Ekonomi, sağlık, spor haberleri..(19.04.2019)

TOYOTA’DAN ÇOCUKLARA 23 NİSAN SÜRPRİZİ

Toyota, gelenekselleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklara unutamayacakları anlar yaşatacak. Her yıl olduğu gibi çocukların bu anlamlı bayramını birlikte kutlamak isteyen Toyota, 20-23 Nisan tarihleri arasında Türkiye’ye yayılmış tüm plazalarında çocukları bekliyor olacak. Çocuklar sürpriz hediyeler ve oyunlarla eğlenirken ebeveynleri de hibrit versiyonuyla birlikte Türkiye’de üretilen efsane model Yeni Corolla’yı test edebilecekler.

Bir şölen havasında geçecek “Yeni Corolla Test Sürüş Günleri ve Çocuk Şenliği’nde” Toyota plazalara gelecek çocuklar ve aileleri her yıl olduğu gibi gönüllerince bayramlarını kutlayacaklar. Çocuklar, yüz boyama, resim çalışmaları ve palyaçolarla farklı oyunlar oynayarak bayramlarını kutlarken, onlara boyanabilir bez sırt çantası ve boya kalemi hediye edilecek.

“Yeni Corolla Test Sürüş Günleri ve Çocuk Şenliği” için tüm Türkiye’deki Toyota plazalara gelecek çocuklar bayramlarının tadını çıkarırken, ebeveynleri de başta Corolla Hybrid ile birlikte tüm Toyota’ları yakından tanıma ve test etme imkanı bulacaklar.

Erzurum Teknik Üniversitesi 5. kez düzenlenen 2019 DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın birincisi oldu
47 üniversiteden 75 takımın başvurduğu DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nda heyecanlı dakikaların yaşandığı finalin ardından ödüller 9 Nisan’da yapılan törende sahiplerini buldu. Erzurum Teknik Üniversitesi, finalde mücadele eden 24 takımın arasından sıyrılarak birinci oldu.
Türkiye’de depreme dayanıklı bina bilincini artırmak amacıyla Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından beşinci kez düzenlenen Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması, 9 Nisan’da düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. 28 ilden 47 üniversite ve 75 takımın başvurduğu yarışmada, elemeleri geçen 24 takım, final aşamasında yaptıkları maket model tasarımlarını DASK’ın verdiği malzemelerle bina maketi haline getirerek konusunda uzman jüri üyelerine sergiledi. Finale kalan takımlara ait bina modelleri, 8 Nisan’da İstanbul Osmanlı Arşivleri Kağıthane Binası’nda yapılan finalde depremi simüle eden sarsma masasında test edildi.
Deprem testinden yıkılmadan geçen maketler, ekonomik puanlama ve estetik puanlama kriterlerine göre de değerlendirildi. Yarışmada birincilik ödülünü, fayda-maliyet hesabı sonucunda en yüksek toplam yıllık kazanç elde eden takım olmayı başaran Erzurum TeknikÜniversitesi’nin Ejder Kule projesi kazandı. Ödül plaketini Yarışma Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa Erdik’ten alan öğrenciler, para ödülünün yanı sıra üniversitelerine laboratuvar teçhizatı temini için 50.000 TL değerinde ödül kazandırdı. YarışmadaKaradeniz Teknik Üniversitesi ikinci, Bülent Ecevit Üniversitesi ise üçüncü olarak para ödülü kazandılar.
Törende ayrıca yarışmanın dört özel ödülü de sahiplerini buldu.İstanbul Teknik Üniversitesi En İyi Mimari Özel Ödülü’nü, Erzurum Teknik Üniversitesi birinciliğe ek olarak En İyi İletişim Becerisi ve Sunum Ödülü’nü, Bülent Ecevit Üniversitesi de En İyi Deprem Performansı Özel Ödülü’nü almaya layık görüldü. Bingöl Üniversitesiise işitme engellilere yaptığı sunumuyla takdir toplarken, yarışma katılımcılarının verdiği oylarla belirlenen Yarışma Ruhu Ödülü’nü kazandı.
DASK’tan yarışma hakkında yapılan açıklamada dayanıklı bina hassasiyetinin önemine dikkat çekildi: “Deprem bizim coğrafyamızın bir gerçeği. Depremin olmasını engelleyemeyiz, fakat alacağımız önlemlerle depremin sonuçlarını azaltabiliriz. Bu da ancak ve ancak tam bir toplumsal seferberlikle mümkün. Türkiye’nin tarihi ne yazık ki depremin yol açtığı yaralarla dolu. Bu tarihten çıkaracağımız en önemli sonuç ise depremin değil, depreme dayanıksız binaların yaşamları kararttığı. Bu nedenle depreme karşı dayanıklı bina hassasiyetinin yaygınlaşması, bu mücadelede en çok önem atfetmemiz gereken hususların başında geliyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu olarak Zorunlu Deprem Sigortası edindirme çalışmalarımızın yanında, deprem, depreme hazırlık ve sigortalılık konularında toplumsal bilinci güçlendirmek için önemli projeler yürütüyoruz. Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışmamızın bu yıl beşincisini düzenlemekten gurur duyuyoruz. 5 yıldır gençlerimizin dayanıklı bina inşa etme konusundaki başarıları ve duyarlılıkları bizlere umut veriyor. Yarışmamıza katılan geleceğin mühendisleri ve mimarlarının inşa edecekleri gelecek için heyecan duyuyoruz.”

Ödüllü Pubg turnuvası ÖzdilekPark’ta gençleri bekliyor

İstanbul Levent’te yer alan ÖzdilekPark İstanbul’da, 20 – 21 Nisan tarihleri arasında son günlerin en popüler oyunu Pubg için e-spor turnuvası düzenleniyor.

16 yaş ve üzeri gençler ile yetişkinlerin de katılım gösterebileceği yarışmanın finalinde; birinci, ikinci ve üçüncü olan talihlileri sürpriz hediyeler bekliyor.

E-spor severler Özdilek’te buluşuyor

20 – 21 Nisan tarihleri arasında son günlerin en popüler oyunlarından biri olan ve büyük küçük herkesin severek oynadığı Pubg oyunu, ÖzdilekPark İstanbul’da oynanacak. Hem cumartesi hem de pazar günü gerçekleşecek turnuva öncesinde katılımcıların danışma üzerinden kayıt yaptırması gerekiyor.

İki gün boyunca öğlen 13:00’dan itibaren başlayacak turnuvalarda izleyicilerde oyuncular arasında kıyasıya sürecek tatlı bir rekabete tanık olacaklar…
Heyecanlı final sonucunda ise hem birinci gün hem de ikinci gün kazanacak şampiyonlara ve ikinci ile üçüncü olan talihlilere birbirinden özel ödüller sunulacak.

OYDER ÜYELERİ MURAT ŞAHSUVAROĞLU İLE DEVAM DEDİ

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) Olağan Genel Kurulu’na katılan üyeler, yeniden seçime giren Başkan Murat Şahsuvaroğlu’na “devam” dedi. Yenilenmiş liste ile seçime giren Şahsuvaroğlu, tüzükte yapılan değişikilik ile yeni dönemde 3 yıl başkan olarak OYDER’i temsil edecek.

Murat Şahsuvaroğlu, Türkiye’de otomotiv sektörünün perakende ve hizmet ayağını temsil eden OYDER Başkanlığını yeni dönemde de üstlenirken Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğine Turgay Mersin, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına Zeynep Fidan Soysal, Uğur Yalçınkaya, Ömer Koyuncu, Uğur Güven ve K. Altuğ Erciş getirildi. Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu; Aykut Pektekin, Yüksel Ceylan, Murat Yeğin, Şemsi Durdu, Kemal Terpet, Ali Erdem Cindilli, Erdinç Artkıy, Turan Mutlu, Mehmet Koçak, Yusuf Oflaz, Hüseyin Dönmez ve Baki Kış.

Şahsuvaroğlu “AB’ye Benzer Bir Vergi Sistemi Sektörü Canlandırır”

OYDER Olağan Genel Kurulu’nda üyelere seslenen Başkan Murat Şahsuvaroğlu, otomotiv sektöründeki tüm derneklerin yoğun çabalarıyla ÖTV ve KDV destekleri ile hurda teşviklerinin hayata geçirildiğini hatırlatarak “Bu durum gösteriyor ki hükümetimiz sektörümüze pozitif bakmaktadır. Otomotiv sektörü birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi o ülkenin her alanına etki eden bir konumdadır. bu sebeple öncelikle desteklenmesi gereken, yarattığı kaliteli istihdam ve katma değeri, tedarik sanayisinin gücü ile ve üstün hizmet kalitesi ile dikkatle korunması gereken bir sektördür” dedi. Başkan Şahsuvaroğlu şunları söyledi;

“Türkiye’deki otomotiv perakendecileri yapılanmasını en az yıllık bir milyon adetlik iç pazar satış adetlerine göre gerçekleştirilmiştir. Böyle kurumsal bir yapının 2019 yılında öngörüldüğü gibi 400-500 bin adetlik pazar ile sağlıklı şekilde ayakta kalması mümkün görünmemektedir. Öncelikle iç pazarımızın potansiyelimize uygun şekilde canlandırılması ve bu sektörden kazanç sağlayan tarafları tatmin etmesi hepimiz açısından elzemdir.

Bu noktada, vergi indirimleri ile desteklemek gibi kısa süreli çözümlerin yanında, daha yapısal ve kalıcı adımların atılmasının da tam zamanı olduğu görülmektedir. Çalışmaların hayata geçilmesinde OYDER olarak her anlamda destek vermeye hazırız.

Ülkemiz otomotiv sektörünün vergi gelirleri içinde önemli bir paya sahip olmasının getirdiği sorumluluğu hep beraber taşımaktayız. Ancak dünyada yaşanan değişimlere ayak uydurabilmek ve sektöre hitaben yapılmış yatırımlarımızı koruyabilmek için, Avrupa Birliği ülkelerindeki benzer bir vergi sistemi oluşturmamız durumunda, otomotiv pazarının eski canlılığına kavuşturacağına inanıyoruz.”

Genç OYDER’in Yeni Başkanı Gizem Yüzbaşıoğlu

OYDER Genel Kurulu’nda bir başka görev değişikliği de yaşandı. Başkanlığı 2 yıldır sürdüren Yusuf Oflaz, bu görevini yapılan seçimle Gizem Yüzbaşıoğlu’na devretti. Yusuf Oflaz bundan sonra OYDER Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak.

Türk meyve suları dünyanın ağzını tatlandırıyor

Dünya’nın ağzını Türk meyve suları tatlandırıyor. Türkiye’nin Meyve suyu ihracatı 2018 yılında yüzde 30’luk ihracat artış hızı yakaladı ve 279 milyon dolarlık tutarla meyve sebze mamulleri sektöründe ihracatın yıldızı oldu. Meyve suyu ihracatımız 2017 yılında 214 milyon dolar olmuştu.

Türkiye 150 ülkeye meyve suyu ihraç ederken; Meyve suyu ihracatı, 2018 yılında su ve gazlı içecekler ihracatı ile turşu ihracatını geçerek birinci sıraya yükseldi. Türkiye’nin katma değeri en yüksek ihraç kalemleri arasında yer alan meyve sebze mamulleri sektörünün toplam ihracatı ise; 2018 yılında yüzde 11’lik artışla 1 milyar 415 milyon dolardan, 1 milyar 564 milyon dolara yükseldi.

Meyve sebze mamulleri sektöründe; Sular ve gazlı içecekler sektörü 255 milyon 278 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırarak zirve ortağı olurken, Türkiye’nin turşu ihracatından elde ettiği döviz ise; 221 milyon 67 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Domates salçası ve soslar ihracatı 184 milyon dolar olurken, dondurulmuş sebze ve meyve ihracatı yüzde 21’lik artışla 157 milyon dolara ulaştı. Konserveler ve közlenmiş sebzeler ihracatı 142 milyon dolar ile temsil edilirken, kurutulmuş sebze ihracatından 95 milyon dolar döviz kazandık. Alkollü içecek ihracatımız 94 milyon dolar, meyve konservelerinin ihracatı ise; 88 milyon dolara ulaştı.

Meyve suyu ihracatında çok başarılı bir yılı geride bıraktıklarını belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, meyve suyu ihracatının meyve sebze mamulleri sektörünün toplam ihracatındaki payının yüzde 15’ten, yüzde 18’e çıktığı bilgisini verdi.

Elma suyundan, armut suyuna, karışık meyve sularından greyfurt suyuna, portakal suyundan domates suyuna, tropikal meyve suyundan kiraz suyuna kadar çeşit çeşit meyve sularını dünyanın tüm coğrafyalarına ihraç ettiklerini belirten Uçak, “Türk meyve suyu ihracatçıları 2018 yılında büyük bir başarı hikayesine imza attılar. Başarılarının bundan sonraki yıllarda da devam edeceğine inanıyorum” dedi.

Meyvelerimiz katma değere dönüşüyor

Meyve suyu sektörünün ihracat artışının, Türk üreticisinin ürettiği meyvelerin katma değerli bir şekilde değerlendirilmesine de zemin hazırladığına işaret eden Uçak, “Meyvelerimizin üretim sezonları belli. Meyve suyu sektörümüz, meyvelerimizi sezonda katma değere dönüştürememe riskimizi ortaya kaldırıyor ve meyvelerimizi işleyerek sektörün toplamda elde ettiği katma değeri arttırıyor” şeklinde konuştu.

Meyve suyumuzu en çok Amerikalılar tercih etti

Türkiye 2017 yılında 135 ülkeye meyve suyu ihraç etmişken, 2018 yılında meyve suyu ihraç ettiğimiz ülke sayısı 150’ye yükseldi. Türk meyve suyunu en çok tercih eden ülke ise 73,7 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri oldu. Hollanda, 37,5 milyon dolarlık Türk meyve suyu alırken, İtalya 16,5 milyon dolarlık Türk meyve suyu tercih etti. Bu ülkeleri İspanya, Almanya, İngiltere, Libya, Fransa, Güney Kore takip etti.

ACCO Brands’in sağlık ve güvenlik çalışmaları RoSPA Seçkinlik Madalyası’na layık görüldü
Dünyanın dört bir yanındaki şirketlerin başvurduğu İngiltere’nin en köklü sektör ödülü organizasyonu RoSPA (Royal Society for the Prevention of Accidents), arka arkaya 23 defa altın ödüle layık gördüğü ACCO Brands’e Seçkinlik Madalyası’nı verdi.
Çalışan sağlığına ve güvenliğine verdiği önemle tüm dünyada tanınan dünyanın en büyük kurumsal, akademik ve tüketici ürünleri markası ACCO Brands, arka arkaya 23. altın ödülünü kazandığı dünyaca ünlü RoSPA Sağlık ve Güvenlik Ödülleri’nin Seçkinlik Madalyası’nı almaya hak kazandı. Seçkinlik Madalyası, organizasyonun altın ödülünü arka arkaya en az 15 kere kazananlara veriliyor.
RoSPA Ödülleri, her yıl başvuran şirketlerin sağlık ve güvenlik yönetim sistemlerini inceliyor. Organizasyon, şirketin çalışanlarına iş yerlerinde sunduğu güvenlik çalışmalarını ve bu alandaki başarılarını göz önünde bulundurarak en prestijli ödülünü bir kere daha ACCO Brands’e verdi.
Aldıkları önemli ödülle ilgili konuşan ACCO Brands EMEA Türkiye Pazarlama Müdürü Özlem Ankaralı Efe, “Bu yıl RoSPA Ödülleri’ne Safe@Work Safe@Home Ödülleri ve Inspiration Ödülleri de sponsor oldu. Bu sponsorluklar, RoSPA Ödülleri’ni çok daha önemli bir konuma yerleştiriyor. Her yıl yaklaşık 2.000 şirketin başvuruda bulunduğu bu prestijli ödülün Seçkinlik Madalyası’nı almak mutluluk verici. ACCO Brands Corporation Türkiye olarak şirketimizin 23 yıldır arka arkaya ödül kazanmasını sağlayan güvenlik ve sağlık ilkelerini Türkiye’de de başarıyla uyguluyoruz” dedi.

ÜNLÜ DİŞ HEKİMİ DUBAİ’DE!

Avrupa Diş Hekimleri Derneği’nin (EAED) dört Türk üyesinden biri ve aynı zamanda Divas In Dentistry’nin Türkiye temsilcisi olan Dt. Güzin Kırsaçlıoğlu, daha önce New York Üniversitesi’nde ve Divas in Dentistry topluluğu tarafından İspanya’da düzenlenen kongrede gerçekleştirdiği “Emotional Dentistry” sunumunu tekrar yapmak üzere Dubai’de düzenlenen 2. Uluslararası Cosmetology&Trichology 2019 Konferansı’na davet edildi.

Dünyanın dört bir yanından saygın doktorların katılımıyla gerçekleşecek konferansa; Dt. Güzin Kırsaçlıoğlu hasta-hekim ilişkisine yeni bir bakış açısı getiren ve kendisine ait olan “Emotional Dentistry” konseptini anlatan bir sunum gerçekleştirecek. Aynı zamanda Kırsaçlıoğlu’nun 25 yıllık tecrübesini Emotional Dentistry bakış açısıyla anlattığı kitap çalışması da yayın hayatına başlamak üzere gün sayıyor. Okuyucu, hasta-hekim ilişkisinde tedaviye bakış açısının süreci nasıl etkilediğini ve Dt. Güzin Kırsaçlıoğlu’nun vakalarından yaptığı seçmeleri görme şansı yakalayacak.

Aşılar Sadece Çocukların Değil; Yetişkinlerin de Hayatını Kurtarıyor…

Grip, tetanos, suçiçeği… Adını son dönemlerde sık sık duymaya başladığımız, kendisi küçük ama salgınlara yol açabilecek kadar etkili virüslerin neden olduğu hastalıklar… Aslında düzenli yapılan aşılarla engellenebilen bu hastalıkların nelere neden olabileceğini ve korunmak için aşının önemini Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu ile konuştuk…

Grip aşısı her yıl yenilenmelidir!

Özellikle kronik akciğer hastalığı, astım, alerji gibi sağlık problemi olanların, yaşlı ve çocukların her yıl düzenli olarak grip aşısı olması gerekir. Çünkü grip aşıları, değişiklik gösteren grip virüsüne karşı koruyuculuk sağlayabilmesi için her yıl güncellenir.

Tetanos aşısı sadece çocuklar için değildir. Unutmayın!

Tetanosa neden olan bakteriler vücuda yara veya kesikler yoluyla girer. Şiddetli kas spazmları, sertlik ve kilitlenmeye (ağzınızı açamayabilir ya da yutma problemi yaşayabilirsiniz) yol açabilir. Bu nedenle tetanos aşısı ile 10 yıla kadar koruma sağlanabilir.

Suçiçeği yetişkinler için çok daha tehlikeli bir hastalıktır.

Çocukluğunuzda suçiçeği geçirdiğiyseniz şanslı insanlar arasındasınız diyebiliriz. Ancak çocukluğunuzda suçiçeği geçirmemişseniz daha yüksek komplikasyonlarla karşılaşma riskiniz vardır. Özellikle hamilelik döneminde geçirilen suçiçeği hem anneye hem de çocuğa geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Suçiçeği zona hastalığı için risk oluşturduğundan, suçiçeği aşısı zonaya karşı bir miktar koruma sağlayabilir. Aşının iki dozu, 13 yaş ve daha üstü olanlara 4-8 hafta arayla uygulanır. 60 yaş üstü kişilerde zona, ağrılı ve döküntülü olmasının yanı sıra nevraljiye de yol açabilir. Bu nedenle 60 yaş üzerindeki kişilerde zona oluşumunu engellemek için tek dozluk aşı tavsiye edilebilir.

HPV aşısı sadece kadınlara değil; erkeklere de yapılabilir!

HPV aşıları, kadınlarda rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlar. Aşı, 9 yaşından itibaren, cinsel aktivitesi olmayan genç yetişkinlere ve 26 yaşından itibaren kadınlar/erkeklere yapılabilir.

Menenjite karşı korunun

Kolej, yurt gibi toplu yerlerde yaşayan genç yetişkinler, belirli bölgelere seyahat edenler ve zayıflamış bağışıklık sistemi olan kişilere, bakteriyel menenjitin önde gelen nedenlerinden biri olan meningokok hastalığına karşı mutlaka aşılanma yapılmalıdır. Meningokok menenjit, beyin hasarı, işitme kaybı gibi çok ciddi problemlere neden olabilir.

Hepatitten korunmak mümkün!

Hepatit virüslerinden birini bilmeden alabilirsiniz. Hepatit A iletimi için risk faktörleri arasında kontamine yiyecekler, su veya korunmasız cinsel ilişki vardır.  Enfekte bir kişi, banyoya gittikten sonra ellerini yıkamaması

sonucunda da yayılabilir. Hepatit B, korunmasız cinsel ilişki sırasında ya da başkalarının kişisel eşyalarını (örneğin, jilet gibi) kullanırken, enfekte olmuş bir kişinin kanıyla veya vücut sıvılarıyla temas ederek yayılabilir. Özellikle Hepatit B, ciddi karaciğer hasarı ve hatta ölüme neden olabilir. Hepatit A veya B aşısı yaptırmanız gerekiyorsa doktorunuza danışın.

Zatürre aşısı gereklidir!

Zatürre aşısı, zatürreye, kan dolaşımı enfeksiyonlarına ve menenjite neden olabilecek hemen hemen tüm pnömokok bakterilerine karşı sizi korur. Zatürre erken müdahale edilmediğinde ölümcül bir hastalıktır; ayrıca bakteriyel menenjite neden olabilir. 65 yaşın üzerinde veya 2-64 yaş grubundaysanız, sigara içiyorsanız veya astım, kronik bir hastalığınız varsa veya zayıflamış bir bağışıklık sisteminiz varsa zatürre aşısı yaptırmanız sağlığınızı korumanız için önemlidir. Doktorunuz 50 yaşın üzerindeyseniz ve zatürre riskini artıran bir bölgede yaşıyorsanız bu aşıyı önerebilir.

Kızamık / Kabakulak / Kızamıkçık: 1 Aşıda 3 Aşı

Çocukluk çağı aşısı olan ve 3’ü bir arada yapılan kızamık, kabakulak ve kızamıkçık sizi bu hastalıklara karşı korur. Çocukluk çağında bu hastalıklara karşı aşılanmadıysanız yetişkin olduğunuzda pnömoni ve ensefalit gibi ciddi komplikasyonlar taşıyan hastalıklara karşı riski altında olabilirsiniz.

3’lü yapılan aşılar arasında yer alan kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır. Kabakulak hastalığının en önemli belirtisi şişmiş tükürük bezleridir. Yetişkinlerde bu hastalık menenjit, testislerin ve yumurtalıkların ağrılı şişmesi gibi komplikasyonlarına neden olabilir.

Kızamıkçık aşısı da 3’lü aşılar arasında yapılır. Havada yayılabilme özelliği ile çok bulaşıcı olan bu hastalık özellikle hamile kadınlar için düşük, erken doğum, konjenital kızamıkçık sendromu gibi çok ciddi problemlere yol açabilir. Eğer aşılı değilseniz ve hamile kalmayı düşünüyorsanız, hamile kalmadan önce 4 haftaya kadar bekleyiniz. Eğer hamileyseniz ve kızamıkçık aşısı yoksa doğumu yaptıktan sonra aşılanın.

ERGENLİK ÖNCESİ ÇOCUĞUN BOYU

Bir çocuğun dünyaya gelmesinin ardından büyümesinin yakından takip edilmesi sağlıklı bireylerin gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. Doğumdan önce annenin beslenmesi, doğum sonrası ise iki yaşına kadar bebeğin beslenmesinin gelişimini olumlu yönde etkiler. Ergenlik döneminde ise hormonlar çocuğun gelişiminde rol oynar. Boy, kilo ve baş çevresinin mutlaka düzenli aralıklar ile kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizen, Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Yılmaz Ünal, eğer çocuğunuzun boyu ergenlik döneminden önce beş santimden daha az uzadıysa mutlaka gelişiminin takip edilmesi gerekir diyerek, çocuk büyümesi ile ilgili şu bilgileri verdi:

Büyüme dinamik bir olaydır. Canlıların temel özelliği olup, bebeğin büyümesi genetik olarak programlandıktan sonra birçok çevresel faktör ve hormonların etkileşimi ile gerçekleşmektedir. Normal büyüme ve gelişme, sağlığın en önemli göstergelerinden birisidir. Normal büyüme için; sağlıklı hücre yapısı, yeterli beslenme, spor, büyümeyi etkileyen hormonların ve büyüme faktörlerinin varlığı gereklidir.

DOĞUMDAN ÖNCE ANNE SONRA ÇOCUĞUN BESLENMESİ BÜYÜMEYİ ETKİLER 

Doğumdan önce büyüme; genellikle bebeğin yaşadığı ortam yani annenin sağlık durumu, beslenmesi, hastalıkları ile ilişkiliyken, doğumdan sonra beslenme ve büyümeyi etkileyen faktörler değişiklik gösterir. Doğumdan sonraki ilk 2 yıl çocuğun dengeli beslenmesi, hastalıklardan korunması ve sevgi ortamında büyütülmesi gerekir.

İlk 6 ay hatta ilk 2 yaş çocuğun büyümesi beslenmeye bağlıdır. İyi beslenmeyen bir çocuk, ilk 2 yaşta daha az büyür. 2 yaşından sonra hormonal faktörler devreye girer. Ergenlik döneminde kızlarda östrojen, erkeklerde testosteron hormonu büyümede rol oynuyor.

Çocuklarda normal büyüme ve gelişmenin bilinmesiyle, anormal durumların saptanması, hastalıkların belirlenmesi ve önlenmesi açısından önemlidir. Normal büyüme, çocuğun sağlıklı olduğunun iyi bir göstergesidir. Bu nedenle her sağlam çocuk izlenmesinde boy ve ağırlık ölçümleri yapılmalıdır.

Ek olarak, yaşamın ilk yılında her muayenede baş çevresi ölçülmelidir. Ardışık ölçümler tek ölçümlerden çok daha yararlıdır. Çünkü çocukta saptanan değerler normal sınırda olsa bile çocuğun kendine özgü büyüme örüntüsünden sapmalar belirlenebilir.

YAŞ VE CİNSİYET BÜYÜME HIZINI ETKİLER

Çocuğunuzun büyümesi, kendi yaşındaki ve aynı cinsteki çocukların normal değerlerine göre yavaşlamaya başlarsa; çocuğunuzda büyüme bozukluğu ya da gelişebileceğinin bir işareti olabilir.

Çocuklarda büyüme ve gelişme her yaş grubunda, kız ve erkek cinsiyette farklılıklar göstermektedir. Çocuklar her yaşta aynı hızda büyümezler. Her yaş grubu için büyümeyi olumlu ve olumsuz faktörler de değişkenlik oluşturmaktadır. En hızlı büyüme; anne karnında, ilk 2 yaşta ve ergenlik döneminde olur

KİLO – BOY – BAŞ ÜÇLÜSÜNÜ TAKİP EDİN

Büyüme, genetik ve çevresel faktöre göre değişkenlik gösterir. Büyümenin takibinde kilo, boy, baş çevresi ve bunların artma hızı ve vücut bölümlerinin birbirlerine oranlarından yararlanılır. Büyümenin değerlendirilmesinde yaşa ve cinsiyete göre oluşturulmuş persantil eğrisi adı verilen eğriler kullanılabileceği gibi, bazı pratik formüllerden de yararlanılabilir.

Büyümenin takip edilmesi için bebeği doğduğu andan itibaren belli periyotlarla izlenmesi gerekiyor. İlk 6 ayda her ay, 6 aydan sonra 2 ayda bir, 1 yaşından sonra her 3 ayda bir çocukların büyüme ve gelişmesi takip edilmesi gerekir.

Kilo alımı; Bebekler ortalama 3000-3500 gr olarak doğar. Hayatın ilk 10 gününde doğum ağırlığının %10 kararını yitirir. Sonra hızlı kilo almaya başlarlar, İlk 6 ayda, ayda ortalama 600 gr kadar kilo alırlar. Sonraki 6 ayda ise, ayda 500 gr alması yeterlidir. Bebek 5. Ayda doğum ağırlığının 2 katına, 1 yaşında 3 katına, 2 yaşında ise, 4 katına erişir. 1 yaşındaki bir çocuk ortalama 10 kg’dır. Bununla birlikte tamamen sağlıklı çocuklarda bile genetik yatkınlığa bağlı küçük sapmalar olabilir.

Boy; Zamanında doğan bir bebeğin ortalama boy uzunluğu 50 cm kadardır. İlk 3 ayda 8 cm, ikinci 3 ayda 8 cm, üçüncü 3 ayda 4 cm, dördüncü 3 ayda 4 cm boy uzaması olur. Yani 1 yaşında ortalama 24-25 cm kadar boy uzamış olur ve 75 cm ulaşmıştır. 2 yaşına geldiğinde boy 10-12 cm daha uzayarak 85 cm ulaşır. Ergenlik öncesi erkek çocuklar, kızlara göre biraz daha uzundur. Ergenlik döneminin kızlarda daha erken başlaması nedeniyle bu dönemde kızlar erkek çocuklarını geçebilirler. Bir çocuk ergenlik öncesi dönemde 5 cm’den az büyüyorsa, büyüme eğrisinde aynı çizgide devam etmiyor ve geride kalıyorsa, sorun var diyebiliriz.

Baş çevresi; Zamanında doğmuş bir bebekte baş çevresi 35 cm kadardır. Sağlıklı bir çocukta başın büyümesi, beynin büyümesini yansıtır. 3. Ayda 40,5cm, 6. ayda 43 cm, 12 ayda 46 cm’dir. Bundan sonraki yaşlarda baş büyümesi yavaşlar.

Pfizer Türkiye, bu yıl da Türkiye’nin En Gözde İlaç Şirketi
Bu yıl 11’inci kez gerçekleştirilen “En Gözde Şirketler” araştırması “bir işveren olarak şirket algısı”, “rakiplerle kıyaslama”, “üniversitedeki işe alım çalışmalarının etkileri”, “on yıllık trend analizleri”, “sektör benchmark’ları”, “en önemli iletişim kanalları” başlıklarını kapsıyor. Şirketlerin işveren olarak algısını ölçen araştırmada çeşitli başlıklar altında 62 soru yer alıyor.
İlaç sektörünün bir numaralı işvereni Pfizer Türkiye 
Rotasyonla lider yetiştirme, uluslararası kariyer fırsatları, esnek ve keyifli çalışma ortamı hedefiyle Pfizer Türkiye, her yıl yapılan “En Gözde Şirketler” araştırmasında birinci sırada yer alarak yine ilaç sektörünün zirvesine yerleşti.
Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Lideri Serra Uluışıkkonuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: Pfizer’de “Çığır açan yeniliklerle hastaların hayatlarını değiştirmek” olarak tanımladığımız amacımız için işimizi azimle yapmaya devam ediyoruz. İşimizi yaparken de işveren markamızı daha fazla kişiye ulaştırmaya önem veriyoruz. Aynı zamanda insan kaynakları alanında Pfizer Türkiye olarak uygulamalarımızla birçok sektöre öncü olmaya devam ediyoruz. Rotasyonla lider yetiştirme anlayışımızdan, uluslararası kariyer fırsatlarımıza, esnek ve keyifli çalışma ortamımızdan, çalışanlarımızın daha sağlıklı, aktif, mutlu bir yaşam sürmesini hedeflediğimiz “İyiSen” programımıza kadar tüm vizyoner ve öncü yaklaşımlarımızla gurur duyuyoruz.
İşveren markamızın değerine değer katan tüm bu özelliklerimizin ve uygulamalarımızın, bize böyle önemli bir ödül getirmesinden mutluluk duyuyoruz. Tüm üniversite öğrencilerine, bu yıl da bizi ilaç sektörünün birincisi olarak seçtikleri için Pfizer Türkiye çalışanları adına teşekkür ediyorum.”
Pfizer: Daha sağlıklı bir yaşam için®
Pfizer’de bilimi ve global kaynaklarımızı yaşamın her evresinde sağlığı ve esenliği artırmak için kullanıyoruz. Beşerî ilaçların, aşıların, sağlık ürünlerinin ve biyoteknolojik ürünlerin keşfi, geliştirilmesi ve üretiminde kalite, güvenlik ve değer standartlarını belirlemek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında çok çeşitli sağlık ürünlerinden oluşan portföyümüzde beşerî biyolojik ürünler, küçük moleküllü ilaçlar ve aşıların yanı sıra, dünyanın en çok bilinen bazı tüketici ürünleri de yer almaktadır. Pfizer çalışanları her gün gelişmiş ve gelişen pazarlar genelinde hastalıklardan koruyucu önlemleri ve zamanımızın en korkulan hastalıklarına meydan okuyan tedavileri geliştirmek için çalışmaktadır. Dünyanın önde gelen sağlık şirketi olarak sorumluluğumuz çerçevesinde, dünya genelinde güvenilir, erişilebilir sağlık hizmetlerini desteklemek ve erişimi artırmak için sağlık profesyonelleriyle, hükümetlerle ve yerel topluluklarla iş birliği yapıyoruz. Pfizer 160 yılı aşkın süredir bize güvenen herkes adına fark yaratmak için çalışmaktadır. Ülkemizde 1957 yılından bu yana faaliyet gösteren Pfizer Türkiye, Türk tıbbının hizmetine sunduğu ürünlerin yüzde 78’ini ülkemizde üretmekte ve Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Pfizer Türkiye, 2013’te hayata geçirdiği “Sen Çok Yaşa” itibar projesiyle bireylerde sağlıklı ve mutlu yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmeyi ve hastalık bilinçlendirme, doğru yaşam tercihleri, koruyucu önlemler gibi pek çok konuda insanların daha iyi, dolu dolu ve sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duydukları bilgiyi sunmayı hedeflemektedir. www.pfizer.com.tr

DİVAN CITY KAYSERİ’DEN 23 NİSAN’A ÖZEL SÜRPRİZLER

Divan City Kayseri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusunu sevdikleriyle paylaşmak isteyenlere özel bir konaklama paketi hazırladı. Divan lezzetlerinden oluşan özel çocuk menüsü ise çocuklara unutulmaz bir bayram yaşatacak.

Divan City Kayseri, 23 Nisan tatilinde Kayseri’yi keşfetmek isteyenler için özel bir kampanya hazırladı. Çocuklar ve aileleri için keyifli bir tatil deneyimi sunan Divan City Kayseri, konaklamada yüzde 15 indirim sağlıyor. Divan City Kayseri şefleri tarafından özenle hazırlanan çocuk menüsü ise ücretsiz servis ediliyor.

Pfizer Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Mustafa Cem Açık
2005 yılında Yeni Ürünler Planlama Müdürü olarak Pfizer ailesine katılan M. Cem Açık, 1 Mart 2019 itibariyle Pfizer Türkiye Genel Müdürü oldu. M. Cem Açık, yeni görevinden önce Pfizer Temel Sağlık Türkiye ve Rusya Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteydi.
On üç yılı aşkın süredir Pfizer ailesinin bir parçası olan M. Cem Açık, bugüne kadar pazarlamadan satış, strateji, birim genel müdürlüğü ve bölge yöneticiliğine, çeşitli görevlerde önemli sorumluluklar aldı. M. Cem Açık, Ekim 2018’de Pfizer Temel Sağlık Türkiye ve Rusya Genel Müdürü olarak atanmadan önce, 2016’dan beri Pfizer Türkiye Temel Sağlık organizasyonunun başındaydı ve yılda 200 milyon dolardan fazla geliri olan, çift haneli büyüme rakamlarına ulaşan bir işten sorumluydu. Daha öncesinde, Yeni Ürünler Planlama Müdürü, Kurumsal Strateji Müdürü, Kardiyovasküler Grup Pazarlama Müdürü, Avrupa Bölgesi Kardiyovasküler Terapötik Alan Lideri olarak çalıştı.
2011-2013 yılları arasında Pfizer Nütrisyon ve Nestle’de Anne-Bebek Beslenmesi Genel Müdürlüğü yapan Açık, Mayıs 2013 itibari ile Pfizer’e Gelişen Pazarlar Kardiyovasküler/ Metabolik Pazarlama Direktörü olarak yeniden katılmıştı.
M. Cem Açık, Pfizer kariyeri boyunca hem yenilikçi iş modelleri geliştirdiği rollerde, hem de doğrudan sorumluluğunu aldığı iş birimi liderliği pozisyonlarında, getirdiği derin stratejik bakış açısı ve sonuç odaklılığı ile önemli katkı sağladı. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olan Açık, Pittsburgh’daki Carnegie Mellon Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine American Airlines’ın kurumsal finans bölümünde başlayan M. Cem Açık, Pfizer’e katılmadan önce McKinsey & Company’nin Dallas ve İstanbul ofislerinde takım lideri olarak strateji konusunda uzmanlaştı ve enerji, perakende, FMCG ile ilaç sektörleriyle çalıştı.  M. Cem Açık, evli ve iki çocuk babasıdır.
Pfizer: Daha sağlıklı bir yaşam için®
Pfizer’de bilimi ve global kaynaklarımızı yaşamın her evresinde sağlığı ve esenliği artırmak için kullanıyoruz. Beşeri ilaçların, aşıların, sağlık ürünlerinin ve biyoteknolojik ürünlerin keşfi, geliştirilmesi ve üretiminde kalite, güvenlik ve değer standartlarını belirlemek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında çok çeşitli sağlık ürünlerinden oluşan portföyümüzde beşeri biyolojik ürünler, küçük moleküllü ilaçlar ve aşıların yanı sıra, dünyanın en çok bilinen bazı tüketici ürünleri de yer almaktadır. Pfizer çalışanları her gün gelişmiş ve gelişen pazarlar genelinde hastalıklardan koruyucu önlemleri ve zamanımızın en korkulan hastalıklarına meydan okuyan tedavileri geliştirmek için çalışmaktadır. Dünyanın önde gelen sağlık şirketi olarak sorumluluğumuz çerçevesinde, dünya genelinde güvenilir, erişilebilir sağlık hizmetlerini desteklemek ve erişimi artırmak için sağlık profesyonelleriyle, hükümetlerle ve yerel topluluklarla işbirliği yapıyoruz. Pfizer 160 yılı aşkın süredir bize güvenen herkes adına fark yaratmak için çalışmaktadır. Ülkemizde 1957 yılından bu yana faaliyet gösteren Pfizer Türkiye, Türk tıbbının hizmetine sunduğu ürünlerin yüzde 75’ini ülkemizde üretmekte ve Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Pfizer Türkiye, 2013’te hayata geçirdiği “Sen Çok Yaşa” itibar projesiyle bireylerde sağlıklı ve mutlu yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmeyi ve hastalık bilinçlendirme, doğru yaşam tercihleri, koruyucu önlemler gibi pek çok konuda insanların daha iyi, dolu dolu ve sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duydukları bilgiyi sunmayı hedeflemektedir. www.pfizer.com.tr

25 ülkeden 150 sporcunun yarışacağı bir crossfit şampiyonası

Binden fazla sporcunun katılacağı bisiklet yarışı

Profesyonel sporculara ve amatörlere açık farklı konseptlerde koşu yarışları

Motosiklet ve egzotik otomobillerden oluşacak pist günleri

Devasa dron parkı ve dron yarışları

e-gaming ve e-spor yarışmaları

Basketbol ve Voleybol federasyonlarının deneyim alanları ve turnuvaları

Farklı dallardan spor federasyonlarının deneyim ve spor alanları

Tenis federasyonu tarafından hazırlanan deneyim alanı

Okçuluklar Vakfı ile gelenekselden modern okçuluk sporuna uzanan okçuluk deneyim alanları

Paintball,dart alanları, bocce, mini golf alanları

İzcilik eğitimleri,

Kürek yarışları turnuvaları

Dövüş sporları deneyim ve şov alanları

Yoga, Pilates, Zumba, Spinning, Step alanları

İstanbul Atlı Spor Kulübü tarafından getirilecek poniler, çocuklara ponileri sevme ve onlara alıştırma etkinlikleri

Gün boyu canlı müzik performansları

Birçok seminer, ünlü sporcu söyleşileri ve workshoplar

Kısacası spora dair her daldan bir çok farklı deneyimin yaşanacağı, eşi benzeri görülmemiş, gençlere, çocuklara, ailelere farklı bir deneyim yaşatacak Türkiye’nin en büyük sağlıklı yaşam ve spor festivali

Intercity İstanbul Park, V Weekend Sports ile dünyada bir ilki gerçekleştiriyor

İstanbul Park Pisti’nin işletmesini 2012 yılında devralan Intercity, V Weekend festivallerine bir yenisini daha ekliyor. Dünyanın sayılı yarış pisti ve tesisi olan Intercity İstanbul Park’ta İstanbullular için 3 ayda bir festival düzenleyecek olan Intercity, 2019’un ilk festivali V Weekend Sports’u 3-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirecek. Dünyada bir ilk olacak olan festivale gelen ziyaretçiler güreşten aile maratonuna, bisikletten okçuluğa pek çok farklı spor dalını tanıyıp deneyimleyebilecek. İstanbul Valiliğinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğünün destekleri ve Türkiye’nin önde gelen büyük kulüpleri ve branş federasyonlarının katılacağı V Weekend Sports Festivali’ni ziyarete gelen gençler, anne, baba ve çocuklar eğlenip mutlu olacakları bir ortam bulacaklar.

Vural Ak: “Intercity İstanbul Park’ta 3 ayda bir festival yapılacak”

Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, “Intercity İstanbul Park Pisti’nde yılın 300 günü etkinlik ve aktivite var. İstiyoruz ki bu devasa ve eşsiz tesis daha verimli kullanılsın. Intercity olarak bundan sonra Intercity İstanbul Park’ı artık festivallerle halkımızın kullanımına açacağız. Amacımız her 3 ayda bir burada değişik festivaller yaparak insanların eğlenmesini, ailecek haftasonunu keyifli geçirmelerini sağlamak. Geçen yıl ilkini yaptığımız V Weekend Motoring büyük ilgi gördü ve iki günde 40 binin üzerinde ziyaretçi ağırladık. 2019’un ilk festivali V Weekend Sports’da 3 gün sürecek sağlıklı yaşam ve spor festivalimiz olacak ve burada genç yaşlı herkesin ilgi duyduğu spor branşlarına yer vereceğiz. Her aktivite veya etkinlik hem yetişkin hem de çocuklara uygun olacak ve girişi ücretsiz olan festivalimizde herkes iyi vakit geçirecek. 150 bin kişinin ziyaret etmesini beklediğimiz festivalimiz için 45-50 kişilik bir ekiple 3-4 aydır aralıksız çalışıyoruz” dedi.

Kocaman Balıkçılık’a Altın Kalite Ödülü 

Kocaman Balıkçılık, gıdadan kozmetiğe, temizlikten zücaciyeye, tekstilden elektroniğe kadar on binlerce ürüne ev sahipliği yapan Migros İyi Gelecek Festivali’nde düzenlenen ödül töreninde Altın Kalite Ödülü’nün sahibi oldu. 5-7 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde ilk kez kapılarını açan festivalde Kocaman, gıda güvenliği denetiminde en yüksek puanı alarak Altın Kalite Ödülü’ne layık görüldü.

Üreticileri, tedarikçileri, çiftçileri, çalışanları ve müşterileri bir araya getirme hedefiyle düzenlenen Migros İyi Gelecek Festivali, İstanbul’da ilk kez kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yerli ve yabancı sektör lideri markaların yanı sıra sektör profesyonelleri ve yurt içi & yurt dışı katılımcı ve ziyaretçilerine kapılarını açan festivalde sektörün en başarılı üreticilerine ödülleri takdim edildi.