Ekonomi-teknoloji-eğitim haberleri (24.06.2021)

Premier DC Veri Merkezi ve DE-CIX iş birliği ile minimum gecikme mümkün
Premier DC Veri Merkezi ve DE-CIX; internet değişim noktası hizmetleri  sayesinde Türkiye’den  global bulut platformlarına  minimum gecikme süresi garantili erişim için iş birliği başlattı
Premier DC Veri Merkezi, dünyanın lider İnternet Değişimi operatörü DE-CIX ile başlattığı iş birliğiyle, Türkiye’deki müşterilerine GlobePEER ve DirectCLOUD hizmetlerini sunmaya başlıyor.
Veri merkezi ve bulut hizmetleri sektörünün önemli oyuncularından Premier DC Veri Merkezi’nin müşterilerini, DE-CIX’in sağladığı hizmetlerle buluşturmasından dolayı mutluluğunu dile getiren DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen, DE-CIX İnternet Değişim Noktası’nın (DE-CIX İnternet  Exchange) Türkiye içinde veri merkezleri ve telekomünikasyon operatörleri arasında veri alışverişi için en kısa yolu sunan ve kolay yönetilen bir altyapı hizmeti olduğunu ve  değişim noktaları üzerinden işletmelerin, DE-CIX GlobePEER hizmetiyle dünyadaki herhangi bir başka ağa ve DE-CIX DirectCLOUD hizmetiyle AWS, Microsoft Azure, GoogleCloud, AlibabaCloud, IBMCloud, OracleCloud, SAP gibi hiper ölçekli bulut platformlarından herhangi birine, herhangi bir sektöre özel kurulmuş extranet türündeki özel ağlara ya da Facebook gibi platformlara minimum gecikme süresi garantisi ile  bağlanarak veri alışverişi yapmalarının mümkün olduğunu belirtti.
Kritik iş uygulamalarında işletmeler için veri trafiğindeki gecikmelerin ve bu gecikme sürelerinin değişken olmasının Türkiye gibi ülkelerde kullanıcı memnuniyeti ve işletmelerdeki dijital işleyişin sağlığı açısından en önemli sorunlardan biri olduğuna değinen Bülent Şen, Premier DC Veri Merkezi’nin yerli ve yabancı müşterilerinin DE-CIX hizmetlerine kolayca erişebilecek olmasının Premier DC Veri Merkezi ve DE-CIX için Türkiye’nin dijitalleşmesinde önemli bir adım olduğunu vurguladı.
“Global hizmet sağlayıcıların sunduğu hizmetler Türkiye’de de sunulmalı”
“Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın diyorsak global hizmet sağlayıcıların sunduğu hizmetler Türkiye’de de sunulmak zorunda” diyen Premier DC Veri Merkezi Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, sözlerine şöyle devam etti: “DE-CIX, sağladığı altyapı ve hizmetlerle Türkiye gibi Avrupa’nın merkezinde yer almayan ülkeler için çok önemli olan bir boşluğu dolduruyor ve Avrupa, Amerika ve Asya’ya işletmelerin daha yakın olmaları için bir geçit noktası sağlıyor. Verdikleri hizmetlerle sadece yurt dışı trafiğinin sağlıklı hale getirilmesine değil aynı zamanda yurt içi trafik değişiminin de sağlıklı olmasına hizmet ediyor. Premier DC Veri Merkezi, işletmelerin ihtiyaç duydukları bilgi teknolojisi hizmetlerini en geniş kapsamlı şekilde sunmayı hedefleyen bir veri merkezi ve bulut hizmetleri sağlayıcısıdır. Bu yıl içerisinde duyurduğumuz Openstack-KVM tabanlı bulut hizmetleri platformu ile yönetilen veri tabanı güvenliği ve uyumluluğu yönetimi gibi hizmetlerden sonra seriye DE-CIX ile başlatılan iş birliğiyle sunduğumuz GlobePEER ve DirectCLOUD hizmetleriyle devam ediyoruz. Önümüzdeki aylarda yeni başka hizmetleri de duyurmaya devam edeceğiz.”
Sadi Abalı; çağrı merkezleri, online oyun şirketleri ve uygulamalarının bir kısmını yurt dışında tutmak zorunda olan global şirketlerin DE-CIX ile birlikte sağladıkları hizmetlere çok ihtiyaç duyduklarını da belirterek iş birliklerinden dolayı DE-CIX’e ve destekleri için Bölge Direktörü Bülent Şen’e müteşekkir olduklarını ekledi.

Adform’dan birinci taraf çerezlere geçiş çağrısı

Güncel Adform verilerine göre, önemli Avrupa pazarlarındaki yayıncılar arasında birinci taraf çerezleri benimseyenlerin sayısı, üçüncü taraf çerezleri kullanmaya devam edenlere yaklaşmış durumda. Bununla birlikte yayıncıların çoğu artık teklif süreçlerinde birinci taraf kimliklere yer veriyorlar. Diğer bir deyişle, birinci taraf çerezlerin etkinliğini gören yayıncılar üçüncü taraf kimlik bilgilerinin kullanımdan kaldırılmasına hazırlar. Adform, gelinen noktada CMO’ları geleceğe yönelik birinci taraf çerezler odaklı bir tedarik zinciri oluşturma konusunda geçişi hızlandırmaya davet ediyor.

Dijital reklam platformu Adform, önemli Avrupa pazarlarındaki yayıncıların ezici çoğunluğunun, artık kampanya teklif süreçlerinde birinci taraf kimliklere geçiş yaptığını gösteren veriler yayınladı.

Bu verilere göre, birinci taraflara geçiş yapan Avrupa pazarındaki oyuncular arasında yüzdesel olarak ilk sırada Danimarka (%100) yer alıyor. Sıralamayı yüzde 93 ile İngiltere ve yüzde 90 ile İspanya takip ediyor. İlk 10’da yer alan diğer ülkeler sırasıyla Fransa (%87), Almanya (%83), İtalya (%81), Türkiye (%73), Hollanda (%73), Norveç (%72), İsveç (%72), Polonya (%66). Şirket sıralamada belirtilen yüzdelerin, toplam reklam harcamasının %80’ini temsil eden Adform’un en büyük alan adlarına dayandığını belirtiyor.

Jakob Bak: “CMO’ları birinci taraf çerezlere geçişte sorumluluk almaya davet ediyoruz”

Adform’un Kurucu Ortağı Jakob Bak, gelinen noktada elde edilen bulguların birinci taraf çerezlere geçişte önemli bir dönüm noktası olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “İskandinav ülkeleri ve Almanya gibi pazarlarda çok yüksek Safari ve Mozilla kullanımıyla, şu anda üçüncü çerezlere oranla aynı miktarda birinci taraf çerezlerin kullanıldığı reklam gösterimleri satın almaya yakınız. Birinci taraf çerez kullanımının bu yıl üçüncü taraf çerezleri geride bırakmasını bekliyoruz. Bununla birlikte, diğer ülkelerdeki alım oranları önemli ölçüde değişiyor. Yayıncılar hazır olduklarını kanıtlamış olsalar da tüm sektörün birinci taraf çerezleri benimsemeni hızlandırmak için satın alma tarafına ihtiyacımız var. Bu noktada Pazarlama Üst Yöneticilerini (CMO’ları) bu sorumluluğu üstlenmeye çağırıyoruz. Artık yayıncılar tarafından sunulan etkileyici ölçekle, markaların Safari ve Mozilla’dan yararlanmaya başlamasının ve üçüncü taraf kimlik verileri yerine birinci taraf verilerinin nasıl kullanılacağına dair daha fazla bilgi edinmesinin zamanı geldi. Bu, son dakikaya bırakılabilecek kadar basit bir iş değil.”

Adform tarafından sunulan verilere derinlemesine bakıldığında, Adform ile birinci taraf çerezleri paylaşmaya başlayan çoğu yayıncının, trafiğinin %100’ünde bu bilgileri kullanmadığı görülüyor. Avrupalı yayıncılar arasında birinci taraf çerez kullanımı daha yaygın olsa da bölgeler arasında farklılıklar olduğunu belirtmek gerekiyor. Örneğin, ABD’deki büyük yayıncıların %68’den fazlası birinci taraf çerezlere geçiş yapmasına rağmen, kimliği doğrulanmış kullanıcıların çoğunlukla gösterim trafiğinde daha küçük bir yer kaplıyor olması nedeniyle, toplamdaki kullanım yüzde 20’lerde kalıyor.

Jakob Bak, bu konuda şunları söylüyor: “Birincisi, bazı durumlarda yayıncılar yalnızca oturum açma tabanlı verilerini paylaşsa da birinci taraf kimliklerinin kaynağı olduğunu söylemeliyiz. Örneğin, ABD’de oturum açma tabanlı bilgilerin en yaygın birinci taraf kimlik türü olduğunu görüyoruz. Avrupa’da ise, çoğunluk birinci taraf çerez tabanlıdır ve bunlar çok daha yüksek hacim yüzdelerine, potansiyel olarak belirli bir yayıncının trafiğinin %100’üne ölçeklenir. İkincisi, bizi geride tutan bazı teknik faktörler var. Tüm Tedarik Tarafı Platformları (SSP), birinci taraf kimliklerinin teklif süreçlerinde Adform’a veya diğer dijital reklam platformlarına iletilmesini tam olarak desteklemiyor. Aslında, iki büyük SSP olan Google SSP ve Xandr bunu yapmıyor. Neyse ki, 10 yayıncıdan dokuzu birden fazla SSP kullanıyor, bu nedenle çok büyük bir sorun olmasa da bu durum bazı pazar değişikliklerine yol açıyor. Örneğin SSP’lere karşı yayıncıların tüm ürünlerinde birinci taraf kimlikleri etkinleştirmemesi nedeniyle, toplam yüzdenin düşük olmasına neden oluyor.”Adform’un elindeki güncel raporlar, 2022 yılına kadar, birinci taraf kimliklerin kullanım oranın üçüncü taraf çerezlere göre önemli ölçüde artacağını güçlü bir şekilde gösterse de CMO’ların, önde gelen küresel ajanslar tarafından desteklenen bu değişikliği hızlandırmaya yardımcı olması için acil olarak hareket geçmesi gerekiyor.

Cem Eroğlu: “Bugünü, geleceğin çerezsiz dünyasının mihenk taşı olarak yorumluyorum”

Adform Türkiye Genel Müdürü Cem Eroğlu ise çerezler dünyasında yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Her 10 reklamdan 9’u hedefli reklamcılık (veri, frekans ve optimizasyon gibi) üzerine kurulu. Yakın zamanda çerezlerin olmadığı bir dünyada öncü olacak bir haberi Adform olarak verdik. İki farklı siteden oluşturulan ID’ler, mevcut dünyada çerez tutmayan Firefox ve Safari tarayıcılarında hedeflendi ve eşleştirilerek yeniden hedefleme sağlandı. Bugünü, geleceğin çerezsiz dünyasının mihenk taşı olarak yorumluyorum.”

Wavemaker Global CTO’su David Kaganovsky, “Dünya çapındaki yayıncıların birinci taraf çerezlere geçişte çabaladığını bilmek cesaret verici. Avrupa’nın üçüncü taraf tanımlama bilgilerinin kullanımdan kaldırılmasına hazır olması ve birinci taraf kimliklere geçişteki ilerlemeye öncülük ettiğini görmek güzel ve etkileyici. Adform’un bu konuda liderlik gösterdiğini ve birinci taraf çerezleri erken benimseyen yayıncıların elde ettiği sonuçları teşvik ettiğini görmek de harika. Adform’un platformu, birinci taraf yayıncı kimliği dünyasının gelişmesine yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.

OMD EMEA’nın Yönetici Ortağı Miles Pritchard ise şunları söyledi: “Sektörün tam olarak duymaya ihtiyacı olan şey, yayıncıların birinci taraf çerez kullanımına başarıyla geçtiği. Bu sürece liderlik eden platformlardan olan Adform yıllardır üçüncü taraf tanımlama bilgilerine bağlı olmayan geleceğe yönelik bir çözüm oluşturmak için çalışıyor ve şimdi bu çabaların işe yaradığını görebiliyoruz.”

Thomas Röhler, Panasonic ile İkinci Olimpiyat Altınını Hedefliyor

Olimpiyat cirit şampiyonu Thomas Röhler, yenilikçi rekabet için Panasonic AV teknolojisini tercih ediyor.

Panasonic AV Teknolojisi, Covid-19 eğitim engellerinin aşılmasına yardımcı oluyor.

Panasonic ve 2016 Olimpiyat şampiyonu ve 2018 Avrupa şampiyonu olan Alman cirit atıcı Thomas Röhler, ikinci Olimpiyat Altını için bu yıl gerçekleşecek Olimpiyat Oyunları’nda güçlerini birleştiriyor. Panasonic’in teknik donanımı, yarışmalar için en iyi şekilde hazırlanma imkanını ve gelişmiş eğitim analizini sunuyor. Panasonic’in PT-MZ16KL lazer projektörü, Tokyo’daki Olimpiyat Stadyumu’nun simülasyonunu oluşturarak ve mümkün olduğunca benzer görsellerle sunarak Thomas Röhler’in eğitimine yardımcı oluyor. Röhler ayrıca teknik açıdan zorlu eğitimler ve hareket analizi için Panasonic kameraları ve 4K Panasonic TV’yi kullanıyor.
Thomas Röhler, cirit atma becerilerini mükemmel hale getirmek için birkaç aylık özel eğitim aldı. Ancak önünde hala hazırlanması gereken haftalar ve sayısız yarışma var.
Eğitmeniyle birlikte birçok yenilikçi eğitim yöntemi geliştiren Röhler, “Ekim ayından nisan ayına kadar salondaki bir brandaya her hafta yaklaşık 500 top atıyoruz. Atış sırasında da üzerine çizdiğimiz bir nişangahı hedefliyorum. Antrenörüm Harro Schwuchow, görsel becerilerimi daha iyi hale getirmek için yarışma mekanlarının görüntülerini bu brandaya yansıtma fikrini ortaya attı” diyor.
Ancak basit bir fikrin uygulanması o kadar kolay olmadı.
Yalnızca Panasonic projektörle çözülebilecek zorlukları anlatan Röhler, “Her teknolojinin çok özel gereklilikleri oluyor. Gün ışığında antrenman yapıyoruz ve 300 gram ile iki kilogram ağırlığındaki topları brandaya büyük bir hız ve basınçla fırlatıyoruz. Ancak, kendimizi görsel olarak yönlendirebilmemiz için resmin açıkça görülebilmesi gerekiyor” diyor.
Halle’deki ekipmanın her eğitim seansından sonra sökülmesi gerektiği için, kompakt ve aynı zamanda güçlü bir cihaz seçildi. Yarışma ışıklarının simülasyonu 16.000 lümen ile oluşturuyor. Projektörün 3D simülasyondan sonra seçilen optikleri, simülasyonu oluşturma aşamasını aksatmadan en iyi şekilde monte edilebiliyor. Projektör yana kaydırılmış olarak konumlansa da projektörün lens kayma özelliği, görüntüyü yaklaşma yolunun önüne yansıtmak için kullanılıyor. Olimpiyat Oyunları gibi büyük yarışmalarda katılımcıların yarışmadan önce sahada deneme atışı yapma imkanı çok az oluyor. Simülasyon, ışınlayıcı sayesinde sporcunun ilgili stadyumda bulunmasını mümkün kılıyor ve sporcu her sahada karşılaşabileceği özel koşullara uyum sağlayabiliyor.
Panasonic ayrıca 4K videolar çeken iki Panasonic kamerası Lumix FZ 2000 ve AG-CX10 ile atış analizini yeni seviyelere çıkartıyor. Kameralar, eğitmenin 4K Panasonic OLED TV’deki hareketin ayrıntılarını analiz etmesi için yüksek çözünürlüklü video çekimi, anında paylaşım, yeniden oynatma ve yakınlaştırma imkanlarını sağlıyor.
30 yılı aşkın süredir #TutkuyuPaylaşıyor
Panasonic, 1988’de Kanada’nın Calgary kentinde yapılan Olimpiyat Oyunları’ndan bu yana ses ve görüntü ekipmanları alanında Dünya Çapında Resmi Ortak olarak Olimpiyat Hareketi’nin değerlerini ve canlı görüntülerin dünyadaki hemen hemen tüm ülkelere iletilmesini destekliyor. Panasonic, 2006 yılında Paralimpik Oyunları’nın ilk Resmi ve Dünya Çapında ortağı oldu.
Panasonic Avrupa CEO’su Junichi Suzuki, konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde ifade ediyor: ” Panasonic olarak Thomas Röhler ve takımının genç sporcularına verilen teknik desteğin yanı sıra 30 yılı aşkın süredir spor tutkusunu tüm dünyadaki oturma odalarına taşıdığımız Olimpiyat tarihimizi bilgi birikimimizle ve ürünlerimizle inşa ediyoruz. Bizim için ‘Tutkuyu Paylaşmak’ sadece bir reklam sloganı değil, aynı zamanda Thomas Röhler’in çalışmaları gibi daha iyi ürün ve hizmetler için de bir güç ve motivasyon kaynağı oluyor.”

ENDAŞ AKADEMİ’DEN ONLINE RULMAN EĞİTİMLERİ

Endaş Akademi online eğitimleri ile güç aktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ile ilgili fabrikaları bilgilendiriyor.

Türkiye’nin her noktasındaki fabrikalara ulaşarak uygulamalı güç aktarım eğitimleri veren Endaş Akademi’nin online eğitimleri talep topluyor.

Endaş Akademi, Güç Aktarım Eğitimleri ile Türkiye’nin her noktasındaki fabrikaların verimliliği artırmak için çalışmalarına devam ediyor. Güç aktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ile ürün kalitesini yükseltiyor.

Endaş Akademi’nin fabrikalarda verdiği mesleki eğitimler ile güç aktarım ürün arıza ve hasarları en aza inerken verimlilik artıyor.

Hem teknik ve hem de pratik konuları içeren ‘Güç Aktarım Eğitimleri’nde: montaj&demontaj yöntemleri ve ekipmanları, rulman hasarları, rulman hasarlarının sebepleri, rulman hasarlarını önleme yöntemleri ve rulman konusundaki son gelişmeler anlatılıyor.

Endaş Akademi online eğitimleri ile güçaktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ileilgili fabrikaları bilgilendiriyor.

Endaş Akademi Online Eğitimleri’nde konu başlıkları; Rulman Tipleri ve Montaj Demontaj Yöntemleri, Mil-Yuva Tolerans, Boşluk ve Geçme Değerleri, Yağ Seçimi, Yağlama Yöntemleri, Rulman Hasarları, Sebepleri ve Önleme Yöntemleri, Kestirimci Bakım Yöntemleri ve Ekipmanları, Güç Aktarım Ürünleri Tanıtımı: Sızdırmazlık Elemanları, Kayış, Kaplin ve Kasnak Sistemleri.

Turquality’deki firmaların kilogram başına ihracatı 12,19 dolara çıktı

Ülkemizin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality’nin etki analiz raporu Haziran 2021 tarihinde yayınlandı. Turquality kapsamına giren 63 firmada yapılan araştırmada, ihracat artışından, yönetim iş modelinin gelişmesine kadar birçok konu başlığı analiz edildi.

Araştırmaya katılan firmaların etki analizi sonuçlarına göre; Turquality kapsamından önce kilogram başına ihracat 6,91 dolar iken, Turquality kapsamına girdikten sonra kilogram başına ihracatın 12,19 dolara çıktığı açıklandı. Diğer başlıklara bakıldığında; Turquality-marka programı kapsamına giren firmalar, ihracat yaptıkları ülke sayısını %78,6 artırdı. Katılımcı firmaların %64,3’ü programa katıldıktan sonra yurtdışı mağaza, showroom, depo vb. birim sayısının arttığını belirtti. İhracat cirosunda artış olduğunu belirten firmaların oranı %76,2 oldu. Katılımcıların %86’sına göre Turquality, hem teşvik programı, hem yönetim iş modeli olarak görülerek, işlerinin sistematize edilmesini sağladı.

Turquality’nin hedefi, Türkiye’yi marka yapmak ve ihracatı artırmak

Turquality’nin önemi ve işletmelere sağladığı katkılar hakkında bilgiler veren Progroup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

Turquality, Türk markalarını stratejik, foksiyonel ve operasyonel olarak, global pazarlardaki rakiplerinin seviyesine ulaştıran bir destek ve iş modelidir. Bir dünya markası olmayı hedefleyen firmaların, pazarlamadan siparişe, siparişten üretime, üretimden satışa, satıştan satış sonrası hizmete kadar uçtan uca bütün süreçleri kapsayan Turquality, yönetsel bilgi birikiminin artışını sağlar. Önemli hedefi, Türkiye’yi ve Türk şirketlerini globalde marka yapmak ve Türkiye’nin ihracat girdisini artırmaktır” dedi.

Turquality giren firmalar, “İyi ki Turquality var” diyor

Turquality kapsamına giren firmaların “İyi ki Turquality var” dediğini anlatan Progroup Başkanı Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle devam etti:

Farkında olalım ya da olmayalım, yaşamımız vaat ile güven etrafında dönüyor. Kısaca, Turquality konusunu anladığımız zaman, iş yaşamının onsuz imkansız olacağını, iş- yaşam kalitesinin ona nasıl bağlı olduğunu ve markalaşma örneklerinin her yönden nasıl başarıya ulaştığını görüyoruz. İş insanları Turquality sayesinde, markalaşmanın ve kaliteli iş yaşamının nasıl gerçekleştiğini gördüklerinde “İyi ki Turquality var” diye anlatıyorlar” diye konuştu.

HİZMET SEKTÖRÜ TURQUALITY DESTEKLERİ
DESTEK TÜRÜ LİMİTİ
Hizmet ve marka tescili ve korunması Limitsiz/yıl (5+5 yıl)
Kalite, hijyen, çevre, pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, eğitim, danışmanlık gideri Limitsiz//yıl (5+5 yıl)
İstihdam (mühendis, tercüman, doktor vd) 5 kişi/yıl (5+5 yıl)
Reklam, tanıtım, ve pazarlama harcamaları Limitsi/yıl (5+5 yıl)
Yurt dışı açılan birimlere ilişkin kira (azami 50 birim için) Limitsiz/yıl (5+5 yıl)
Yurt dışı açılan birimlere ilişkin kurulum, dekorasyon teknik donanım gideri 200.000 USD/Kira desteği alan birimler için) /yıl

(5+5 yıl)

Ofis, depo, showroom kira Limitsiz/yıl (5+5 yıl)
Ofis, depo showroom dekorasyon ve konsept mimari giderler 200.000 USD / birim başına/yıl (5+5 yıl)
Franchise kira (konaklama tesisi) azami 100 birim için 200.000 USD/yıl (5+5 yıl)
Franchise kurulum, dekorasyon, teknik donanım harcamaları. Azami 100 birim için 100.000 USD/yıl (5+5 yıl)
Pazar araştırması ve raporları Limitsiz/yıl (5+5 yıl)
Danışmanlık ve yazılım 600.000 USD/yıl (5 yıl)
ÜRÜN SEKTÖRÜ TURQUALITY DESTEKLERİ
DESTEK TÜRÜ LİMİTİ- TL
Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili, marka tescili, yenileme ve koruma Limitsiz/yıl (5+ yıl)
Tanıtım harcamaları Limitsiz/yıl (5+ yıl)
Mağaza kira Limitsiz (Aynı anda 50 mağaza) /yıl (5+ yıl)
Mağaza temel kurulum, dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL (Kira desteği alan mağazalar için)/yıl

(5+ yıl)

Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe kira Limitsiz/yıl (5+ yıl)
Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe, temel kurulum dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL /yıl (5+ yıl)
Pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test, klinik test 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl)
Franchise, dekorasyon, kurulum, konsept mimari giderleri 757.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)
Franchise kira 1.515.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)
Yönetim Danışmanlık ve Yazılım 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl)
İstihdam Limitsiz (Aynı anda 10 kişi)/yıl (5 yıl)
Pazar araştırma çalışmaları ve raporları Limitsiz /yıl (5+ yıl)
Fuar Limitsiz /yıl (5+ yıl)
Depolama Hizmetleri Limitsiz /yıl (5+ yıl)