Ekonomi-teknoloji haberleri (21.06.2021)

2021’in ilk beş ayında mobil ödeme hacmi yüzde 134 arttı
Tüm dünyada internet işletmeleri için yeni nesil ödeme yöntemleri sunan PaybyMe, 2020 ve 2021 yıllarının ilk beş ayındaki mobil ödeme hacimlerini paylaştı. PaybyMe verilere göre, 2021 yılı ocak ve mayıs aylarında mobil ödeme hacmi yüzde 134, kartlı ödeme hacmi yüzde 22 artarken, en fazla büyüme yüzde 151 ile oyun sektöründe gerçekleşti.
2010 yılından bu yana sektör ve firma büyüklüğü ayırt etmeksizin müşterilerine online ödeme çözümleri sunan finansal teknoloji firması PaybyMe, 2020 ve 2021 yıllarının ocak-mayıs aylarına ait mobil ödeme hacimlerini karşılaştırdı.
PaybyMe’nin verilerine göre, mobil ödemelerde ocak ve mayıs aylarında geçtiğimiz yıla göre yüzde 134’lük bir büyüme gerçekleşirken, mobil ödeme ve kartlı ödemelerin toplam cirosu yüzde 26 arttı.
Mobil ödeme kategorileri arasında yüzde 151’lik büyümeyle oyun sektörü ilk sırada yer alırken, onu ciro bazında dijital içerikler ve topluluk/sosyal medya kategorileri takip etti.
Kartlı ödemelerde de yüzde 108’lik büyümeyle oyun kategorisi ilk sırada yer alırken, e-ticaret kategorisi ikinci, abonelik kategorisi üçüncü sırada yer aldı.
“Kampanyalarımızla üye işyerlerimize yeni üyeler kazandırdık”
Operatörlerin desteğini alarak oyun sektöründeki üye işyerleri için ortak düzenledikleri kampanyalarla son kullanıcıların alım güçlerini artırdıklarını söyleyen PaybyMe CEO’su Emre Gürsoy; “Hem üye işyerlerine yeni üyeler kazandırdık, hem de var olan müşterilerinin sepet tutarının yükseltmesinde yardımcı olduk” dedi.
“Dönüşüm oranımız yüzde 92’ye çıktı”
Yapay zeka kullanarak geliştirilen sahtecilik önleme sistemleriyle üye işyerlerinde yapılan işlemlerin güvenliliğini sağladıklarını söyleyen Gürsoy, “Yine bu dönemde yüzde 92’ye çıkan dönüşüm oranımızla pandemi süresi boyunca kesintisiz olarak işlem yapmalarına yardımcı oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Micro Focus, 2021 Gartner Magic Quadrant Raporu’na Göre Uygulama Güvenliği Testinde Lider Oldu!

Micro Focus’un iş kolu CyberRes, “Uygulama Güvenliği” ürünleri ile uluslararası bilgi teknolojileri danışmanlık şirketi Gartner tarafından yayınlanan “Magic Quadrant 2021” raporuna göre uygulama güvenliği testinde lider seçildi. Micro Focus böylece aynı raporda üst üste sekizinci kez lider kategorisinde yer almayı başardı.

Raporu hazırlayan Gartner, Micro Focus’un CyberRes Fortify portföyündeki Statik Kod Analizi (SAST), WebInspect (DAST), Yazılım Güvenlik Merkezi, Fortify on Demand (SaaS) ve Sonatype (SCA) dahil olmak üzere birçok AST ürün ve hizmetini inceledi.

Micro Focus, elde ettiği bu başarının dijital dönüşümler sırasında kuruluşların siber direncini desteklemek için güvenlik iş kolu CyberRes’e yaptığı büyük yatırımın güçlü bir geri dönüşü olduğuna inanıyor. Geçtiğimiz yıl kurumların dijital olarak iş yapmanın yeni yollarını hızla benimseyip uyguladığını ve böylelikle güvenli yazılım geliştirmenin bir zorunluluk haline geldiğini belirten CyberRes Fortify Ürün Yönetimi Başkanı Dylan Thomas, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Müşterilerimizin aksiyona öncelik vermelerini ve uygulamalarının kurumsal anlamdaki risklerini yönetmelerini sağlayan kapsamlı DevSecOps çözümleri sunma misyonumuzu ileriye taşırken, Fortify’ın uygulama güvenliği alanındaki liderliğinin sürekli tanınmasını takdir ediyoruz.”
Fortify, müşterilere uygulama güvenlik ihtiyaçlarına dayalı seçim esnekliği sağlayan hem yerinde hem hizmet olarak sunulan teklifler için tam çözümler sunuyor. Bu eksiksiz portföy, geliştiricilerin sorunları hızla çözebilmesi ve önemli paydaşların uygulamalarının güvenlik duruşunu görebilmesi için CI/CD işlem hattı boyunca testi otomatik hale getiriyor.

Dünyada Unicorn olan Startup sayısı bini geçti, pazar değerleri 5 trilyon Doların üzerinde

CBInsights verilerine göre, haziran başı itibariyle dünyada unicorn olmuş startup sayısı 708 oldu. Listedeki unicornların toplam piyasa değeri ise 2,3 trilyon doları geçti. Bu sıralama içinde IPO yapmış ve halka açılmış günümüzün popüler teknoloji devleri (Apple, Facebook, Alibaba, Google, Tesla, Netflix, Uber, Airbnb, Pinterest vb) bulunmuyor.

2021 yılı ilk 5 ayı içinde 174 yeni girişim global unicorn listesine adını yazdırmayı başardı. Gerçekte unicorn eşiğini geçmiş, fakat yakın zamanda hisse satışı, çıkış söz konusu olmadığından güncel değeri ile mevcut listede yer almayan milyar dolarlık teknoloji yatırımları da mevcut. Bunlar da eklendiğinde dünyadaki unicorn sayısının tahmini olarak binin üzerinde olduğunu ve unicornların toplam değerinin ise 5 trilyon doların üzerine çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

CBInsights listesinde Türkiye’den 2 şirket yer alıyor: Getir ve Peak Games. Oysaki sahip oldukları işlem hacmine, pazar penatrasyonlarına ve emsal startup benchmarklarına baktığımızda, Sahibinden, Hepsiburada, Trendyol, N11, Yemeksepeti’ni de Türkiye çıkışlı “unicorn”lar arasında sıralayabiliriz.

Global lojistik sektörü, teknoloji startupları ile hızla dijitalleşiyor

2025’de 8 trilyon dolarlık büyüklüğe koşan global lojistik sektörünün teknoloji startupları ile hızla dijitalleştiğini ifade eden TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:

Pandemi etkisiyle birlikte dijital dönüşümün en yoğun yaşandığı sektörlerin başında, lojistik sektörü geliyor. Lojistik, beklenenden daha hızlı dijitalleşiyor ve dönüşüyor. 2025’te 8 trilyon dolara koşan global lojistik sektörü, lojistik teknolojisi startupları ile şekilleniyor. ABD’li lojistik teknolojisi şirketleri Coyote, Convoy, Project44, Next Trucking, CloudTrucks, Flexport, Fourkites, Uber Freight, Çinli Manbang, Hintli Delhivery, Blackbuck ve Rivigo, Brezilyalı CargoX unicorn eşiğini geçen ve hızla büyümeye devam dijital platformlar olarak öne çıkıyor. Örneğin, Çinli Manbang 2019’un son çeyreğinde aldığı 1.9 milyar dolarlık yeni yatırımla 12 milyar dolar değerlemeyi geçmişti. Şimdi ABD’de 30 milyar dolarlık bir değerden IPO yapmaya hazırlanıyor. Manbang Çin’de 10 milyon kamyonu kontrol ediyor. Avrupa’da ise Uber Freight Europe ve Fransız Everoad’u 2019 içinde sürpriz bir şekilde bünyesine katan ve hızla büyüyen Alman merkezli lojistik teknolojisi şirketi Sennder dikkatleri çekiyor. Sennder geçtiğimiz aylarda aldığı yeni yatırım ile 2021’de unicorn eşiğini geçen startup’lar arasında yer alıyor. Türkiye’den lojistik teknolojilerinde Tırport ön plana çıkıyor. Bölgesinin en büyük dijital platformu haline gelen lojistik teknolojisi startup’ı Tırport, önümüzdeki 3 yıl içinde sadece Türkiye’de %7,5 pazar payına tek başına ulaşmayı ve günde 30 bin kamyon taşımayı yönetmeyi hedefliyor” dedi.

Tırport, Unicorn olma yolunda ilerliyor

Türkiye’nin haziran ayı itibariyle 870 bini bulan kamyon sayısıyla, Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına ev sahipliği yaptığının altını çizen TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:

Türkiye, Avrupa’nın hemen yanında, nitelikli ve yakın üretim üssü olarak yıldızı parlayan bir ülke. Sadece Avrupa ile günlük 4.500 TIR’ı bulan karşılıklı bir taşıma trafiği var. Türkiye ihracatının %55’e yakını Avrupa’ya yapıyor. Lojistik teknolojileri, önümüzdeki dönemde çok daha önemli hale gelecek. Türkiye’deki kamyonların %90’nından fazlası şahıslara ait. Bu dağınık portföy ancak etkili ve akıllı teknolojiler ve mobil aplikasyon destekli dijital platformlarla yönetilebilir. Kamyoncunun, yük sahibinin ve lojistik firmalarının kazançlarını birlikte maksimize edebileceği, operasyonel verimliliğin artacağı yer akıllı dijital platformlar olarak göze çarpıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük 10 lojistik firması pazarda toplamda %5 pazar payına sahipken, son 6 ayda bünyeye kattığı global müşterileriyle birlikte bölgesinin en büyük dijital platformu haline gelen lojistik teknolojisi startup’ı Tırport önümüzdeki 3 yıl içinde sadece Türkiye’de %7,5 pazar payına tek başına ulaşmayı ve günde 30 bin kamyon taşımayı yönetmeyi hedefliyor. Türk markası Tırport.com, lojistik sektöründe Unicorn olma yolunda ilerliyor” diye konuştu.

Türk lojistik sektörü global aktörlerin dikkatlerini çekiyor

Türkiye’de günlük 450 bini bulan FTL taşıma potansiyelinin global aktörlerin dikkatini çektiğini de belirten TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

Türkiye’de de lojistik alanındaki teknolojik yatırımlar artıyor ve yaygınlaşıyor. Dijital yük servisleri kategorisinde günlük 3.500’ü bulan FTL taşıma trafiği, 70 binin üzerinde üye kamyoncusuyla ve lojistik firmalarına yönelik geliştirdiği yapay zeka destekli SaaS hizmetleriyle Tırport ön plandadır. Dijital yük servisleri kategorisinde Borusan Holding’in eTA’sını yeniden pazarda görüyoruz. Fourkites, Trans-EU, Saloodo gibi global markalar Türk pazarında faaliyet göstermeye başladılar ve pazarı anlamaya çalışıyorlar. Frachtbox, ASNAK, Kamion, Navlungo gibi girişimler geliştirdikleri iş modelleriyle pazarda kendilerine yer ediniyorlar. E-Ticaret depolaması alanında OPLOG ve Parkpalet, LTL (Parsiyel) Taşıma alanında Yolda dikkat çeken girişimler arasında öne çıkıyor. E-ticaretin hızla büyümesiyle “last mile warehousing (Son kilometre Depoculuğu)” alanında oldukça iddialı yüksek teknoloji içeren girişimlerin ortaya çıkmasını tetikledi. 2022 başı itibariyle Türk pazarına oldukça iddialı yeni teknoloji yatırımları da girecektir” şeklinde konuştu.

FinTech şirketleri Bug Bounty ile uygulamalarının ve kıymetli verilerinin güvenliğini denetleyebiliyor
FinTech şirketleri, finansal hizmetler sektöründeki etkilerini artırmaya devam ediyor. Ancak tüm altyapısı teknolojiye dayanan FinTech’lerin siber güvenliğe de büyük önem vermesi gerekiyor. BugBounter.com, platformuna kayıtlı yüzlerce siber güvenlik uzmanıyla FinTech şirketlerinin sistemlerini ve hassas verilerini korumasına yardımcı oluyor.
Son yıllarda finans sektöründe ezberleri bozan FinTech şirketlerinin sayıları hızla artıyor. Çeşitli sektörlere sundukları teknolojik avantajlar geniş çapta kabul görüyor. Getirdikleri inovatif çözümler dijital dönüşüm sürecinde olan kurumlar için yıkıcı bir rol oynuyor. Ancak inovatif olmak, siber güvenlik açısından iki kenarı keskin bir kılıç.
FinTech’ler sürekli olarak yeni teknolojiler sunduğu ve yeni uygulamalar geliştirdiği için kötü niyetli bilgisayar korsanlarının da hedefi haline geliyor. Her yeni uygulama, bilgisayar korsanlarının sömürmesi için keşfedilmemiş atak yüzeylerini ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle hem FinTech’ler hem de onların hizmetlerini kendi süreçlerine entegre eden kurumlar, sürekli tetikte olmak zorunda.
Şirketlerin güvenlik açıklarını bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki yüzlerce bağımsız araştırmacıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter.com, finansal hizmetler gibi hassas bir sektörde yer alan FinTech şirketlerine sızma testlerine ilave olarak gerçekleştirebilecekleri ödül avcılığı programlarını tüm yıla yaymayı öneriyor. Bu şekilde sürekli bir denetim ve koruma sağlanmış oluyor ve toplam yıllık maliyet de sızma testi maliyetlerinin altında kalıyor.
Yenilikleri müşterilere sunarken güvenli bir yapıya da sahip olmak hayati önem taşıyor
Bir FinTech şirketi veri ihlali yaşamamak için finansal teknolojiler alanında uzman bir test ekibinin denetiminden istediği anda hızlı ve esnek bir şekilde yararlanmak istiyor. Normalde şirketler bu tür testleri yaptırmak için etik bilgisayar korsanlarını istihdam edemiyor, geniş bir güvenlik ekibini şirkette bordroya dahil etmek bütçeyi aşıyor, sızma testlerini de her test ihtiyacında yeniden yapmak verimsiz oluyor. Bu nedenle FinTech şirketinin gerçek ihtiyacı olan doğru yeteneği dönemsel durumlar için koordine edecek bir çözüm gerekiyor.
Farklı alanlarda güvenlik testi ihtiyaçlarını karşılamak için çok sayıda siber güvenlik uzmanını bulmak zor. Bu konuda hizmet veren siber güvenlik danışmanlık şirketleri de aynı sorunları yaşıyor ve ekiplerini elde tutmakta zorlanıyor. Yetişmiş uzmanlar ya yurtdışına gidiyor ya da yüksek ücretlerle transfer oluyor. Ayrıca uzman profesyoneller de olası yeni nesil güvenlik açıklarını hızlı bir şekilde keşfetmek için bilgisayar korsanlarının gelişen dünyasına sürekli aşina olmak zorunda.
Etik hacker’lar veri ihlallerinin önlenmesinde kritik rol oynuyor
FinTech şirketleri güvenlik ağlarını sürekli denetim altında tutmak zorunda. Bunu yüksek seviyede sağlamanın en akılcı yolu, etik hackerların niteliksel ve niceliksel gücünden yararlanmaktan geçiyor. Bunu da denetlenebilen, güvenilir ve işini bilen bir platform ile çalışarak yapmak çok önemli.
BugBounter Kurucu Ortağı Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söyledi: “Siber güvenlik seviyesini iyileştirmek isteyen FinTech şirketleri, zorlukların üstesinden gelmek için BugBounter.com’un bağımsız güvenlik araştırmacıları ekosistemine başvuruyor. Bu şirketler, güvenlik hedeflerine ulaşmak için çok yönlü çözümler talep ediyor. Aldıkları sızma testlerinin başarısını kıyaslamak, döneme özgü saldırı yöntemlerini çok iyi bilip test edebilen yetenekli bir siber güvenlik uzmanları ile çalışmak ve yapılarını sağlamlaştırmak istiyorlar.
BugBounter.com’un misyonu, kritik güvenlik açıklarını kötü niyetli saldırganlardan önce tespit etmek için serbest çalışan uzman güvenlik araştırmacılarını bir araya getirmek. Yüzlerce yetenekli araştırmacının aktif olarak yer aldığı bir ekosisteme sahip olan BugBounter, kolektif beyin gücünü alışılmış yöntemlerden daha iyi değerlendiriyor ve kendine özgü yöntemlerle motive ediyor.
BugBounter.com müşterileri güvenlik açıklarını çok hızlı tespit ederek kötü niyetli saldırganların bir adım önünde giderken, hataları etkili ve hızlı bir şekilde çözüyor. Kapatılan güvenlik açıkları platformda doğrulanıyor, güvenlik ağları sağlamlaştırılıyor ve müşteri verilerinin istismar etmesi engelleniyor.”