Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verisi (09.08.2022)

Align Technology’den Gazi Üniversitesi Doç. Dr. Nehir Canıgür Bavbek ve ekibinin araştırmasına destekDünya genelinde üniversitelere, ortodontik tedaviler ve diğer diş tedavileri alanında toplamda 11 araştırma için 275 bin dolar hibe desteğinde bulunan Invisalign şeffaf plak ve iTero ağız içi tarayıcı üreticisi Align Technology’nin bu fonundan, Türkiye’den Gazi Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Nehir Canıgür Bavbek de proje yürütücüsü olarak faydalanacak. Dijital ortodonti ve restoratif diş hekimliği için Invisalign şeffaf plaklar, iTero ağız içi tarayıcılar ve exocad CAD/CAM yazılımlarından oluşan Invisalign sistemini tasarlayan ve üreten Align Technology, 12. Yıllık Araştırma Ödül Programı çerçevesinde üniversitelere 11 araştırma için 275 bin dolar (4,7 milyon TL) hibe desteğinde bulunduğunu duyurdu. Program kapsamında Gazi Üniversitesi’nden proje yürütücüsü olan Doç. Dr. Nehir Canıgür Bavbek ve ekibine de ortodonti dalındaki araştırmaları için fon sağlandı. Align Technology Türkiye Genel Müdürü Evren Köksal yaptığı açıklamada, “Günümüzde giderek daha fazla üniversite, dişlerde görülen her türlü kapanış bozukluğu için dijital ve şeffaf plak tedavisinin yeteneklerini geliştirmek için araştırmalara katılıyor. Benzer şekilde, Türkiye’de diş sağlığı pazarının da dijital trendleri ve ortodontiyi benimsediğini gözlemleyebiliyoruz. Bu trendi destekleyecek kaynaklara yatırım yapıyor ve bu kaynakları oluşturmaya devam ediyoruz. Diş hekimliği endüstrisinde inovasyonun ön saflarında yer almanın yanı sıra bu dönüşümün dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de gerçekleştiğini görmenin gururunu yaşıyoruz. Ortodontik ve diş tedavileri alanına sağladığımız fondan ülkemizden de bir doktorun faydalanacak olması bizim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı. Dijital diş hekimliğinin evrimine olanak sağlayan teknoloji ve inovasyon, misyonumuzun kalbinde yer almaya devam edecek, hekimlerin bilimsel çalışmalarına destek olmayı sürdüreceğiz.” dedi. Align Technology’den hibe desteği alan Doç. Dr. Nehir Canıgür Bavbek ise açıklamasında şunları söyledi: “Kliniklerimizde gün geçtikçe daha çok kullandığımız şeffaf plakların, küçük yaştaki çocukların ortodontik tedavilerinde de kullanılması önemli bir gelişmedir.  Zira, ortodonti biliminin hastalara kendi dişlerini sağlıklı ve estetik biçimde kullanma imkânı tanımasının yanı sıra koruyucu hekimlik açısından da önemi oldukça büyüktür. Bu noktadan hareketle hazırladığımız araştırma projemizin, Align Technology tarafından 2022 yılında kabul gören 11 projeden biri olması, klinik bilginin bilimsel verilerle desteklenmesine verilen önemi bir kez daha göstermesi açısından oldukça kıymetli. Bu desteği alan ilk Türk araştırmacı ekibinde olmak tüm ekip üyelerimize büyük bir mutluluk yaşatmakla birlikte, başarımızın özveriyle çalışan tüm akademisyen arkadaşlarımıza da bir ışık olacağına inanıyoruz. Bu vesileyle fikrimize güvenerek bize verdiği destekten ötürü Align Technology’ye ve seçici kurul üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonraki süreçte tüm ekip olarak çalışmamızı başarıyla tamamlamayı ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz.”Align Technology’nin finanse ettiği bilimsel araştırmalar, ortodonti ve diş hekimliğinde uygulanan tedavilerin daha iyi anlaşılmasını amaçlayan projeler için geniş bir konu yelpazesini kapsıyor. Bunlar içerisinde distalizasyon (dişleri geriye itme), diş retansiyonunda stabilite, cerrahi öncesi yarık damak tedavisi, şeffaf plaklarla karma dişlenme döneminde boşlukların korunması, tedavide diş etlerine ilişkin koşulların dikkate alınması ve şeffaf plaklarla tedavi konusunda eğitim gibi konular yer alıyor. Tüm ödül başvuruları önce bağımsız bir akademik komite tarafından değerlendirmeye tabi tutuldu, ardından nihai kazananlar Align Technology tarafından belirlendi.
İşgücü İstatistikleri, Haziran 2022Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %10,3 seviyesinde gerçekleşti
Hayvansal Üretim İstatistikleri, Haziran 2022
Küçükbaş hayvan kategorisinde, koyun sayısı Haziran ayı sonu itibarıyla bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,1 artarak 46 milyon 123 bin baş, keçi sayısı ise %0,1 azalarak 12 milyon 325 bin baş olarak gerçekleşti.
İnşaat Maliyet Endeksi, Haziran 2022 İnşaat maliyet endeksi yıllık %106,87, aylık %3,47 arttı
İnşaat maliyet endeksi, 2022 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %3,47, bir önceki yılın aynı ayına göre %106,87 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %4,16, işçilik endeksi %0,72 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %130,59, işçilik endeksi %45,67 arttı.
Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %101,79, aylık %2,58 arttı
Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %2,58, bir önceki yılın aynı ayına göre %101,79 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %3,08, işçilik endeksi %0,68 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %124,22, işçilik endeksi %45,38 arttı.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık %124,27, aylık %6,31 arttı
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %6,31, bir önceki yılın aynı ayına göre %124,27 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %7,51, işçilik endeksi %0,86 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %151,73, işçilik endeksi %46,77 arttı.

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Aylık en yüksek reel getiri Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS)’de oldu

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU:HAVACILIKTA GELDİĞİMİZ NOKTA ADETA BİR DESTANDIR

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri, Türk Hava Yolları ve İGA arasında imzalanan “Birlikte Karar Alma Mutabakat Protokolü” ile İstanbul Havalimanı kapasitesinin en etkin şekilde kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekerek, “İstanbul Havalimanı’nda tüm paydaşlar arasında koordineli çalışma zemini sağlayacak altyapıyı oluşturacağız. Havacılık sektöründe altın bir devri yaşıyoruz. Sektör açısından geldiğimiz nokta adeta bir destandır” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, DHMİ-THY-İGA Birlikte Karar Alma Projesi Mutabakat Protokolü imza törenine katıldı. Törende açıklamalarda bulunan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ülkemizi dünyanın lider ekonomileri arasına yükseltecek, milletimizi hak ettiği yere taşıyacak dev projelerimizi, devlet aklı ve politikalarının sonucu olarak planladık, inşa ettik. Yalnızca Türkiye’mizin değil, dünyanın hizmetine sunduk. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimize uygun biçimde hayata geçirdiğimiz bu büyük ulaşım yatırımlarımızın tüm vatandaşlarımıza, ülkemize, hayatımıza kattığı faydaları görmenin gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Bugünlere ulaşmak için var gücümüzle çalıştık, milletimizin desteğini de her zaman yanımızda hissettik” ifadelerini kullandı.

TEREDDÜT ETMEDEN EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ

Türkiye’de, son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti iktidarı döneminde, ulaşımda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, dış politikada, enerjide akla gelebilecek her alanda büyük bir dönüşüm ve gelişim hareketi başlattıklarını belirten Karaismailoğlu, Cumhuriyet tarihinin en önemli başarılarını elde ettiklerini söyledi. Daha nice başarıları elde etmek için de büyük bir özveri ile çalışmaya devam ettiklerini dile getiren Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, 2003-2022 yılları arasında ülkemizin ulaşım ve haberleşme altyapısına 1 trilyon 670 milyar lira yatırım yaptık. Sivil Havacılık sektöründeki 151 milyar liranın üzerindeki yatırımımızla, Türkiye’nin, havacılık sektöründeki kayıp yıllarını telafi ettik. Havacılıkta ülkemizi küresel bir merkeze dönüştürdük. Bizler tereddüt etmeden emin adımlarla yürüyoruz. Çünkü, 20 yılda neyin sözünü verdiysek yapmanın özgüveni yüreğimizde, milletimizin desteği ve güveni arkamızda olduktan sonra başaramayacağımız şey, aşamayacağımız engel hiç olmadı. Önce havacılık sektörünün temelini sağlam attık. Sivil Havacılığımızın yolunu açacak yasal altyapıyı oluşturduk. Sektörü serbestleştirdik. ‘Havayolu halkın yolu olacak’, ‘her vatandaşımız uçağa binecek’ hedefiyle başlattığımız politika neticesinde, sivil havacılığımız çok hızlı bir büyüme sürecine girdi. 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, bugün 7 merkezden 57 noktaya gerçekleştiriyoruz. ‘Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak’ dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Yaptığımız anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2003 yılında 60 olan dış hat uçuş nokta sayısı 130 ülkede 341 noktaya çıktı. Çünkü bizler ‘İstikbal göklerdedir’ hedefiyle kurulmuş bir Cumhuriyet’in taşıyıcılarıyız.”

İSTANBUL HAVALİMANI İÇİN MUHALEFETİN DEDİKLERİNİ UNUTACAK DEĞİLİZ

“2022 yılının ilk 7 ayında 2019 yılının aynı dönemine kıyasla, pandemi öncesindeki eski seviyesine son derece yaklaştık” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, havalimanlarının toplam yolcu trafiğinde 2022 yılı temmuz ayında 2019 yolcu trafiğinin yüzde 95’ini yakaladığını kaydetti. İniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 442 bin 152, dış hatlarda 369 bin 482’ye ulaştığı ilk 7 aylık dönemde transit üst geçişler ile birlikte toplam 1 milyon 22 bin 171 uçak trafiğinin gerçekleştiğini aktaran Karaismailoğlu, “2022 yılı temmuz sonunda hizmet verilen uçak trafiği 2021 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında toplam uçak trafiği yüzde 44 arttı. 7 ayda hava yolu ile seyahat eden yolcu sayısı 96 milyonu geçti. Biz milletimiz adına, onun Hazine’sine katkı sunan, yeni eserlerin önünü açan bir yatırımı kazandırdığımız için memnuniyet duyuyoruz. Ancak; İstanbul Havalimanı için muhalefetin dediklerini unutacak değiliz! Projeyi duyurduk, ‘yapamazlar’ dediler. Temelini attık, ‘bitiremezler’ dediler. Bitirdik, ‘yolcu gelmez’ dediler. Karalama kampanyaları yapanlara bir kez daha hatırlatalım. İstanbul Havalimanı, Avrupa’nın en yoğun ve en iyi havalimanı oldu. Ülkemiz havacılık alanında dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden birine dönüştü. Avrupa’da salgın sonrası taleplerin artması ve yaz dönemi turizm yoğunluğunun yaşanmasıyla Avrupa havalimanlarında kaos yaşanırken biz, İstanbul Havalimanı gibi mega yatırımlarımız ve aldığımız önlemler sayesinde sıkıntılı günleri geride bıraktık. Temmuz ayında İstanbul Havalimanı’nda yaklaşık 42 bin uçak trafiği gerçekleşti. İç hatlarda 1 milyon 750 bin, dış hatlarda 5 milyon 10 bin yolcuya hizmet verildi. Temmuz ayında İstanbul Havalimanı’nı tercih eden yolcuların sayısı 7 milyona ulaştı. Avrupa’daki havalimanları personel sıkıntısı çekerken, valiz alım süreleri saatleri bulurken, İstanbul Havalimanı’nda günde ortalama 200 bin bagaj hareketliliği sorunsuz sağlanıyor. Böylesi devasa bir yoğunluğa rağmen bagaj alım süresi İstanbul Havalimanı’nda sadece 16 dakika sürüyor. Check-in süresi ise sadece 1 dakika… Yolcuların hayatına konfor ve hız kazandıran bu hizmet, havalimanımızla birlikte ülkemizin itibarına da son derece olumlu katkılar sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

ÜLKEMİZE YAPILACAK YATIRIMI ENGELLEMEYE ÇALIŞAN MUHALEFETE BÜYÜK BİR DERS VERDİK

Bu başarının sadece İstanbul Havalimanı’nda görülmediğini, rekor üstüne rekor kıran Antalya Havalimanı’nın da temmuz ayında yoğunluk bakımından ikinci sırada yer aldığını aktaran Karaismailoğlu, Antalya Havalimanı’ndaki havayolu trafiği hakkında şu bilgileri verdi:

“Uçak trafiği, toplamda ise 29 bin 671’e yükseldi. Yolcu trafiği, toplamda 5 milyon 181 bin oldu. 7 aylık süreçte ise toplamda 15 milyon 238 binin üstünde yolcu Antalya Havalimanını kullandı. Bu oranların gelecekte daha da artacağını öngördüğümüz için Antalya Havalimanı’nı yenilikçi, vizyoner bir bakış açısıyla geliştirmeye devam ediyoruz. Bildiğiniz üzere, Antalya Havalimanı’nın kapasite artırımı ve 25 yıllığına kiralanması ihalesini tüm dünya takip etti. Sonuç ne oldu? Yatırımcıları, bürokratları tehdit eden, ülkemize yapılacak yatırımı engellemeye çalışan muhalefete rağmen büyük bir ders verdik. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan 765 milyon euro yatırımı ülkemize kazandırıyoruz. Üstüne 25 yıllık işletmesi süresince 8,5 milyar euro devlete kira geliri sağlıyoruz. Bununda 2 milyar 138 milyon eurosunu da peşin olarak mart ayında alarak devletin kasasına koyduk.”

YOZGAT, ÇUKUROVA VE GÜMÜŞHANE-BAYBURT HAVALİMANLARININ YAPIMLARINA DEVAM EDİYORUZ

Türkiye’nin coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer aldığına işaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “1,6 milyar insanın yaşadığı, 39 trilyon 410 milyar dolar GSMH ve 8 trilyon dolar ticaret hacmine sahip 67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahibiz. Bunun bilinciyle hareket ederek, havacılık alanında dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. Küresel nüfus hareketleri ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla batıdan doğuya kayıyor. Türkiye olarak, bundan büyük ölçüde faydalanmaya başladık ve bunun devamı artarak gelecek. Bu artışı karşılayacak yatırımları bugüne kadar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Daha bu yıl içinde Rize-Artvin Havalimanı ve Yeni Tokat Havalimanı’nı hizmete aldık. Yozgat, Çukurova ve Gümüşhane-Bayburt havalimanlarının yapımlarına devam ediyoruz. Muhalefet bizim projelerimizi izlemeye devam etsin” diye konuştu.

198 MİLYAR DOLARLIK YENİ YATIRIM YAPACAĞIZ

Türkiye’nin 2035 ve 2053 yılına kadar olan yatırımlarını planladıklarını ve hedeflerini belirlediklerini vurgulayan Karaismailoğlu, beşer yıllık planlamalarla demiryolu, karayolu, denizyolu, havayolu ve haberleşme için tam 198 milyar dolarlık yeni yatırımın planlandığını söyledi. 2053 yılına kadar otoyol uzunluğunun 8 bin 325 kilometreye yükseleceğini, demiryolu ağının 28 bin 590 kilometreye çıkacağını dile getiren Karaismailoğlu, hızlı tren bağlantısına sahip olan il sayısının da 52’ye yükseleceğini belirtti. Liman tesisi sayısının 255’e çıkacağının altını çizen Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

“Hızla büyüyen ülke ekonomisi ve turizmini destekleyen 57 havalimanıyla Türkiye yoğun bir havalimanı şebekesine sahiptir. Bu rakam, 2053 yılına kadar 61’e yükselecek. Bu yatırımlar ile ulaştırma ve haberleşme sektörlerinin 2053 yılında üretime katkısı ise 2 trilyon dolar ile yatırım bedelinin yaklaşık 10 katına çıkacak. Geçen hafta yapım süreçleri devam eden ilk milli ve yerli uydumuz Türksat 6A’yı inceledik. Türksat 6A’nın mühendislik modeli entegrasyon çalışmaları tamamlandı. Hedefimiz, 2023 yılının ikinci çeyreğinde Türksat 6A’yı uzaya fırlatmak. Haberleşme uydularımızın etkin desteği ile ülkemizdeki haberleşme ve iletişim sistem kapasitelerini artırıyoruz.  Türkiye’nin fiber internet altyapısını hızla geliştiriyoruz. Dijital dönüşümün kilit noktası olan 5G teknolojisini yerli ve milli imkanlarla üretiyoruz. Bunun için kamu ve özel sektör iş birliği imkanlarını artırıyoruz. Kısa süre önce İstanbul Havalimanı’nda 5G’yi başlattık. İstanbul havalimanı 5G’li havalimanı oldu. Bu konudaki vizyonumuzu, stratejimizi bir kez daha milletimizle paylaştık. Bilişim ve iletişimdeki hamlelerimizle; ülkemizi teknolojiyi üreten, tasarlayan, geliştiren ve dünyaya pazarlayabilen ülke olması için gece gündüz çalışıyoruz.”

THY- DHMİ-İGA ARASINDA İŞ BİRLİĞİ GÜÇLENİYOR

Türk Hava Yolları, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ve İstanbul Havalimanı’mız arasında imzalanan “Birlikte Karar Alma Mutabakat Protokolü’nün” yine geleceğe yönelik bir vizyonun ürünü olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, protokol ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu proje ile İstanbul Havalimanı kapasitesinin en etkin şekilde kullanılması, olası gecikmelerin azaltılması, operasyonların öngörülebilirliğinin artırılarak, İstanbul Havalimanı’na ait kaynakların en verimli, en etkin şekilde kullanılmasını sağlayacağız. İstanbul Havalimanı’nda tüm paydaşlar arasında koordineli çalışma zemini sağlayacak altyapıyı oluşturacağız. Uçakların planlanmalarına uygun şekilde vaktinde iniş-kalkış performansının iyileştirilmesi ve operasyonel süreçlerin iş birliği içinde modelleme ile yönetilmesini temin edeceğiz.”

HAVACILIK SEKTÖRÜNDE ALTIN BİR DEVRİ YAŞIYORUZ

“Havacılık sektöründe altın bir devri yaşıyoruz. Sektör açısından geldiğimiz nokta adeta bir destandır” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Bu destanın en önemli aktörü hiç şüphesiz havayolu operatörlerimiz, yer hizmetleri işletmecilerimiz, hava trafik kontrolörlerimizdir. Ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet yürüten pek çok başarılı kuruluşumuz var ve tamamı takdiri hak ediyor. Artık tüm şirketlerimiz küresel ligde rekabet ediyor” dedi.

Elektra Elektronik DynamiX ile birçok sektörün çözüm ortağı olmaya devam ediyor

 DynamiX markasıyla Türkiye’nin ilk yerli aktif harmonik filtrelerini üreten Elektra Elektronik, enerji kalitesi sorunları yaşayan firmalara yüksek katma değerli çözüm sunmaya devam ediyor. Hem mühendisliğini hem de tasarımını gerçekleştirdiği bu ürünle ülkemizdeki tek yerli üretici konumunda bulunan şirket; müşterilerine ürünün fiyatlandırmasından teknik desteğe kadar her konuda da büyük avantaj sağlıyor. Son dönemde firmaların üretimi daha verimli hale getirmek için aktif filtre yatırımları yapmaya başladığını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, DynamiX aktif harmonik filtrenin hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük rağbet gördüğünün altını çizdi.

Türkiye’den 6 kıtada 60 ülkeye trafo ve enerji kalitesine yönelik elektronik ürünler ihraç eden Elektra Elektronik, yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucunda 2020 yılında piyasaya sunduğu aktif harmonik filtresi DynamiX ile Türkiye’de ilk ve tek yerli üretici konumunda bulunuyor. Şirket; mühendisliğini, tasarımını ve üretimini bünyesindeki uzman mühendis kadrosuyla gerçekleştirdiği bu ürünle Türkiye’deki müşterilerine büyük avantaj sağlıyor. Ürünün fiyatlandırmasından teknik desteğe kadar her konuda yerli üreticinin yanında olan şirket böylece yerli üretimi çok daha verimli hale getiriyor. Macaristan, Almanya, İspanya, Güney Afrika, Ürdün, Pakistan gibi ülkelere de ürünlerini ihraç eden Elektra Elektronik; fiyat performans dengesi, ürünün kalitesi ve teknik servis desteği ile yurt dışında da rakiplerinin önüne geçiyor.

Türkiye’de tek, dünyada ise en iyilerinden biri…

DynamiX serisi ile enerji kalitesi sorunları yaşayan firmalara yüksek katma değerli çözümler sunduklarını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, “Aktif harmonik filtrelerimiz aracılığıyla endüstride ve ticari tesislerde elektriksel kirlilik anlamına gelen harmoniklerin ve yüksek nötr toprak gerilimi kaynaklı enerji kalitesi problemlerinin önüne geçiyoruz. İş kayıplarını ve üretim verimsizliklerini ortadan kaldırma hedefiyle çıktığımız yolda bugün Türkiye’de tek dünya çapında ise en yüksek performansa sahip aktif harmonik filtreleri üreten şirketlerden biri olarak konumlanıyoruz. Bundan aldığımız güçle de daha fazla çalışmaya devam ediyoruz. DynamiX aktif harmonik filtre, elektrik sistemlerinin güvenli ve stabil olmasının öncelikli ihtiyaç olduğu demir çelik, denizcilik, sağlık, tekstil, otomotiv ve bankacılık gibi sektörlerde enerji kalitesi açısından kritik önem taşıyor. Ürünümüz elektriksel kirlilik anlamına gelen harmoniklerden kaynaklı arızaları engelleyerek tesisin durma noktasına gelmesini önlüyor ve kullanılan makinaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Bu konuda bilinç oluştukça ürünün kullanımının daha da yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Yıl sonuna kadar satış oranlarımızı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.  Ürünümüzün toplam satış rakamlarının yüzde 25’ini yurt dışı satışları oluşturuyor. Bu noktada yurt dışında yeni pazar arayışımız da devam ediyor. Yurt dışında ürünümüz hem teknoloji hem de fiyat olarak rakiplerimize kıyasla öne çıkıyor. Tedarik süreci ile ilgili de diğer markaların verdikleri uzun teslim sürelerinden dolayı DynamiX’e talep artmış durumda. Elektra Elektronik olarak bu süreçte tedarik zincirini çok başarılı bir şekilde yönetiyoruz, ham madde sıkıntısı yaşamadığımızdan ürünleri kısa süreler içerisinde teslim edebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

Sanayide üretim bandı durması sorunlarına çözüm

Sanayide ve hizmet sektöründe elektrik enerjisini verimli kullanmak için enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran reaktif gücü minimum seviyede tutmak gerekiyor. DynamiX aktif harmonik filtre, işletmeleri bu anlamda büyük bir yükten kurtarıyor. Sürekli olarak çekilen ve tüketilmeyip üretim tesisine geri gönderilen reaktif enerji sonucu kaybedilen milli kaynaklar işletmelere yüksek meblağlı reaktif güç cezası olarak geri dönüyor.  DynamiX aktif harmonik filtre ile bu cezaların önüne geçmeye imkân tanıyan Elektra Elektronik, bu sayede milli kaynakların israfını da önlüyor. İşletmelerdeki elektronik cihazların doğru ve tam randımanlı olarak çalışmasını sağlayarak cihazların ömrünü de uzatan DynamiX aktif harmonik filtre, bu sayede sanayide üretim bandının durması sonucu üretimin sekteye uğraması gibi büyük sorunların da önüne geçiyor.

DynamiX denizcilik sektöründeki akım ve gerilim kirliliklerini ortadan kaldırıyor

Değişken enerji yüklerinden yoğun olarak etkilenen birçok farklı alanda kullanılan ve akım ile gerilim kirliliklerini ortadan kaldırarak elektrik enerjisinin sürekli ve güvenli olarak arzına olanak sağlayan DynamiX aktif harmonik filtre, gösterdiği yüksek performans ile denizcilik sektöründe de sıklıkla tercih ediliyor. Gemi standartları gereği düşük olması gereken harmonikler, enerjisini jeneratörle sağlayan gemilerde yüksek gerilim yaratıyor. Bu yüksek gerilim sebebiyle gemi kablolarında titreme, tehlikeli seviyelere kadar ısınma ve gemi içi elektrik sisteminde rezonans gibi istenmeyen sonuçlar oluşabiliyor. Gemi içinde kablolarda erime, kısa devre sorunu ve yangın riskine de sebep olabilen bu yüksek akım yüklerinin temizlenmesi büyük önem taşıyor. Bu noktada devreye giren ürün, harmonik akım yüklerini düşürmek için yüksek filtreleme performansı sunuyor.

Cihaz ısınmalarından kaynaklı yangın risklerini önlüyor

İşletmelerde reaktif güç şebekeden çekilirken akımın yükselmesi sonucu enerji kaybı ve ısınma yaşanıyor. DynamiX aktif harmonik filtre cihaz ısınmalarından kaynaklı yangın risklerini ve dolayısıyla can ve mal kayıplarını önlemeye katkıda bulunuyor. En güncel ekipmanlar ve en yeni teknolojiyle üretilen bu filtreler, muadillerine göre daha az enerji harcıyor. Aynı zamanda güç kalitesini iyileştirerek işletmelerdeki enerji kalitesinin sürdürülebilir ve sürekli olmasını sağlıyor. Modüler yapısıyla kolaylıkla kapasite artırımına gidilebilen ürün, sistemdeki akım dengesizliğini düzenleyerek nötr hattının akımını yok ediyor.

Tekstil sektöründe imalatın devamlılığını sağlıyor

Tekstil sektöründe makinaların kart arızası verdiği tespit edilen durumlarda DynamiX aktif harmonik filtre kullanımı sonrası arızalar azalıyor, üretimin durması engelleniyor ve imalatın seri bir şekilde devamı sağlanıyor. Motor sürücülerin yoğun kullanıldığı tüm sanayilerde ihtiyaç duyulan ürün, şebekelerinde yoğun harmonik üreten cihazların yoğun olduğu tesislerde tercih ediliyor.

Kolaysoft, lider teknoloji şirketleri arasındaki yerini aldı

Türkiye’nin ilk 500 Bilişim Şirketi – Bilişim 500 Araştırmasının sonuçları açıklandı. Lider teknoloji şirketleri arasında konumlanan Kolaysoft Teknoloji AŞ, 2021 Yılı Sistem Entegratörlüğü ve İş Ortağı Yılın e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv kategorisinde 2. sırada yer aldı. Bilişim sektörünün nabzını tutan araştırma sonuçlarına göre, ülkemizin ilk 500 bilişim firması, 2021 yılında bir önceki yıla oranla %26 büyüyerek toplam geliri 214 milyar TL oldu. Sektörde yazılım başı çekerken, yazılım alanında ihracat rakamı %74 artarak 1.6 milyar TL olarak gerçekleşti.

İngiltere ofisini açtı, yazılımda dünyayla rekabet edecek

Türkiye’nin yazılım sektöründe dünyayla rekabet edebileceğini ifade eden Kolaysoft Teknoloji AŞ Genel Müdürü Kezban Boztürk, şunları söyledi:

Globalde rekabet edebileceğimiz en büyük alanlardan birisi yazılım dünyasıdır. Türkiye olarak, dünyada yazılım sektörü ile rahatlıkla rekabet edebileceğimizi düşünüyorum. Yurtdışına da açılarak İngiltere’de Kolaysoft’un ofisini açtık ve gerek deneyimimiz, gerek işi sahiplenmemiz, gerekse pratik yanlarımız ile yurtdışına bu anlamda iyi bir kaynak olacağımızı düşünüyorum. E-Dönüşüm pazarında ise, hem altyapı hizmeti sunduğumuz özel entegratörler, hem de kuluçkadaki entegratörleri değerlendirdiğimizde, pazarının yaklaşık %25’nin altyapısını Kolaysoft Teknoloji olarak bizler sağlıyoruz. Firma olarak, klasik bir özel entegratör olmanın ötesinde, sektörel bazda çözümler üreten ve E-Dönüşüm pazarında söz sahibi olan lider teknoloji şirketiyiz. Sahaya dokunan ve gerçekten de ihtiyaca deva olan ürünlerimizle, müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

PEYK, globalde inovatif yazılım ürünü seçildi

E-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter vs) pazarındaki ürünlerinin yanı sıra, Kolaysoft Teknoloji’nin ürün ailesi arasında yer alan PEYK, İş Kanunları gereği tebliğ edilmesi gereken, bordro, ücret hesap pusulası, puantaj, sözleşme, ihtar, iş güvenliği, KVKK bildirimleri, izin onayları vb. bildirimlerin e-imza ile imzalanıp, TÜBİTAK zaman damgası ile mühürlenerek, çalışanlara online platform üzerinden tebliğ eden ve yasal geçerliliği olan bir yazılım platformudur. PEYK, 70 ülkede 150 bin üyesi olan Uluslararası Teknoparklar Birliği Derneği (IASP) tarafından, Covid-19 salgınına karşı işveren ve çalışanlara değer katan global çapta İnovatif yazılım ürünü seçildi. Firmanın diğer bir ürünü olan Ziyaretçi Eş Zamanlı Takip Sistemi (ZET), gelen ziyaretçilerin bina içerisinde eş zamanlı olarak nerede olduğunu takip etmek için geliştirilmiş entegre yazılım ve donanım çözümüdür. Ziyaretçiye verilen kart sayesinde, ziyaretçinin bina içerisinde nerede olduğu güvenlik biriminde bulunan ekranlardan anlık olarak takip edilmektedir.

Ormanları, PanTher Radar ile korumak mümkündür

PanTher Radar (elektro-optik termal radar) ile ormanlar, 365 gün- 24 saat 360 derece panoramik görüntü ile insansız izlenerek, olası bir duman, ısı algılaması veya hareket gibi değişiklikler, yerel ve uzak izleme ekranından izlenebiliyor ve anında yetkililere alarm, e-posta, SMS vb yöntemler ile iletiliyor. PanTher Radar ile ormanları korumak ve yangınları önlemek mümkündür.

Ülkemizin ilk elektro-optik termal radarı olan PanTher Radar sistemi, 43 yıldır ileri teknoloji üreten Canovate Group bünyesindeki Türk mühendisleri tarafından geliştirildi. Canovate Group, veri merkezi (data center) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın 10 global markası arasında yer alıyor. Canovate Balistik tarafından PanTher Radar’ın da bulunduğu termal ve optik ürünlerin yanı sıra, seviye IIIA, III ve IV balistik ürün ailesi ile talebe göre esnek üretim imkanlarıyla hizmet veriliyor.

Derin Öğrenme (Deep Learning) algoritmaları kullanılıyor

Canovate Group teknik yetkililerinin verdiği bilgiye göre, ülkemizin ilk elektro-optik termal radarı olan PanTher Radar projesi, geçtiğimiz yıl hayata geçirildi. Son bir yıldır yangın algoritmaları ve kullanıcı ekranları geliştirilmeye devam ediyor. Mevcut birçok termal ve PTZ kameraya, Canovate yazılımı entegre ediliyor ve bu şekilde Orman Genel Müdürlüğü’nün envanterindeki kamera donanımları, sisteme dahil edebilir hale getirilmiştir. Bunun yanında Canovate’de, TÜBİTAK desteği ile 3D Termal Radar projesi yürütülüyor ve bu proje ile -15 ile +90 derece dikey ve 0-360 derece arasında Termal Görüntü alınarak, analiz yapılabilmektedir. Bunun ile kara, hava ve deniz hedefleri ve hareketliliği kontrol edilebilmektedir. Ayrıca bu proje de, Derin Öğrenme (Deep Learning) algoritmaları kullanılmaktadır. PanTher Radar Sisteminin, ülkemizin yanı sıra, önümüzdeki süreçte özellikle yangınlarla boğuşan ABD, Avustralya, Yunanistan, Brezilya gibi birçok ülkede yoğun talep görmesi hedefleniyor.

PanTher Radar sisteminin özellikleri nelerdir?

1-PanTher Radar sistemi, insandan bağımsız olarak, 10-15 kilometre yarıçapa kadar Dual Spektrum Zoomlu kamera sistemi ile Termal Radar Algoritması kullanılarak, 365 gün-24 saat sürekli gözlem yaparak, alarm üretiyor. Bu sistem, orman yangınlarını önlemek için özel olarak geliştirilmiştir ve patenti alınmıştır.

2-Yangın ve duman algılamasının yanında, istenilen alanlarda hareket analizi algoritması bulunuyor. Bununla örneğin açık alanlarda ve yollarda ormana girip çıkan insan-araç ve diğer canlıları algılama ve alarm üretme imkânı sağlanıyor.

3-Yangın ve alarm üretilen noktalara ait, görüntü analizi ile yaklaşık koordinat bilgisi üretiliyor. Bu açıdan bakıldığında, yerine göre asayiş olaylarına da katkı sunuluyor.

4-İzleme alanındaki hava durumu, güneş radyasyonu, toprak nemi, Ph vb gibi istenen parametreleri gerçek zamanlı algılayıp, izleme merkezine istenen aralıklarda iletiyor.

5-Alarmların bölgesel ve ulusal olarak belirli merkezlerde izlenmesini ve alınan görüntülerin ve verilerin buralarda depolanmasını sağlıyor.

6-Gözetleme merkezinde, insan veya bekçi gereksinimini ortadan kaldırıyor. Geliştirilen görüntü işleme algoritması sayesinde, GPS ve Lazer mesafe ölçer olmaksızın, yaklaşık hedef konumu veriyor. Olası bir duman, ısı algılaması veya hareket gibi değişiklikler, anında yetkililere Yerel ve Uzak İzleme Ekranında izlenebiliyor, e-posta ve SMS vb yöntemlerle iletiliyor.

7- Sağlanan bu veriler Orman için hayati önem taşıyan şu verileri sağlamaktadır:

**Anlık ve gerçek zamanlı ve yerel meteorolojik veriler olduğundan, yangın öncesi kritik uyarılar üretiliyor. Aşırı Sıcak, Çok Düşük Nem, Toprak Kuruluğu vb. Bu sayede bölge, yangın öncesi özel izleme ve korumaya alınabiliyor.

**Yangın esnasında mevcut bilgilerin yanında, rüzgarın yönü ve şiddeti gibi ilave parametreler gerçek zamanlı ve yerel olarak iletildiğinden, müdahale hakkında çok daha doğru kararlar alınması sağlanıyor.

**Uzun vadeli Meteorolojik ve Toprak verileri analizleri ile orman emvalinin gelişimi konusunda daha gerçekçi veriler sağlanmış olmaktadır.