezinde bulunan Türkiye, bulunduğu coğrafyanın lojistik ve üretim üssü olabilme potansiyeline sahiptir. Dünyadaki nitelikli tüketim coğrafyası olan Avrupa’nın bir parçası olması nedeniyle, önümüzdeki 15 yıl içinde yaklaşık 1 trilyon dolarlık ilave bir üretimi de, Türkiye’nin kendi coğrafyasına çekmesi mümkündür. Nitekim, son dönemlerde artan tedarik krizine paralel olarak, Doğu Avrupa ve Çin arasındaki karayolu trafiği geçtiğimiz iki yılda yedi kattan fazla artmıştır. Bu süreçte, işini Tırport ile hızla dijitalleştirerek uçtan uca dijital olarak gerçek zamanlı ve konum tabanlı teknolojilerle izleyenler; lojistiği ilgilendiren iş süreçlerinde başarı öyküleri yazmaya devam etmektedirler. 

Avalanche Summit 2022’de İkinci Gün

İspanya saati ile öğlen 12:00 itibariyle oturumların başladığı etkinlikte, yine 4 farklı sahnede farklı isimler farklı konuları konuşmak için bir araya geldi.

Subnet Stage’te günün ilk konuşması için sahnede Verso CEO’su Gregor Arn vardı. DeFi’ın benimsenmesindeki zorlukları ve fırsatları konuşmak için sahneye çıkan Arn, daha fazla ürün ve ortaya çıktıkça keşfedilebilirliğin giderek zorlaştığına değindi. Benimsemenin giderek zorlaştığı bu ortamda Arn, ölçeklendirmenin önemine de vurgu yaptı.

Aynı saatlerde Mainnet Stage’de ise Vesper CEO’su Jordan Kruger sahneye çıktı. Kruger, merkezi olmayan finanstaki “merkezi olmayan” ayrımına dair konuşma yaptı. Bir sonraki adımın ucuz ve geliştirmesi kolay altyapı ve ağlar olacağını söyleyen Kruger, kategoriyi kendi şartlarında tanımlayan tamamen yeni finansal ürün türlerinin gerekli olduğuna da dikkat çekti.

Yine aynı saatlerde Monastery’de ise sahneye çıkan isim Astace CEO’su Maren Altman oldu. Altman konuşmasında, TikTok ve YouTube gibi devlerin daha genç kullanıcılara ulaşmak için sektöre giriş yapması gerektiğine dikkat çekti. Burada nasıl yenilikçi olunabileceğine dair fikirler paylaştı.

Etkinlikte aynı zamanda Ahmet Usta ve Mesut Çevik imzasıyla çıkan ELYT isimli projenin tanıtımı da yapıldı.

Dijital koleksiyonları konuşmak için bir araya gelen ekip arasında OpenSea’den Anne Fauvre-Wills ve Kalao CEO’su Hassan Benahmed vardı. NFT’lerin geniş kullanım alanlarının konuşulduğu oturumda, yeni bir ‘sahiplik’ döneminin şekillendiği vurgusu da yapıldı.

BlockFi’den David Olsson, Raptor’dan Joe Bruzzesi, Maple Finance’ten Sid Powell ve Valyrie’den Steve McClurg da DeFi kredilerinde kurumsal katılım için bir araya geldi. Kurumların bu protokollerinin nasıl ve ne ölçüde benimsenmesi gerektiğinin konuşulduğu panel, yoğun ilgi gördü.

Kripto piyasalarının diğer fiat piyasalarında farklarına değinen Valyrie’den Steve McClurg, bu alandaki gelişimin daha önce görülmemiş bir şekilde hızlı olduğunu ve diğer alanların da kripto sektörüne yakınlaştığını belirtti.

Router Protocol CEO’su Ramani Ramachandran’ın moderatörlüğünde blok zinciri verilerinde sinyali bulmak üzerine bir oturum gerçekleştirildi. Zincir üstü verilerden yararlanmanın araçlarına, bilimine ve faydalarına genel bir bakış atan konuşmacıların arasında Nansen CEO’su Alex Svanevik, Kaiko Ürün Müdürü Anastasia Melachrinos, CoinGecko COO’su Bobby Ong ve Funstrat Global Advisors’tan Sean Farrell vardı.

Kripto piyasalarındaki son dönemde yaşanan gelişmelere değinen CoinGecko COO’su Bobby Ong, kripto para sektörünün benimsenmesinin hızla arttığını ve bunun sadece bir başlangıç olduğunu belirtti. Yeni gelişen kripto para teknolojilerinin hem yatırımcı hemde kullanıcı tarafından çok fazla yeni olanaklar sunduğunu belirten Ong, kripto piyasalarındaki volatilitenin de son dönemde gözle görülür biçimde azaldığına dikkat çekti.

Etkinliği 2. gününde paneller tüm hızıyla sürerken, “Comparing Growth Strategies For Web2 and Web3 Communities” panelinde sektörden önemli isimler konuşmaya devam etti. Panelde Ava Labs Başkanı John Wu, Verishop’ın CEO’su Imran Khan, OneOf’un CEO’su Lin Dai ve yine Ava Labs’den Jay Kurahashi-Sofue söz aldı.

Web 3.0 ile birlikte gelen gelişimlerin “ben” merkezcilikten uzak daha güven odaklı bir “biz” merkezliliğinin, küresel olarak birçok sektöre ilham kaynağı olduğunu belirten Ava Labs Başkanı John Wu, kripto ekosisteminde topluluklarını gücüne değindi.

Anı şekilde toplulukların önemine dikkat çeken Verishop’ın CEO’su Imran Khan, toplulukların ne kadar merkeziyetsiz bir yapıya sahip olursa o kadar güçlü olacağını söyledi.

Etkinliğin sonlarına doğru konuşan Ava Labs CEO’su Emin Gün Sirer, Avalanche’ın yeni teknolojilerine yer verirken birçok önemli konuya da değindi. Önceklike Sirer, Avalanche Bridge ağının artık Bitcoin ağını da desteklediğini açıkladı. Devamında Avalanche’ın wallet’ı olan Core tanıtıldı.

Son olarak konuşmasında düzenleyicilerin ETF gibi önemli kripto ürünlerine olan yaklaşımını ele alan Emin Gün Sirer, şu ifadelere yer verdi:

“Düzenleyiciler şimdiye kadar ETF başvurularını hep aynı “saçma” nedenden dolayı reddetti. Piyasanın çok manipülatif olduğunu ve bu yüzden güvenli olmadığını söylediler. Ancak şu anda daha güvenli bir piyasa oluşturmak adına yeterli teknolojilere sahibiz.”

Avalanche Summit 2022 Üçüncü Günü

Avalanche Summit 2022’nin ilk konuşmalarından birini Venly CMO Yan Ketelers yaptı. NFT’lerin, web2 aracılığıyla yaygınlaştırılmasına değinen Ketelers, Avalanche’daki Shopify NFT uygulamasına dair konuştu.

Mainnet Stage’de bu konuşulurken, yine aynı saatlerde Auditiorium’da ise sahneye Seni Node’dan Jesus Chitty vardı. Chitty, Avalanche’ta doğrulayıcı olmak üzerine bir workshop yaptı. Bu workshop’ta katılımcılar fuji test ağında doğrulayıcı olmak için bir Avalanche düğümü başlattı ve süreci birlikte gözlemledi.

Monastery’de ise Defi Trends CEO’su İmge Su Çetin vardı. Çetin “Veri destekli yatırım kararları vermek için zincir içi ve zincir dışı veriler nasıl kullanılır?” konulu bir konuşma yaptı.

Hummingbot’un Co-Founder’ı Michael Feng konuşmasında botların sektördeki önemine değindi. DeFi ekosisteminde önemli bir yeri olan botların, yanlış anlaşılan bir rol oynadığına değinen Feng, botların merkezi ve merkeziyetsiz borsalarla simbiyotik ilişkisini açıkladı.

Özellikle son dönemde kripto dünyasının popülerleşmesi ile artan bot kullanımına dikkat çeken Michael Feng bu konuda dikkat çeken olunması gerektiğini de söyledi. Diğer taraftan yapılan işlemlerin çoğunun botlar tarafından gerçekleştirildiğini açıklayan Michael Feng botların işin arka planında verimliliğinin oldukça arttığını söyledi.

“Tokenizing All Assets” yani “Tüm Varlıkların Tokenleştirilmesi” panelinde konuşan Ava Labs Başkanı John Wu, günümüz finans siteminin bir evrim içerisinde olduğunu ve akla gelebilecek birçok varlığın tokenizasyonunun günümüzde oldukça basit olduğunu belirtti.

Günün belki de Türkiye için en önemli oturumu Togg CEO’su Gürcan Karakaş’ın Togg + Avalanche konuşmasıydı. Ava Labs ile hali hazırda bir iş birliği bulunan Togg, araçlarının bakım ve parça değişim bilgilerini Blockchain ağında saklayacağını açıklamıştı. Bu konuşmada da Toggen ekosisteminden ve gelişiminden bahsedildi.

Karakaş’ın panelinde dikkat çeken bir diğer nokta ise şüphesiz güvenlikti. her alanda güvenliğin birincil öncelik olduğunu söyleyen Togg CEO’su bu güvenlik standartlarının gelişen tüm teknolojiler içinde geçerli olduğunu belirtti. Panelinde teknolojilerin evrim geçirdiğini söyleyen karakaş otomobil endüstrisinde benzer bir evrimin yaşandığından da bahsetti.

Karakaş’ın bahsettiği bir diğer önemli nokta ise akıllı sözleşmeler oldu. Togg araçlarında akıllı sözleşmelerin altı farklı alanda entegre edileceğinden bahseden Karakaş, şunları listeledi. Bunlar: Tedarik zinciri lojistiği, ticari sözleşmelerin düzenlenmesi ve Togg akıllı cihazları için dijital kimlikler mprden sonra parça ve bileşenlerin takibi ve karbon ayak izi analizi oldu.

Ayrıca özel bir röportaj da yaptığımız Karakaş, ilerleyen dönemlerde tıpkı Tesla gibi token ile ödeme almaya sıcak bakarken, NFT’lerin de bir şekilde sisteme dahil edilebileceğini söyledi.

Türkiye ve İngiltere’den uzmanlar etki yatırımı konusunda deneyimlerini paylaştıUNDP ve EYDK iş birliğinde düzenlenen çevrimiçi panelde uzmanlar sürdürülebilir gelecek için finansman geliştirici ortaklıklar kurmanın şart olduğunu belirtti.Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) iş birliğiyle düzenlenen etki yatırımı konulu panelde, İngiliz uzmanlar Türk finans sektörünün liderlerine deneyimlerini aktardı. Birleşik Krallık Refah Fonu’nun katkılarıyla düzenlenen panel, 1 trilyon ABD doları tutarındaki yeni fonu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA’lar) belirtilen çevresel ve sosyal hedeflere kanalize etmeye yönelik UNDP’nin  dört yıllık küresel girişiminin bir parçası olarak düzenlendi.Etkinliğin açılış konuşmacısı olarak Küresel Sosyal Etki Yatırım Yönlendirme Grubu (GSG) ve Portland Trust Başkanı Sir Ronald Mourad Cohen yer aldı. Cohen, 1972’de öncü bir İngiliz risk sermayesi şirketi olan Apax Partners’ı kurdu. İngiltere’nin G8 başkanlığında (2013-2015) kurulan Sosyal Etki Yatırım Görev Gücü’ne başkanlık etti. Cohen, finansal getirileri somut sosyal ve çevresel ilerleme ile birleştirmeyi amaçlayan Birleşik Krallık sosyal yatırım hareketine öncülük ediyor.Küresel Sosyal Etki Yatırım Yönlendirme Grubu (GSG) Başkanı Sir Ronald Cohen, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Etki yatırımı artık her yerde ana akım bir konu haline geldi, çünkü liderler, hükümetlerin sosyal öncelikleri ve çevresel hedeflerine ulaşmaları için özel sermayeyi getirmeden, zorlukların üstesinden gelme çabalarını finanse etmenin çok zor olduğunun artık farkındalar. Özel sermayeyi çekmek için yenilikler yapmaya başlayabiliriz. Bu yenilikler; sosyal etki tahvilleri veya kalkınma etki tahvilleri şeklinde olabilir, bu tahvillerle elde edilen sonuçların ödenmesi için sonuç fonlarının yaratılması yoluyla olabilir, özel sermaye ve etki risk sermayesi yoluyla gelebilir. Şu anda 3 trilyon dolar değerinde sürdürülebilirlik bağlantılı tahviller geliyor. Bu araçların tümü, karşılaşılan büyük sosyal zorlukların üstesinden gelmek için kullanılabilir. Umarım bu paneliniz bu araçları geniş ölçekte kullanmanın yolunu gösterecektir” dedi.UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Etki yatırımı, SKA’ların iddialı hedefleri ile dünyanın bunları karşılamak için sahip olduğu mali kaynaklar arasındaki uçurumu kapatmanın önemli bir yolu. SKA’lara ulaşmak için özel sermayeyi harekete geçiremezsek, gezegeni ve insanları koruma şansımız olmayacak” dedi.Panele; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Kutlu Karavelioğlu, Türkiye Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Serkan Volondova, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Etki Yatırımı için Küresel Yönlendirme Grubu (GSG) CEO’su Cliff Prior Uluslararası Sosyal Fayda (SVI) Etki Yöneticisi Adam Richards, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Bürosu Baş Proje Yöneticisi Ahmet Cüneyt Selçuk,  Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) Başkanı Şafak Müderrisgil, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Refah Fonu’ndan Jamie Banks ve UNDP SKA Etki Prohramı Yöneticisi Fabienne Michaux katıldı.Panel, özel yatırım finansmanını insanlar ve gezegen için daha iyi çözümler sunan girişimlere yönlendirme konusunda İngiltere ve Türkiye’deki deneyimleri ve bilgi birikimini paylaşmak amacıyla gerçekleştirildi. Tartışma konuları arasında yatırımın etkisinin ölçülmesi, küresel standartların belirlenmesi ve yatırımcıların farkındalığını artırılması yer aldı. Konuşmacılar ayrıca, Etki Yatırımı için Küresel Yönlendirme Grubu (GSG) ve İngiltere’nin GSG ile ortak liderliğindeki G7 Etki Görev Gücü ve gündemleri hakkında bilgi verdi.

  1. El Premium Otomobil İhalesinde Rekor Satış

Geçtiğimiz Ocak ayında ilki düzenlenen “ikinci el Premium otomobil” ihalesi “2plan” ve Borusan grup şirketlerinden “Borusan Araç İhale” işbirliği ile 24 Mart Perşembe günü Portaxe’de bir kez daha düzenlendi. Marka ve modelden bağımsız olarak yalnızca “Premium” araçların satışa çıktığı ihaleye son kullanıcılar başta olmak üzere kurumsal firmalar da katılırken Ocak ayında gerçekleşen ihalenin iki misli satış gerçekleşti. 74 adet birbirinden değerli premium ikinci el otomobiller için kıyasıya bir rekabet yaşanırken toplam değeri yaklaşık 48 milyon lirayı bulan 39 araç satıldı. Ocak ayında gerçekleşen ihalede 25 adet araç ile 23 milyon liralık satış gerçekleşmişti.

2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, yaptığı konuşmada rekor bir satış gerçekleştirdiklerini belirterek “İhaleye çıkardığımız her iki araçtan bir tanesi satıldı. Önceki ihaleye göre toplam değer olarak 2 katı bir satış gerçekleşti. Özellikle son kullanıcının yoğun talep göstermesi bizi daha mutlu etti. Güvenli bir ortam oluşturarak son kullanıcıya direkt yapılan bir ihale düzenliyoruz. Pazarın hareketliliği için cazip bir opsiyon sunuyoruz. Borusan Araç İhale ile güçlerimizi birleştirerek yenilikçi, yaratıcı yaklaşmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Borusan Araç İhale Genel Müdürü Sinan Barutçuoğlu ise “Çok büyük bir ikinci el pazarımız var. Düzenlediğimiz ihaleler doğru tedariki, doğru zamanda, doğru fiyatlarla doğru kitleyle buluşturuyor. Bu yoğun talepte önceki ihalenin de etkisi var. Son kullanıcılar için yeni bir deneyim. Bu kez daha çok potansiyel alıcıya eriştik. Çok güzel geri bildirimler aldık. Pazarda böyle bir ihtiyacın olduğunu görüyoruz. 2plan işbirliğiyle önümüzdeki günlerde kurumsal yapıda çok daha çeşitli ve çok daha fazla otomobille yine ulaşılabilir rakamlarla ihaleler düzenliyoruz” diye konuştu.

İHRACATÇILAR BURSA SİYAH İNCİRİ’Nİ DÜNYAYA YAYMAK İÇİN SEFERBER OLDU

 Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), T.C. Ticaret Bakanlığı desteği ile Ocak 2022’de başlatılan Bursa Siyahı İncirinin Bilinirliğinin Çeşitli Coğrafyalarda Artırılması UR-GE projesinin danışmanlık faaliyeti başlangıç toplantısını yaptı.

Online olarak gerçekleştirilen toplantıya Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan’ın yanı sıra Ur-Ge Küme Projesi’nde yer alan firmaların temsilcileri katıldı.

Bursa Siyahı İnciri’nin şehirle özdeşleşmiş, dünya pazarında rakibi ve ihracatında limiti olmayan özel ve önemli bir ürün olduğuna vurgu yapan UYMSİB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan, “Bazen üretimde kendi içimizde yaptığımız yanlışlar nedeniyle ürünü, kendimizle rekabet eden bir ürün haline getirdik. Bu nedenle Ur-Ge projesi bu ürün için çok önemli bir çalışma. Rakibi olmayan böyle değerli bir ürünün uluslararası piyasalarda tanınması ve arkasından uygun maliyetlerle tüketicilere sunulması ülke tarımına büyük katkı sağlayacaktır. Bu amaçla başlattığımız Ur-Ge projesinden başarılı sonuçlar bekliyoruz” dedi.

“Hedef Pazarlarda Yerinde Pazar Araştırması” konulu danışmanlık faaliyetinin başlangıç toplantısında, hizmet sağlayıcı Akdan Danışmanlık firması temsilcisi, deneyimli danışman Nilüfer Arıak ise şunları söyledi:

“İlk olarak Bursa siyah inciri ile ilgili genel bir durum değerlendirmesi yaptık. Projeye katılan firmalarımızın web sitelerini inceleyerek ne yaptıklarını gördük. Eksikleri belirleyerek bunların giderilmesi için çalışacağız. Kovid -19 sonrası artan lojistik maliyetleri, konteyner krizi, yaş bir ürünü iletmenin getirdiği zorluklar ve ihracat için gerekli belgeler gibi birçok güçlüklere rağmen Türkiye gıda konusunda çok elverişli ve her zaman uluslararası rekabette üstün durumda. Şu anda birçok alanda 150’ye yakın uluslararası firmayla gıdada çalışıyoruz. Bu da bizim avantajımız. Bursa Siyah İnciri özel bir ürün.  Benim bu çalışmadan beklediğim şey, satıştır. Önemli olan, kazançlı bir satış yapabilmek ve satış yapılan pazarlarda kalabilmektir. Bu nedenle çok iyi çalışmak gerekiyor. Potansiyel alıcılar üzerinde baskı oluşturmamız lazım.”

Bursa Siyahı Ur-Ge projesi kapsamında bugüne kadar, ihtiyaç analizi, eğitim faaliyetleri kapsamında; hedef pazar belirleme, tarımsal markalaşma ve dijital tanıtım, üretimde maliyet düşürme yöntemleri, ihracat finansmanı, teslim ve ödeme şekilleri; tanıtım faaliyetleri kapsamında da web sitesinin, dijital ve baskılı kataloğun ve kartvizit hazırlanması gibi faaliyetler gerçekleştirildi. Önümüzdeki günlerde firmalarla saha çalışmalarına başlanacağı danışmanlık faaliyeti, yaklaşık 2 ay sürecek.

Danışmanlık faaliyeti ile küme firmalarının özellikle yurt dışı pazarlama ve alım heyeti faaliyetlerine hazır hale gelmeleri için firma personeline gerekli bilgi ve donanımın kazandırılması amaçlanıyor. İhracata yönelik pazarlama stratejisi oluşturabilmek için gerekli pazar araştırması yapılması, pazar bilgileri, pazarla ilişkiler, hedef pazardaki alıcılar, tedarikçiler, fiyatlar, ticari düzenlemeler ve iş mevzuatı gibi konularda verilen danışmanlık faaliyeti ile firma temsilcilerinin bilgi birikimlerinin artırılması hedefleniyor. Sonuç olarak da tüm bu bilgilerin uygulamalı olarak hayata geçirilmesiyle birlikte, firmaların ve sektörün global pazarda rekabet güçlerini artırmaları bekleniyor.

Canlı Hayvan ve Hayvansal Ürün Fiyatları ve Üretim Değeri, 2021
Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri, Mart 2022

AdColony 6 Ödülle İlk Çeyreği İddialı Kapatıyor

Geçtiğimiz on yıldır markalara ve reklamverenleresunduğu mobil ve dijital çözümlerle sektörde gücünü kanıtlayan AdColony, 2022yılında kazandığı ödüllerle yıla muhteşem devam ediyor. İstanbul ofisindenyönettiği EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) ve LATAM (Latin Amerika)bölgelerinde yayına aldığı, birbirinden farklı yaratıcı kampanyaları ile mobildünyanın en prestijli yarışmalarından MarTech’den 5, IAB Mixx Türkiye’den ise 1ödül ile başarısını pekiştirmeye devam ediyor.Yalnızca kendi ürünü olan Instant Play mobil reklam formatının yanı sıraTürkiye’de resmi satıcısı olduğu Spotify ve Yandex.Navigasyon, Türkiye veİskandinav ülkelerindeki resmi satıcısı olduğu dünyanın bir numaralıprofesyonel ağı LinkedIn platformlarında da markalar için kurguladığı farklıreklam modelleriyle sektördeki liderliğini gösteriyor.Pazarlama teknolojilerinin sektöre örnek olacak en başarılı kullanımlarınınödüllendirildiği MarTech Ödülleri 2022’de 2 farklı kampanyası ile toplam 5kategoride ödül kazanarak farkını ortaya koydu. Kendi ürünü Instant Play ve Türkiye’nin en çok tercih edilen navigasyonuygulaması Yandex.Navigasyonun bir arada entegre edildiği Opet Yandex ileAraçtan İnmeden Mobil Ödeme kampanyası ile Martech Ödüllerin’de 4 farklıkategoride ödülün sahibi oldu.Yine AdColony’nin kendi ürünü olan Instant Play teknolojisinde hayata geçirdiğiCheetos Monster kampanyası ile yaratıcılığı en üst seviyeye çıkaran AdColony,MarTech Awards’da İçerik Pazarlamasında En İyi Teknoloji Kullanımıkategorisinde ödülün sahibi oldu.IAB Mixx Türkiye Ödüllerinde ise Türkiye’deki resmi satışçısı olduğu, dünyanınbir numaralı müzik streaming platformu Spotify’da gerçekleştirdiği LC WaikikiHer Halin Bi’ Başka kampanyası ile Ses Reklamcılığı kategorisinde Bronz ödülünsahibi oldu.MarTechÖdülleri 2022OPET // Yandexile Araçtan İnmeden Mobil Ödeme // Instant PlayMobil Uygulamalarda En İyi Teknoloji KullanımıMobil Mecralarda En İyi Teknoloji KullanımıOtomotiv Sektöründe En İyi Teknoloji KullanımıCOVID-19 Döneminde En İyi Teknoloji Kullanımı

Le Méridien Istanbul Etiler’de Ramazan

İstanbul’un gözde semti Etiler’de stil ve sanatı buluşturan Le Méridien Istanbul Etiler, Ramazan’ı da kendine özgü modern zarafetiyle karşılıyor. Birlikte açılan oruçların, kalabalık iftar sofralarının hayaliyle geçen son birkaç senenin ardından Le Méridien Istanbul Etiler, açık büfe iftar menüsü ile Ramazan’ın tadını özleyen herkesi iftara davet ediyor. Geleneksel Ramazan lezzetlerinin yanı sıra her damak zevkine uygun zengin seçeneklerin yer aldığı iftar büfesinde her akşam mutlaka et döner servis ediliyor. Otel’de ayrıca Sahur hizmeti de sunuluyor.

Son yıllarda sessiz, sakin ve sevdiklerimizden uzak geçen Ramazanların ardından birlikte sohbet edip sofralar paylaşarak oruç açmaya duyulan özlem bu Ramazan Le Méridien Istanbul Etiler’in açık büfe iftar sofralarında noktalanıyor. Vazgeçilmez iftar geleneği olan kahvaltılıklar ve kuru yemişlerden sıcacık çorbalara, geleneksel zeytinyağlılar, iştah açan mezeler ve salatalardan et, tavuk ve balık alternatiflerinin sunulduğu leziz ana yemek seçeneklerine kadar zengin çeşitlerin yer aldığı iftar büfesinde her akşam mutlaka et döner servis ediliyor. Geniş tatlı büfesinde baklavadan güllaca pek çok geleneksel Ramazan tatlısının yanı sıra taze meyveler ve popüler lezzetler de yer alıyor. Çay, kahve, ayran ve geleneksel Ramazan şerbetinin de ikram edildiği açık büfe iftar menüsü kişi başı 390 TL ücret ile sunuluyor. Tadı damaklarda kalan Ramazanları yeniden birlikte kutlamak isteyen herkes Le Méridien Istanbul Etiler’in iftar sofralarında buluşuyor.

SHERATON ISTANBUL LEVENT’TE GELENEKLERİ YAŞATAN BİR RAMAZAN

İnsanları buluşturmak ve toplulukları bir araya getirmek misyonuyla İstanbul’un iş ve yaşam merkezi Levent’te hizmet veren 5 yıldızlı Sheraton Istanbul Levent Ramazan’ın birlik ve beraberlik geleneğini sürdürerek misafirlerini uzun zamandır özlenen açık büfe iftar sofralarında ağırlıyor. Birlikte açılan oruçlara Ramazan ayı boyunca geleneksel fasıl müziği eşlik ediyor. Sahur servisi de veren Sheraton Istanbul Levent, bu kutsal ayda Ramazan geleneklerini yaşamak ve yaşatmak isteyen herkesi bir araya getiriyor.

Levent’teki merkezi konumuyla İstanbul’un her yerinden kolaylıkla ulaşılabilen Sheraton Istanbul Levent Ramazan ayı süresince sunacağı bu aya özel lezzetlerden oluşan zengin açık büfe ile geleneksel iftar sofralarında herkesi bir arada olmaya davet ediyor. Büyük sofralarda birlikte açılan oruçların uzun zamandır özlendiği bu günlerde Ramazanların eski tadını yeniden yaşatmak üzere tüm hazırlıklarını tamamlayan Sheraton Istanbul Levent geleneksel iftar büfesi, iftara eşlik eden canlı fasıl müziği ve sahur servisi ile geleneksel bir Ramazan deneyimi sunacak.

Her damak tadına uygun farklı alternatiflerin ve klasik Ramazan lezzetlerinin sunulduğu açık büfede başlangıç olarak pastırma ve kavurma dahil kahvaltılıklar, taze ve kuru meyveler yer alıyor. Sıcacık bir mercimek, yayla ya da ezogelin çorbası, mezeler, salatalar ve lahana sarması, biber dolması gibi klasik zeytinyağlılardan oluşan leziz seçenekler iftar büfesinde ana yemeklere geçmeden önce sunulan çeşitli alternatifler. Sıcak büfedeki ana yemek seçenekleri arasında şiş, döner ve ızgara şeklinde et, tavuk ve balık spesiyallerinin yanı sıra börekler ve ızgara sebzeler de yer alıyor. Ramazan’ın vazgeçilmezi tüm tatlıların yer aldığı tatlı büfesinde baklava, güllaç, revani, aşure ve ayva tatlısı gibi klasiklerin yanında cheesecake, çikolatalı puding ve creme caramel gibi uluslararası damak tadına hitap eden pek çok tatlı seçeneği de sunuyor. Geleneksel ramazan şerbeti, ayran, çay ve kahvenin de dahil olduğu iftar büfesinin kişi başı ücreti 360 TL. İftar süresince misafirlere canlı fasıl müziği eşlik ediyor. Sheraton Istanbul Levent geleneksel iftar sofralarında aileleriyle ve sevdikleriyle buluşmayı, birlikte oruç açıp sohbet etmeyi özleyen herkesi ramazanı birlikte paylaşmaya davet ediyor.

EDDMİB ihracatını 4 yılda yüzde 107 artırdı

2021 yılında 2 milyar 241 milyon dolarlık ihracat performansı gösteren Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, ihracatına 1,7 milyar dolarlık katkı sağlayan 27 üyesi için 8 kategoride, 34 ödül vererek “Demir ve Demirdışı Metaller İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”’ni düzenledi.

Ödül töreninde ihracat sektörünün duayenlerine de “Vefa Ödülleri” takdim edildi.

Ege Demir ve Demirdışı İhracatçılar Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Birliğimizce geçen yılki ihracat hedefimiz olan 1,4 milyar doları Ağustos ayı itibariyle geçmiştik. 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde 2 milyar 241 milyon dolar ihracat rakamına ulaşan sektörümüz bir önceki yıla göre yüzde 65 oranında artış gerçekleştirdi. Eylül ayında da Türkiye’ye en fazla döviz kazandıran sektör olurken, her ay ülkemize en fazla ihracat getirisini sağlayan sektörlerden biri olma konumumuzu da koruyoruz. Son 12 aylık dönemi kapsayan ihracat rakamlarına baktığımızda da birliğimiz 2 milyar 453 milyon dolara ulaşmış durumdadır.” dedi.

Yalçın Ertan, “Küresel çapta yaşanan pandemi ve beraberinde getirdiği tedarik zincirlerinde kırılmalar, hammadde fiyatlarının artışı, enerji krizi, lojistik zorluklar, Ukrayna-Rusya savaşı ve iç piyasadaki ekonomik değişimlerin getirdiği aksaklıklarla karşı karşıyayız. Ayrıca sektör olarak rekabet gücümüzü etkileyecek diğer konuların başında AB, ABD ve diğer bazı ülkelerin uyguladığı korumacılık önlemleri, Yeşil Mutabakat’a sağlanacak uyum ve sınırda karbon düzenlenmesinin hayata geçirilmesi ile ihracatçılarımızın maliyetlerinde meydana gelecek artışlar geliyor.” diye konuştu.

Çelik sektöründeki en önemli ticaret ortaklardan birinin AB olduğuna dikkat çeken Ertan’a göre karbonsuzlaşma konusunda güncel gelişmelere ayak uydurulması oldukça önemli.

“Gelişmeleri çok yakından takip ediyor, yeni duruma adapte olabilmek için çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Dünya’da ve sektörümüzde yaşanan tüm bu gelişmelere rağmen böylesine bir başarıya imza atan ihracatçı üyelerimizi ülke ekonomisine sağladıkları katkılarından dolayı tekrar tebrik eder; ülkemiz 2023 yılı ihracat hedeflerine ulaşma yolunda başarılarının devamını dilerim.”

EDDMİB son bir yıllık dönemde ihracatını 2 milyar 453 milyon dolara taşıdı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliğimiz, Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında bulunan birlikler arasında, 2 milyar dolar ihracat barajını geçen tek birlik ve 4 yıldır birinci sektörümüz. Birliğimiz son bir yıllık dönemde ihracatını yüzde 77 artırarak 2 milyar 453 milyon dolara taşıdı. Böylelikle 2011 yılına ait 2 milyar 445 milyon dolarlık ihracat rekorunu da kırmış oldu. Son bir yılda 17 milyar doları geçen EİB’nin, ihracatından EDDMİB’nin aldığı pay yüzde 14’e yükseldi.  Birliğimizin yükselen ihracat performansının ilerleyen dönemde 2,5 milyar doları geçmesini umuyoruz.” dedi.

Eskinazi, “Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliğimizin Yalçın Başkanımın başkanlığında 4 yılda ihracatını yüzde 107 artırdığını da belirtmek isterim, bütün Yönetim Kurulunu tebrik ediyorum. Demir çelik sektörümüz Türkiye genelinde de son bir yıllık dönemde yüzde 85 artışla 23,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek geçen sene en fazla ihracat yapan üçüncü sektör oldu. Hepimizin bildiği gibi; demir çelik sanayisi AB Yeşil Mutabakatı’ndan en çok etkilenecek sektörlerden biri. Sektörde Yeşil Mutabakat dönüşümünün 2025’e kadar tamamlanması gerekiyor.” diye konuştu.

EDDMİB’nin Sanayi 4.0 vizyonuyla sürdürülebilirlik yaklaşımına büyük özen gösterdiğini söyleyen Jak Eskinazi, Birliğin global üyeliklerden Ur-Ge projelerine, karbon salımından sertifikasyona kadar uzanan birçok çalışması olduğunu vurguladı.

Ödül alan firmalar; 

1 BAŞAK METAL TİC.VE SAN.A.Ş. platin
2 KOCAER ÇELİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
3 İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
4 KARDEMİR DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
5 ÖZKAN DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
6 NORM CİVATA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ altın
7 PERGAMON STATUS DIŞ TİC.A.Ş.
8 ATEŞ ÇELİK İNŞAAT TAAHHÜT PROJE MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
9 KAR-EL DEMİR TEL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ gümüş
10 GÜLERMAK ÇELİK KONSTRÜKSİYON SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
11 VERGO ENERJİ SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
12 ŞİMŞEK TENEKE AMBALAJ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
13 SİMTEK İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ bronz
14 EGEMET FORGE METAL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
15 HEPER METAL DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
16 SAYINLAR METAL GERİ DÖNÜŞÜM İTHALAT İHRACAT NAKLİYAT TURİZM VE İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
17 HN METAL MADENCİLİK GERİ DÖNÜŞÜMLÜ MADDELER TAŞIMACILIK İNŞAAT SANAYİ İÇ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ.
18 AYES ÇELİK HASIR VE ÇİT SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
19 SAY YENİLENEBİLİR ENERJİ EKİPMANLARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
20 RENKLER INT İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM  ŞİRKETİ
21 KAYSERİ METAL CENTER SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
22 ALKOR ALÜMİNYUM ENERJİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
23 SFS GROUP PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ
24 SÜPERPAR OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
25 STANDART CIVATA TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
26 OBEL CIVATA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
27 AKD DÖKÜM TİCARET A.Ş.
Sektörümüz Duayenleri
1 Sayın Halil ŞAHİN İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
2 Sayın Nedim UYSAL NORM CİVATA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
3 Sayın Mustafa ÖZKAN ÖZKAN DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
4 Sayın Mehmet ÖZKAN ÖZKAN DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
5 Sayın Jak ESKİNAZİ PERGAMON STATUS DIŞ TİC.A.Ş.
6 Sayın İbrahim KOCAER KOCAER ÇELİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
7 Sayın Müjdat KEÇECİ BAŞAK METAL TİC.VE SAN.A.Ş.
8 Sayın Nevzat KARALP KARDEMİR DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
9 Sayın Özdemir ERDOĞANLAR ERPEN PAZARLAMA VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
 

10

Sayın Tamer TAŞKIN PETROFER ENDÜSTRİYEL YAĞLAR SAN. VE TİC. A.Ş.
 

11

Sayın Aydın TELSEREN ISTAŞ İZMİR ISIL İŞLEM SAN. VE TİC. A.Ş
Mal grubuna göre EDDMİB ihracat şampiyonları
1 Demir Çelik Profil İhracatı Şampiyonu KOCAER ÇELİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
2 Diğer Demir Çelik Ürünleri İhracatı Şampiyonu NORM CİVATA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
3 Demir Çelik Çubuk İhracatı Şampiyonu İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
4 Demir Çelik İnşaat Aksamı İhracatı Şampiyonu ATEŞ ÇELİK İNŞAAT TAAHHÜT PROJE MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
5 Bakır Ürünleri İhracatı Şampiyonu BAŞAK METAL TİC.VE SAN.A.Ş.
6 Aluminyum Ürünleri İhracatı Şampiyonu ALKOR ALÜMİNYUM ENERJİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
7 Demir Çelik İhracatı Şampiyonu KOCAER ÇELİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ