Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (29.06.2022)

Üretimden yapılan satışların %14,2’sini ana metal sanayi ürünleri oluşturdu Girişimlerin 2021 yılında ürettikleri ürünlerden yapılan satış tutarının %14,2’sini ana metal sanayi ürünleri oluşturdu. Bunu %12,4 ile gıda sanayi ürünleri, %8,4 ile tekstil sanayi ürünleri ve %8 ile motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı takip etti.

Üretimden yapılan satışların %3’ünü yüksek teknoloji ürünleri oluşturdu İmalat sanayinde 2021 yılında üretilen ürünler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüksek teknoloji sınıfındaki ürünlerin toplam satış değerinin %3’ünü oluşturduğu görüldü. Düşük ve orta-düşük teknoloji gruplarının toplamı %71,3 olurken orta-yüksek teknoloji grubunun payı %25,6 olmuştur.

Ana sanayi gruplarında, ara malları %50,3 ile ilk sırada yer aldı
İmalat sanayinde 2021 yılında üretilen ürünler ana sanayi gruplarına göre sınıflandırıldığında; toplam satış değerinin %50,3’ünü ara malların, %21,4’ünü dayanıksız tüketim mallarının oluşturduğu görüldü. Enerjinin payı ise %5,6’da kaldı.
Ülkemizde 8 milyar 354 milyon adet maskenin üretimden satışı gerçekleşti
Ülkemizde 2021 yılında, 8 milyar 354 milyon 13 bin 780 adet maskenin ve 73 milyon 190 bin 943 litre kolonyanın üretimden satışı yapılmıştır. Sabun ve organik yüzey aktif ürünler vb. maddelerin üretimden satış miktarı 372 milyon 914 bin 772 kilogram iken dezenfektanın ise 55 milyon 262 bin 912 kilogram (aktif edilen maddelerin kilogramı) olmuştur. Benzer şekilde maske üretiminde de kullanılan dokusuz kumaşın üretimden yapılan satış miktarı 695 milyon 671 bin 603 kilogram olmuştur.

Ekonomik güven endeksi 93,6 oldu
Ekonomik güven endeksi Mayıs ayında 96,7 iken, Haziran ayında %3,3 oranında azalarak 93,6 değerini aldı.
Bir önceki aya göre Haziran ayında tüketici güven endeksi %6,2 oranında azalarak 63,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %2,2 oranında azalarak 104,6 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %1,7 oranında azalarak 119,6 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %2,3 oranında azalarak 118,7 değerini aldı. İnşaat sektörü güven endeksi %1,7 oranında artarak 83,0 değerini aldı.

Atık yönetimi alanına yenilikçi bir yaklaşım getiren Evreka Hollanda pazarına açılıyor Daha yaşanabilir bir dünya için yola çıkan Evreka, global ölçekte kazandığı birikimleri Türkiye’de uyarlayarak önemli markalarla projeler geliştirmeye devam etmeyi ve özellikle atıkların ve atıl ürünlerin değerini koruyarak daha anlamlı yönetilmesini sağlamayı amaçlıyor.Singapur’dan ABD’ye 20’yi aşkın ülkede atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünün küresel liderleriyle çalışan Evreka, geçtiğimiz ay düzenlediği tanıtım toplantısı ile Hollanda pazarına hızlı bir giriş yaptı. Sürdürülebilir bir gelecek için son yılların en kritik konuları arasında yer alan iklim krizi ve kaynak sorununu atık ve atıl ürünlerin yönetimiyle çözmeyi hedefleyen Evreka, alanının öncülerinden olmak için emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl gelirlerini yüzde 80 artıran ve yurt dışı gelirlerini üç katına çıkaran Evreka, bu büyümeyi sene sonunda gelen 2,2 milyon dolarlık yatırımla taçlandırdı ve yeni global hedefler koydu. Tüm atık yönetimi ve geri dönüşüm sürecini dijitalleştirmek için bulut tabanlı kurumsal kaynak planlama (ERP) yazılımları geliştiren Evreka’nın CEO’su Umutcan Duman, pek çok pazarda fark yaratan çözümlerinin Hollanda pazarını daha da ileri taşımak için büyük önem taşıdığını ifade etti. Hollanda’da güzel geri bildirimler de aldıklarını anlatan Duman, “Kısa süre önce ofis açarak faaliyet göstermeye başladığımız Hollanda’da atık yönetimi alanına yenilikçi bir yaklaşım getirdiğimiz için pek çok paydaştan tebrik aldık. Hollanda gibi Avrupa’da, hatta dünyada atık yönetimi konusunda hemen hemen ilk otomasyon çözümlerini sunmuş bir ülkede bu bildirimleri almak bizim için ayrı bir mutluluk kaynağı” dedi. Atık yönetimini aynı zamanda bir kaynak yönetimi olarak ele alan Evreka’nın Hollanda pazarına yönelmesindeki motivasyonlardan en önemlisi Hollanda’da döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma alanında son teknoloji geri dönüşüm uygulamalarının ileri aşamalarda yer alması. Sürdürülebilirlik ve atık yönetimi ilişkisinin sağlam temellere dayandığı Hollanda pazarının, Evreka’ya atık yönetim sektörünün birikimlerinden faydalanması ve değerli sonuçlar elde etmesi için güzel bir zemin sunması amaçlanıyor. Dijital ve sürdürülebilir atık yönetimi çözümlerini Hollanda yasalarına ve müşterilerin değişken taleplerine göre güncellenebilir hale getiren Evreka, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik bazlı talepleri de değerlendiriyor. Geçtiğimiz yıl 1 milyondan fazla elektronik atık ve geri dönüştürülebilir atık yöneten Evreka, atık problemini kökten çözmek için kararlı. Bu sayede yeşil ekonomiye geçiş ve iklim krizinin etkilerini önlemek için önemli katkılar sunmayı hedefliyor. Lansmana büyük ilgi: Evreka360 Lahey’de düzenlenen tanıtım etkinliğine kamudan ve özel sektörden yaklaşık 50 kişi katıldı.  Lansmanın önemli kısımlarından biri de farklı paydaşların ihtiyaçlarına göre hazırlanan canlı demo oturumlarıydı. Kapsamlı, çevre dostu, adil ve şeffaf hizmetlerin Hollanda pazarındaki ihtiyaçlara nasıl adapte edilebileceğini gösteren demolar, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Önemli isimlerle de birebir görüşme fırsatı yakalayan Evreka, global ihtiyaçlara yönelik verimli bir tartışma ortamı sundu. Lansmanda ve sonrasındaki çıktılar, Hollanda stratejilerine olduğu kadar Türkiye’de yapılabileceklere de ilham kaynağı oldu. Türkiye için yeni projeler yolda Çözümleriyle 2050’deki net sıfır karbon hedeflerine ulaşmayı hızlandıran ve sürdürülebilirliğin üç ayağını da destekleyen Evreka, yeşil ekonomi ve sıfır atık hedefleri için ideal ürünleri sunuyor. Bunun en somut örneği ise Evreka çözümlerinin 2021 yılı boyunca 22 milyon kilogram hacminde karbon emisyonunu önlemesi. İnovatif teknolojinin sosyal ve ekonomik etkiler yaratacak şekilde kullanılması ve global deneyimlerle birleşimi, Türkiye’deki sektörün odağını da sadece karlılık olmaktan çıkarıyor. Her açıdan tasarruf sağlayan ve müşteri odaklı çözümleri hizmet olarak sürdürülebilirlik vizyonuyla birleştiren Evreka, Türkiye’deki atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünü de daha ileri taşımayı hedefliyor.

swissQprint’ten Sürpriz Yenilik: Kudu UV LED Flatbed Baskı Makinesi

10 renk kanalına sahip ilk swissQprint modeli Kudu, FESPA GPE 2022’de ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Saatte 300 m2 üretim hızına çıkabilen yeni UV LED baskı makinesi Kudu, markanın yakın zaman önce pazara sunduğu 4. nesil flatbed baskı makinesi serisini tamamlıyor ve uygulama alanını genişletiyor.

UV baskı teknolojileri uzmanı swissQprint, 31 Mayıs – 3 Haziran tarihleri arasında Berlin’de düzenlenen FESPA Global Print Expo 2022’de (FESPA GPE 2022) sürpriz modelleri ve yeni nesil çözümleriyle ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Türkiye pazarında Pigment Reklam tarafından temsil edilen swissQprint, altı ay önce pazara lanse ettiği 4. nesil flatbed baskı modelleri Nyala 4, Impala 4 ve Oryx 4’i pandemi sonrasında ilk defa küresel çapta önemli bir fuarda sergiledi. FESPA ziyaretçileri için swissQprint’in sürprizi ise flatbed baskı makineleri ailesinin yeni üyesi Kudu oldu. Yepyeni özelliklerle donatılan Kudu, yüksek üretkenlik ve birinci sınıf üretim kalitesinin etkileyici bir kombinasyonunu sunuyor.

Pandemi nedeniyle FESPA GPE 2019’dan bu yana fuarın düzenlenmediğini hatırlatan Pigment Reklam Firma Sahibi Serkan Çağlıyan, bu yılki etkinlikte bütün katılımcı ve ziyaretçilerin büyük bir heyecan duyduğunu söyledi. Çağlıyan; “FESPA GPE 2022 son yılların en büyük fuarı oldu ve hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için beklentileri karşıladı. Temsilciliğini yürüttüğümüz swissQprint’in standı, yeni geliştirmelerle adeta bir inovasyon merkezine ve uygulama numuneleriyle bir sergi alanına dönüştü. Ancak fuarın en büyük sürprizi hiç kuşkusuz yeni flatbed baskı makinesi Kudu oldu. swissQprint’in standında sadece geçen yıl pazara sunduğu 4. nesil modelleri görmeyi bekleyenler için Kudu, açıkçası şaşırtıcı ve etkileyici bir yenilikti” dedi.

Fuar boyunca swissQprint standının ziyaretçilerin ilgisini çeken merkezlerden birini dönüştüğünü söyleyen Çağlıyan, yeni UV LED model Kudu’nun yanı sıra, diğer 4. nesil flatbed baskı makinelerinin ve rulodan ruloya UV baskı makinesi Karibu’nun ilgi gördüğünü paylaştı. Çağlıyan, fuarda ayrıca UV flatbed baskı makineleriyle cam yüzeylere primer olmadan baskı imkanı sağlayan toplam çözümün de lanse edildiği ifade etti.

Kudu yeni bir UV-LED flatbed sistem tasarımına sahip

swissQprint’in mevcut 4. nesil flatbed serisi Nyala, Impala ve Oryx’i tamamlayan Kudu UV LED baskı makinesi, 300 m2/saat baskı hızı, 3,2 x 2 metre genişliği ile 1350 dpi’a kadar çözünürlüğü ile yüksek baskı kalitesini ve verimliliği birlikte sağlıyor. Yüksek baskı kalitesi için en yeni baskı kafası teknolojisiyle donatılan Kudu, yeni tasarlanmış mekanik bir temele dayanıyor. Lineer tahrik ile çalışan bu model, bu özelliğiyle yüksek hızlarda bile hassas damlacık yerleştirme gücüne erişiyor, bu da baskı kalitesinde gözle görülür bir fark yaratıyor. Kudu aynı zamanda swissQprint’in diğer flatbed ve rulodan ruloya baskı makinelerinde bulunan Tip Switch vakum özelliğine de sahip. Kullanımı oldukça kolay olan baskı makinesi ayrıca 260 bölmeye sahip olup bu sayede operatörün daha basit ve dikkatli bir vakum kontrolü yapmasına olanak sağlıyor. Tek veya çift rulo opsiyonuna sahip Kudu, ayrıca Tandem özelliğiyle kesintisiz bir baskı imkanı sunuyor.

Kudu bir flatbed baskı makinesi olmasına karşın, diğer swissQprint baskı makineleri gibi rulodan ruloya baskı seçeneğine de sahip bulunuyor. 3,2 m genişliğinde rulodan ruloya baskı gücü ile Kudu, farklı malzemelerle çalışma kapasitesini ve uygulama çeşitliliğini genişletiyor. Operatör için adeta bir kokpit görevi gören swissQprint’in orijinal Lory yazılımı kontrolü sağlar. Sanal flatbed grafiksel kullanıcı arayüzü ise sezgisel ve güvenli kullanım için tasarlandı.

Bir ilk: 10 renk kanalı

Kudu’daki geliştirmeler sadece makine ile sınırlı değil, kullanılan UV boya seti de birçok yeniliği barındırıyor. VOC ve NVC içermeyen yeni geliştirilen Greenguard Gold sertifikalı evrensel UV boya seti akrilik, alüminyum kompozit paneller, ahşap, afiş, polyester, polikarbonat, polistiren (sert köpük), PVC, vinil filmler, esnek köpük paneller ve daha çok sayıda yüzeye güçlü bir şekilde tutunuyor. Serbestçe yapılandırılabilen 10 renk kanalına sahip ilk model unvanına sahip Kudu için bu renk zenginliği daha fazla uygulama alanı anlamına geliyor. Standart proses renkleri CMYK’nin yanı sıra; üç adet light renk (light cyan, light magenta ve light black), alt katman için beyaz boya, efektler için lak ve cam, metal gibi yüzeyler için primer boya, kurumsal renklerdeki çalışmalar için uygulama gücünü genişleten turuncu ve iki adet neon renk (neon sarı ve neon pembe) Kudu’nun 10 renk kanalında istenildiği gibi düzenlenebiliyor.

Türkiye baskı ve reklamcılık pazarında swissQprint markasının ‘yüksek kalite ve güven’ ile birlikte anıldığını söyleyen Serkan Çağlıyan, geliştirilen yeni modellerle birlikte önümüzdeki dönemde pazarda ciddi bir canlanma beklediklerini belirtti. Çağlıyan; “Pazarda bilinen diğer modellerin yanı sıra, yeni özellikleri ve güçlü alt yapısı sayesinde Kudu, hız ve verimlilik artışı isteyen baskıcıların ilgisini çekecektir. Ayrıca kullanım ve bakım kolaylığını daha ileriye taşıyan Kudu, işletme maliyetleri açısından da avantaj sağlıyor. swissQprint’in UV baskı alanındaki uzmanlığı Kudu ile daha geniş bir alana ulaşıyor” dedi.

Uşaklı ihracatçılar atıkları ekonomiye kazandırıyor 

 Ege İhracatçı Birlikleri’nin Dünya Gazetesi işbirliğinde düzenlediği Ege İhracat Buluşmaları’nın dördüncü toplantısı Uşak Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliğinde gerçekleşti.

Türkiye genelinde çevre, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik politikalarında öncü Uşak, 2021 yılında ihracatını yüzde 54’lük artışla 240 milyon dolardan 368 milyon dolara taşıdı.

2021 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 firmaya Uşak İhracatının Yıldızları Ödül Töreniyle ödülleri takdim edildi.

Açılış Konuşmalarını; Uşak Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil AĞAOĞLU, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim KANDEMİR, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak ESKİNAZİ, Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom TİMURHAN gerçekleştirdi.

Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Dünya Gazetesi Sürdürülebilirlik Sayfa Editörü Didem ERYAR ÜNLÜ, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap MUNYAR ve Yayın Kurulu Başkanı Şeref OĞUZ dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri, döngüsel üretim ve yeşil ekonominin getirdiği ticaret fırsatları, uluslararası ticaret, toplumsal, ekonomik ve çevresel ayakları olan sürdürülebilirlik amaçlarını ele aldı.

Etkinlik öncesinde Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, Uşak Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil AĞAOĞLU, Uşak Organize Sanayi Bölgesi Başkan Yardımcısı Serdar Sağıroğlu; Uşak Valisi Dr. Turan Ergün’ü ziyaret etti.

Ödül alan firmalar;

BALTA ORIENT TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.

GEDİK TAVUKÇULUK VE TARIM ÜRÜNLERİ TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ.

NİLBATU GIDA TEKSTİL SOĞUK HAVA DEPOLARI TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ  TİCARET LTD. ŞTİ.

UŞAK SERAMİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ.

HAKSA İPLİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ

Uşak’taki firmalarımıza her türlü desteği vermeye hazırız

Tarhanası ve battaniyesiyle ünlenen Uşak’ın son yıllarda döngüsel ekonomiye yaptığı yatırımlarla öne çıktığını anlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nin Geri dönüşüm ile ilgili önemli bir kümelenme örneği olduğunu anlattı.

“Ege İhracatçı Birlikleri olarak son 4 yıldır sürdürülebilirlik, sıfır atık, inovasyon, Ar-Ge, Tasarım, Dijitalleşme ve mesleki eğitim en çok önem verdiğimiz başlıklar. Türkiye’nin ilk sıfır atık belgesine sahip ihracatçı birliğiyiz. Dünya’nın en önemli sürdürülebilirlik inisiyatifi Global Compact’a üye olan ilk ihracatçı birliği olduk. EİB bünyesinde Sürdürülebilirlik ve Projeler Departmanını oluşturduk, Ticaret Bakanlığımızın desteği ile sürdürdüğümüz tüm Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (URGE) Projelerimizi Sürdürülebilirlik temalı kurguluyoruz. Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ndeki firmalarımız bir URGE Projesinde bir araya gelmek istedikleri takdirde kendilerine her türlü desteği vermeye hazırız.”

Ödül alan 5 firma Uşak ihracatının yarısını gerçekleştirdi

Jak Eskinazi, “5 firmamız 2021 yılında Uşak’ın ihracatının yaklaşık yarısını gerçekleştirdi. Ödül alsın almasın, Uşak’ın ihracatının artmasını sağlayan tüm ihracatçılarımızı kutluyoruz. Uşak’ın ihracatına en çok katkı sağlayan sektörümüz 82 milyon dolarla tekstil sektörümüz oldu. Uşak’tan 78 milyon dolarlık halı ihraç edilirken, Hayvansal mamuller sektörümüz 73 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İlk üç sektörümüzden sonra en çok ihracat yapan sektörlerimiz 48 milyon dolarlık ihracatla hazırgiyim, 25 milyon dolarla seramik, 23 milyon dolarla deri ve 22 milyon dolarla meyve sebze sektörlerimiz oldu. Uşak, 2022 yılının Ocak – Mayıs döneminde ihracatını yüzde 25’lik artışla 129 milyon dolardan, 162 milyon dolara taşıdı. Tekstil, Hayvansal Mamuller, Halı, Konfeksiyon, Deri, Seramik, Meyve Sebze ihracatı öne çıkan sektörler.” dedi.

Türkiye’de pet atıklarının da yüzde 35’i Uşak’ta işleniyor

Jak Eskinazi, önümüzdeki yıllarda iklim değişikliğinin yakıcı etkilerini azaltmak, karbon salınımını düşürmek için döngüsel ekonomiye yoğunlaşılması gerektiğini Uşak’ın bu noktada örnek bir kent olduğunun altını çizdi.

“Birliğimiz üyelerinin yoğun olduğu Uşak ilindeki tekstil geri dönüşüm sektörü, döngüsel ekonomi bakımından yüksek bir potansiyele sahip. Uşak rejenere iplik üretimi yapan birçok üreticiye sahip ve yüzde 75 oranındaki katkısıyla Türkiye’nin tekstilde geri dönüşüm merkezidir. Tekstil atıklarının yanı sıra Türkiye’de pet atıklarının da yüzde 35’i Uşak’ta işleniyor. Türkiye, Paris İklim Anlaşmasına attığında 560 milyon ton olan seragazı salınımını 2053 yılına kadar sıfırlamayı taahhüt etti. Bu hedefe ulaşmak için seragazı salınımımızı yüzde 80 düşürecek adımları atmalıyız. Bunun da yolu döngüsel ekonomiden geçiyor. Türkiye, sera gazı salınımını düşürmek için Uşak dışındaki 80 kentinin de Uşak standartlarına gelmesi için çabalamak durumunda.”

Uşak OSB Türkiye’de aktif 258 OSB arasında 12. Sırada

Uşak Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil AĞAOĞLU, “Bölgemizde tekstil, seramik ve gıda sektörleri lokomotif sektör olarak öne çıkmaktadır. 644 hektar alan üzerinde kurulu olan bölgemiz faaliyetteki 303 firmasıyla 15 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) verilerine göre, Uşak Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’de aktif 258 OSB arasında firma sayısı bakımından 12. Sırada, çalışan sayısı bakımından 33. Sırada yer almaktadır.

Bölgemize gelen yoğun yatırım taleplerini karşılamak amacıyla çalışmalarına hız verdiğimiz 614 hektar büyüklüğe sahip 3. Genişleme Alanımızı ilimize ve ülkemize kazandırdık.” dedi.

Katma değeri yüksek, sürdürülebilir, ileri teknoloji ürünler Uşak OSB’den çıkıyor

Türkiye’den ve bölgeden katma değeri yüksek, ileri teknoloji içeren ürünler çıkmasına zemin hazırlayacak Uşak OSB TEKNOPARK binası projesini hayata geçirdiklerini anlatan Ağaoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bu projemizle Üniversite–Sanayi işbirliğini arttırdık. ARGE kuruluşlarına birçok avantajı sağlayan TEKNOPARK binamızda 11 atölye ve 28 ofis bulunmaktadır. Sanayide yeşil dönüşümü desteklemek ve ekonomik avantaj elde etmek için YEŞİL OSB olma yolunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun için 14 bin metre karelik alana kurduğumuz çevre dostu SOLAR ÇAMUR KURUTMA TESİSİ sayesinde, Atıksu Arıtma Tesisimizden çıkan aylık 800 ton çamurun 350 tonunu güneş enerjisi ile kurutmaktayız. Aynı kapasiteye sahip ikinci Kurutma Tesisimiz için çalışmalarımıza başladık.”

Türk Tekstil Geri Dönüşüm Sektörünün %72’sini Uşak tek başına karşılıyor

Halil Ağaoğlu, “Ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan bölgemizde imalatlar sonucunda oluşan tekstil teleflerini yok etmek ve Atıksu Arıtma Tesisinden çıkan çamurları enerjiye dönüştürmek amacıyla 4 bin 500 metre kare alan üzerine KATI ATIK YAKMA TESİSİNİ kurduk. Bu atıklar Yakma tesisimizde, çevre mevzuatına uygun olarak yakılarak çıkan buhar enerjiye dönüştürülmektedir. Tesisimizde aylık 600 bin Kilowatt saat enerji elde edilecektir. Geri Dönüşüm sektörünün kalbi Uşak’ta atmaktadır. Türk Tekstil Geri Dönüşüm Sektörünün %72’sini Uşak İli tek başına karşılamaktadır. Ayrıca Uşak’ta Tekstil, deri, plastik, alüminyum ve kauçuk geri kazanımı yapılmaktadır. Bu sayede günlük 2.716 ton, yıllık ise 978 bin ton hammadde geri dönüştürülerek çevre kirliliği yaratacak atıklar ekonomiye kazandırılmaktadır.” diye konuştu.

Battaniye, tekstil, deri, gıda, seramik ve geri dönüşümün merkezi

Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim KANDEMİR, geri dönüşüm sektörünün Uşak’ta yoğun bir şekilde yer almasının AB Yeşil Mutabakat’a adaptasyonu kolaylaştırdığına değindi.

“Ege Bölgesinde geri dönüşüm, tekstil, seramik, deri ve gıda başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren bir kentiz. Son yıllarda üniversitenin büyümesi, yatırımların artması, genç ve dinamik nüfusuyla sürekli yükselen bir grafik çizmekteyiz. Uşak’ta; Yıllık yaklaşık 10 milyon 400 bin battaniye üretimi ile Türkiye battaniye sektörünün %80’ni, 708 bin ton tekstil geri dönüşümü ile tekstil geri dönüşümü sektörünün %72’sini, 72 bin ton küçük baş hayvan derisinin işlenmesi ile sektörün %60’ını, 55 milyon metrekare duvar ve yer seramiği üretimi ile sektörün %15’ini karşılıyoruz.”

Dolaylı ihracat ile beraber Uşak ihracatı 800 milyon dolar civarında

Kandemir, “İlimizden direk olarak 2021 senesinde 368 milyon dolarlık ihracat yaptık. Bu sene ilk 5 ayda, 161 milyon dolarla geçen seneden %25 daha fazla performans gösterdik. Bir aksilik olmazsa bu performansı sene sonuna kadar sürdürmek istiyoruz. Uşak; ihracatının büyük bölümünü, Tekstil ve hammaddeleri, Su ürünleri, Halı, Hazır giyim ve konfeksiyon, deri, Seramik ve Gıda gibi belli başlı sektörlerden yapıyor. Bu ürünlerin en az ihracat rakamımız kadarını da İstanbul gibi merkezlerden yapıyoruz. Ama ihracatlar ilimizin hanesine yazılmıyor tabi. Dolaylı ihracatı da kattığımızda Uşak ihracatının 750-800 milyon dolar civarında olduğunu görüyoruz.” dedi.

ABD, Almanya, Çin, İngiltere ana pazarlar

Selim Kandemir, Uşak’ın ihraç ürünlerinden özellikle tekstil ve deri sektördeki ürünlerinin; dokuma, hazır giyim, çanta, aksesuar ve mobilya gibi sektörlerin hammaddeleri durumunda olduğunu söyledi.

“Nihai ürün portföyümüzü maalesef geliştirmedik. Buda kg başına ihracat rakamımızın 1,58 dolar civarında kalmasını sağlıyor. Aslında 2020 yılında 97 sent olan değerimizi 2 sene içinde yaklaşık yüzde 50 yükselttik. Ancak bunun yeterli olmadığını nihai ürüne yöneldikçe bu rakamın daha yükseklere çıkacağını düşünüyorum. İlimizin en fazla ihracat yaptığı ülkeler; ABD, Almanya, Çin, İngiltere’dir. Daha önceleri Rusya ve Ukrayna’ya da direk ve dolaylı olmak üzere yoğun bir ihracatımız vardı. Ancak bölgedeki sorunlar nedeniyle ihracatımız ister istemez sekteye uğradı. Türkiye’den Ukrayna’ya yapılan tekstil hammaddelerinde son 3 ayda yüzde 32’lik bir düşüş var. Bu rakamın önemli bir kısmı Uşak’tan yapılan direk ya da dolaylı ihracat.”

Hazır giyim sektörünün bu ülkelerde kullandığı ipliklerin önemli bir kısmı Uşak’ta üretiliyor

Kandemir, “Bunun yanında bu bölgeye yapılan hazır sektördeki ihracat düşüşü de ilimizi etkileyen diğer bir alan. Bilindiği üzere Türk hazır giyim firmaların Rusya’da 800, Ukrayna’da ise 200 mağazası var. Hazır giyim sektörünün bu ülkelerde kullandığı ipliklerin önemli bir kısmı ise Uşak’ta üretiliyor. Rusya’ya ya hazır giyim sektöründen yaptığımız ülke ihracatı son 3 ayda %35’lik düşüş gösterdi. Buda ilimizin dolaylı ihracatını önemli düzeyde etkilemiş durumda. Tüm olumsuzluklara rağmen bu zorlukları da el birliği ile aşacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.

Uşak ihracatına toplam 32 milyon dolar destek sağlandı

Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom TİMURHAN, ihracata sağladıkları desteğin 2021 yılında toplamda 46,1 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, 2022 yılı ilk 5 ayda 9 milyar dolar nakdi kredi 11 milyar dolar alacak sigortası olmak üzere ihracata yaklaşık 20 milyar dolar destek sağlandığını açıkladı.

“Uşak, 2021 yılında önceki yıla göre yüzde 54’lük artışla 368 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek Ege Bölgesi’nde en çok ihracat artışı gerçekleştiren ilimiz olmuştur. Uşaklı ihracatçılarımızın bu büyük başarısını tebrik ediyor başarılarının devamını temenni ediyorum.   Bankamız 2021 yılında Uşak ihracatına 48 milyon dolar nakdi kredi, 55 milyon dolar alacak sigortası olmak üzere yaklaşık 103 milyon dolar destek sağlamıştır. 2022 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla ise 9 milyon dolar kredi 23 milyon dolar alacak sigortası olmak üzere Uşak ihracatına toplam 32 milyon dolar destek sağlanmıştır.”

Türkiye, yılda 100 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekme potansiyeline sahip

Son 30 yılda üretim, hızla Çin ve Güney Asya’ya kaydı. Dünya’da üretilen malların neredeyse %30’nu Çin tek başına üretir hale geldi. Çin Elektrik İdaresi verilerine göre; dünyada tüketilen enerjinin %23,81’i Çin’de tüketiyor. 1990 yılında sadece 3,5 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı alan Çin’e, 2021 yılında 173,5 milyar dolar sermaye girişi oldu. Bütün yaşanan tedarik problemlerine, 6 katı aşan navlun maliyetlerine rağmen 2020 yılında 144,37 milyar dolar yatırım çeken Çin, 2021’de bunu 29 milyar dolar daha artırmayı başardı. Normal şartlarda 4 hafta süren bir konteyner malın Avrupa yolculuğu, pandemi sürecinde 12 haftaya kadar çıktı. Hala normalleşemedi, normalleşebilecekmiş gibi de görünmüyor. Bırakın 4 haftada Avrupa’ya ulaşmayı, gemiler 4 haftada Shenzhen/Şangay limanlarında yükleme yapıp yola çıkamıyor.

Konteyner krizi, global forwarder şirketlerinin işine geldi

Son dönemde globalde yaşanan konteyner krizinin global forwarder şirketlerinin işine geldiğini ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:

Konteyner krizi, global forwarder şirketlerin işine geldi. Ciroları ve karlılıkları, katlanarak artıyor. Örneğin, Fransız CMA-CGM, 2021 yılında gelirlerini %78 arttırarak 56 milyar dolara çıkardı ve karlılığını ise %278 arttırarak 2021’de 23,1 milyar dolar net kar elde etti. 2021 yılı Alman Hapag-Lloyd için de iyi bir yıldı ve bir önceki yıla göre gelirlerini %81 arttırarak 26,4 milyar dolar ciro elde etti ve karlılığını ise tam %317 arttırarak 12,8 milyar dolar net kar üretti. Dünyanın en büyük forwarder şirketi olan Danimarka kökenli APM-Maersk ise 2021’de 61,8 milyar dolar ciro üretti, karını %189 arttırarak 24 milyar dolar kar elde etti. Geçtiğimiz yıl 61,8 milyar dolar ciro üreten Maersk, sadece 2022 ilk çeyreğinde 20 milyar dolar net açıkladı.” dedi.

Türkiye üretim ve lojistik açıdan büyük fırsatlarla karşı karşıyadır

Türkiye’nin üretim ve lojistik açıdan büyük fırsatlarla karşı karşıya olduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

Türkiye’den yola çıkan bir Tır, sadece 5 günde Avrupa’nın en uç noktalarına ulaşabiliyor, yeter ki, çeşitli problemler ve gerilimler yüzünden kapılarda günlerce veya haftalarca bekletilmesin. Türkiye, sadece üretime odaklansın, müşterileri ve yatırımcıları mutlu edecek güvenilir bir ekonomik ortam hazırlasın. Çünkü, eğer Çin 30 yılda 3,5 milyar dolardan 2021’de yılda 173 Milyar dolar yabancı sermaye çekme hacmine ulaştıysa, neden Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde yılda 100 milyar dolar doğrudan yabancı sermayeyi çekemesin? Bunun ülkenin refah seviyesini nasıl artırabileceğini düşünebiliyor musunuz? Türkiye’ye, 2021’de yaklaşık 14,2 milyar dolar yabancı sermaye geldi ve bunun %50’si doğrudan gayrimenkul alımı, kalanın %70’i ise maalesef hazır olan şirkete yatırım ortaklığı ya da satın alma şeklinde olmuştur. Doğrudan yatırım için gelen sermaye tutarı, 3 milyar doların üzerinde değildir, eğer bu rakam yılda 50 milyar dolarların üzerine çıkarsa, Türkiye’nin istihdam ve yaşam kalitesi şu andaki durumla kıyaslanmayacak kadar iyi bir seviyede olacaktır. Kısaca, Çin’de üretim ucuz olabilir, fakat ürettiğin malı zamanında müşteriye gönderemiyorsan, hiçbir anlamı olmaz. Gönderemediğin mal “UCUZ” değildir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Çin’den Avrupa’ya navlun ücreti pandemi öncesine göre 5- 6 kat arttı

Pandemiden önce, Çin’in önde gelen üretim ve liman şehirlerinden Şangay ve Shenzhen’den 2020 yılı başında Avrupa’ya bir konteynerin taşınmasının bedeli 2.000-2.500 dolar seviyesinden, 2022 Ocak ayında Avrupa’ya navlun ücreti 16 bin dolara yaklaştı. Halen 12 bin seviyesinde seyrediyor. Pandemi öncesi döneme göre  5-6 kat daha pahalı hale geldi. İçinde 40 bin dolarlık ürün bulunan bir konteynerin Çin’den Avrupa’ya transferinin maliyeti ürün maliyetinin neredeyse 1 / 4’üne denk geliyor.

TCL 30 Serisi Türkiye’de  TCL’in erişilebilir fiyat politikasındaki mükemmel performansını ve yeniliklerini gözler önüne seren 128 GB depolama alanına sahip TCL 30+ ve 64 GB depolama alanına sahip TCL 30 akıllı telefonlar Türkiye’deki tüketicilerin beğenisine sunuldu.Ekran teknolojisinde ve uygun fiyatlı üst seviye akıllı deneyimlerde öncü olan TCL’in TCL 30 Serisi içerisindeki yeni üyeleri TCL 30+ ve TCL 30 ülkemizde satışa sunuldu. Bu yeni akıllı telefonlar şirketin erişilebilir fiyat politikasındaki mükemmel performansını ve yeniliklerini güçlendiriyor.TCL Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca yaptığı açıklamada “TCL’in akıllı telefon ürünleriyle Türkiye’deki portföyünü daha da genişletmesinden mutluluk duyuyoruz. Bu yeni ürünlerimizle pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Yeni akıllı telefonlarımız daha fazla insanın güvenilir, yüksek performanslı, yenilikçi akıllı telefonlara erişebilmesi için teknolojiyi demokratikleştirme taahhüdümüzü de yansıtıyor. TCL 30 Serisi ile tüketicilere, tam donanımlı teknolojiler ve bağlantılı deneyimler aracılığıyla benzersiz tarzlarını sergileme özgürlüğü veriyoruz.” dedi.128 GB depolama alanına sahip TCL 30 + ve 64 GB depolama alanına sahip TCL 30 akıllı telefonları herkesin benzersiz tarzını ve yaratıcı yeteneğini sergilemesini sağlayacak ürün yelpazesinde yenilikçi kamera özellikleri içeriyor. Her iki cihaz da 50MP AI üçlü kameraya sahipken TCL 30+ modellerinde ultra geniş açılı bir ön kamera da bulunuyor, böylece herkes rahatça çekim yaparak sevdikleriyle değerli anları ölümsüzleştirebiliyor.Bu akıllı telefonlar sosyal medya kullanıcılarına paylaşmanın tadını çıkarabileceği özellikler de sunuyor. Steady Snap, zamanı duraklatarak hareketli nesnelerin net bir şekilde yakalanmasını sağlıyor. Akıllı AI algılama 22’ye kadar farklı sahneyi algılarken AI HDR video pozlamayı ayarlıyor ve ayrıntıları optimize ediyor. Düşük Işık HDR ise düşük ışıkta dengeli çekimler yapılmasını sağlıyor. Kullanıcılar Tek Çekim özelliği ile de tek çekimden farklı görüntü türleri alabiliyor. İster mutlu anların, ilgi çekici evcil hayvanların fotoğrafları olsun, ister şık portrelerin veya hayranlık uyandıran manzaraların çekimleri olsun, bu özellikler fotoğrafları geliştirerek herkesin fotoğrafçılık becerilerini artıracak.TCL 30+ ve TCL 30’daki 6,7 inç FHD+ AMOLED ekranlar sayesinde ayrıntılar net bir şekilde vurgulanıyor ve renkler güçlendiriliyor, böylece her sahne kullanıcıların kendilerini aksiyona daha yakın hissedebilecekleri şekilde iyileştiriliyor. TCL 30+ ve 30’da yer alan çift hoparlör ile de kullanıcılar film izlerken, oyun oynarken veya müzik dinlerken kendilerini yepyeni bir dünyada buluyor. Kullanıcıların çevrimiçi kalmak için telefon ekranlarında geçirdiği zamanın artması göz sağlıkları üzerinde olumsuz bir etkiye neden olabiliyor. Bu nedenle her iki akıllı telefon da göz bakımını ve göz yorgunluğunu yönetmek için TCL’in gözleri korurken ekran deneyimini artıran öncü NXTVISION teknolojisi ile donatıldı. TCL 30+ ve TCL 30 ayrıca TÜV Rheinland tarafından sertifikalandırılmış olup donanım düzeyinde mavi ışığı %30 azaltarak, renkleri bozmadan sunarak kullanıcılara konfor sağlıyor.TCL 30+ ve TCL 30 5.010 mAh pil gücüne sahip olup gün boyu süren pil ömrüyle kullanıcıların pil endişelerini de ortadan kaldırıyor. Bu da kullanıcıların okumaya, izlemeye, görüntülü aramaya ve fotoğraf çekmeye daha fazla, elektrik prizi aramaya ise daha az zaman ayıracakları anlamına geliyor. 18W hızlı şarjı destekleyen bu iki telefon, kullanıcılara ihtiyaç duyduklarında hızlı şarj imkânı da sunuyor.TCL 30+ 128 GB depolama seçeneği ile 6.999 TL önerilen satış fiyatıyla piyasaya sunuldu.TCL 30 64 GB depolama seçeneği ile 6.499 TL önerilen satış fiyatıyla piyasaya sunuldu.

-2’NCİ DENİZCİLİK ZİRVESİYLE ROTA İSTANBUL’A ÇEVRİLİYOR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2’nci Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin 1-2 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirileceğini duyurdu. Zirvenin açılına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı belirtilen açıklamada, denizcilik sektörünün tüm yönleriyle ele alınacağı vurgulandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 1-2 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek 2’nci Türkiye Denizcilik Zirvesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Uluslararası çapta düzenlenecek Zirve’de denizcilik sektöründe dünyada ve Türkiye özelinde yakın dönemde ve özellikle pandemi sonrasında yaşanılan gelişmelerin değerlendirileceği kaydedilen açıklamada, “Lojistik anlamda bir kavşak noktası olan ülkemizin deniz yolu taşımacılığındaki mevcut kapasitesi ile geleceğe yönelik planlamaları ele alınacak. Zirve kapsamında; Türk Denizcilik Sektörü Vizyonu: Türk Filosunun Geliştirilmesi, Gemi İnsanı İstihdamı: MLC Sözleşmesinin Etkileri; Lojistik Odağında Deniz Yapıları Altyapısı ile Jeopolitik Gelişmeler ve Mavi Vatan olmak üzere dört ana oturum gerçekleştirilecek” denildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun açılışını yapacağı Zirve’de, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticileri, sivil toplum kuruluşları, oda ve derneklerin Başkanları ve özel sektör temsilcilerinin görüşlerini aktaracağına dikkat çekildi. Zirvenin Türk Denizciliğine önemli katkı sunacağına vurgu yapılan açıklamada, “Denizcilik sektöründe dünya genelinde öneme sahip yabancı konuşmacılar, dünya gündeminde yer alan gelişmeleri ve Türkiye’nin dünya denizciliği için önemine ilişkin değerlendirmelerini paylaşacak” ifadeleri kullanıldı.
DENİZCİLİK SEKTÖRÜNDE ULUSLARARASI ALANDA ETKİNLİK ARTIRILACAK
Denizcilik sektöründe uluslararası alanda etkinliğin artırılacağı ve daha fazla söz sahibi olunacağının altı çizilen açıklamaya, şöyle devam edildi;
“Dünya denizciliğine ülkemiz tarafından daha etkin bir şekilde yön verilecek. Güçlü, yenilikçi, güvenli, çevreye duyarlı ve maliyet etkin bir Türk deniz ticaret filosu yolunda önemli yol haritaları belirlenecek. Finans sektörü ile denizcilik sektörü daha etkin işbirliği içerisinde çalışarak geleceğe yönelik atılacak adımlarda ortak hareket edecek. Bu sayede ekonomimizde direkt ve dolaylı önemli kazanımlar elde edilecek. Dünya denizciliğine önemli bir katkıda bulunan Türk gemi insanlarının nitelik ve niceliğinin artırılmasıyla birlikte, bu gemi insanlarımızın yaşadıkları sorunlar çözüme kavuşturulacak. Limanlar, tersaneler, marinalar, balıkçı barınakları, açık deniz platformları gibi deniz yapıları ile bunların iç bölgelere bağlantılarına ilişkin alt-üst yapı yatırımlarına yönelik olarak lojistik master planı çerçevesinde planlamalar yapılacak. Mavi Vatanımızda her türlü ekonomik, ticari, askeri ve politik hak ve menfaatlerimizdeki kararlılığımız vurgulanarak, belirlediğimiz stratejilerimiz doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar icra edilecek.”