Ekonomi-teknoloji haberi (17.11.2021)

LPG İLE BENZİN ARASINDAKİ MAKAS KAPANDI

Gerek yurt dışındaki ürün fiyatlarında, gerekse dövizdeki artışlar LPG’de üst üste zamlara neden oluyor. ÖTV payının sıfırlanması nedeniyle fiyatlardaki dalgalanmalar artık eşel mobil sistemiyle dengelenemiyor ve zamlar doğrudan pompa fiyatlarına yansıyor. BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü LPG fiyatlarıyla ilgili, “Artan doğalgaz fiyatlarına paralel olarak LPG fiyatları görülmemiş şekilde arttı. Dünyada enerji fiyatlarında yaşanan artışların ülkemize yansıması ise daha farklı oldu. Ülkemizde otogaz fiyatları 0,60 Euro/Lt ve benzin fiyatları 0,75 Euro/Lt civarında. Yılbaşından bu yana LPG fiyatları yüzde 72, benzin fiyatları ise sadece yüzde 17 arttı. Bu nedenle aradaki makas hızlıca kapandı ve LPG kullanmanın ekonomik yönden bir cazibesi kalmadı. Bu durumun doğalgaz üretiminde arz-talep dengesinin sağlanmasıyla çözüleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük otogaz tüketicisi ve 4,5 milyonu aşan LPG’li araç sayısıyla dünyada en çok LPG’li aracın bulunduğu ülke konumdaki Türkiye’de son gelen zamlarla LPG ile benzin arasındaki fiyat farkı kapandı.

Artan LPG fiyatlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Artan doğalgaz fiyatlarına paralel olarak LPG fiyatları görülmemiş şekilde arttı. Her aybaşında açıklanan Cezayir FOB LPG fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 68 oranında artış gösterdi.

Türkiye’ de kullanılan LPG’nin büyük kısmı Cezayir’ den ithal ediliyor ve bu LPG doğalgazdan elde ediliyor. Dünya’ da enerji fiyatlarında yaşanan artışların ülkemize yansıması ise biraz daha farklı oldu. Ülkemizde otogaz fiyatları 0,60 Euro/Lt ve benzin fiyatları 0,75 Euro/Lt civarında. Yılbaşından bu yana LPG fiyatları yüzde 72, benzin fiyatları ise sadece yüzde 17 arttı. Bu nedenle aradaki makas hızlıca kapandı ve LPG kullanmanın ekonomik yönden bir cazibesi kalmadı. Ülkelere göre küçük farklılıklar göstermekle birlikte Avrupa’da otogaz fiyatları 0,80 Euro/Lt, benzin fiyatları 1,50 Euro/Lt olarak değişiklik gösteriyor. Bu fiyatlara göre Avrupa ülkelerinde LPG, benzin makası yüzde 56 yakıt ekonomisi sağlarken ülkemizde bu oran yüzde 4 gibi ölçülemeyecek bir seviyeye gelmiş durumda” diye konuştu.

“LPG TEŞVİK EDİLMELİ”

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na taraf olduğunu hatırlatan Kadir Örücü, “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı sonuç anlaşmasında da Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin karbon salımı değerlerini düşürmek için yol haritası oluşturmaları istendi. Küresel ısınma potansiyeli (GWP) faktörü 0 olarak hesaplanan en çevreci fosil yakıt LPG, İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere’de dönüşümde ve vergide teşvik alıyor. Taahhüt ettiğimizkarbon salımı hedeflerini hızlıca ve kolayca tutturmak istiyorsak, tüm dünyaya örnek olan alt yapısıyla LPG sektörüne desteği sürdürmeli ve gerekli teşvikleri uygulamalıyız” dedi.

“4 MİLYON TON LPG TÜKETİYORUZ”

Dünya LPG Örgütü (WLPGA) verilerine değinen Kadir Örücü, “Türkiye yıllık 4 milyon tonluk otogaz tüketimiyle Güney Kore’yi geçerek dünya birinciliğine yükseldi. Türkiye’de 10 yılda otogaza olan talep yüzde 46 oranında arttı. 2020 yılında sıfır kilometre LPG’li araç satışları bir önceki yıla nazaran üç kat artarak rekor kırdı. Binlerce dönüşüm firması, onbinleri geçen istasyon sayısıyla otogaz sektöründe ülke liderliğimiz devam ediyor. Sektörün istihdama olan katkısı giderek büyüyor.

“TÜRKİYE OTOGAZI İTHAL EDİYOR”

Türkiye’de tüketilen otogazın tamamına yakınının ithal edildiğini ancak benzinin, petrolden rafine edilerek ülkemizde üretildiğini belirten Örücü, “Benzini ülkede üretirken, otogazı ithal ediyoruz. Benzin üretimi ülke tüketiminin iki katına yakın. Bu nedenle ürettiğimiz benzinin yarısından fazlasının ihraç edilmesi gerekiyor. Bu nedenle ülke içerisindeki fiyatlandırma mekanizmasının farklı çalıştırıldığını görüyoruz” dedi.

“DEVLETİN FEDA EDECEĞİ VERGİ KALMADI”

Eşel mobil sistemle yakıt fiyatlarının Ekim ayına kadar dengelendiğini ancak son zamlarla feda edilecek vergi kalmadığını da sözlerine ekleyen Kadir Örücü, “Eşel mobil sistemle yapılan zamlar ÖTV’den karşılanıyordu. Yakıtta ÖTV’nin sıfırlanmasıyla devletin elinde feda edeceği vergi kalmadı. LPG’de gördüğümüz fiyat artışlarını benzinde de görebiliriz” şeklinde konuştu.

“LPG’DE ARZ-TALEP DENGELENECEK”

Son dönemde dünyada yaşanan politik gerginlikler ve pandemi nedeniyle LPG ve doğalgaz arzında sorunlar olduğunu belirten Örücü, “Üretimde yaşanan sorunların önüne geçilmeye başlandı. Aralık ayında global fiyatların düşmesini bekliyoruz. Bu doğrudan iç piyasaya yansıyacaktır. Türk Lirası’nın geleceğini öngöremesek de LPG piyasasında fiyatların düşeceğini düşünüyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yatırım modeli olarak etki yatırımına ilgi büyük Harvard Business Review Türkiye Sürdürülebilirlik Zirvesi 2021’de Etkiyap İcra Kurulu Başkanı & EYDK Başkanı Şafak Müderrisgil, kamu, özel sektör ve kâr amacı gütmeyen sektörlerde etki yatırımı modeline ilginin büyük olduğunu belirtti. EYDK Genel Sekreteri Onur İlhan ise Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda somut çıktı üreten ve pozitif etki yaratan stratejilere ve projelere yoğunlaşmak gerektiğine dikkat çekti.Fikir önderleri ve iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla sürdürülebilirliğin üç boyutuna odaklanan Harvard Business Review Türkiye Sürdürülebilirlik Zirvesi 2021’nin konuşmacıları arasında Etkiyap İcra Kurulu Başkanı & EYDK Başkanı Şafak Müderrisgil ve EYDK Genel Sekreteri Onur İlhan da yer aldı. Zirvede “Bir Yatırımcının Gözünden Etki Yatırımları” isimli panelde konuşmacı olan Etkiyap İcra Kurulu Başkanı & EYDK Başkanı Şafak Müderrisgil, hem kamuda hem özel sektörde, hem de kâr amacı gütmeyen sektörlerde etki yatırımı modeline büyük ilgi olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi: “Çağın ihtiyaçlarına cevap vermesi itibariyle etki yatırımı şu an kurumların anlamaya, sindirmeye çalıştığı bir evre içinde. Böyle bir geçiş sürecinde EYDK gibi bir kurumun ekosistemi bir araya getirici rolde olması çok isabetli ve doğru zamanda oldu. Bundan sonrası daha da hızlı gelişecek.” Müderrisgil konuşmasının devamında ise, “Türkiye genç nüfusu, girişimci altyapısı, kurumları ve jeopolitik konumu nedeniyle etki yatırımları için hem dış fonları çekmek hem de Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleriyle işbirliği yapmak anlamında değerli bir kapasiteye sahip” dedi.

Start-Up Challenge’da ön elemeyi geçen girişimcilerin eğitimi sürüyor

 GENÇ GİRİŞİMCİLERİN YOL HARİTASI UTİB’DEN

UTİB’in, Techxtile Start-Up Challenge programına katılarak, ön elemeyi geçen genç girişimcilere verdiği eğitimler sürüyor. Start – Up Mentörü Mehmet Alpatlı’nın moderatörlüğünde genç girişimcilere yeni bir girişimin nasıl başarılı bir şekilde sürdürülebileceği anlatıldı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bursa Teknoloji Koordinasyon ve AR-GE Merkezi (BUTEKOM) iş birliğinde girişimcilik platformuna dönüşen TechXtile Start-Up Challenge’ın, girişimciler için düzenlediği eğitimleri devam ediyor. Ön elemeyi geçen girişimciler, Start – Up Mentörü Mehmet Alpatlı’nın moderatörlüğünde düzenlenen ‘Müşteri Doğrulama Eğitimi’nde buluştu.

MÜŞTERİ İHTİYAÇLARINI İYİ BELİRLEYİN

‘Müşteri Doğrulama Eğitimi’ kapsamında ön elemeyi geçen girişimciler ile gerçekleşen buluşmada TechXtile Start-Up Challenge’ta müşterilerin kimler olabileceği ve iş planlaması hakkında bilgiler veren Mehmet Alpatlı, “Müşteri kesitinizin ne olacağına karar verdikten sonra onu yakından incelemeniz ve tanımanız lazım. Müşterileri belli kriterlere göre ayırdığımızda onları daha iyi tanıyıp ihtiyaçlarını daha iyi karşılayan ürünler geliştirebilirsiniz. Bu sayede ihtiyaçları iyi belirlenmiş müşterilere hem satış yapmak, hem de onları daha tatmin ederek sürdürülebilir başarı mümkün olur. İş modeli kanvası ise oldukça kapsamlı ve iş fikrinin tüm detaylarıyla oluşturulduğu bir plandır. Neyin hangi zamanda, ne şekilde kimler tarafından yapılacağı; müşterinin kim olduğu, ürünün ne olduğu, hangi fiyattan nerelerde satılacağı gibi planlamalar yapıldığında girişiminizi ileri götürebilecek fikirlere veya çıkabilecek herhangi bir soruna erken çözüm üretebilme fırsatı sunar” diye konuştu.

YÜZDE 40 KURALINA DİKKAT

Pazar araştırması ile girişimcilikte başarılı olunabileceğini de kaydeden Alpatlı, “Pazar araştırması yaptığınızda girişimde bulunacağınız sektörünüzün hedef kitlesi hakkında veri bulabilirsiniz. Bu araştırma, her işletmenin yapması gereken en gerekli şeylerden biridir ve araştırmayı en iyi şekilde sonuçlandırmak için öncelikle kime sorulacağına karar vermek gerekir. Görüşmeleri yaptıktan sonra geri bildirimlerin analizlerini yaparak güvenilir verilerle bu yola başlamak en iyisi olacaktır. İyi bir pazarda, o pazarı tatmin edebilecek bir ürünle yer almaya karşılık gelen ürün-pazar uyumu da önemli. Anket çalışmalarında müşterilere belirlediğiniz soruların cevabı, eğer yüzde 40’ın üzerinde sonuçlandıysa o zaman ürün-pazar uyumunu yakalamışsınız demektir” dedi.

“En iyi iletişim, yaratılan toplumsal ve ekolojik etkinin kendisidir”“Sürdürülebilirliğin İletişimi” başlıklı bir konuşma yapan EYDK Genel Sekreteri Onur İlhan ise, “İletişimde kullanmak üzere düşük yoğunluklu sürdürülebilirlik eylemleri yapmak, uzun vadede hiçbir paydaş için verimli olamıyor. Bunun yerine, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda somut çıktı üreten ve pozitif etki yaratan stratejilere ve projelere yoğunlaşmak gerekiyor. En iyi iletişim, yaratılan toplumsal ve ekolojik etkinin kendisidir” ifadelerini kullandı.

Bilgi’lilerin kahvesi, kahve bilgini Coffee Beans’ten

Yirmi beşi aşkın farklı ülkeden özel olarak seçtiği yöresel kahve çekirdeklerini kahve severlerle buluşturan Coffee Beans, taze kavrulmuş kahve çekirdeği ve gerçek sütle hazırladığı lezzetli kahveleriyle şimdi de Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’ndeki öğrencilerin favori kahvecisi olmayı hedefliyor. Kahve çeşitlerini gençlere uygun fiyatlarla sunduklarının altını çizen Coffee Beans Kurucusu Abdullah Altaş, rengarenk bardaklarla servis edilen kahvelerin sunumuna da özellikle dikkat ettiklerini belirtiyor.

Yapılması gereken ödevler, teslim edilmesi gereken projeler, tamamlanması gereken sunumlar ve tam bitti derken gelen vize ve finaller… Öğrencilerin işleri de enerjileri de bitmiyor. Bir de buna oldukça hareketli geçen sosyal yaşamları, keyifli arkadaş buluşmaları, kampüsteki eğlenceli ders araları eklenince gençlerin en çok tercih ettiği içeceklerin başında hiç şüphesiz kahve geliyor. Üniversite öğrencileri için kahvenin bir ihtiyaç olduğunu bilen ve onlara en iyisini sunmak isteyen Coffee Beans, “Tarladan bardağa” mottosuyla şimdi de Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü’ndeki öğrencileri gerçek kahve deneyimi yaşamaya davet ediyor.

Rengarenk ve birbirinden yaratıcı karton bardaklarla kahve keyfi

Taze kavrulmuş kahve çekirdeği ve gerçek sütle hazırladığı lezzetli kahvelerle kampüsteki yerini alan Coffee Beans, öğrencilerin favori kahvecisi olmayı hedefliyor. Kahve çeşitlerini öğrencilere oldukça uygun fiyatlarla sunduklarının altını çizen Coffee Beans Kurucusu Abdullah Altaş, kahvelerin sunumuna da özellikle dikkat ettiklerini belirterek; “Kahvelerimizi rengarenk ve birbirinden yaratıcı karton bardaklarla servis ediyoruz. Kahvelerin olduğu kadar bardakların da öğrencilere enerji vermesini istiyoruz. Şimdi öğrenciler lezzetli kahvelerini yudumlayarak bulundukları anların tadını çıkarıyor. Her biri farklı tasarıma sahip karton bardaklarıyla kahvelerinin fotoğrafını çekerek o anı ölümsüzleştirmeyi de ihmal etmiyor. Coffee Beans olarak kahvelerimizin ders aralarında, sınavlara hazırlanırken ya da sohbet ortamlarında onlara keyif ve enerji vereceğinden eminiz.” dedi.

ŞİRKETLERİN GELECEĞİNİ DATAROBOT ŞEKİLLENDİRECEK

Müşterilerine hızlı ve kaliteli hizmetlerde bulunmak isteyen şirketler, bu ihtiyacı karşılamak içim verimliliği yüksek ve hızlı performans veren teknolojilere başvuruyor. Türkiye’deki tek temsilcisi Ereteam olan DataRobot uygulaması, şirketlerin hız ihtiyacını karşılarken aynı zamanda geleceğe dönük doğruluk oranı yüksek tahminlerde bulunuyor. Makine öğrenme sürecini hızlandıran ileri analitik programı olan teknoloji, çeşitli endüstrilerden 1000’den fazla şirket tarafından kullanılıyor. Sektörün önde gelen araştırma firmaları, DataRobot teknolojisini alanında lider olarak tanımlıyor.

Dünya dijitalleşiyor veşirketler esneklik, çabukluk ve verimlilik konusunda işlerini kolaylaştıracak yapay zeka uygulamalarına daha çok rağbet gösteriyor. Türkiye’deki temsilcisi Türkiye’nin ilk yazılım hizmeti danışmanlığı ve veri analizi firmalarından Ereteam olan DataRobot uygulaması, makine öğrenme süreçlerini hızlandırarak şirketlerin hız ihtiyacını karşılarken aynı zamanda geleceğe yönelik doğruluk performansı yüksek tahminler yapıyor. Bir ileri analitik programı olan Data Robot, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 1000’den fazla şirket tarafından kullanılıyor.

DATAROBOT YAPAY ZEKÂYI HERKESİN KULLANIMINA AÇIYOR

DataRobot platformunu tanımlayan Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek, “Yapay Zekâ ve makine öğrenmesi alanlarında lider olan DataRobot platformu, sektör genelindeki ve dünya genelindeki müşterilerin güvenilir yapay zekâ çözümleriyle daha akıllı ve daha hızlı kararlar almalarını sağlar. DataRobot, müşterilerle bulundukları yerde buluşur ve mevcut herhangi bir bulut platformunda, şirket içi veya hibrit ortamlarda yapay zekâ modelleri oluşturma ve dağıtma özgürlüğü sunar. DataRobot platformu, veri bilimcileri, iş liderleri ve ekiplere kadar tüm kullanıcıları göz önünde bulundurularak sürekli olarak gelişir ve kuruluş genelinde daha yönetilebilir, organize ve etkili bir iş akışına olanak tanır. DataRobot, yapay zekâ teknolojisini herkesin kullanımına açarak kurumların en zor ve karmaşık sorunlarını çözmelerine olanak tanır” ifadelerini kullandı.

“EN İYİLER DATAROBOT’U ALANINDA LİDER OLARAK TANIMLIYOR”

Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek, DataRobot’un Otomatik Makine Öğrenimi konusunda bir dünya standardı olarak kabul edildiğini belirterek, “Sektörün önde gelen araştırma firmalarından biri olan Forrester, DataRobot’u Otomatik Makine Öğrenimi konusunda dünya standardı olarak belirtiyor. Yine bir diğer prestijli araştırma kurumu olan Gartner ise, DataRobot’u ¨Augmented Analytics – Artırılmış Analitik¨ alanında lider olarak tanımlıyor” dedi.

“DATA ROBOT MİLYONLARCA DOLARLIK TASARRUF SAĞLATTI”

IDC’nin 2020 yılında yayınlamış olduğu ‘Dünya Çapında Gelişmiş Analitik Pazar Raporu’nda, DataRobot`un Yapay Zekâ yatırımlarından ciddi geri dönüşler almayı hedefleyen şirketlere odaklanıldığını belirten Kutlay Şimşek, bu şirketlerin neredeyse tamamının yatırımlarında 10 milyon Dolardan 100 milyon Dolara kadar varan bir katma değer görüldüğünü belirtti. Dünya ölçeğinde ilk 5’in içerisinde yer alan bir Amerikan Bankasının Data Robot teknolojisi sayesinde döviz dönüşümlerini optimize ederek, 300 milyon dolarlık maliyet tasarrufu sağladığını söyleyen Şimşek, “17 milyar Dolar gelir yaratan bir bankanın, yüksek riskli ATM ve mevduat işlemlerini doğru tahmin ederek, 24 milyon Dolarlık bir tasarruf elde etti. Ayrıca bir Fintech kredi şirketinin, müşteri skorlamada sağladığı gelişme ile gelirinde 12 milyon Dolarlık bir artış sağladığını belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.

“DATA ROBOT’UN TÜRKİYE’DEKİ TEK TEMSİLCİSİ ERETEAM”

Türkiye’nin ilk yazılım hizmeti danışmanlığı ve veri analizi şirketlerinden biri olan Ereteam, DataRobot teknolojisinin Türkiye’deki tek temsilcisi konumunda bulunuyor. “Verinin Hayat Bulduğu Yer” mottosu ile yola çıkan Ereteam, deneyimli bir ekibi arkasına alarak, veri odaklı karar alma kültürünü kuruluşlara adapte etme vizyonu ile İş Zekâsı, Performans Yönetimi, Kurumsal Pazarlama Yönetimi, Veri Entegrasyonu, Finansal Kaynak Planlaması ve Risk Yönetimi gibi çok geniş alanda çözüm ve hizmet sunan bir şirket olarak yoluna devam ediyor. Büyük Veri ve Analitik alanlarında kurumsal şirketlere etkili bilişim çözümleri sunan Ereteam, temsilcisi olduğu DataRobot teknolojisiniTürkiye’de yaygınlaştırmayı planlıyor.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNE YÖNELİK GENİŞ KAPSAMLI KONVEYÖR KAYIŞ ÇÖZÜMLERİ

Habasit, otomobil ve otomobil bileşenlerinin üretimi için; antistatik, güç tutuşan ve farklı elektrik iletkenliğine sahip çeşitli materyallerden üretilmiş özel çözümler sunuyor.

Verimlilik, duruş sürelerinin azaltılması, işçi sağlığı ve emniyeti bugünün rekabetçi otomotiv sektöründe kritik başarı etkenlerinden birkaçı olarak sıralanabilir. Habasit, otomobil ve otomobil bileşenlerinin üretimi için; antistatik, güç tutuşan ve farklı elektrik iletkenliğine sahip çeşitli materyallerden üretilmiş özel çözümler sunuyor.

Kaporta paneli preslemesinden nihai araç muayenesine kadar tüm otomobil üretim sürecini kapsayarak Habasit’in her uygulamadaki ihtiyaç için bir çözümü mevcut. Kumaş bazlı konveyör bantlar, plastik modüler bantlar ve zaman kayışları en zorlu çalışma koşullarına adeta meydan okumak için tasarlanmış.

METAL PRES HATLARINDAKİ UYGULAMALAR

Habasit, metal pres hattındaki çeşitli uygulamalara özel kayış tipleri ve konfigürasyonları sunuyor. HabaSYNC® zaman kayışları yaprak panellerin ayrılmasında ve pres besleme hatlarında yaygınca kullanılıyor. Kumaş bazlı konveyör bantlar da beslemeden çıkışa kadar birçok farklı noktalarda hizmet veriyor. Uzun ömrü ve dayanımı sayesinde pres çıkış hatları için HabasitLINK® plastik modüler bantlar en ideal çözümü sunuyor.

KAPORTA VE BOYAMA HATLARINDA YAYGIN KULLANIM

Kaporta ve boyama hatlarında HabasitLINK® plastik modüler bantları çok yaygın olarak kullanılıyor. Bu bantlar diğer bağlantılı olan üretim hatlarındaki güvenirliliği artırarak bakım, onarım ve planlanmamış duruş sürelerini minimize ediyor. Bantın belirli bir bölgesinin zarar görmesi durumunda, karmaşık aletlere gerek duymadan kısa bir süre içerisinde kolay bir şekilde ilgili modül değiştirilebiliyor. HabasitLINK® plastik modüler bantları kaporta ve diğer boya proseslerindeki en sert şartlara dayanacak şekilde tasarlanmıştır. Bu bantlar, yüksek mukavemetli malzemelerle enjeksiyon kalıplama tekniğine göre üretildiği için en ağır yükleri sorunsuzca taşıyabiliyor. Çok düşük sürtünme katsayısına sahip olan bu ürünler herhangi bir yağlayıcı madde gereksinimi olmadan boyama hatları için en ideal çözümü sunuyor. Düşük gürültü seviyeleri ve enerji tüketimleri geleneksel metal zincirli konveyörlere göre HabasitLINK® plastik modüler bantların başlıca avantajları olarak sayılabilir.

MONTAJ VE KALİTE KONTROL HATLARI İÇİN ÖZEL TASARLANMIŞ ÜRÜNLER

HabasitLINK® plastik modüler bantları otomotiv montajı ve kalite kontrol hatları için özel tasarlanmış ürünleri de kapsamaktadır. Üzerindeki araçları ve bu araçların montajını gerçekleştiren işçileri taşımaları için çok çeşitli konfigürasyonlarda özel ihtiyaçlara cevap verebilmek için antistatik, güç alev alan, elektrik iletkenliğine sahip

ya da bunların herhangi iki özelliği aynı anda barındıran malzemelerden imal edilebilir. Nihai montaj alanında araç henüz tekerlek ve konveyör üzerine oturtulmadan işçilerin ve aletlerin taşınması için tekstil bazlı konveyör kayışlar da kullanılabilir.

Askılı konvansiyonel sistemlerle hareket halindeki otomobillerin montajını yapmak için ağır takım çantalarıyla birlikte yürüyerek otomobilin hızına ayak uydurmak zorunda kalan işçilerin güvenlik ve verimlilik noktasında kıyaslandığında HabasitLINK® plastik modüler bantlar büyük avantajlar sunuyor.

Türkiye Black Friday’i sabırsızlıkla bekliyor Gelişen teknolojiler sayesinde araştırma dünyasında öne çıkan online anketlerin daha fazla kişiyle, daha kısa sürede ve daha az maliyetle yapılmasını sağlayan Havucum.com, alışveriş yapmak için yılın beklenen dönemi Black Friday özelinde yaptığı anket sonuçlarını açıkladı. Katılımcıların yüzde 77’si Black Friday döneminde alışveriş yaptığını belirtti. Alışveriş yapmak için yılın beklenen dönemi geldi çattı. Dünya çapında birçok marka ve alışveriş sitesinin çeşitli indirimler yaptığı Black Friday (Efsane Cuma) bu yıl da erken geldi. Kasım ayı itibariyle indirim ve kampanyalarını duyuran markalara talep arttı. Alışveriş furyası başladıAnkete katılanların yüzde 77’si Black Friday döneminde alışveriş yaptığını belirtiyor. Alışveriş yapmadığını belirten yüzden 23’lük dilimde yer alan kişilere nedeni sorulduğunda bir kısım ekonomik sebeplerden dolayı alışveriş yapmadığını ifade ederken diğer bir kısım da indirim döneminin aslında bir aldatmaca olduğunu düşünüyor. Alışveriş için en çok tercih edilen yerler yüzde 50 ile e-ticaret siteleri oldu. Bunu takiben katılımcıların yüzde 9’u fiziki mağazalardan,  yüzde 41’i ise hem e-ticaret siteleri hem de mağazalardan alışveriş yaptığını belirtti. Alışveriş yapanlara ne kadarlık ürün satın alındığı sorulduğunda ise yüzde 54’ü ihtiyacı kadar alışveriş yaptığını, yüzde 28’i indirim döneminde ortalama 3-5 parça satın aldığını ve yüzde 18’i indirimden dolayı ihtiyaç dışı ürünler aldığını belirtti. En çok tercih edilen ilk 5 ürüne bakıldığında yüzde 90 ile hazır giyim başta gelirken, onun ardından sırayla yüzde 60 ile kozmetik, yüzde 58 ile elektronik, yüzde 41 ile takı ve yüzde 37 ile oyuncak yer aldı. Ödemelerde yüzde 83 oranında kredi kartı kullanıldıÖdemelerin yüzde 83’ünde kredi kartı, yüzde 9’u nakit ve yüzde 8’i debit kart yani banka kartı tercih edildi. Alışveriş yapanların yüzde 68’i indirim döneminde ortalama 200 TL ve üzeri bir harcama yaptığını belirtti. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran havucum.com Kurucu Ortağı Deniz Alpay, “Black Friday indirimleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça ilgi görüyor. Özellikle yılın sonuna yaklaşırken markaların Kasım ayı indirimlerinin olacağını bildiğimiz için toplum olarak acil ihtiyaçlarımız dışında satın almak istediğimiz ürünler için indirimleri bekler olduk. Anket sonucunda bir diğer gözlemlediğimiz ise en çok alışveriş yapılan saatin mesai bitiminde olduğuydu. Katılımcılarının yüzde 40’ı alışveriş yaptığı saat aralığını 18.00-00.00 olarak belirtirken, yüzde 30’luk kısımsa gece yarısından sonra alışveriş yaptığını paylaştı. En az tercih edilen zaman ise yüzde 3 ile 09.00-12.00 olduğu gördük” dedi.

Dijital Sağlık Startup’ları Roche Healthcare Lab ile BüyüyecekRoche, sağlık teknolojileri odaklı dijital çözümler sunan startup’lara yönelik HealthCare Lab hızlandırma programını hayata geçirdi. Türkiye’de Girişimcilik Vakfı iş birliğiyle sunulan hızlandırma programı ile sağlık hizmetleri sisteminde karşılaşılan en büyük zorluklara odaklanılacak. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülkeyi kapsayan programa katılan sağlık startup’ları, uluslararası uzmanların mentorluk desteğine ve uluslararası yatırım ekosistemine erişim fırsatı yakalayacak.Roche tarafından oluşturulan ve Avrupa’nın en büyük sağlık inovasyon partnerlerinden Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT Health) iş birliği ile hazırlanan HealthCare Lab hızlandırma programı bu yıl Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülkeyi kapsıyor. Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere 2014 yılında kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı ise programın Türkiye’deki partneri oldu. Program kapsamında 30’dan fazla uluslararası danışman ve mentor, startup’lara fikirlerini geliştirme ve aktarma konusunda destek sağlayacak. Ayrıca startup’lar program aracılığıyla Avrupa çapında potansiyel müşteri ve yatırımcılara erişim sağlayabilecek. Programın ardından, en iyi performansı sergileyen girişimler, işlerini sektör liderleriyle iş birliği halinde geliştirmeye davet edecek.HealthCare Lab hızlandırma programına nasıl başvurulur?

HealthCare Lab’e katılmak isteyen startuplar  healthcarelab.eu adresinden programa başvuruda bulunabiliyor.

En az iki kişilik bir ekibi, fonksiyonel bir çözüm prototipi ve 5M Avro’ya kadar fonu olan, Avrupa ve Türkiye’de menşeli tüm girişimler programa katılabiliyor.

HealthCare Lab uzmanları, aralık ayının başlarında gerçekleştirilecek olan seçim ve eğitim programı kapsamında, Ocak 2022 tarihinde başlayacak olan hızlandırma programına katılacak 9 startup’ı belirleyecek.

Üç aylık program süresince, seçilen startup’lar, Roche, EIT Health ve mentorlardan oluşan uluslararası ağın desteği ile projelerini geliştirme fırsatı yakalayacak.

Program kapsamında atölyeler, birebir mentorluk çalışmaları ve özel koçluk oturumlarının yanında ağ oluşturma ve eşleştirme etkinlikleri de düzenlenecek. Healthcare Lab, Nisan 2022 tarihinde düzenlenecek bir Demo Günü ve belirlenen 3 kategoriden birer kazananın seçilmesiyle sonlanacak ve kazanan 3 startup’a 10.000’er Avro hibe desteği verilecek.

Program katılımcısı startup’lar, HealthCare Lab’in bir parçası olmak için üç kategoriden birini seçip başvuru yapabilecek.

Ele alınacak ilk alan sağlıkta veri yönetimi. Bu alan kapsamında halihazırda parçalı bir yapıda bulunan sağlık hizmeti verileriyle ilgili sorunların üstesinden gelmek ve çoklu kaynaklardan sağlık hizmeti verilerini toplamak için dijital çözümler üretip kanıta dayalı, sağlıklı karar verme süreçlerine yönelik içgörüler elde edilmesi hedefleniyor.

Sağlık alanında ele alınan bir diğer zorluk “Daha iyi sağlık sonuçları sunmak üzere kronik hastalıklara yönelik ortak, daha hızlı ve zamanında bir tanı konulmasını nasıl sağlayabiliriz?” sorusuna odaklanıyor. Bu doğrultuda tarama ve erken tanı olanağı sağlayan dijital çözümler aranacak.

Yeni fikirlerin beklendiği üçüncü alan ise dijital tanı ve hastalık yönetimi. HealthCare Lab hızlandırma programı, kronik hastalıkların ve durumların şeffaf ve kişiselleştirilmiş bir şekilde daha iyi yönetilmesini sağlamak için hastalara ve sağlık profesyonellerine yönelik çözümler üretilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

ABD merkezli tahıl kooperatifinin faaliyetleri fidye yazılımı saldırısından etkilendi Pandeminin ilk gününden itibaren yeni normalde hayatın daha sorunsuz ilerleyebilmesi için önemli bir konumda bulunan gıda tedarik zincirleri şimdi de siber saldırı tehlikesi altında. Platformunda 1000’den fazla bağımsız siber güvenlik uzmanı bulunan BugBounter.com, ABD’de bir gıda şirketinin BlackMatter isimli bir ekip tarafından gerçekleştirilen fidye yazılımı saldırısının ardından tedarik zincirlerinin aksamaması için sistemleri beyaz şapkalı hackerlara denetletmenin önemine dikkat çekiyor. Şirketlerin güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 1000’in üzerinde bağımsız araştırmacıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter.com, birçok sektörde yaşanan siber saldırılarla ilgili uyarılarda bulunmaya devam ediyor. Yakın zamanda merkezi ABD, Iowa’da olan tahıl kooperatifinin BlackMatter isimli bir ekip tarafından fidye saldırısına uğraması ve 5,9 milyon dolar fidye talebiyle karşılaşması, sorunun büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Tahıl ve tavuk eti tedarikinde sorun yaşanabilirTahıl kooperatifinin yaptığı açıklamaya göre bu saldırıdan ötürü kapatılan web sitesinin açılmaması, tahıl ve tavuk etinin genel tedarikini olumsuz olarak etkileyebilme potansiyeline sahip. Tarım sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin fidye yazılımı saldırısından etkilenmesi, verimliliğin azalmasına ve mahsulün büyük kısmının boşa gitmesine neden olabiliyor. BugBounter.com Kurucu Ortağı Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söyledi: “Tedarik zincirinin büyük ölçüde etkilendiği COVID-19 salgınının yaşandığı bir dönemde böyle bir saldırının yaşanması, oluşan olumsuz etkiyi daha da artırıyor. Olası siber saldırının önüne geçmek için BugBounter olarak şirketlerle bağımsız siber güvenlik uzmanlarını bir araya getiriyoruz. Güvenlik yapılarını doğru şekilde denetleyerek güçlendirmek isteyen şirketler veya kurumlar, siber saldırganların sömürebileceği ve henüz bilinmeyen açıkları gidermek için en etkili yöntemlerden birisi olan bug bounty (ödül avcılığı) programlarını tercih ederek sistemlerini olası bir siber saldırıya karşı en uygun maliyetle, en yetenekli kişilere 7/24 denetletebiliyor. BugBounter olarak ülkemizde öncülük ettiğimiz bu çalışma modeli sayesinde şirketler vereceği ödülü, programın takvimini ve kapsamını kendi belirleyebildiği için sistemlerinin güvenliğini o anki bütçelerine ve iş planlarına uygun olarak kontrol ettirebiliyor. Yaptığı ödemeler, deneyimli uzmanların varlığını onayladığı güvenlik açıklarına göre şekilleniyor. Böylece hem bütçesi hem de zamanı boşa harcanmıyor. Platformda kayıtlı güvenlik araştırmacıları, buldukları zafiyetleri raporladıktan sonra yetkili ekiplerimiz kısa sürede doğrulama süreçlerini tamamlıyor, önemine göre derecelendiriyor ve şirketin belirlediği güvenlik ekiplerine raporları tek tek iletiyor.”