Ekonomi-teknoloji haberleri (15.06.2022)

11. ATHİB DOKUMA KUMAŞ TASARIM YARIŞMASI ÖN JÜRİ DEĞERLENDİRME TOPLANTISI KAYSERİ’DE
2012 yılından bu yana hem bünyesinde faaliyet gösteren firmaların tasarım kapasitelerini ve yarattıkları katma değeri arttırmak hem de başta bölgede kurulu üniversiteler olmak üzere Türkiye genelindeki öğrencilerin yaratıcılıklarını desteklemek ve öğrencileri sektöre kazandırmak amacıyla düzenlenen ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın Ön Jüri Değerlendirme Toplantısı bu sene Kayseri’de yapılıyor.
Şu ana kadar Türkiye’deki tüm üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültelerinin Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümlerinde, Sanat ve Tasarım- Mimarlık ve Tasarım Fakültelerinin Tekstil, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümlerinde,  Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrencilere açık olan yarışmaya birçok başvuru alındı.
11. ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması kapsamında belirlenen “Kendi Temanı Kendin Belirle” sloganı ile yola çıkan Türkiye’nin dokuma kumaş tasarımı alanındaki tek yarışması olan ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması, 2012 yılından bugüne binin üzerinde genç tasarımcı ile buluştu.
“Gençler hayal etsin, ATHİB hayalleri gerçeğe dönüştürsün” ilkesiyle genç tasarımcıların tasarımlarını ve hayallerini dokumaya dönüştüren Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, ülkemizin Ar-Ge, tasarım ve inovasyon hedefleri doğrultusunda da her geçen gün daha nitelikli ürünlerin üretilmesi ve Türkiye ihracatında katma değerli ürünlerin payının artması için tasarımı öncelik olarak belirledi.
ÖN ELEMEDE BAŞARILI BULUNAN YARIŞMACILARIN KUMAŞLARI
ADANA VE K.MARAŞ’TA DOKUNUYOR!
Yapılacak ön jüri değerlendirmesi ile seçilecek 10 finalist, LCW Kurumsal Akademi işbirliği ile yine bu sene ATHİB Finalistlerine özel düzenlenecek olan Trend Takibi ve Analizi, Dokuma Kumaş Tasarımı ve Kişisel Gelişim Eğitimi alacak.
Bu eğitim sonrasında en geç yıl sonuna kadar yapılması planlanan final değerlendirmesi ve derecelerin belirlenmesi gününe kadar belirlenen süreçlerden en önemlisi olan endüstriyel üretim sürecine geçilecek ve 10 finaliste ait 40 tasarım Türkiye’nin en önemli dokuma kumaş üreticileri olan firmalarda geliştirilerek üretilecek. Üretimde finalistlere; Bossa Ticaret, Bakırlar İplik,  Kıvanç Tekstil, Kimteks Tekstil, Kipaş Mensucat, Meteks Moda, Oğuz Tekstil, Palmiye Dokuma ve Şirikçioğlu Mensucat sponsor olacak. Finalistler bu firmalarda hem endüstriyel üretimlerini gerçekleştirecek hem de dokuma stajlarını yapma şansı elde edecekler. Yarışmacılar endüstriyel üretim süreçlerini sponsor firmaların ÜrGe ekiplerinden mentörlerinin önderliğinde yürütecek ve tamamlayacaklar.
FİNALİSTLERİN TAMAMINA NUMUNE DOKUMA TEZGÂHI HEDİYE EDİLİYOR
Yarışma ödülleri kapsamında finale kalan 10 kişi masa üstü numune dokuma tezgâhı, LCW Kurumsal Akademi Eğitimi ve Paris Premiere Vision Tekstil Fuarı’nı ziyaret etme hakkını kazanacak.  Final değerlendirmesinde dereceye giren ilk 3 finalist ise para ödülü ile ödüllendirilecek ve Ticaret Bakanlığı desteği ile dünyanın en prestijli tasarım okullarından birinde 2 yıl yurtdışı eğitimi için mülakata girme hakkı elde edecek. Yine birinci olan finalist yurtdışı eğitim hakkını en iyi şekilde değerlendirebilmesi için yabancı dil kursu ödülü kazanacak.
KIVANÇ: “EN ÖNEMLİ YATIRIM, İNSAN KAYNAĞINA YAPILAN YATIRIMDIR”
Yarışma ile her geçen gün daha fazla gence ulaştıklarını ve hem bölgenin hem de ülkenin tasarım kültürünü geliştirmek için aralıksız çalıştıklarını belirten ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, yarışmaya katılan tüm öğrencilere, destekleyen tüm sponsor firmalara ve akademik kadrolara teşekkürlerini iletti.
Üniversite sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen bu yarışmanın hem bölgeye hem de ülkemize yarattığı katma değerin öneminden söz eden Kıvanç, “İçimize çok sinen bir iş yapıyoruz ve bunu on birinci kez yapıyoruz. Yatırım çok önemli, bir iş insanı olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki en önemli yatırım insan kaynağına yapılan yatırımdır ve biz bunu elimizden geldiğince gerçekleştiriyoruz” dedi.
SEÇİCİ KURUL DEĞERLENDİRME TOPLANTISI KAYSERİ’DE
Yarışmanın ön eleme jüri değerlendirme toplantısı 17 Haziran 2022 Cuma günü Kayseri Kemal Koçak Restaurant’ta yapılacak. Değerlendirme sonrası saat 17.00’de yine Kemal Koçak Restaurant’ta düzenlenecek

ÖZEL MARKALI ÜRÜNLERE TALEP PATLADI!

Dünyanın önde gelen araştırma şirketi NielsenIQ’nun özel markalı ürünlere yönelik 2021 ve 2022 yıllarının ilk dört ayını içeren karşılaştırmalı raporuna göre son bir yılda özel markalı ürünler cirosunun bir önceki yıla göre toplamda yüzde 79 arttığı gözlemlenirken; pazar payının ise yüzde 5,9’luk bir artışla yüzde 30,3’e yükseldiği gözlemlendi.

Özel markalı ürünler (Private Label) sektörünün ülkemizdeki en önemli temsilcisi konumunda olan PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği, NielsenIQ Parakende Paneli tarafından hazırlanan özel markalı ürünlere yönelik verileri paylaştı.

NielsenIQ Parakende Paneli tarafından hazırlanan verilerde 2021 yılının Ocak-Nisan dönemi ile 2022 yılının Ocak-Nisan dönemleri karşılaştırıldı. Hızlı tüketim ürünleri, gıda ve alkolsüz içecekler, ev temizlik ürünleri ve kişisel bakım ürünlerine yönelik yapılan araştırma sonucunda elde edilen verilere göre son bir yılda özel markalı ürünler cirosunun bir önceki yıla göre yüzde 79 arttığı gözlemlenirken; pazar payının ise yüzde 5,9’luk bir artışla yüzde 30,3’e yükseldiği gözlemlendi.

Ana kategoriler arasında en fazla artış yüzde 10,3’lük pazar payı ve yüzde 81’lik ciro değişimiyle kişisel bakım ürünlerinde görüldü. Tüm ürünlerden elde edilen verilere göre tüketicilerin özel markalı ürünlere yönelik taleplerinin artış gösterdiği de görüldü.

KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ HEM CİRO BÜYÜMESİNDE HEM PAZAR PAYI BÜYÜMESİNDE LİDER

Nielsen’in raporundan elde edilen veriler şu şekilde:

Sigara ve alkol ürünleri hariç hızlı tüketim ürünlerindeki pazar payı 2021 yılında 28,6 iken bu oran 2022 yılının aynı döneminde yüzde 10,3 artışla 30,3’e yükseldi.

Gıda ve alkolsüz içeceklerde 2021 yılında yüzde 30 olan oran pazar payı yüzde 5 artışla yüzde 31,5’e; ev temizlik ve benzeri ürünlerde yüzde 23,3 olan oran yüzde 3,9 artışla 24,42’ye; kişisel bakım ürünlerindeki 24,3 olan oran ise yüzde 10,3 artışla 26,8’e yükseldi.

Kategorilere göre ciro artışı ise son bir yıla göre sigara ve alkol ürünleri hariç hızlı tüketim ürünlerinde yüzde 79, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 80, ev temizlik ürünlerinde yüzde 63 ve kişisel bakım ürünlerinde de yüzde 81 olarak gerçekleşti.

GIDA ÜRÜNLERİNDE ZİRVE YÜZDE 110 CİRO ARTIŞIYLA YAĞLARIN OLDU

Alkolsüz içeceklerde yüzde 10,7 olan pazar payı yüzde 10,9’a yükselirken, atıştırmalıklarda 21,8 olan pazar payı 21,3’e geriledi. Süt ürünlerinde yüzde 52,1 olan pazar payı ise yüzde 55,1’e yükseldi.

Yağlarda yüzde 46,0 olan pazar payı yüzde 8 artışla 49,7’ye çıkarak bu kategorideki zirvenin sahibi oldu. Dondurmalarda 13,3 olan oran 15,0’a ve son olarak bakkaliyede 34,2 olan oran yüzde 37,7’ye yükseldi.

Ürünlere göre ciro değişimi ise alkolsüz içeceklerde yüzde 74, atıştırmalıklarda ve süt ürünlerinde yüzde 72, yağlarda yüzde 110, dondurmalarda yüzde 92 ve son olarak bakkaliyede yüzde 83 olarak gerçekleşti.

TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE DE CİRO ARTIŞLARI DEVAM EDİYOR

Bulaşık deterjanlarında yüzde 17.3 olan pazar payı 19,2’ye, poşetlerde yüzde 49’dan yüzde 52,7’ye yükseldi.

Deterjanlarda yüzde 5,6’dan yüzde 5,8’e, ev temizleyicilerde 20,3’ten 23,3’e, kimyasal olmayan ev temizleyicilerde ise 56,9’dan 60,5’e çıktı.

Çamaşır yumuşatıcılarında yüzde 28,6 olan oran 30,8’e yükseldi.

Ürünlere göre yüzdelik ciro değişimi ise bulaşık deterjanlarında 68, poşetlerde 56, deterjanlarda 71, ev temizleyicilerde 79, kimyasal olmayan ev temizleyicilerde 39, çamaşır yumuşatıcılarda 81 gerçekleşti.

Ana kategorilerdeki artışın en fazla yaşandığı kişisel bakım ürünlerinde ise vücut bakım ürünlerinde yüzde 13,9 olan pazar payı 14,2’ye, saç bakım ürünlerinde ise 4,0’dan 4,2’ye çıktı.

Tıraş ürünlerinde yüzde 16,6 olan oran yüzde 18,2’ye yükselirken ağız bakım ürünlerinde yüzde 5,0 olan oran yüzde 5,2’ye, kağıt ürünlerinde ise 42,5 olan oran 45,7’ye yükseldi.

Ürünlere göre yüzdelik ciro değişimi ise vücut bakım ürünlerinde 55, saç bakım ürünlerinde 70, tıraş ürünlerinde 82, ağız bakım ürünlerinde 45 ve kağıt ürünlerinde 87 olarak gerçekleşti.

Sanayide kârlılığı 2 katına çıkaran teknoloji fuarda ilgi gördü

Çeyrek asırlık teknoloji şirketi Doruk, “Endüstriyel Dönüşüm” temasıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen sektörün en büyük organizasyonu Win Eurasia Fuarı’nda yer aldı. Fuar kapsamında sanayicinin kârlılığını iki katına çıkaran son teknolojisi ProManage Cloud sistemini tanıtan şirket, yerli ve yabancı çok sayıda üreticiden tam not aldı. Dijital kabiliyetlerini artırmak isteyen sanayicilerin büyük ilgi gösterdiği teknolojinin en çok dikkat çeken özelliği ise bir asgari maaş ile dijital dönüşümü başlatması…

Bugüne kadar aralarında dünya devi birçok sanayi kuruluşunun da olduğu 300’den fazla fabrikanın dijital dönüşümünü gerçekleştiren Doruk, sektörün en büyük ve prestijli fuarlarına katılmaya devam ediyor. Son olarak dijital dönüşümün kalbinin attığı Win Eurasia Fuarı’nda katılan şirket, üretim hızını en az yüzde 100 oranında artırma fırsatı sunan ProManage Cloud ile dört gün boyunca fuarda yer aldı.

Fuarın ilgi odağı olan ProManage Cloud, yüzde 100 üretim hızı artışı sağlıyor

Sanayi ekosisteminin buluştuğu Win Eurasia Fuarı’nda yer alan Doruk, “Dijitalleşmeyen sanayici kalmayacak” mottosuyla sergilediği ProManage Cloud ile fuarın ilgi odağı oldu. Her sektörden sanayicinin tüm dijitalleşme ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla hazırlanan ProManage Cloud, dijital dönüşümün önündeki tüm engelleri ortadan kaldırarak üretimde dijitalleşmede oyunun kurallarını yeniden yazıyor. IoT temelli bir üretim yönetimi (MES/MOM) sistemi olan ProManage Cloud, makine duruşlarını görmeye ve hataları tespit ederek aksiyon almaya destek oluyor; üretim hızını en az yüzde 100 oranında artırma fırsatı sunuyor.

Tek bir makine için 300 TL ile dijitalleşme

Fuarda üretim verimliliğini artırmak isteyen üreticilerin markajına girmeyi başaran ProManage Cloud, adım adım dijitalleşme sunmasıyla öne çıkıyor. Firmaların farklı ihtiyaçlarına göre hazırlanan “İşletmem Cepte, İşletmem Dijital, İşletmem Entegre ve İşletmem Akıllı” olmak üzere dört farklı abonelik seçeneği sunan sistem, sadece bir asgari maaş ile dijital dönüşüme adım atma imkânı yaratıyor. Tek bir makine için ayda 300 TL gibi küçük bir bedel ile makinenin ve işletmenin durumunu mobil cihazlardan izlemeye ve geri dönük analizler ile iyileştirmeler yapmaya olanak sağlıyor. Bu bedel ile işletmenin verimliliğini yüzde 100 artırarak yatırımın geri dönüş süresini birkaç güne indiriyor. ProManage Cloud, en kolay kapsamdan en gelişmiş kapsama kadar aynı altyapı üzerinde ilerleyebiliyor ve sonraki zamanlarda daha gelişmiş bir sistem ihtiyacı duyulduğunda bir telefonla üst işlevlere anında sahip olunabiliyor.

Yaklaşan yaz tatili sezonu, siber saldırganların iştahını kabartıyor Günlük hayatın temposundan uzaklaşmak için benzersiz bir fırsat sunan yaz tatilleri, siber suçlular için de yeni saldırı odağı anlamına geliyor. Sürekli genişleyen siber güvenlik platformundaki 2000 uzmanı ile 7/24 denetlenme imkânı sağlayan BugBounter, tatil planları için hizmet sunan dijital turizm şirketlerini siber saldırılara karşı dikkatli olmaya ve sistemlerinin güvenliğini denetletmeye çağırıyor. Şirketlerin güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 2000 siber güvenlik uzmanıyla esnek, çevik ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter (www.bugbounter.com), tatil döneminde ziyaretçisi artan şirketleri siber saldırganlara karşı uyarıyor ve bir siber saldırının hedefi olmalarını önleyebilecek ipuçlarını paylaşıyor. COVID-19 etkisiyle dijitalleşme büyük bir hızla yaygınlaşırken, sunulan hizmetlerin iyileştirilebilmesi için sektörlerin neredeyse tamamında verilerin kıymetini arttı. Siber saldırganlar ise fidye gibi taleplerle yasadışı gelir imkanı yaratmak için odaklarını bu şirketlere döndürdü. Bu süreçte konaklama, araç, seyahat, restoran, konser, parti, plaj rezervasyonu, sportif aktiviteler ile gezi deneyimleri için ziyaret edilebilecek turizm amaçlı web sitelerini veya uygulamaları hedef alarak gelir elde etmek isteyen siber suçlular da mevcut. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin yıllık zirvesinde siber saldırıların küresel ekonomiye verdiği zarar 1 trilyon dolara ulaşmışken 2030’a kadar bu rakamın 90 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu tür hizmetler sunan şirketlerin, aşağıdaki yöntemleri kullanarak bünyesindeki hassas müşteri verilerini ele geçirebilecek, verileri değiştirerek haksız kazanç sağlayacak veya erişimleri durdurarak fidye talebiyle karşılaşmasını engelleyecek bir siber saldırıdan kaçınması mümkün.

Yenilenen yazılımların ve uygulamaların güvenlik testleri canlıya almadan önce yapılabilir.

Çalışanlar farklı tür siber saldırılara karşı eğitilebilir. Siber tehlikeler sürekli geliştiği ve değiştiği için bu eğitimlerin de her zaman yenilenmesi çok önemli.

Oltalama saldırıları ile gerçek istekler arasındaki farkı açığa çıkartacak test prosedürleri oluşturulabilir.

Kötü niyetli e-postaları en aza indirmek için güçlü spam filtreleri uygulanabilir.

Siber saldırganlar bir sisteme sızmanın yeni yollarını keşfettiği için anti-virüs yazılımlarını ve güvenlik duvarlarını 7/24 güncel tutabilir.

Habersiz oltalama saldırısı tatbikatıyla ekiplerin farkındalık düzeyi ölçülebilir.

Kötü niyetli web sitelerini engellemek için web filtresi kullanılabilir.

Çalışanlar güçlü şifreler kullanmaya teşvik edilebilir.

Bağımsız siber güvenlik uzmanlarını uygun maliyetle bir araya getiren ödül avcılığı (bug bounty) programları yayına alınabilir ve güvenlik seviyesi bu yolla etkin şekilde artırılabilir.

BugBounter Kurucu Ortağı ve CSO’su Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Yaz tatilleri birçok kişinin günlük hayatın hareketliliğine mola vermek için tercih ettiği ve iple çektiği bir etkinlik. Öte yandan dijitalleşmeyle birlikte müşterilerinin verilerini barındıran şirketlerin önemi artıyor. Bu yüzden araç kiralama ve otel rezervasyonu gibi tatil planlarında kilit rol oynayan şirketlerin siber saldırıya uğradığı haberleriyle karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden turizm şirketlerinin kendi BT sistemlerini siber saldırılara karşı düzenli olarak denetletmesi gerekiyor. Bunu da siber saldırganların yöntemlerine aşina olan uzmanlar en verimli şekilde gerçekleştirebiliyor. Biz de BugBounter olarak platformumuzdaki 2000 uzmanımızı sistemlerini gerçek saldırganlar seviyesinde denetletmek isteyen şirketlerle bir araya getiriyoruz. Bizimle çalışan şirketler, sistemlerinde belirledikleri alanları bağımsız siber güvenlik uzmanlarına 7/24 denetletebiliyor. Ödül avcılığı olarak adlandırılan bu programda BugBounter’ın siber güvenlik uzmanları buldukları zafiyetleri platform üzerinden müşteriye raporluyor. Bir sonraki aşamada BugBounter bünyesindeki yetkili ekipler bu raporları kısa sürede doğrulama sürecine tabi tutuyor ve onayladığı zafiyetleri ilgili kuruma iletiliyor. Türkiye’de öncülüğünü üstlendiğimiz bu yöntemle şirketler sadece geçerli açıklar için ve baştan kendi belirlediği ücreti ödüyor. Böylece hizmet süreleri yerine sadece varlığı kanıtlanan başarılı bulgulara ödenen katma değerli bir maliyet oluşuyor.”

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI: İKİ BÜYÜK OTOYOL PROJESİNİN İHALE TARİHİ NETLEŞTİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, seyahat süresini kısaltacak ve konforlu yolculuk imkanı sağlayacak, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ihalesinin 24 Ağustos’ta, Antalya-Alanya Otoyolu ihalesinin de 25 Ağustos’ta yapılacağını duyurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ve Antalya-Alanya Otoyolu ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Kesintisiz otoyol ulaşımı için çalışmaların sürdüğü kaydedilen açıklamada, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu projesi ile 43 ilin geçiş noktası olan Kırıkkale’nin ekonomisinin gelişeceğine dikkat çekildi.
ANKARA’NIN DOĞU VE KUZEY KORİDORUNA GÜVENLİ ULAŞIM
Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ihalesinin 24 Ağustos’ta gerçekleştirileceği bildirilen açıklamada, “Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu; 101 kilometre otoyol ve 19 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 120 kilometre uzunluğunda. Otoyol güzergahı, mevcut Ankara Çevreyolunda yer alan Karapürçek Kavşağı ve Samsun Yolu Kavşağı’nın arasındaki Kızılcaköy mevkiinden başlayacak; Çerikli ilçesinin kuzeyinden Kırıkkale-Yozgat Devlet Yolu’na bağlanacak. Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu güzergahı; Marmara-Doğu Anadolu, Ege-Karadeniz ve Akdeniz-Karadeniz koridorları arasında önemli bir köprü özelliğini taşıyor. Otoyol proje ile yük ve yolcu taşımacılığı daha güvenli, hızlı ve konforlu bir şekilde Ankara’nın doğu ve kuzey koridoruna ve buradan da Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine aktarılacak” denildi.
Ankara-Kırıkkale arasında bulunan mevcut devlet yolu yoğunluğunun da otoyol projesi ile azaltılacağının altı çizilen açıklamada, proje kapsamında 7 kavşak, 4 tünel, 8 viyadük ve 3 otoyol hizmet tesisinin yapılmasının planlandığı belirtildi.
TURİZM BÖLGESİNE “ANTALYA-ALANYA OTOYOL” DOPİNGİ
Turizm bölgesinde yer alan Antalya-Alanya güzergahında güvenli ve hızlı ulaşım için otoyol projesine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile start verildiği belirtilen açıklamada, “Antalya-Alanya Otoyol Güzergahı, Serik Kavşağı’ndan başlayacak. Daha sonra doğuya yönelerek, Serik ve Manavgat ilçeleri sınırları içerisinde Toros Dağları’nın eteklerindeki koridoru takip edecek ve Konaklı’nın kuzeyinde Batı Kavşağı’nda sonlanacak” ifadeleri kullanıldı.
PROJE KAPSAMINDA 8 TÜNEL YAPILACAK
Antalya-Alanya Otoyolunda; 84 kilometre 2×3 şeritli otoyol ve 38 kilometre 2×2 şeritli bağlantı yolu bulunduğu kaydedilen açıklamada, otoyolun toplam uzunluğunun 122 kilometre olduğu vurgulandı. Proje kapsamında 7 kavşak bulunduğu ifade edilen açıklamada, 8 tünel, 19 viyadük bulunan otoyolun, Serik, Manavgat ve Alanya ilçelerinden geçtiğine işaret edildi.
ŞEHİR İÇİ TRAFİĞİ RAHATLAYACAK
Proje ihalesinin 25 Ağustos’ta yapılacağı duyurulan açıklamada, “Antalya-Alanya Otoyolu, turizme bağlı olarak özellikle yaz aylarında artan yolculuk taleplerini, hızlı, konforlu ve güvenli olarak karşılamakla birlikte bölgedeki ticaret ve tarım sektörüne hizmet edecek şekilde planlandı. Antalya-Alanya Otoyolu projesinin ülkemiz için en önemli katkısının, bölge turizminin gelişimindeki olumlu etkisi olacağı öngörülüyor. Proje ile özellikle trafik güvenliği, can ve mal emniyetinin tam olarak sağlanmasının yanı sıra, çevre illerden gelen trafiğin şehir içerisine uğramadan transit geçişinin sağlanması, seyahat süresinin kısaltılması amaçlanıyor. Otoyolun hayata geçmesi ile birlikte yakıt tüketimi, araç bakımı ve onarım giderleri gibi ekonomik kayıplar, trafik yoğunluğunun neden olduğu gürültü, çevre kirliliği ve emisyon salınımı en aza inecek” ifadeleri kullanıldı.
ÜLKEMİZİN BÜYÜMESİ İÇİN GEREKLİ ALTYAPI YATIRIMLARINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, batıdan doğuya kesintisiz bir otoyol ağınının hedeflendiğini belirterek, “Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ve Antalya-Alanya Otoyol Projesi ile bu hedefe bir adım daha yaklaşıyoruz. Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ile büyütme çabaları için gerekli altyapı yatırımlarını planlı bir şekilde gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda da Ulaştırma 2053 Vizyonu açıkladık. 2023 yılından 2053 yılına kadar geçen sürede yapılacak yatırımlarla Karayolu Hizmet Düzeyini en üst seviyeye çekerek ‘kesintisiz ve konforlu’ bir ulaşım tesis edeceğiz. 2053’e kadar bölünmüş yol ağının 38 bin 60 kilometreye, otoyol ağının ise 8 bin 325 kilometreye yükselteceğiz” dedi.

Egeli ihracatçılar 7 sektörde Türkiye birincisi oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği “İhracat Şampiyonları Ödül Töreni”nde Ege Bölgesi’nden 7 firma 10 ödülün sahibi oldu.

“2021 İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan, Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH. İHR. VE TİC. A.Ş. Türkiye şampiyonluğunu bu yıl da korurken firmanın ödülünü Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan’a Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle verdi.

Yaş meyve sebze sektöründe UÇAK KARDEŞLER GIDA SER. ULUS. NAKL. PL. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. bu yıl beşinci kez Türkiye İhracat Şampiyonu olma mutluluğu yaşadı. Firma ortağı Ali Uçak ödülünü Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve önceki dönem TİM Başkanı İsmail Gülle’nin elinden aldı.

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe bu yıl ihracat şampiyonluğunu VERDE YAĞ BESİN MADDELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. kazandı. Firmanın ödülünü Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’den almak için Yönetim Kurulu Başkanı Murat Türkal törende hazır bulundu.

Tütün sektöründe Türkiye’nin ihracat şampiyonu JTI TÜTÜN ÜRÜNLERİ SANAYİ A.Ş. oldu. Firmanın ödülünü, Kurumsal İlişkiler Direktörü Zeynep Öztürk aldı.

İlk 10 ihracatçı arasında TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A.Ş. Türkiye üçüncüsü olurken, TÜPRAŞ kimya sektöründe Türkiye’nin ihracat şampiyonu oldu. Firmanın ödülünü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.

Manisa’da faaliyet gösteren VESTEL TİCARET A.Ş., Türkiye’nin en çok ihracat yapan beşinci firması olurken, Elektrik-Elektronik sektöründe bu yıl da Türkiye şampiyonluğunu kimseye kaptırmadı. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİHSAL ENDÜSTRİSİ A.Ş. Çelik sektöründe Türkiye ihracat şampiyonu olurken, Türkiye’de en çok ihracat yapan firmalar listesinde dokuzuncu sıranın sahibi oldu. HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİHSAL ENDÜSTRİSİ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rüştü Başaran’a ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.

Eskinazi; “Firmalarımızın sayısının artmasını diliyoruz”

Türkiye ihracat şampiyonları arasında Ege Bölgesi’nden 7 firmanın 10 ödül almasından mutluluk duyduklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracat şampiyonları arasındaki Egeli firmaların önümüzdeki yıllarda artması için İnovasyon, AR-GE, Tasarım, Sürdürülebilirlik, Dijitalleşme ve Mesleki Eğitim konularında projeler geliştirdiklerini aktardı.

Kimya ve Elektrik-Elektronik sektörlerinde ihracat şampiyonlarının Ege Bölgesi’nde faaliyet göstermesine karşın Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında ihracatçı birliklerinin bulunmadığına dikkati çeken Eskinazi, “Ege Bölgesi’nden 30 milyar dolar civarında ihracat yapılırken, bu ihracatın yaklaşık 10 milyar doları Ege Bölgesi dışında kayda alınıyor. Kimya ve Elektrik-Elektronik sektörlerinde faaliyet gösteren ihracatçılarımızın EİB çatısı altında kendi birliklerini kurmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu iki sektörümüze ilave olarak Ege Bölgesi’nin üretiminde Türkiye lideri olduğu yenilenebilir enerji ekipmanları sektöründe de bir ihracatçı birliği kurmak istiyoruz. EİB bünyesindeki birlik sayısının 15’e çıkması için çabamız sürecek”