Ekonomi-Teknoloji haberleri (16.06.2020)

Hyundai Eko-Mobilitede Otuzuncu Yılını Kutluyor.

  • Hyundai Motor Company, çevre dostu araçların geliştirilmesinde 30 yıldır başrol oynuyor.
  • Hyundai, 90’lar ve 2000’lerdeki hidrojen yakıt hücreli araçlarıyla da pek çok ilke imza attı.
  • Ayrıca, ürün gamının dörtte üçünden fazlasında elektrikli modellere yer vererek öncü rol oynuyor.

Hibritlerden hidrojen yakıt hücresine kadar, otuz yıldır çevre dostu araçların geliştirilmesinde en ön sırada yer alan Hyundai, bu yöndeki gelişimini ve iddiasını her geçen gün artırıyor. Otomotiv endüstrisine çevre dostu modeller üreterek özellikle gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak isteyen Hyundai, sürdürülebilirlik açısından da ciddi adımlar atıyor.

Elektrikli ve hibrit modellerdeki popülerlik her ne kadar son 10 yılda artsa da Hyundai, ilk full elektrikli Sonata modelini 1991 yılında görücüye çıkarmıştı. Saatte 70 km/s hız ve o zamanın teknolojisiyle 60 km menzile sahip Sonata EV’nin haricinde birkaç alternatif yakıtlı model daha üreten Hyundai, 1994 yılında ise Scoupe baz alarak geliştirdiği konseptiyle tam 140 km’lik bir menzile ulaşmıştı.

Hyundai, 1995 yılında Güney Kore’nin Namyang kentinde bulunan Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin açılmasıyla birlikte EV modellerinin ilerlemesinde daha da büyük bir adım attı. Pil teknolojisini geliştiren Hyundai, nikel metal hidrit pillerle donatılan Accent EV modeliyle 390 kilometrelik oldukça uzun bir menzile ulaştı. Bu menzil, günümüz teknolojisinde bile oldukça önemli bir değer anlamına geliyor.

Milenyum olarak adlandırılan 2000’lerin başlarında, çevre ile ilgili kaygılar daha fazla artmaya başladı ve üreticiler zorunlu olarak alternatif yakıtlı modellerin üretilmesine ağırlık verdi. Hyundai de 1998 yılında hidrojenli araçları geliştirmeye başlamış ve 2000 yılında ilk prototip yakıt hücreli otomobili olan Santa Fe FCEV’i tanıtmıştı. Konsept otomobil, 350 barlık bir hidrojen deposuna sahip ilk FCEV olarak önemli bir yere sahipti. Hyundai Santa Fe FCEV, tam dolu depoyla 230 kilometrelik bir menzile ulaştı. Bu değerler 20 yıl önce etkileyici olsa da hidrojen altyapı eksikliği nedeniyle seri üretim bandına ne yazık ki çıkamadı. Hyundai, 2004 yılında ise Tucson FCEV konsept modelini Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkarmış ve menzili de 300 km’nin üzerine taşımıştı.

Hyundai, ilk seri üretim elektrikli otomobili olan BlueOn’u ise Eylül 2010’da Seul’de tanıttı. Hyundai i10 temelli olan araç, 140 kilometre menzile ve 130 km/s azami hıza sahipti. Bu modelden sonra 2011 yılında da Sonata Hybrid’i satışa sunan marka, ilk defa Blue Drive lityum polimer pillere yer verdi ve günümüz hibrit teknolojisine resmi olarak giriş yaptı.

Hyundai Motor Company, Amerika ve Avrupa’da oldukça popüler olan ix35 (Tucson) modelinde de Fuel Cell Hidrojen teknolojisine yer verdi ve dünyada seri olarak üretilen ilk hidrojen yakıt hücreli araç oldu. Hyundai’nin 2013 yılında ürettiği ix35 FCEV, 100 kW güç çıkışına ve 5.64 kg hidrojen içeren bir yakıt deposuna sahipti. Aracın hızlı yakıt ikmali süresi, 600 kilometrelik sürüş menzili ve sıfır CO2 emisyonu gibi avantajları birleştiğinde ortaya muazzam bir çevre dostu otomobil çıkmıştı. Bu önemli modelden sonra 2016 yılında da IONIQ ailesini satışa sunan Hyundai, hibrit, plug-in hibrit ve tam elektrikli kullanım özelliklerini model ve kasa tipi ayırmaksızın tek bir gövde de sunan ilk marka oldu. Bu önemli modelle birlikte Avrupa pazarında payını hızla artıran Hyundai, Amerika’da da tüketicilerin ilgi odağı oldu.

Hidrojenli otomobiller teknolojisinde zirveyi zorlayan Hyundai, 2018 yılında da NEXO FCEV modelini satışa sunarak büyük bir sükse yaptı. Hyundai NEXO, bir depo hidrojenle birlikte tam 666 km menzile ulaşarak hem çevre hem de yakıt ekonomisinde oldukça önemli bir yol katetmiş oldu. Aynı yılın son aylarında KONA modelinin tam elektrikli versiyonunu da satışa sunan Hyundai, B-SUV segmentinde ilk defa elektrikli modele yer veren marka oldu.

Bu alandaki gelişimini ve iddiasını yeni modelleriyle de sürdürmek isteyen Hyundai, 2020 yılında ise 30 yıllık deneyimini Yeni Santa Fe modeliyle kutluyor. Avrupa ve Amerika pazarındaki satışlarını artırmak isteyen Hyundai, özellikle hibrit ve plug-in hibrit versiyona sahip Santa Fe ile tüketicilerin ilgi alanına girmeyi hedefliyor. Yeni Santa Fe, tamamen yeni, üçüncü nesil Hyundai araç platformuna dayanan ilk Hyundai SUV’u olacak. Yeni platform, performans, yol tutuşu, yakıt verimliliği ve güvenlikte önemli gelişmeler sağlıyor.

Hyundai, aralarında Yeni Santa Fe’nin de olduğu yeni modellerle birlikte 2025 yılına kadar, ilk üç elektrikli araç üreticisinden biri olmayı hedefliyor.

Giovane Gentile stili bütün babaların hakkı

Giovane Gentile’den en baba “Babalar Günü”  kampanyası

Yılın en anlamlı günlerinden olan Babalar Günü yaklaşırken yenilikçi tavrıyla erkek giyim sektöründe farklılaşan Giovane Gentile, hediye arayışlarına son noktayı koyuyor. Giovane Gentile, offline mağazalarında yüzde 50’ye varan indirimlerin yanı sıra 15-21 Haziran tarihleri arasında offline ve online mağazalarında yeni sezon tüm ürünlerde yüzde 30 indirime gidiyor. Yılın her gününde özel olan babaları Babalar Günü haftasında daha da özel hissettirecek olan Giovane Gentile,  geniş ürün yelpazesiyle yılın en anlamlı şıklığına davetiye çıkarıyor.

Sıra dışı formlar,  çevreye duyarlı kumaşlar, yenilikçi trendler, her bedene ve zevke uygun kalıplarla karizmatik erkekleri bulundukları her ortamda parlatan Giovane Gentile, 2020 Babalar Günü’ne özel kampanyalarının startını verdi. Offline mağazalarında yüzde 50’ye varan indirimlerin yanı sıra 15-21 Haziran tarih aralığında offline ve online mağazalarında yeni sezon tüm ürünlerde yüzde 30 indirim fırsatı sunan Giovane Gentile, yılın en şık babasına sahip olmak isteyenleri kampanyalarından yararlanmaya davet ediyor.

X-Sera ile mekanlarda karnaval havası

Yaşam alanlarımızı yenilemek, farklı mobilyalarla evlerimizi ya da ofislerimizi güncellemek için uygun bir zamanı yaşıyoruz. Pandemi günlerinde az da olsa kişisel kalıplarımızın dışına çıkmak, sıkıldığımız renk ve tasarımlardan uzaklaşmak üzere kendimizi yeniye bırakıp, son trendleri takip etmeye başladık bile.  Arayışımız her ne yönde olursa olsun Papatya Mobilya’da stilimize uygun bir formül mutlaka var. Rengarenk ve eğlenceli modelleriyle bulunduğu mekana neşeli bir hava katan X-Sera Sandalye ile Papatya, yaz ruhunu evinize yansıtıyor.

Pandemi günlerinde az da olsa kişisel kalıplarımızın dışına çıkmak, sıkıldığımız renk ve tasarımlardan uzaklaşmak üzere kendimizi yeniye bırakıp, son trendleri takip etmeye başladık bile.  Romantik ya da klasik formlar, İskandinav tarzı koltuklar ya da modern aksesuarlar, minimal masalar ya da eğlenceli sandalyeler… Arayışımız her ne yönde olursa olsun Papatya Mobilya’da stilimize uygun bir formül mutlaka var. Beyaz, kum beji, parlament mavi, kırmızı, kanarya sarısı, pastel yeşil, turkuaz mavi, bronz kahve ve turuncu renk seçenekleriyle konuk olduğu her mekanı neşelendiren X-Sera Sandalye, tasarım gücü ve ergonomik yapısıyla yeni gözdemiz olmaya aday.

NotaBene Yayınları’ndan iki yeni edebiyat kuramı kitabı
NotaBene Yayınları’ndan çıkan Frederick C. Crews’un kaleme aldığı E.M. Forster’da Hümanizmin Tehlikeleri ve Darcy O’Brien’ın yazdığı James Joyce’un Vicdanı kitapları raflardaki yerini aldı.
Frederick C. Crews, Hümanizmin Tehlikeleri’nde, E.M. Forster’ın En Uzun Yolculuk, Meleklerin Uğramadığı Yer, Manzaralı Oda. Howards End ve Hindistan’a Bir Geçit kitaplarını, 19. yüzyıl liberalizmi ve hümanizmi çerçevesinde analiz ediyor. Forster’ın ailesinin, eğitim geçmişinin, dini/politik mirasının ve “Bloomsbury Grubu” ile olan ilişkisinin izini süren Crews, yazarın “hümanizmin tehlikeleri”ni kabul etmesiyle artan melankolisini gözler önüne seriyor. Romancılığının yazarı, cinsel eşitlik, kendini ifade etme, sosyal sorumluluk gibi moda sloganlardan uzaklaştırdığını söylüyor; Forster’ı mizaç ve şefkatiyle insanlık durumuna ironiyle bakan devasa yazarlar arasına yerleştiriyor.
NotaBene Yayınları tarafından basılan 216 sayfalık “E.M. Forster’da Hümanizmin Tehlikeleri” kitabı 38 TL fiyat etiketiyle kitabevlerinde ve online kitap mağazalarında okuyucularını bekliyor.
Darcy O’Brien; James Joyce’un Vicdanı’nda, çağımızın büyük ve cesur edebiyat mucidi ve aynı zamanda bir isyancı olan; ailesinden, ulustan ve dinden sürgün edilen James Joyce’u anlatıyor. O’Brien, Joyce’un ahlaki açıdan ne devrimci ne de tarafsız olduğunu keşfediyor. Joyce’a ve yazdıklarına yakından baktığında, tersine, kınamış olduğu İrlanda Katolik geçmişinden türemiş insan doğası anlayışına takılmış bir İrlandalı ortaya çıkıyor. O’Brien’a göre Joyce, ilk şiirlerinden Ulysses ve Finnegan Uyanması’na kadarki kitaplarında, insanlığın kökenine komik bir bakış açısı kazandırıyor bu yüzden. NotaBene Yayınları tarafından basılan 264 sayfalık “James Joyce’un Vicdanı’” kitabı 42 TL fiyat etiketiyle kitabevlerinde ve online kitap mağazalarında okuyucularını bekliyor.

GTech’in iletişim ortağı Marjinal Porter Novelli oldu
Müşterilerinin iş gereksinimlerine yönelik katma değerli hizmetler ve çözümler sunan GTech, iletişim çalışmaları için Marjinal Porter Novelli ile el sıkıştı.
2000 yılından bu yana farklı iş alanlarında uzmanlaşmış danışman kadrosuyla teknolojik gelişmeleri yakından takip eden, sunduğu ve geliştirdiği çevik yöntemlerle müşterilerine kaliteli, yaratıcı, katma değerli çözüm ve hizmetler üreten GTech, gerçekleştirdiği büyük ölçekli projelerin yanı sıra marka değeri ve saygınlığı ile Türkiye’nin önde gelen teknoloji firmaları arasında yer alıyor.
Sunduğu çözümler ve müşteri odaklı yaklaşımıyla Türkiye’nin lider firmalarıyla çalışma fırsatı yakalayan GTech, büyük veri ve ileri analitik, veri ambarı ve iş zekası, kurumsal performans yönetimi, sistem ve veritabanı yönetimi, finansal servisler başlıkları altında hizmet sunuyor. Silikon Vadisi’nde geliştirilen gerçek zamanlı Büyük Veri platformu Striim ürününün Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’daki tek sağlayıcısı olan GTech, geliştirdiği Symphony Banking, Smartbank, Magic Reports, Profit 4.0, Wiseboard Insurance ve Wiseboart Retail ürünleriyle veriden değer yaratmak için çalışıyor.