Ekonomi-teknoloji, spor haberleri (04.11.2021)

Çocuklar ve gençler BES’e hareket getirdi

EGM verilerine göre 18 yaş altı BES’li sayısı 90 bine, bu kategorideki fon tutarı da 90 milyon TL’ye ulaştı. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Aileler, bu işi sevdi. Hatta 0 yaş grubundan 5 bin 900 bebek katılımcıya ulaşılması, insanların BES’e olan güvenini gösteriyor. Sektörün derinleşmesindeki öncülüğümüzü bu alanda da gösteriyoruz; Katılım Emeklilik olarak avantajlı paketimizle üretimin yaklaşık %10’u gerçekleştiriyor, ilk 5’te yer alıyoruz” dedi

Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Katılım Emeklilik olarak hedeflediğimiz şekilde 18 yaş altı segmentinin en iddialı birkaç oyuncusundan biriyiz. Hazırladığımız avantajlı paket ve devam eden kampanyamıza ailelerin teveccühü artarak devam ediyor. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre Ekim ayı itibarıyla 90 bin katılımcıya ulaşan bu kategoride, Katılım Emeklilik olarak 18 yaş altı BES katılımcı sayımız 8 bini buldu, bunların fon tutarı da 4 milyon TL’yi geçti.” dedi.

Bebeklikten gençliğe BES’li bir nesil

Ayhan Sincek, “Aileler, geleceğe yatırım yapmanın en güvenilir adresi olarak BES’i görüyor. Kısa sürede sıfır yaş grubundan 5 bin 900 katılımcı olması da bunun göstergesi. Sıfır yaş grubunda bizim de 500 civarı katılımcı bebeğimiz var. Bebeklikten ilk gençlik yıllarına kadar uzanan geniş skaladaki binlerce çocuk ve gencimiz için BES sayesinde gelecek daha kolay olacak” şeklinde konuştu.

En iddialı 18 yaş altı BES paketi

Bireysel emeklilikle tanışacak genç katılımcılar için en iddialı paketi hazırladıklarını aktaran Ayhan Sincek, “Herkesin yararlanabilmesi amacıyla minimum 100 TL’lik bir katkı payıyla plana dahil olmak mümkün. Giriş aidatını başlangıçta almıyor, sistemden çıkışa erteliyoruz. Ayrıca beş yıl sistemde kalan katılımcılar için giriş aidatını hiç almıyoruz. Bunlara ilave olarak katkı payını düzenli yatıran katılımcılara da yönetim gider kesintisi yapılmıyor. Ayrıca Avrupa’da bile olmayan yüzde 25 devlet katkısı Erken BES planımızda da bulunuyor. Ana paketi yan avantajlarla da cazip hale getirdik, şöyle ki; Erken BES’te yaş gruplarına göre değişen pek çok ek hizmet sunuyoruz. Ailelerimizin çocuklarını büyütürken karşılaşabilecekleri ihtiyaçlar doğrultusunda kapsamlı ek hizmetler yapılandırmaya çalıştık. Erken BES’e giren çocukların yaşlarına uygun olarak sunduğumuz paketlerle çocuklarımızın diş ve göz sağlığına yönelik check up’lar, oyun terapisi, psikolojik ve eğitim danışmanlığı gibi büyüme döneminde ihtiyaç duydukları pek çok hizmete erişimlerini kolaylaştırıyoruz. Katılım Emeklilik olarak faizsiz emeklilik alanında, 18 yaş altında da Katılım Emeklilik’in farkını net olarak gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

BES’e güvenen kazanıyor

Pandeminin de etkisiyle BES’in öneminin daha iyi anlaşıldığına vurgu yapan Ayhan Sincek, şöyle devam etti; “İnsanımız, kısa vadeli düşünmemeyi artık daha fazla önemsiyor. BES de yaklaşık 13 milyon katılımcı ve 181 milyar TL’lik fon birikimiyle yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor. Katılım Emeklilik olarak biz de 14 faizsiz fonumuzla 830 bin BES sözleşmemizle ve 204 bin sigorta sözleşmemizle büyümeye devam ediyor, sektöre derinlik katıyor ve katılımcılarımıza kazandırmaya devam ediyoruz. 2020 yılında getiri şampiyonu olan fonlarımız bu yıl da çok iyi performans gösteriyor.

Katkı payı eksiği olanlara yıl sonu fırsatı

Yıl sonu yaklaşırken katılımcılarımıza klasik ve kritik olan bilgilendirmemizi de yapmak istiyoruz, şöyle ki; BES’te verilen yüzde 25 devlet katkısının üst limiti asgari ücrete göre belirleniyor. Bu üst limit bir yıl içinde yıllık toplam brüt asgari ücret tutarının yüzde 25’ini geçemiyor. 2021 yılı içinde ödediği toplam katkı payıyla bu limitin altında kalan katılımcılar için yüzde 25 devlet katkısından maksimum yararlanma fırsat yıl sonuna kadar sürüyor. Çünkü her yılın devlet katkısı hakkı, ilgili takvim yılıyla sınırlı. İmkanı olanlara, yüzde 25 devlet katkısından maksimum yararlanabilmeleri için aradaki katkı payı farkını yıl sonuna kadar yatırmalarını öneriyoruz. 2021 yılı içinde bireysel emeklilik ödemelerinizi yıllık 42.930 TL’ye tamamladığınızda, %25 devlet katkısından en yüksek tutardan yani 10.732,50 TL’ye varan katkı payından yararlanabileceksiniz. Bu eşsiz avantajı kaçırmayın. Henüz BES’e girmemiş vatandaşlarımız için de sisteme girmeleri, toplu para yatırarak bu yılın devlet katkısından da yararlanabilmeleri için tam zamanı…”

Soğuk havaları pozitif geçirme yöntemleri

Soğuk havalar yorgunluk, mod düşüklüğü veya uyku problemleri gibi sorunları getirebilir. MACFit Özdilek Park Eğitmeni Çağhan Aslan, soğuk havalarda modu yüksek tutmak, üretkenliği artırmak ve bağışıklığı güçlendirmek için dört öneri sıraladı:

Enerji Veren Gıdalar Tüket

Soğuk havalar balık yemek için idealdir. Balıklardan alınacak Omega-3 yağ asitleri, beynin sağlıklı çalışmasına büyük destek veriyor. Balık tüketirken kızartma yerine buğulama ya da fırında pişirme gibi daha sağlıklı yöntemleri tercih edilebilir. Ara öğün olarak kabak çekirdeği, kaju ya da badem gibi kuruyemişler tüketmelidir. Her gün doğal kaynaklardan C vitamini almaya ve yeşil yapraklı sebzeler de diyete dahil edilebilir. Her mevsimde olduğu gibi soğuk havalarda da bol bol su tüketilmesi gerekiyor.

Uyku Düzenine Dikkat Et

Soğuk havalarda uyku düzeninin değiştiği fark edilir. Bu doğal bir süreçtir. Doğa da döngüsünü yavaşlatır ve kendisini kışa hazırlar. Özellikle günlerin kısalması ve buna bağlı olarak yaz günlerinde güneş ışınlarından alınan serotonin seviyesinin düşmesi de isteksizlik ve halsizlik gibi sorunlara neden olabilir. Bu yüzden yeni bir hobi edinmek ve doğada yürüyüş yapmak gibi zihni ve bedeni aktif tutacak aktiviteler yapılabilir.

Üretkenliğini Artır

Kış dönemi üretkenliği artırmak için iyi bir fırsattır. Örneğin; giyilmeyen kıyafetlerden kurtulmak, kütüphane düzenlemek gibi enerjiyi değiştirecek işler yapılabilir. Pandemi nedeniyle son dönemlerde daha da popülerleşen çevrimiçi kurslara katılınabilir. Yapılacak listesini temizlemek yaşam enerjisini ve mutluluğu artıracaktır.

Egzersiz Düzenine Özen Göster

Mevsim geçişlerinde egzersiz düzenini aksatmamak önemlidir. Düzenli spor, hormonal dengeni düzenleyip ve metabolizma hızını artırır. Her gün düzenli olarak yürüyüş yapılabilir, yüzme ya da bisiklete binme gibi egzersizlere yönelebilirsin. Daha da önemlisi MAC ve MACFit gibi spor salonlarına kayıt olup, spor düzenli hale getirebilirsin.

Ağaçlarını, hayvanlarını, temiz havasını maden ocaklarına feda etmek istemeyen Tire köylüleri direnişteİzmir’in Tire ilçesi civarında 194 hektarlık orman arazisinde 6 ayrı maden ocağı ruhsatlandırılmış bulunuyor. Toza boğulmak ile nefes almak arasında seçime zorlanan Tire ve çevresindeki köylerde yaşayan yöre sakinleri dağlarda, kırlarda, kentlerde temiz bir çevre, doğayla barışık bir hayat için yaşam mücadelesi veriyor ve şaibelerle dolu ÇED sürecini protesto ediyor.Dünya genelinde yaşanan pandemi ile birlikte tüm insanlık tek bir nefesin bile ne kadar kıymetli olduğu anlamışken, önceki örneklerinde görüldüğü gibi orman alanlarına zarar veren, bulunduğu bölgeyi tozla kaplayan, koah hastalarının sayısını artıran, incir ve zeytin ağaçlarının verimini düşüren taş ve mermer ocağı gibi projeler ülkemizde doğayı ve kırsal yaşamı tehdit etmeye devam ediyor. İzmir hinterlandında Tire’deki Kartal Dağı eteklerindeki Halkapınar, Mehmetler, Üzümler, Küçükkale, Büyükkale, Alaylı ve Akyurt köylerini içine alan 194 hektarlık orman arazisinde 6 ayrı maden ocağı ruhsatlandırılmış bulunuyor.İzmir’in Tire ilçesi Kartal Dağı’nda kurulması planlanan maden ocaklarına karşı çıkan bölge halkı ve çevre örgütleri sürecin durdurulması için mücadele ediyor. parslarının1 1955’te soyları tükenmeden önce en son görüldüğü ormanların bulunduğu, temiz havasıyla ünlü Tire’nin Kartal Dağı Mevkii’nde bulunan Küçükkale ve Büyükkale köylerinde Emerald Maden şirketi tarafından kurulması planlanan mermer ocağı projesinin ÇED süreci kapsamında yapılmak istenen Halkın Katılım Toplantısı’na bölge halkı izin vermedi. Bölge halkına Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları destek verdi. “Biz köylüyüz, tutanaklarda yazılı süslü lafları bilmeyiz: Doğa, hava, toprak için mermer ocaklarını istemiyoruz”Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın “Bu projeye itirazımızı bir yıldan beri duyurmaya çalışıyoruz. Bu dağda Tanrı’nın yarattığı canlılar var. O canlıların da sözcüsüyüz. Sadece kendimiz için değil, o canlılar, doğa, hava, toprak için mermer ocaklarını istemiyoruz.  Biz köylüyüz, tutanaklarda yazılı süslü lafları bilmeyiz. Biz bu toplantının yapılmasını istemiyoruz. Bugünden itibaren direnişi başlatıyoruz. Bu mücadeleyi kazanacağız çünkü ÇED dosyası benzer projelerden kes-yapıştır yöntemiyle alınan ifadelerle dolu ve çelişkili bilgiler içeriyor” diyerek şunları ekledi: “Bir hukuki sürecin başlaması halinde bu çelişkileri gözler önüne sereceğiz”.“Biz para pul istemiyoruz”Halkın bilgilendirme toplantısına platinli ayağı ile katılan Büyükkaleli 86 yaşındaki Kartal lakaplı Gülser Ana, “Gelmesinler, istemiyoruz, çocuklarımızın yaşamını alacaklar, biz kendi kendimize yeteriz, bizi parayla kandırmasınlar, biz para pul istemiyoruz” dedi.Köylüler, bölgede 1971’lerde çıkan yangınlardan sonra ormanlık alanın daha yeni yeşerdiğinin altını çiziyorlar. Bölge halkı olarak doğayı, yaşamı korumak istediklerini, yöreye zarar verecek olan projeyi istemediklerini ve mücadelelerinin süreceğini ifade ederek tarih ve doğal zenginlikler açısından zengin olan bölgeye madencileri değil bilim insanlarını, tarihçileri ve araştırmacıları bekliyorlar.Aynı bölgede daha önceki yıllarda da jeotermal şirketler yüzünden kovanlar dolusu arı zehirlenmiş, bir ayda yüzlerce zeytin ağacı kurumuş, derelerden su içen koyunlar birer ikişer ölmüştü. Tire Başköylüler, İmamköylü Çete Ayşe’nin torunu kadınlar, Kızılcaköylüler, Yılmazköylüler birleşip jeotermal şirketi köyden kovmuşlardı.

Adform ve OMD Türkiye, Nissan için Birinci Taraf ID’leri Kullanarak Başarılı Bir Kampanyaya İmza Attı

OMD Türkiye, müşterilerinden Nissan için reklam teknolojileri şirketi Adform’un birinci taraf kimlik çözümünü kullanarak Mozilla ve Safari gibi çerezsiz ortamlarda iyileştirilmiş sonuçlar elde edilebileceğini ortaya koyan bir kampanyaya imza attı. Kampanya kapsamında birinci taraf ID’ler kullanılarak Nissan ile ilgilenen bir hedef kitleye reklam gösteri yapıldı.

Son dönemlerde yayıncılar ve reklamverenler tarafından birinci taraf ID’lere olan ilgi giderek artıyor. Bununla birlikte gösterim sayıları ve veri kullanımı da saydamlığın artması sayesinde tamamen takip edilebilir hale geliyor. Bu noktada özellikle Adform’un ID Çözümünü kullanarak birinci taraf kimliklerini etkinleştiren yayıncılar, başarılı sonuçlar almaya başladı. Adform’un birinci taraf kimlik çözümü, markaların kullanıcıları birinci taraf ID’leri kullanarak üçün taraf çerezlere göre etkin bir şekilde tanımasını sağlıyor. Bu çözüm reklamverenlerin yalnızca geleceğe dönük kampanyalar hayata geçirmesine imkan vermekle kalmıyor, aynı zamanda üçüncü taraf çerezleri devre dışı bırakma konusunda önemli adımlar atan Safari ve Mozilla’daki potansiyel müşterilerini tanımlayabilmelerini de sağlıyor.

Adform’un ID Çözümünü kullanan başarılı kampanyalara bir yenisi eklendi

Türkiye’de birinci taraf kimliklerin kullanıldığı başarılı kampanyalardan biri de medya ajansı OMD Türkiye’nin Nokta Medya’nın yayıncı ağı üzerinden Nissan için yürüttüğü kampanya oldu. OMD Türkiye, Firefox ve Safari web tarayıcılarından giriş yaparak Nissan ile ilgilenen kişilerin birinci taraf ID’leri üzerinden bir kampanya yürütmek istedi. Kampanyanın amacı, üçüncü taraf çerezler ile birinci taraf kimlikler üzerinden elde edilen reklam gösterim sıklığını test etmekti.

OMD Türkiye, Adform’un FLOW platformu üzerinden Nissan ile ilgilenen kişilerin birinci taraf ID’lerini kullanarak bu kişilere Nissan markası ile ilgili reklam gösteri yaptı. Biraz daha detay vermek gerekirse; Safari ve Mozilla web tarayıcıları üzerinden giriş yaparak, Nissan’ın kurumsal sitesine gelmeden Adform’un iş birliği yaptığı Nokta Meyda’nın mecraları üzerinden Nissan ile bir şekilde ilgilenmiş potansiyel kullanıcı bilgileri çerez bazlı kaydedildi. Nissan ile ilgili farklı mecralarda örneğin fiyat ya da renk araması yapan kullanıcılar arama yaptıkları anahtar kelimeler odaklı olarak kendilerine özel reklamlarla karşılaştılar.

Adform Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Cem Eroğlu, “Her ne kadar Google, Chrome tarayıcısından üçüncü taraf çerezlerin aşamalı olarak kaldırılması konusundaki kararını 2023 yılına ertelemiş olsa da Firefox ve Safari tarayıcılarında üçüncü parti çerezler tutulmuyor. Dolayısıyla gerçekleşen hedefli reklamlar bu tarayıcılarda optimize edilemiyor. Geleceğin çerezsiz reklamcılığında testleri yapabileceğimiz yegâne bir ortamın olması, aynı anda mevcut yayınların da bu tarayıcılarda daha iyi yönetilmesi ile sonuçlanıyor. Geleceğe hazırlık testlerinden fayda sağlayabilmek ise testlerin sürdürülebilirliğine farklı bir anlam kazandırıyor” dedi.

Birinci taraf ID’ler üzerinden nokta atışı reklam gösterimi

Nissan, standart çerez bazlı yönetilen kampanyada hedefinden yüzde 236’lık bir sapma yaşarken, birinci taraf kimlikler ile aktivasyona geçirdiği kampanyada sadece yüzde 4’lük bir sapma ile nokta atışı bir kampanya gerçekleştirdi. Bir diğer önemli sonuç ise: sadece eşleşen kullanıcılara kampanya mesajı gösterilmek istenildiğinde, sapma payı sadece yüzde 3 olarak gerçekleşirken, bu özellik aktif değilken oranın %13 olduğu görüldü. Hem birinci taraf kimliklerin kullanımı, hem de eşleşen kullanıcıları hedefleyerek nokta atış bir kampanya gerçekleştirilmiş oldu.

ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışmasında Ödüller Sahiplerini Buldu

Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından düzenlenen Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması 10. yılında büyülü bir geceye imza attı. Dokuma kumaşın değerini ortaya koyan, tasarımcı adayları ve tasarımcılar için özgür ve yaratıcı bir ruh oluşturmalarını sağlayan ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın finali 2 Kasım 2021 tarihinde Adana Müzesi (Eski Milli Mensucat Dokuma Fabrikası)’nde gerçekleşti.

TİM Başkan Vekili & ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, TİM Başkanı İsmail Gülle, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adana Valisi  Süleyman Elban açılış konuşmalarıyla Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın final gecesi başladı. Sektör temsilcilerinin katılım sağladığı gecede büyük bir heyecan yaşandı.

TİM Başkan Vekili & ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, finalistlerin heyecanını paylaşarak duygularını dile getirdi. “Bu akşam bizi bir arada tutan, müze olarak içinde bulunduğumuz ve tekstil hikayesini yazan mihenk taşlarından birisi olan bu mekan, Cumhuriyet tarihimizin ilk sanayi tesislerinden birisi Milli Mensucat Dokuma Fabrikasıdır. Tüketiciler gelecekte bizlerden neler istiyor olacaklar? Yüzde 61’i ihtiyaca göre ısıtan veya soğutan ürünler isteyecekler. Yüzde 46’sı kendisine özel tasarım ürünleri, yüzde 18’i renk değiştiren ürünler, yüzde 17’si aktive ve spor performansı analiz eden ürünler, yüzde 15’i sağlık sorunları teşhisinde destekleyen ürünler isteyecektir. Sevgili gençler; bu ürünleri bize sizler tasarlayacaksınız. Bizler de tam bu sebepten Tasarım Yarışması’nı düzenliyoruz. Tasarımın önemini ortaya koymak, geleceğin tasarımcı adaylarını belirlemek ve onları hızlandırmak, desteklemek ve bir an önce ihtiyaca karşılık verecek donanıma getirmek istiyoruz. Biz üretim yaptığımız fabrikaları büyütmek istiyoruz. Daha çok üretmek, istihdam sağlamak ve daha çok ihracat yapmak istiyoruz. Ama artık bunları yaparken dünyamıza ve canlılarımıza zarar vermek istemiyoruz. İstiyoruz ki dünyanın bilinçli tüketicileri bizim kumaşlarımızla üretilen giysilerimizi gönül rahatlığıyla giysin. İstiyoruz ki ruhumuza işlenmiş zengin kültürümüzün derinliklerinden süre gelen desenleri renkleri özümüzü kaybetmeden teknolojiyle tasarımı harmanlayıp tüm dünyayla paylaşalım. Az sonra sizlere sunacağımız tasarımların sahibi gençlerimizi işte bu hedeflerine ulaştırmak için destekliyoruz. Biz bu yarışmayı bu yıl 10. kez düzenliyoruz. Sizlerin destekleriyle de düzenlemeye devam edeceğiz. Genç tasarımcılarının hayallerini gerçeğe dönüştüren sektör öncülerimize, bu gecenin hazırlanmasında emeği geçen herkese ve bu yarışmayı düzenlemekte bizi yüreklendiren ve destekleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne ve bu yarışmalarla hayalimizin gerçeğe dönüşmesine destek olan Ticaret Bakanlığı bürokratlarına ve T.C. Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş’a teşekkürlerimizi sunarım.”

ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan yaptığı açıklamada, “Tekstil sektöründe bugün gelinen noktada ülkemizin verimli toprakları ve çalışkan insan kaynağı, ülkemizi Avrupa’nın ikinci, Dünyanın beşinci tekstil ihracatçısı konumuna getirmiştir. Günümüzde bu konumu korumak ve sıralamadaki yerimizi yükseltmek için, daha farklı yöntemler kullanmak gerekiyor. Artık fiziki üretim yapan dev fabrikaları kurmak yeterli değil. Yaşanan pandemi, iklim krizi orman yangınları ile artık tüketiciler ve Z kuşağı üretilen ürünlere çok farklı perspektiften bakıyor. Organik pamuk üretimi, karbonsuzlaştırma hamlesi, hızlı üretim ve tüketim gibi kavramlar yerine uzun ömürlü ürün tasarımı, sürdürülebilirlik gibi kavramlar öne çıkmıştır. Ülkemizin hem gençleri hem sanayicileri için çok içimize sinen bir işi 10 yıldır yapıyoruz. Her sene hem yarışmacı sayımız arıyor hem de bizim onları yüreklendirmek için sunmaya çalıştığımız ürünler artıyor. Bu sene yaşanan pandemi koşullarına rağmen 12 farklı üniversiteden 48 başvuru aldık. Finalistler 7 farklı üniversiteden çıktı. Bu yıl katılım sağlayan bütün üniversitelerimize ve öğrencilerimize çok teşekkür ediyoruz. Bu yarışmaya katılan gençlerin saygıdeğer hocalarına hürmetlerimi sunuyorum. Lütfen öğrencilerinizi bu yarışmaya katılması için yüreklendirin. Onların gencecik fikirlerine ihtiyaç duyduğumuzu anlatın. Yarışmayı düzenleyen ekibe, yarışma yürütme kuruluna, TİM’e, yarışmayı destekleyen Ticaret Bakanımıza çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

TİM Başkanı İsmail Gülle “10.su gerçekleştirilen ve başından beri de içinde olduğum bu değerli yarışma vesilesiyle, biraz önce öğrendim Cumhuriyet kadar eski bu binada gençlerimiz adına yapılan bu etkinlikte sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Geçen ay ihracat rakamımız, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek aylık ihracatı oldu: 20,8 milyar dolar. İhracatçılarımızla ne kadar gurur duysak azdır. Bize bu gururu yaşatan ihracatçılarımız, dünyanın son derece kötü döneminde ülkemizdeki ekonominin bütün parametrelerin etkilendiği ortamda bizlere her ay mutlu ve güzel haberler verdiler, bizleri hep umutlu tuttular, üretmeye devam ettiler. Ben bu aileyi temsil etmekten mutluluk ve gurur duyuyorum. Sadece tekstil sektöründe değil gençlerimizi tüm sektörlerin içine katmak için sizden çok şey bekleniyor. İnanıyoruz ki sizler bu beklentilerin daha fazlasını yapacaksınız” diyerek gençlere seslendi. Gülle, “2023 yılında 250 milyar dolarlık bir hedef var. Bunu 2022 yılında yakalayacağımıza çok eminiz ve biliyoruz. Daha fazlasını yapacak olanlar sizlersiniz. Bu yarışma vesilesiyle katılımlarınıza, emeklerinize, üniversite hocalarımıza teşekkür ediyorum. Gençler hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum. Siz aslında buraya katılarak, cesaret göstererek, fikirlerinizi buraya göndermek cesareti gösterdiğiniz andan itibaren kazandınız zaten Kazanmaya da devam edeceksiniz. Önünüzde çok büyük umutlar ve gelecek var.” açıklamalarında bulundu.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar; “Tekstil aslında çok daha değer verilmesi gereken bir sektör. 1980’lerden neredeyse 2000’li yıllara kadar Türkiye ihracatının önemli bölümünü tekstil ve inşaat oluşturuyordu. Tekstil Türkiye’de çok ciddi bir düzeye geldi. 1906 yılında kurulan fabrika ile Adana’da tekstilde önemli bir kenttir. Tekstil çok ciddi katma değer koyan, istihdama çok ciddi katkılar sağlayan bir sektördür. Ben tekstil deyince duygulanıyorum, her zaman tekstilcilerin yanlarındayım” dedi.

Adana Valisi Süleyman Elban ise; “Ne üretiyorsanız üretin, ürettiğiniz ürüne katma değer katıyorsanız o zaman daha fazla gelir elde ediyorsunuz. Daha az malzemeyle daha çok para kazanıyorsunuz. Bu yarışmanın şöyle güzel bir tarafı var. Pamuk bizden, iplik kumaş bizden ancak buna esas karma değer yaratan şey tasarım. Üniversitelerimizde ve iş dünyalarımızda, pırıl pırıl gençlerimiz yetiştiler. Çok iyi tasarımcılarımız var. Tekstil sektörünün üretmiş olduğu ürünlere çok ciddi değer katıyorlar. Bu ve benzeri yarışmaların daha çok artmasını, daha çok yarışmacının katılmasını, ödül verilmesini ve tekstil sektörünün gelişmesini diliyorum” diye konuştu.

  1. Kez Heyecan Dolu Anlar Yaşandı

Adana Eski Milli Mensucat Dokuma Fabrikası’nın büyüleyici atmosferi, 10 finalistin bin bir emekle tasarladığı kumaş defilesi ile birleşti. TİM Başkan Vekili Zeki Kıvanç ve TİM Başkanı İsmail Gülle’nin sponsor teşekkürlerinin ardından gecenin en heyecanlı anı yaşandı. Yarışmada birinciliği Kleopatra’nın Aşkı teması ile Sema Arı, ikinciliği Yaşam Mücadelesi teması ile Demet Yavuzyiğit ve üçüncülüğü Silhouette of Nature teması ile İpek Çakır kazandı.

Finalistler arasında dereceye layık görülen tasarımcılardan, 1.’ye 50.000 TL yurtdışı eğitim ödülü ve öncesinde yabancı dil desteği, 2.’ye 40.000 TL, 3.’ye 30.000 TL para ödülü verilirken, dereceye girmeye hak kazanan tüm finalistlere Masaüstü Armürlü Dokuma Tezgahı ve öğrenim gördüğü üniversiteden birer öğretim üyesi ile birlikte 08.02.2022 tarihinde Paris’te düzenlenecek Uluslararası Premiere Vision Tekstil Fuarı’na katılım sağlama hakkı sağlandı.

Organizasyon Künyesi

 Düzenleyen: Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB)

Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı: Zeki Kıvanç

Yarışma Koordinatörü/ Danışman : Nuray Er Bıyıklı

Proje Tasarım Koordinatörü : Hatice Gökçe

Sanat Yönetmeni & Koreograf : Yasin Soy

Saç Tasarım : Sabit Akkaya

İhracat şampiyonu oldular, yeşil bir dünya için 2 bin 160 fidanın yeşermesini sağladılar Ege Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ve Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 2020 yılı ihracat şampiyonları için Ege Orman Vakfı iş birliğinde İzmir’in Kınık ilçesinde “EİB Korusu” oluşturdu.

“İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde dereceye giren 15 üyesi için Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 1800 fidan, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’de başarılı üyeleri için 360 fidan bağışında bulundu.

Kınık’ta EİB Korusunu ziyaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, küresel iklim değişikliğine karşı dünyanın attığı en büyük adım olan “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı”nda ortaya konulan hedefleri tutturmak için atılması gereken en önemli adımlardan birinin orman varlığını artırmak olduğunu dile getirdi.

“Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesini durdurmak için “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı hayata geçirdik” şeklinde konuşan Eskinazi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden tanzim ettik. Paris Anlaşması’nı onayladık. Paris Anlaşması’nı imzalayınca 2053 yılı için de net sıfır emisyon hedefi koyduk. Ülke olarak net sıfır hedefine ulaşmamız için toplam seragazı emisyonunu yüzde 80 oranında azaltmamız gerekiyor. Türkiye olarak halihazırda 506 milyon tonu bulan seragazı emisyonlarımızı 32 yıl sonra 100 milyon ton civarına indirmeli, kalan 100 milyon ton seragazını da ormanlarımızda hapsederek net sıfır hedefine ulaşmak için çalışmalıyız. EİB olarak bu anlamda bugün bir adım attık. 24 Kasım’da yapacağımız EİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödül alacak 57 firmamız için de bu alanda Ege Orman Vakfı’yla birlikte yeni bir koruluk oluşturacağız” şeklinde konuştu.

Girit: “Çevreci bir ödül töreni nasıl yapılır gösterdik”

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, 2020 yılında gerçekleştirdikleri ihracatın yüzde 78’ini “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan 15 firmanın gerçekleştirdiğini, yeşil üretim yaparak dünya sofralarını donatan başarılı ihracatçılara davetiyesinden, sertifikasına kadar çevreci bir ödül töreni düzenlediklerini, başarılı ihracatçı firmalar adına bir koruluk oluşturarak da bunu taçlandırdıklarını, çevreci bir ödül töreninin nasıl yapılabileceğini göstermenin mutluluğunu yaşadıklarını, önümüzdeki yıllarda da çevreci ödül törenleri yapacaklarını dile getirdi.

Yağcı: “Bizim hayatımız orman ekmeğimizi ormanlardan kazanıyoruz”

İhraç ettikleri mobilya, kağıt ve odun dışı orman ürünlerinin hammaddesinin ormanlardan temin edildiğine işaret eden Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, “Bizim hayatımız orman. Ekmeğimizi ormanlardan kazanıyoruz. Ormanlar bizim için iki kat öneme sahip. İklim krizine doğru gittiğimiz bu günlerde ormanvarlığımızın artırılması zorunluluk haline geldi. Biz de bu seferberliğe katıldık” dedi.

Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemen Bilgili ise “Sürdürülebilir gelecek hedefi ile hem insanlar hem de gezegen için çalışan yeni ekonomi modelinde;  gelecek nesillere “dayanıklı bir dünya”  bırakma sorumluluğumuza verdiğiniz  destek ve duyarlılığa  teşekkür ederiz.” diyerek  Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’ye plaket takdim etti. Ziyaret sonunda fidanlar toprakla buluşturuldu, can suyu verildi.

Kınık’ta Ege İhracatçı Birlikleri ve Ege Orman Vakfı işbirliğinde oluşturulan EİB Koruluğu ziyaretine; Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ve Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemen Bilgili katıldı.

ALİKEV bu yılki İstanbul Maratonu’nda kampanya düzenleyemiyor Emel Anne: “Yardım toplam izni başvurumuz sonuçlanmadığı için 43. İstanbul Maratonu’nda kampanya açamıyoruz.” Ali İsmail Korkmaz’ın yarım kalan düşlerini hayata geçirmek üzere kurulan Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV), İstanbul Valiliği’ne yaptığı yardım toplama izni başvurusu sonuçlanmadığı için bu yılki İstanbul Maratonu’nda yardım kampanyası düzenleyemiyor. 2020 Aralık ayında yürürlüğe giren “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun” ve bu kanun kapsamında “Dernekler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu”nda yapılan değişikliklerin ardından sivil toplum kuruluşları için yardım kampanyası düzenlemek zorlaştı. Ali İsmail Korkmaz’ın “Düşlerindeki Özgür Dünya” için yola çıkan ALİKEV, İstanbul Maratonu’nda yardım toplamak için yaptığı izin başvurusu sonuçlanmadığı için kampanya açamıyor. “Bizi yalnız bırakmayan gönüllülerimizle gençlerin eğitim hayatına destek olmaya devam edeceğiz”Çevrimiçi veya kitlesel bağış kampanyaları için Valilik tarafından verilmesi gereken izin sürecinin henüz sonuçlanmadığını söyleyen Emel Anne, “İzin süreci tamamlanmadan yürüteceğimiz kampanyada toplanan bağışlara el konulması, bizim için çok önemli olan destekçilerimizle kurduğumuz güven ilişkisinin zedeleneceğini düşündük. Bu yüzden her sene gençlerin eğitim hayatına devam edebilmesi için başlattığımız İstanbul Maratonu kampanyasını ALİKEV olarak bu sene yapmama kararı aldık. Ali İsmail Korkmaz burs fonuyla eğitim hayatına devam eden 250 öğrencimiz için kampanya yapamasak da kurulduğumuz günden bu yana bizi yalnız bırakmayan gönüllülerimiz ve bağışçılarımızla gençlerin eğitim hayatına destek olmaya devam edebileceğimizi biliyoruz” dedi. “İstanbul Maratonu Halk Koşusuna katılacağız”Maratonda kampanya açmasalar da İstanbul Maratonu’nun bir kampanyadan çok daha fazlası olduğuna inandıklarını dile getiren Emel Anne, “İstanbul Maratonu, Ali İsmail Korkmaz Burs Fonu ve bu fonda okuyan öğrenciler için çok önemli bir kaynak olsa da bundan daha fazlası. Her sene onlarca gönüllümüzle yan yana gelmek ve Ali İsmail’in düşlerindeki özgür ve adil dünya için dayanışmayı ve umudu büyütmek, ortak bir hayal için beraber yürümek demek. Bu yüzden bu sene de ALİKEV olarak İstanbul Maratonu Halk Koşusuna katılacak, tüm destekçilerimizle birlikte dayanışmayı ve umudu büyütmek için köprüyü hep beraber geçeceğiz” ifadelerini kullandı.

Pfizer Gelişen Asya Aşı Medikal Liderliğine Op. Dr. Egemen Özbilgili atandı 10 yıldır Pfizer ailesinin bir üyesi olan ve 2019’dan beri Pfizer Türkiye Medikal Direktörü rolünü başarıyla sürdüren Op. Dr. Egemen Özbilgili, yeni görevinde Pfizer Gelişen Asya Aşı Medikal Liderliğini üstlenecek. Op. Dr. Özbilgili, çalışmalarını Singapur’da sürdürecek. 2006 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Op. Dr. Egemen Özbilgili, Kasım 2011’de Taksim Hastanesi’ndeki 5 yıllık ihtisasını tamamlayarak Genel Cerrah unvanı aldı. Ocak 2012’de Pfizer ailesine medikal müdür olarak katıldı ve kısa bir süre sonra Aşı Medikal Takımı’na geçerek Pfizer Türkiye’deki Ulusal Bağışıklama Programı Çalışma Grubu’nun liderliğini üstlendi. 2016’da aynı alandan sorumlu kıdemli medikal müdür olarak atandı. 2015 yılından itibaren Türkiye’deki görevine ek olarak Pfizer İsrail Aşı Medikal Takımı’na liderlik etti. Op. Dr. Özbilgili, 2018 tarihinden itibaren Pfizer Türkiye Onkoloji Ülke Medikal Lideri olarak görev yaptı. 2019 yılından bu yana Pfizer Türkiye Medikal Direktörlüğü görevini üstlenen Op. Dr. Egemen Özbilgili, Pfizer Gelişen Asya Aşı Medikal Lideri olarak çalışmalarını Singapur’da sürdürecek.Op. Dr. Egemen Özbilgili yeni görevi ile ilgili şunları söyledi: “Pfizer’de bizler bilimi ve global kaynaklarımızı insanların yaşamlarını uzatan ve onları anlamlı biçimde iyileştiren tedaviler sunmak için kullanıyoruz. Tecrübemizi ve kaynaklarımızı, bilimin öncülüğü ve işimize olan tutkumuzla birleştirerek, çığır açan yeniliklerle hastaların hayatını temelden değiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu çok anlamlı amacın ve Pfizer’in bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum.”