Ekonomi-teknoloji haberleri (11.03.2021)

Dijital Göçebelik Yurt İçine Taşındı

Dünyanın dört bir yanında istediği yaşam koşullarında uzaktan çalışan dijital göçebeler, pandeminin etkisiyle yurt içindeki yerleri tercih ediyor. Zyxel, kalıcı olarak mobil yaşamı tercih eden ya da tatil yapan dijital göçebeler için en önemli kriterlerden biri olan kesintisiz, hızlı ve güvenli internet bağlantısı sunan ürünleriyle iyi bir iş arkadaşı oluyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle dünyanın dört bir yanından milyonlarca çalışan işlerini ofis dışından yürütmeye başladı. Uzaktan çalışmak, her ne kadar milyonlar için yeni bir düzen getirse de aslında her yerden çalışabilme, son 10 yılın trendi olmuş durumda.

Kablosuz teknolojilerin gelişmesi dijital göçebeliği trend haline getirdi

Teknolojik gelişime doğru orantılı olarak sayıları hızla artan dijital göçebelerin yaşam tarzları tamamen her yerden çalışabilmeye bağlı. Dijital göçebelik, kablosuz bağlantı teknolojilerini kullanarak işlerini sürdürürken, aynı zamanda sürekli hareket halinde göçebe yaşam tarzı süren profesyonelleri tanımlamak için ilk kez 1997 yılında yazarlar Tsugio Makimoto ve David Manners tarafından ortaya atılmış bir kavram.

Dijital göçebelik kültürünün merkezinde uzaktan, en az ofis ortamındaki kadar kesintisiz ve yüksek verimlilikle çalışabilme kabiliyeti yatıyor. Tamamen kablosuz ağ teknolojilerine dayanan bu yaşam tarzı, günümüzde koronavirüs sebebiyle uygulanan kısıtlamalarla birlikte uzaktan çalışmaya başlayan milyonlarca yeni profesyonelin de ilgisini çekiyor.

Dünyada favoriler Tayland ve Bali, Türkiye’de Ege ve Akdeniz

Dijital göçebelerin kalmak ve çalışmak için en sık tercih ettikleri dünya kentlerinin başında sık ormanları, ile Kuzey Tayland’ın en büyük şehri olan Chiang Mai geliyor. Şehre henüz doyamamış olan profesyoneller için ise ülkenin en büyük kenti Bangkok ideal bir nokta olarak öne çıkıyor.

Dijital göçebelerin favori duraklarından bir diğeri ise uzun zamandır egzotik tatil destinasyonları arasında yer alan, Endonezya’da bir ada olan Bali.

Türkiye’de yabancı dijital göçebeler için favori adres İstanbul olmayı sürdürürken, İstanbullu ve diğer büyük şehirlerden göçebeler ise yoğunlukla Ege ve Akdeniz’deki sakin sahil kasabalarını tercih ediyor. Pandemi ile ortaya çıkan seyahat kısıtlamaları, trendin yurt içine doğru kaydığını gösteriyor. Pandemi dönemindeki yaşam tercihlerini inceleyen ve katılımcıların yüzde 88’inin İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşadığı Rimuut’un Ekim 2020 tarihli araştırmasına göre, çalışanların yüzde 60’ı büyük şehir yerine daha düşük nüfuslu bir yerde yaşamak istiyor. COVID-19 ile uzaktan çalışmaya başlayanlarda ise bu oran yüzde 68’e çıkıyor.

Hızlı ve kesintisiz internet öncelikler arasında

Ağ teknolojilerinin mevcut gelişmiş durumu, dijital göçebelerin sıradaki birkaç hafta, ay veya yıl kalacakları yerleri seçerken internet erişimini dert etmelerini gerektirmiyor. Hatta öyle ki, artık en derme çatma kamp bile doğru ağ ürünleriyle ortalama bir ofisten çok daha iyi bir internet bağlantısına sahip olabiliyor. Ağ teknolojileri alanında dünya lideri Zyxel’in geliştirdiği ürünler, dijital göçebelerin yaşam tarzlarını kesintisiz ve yüksek hızlı internet bağlantılarıyla kolaylaştırıyor.

Zyxel WAH7601 4G LTE Taşınabilir Router

Zyxel WAH7601 4G LTE Taşınabilir Router, aynı anda diğer görevlerle uğraşmak zorunda olan akıllı telefon hotspot’ları ile karşılaştırıldığında daha uzun servis süresi ve daha iyi WiFi sinyal kapasitesi sunuyor. WAH7601, Kategori 4 desteğiyle 150 Mbps’ye varan veri hızlarıyla anında ve istikrarlı internet bağlantısı sağlıyor. Kompakt tak ve çalıştır tasarımı sayesinde, ister gün içinde mobil olanlar ister kamp ya da tatillere çıkanlara anında kişisel internet bağlantısı kurmayı mümkün kılıyor. Cihaz kolayca cepte taşınabildiğinden, yazlığa gidenler gibi daha uzun süre internet bağlantısına ihtiyaç duyanlar için de sabit internet bağlantılarına iyi bir alternatif oluşturuyor.

LTE2566 4G Modem / Router

ADSL, fiber veya kablolu TV gibi karasal hatların bulunmadığı lokasyonlarda veya bu hatlarda kesinti yaşandığında 4,5G internet erişimi sağlayan Zyxel LTE2566 4G Modem Router, 300 Mbps indirme (DL), 50 Mbps (UL) yükleme kapasitesi ile sabit hatların olmadığı en uçsuz bucaksız yerlerde bile kesintisiz iletişim ve verimli iş akışı sağlıyor. Bu cihaz da, günlük mobil ihtiyaçları karşılayabildiği gibi, kısa ya da uzun olması fark etmeksizin her tür tatil ya da konum değişikliğinde sabit internet bağlantısının yerini alarak hem esneklik hem de tasarruf imkanı sunuyor.

VMG3625-T50B Modem

Hem VDSL hem ADSL hem fiber/kablolu bağlantıları destekleyen Zyxel VMG3625-T50B, en yüksek hızları isteyenler için ideal. Bu modem ile evlerinde çok sayıda cihaz bağlantısı isteyenlerin olduğu kadar, yılın belirli bir döneminde yazlıklarında veya kışlık dağ evlerinde geçiren profesyonellerin de tüm ihtiyaçları karşılanıyor.

Kesintisiz iletişim ve yüksek hızlı internet bağlantı avantajları sağlayan VMG3625-T50B, sahip olduğu 802.11AC 2×2 Wave 2 teknolojisi sayesinde, 2,4 GHz bandında 300 Mbps, 5 GHz bandında ise 867 Mbps kablosuz hız sunabiliyor. MIMO (MU-MIMO) ve Beamforming gibi performans artırıcı özelliklere sahip modem, uzaktan eğitim ve çalışmak için ağ altyapılarını güçlendirmek isteyenler için ideal seçenek olarak öne çıkıyor.

WRE2206 Menzil Genişletici

Menzil genişleticiler, büyük evlerde ve yazlıklarda, ağ ve internet bağlantısının bahçeye, arka odalara ya da üst ve alt katlara da kolayca ulaştırılabilmesini sağlıyor. Güçlendirilmiş dahili antenleri ile yüzde 30’a varan oranda daha iyi kapsama alanı sunan WRE2206, ek güç kullanarak Wi-Fi kablosuz sinyallerini artırıyor. WRE2206 doğrudan elektrik prizine takılarak çalışıyor. Bir adet 10/100 Mbps ethernet bağlantı noktası üzerinden akıllı TV, yazıcı gibi cihazları da kablolu olarak ağa bağlamayı sağlıyor. 802.11 b/g/n protokollerinde çalışan WRE2206, 300 Mbps’a kadar veri alma ve gönderme hızlarını destekliyor.

WRE6602 Menzil Genişletici

Mevcut modem ya da router’ı değiştirmeden kablosuz internetin kapsama alanını artırmayı sağlayan, aynı zamanda bağlantı hızını ve kalitesini de en uç noktaya taşıyan WRE6602, WPS düğmesine basılarak tek hamlede kullanıma hazır hale geliyor. WRE6602’nin WPS butonu dışında akıllı telefonlar üzerinden kullanılabilen Easy Link uygulaması ile birkaç adımda kurulumu yapılabiliyor.

Türk işverenler 2021’in ikinci çeyreğine yönelik olumlu bir istihdam beklentisi içinde
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre araştırma kapsamında yer alan sekiz sektörün yedisinde 2021’in ikinci çeyreğine yönelik istihdam artışı bekleniyor. Üretim sektörü mevsimsel verilerden arındırılmış +%24 istihdam görünümüyle bu sektörler arasında en olumlu istihdam beklentisini sergileyen sektör oldu. Bir önceki çeyreğe kıyasla istihdam beklentisi araştırma kapsamındaki sekiz sektörün dördünde güçlenirken en dikkat çekici yükseliş yüzde 10 puan artışla İlaç sektöründe yaşandı. Türk işverenler işyerlerinde COVID-19 aşısını zorunlu tutmayı düşünmüyor.
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türk işverenlerin 2021’in ikinci çeyreğine yönelik olarak olumlu seviyede işe alım beklentilerine sahip olduğunu ortaya koydu. COVID-19 salgınının şartları altında 775 Türk işverenin görüşlerine baş vurularak yapılan araştırmanın verilerine göre Türk işverenlerin yüzde 20’si 2021’in ikinci çeyreğinde istihdam artışı beklerken, yüzde 4’ü azalma öngörüyor ve yüzde 70’i ise değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. 2021’in ikinci çeyreğine yönelik net istihdam görünümü ise +%16’yı gösteriyor. Mevsimsel verilerden arındırılmış görünüm ise +%10 olarak ölçülüyor. İşe alım planları 2021’in ilk çeyreğine ve geçen yılın aynı dönemine kıyasla göreceli bir istikrar sergiliyor
ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, Türkiye’nin 2021 ikinci çeyrek istihdam görünümü hakkında şunları söyledi: “COVID-19 aşılarının çoğu EMEA ülkesinde erişilebilir hale gelmesiyle birlikte bölgemizdeki işverenlerin bakış açılarındaki değişimleri de görebiliyoruz. Ülkemizdeki işverenlerin yüzde 15’i COVID-19 öncesi dönemdeki işe alım seviyelerine ya da daha yüksek seviyelere altı ay içerisinde ulaşılabileceğini belirtiyor. Bölge ortalamasına göre altı puan yüksek olan bu beklenti ışığında göreceli olarak olumlu bir tabloya tanık oluyoruz.  Bu olumlu atmosfer ülkemizin bölgelerinde de görülebiliyor. Araştırmaya dahil olan beş bölgenin tamamında işverenler, bir önceki çeyreğe kıyasla daha olumlu bir istihdam görünümü sunuyorlar. COVID-19 salgınından toparlanma hızlandıkça bu olumlu beklenti eğiliminin de sürmesini bekliyoruz.”
Türk işverenlerin yüzde 15’i COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine altı ay içerisinde geri dönmeyi bekliyor
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması’nda, işverenlere COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine dönüş beklentilerine ve COVID-19 aşılarının uygulanmasına ilişkin ek sorular da yöneltildi. Verilere göre Türkiye’deki işverenlerin yüzde 15’i COVID öncesi işe alım seviyelerine altı ay içerisinde dönebileceklerini düşünüyor. Yüzde 8’i ise dönüşüm 2021 yılı sonu itibarıyla gerçekleşebileceği görüşünde. Türk işverenlerin yarısından fazlası çalışanların aşılanmasına yönelik sabit bir politika belirlemeyi planlamadığını ve aşılanma kararını bireylere bıraktığını ifade ederken, yüzde 20’si ise aşılanmayı zorunlu tutmamakla birlikte çalışanlarına aşılanmanın faydalarını anlatacaklarını belirtiyor. Önümüzdeki altı ila 12 ay için şirketlerinde planladıkları çalışma tarzları sorulduğunda Türk işverenlerin yüzde 12’si uzaktan ve işyeri tabanlı çalışma yaklaşımının karışımını uygulamayı beklediklerini ifade ederken yüzde 80’i mesailerin tamamında ya da çoğunda işyeri tabanlı bir çalışma modelini benimseyeceklerini belirtiyor.
2021’in ikinci çeyreği için en yüksek istihdam artışı beklentisi Üretim sektöründe
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması verilerine göre, araştırma kapsamındaki sekiz sektörün yedisinde işverenler önümüzdeki çeyrekte işe alım seviyelerinde artış beklentisine sahip.  İşverenlerin en güçlü işe alım beklentileri bildirdiği sektör +%24 istihdam görünümüyle Üretim sektörü olurken, bunu istihdam görünümünün +%21 olarak ölçüldüğü İlaç sektörü takip ediyor. Finans ve Kurumsal Hizmetler sektörü ile Toptan ve Perakende Ticaret sektörleri de yüzde 13 ve yüzde 11’lik istihdam görünümleriyle istikrarlı bir istihdam beklentisi sunuyor. Diğer Üretim sektörü işverenleri +%9’luk görünümle ılımlı işe alım fırsatı sunarken, İnşaat ve Diğer Hizmetler sektörleri de +%5 ve +%4 istihdam görünümleriyle bu tabloya eşlik ediyor. Bununla birlikte Restoran ve Otelcilik sektöründeki işverenler -%2 istihdam görünümüyle işe alımlarındaki azalma beklentisini sergiliyor.

MVA[1] İstihdam Görünümü (%)
ÜRETİM +%24
İLAÇ +%21
FİNANS VE KURUMSAL HİZMETLER +%13
TOPTAN VE PERAKENDE TİCARET +%11
DİĞER ÜRETİM +%9
İNŞAAT +%5
DİĞER HİZMETLER +%4
RESTORAN & OTELCİLİK -%2

Yılın bir önceki çeyreğiyle kıyasla işe alım beklentilerinin sekiz sektörün dördünde güçlendiği görülüyor. En çok göze çarpan yükselişler arasında yüzde 10 puan ile İlaç sektörü öne çıkarken, Toptan ve Perakende Ticaret sektöründe yüzde 5’lik artış dikkat çekiyor. Görünümlerin yüzde 4 puan artış gösterdiği diğer iki sektör Üretim ve Restoran & Otelcilik olurken, Diğer Hizmetler sektörü işverenleri bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4 puan düşük işe alım beklentisi bildiriyor.
Önceki yılın aynı dönemine kıyasla sekiz sektörün dördünde daha düşük işe alım beklentileri göze çarpıyor. En dikkat çekici düşüş yüzde 4 puan ile Diğer Hizmetler sektöründe yaşanırken, Finans & Kurumsal Hizmetler ile Restoran & Otelcilik ve İlaç sektörlerinde istihdam görünümleri yüzde 2 puan azalma gösteriyor. Bununla birlikte Toptan ve Perakende Ticaret sektöründe yüzde 7, Üretim sektöründe ise yüzde 5 olmak üzere üç sektörde işe alım beklentileri yükselmiş görünüyor.
2021’nin ikinci çeyreğine yönelik en güçlü istihdam görünümleri Ege ve Karadeniz bölgelerinde
Araştırma kapsamındaki beş bölgenin tamamında işverenler, 2021’in ikinci çeyreği boyunca personel sayısının artmasını bekliyor.  En güçlü istihdam piyasasının beklendiği bölgeler +%15 ile Ege ve +%13 ile Karadeniz bölgeleri olurken, Marmara bölgesi +%10, İç Anadolu bölgesi ise +%9 olarak ölçülen orta seviyeli istihdam görünümleriyle öne çıkıyor. Akdeniz bölgesi işverenleri de +%8 istihdam görünümü ile işe alım beklentilerinde artış bildiriyor.

MVA İstihdam Görünümü (%)
EGE +%15
KARADENİZ +%13
MARMARA +%10
İÇ ANADOLU +%9
AKDENİZ +%8

Bir önceki çeyreğe kıyasla Ege ve Akdeniz bölgelerinde işe alım beklentileri yüzde 8 ve yüzde 4 puan artarken,  İç Anadolu ve Marmara bölgelerindeki işverenler bir değişiklik beklemediklerini ifade ediyor. Karadeniz bölgesindeki istihdam görünümü ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2 puan azalmış görünüyor.
Bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında İç Anadolu ve Ege bölgelerinde işe alım beklentileri yüzde 4 ve yüzde 3 puanlık artış sergiliyor.  Bununla birlikte Akdeniz bölgesindeki işverenlerin işe alım beklentileri bir 2020’nin ikinci çeyreğine kıyasla yüzde 3 puan azalmış bulunuyor.
Büyük ölçekli şirketlerdeki işverenler 2021’in ikinci çeyreğine yönelik güçlü işe alım beklentilerine sahip  
2021’in ikinci çeyreğine yönelik olarak dört işletme kategorisinin tamamında işe alım beklentisi bulunuyor. Veriler mevsimsel verilerden arındırıldığında büyük şirket işverenleri +%17 istihdam görünümü ile en güçlü istihdam piyasası görünümünü bildirirken Orta ölçekli şirketlerdeki işverenler +%15’lik görünümle istikrarlı işe alım beklentisi sergiliyor. Küçük ve Mikro ölçekli şirketlerdeki işverenler ise sırasıyla +%8 ve +%5’lik görünüm bildiriyor.
Önceki çeyrekle karşılaştırıldığında Mikro ölçekli işverenlerde istihdam görünümü yüzde 9 puan artarken, Orta ölçekli işverenlerde de yüzde 3 puan artış gözlemleniyor. Büyük ölçekli işverenlerin görünümleri ise bir önceki çeyreğe kıyasla bir değişim göstermezken Küçük ölçekli işletmelerdeki işverenlerin görünümü yüzde 2 puan azalmış bulunuyor.
Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında büyü Orta ölçekli işverenler yüzde 5, Mikro ölçekli işletmelerdeki işverenlerse yüzde 3 puan daha yüksek işe alım beklentisi sergiliyor. Küçük ölçekli işletmelerdeki işverenler istikrarlı seviyede bir işe alım beklentisi ortaya koyarken Büyük ölçekli işletmelerdeki işverenlerin işe alım beklentileri bir önceki yıla kıyasla yüzde 10 puan azalmış bulunuyor.

ABD’ye ihracatta hedef 100 milyar dolar
Trakya Kalkınma Ajansı liderliğinde tüm kalkınma ajanslarından 200’e yakın uzman, dış ticaret danışmanı ve firma yetkilisinin katılımıyla gerçekleşen “İhracatta Hedef ABD” Webinar’ında, ABD pazarının dinamikleri, pazara giriş süreçleri ve Türkiye’nin ABD pazarına yönelik ihracat hedefleri değerlendirildi.  Konuşmacılar, ABD ile Türkiye arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşılmasında Amerika’da hizmet veren ve Türk firmalarına ABD pazarına giriş konusunda danışmanlık ve operasyon desteği sağlayan firmaların katkısının belirleyici olduğunu paylaştı.
ABD 20 trilyon doları aşan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve 350 milyonu aşan nüfusuyla TOBB ve Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye için yılda 100 milyar dolar ihracat yapılması hedeflenen ülke olarak belirlendi. ABD’nin yıllık 2,1 trilyon dolarlık ithalat hacmi bulunurken, Türkiye’nin rekabet gücü çerçevesinde belirlenen hedefe ulaşması mümkün.
Türkiye’nin Amerika’ya yönelik ihracat olanakları ve kalkınma ajanslarının bu konudaki işlevleri, Tekirdağ TSO Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay’ın da bir konuşma yaptığı “İhracatta Hedef ABD” konulu webinarda ele alındı. Uzun yıllar Amerika’da bulunmalarının avantajının yanı sıra sahip oldukları yazılım ve otomasyon teknolojisiyle, müşterilerine stok, sipariş, gönderi ve depo yönetimi hizmetlerini kolayca sunduklarını belirten SEND4US kurucularından Onur Kutlubay webinarda Türk markalarının küresel pazarda rekabet edebilecek güce sahip olduğunu söyledi.
Onur Kutlubay konuşmasına şöyle devam etti: “SEND4US olarak, güçlü teknolojik altyapımızla özellikle Amerika’daki online pazaryerlerine girmek isteyen firmalara sunduğumuz uçtan uca e-ticaret operasyon yönetimi sayesinde anahtar teslim iş yapıyoruz. Tekstilden hazır gıdaya, mobilyadan teknolojik ürünlere ve maske, eldiven gibi hijyen ürünlerine kadar pek çok farklı sektöre yönelik hizmet veriyoruz. Uzun yıllardır Amerika’da bulunmamız ve sektörde sahip olduğumuz deneyimimizle, Türkiye’deki satıcılar için tüm zorlukları ortadan kaldırıyoruz. Türkiye’deki bir satıcı için en büyük avantajımız hem ticarette hem telefonda aynı dili konuşmamız. Müşterilerimiz, SEND4US’ın sunduğu teknolojik platform sayesinde; birden çok satış kanalındaki siparişleri, stok düzeylerini, gönderilerini ve iade süreçlerini izleyebiliyor. Dolayısıyla müşterilerimiz tüm operasyona yönelik tam bir kontrol ve erişime sahip oluyorlar. Öte yandan depolarımız, nüfusun yoğun yaşadığı bölgelere göre mümkün olduğu kadar çok e-ticaret tüketicisine, en kısa sürede ulaşacak şekilde konumlandırıldı. Bu sayede ürünlerin teslim süreçleri hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Biz sunduğumuz olanaklarla yerli ve milli ürünlerimizin bu pazarda yer almasını sağlayarak hem Türkiye’deki üreticilere hem de Türkiye’nin e-ihracat hedeflerine katkı yapmayı hedefliyoruz.”

*PANDEMİ SONRASI TEKSTİL,  TEXSUM’21 ZİRVESİNDE KONUŞULDU

**UTİB BAŞKANI ENGİN: TEKSTİLDEKİ DAYANIŞMA İHRACATA DA YANSIYOR

UTİB, UHKİB ve Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nin düzenlediği Tekstil Zirvesi TEXSUM’21 programında sektörün geleceği masaya yatırıldı. UTİB Başkanı Taşdelen Engin, “Dayanışmamız, ihracata da yansıyor” dedi.

Tekstil ve Hazır Giyim sektörlerinde beklentilerin ele alındığı ikinci Tekstil Zirvesi TEXSUM 2021, dijital platformda düzenlendi. Açılış konuşmasını yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tekstil Mühendisliği Bölümü’nün ortak akıl ile sanayiyi buluşturarak önemli işlere imza atacağını söyledi.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin’in moderatörlüğünde “Pandemi Sonrası Tekstil Nerede?” konulu panel; TİM Başkan Vekili ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ve Tekstil Mühendisleri Odası Başkanı Aykut Üstün’ün katılımları ile gerçekleşti.

PINAR TAŞDELEN ENGİN: BAŞARILI BİR SINAV VERDİK

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, büyük umutlarla girilen 2020’nin pandemi krizi nedeniyle beklenmedik bir yıla dönüştüğüne işaret ederek “Pandemiye rağmen 2020’ye birçok etkinlik, proje, fuar ve heyet sığdırdık. Dünya genelinde devam etmekte olan siyasi dalgalanmalar ve sağlıkta yaşanan sorunlara rağmen bu süreçte ülkemiz ve sektörlerimiz başarılı bir sınav veriyor ve yolumuza güçlü şekilde devam ediyoruz. Pandemi, sektörümüzün, dikey entegre yapısından dolayı ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Birçok ürün ve hammaddenin yurtdışı tedarikinde problem yaşanırken örnek bir dayanışma gösterdik ve bunun direkt ihracat rakamlarına yansıdığını gördük” diye konuştu.

GÜNDEMİR: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE YOL AYRIMINDAYIZ

Dijital dönüşüme uyum sağlayamayan şirket ve ülkelerin küresel ekonomide oyun dışı kalacağını kaydeden Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir de “Türkiye, bu noktada bir yol ayrımında. Sanayi 4.0 kapsamında hazır giyimde yapılacak çalışmalar çok önemli. Bu kapsamda UHKİB olarak hayata geçirdiğimiz Dijital Dönüşüm Mühendisi Programı aracılığıyla siber güvenlik, yapay zekâ, nesnelerin interneti, bulut bilişimi, büyük veri, artırılabilir ve sanal gerçeklik, sistem analizi gibi önemli alanlarda mühendislerimize yetkinlikler kazandırıyoruz. Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe Endüstri 4.0 Entegrasyonu Ur-ge projemiz de devam ediyor” dedi.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz de “Pandemi sonrası tekstil sektörünün geleceği yine parlak olacaktır. Yeniden kapanmamaların olmaması durumunda 2021 yılında rekor ihracat verilerine ulaşmayı hedefliyoruz ifadelerini kullandı.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, “Sektörümüz, çevrim içi kanallara ve e-ticarete pandemide süratler ayak uydurdu. Ciddi yatırımlar da yapıldı. İhracat odaklı büyümemiz bu yıl da sürecek” dedi.

 Koton Kumaş Tedarik Müdürü Aykut Üstün de “Pandemiye rağmen tekstil sektöründe gelecek adına umut verici gelişmeler yaşanıyor. Tekstil mühendislerinin de istihdam alanında daha fazla imkânı olacaktır” dedi.

SÖZ, KADIN GİRİŞİMCİLERDE…

Etkinliğin birinci gününde; Aslı Filinta Marka Kurucusu Aslı Filinta Demir Sosyal Sürdürülebilirlik oturumu ile Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aksel Eren moderatörlüğünde ve LCW Malzeme Kalite Güvence Müdürü Arzu Konyalı, Ozon Tekstil Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Selim Karaca, Koton Kalite Güvence Direktörü Yunus Emre Işık’ın katılımları ile Sürdürülebilirlik Paneli gerçekleşti. Gürmen Group Üretim ve Tedarik Direktörü Metin Baran Saltık ise Akıllı Tekstiller oturumunu gerçekleştirdi.

Texsum’21’in ikinci gününde; Coats Üretim Müdürü Mustafa Mert Dağdelen tarafından Konfeksiyon Sektöründe Trend Nereye Gidiyor oturumu gerçekleşti.

Kadın Girişimciler Paneli, Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Binnaz Kaplangiray’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Biolive Kurucu ortağı ve CEO’su Duygu Yılmaz, DOSETEX Kurucusu Dr. Selcen Altınok ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Doç. Dr. Şölen Kipöz, girişimcilik serüveninde karşılaştıkları zorluklar ve verdikleri mücadeleleri anlattı. Tekstil Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Füsun Ekren’in moderatörlüğündeki Dijital Dönüşüm paneline ise MASTERKEY Virtual Fashion Satış Müdürü Osman Kürşat Ardıç, PROSOFT VR Kurucusu Selçuk Şireci, ASTAŞ Eğitim Departman Müdürü Ufuk Semiz katıldı. Ardıç, “İnovasyon ve dijitalliğin artık bir opsiyon değil, bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

‘YENİ FİKİRLERE İHTİYAÇ VAR’

Dokusuz Yüzeyler Paneli de yapıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Y. Dilek Kut moderatörlüğündeki panele, Biosphere Corporation Nonwoven Üretim ve Proje Müdürü Cem Or ve Mogul Tekstil CEO’su Serkan Göğüş katıldı.  Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Y. Dilek Kut, “Hızla değişen ve dönüşen dünyamızda pandemi sürecinde ve sonrasında tekstil sektöründe de yeni fikirlere, yeni fikirlere ve geliştirilmiş ürünlere gereksinim her geçen gün artacaktır” diye konuştu.

Pandemi Sebebiyle 3 Aydır Ertelenen EGİAD Genel Kurulu Yapıldı

İzmir iş dünyasının merakla beklediği, tüm Dünyayı etkileyen pandemi sebebiyle Ocak ayından bu güne kadar ertelenen Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) genel kurulunun sonuçları belli oldu. 345 Aktif üyesi bulunan derneğin 16. dönem yönetim, denetim, danışma kurulu ve haysiyet divanının seçildiği genel kurul sonrasında kurumun yeni başkanı Alp Avni Yelkenbiçer oldu. Tek liste üzerinden gidilen genel kurulda pandemiye rağmen katılım yüksek gerçekleşti. Genel Kurula EGİAD Danışma Kurulu ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, İmeak Dto İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, ESİAD Başkanı Fadıl Sivri, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, EGİFED Başkanı Aydın Buğra İlter, EGİAD 12.- 13. Dönem Başkanı ve Deva Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Geçmiş Dönem Başkanları Temel Aycan Şen, Bülent Akgerman, Uğur Barkan, Cüneyt Karagülle katılım gösterdi.

EGİAD Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Tüzüğüne Aldı

Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin (EGİAD) Olağan Genel Kurulu geniş bir katılımla gerçekleşti. 345 aktif üyesi bulunan derneğin genel kuruluna iş dünyası temsilcileri de katılım gösterdi. Divan Heyeti Nazif Ulusoy, Yonca Güngör Çınar, Serhan Ceylan, Halit Çim, Açelya Baç’tan oluştu. Derneğin 16. dönem yönetim, denetim, danışma kurulu ile haysiyet divanının seçildiği genel kurulda, tüzük değişikliklerine de gidildi. EGİAD, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı tüzüğüne alarak bu alandaki faaliyetlerini resmileştirdi. Buna göre, “Yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak, ekonomik eşitsizlikle başa çıkmak, sanayileşme, teknolojik ilerleme ve sorumlu üretimi desteklemek, sürdürülebilir tüketimi ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak ilkelerini benimsemiştir ve üyelerine bu amaçlara uygun faaliyette bulunmalarını önerir” maddesi en dikkat çekici olanıydı.

Genel Kurul’da açılış konuşmasını yapan 15. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan oldu. Ardından sırasıyla EGİFED Başkanı Aydın Buğra İlter, EGİAD Danışma Kurulu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener kürsüde konuşmasını yaptı.

EGİAD Liderler Yetiştiren Bir Okuldur

15. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, döneminde görev alan yönetim kurulu, komisyon üyeleri, dirsek temasında olduğu paydaşlar ile EGİAD idari kadrosuna iş birlikleri ve destekleri için teşekkür etti. Aslan, projeleri gerçekleştirirken, oldukça kollektif ve interaktif bir yapı içinde çalışıldığını vurgulayarak, pandemi öncesinde, EGİAD’ın dernek merkezine ayda en az bir kere fiziki olarak gelen 150’nin üzerinde üye bulunduğuna dikkat çekti. EGİAD’ın liderler yetiştiren önemli bir okul olduğunu da hatırlatan Aslan, “Takriben 350 aktif üyesi olan bir dernekte, üyelerin dernek faaliyetlerine yüksek teveccühü ve aktif olma durumu; bizi mutlaka ki birçok dernekten ayırıyor ve bizi, birçok kere söylediğimiz üzere, “liderler yetiştiren bir okul” yapıyor. EGİAD bir okuldur. Ve liderler yetiştirir. Hem kendi yönetim kurulu ve başkanlığına, hem de diğer STK, oda ve platformlara liderler yetiştirir. EGİAD’da hepimizin başkan olması, hepimizin yönetim kurulu üyesi olması veya hepimizin komisyon başkanı olması tabi ki imkânsız. Ancak, EGİAD’ın gerek komisyon üyeliği gerek komisyon başkanlığı gerek yönetim kurulu üyeliği, başkanvekilliği ve hatta yönetim kurulu başkanlığı; hepsi bu okuldaki birer eğitim yeridir. Hepsi bizi yetiştirir ve geliştirir. Bunu yaparken de, EGİAD’ın her dönem biraz daha genişleyen etki alanı içinde; bize kendimize, çevremize ve topluma faydalı olma fırsatı sağlar. Bu eğitim sıralarından birinde eğitim görmüş olmak ve mezun olmak, bence çok ayrıcalıklı ve gurur verici bir deneyim ve öğretidir. Ben şahsen, iki sene önceki genel kurulumuzun teveccühü ile, bu okulun en kıymetli eğitim yeri olan Başkanlık’tan bugün itibariyle mezun oluyorum. Tabi ki bu mezuniyet ile, benim hayatımdaki eğitim süreci sona ermiyor. Hayatın kendisi, ömür boyu öğrenim ve gelişimi içerir. Bu değerli okulun en üst sınıfından mezun olmanın ağırlığı ile bugün karşınızdayım. Bugünkü mezuniyet ile, tabi ki EGİAD üyeliğim sonlanmıyor. Ancak bu mezuniyet ile beraber, EGİAD içindeki derslerin bugün sonuna gelmiş oluyorum. Beni 30’lu yaşlarımın başında ele alıp, yetiştirip, kendisine Başkan yapan EGİAD’a ve siz çok değerli üyelerine müteşekkirim” dedi.

Ardından konuşan EGİFED Başkanı Aydın Buğra İlter ise, yaptığı konuşmada sivil toplum örgütlerinin önemine değindi. Güçlü demokrasilerin dayanağını güçlü sivil toplum örgütlerinden aldığını dile getiren İlter, “EGİAD bağımsızlık, güçlü kurum, üyelerine faydalı girişimlerle her zaman öncü ve örnek bir kuruluş olmuştur. Üyelerine ve bölgesine sağladığı fayda ile fark yaratmıştır” dedi.

EGİAD Danışma Kurulu ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, EGİAD’ın kent için yaptığı başarılı çalışmaları yakından izleme fırsatı bulduğunu dile getirerek konuşmasına başladı. Özgener, “EGİAD Başkanımız Mustafa Aslan’ın görev döneminin yarısı pandemi sürecine denk geldi. Bu zorlu sürece rağmen, kentimize değer katan değerli projeleri, başarılı çalışmaları ve her zaman gösterdiği yakın iş birliği için Mustafa Aslan’a teşekkürlerimi sunmak isterim” dedi. Özgener pandemi döneminde yaşanılan en önemli gelişmenin dijitalleşme olduğunu belirterek, “Sadece evde kullandığımız internetten bahsetmiyorum. Ticaret ve iş insanları olarak evlerimize kapandığımız dönemde dijital teknolojiler olmasaydı, yıllar süren emek ve çabayla sürdürdüğümüz işlerimizi yitirebilirdik. Yine teknolojinin sağladığı olanaklarla lojistik ve ticaretteki ilerleme, besin ve diğer hayati ihtiyaçlara erişimimizi kolaylaştırdı. Çok daha büyük sorunlar yaşayacağımız bir dönemi siz iş insanlarının dayanışması ve teknolojiyi çok iyi kullanmanız sayesinde yavaş yavaş atlatıyoruz. Bilim, ticaret ve iş insanları bu dönemde çok iyi sınav verdiler. Sağlık çalışanlarının, ulaşım ve lojistik görevlilerinin, temel ihtiyaç maddelerini üreten emekçilerin yanı sıra ekonomiyi ayakta tutmak için gecesini gündüzüne katan sizler de büyük bir alkışı hak ediyorsunuz” diye konuştu.

15. Dönemde 253 Faaliyet

Faaliyet Raporunu sunan EGİAD Genel Sekreteri Prof. Dr. Fatih Dalkılıç ise Ocak 2019 tarihinden bugüne gerçekleşen faaliyetleri aktardı. 15. Yönetim döneminde 253 faaliyet gerçekleştirildiğini dile getiren Dalkılıç, dönem boyunca pandemi, deprem gibi pek çok olumsuzlukla mücadele edilmesine karşın bu zorlu süreçte dahi 100’e yakın faaliyet, toplantı ve etkinliğin covid şartlarında zoom üzerinden hayata geçirildiğine dikkat çekerek, “Bu zorlu dönemden EGİAD’ın ve EGİAD ailesinin olabildiği ölçüde düşük düzeyde etkilenmesi için COVID 19 için bir kriz masası oluşturduk. Ekonomi değerlendirme toplantıları, pandemi sürecinin etkilerini tartışan söyleşiler, devlet destek ve teşvikleri ile ilgili bilgilendirme toplantıları ile üyelerimizin süreci en iyi şekilde göğüsleyebilmelerine katkı sağlamaya çalıştık. Derneğimiz bilimi ve bilimsel çalışmaların ürettiği bilgiyi bir güç olarak niteleyerek odağına alıp ilerlemeyi en güçlü ana prensiplerinden biri olarak benimsedi. Çin ile ilgili kapsamlı bir analiz içeren EGİAD Çin Raporunu bölgemizin ilk düşünce kuruluşu olan EGİAD Think Tank’in ilk yayını olarak kamuoyunun dikkatine sunduk. Ege Bölgesi’nde girişimcilik konusunda bir marka haline gelen EGİAD Melekleri de dönemimizde faaliyetlerine artan bir ivme ile devam etti. TÜSİAD ile ortak yürütülen “Bu Gençlikte İŞ Var” etkinliğinin yanına 2020 ve 2021 yılında “Diamond Challenge” etkinliğini de ekleyerek girişimciliği lise eğitiminden itibaren destekleme ve özendirme fırsatını yakaladık. Bir sonraki dönem yönetimine 30 yılı aşkın süredir devam eden ve gelişen bakış açımızı yansıtmak üzere bir stratejik yol haritası çalışmasını başlattık ve tamamladık. Geliştirdiğimiz bu çalışma EGİAD’ın sürekli gelişimi için odağındaki konular ve yeni dünyaya hazır olmak adına yeni yönetim dönemine bir rehber olma özelliği taşımaktadır” dedi. Ege Bölgesi ve İzmir’in ilk akredite Melek Yatırım Ağı EGİAD Melekleri’nin pandemiye rağmen girişimciliği desteklemeye devam ettiğini vurgulayan Dalkılıç, “15. Dönemde 4 milyon TL yatırım, 12 melek yatırımcı girişimci buluşması, 6 girişime yatırım ve 50 ekosistem çalışması ile EGİAD Melekleri başarısını devam ettirmiştir” diye konuştu.

Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Derneğin Merkezini Oluşturacak

Genel Kurul, EGİAD Yönetimine Aday olan Alp Avni Yelkenbiçer’in konuşmasıyla sürdü. Hem EGİAD Başkan Vekili hem de başkan adayı olarak yaptığı konuşmada 16. Döneme ilişkin 25 projesinin olduğunu belirtti. “Gelecek kuşaklara sorumluluğumuz olduğuna inandığımız için Birleşmiş Milletlerin 2030 yılı için oluşturduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini derneğimizin merkezine alacağız” diyen Yelkenbiçer, EGİAD’ın önümüzdeki 2 yılını planlarken önceliklerinin dinamizm ve sürdürülebilirlik olduğunu kaydetti. Her işte sürdürülebilirliği gündeme taşımayı, döngüsel ekonomiyi, eşitliği ve şeffaflığı ön plana çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan Yelkenbiçer, “Toplumsal eşitsizliklerin önüne geçilmesi, cinsiyet eşitsizliğin azaltılması, çeşitliliklerin zenginlik olarak görülmesi, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz olan çevre bilinci yani sorumlu üretim ve tüketim artık hep gündemimizde olacak konular. Bazen farkındalık yaratarak, bazen örnek teşkil ederek ama bazen de liderlik rolü üstlenerek taşları ülkemiz lehine yerinden oynatabilmeyi hedefliyoruz. Dinamizm ve sürdürülebilirlik önceliklerimiz çerçevesinde, EGİAD Girişimcilik, EGİAD Global, EGİAD Dijitalleşme, EGİAD Kültür Sanat ve Spor, EGİAD Gelecek, EGİAD Konuşuyor, EGİAD Sanayi olmak üzere toplam 7 alana yayılan 25 proje hazırlamış durumdayız. Yine Birleşmiş Milletler’in programında yer alan “hedefler için ortaklıklar” kurma yaklaşımını yoğun olarak kullanacağız. Attığımız her adımın da spesifik bir alanda ve somut bir şekilde etki etmesi hedefimiz olacak. Çalışmalarımız içinde çevre duyarlılığı ve sürdürülebilirlik ön planda olacak. Avrupa Topluluğu’nun yeşil mutabakat şartı ve İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin de gündeminde olan yeşil şehir konularında çaba sarf edeceğiz. Yeni teknolojiler ve girişimcilik alanlarındaysa, EGİAD Melekleri inisiyatifimizle 5 yılı aşkın süredir başarıyla devam eden yolculuğumuz artarak sürecek” diye konuştu. İki yıla yayılan ayrıntılı bir takvim çerçevesinde dikkat çekmeyi, gündem yaratmayı, bilinç oluşturmayı hedefleyeceklerini vurgulayan Yelkenbiçer belli başlı projelerinin açılımını şu şekilde özetledi: “Sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir tedarik zincirleri, sürdürülebilir üretim çalışma konularımız olacak. Döngüsel ekonomi kavramı ile ilgili bir Think Tank raporu yazmayı planlıyoruz. Hükümetimizin Sıfır Atık politikasını dernek merkezimizde ve üye iş yerlerimizde uygulamaya almayı planlıyoruz. Yine AB’nin Yeşil Mutabakat prensiplerini ele alacağız. Bunların yanında 2013 yılında dernek olarak imzacısı olduğumuz Global Compact’in 10 ilkesini de üyelerimize anlatacağız. İnsan hakları, çalışma standartları ve çevre anlamında öncü olacağımız uygulamalar geliştirmeyi planlıyoruz. Çağımızın gereği olarak dijitalleşmeyi ele alacağız. Üyelerimizin dijitalleşme yolculuğunda, onlara uygun partnerler seçerek, üniversite teknoloji transfer ofisleriyle çalışarak dijital karnelerini hazırlayacağız. İzmir’de yaşayan yabancı uyruklu öğrenciler ve profesyoneller için bir merkez olmak istiyoruz. Onların sosyal kültürel paylaşımlarını yapabilecekleri, öğrencilere staj imkanı sağlayabileceğimiz, profesyonellerin deneyimlerinden faydalanabileceğimiz bir dernek olmak istiyoruz. Ülkelerine döndüklerinde EGİAD’ın ve ülkemizin gönül elçileri olmalarını sağlamak istiyoruz. Genç İş İnsanları Derneği olduğumuz için aramıza katılan Z kuşağı temsilcisi arkadaşlarımıza derneğimizin dilini, işleyişini, projelerini daha güncel ve daha cazip hale getirip onların dernek için aidiyetlerini hızlandırmak istiyoruz. Onlara EGİAD’ın geleneklerini öğretip, sonraki yıllarda da EGİAD’ın liderliğini onların üretkenliği üzerine inşa edeceğimize inanıyoruz.”

EGİAD’ın daha fazla etki yaratması, daha fazla insanın hayatına değer katması için çalışacaklarını ifade eden Yelkenbiçer, tüm hızıyla süren globalleşmenin son bir yıldır adeta bedelinin ödendiğine de dikkat çekerek, “Dünya çapında iş yaparken ve dünyanın her yerine seyahat ederken, bir anda en küçük birim olan çekirdek ailelerimize geri döndük. Covid-19 salgını hepimizi ve her kurumu olduğu gibi EGİAD’ı da bir değişime zorladı. En büyük enerjisini birbirinden alan bir topluluk olarak, yüz yüze bir araya gelmeden de başarılı EGİAD işleri yapabileceğimizi kanıtladık. Ama artık yalnızca devamlılığı sağlamakla yetinemeyiz ve bu şartlara uygun “en iyi” seçenekleri ortaya koymak için EGİAD’ın söyleyecek sözü olduğunu göstermeliyiz. İyi fikirler üretmek, hiç gidilmemiş yerlere doğru yol açmak, herkesin tereddüt ettiği bir ortamda doğru örnekler ortaya koymak herkesten çok bizim vazifemizdir ya da biz bu “öncü” rolünü kendimize görev addediyoruz! Çünkü pusula kabul ettiğimiz EGİAD’ın misyonu bize “Türkiye’nin toplumsal rekabet gücünü geliştirme” yönünü gösteriyor. O rekabet gücüne de en çok bugün ihtiyaç var” dedi.

16. Dönem Yönetim Kurulu: Alp Avni Yelkenbiçer, Başak Çayır Canatan, Cem Demirci, Fatih Mehmet Sancak, Filip Minasyan, Frederic Pagy, Kaan Özhelvacı, Oğuz Sertaç Yılmaz, Özveri Yandaş Okay, Pınar Berberoğlu, Süleyman Tutum, Can Bosor, Sevim Doğanoğlu, Müge Şahin, Ece Elbirlik Ürkmez, Yağmur Yarol, Ali Kolcu, Erkan Karacar, Mert Hacıraifoğlu, Arda Yılmaz, Eyüpcan Nadas, Can Atik.

MODOKO’NUN 25 YILLIK ESNAFINA ÜMRANİYE BELEDİYESİ’NDEN PLAKET!
Yarım asrı geride bırakan, İstanbul’un en eski mobilya alışveriş sitesi MODOKO’nun esnafı, Ümraniye Belediyesi tarafından 25 yılı geride bıraktıkları için “Hizmet Berat”ı takdim edildi. MODOKO’da gerçekleşen törende, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, esnaf kültürü ve ahilik vurgusu yaparken MODOKO Başkanı Koray Çalışkan ise mobilya sektörünün kuşaktan kuşağa geçiş yaptığını belirtti.

Ümraniye Belediyesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılını “Ahilik Yılı” olarak belirlemesiyle birlikte 25 yıllık esnafa “Hizmet Berat”ı takdim etti. Yarım asrı geride bırakan ve Ümraniye’nin en eski esnafının yer aldığı MODOKO’da gerçekleşen “Berat Takdim Töreni”ne Ümraniye Kaymakamı Cengiz Ünsal ve Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, AK Parti İlçe Başkanı Av. Mahmut Eminmollaoğlu, MODOKO Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan, AK Parti İstanbul İl Yöneticisi ve Dudulluspor Başkanı Ali Yazlı, KADOSAN Başkanı Erdal Boyacı ve İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar gibi çok sayıda davetlinin katıldığı programda 30 esnaf, hizmet beratı aldı. Törenin açış konuşmasını yapan Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, “Bu yıl, sayın cumhurbaşkanımızın nezdinde Ahilik Yılı olarak ilan edildi. Ahilik demek; kardeşlik, cömertlik ve yardımlaşma demektir. Esnafımızın Anadolu’daki bu kültürünü, İstanbul’da Modoko ve etrafındaki esnaflarımızın ciddi şekilde yerine getirdiğini görüyorum. Biz de hizmette 25 yılını doldurmuş esnafımıza plaket vermek istedik. İlçemizde 40 bine yakın esnafımız var. Bu önemli bir rakam” dedi. Törene ev sahipliği yapan MODOKO’nun Başkanı Koray Çalışkan ise “Ümraniye Belediyesi tarafından MODOKO’da 25. yılını dolduran esnafımıza Belediye Başkanımız Sn. İsmet Yıldırım tarafından hizmet beratları verilmesi hepimiz için bir gurur kaynağıdır. Bu anlamlı organizasyonlarından dolayı sayın başkanımıza ve nezdinde emeği geçen tüm ekibe teşekkürlerimi sunuyorum” açıklamalarında bulunurken, mobilya sektöründe artık 3 kuşağa geçişlerin başladığına vurgu yaptı. Markalaşmak için sektörün kendi içerisinde kurumsallaşması gerektiğine dikkat çeken Çalışkan, 365 işletmenin yer aldığı, dolaylı yoldan 35 bin kişiye istihdam sağlayan MODOKO’daki esnafın büyük bir bölümünün 25 yılı geride bırakmasının MODOKO’nun marka değeri açısından önemini de sözlerine ekledi.

Japonya’ya gıda ihracatında hedef 1 milyar dolar 

 Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege İhracatçı Birlikleri’nin 20 yılı aşkın süredir milli katılım organize ettiği Japonya’nın en büyük gıda fuarı Foodex Japan 2021 başladı.

Japonya’nın Doğu Asya’da Türkiye’nin üçüncü ticaret ortağı olduğunu söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin Japonya’ya ihracatının geçen sene 423 milyon dolar civarında olduğunu açıkladı.

“Japonya dünyanın en büyük yatırımcı ülkesi ve en büyük dördüncü ithalatçısı. Ticaretimizi daha üst seviyelere taşıyabiliriz. Bu yüzden son yıllarda ağırlık verdiğimiz pazar çeşitlendirme faaliyetlerimizin en önemli odak noktalarından bir tanesi. Chiba’daki Foodex Japan Gıda Fuarı, Asya Pasifik Bölgesi’nde Turquality, Ur-Ge projeleri, fuarlar ve sektörel ticaret heyetleriyle yürüttüğümüz başarılı pazar stratejisinin en önemli ayağı. Artık her alanda iş birliğinin daha fazla önem kazandığı bir dönemin içindeyiz. Bu yeni ticari ittifaklar, gelişmeler karşısında nasıl konum alacağımızı iyi düşünmeliyiz. Türkiye ile Japonya arasında imzalanan Teknik İşbirliği Anlaşması iki ülke arasında yeni bir aşamaydı. Ancak daha kuvvetli bir adım gerekli. Özellikle Japonya’nın Avrupa, ABD, İngiltere ile serbest ticaret anlaşması (STA) imzaladığı, 15 Asya-Pasifik ülkesinin imza attığı RCEP anlaşmasıyla oluşturulan serbest ticaret bloğu içinde yer aldığı bir dönemde; ülkemizin STA ve Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerini sonuca ulaştırması gerekiyor.”

Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatı 217 milyon dolar

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Japonya’ya Türkiye geneli ihracatın yüzde 50’sinin, Ege Bölgesi’nden yapılan ihracatın ise yüzde 80’inin gıda üzerine olduğunu söyledi.

“2018 yılında Japonya’ya Türkiye geneli gıda ihracatımız 184 milyon dolarken 2019 ve 2020 yıllarında 217 milyon dolar seviyesine ulaştı. 2020 yılında ise Ege Bölgesi’nden Japonya’ya gıda ihracatımız 74 milyon dolar olarak gerçekleşti. Su ürünleri, kuru meyve, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar, meyve sebze mamulleri, zeytin, zeytinyağı Asya-Pasifik pazarında güçlü olduğumuz sektörler. Japonya’ya gıda ihracatımızı 1 milyar dolara çıkarabiliriz. Dünyada organik gıda pazarı yüzde 23 artışla 129,2 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini biz gerçekleştiriyoruz. Pandemi döneminde tarımın altın çağını yaşadığı, gıda güvenliğinin üst sıralara yerleştiği bir dönemde Japonya ile ticari ilişkilerimizi yeni işbirliği ve ortaklıklarla geliştireceğiz. Gıda ürünlerinin Uzak Doğu pazarına ihracatını artırmak amacıyla Japonya, Güney Kore ve Çin pazarlarına yönelik Turquality Projesiyle de iyi bir ivme yakaladık. 2020 yılında Ege Bölgesi’nden Japonya’ya ihracatımız yüzde 8 artışla 89 milyon dolara ulaştı.”

Fuarda ülkemizi Büyükelçiliğimiz Müşteşarı Emel Derinöz Tekin, Tokyo Ticaret Başmüşavirimiz Murat Yapıcı ve Müşavirlik yerel personeli Mehmet Ayaz temsil ediyor.

Aynı zamanda Türkiye standında pandemi koşullarına uygun kapalı ambalajlarda kuru meyve, zeytinyağı, kekik gibi Türk gıda ürünlerinin olduğu menülerle tadım etkinlikleri düzenleniyor.

Serkan Bayır, Mayen CCO’su oldu
Verdiği çağrı merkezi hizmetleriyle “Hizmet İhracatı Şampiyonları” listesinde dört yıldır üst üste telekomünikasyon kategorisinde Türkiye’nin hizmet ihracatı şampiyonu olan Mayen’de yeni bir atama daha gerçekleşti. 2020 yılından bu yana Mayen Uluslararası Müşteriler Proje Direktörlüğü görevini üstlenen Serkan Bayır, Mayen Chief Commercial Officer (CCO) olarak atandı.
Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış 4 bini aşkın çalışanıyla, dünyanın en saygın markaları için çağrı merkezleri ve teknoloji temelli BPO hizmetleri sağlayan Mayen, Türkiye’de istihdam yaratmaya ve ülkeye daha fazla döviz kazandırmaya devam ediyor. Yenilikçi ve dijital çözümleriyle müşterilerine beklentilerinin çok ötesinde bir deneyim yaşatmak üzere hareket eden Mayen, bu doğrultuda ekibini de alanında deneyimli isimlerle genişletmeye devam ediyor. Son altı yıldır her yıl ortalama yüzde 35 artışla, sektörün büyüme hızından iki kat daha hızlı büyüyen Mayen’in yeni CCO’su Serkan Bayır oldu.
Bayır, “Yıllık 30 milyon etkileşimle elde ettiğimiz müşteri iç görüsünü markalarımıza taşımaya devam edeceğiz, danışmanlık ve dijital hizmetlerimizle daha da iyi müşteri deneyimleri yaratmak adına çalışacağız” dedi.
Serkan Bayır kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 2001 yılında mezun olduktan sonra PricewaterhouseCoopers’da yönetim danışmanı olarak kariyerine başlayan Serkan Bayır, sonrasında HP Türkiye bünyesine ürün ve satış yönetimi alanında çeşitli roller üstlenmiş, ardından Almanya’da yaklaşık yedi yıl boyunca HP Avrupa merkez ofisinde Yunanistan, Türkiye, İsrail, Orta Doğu, Afrika ve Güney Afrika’dan sorumlu olarak görev yapmıştır. Akabinde Türkiye HP organizasyonuna dönen Bayır, 2012-2016 yılları arasında  genel müdür yardımcısı olarak çalışmalarını sürdürmüştür. 2016-2020 yılları arasında yeniden bölgesel bir sorumluluk üstlenerek, Merkez/Doğu Avrupa ve Orta Doğu/Afrika’dan oluşan büyük bir bölgeden (CEMA) sorumlu olarak kariyerine devam etmiştir. Bayır, 2020
Turizm sektöründe, Turquality destekleri nelerdir?

Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka programıdır. Hem teşvik, hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, ürün ve hizmet üreten tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görüyor. Son dönemlerde iş süreçlerini uçtan uca dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler, global çapta markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çeviriyor.

Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık 19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor.

Turizm sektöründeki firmaların, global başarılara imza attığını anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

Türkiye’nin en büyük kazanımlarından birisi ihracat, diğeri turizm ülkesi olmasıdır. Türkiye, turizmde fırsatlar ülkesidir. Tarihi, kültürel, doğal hazinelere sahibiz, dünyanın en iyi tesisleri ve destinasyonları bizde. Firma olarak, Turquality iş modelimiz ile, turizm sektörüne ayrı bir önem veriyoruz. Turquality iş modelini, turizm sektörüne uyguladığımızda ciddi bir döviz girdisi sağlıyoruz. Danışmanlık yaptığımız turizm firmalarında, önce iş sürecini gözden geçirip, hedef kitleyi tespit ederek, kaynak ve kabiliyet planlarını gerçekleştiriyoruz. Bu ifade ettiğim çalışmanın 423 alt süreç yönetimi var ve bu süreçler arasında çapraz algoritmayı kurguluyoruz. Örneğin, turizmcilerin birçoğunun yaptığı iş aynı olmuş ve birbirlerini kopyalıyorlar. Bu da marka değerinin altında satış anlamına geliyor. Yaptığımız çalışmalar ile firmalara farklılaşma stratejisi, çapraz algoritmik hizmet dediğimiz çalışmaları yapıyoruz ve ardından stratejik yol haritasını hazırlıyoruz” dedi.

Turquality’nin turizm sektörüne verdiği destekler şunlardır:

DESTEK TÜRÜ LİMİTİ KAZANDIRDIĞI İVME
Hizmet ve marka tescili ve korunması Limitsiz Yurtdışında markanın korunması ve başka birinin almaması
Kalite, hijyen, çevre, pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, eğitim, danışmanlık gideri Limitsiz Evrensel kalite sistemlerine sahip olma ve rakiplerinin sahip olduğu belgelere sahip olma
İstihdam (aşçı, şef, yazılımcı, mühendis, tercüman) 5 kişi Nitelikli işgücü istihdamı ile rekabet gücünü artırma
Reklam, tanıtım, ve pazarlama harcamaları Limitsiz Yurtdışı pazarlama giderleri ile Türkiye’yi ve kendi markasını tanıtıp, talep oluşturulması
Yurt dışı açılan birimlere ilişkin kira (azami 50 birim için) Limitsiz Yurtdışında marka yaygınlığını oluşturma ve döviz girdisi oluşturma
Yurt dışı açılan birimlere ilişkin kurulum, dekorasyon teknik donanım gideri 200.000 USD/Kira desteği alan birimler için) Yurt dışında rakiplerinden geri kalmamak için kurulum ve dekorasyon çalışmaları ile müşterilerin talebinin artırılması
Ofis, depo, showroom kira Limitsiz Yurt dışında tanıtım veya görüşme ofisleri oluşturarak, markanın tanıtımın yapılması ve müşteri kazanılmasının arttırılması
Ofis, depo showroom dekorasyon ve konsept mimari giderler 200.000 USD / birim başına Ofislerin gerekli modern dizayn edilerek, marka temsilini güçlendirilmesi
Franchise kira (konaklama tesisi) azami 100 birim için 200.000 USD Yurt dışında, yabancı ve yerli franchise bulup, marka yaygınlığı ve değerinin artırılması
Franchise kurulum, dekorasyon, teknik donanım harcamaları. Azami 100 birim için 100.000 USD Yabancı ve yerli yurt dışı franchise kurulum ve dekorasyon standartlarının ve çekim alanı oluşturulması
Pazar araştırması ve raporları Limitsiz Hedef pazarların bilgiye dayalı çekişmesi ve markanın isabetli hedef pazar seçiminin sağlanması
Danışmanlık ve yazılım 600.000 USD / yıl

Yönetim danışmanlarından ve yazılım firmalarından destek alarak, yurt dışına açılımın kolaylaştırılması ve yönetim sistemlerinin geliştirilmesi için destek almasının sağlanması