Ekonomi haberleri (Kurumsal)

Zeytin ve zeytinyağı ihracatında hedef 1,5 milyar dolar 

 Türkiye’de 41 ilde, 500 bin aile zeytincilik yapıyor. Yıllık ortalama 450 bin ton sofralık zeytin üretimi yapılırken, 200 bin ton zeytinyağı üretimi yapılıyor. 500 bin aile zeytinden geçimini sağlıyor. Zeytinin hasadında, budamasında, sofralık zeytin ve zeytinyağına dönüşüm sürecinde fabrikalarda önemli bir istihdam ortaya çıkıyor.

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracat istatistiklerini ise; sezon bazında değerlendirmekte fayda var. 31 Ekim itibariyle biten 2019/20 zeytinyağı sezonunu 45 bin ton’luk ihracatla geride bıraktık. Geçtiğimiz sezon ise 52 bin ton zeytinyağı ihraç etmiştik. Zeytinyağı ihracatında yüzde 13’lük bir azalış söz konusu. Toplamda 110 milyon ABD$ da döviz girdisi elde edilmiş oldu.

30 Eylül tarihinde sona eren sofralık zeytin ihracatımız ise, bir önceki sezona göre miktar bazında %7 azalarak 84 bin ton olurken, tutar bazında %3 artarak 145 milyon ABD$ döviz geliri elde ettik.  Bu ihracat rakamı sektörümüzün yeni ihracat rekoru olarak kayıtlara geçti.

Miktar bazındaki düşüşe rağmen, döviz gelirimizin artmasının altındaki en önemli etken sofralık zeytinde birim fiyatımızın 1,55 dolardan 1,73 dolara yükselmesi oldu.

2020/21 ihracat sezonuna ise başarılı bir giriş yaptık. Yeni sezonda iki ay geride kalırken zeytinyağı ihracatı önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 20’lik artış yakalayarak 23,1 milyon dolardan, 27,8 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatı miktar bazında bakıldığında ise; yüzde 13’lük artışla 9 bin 734 tondan, 10 bin 951 tona yükseldi. Türk zeytinyağı ihracatçıları, 2020/21 sezonunda sağlık iksirini dolar bazında yüzde 7 daha fazla fiyata ihraç etme başarısı gösterdi.

Türkiye zeytinyağı ihracatında en büyük artışı Amerika Birleşik Devletleri’nde yakaladı. ABD’ye sağlık iksirinin ihracatı yüzde 112’lik artışla 5,9 milyon dolardan 12,6 milyon dolara yükseldi. Zeytinyağı ihracatında ABD’nin aldığı pay yüzde 25’ten yüzde 45’e yükseldi.1 Ekim 2020 tarihinde başlayan sofralık zeytin ihracatı yatay bir seyir izledi. Sofralık zeytin ihracatı 2019/20 sezonun ilk çeyreğindeki 40 milyon dolarlık ihracat seviyesini korudu.

Sofralık zeytin ihracatında siyah zeytin ihracatı 31 milyon 753 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 8 milyon 241 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye, 1 Ekim – 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 23 bin 208 ton sofralık zeytin ihraç etti.

Zeytincilik sektörünün 2020/21 sezonunun geride kalan dilimindeki toplam ihracatı yüzde 6’lık artışla 65 milyon dolardan 69 milyon dolara yükseldi.

Zeytinyağı ihracatımızın 2019/20 sezonunda en çok olduğu ülkeler ABD, Suudi Arabistan, İspanya, Japonya ve İtalya olurken, hedef pazarlarımız ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, Hindistan, Irak, Iran, Japonya, Rusya ve Suudi Arabistan olarak sıralanabilir. Zeytinyağı ihraç ettiğimiz ülke ve serbest bölge sayısı 131 olarak kayıtlarımıza geçti.

Sofralık zeytinde ihracatımızın en çok olduğu ülkeler Almanya, Irak, Romanya, ABD ve Bulgaristan şeklinde sıralanırken, önemli hedef pazarlarımız, ABD, Almanya, BAE, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Irak, Iran, Romanya, Rusya ve Suudi Arabistan’dır. Sofralık zeytin ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 119 oldu.

Zeytinyağı ve sofralık zeytin ihracatında hedefimiz ambalajlı ürün ihracatını arttırmak ve 2025’te 1.5 milyar dolar dövizi ülkemize kazandıracak konuma gelmek.

2019/20 sezonunun tamamında 21 bin ton ambalajlı zeytinyağı ihraç ettik, bu da toplam zeytinyağı ihracatımızın yaklaşık %57’sine denk gelmekte.

Sofralık zeytinde ise toplam zeytin ihracatımızın %95’ini ambalajlı olarak yapıyoruz. Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe dünya genelinde domine eden bir oyuncu olabilmesi için üretimde sürekliliğin ve verimliliğin olması gerekiyor.

Dünya’da zeytin ve zeytinyağı sektörünü İspanya domine ediyor. Bunun en önemli nedeni de, dünya genelinde 3,2 milyon ton seviyesindeki zeytinyağı üretiminin yüzde 50’den fazlasını tek başına sağlıyor olması.

İhraç pazarlarında var olabilmeniz için ürün arzınızın sürekliliğini sağlamanız gerekiyor. Bir yıl var, bir yıl yok olduğunuz zaman sürekliliği sağlamanız mümkün olamıyor.

Sürekliliği sağlamanın yolu üretimi arttırmaktan geçiyor. Türkiye 180 milyona ulaşan zeytin ağacıyla ortalama 200 bin ton zeytinyağı üretirken, İspanya 330 milyon zeytin ağacıyla ortalama 1,6 milyon ton zeytinyağı üretebiliyor.

Bizim de, sofralık zeytin üreticisine verilen 15 kuruş, zeytinyağı üreticisine verilen 80 kuruş desteği sofralık zeytinde 70 kuruşa, zeytinyağında ise 3.5 TL’ye çıkarmalıyız. Üretici bu sayede ağacına daha güzel bakacak ve üretim artışı sağlanacaktır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2023 yılı için 650 bin ton zeytinyağı, 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesi hedefi belirmişti. Bu hedefe ulaşabilmemiz için zeytin üreticisinin desteklerinin arttırılması gereğinin altını çiziyoruz.

Uluslararası Zeytin Konseyi’nin yayınladığı son rapora göre, 2020/21 sezonunda dünya zeytinyağı üretiminin %3,5 artışla 3 milyon 320 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Geçtiğimiz sezon oldukça kötü bir sezon geçiren İspanya’da zeytinyağı rekoltesi %41 artışla 1 milyon 596 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Diğer önemli üretici ülkelerden İtalya’da %21’lik düşüş ile 290 bin ton, Tunus’ta ise %65 düşüş ile 120 bin ton zeytinyağı rekoltesi beklenmekte.

Yine aynı rapora göre, sofralık zeytinde dünya genelinde %2,6’lık bir artış yaşanması ön görülüyor. En büyük üreticilerden Mısır’da %6,7 artışla 800 bin ton, İspanya’da %28 artışla 590 bin ton, Yunanistan’da ise %3,6 artışla 230 bin ton üretim bekleniyor. Bir diğer önemli sofralık zeytin üreticisi olan Cezayir’de ise %4,2’lik düşüş ile 310 bin ton üretim öngörülmekte. Aynı şekilde Fas ve Tunus da önümüzdeki sezon sofralık zeytin üretiminde düşüş beklenen ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye, yıllara göre değişmekle birlikte sofralık zeytin üretiminde yıllık ortalama 450 bin tonluk üretimle dünyada ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyoruz.

Türkiye, zeytinyağı üretiminde ortalama 200 bin tonluk üretimle dünya sıralamasında dördüncü ya da beşinci sıranın sahibi oluyor.

Bu yıl rekolte henüz resmi olarak açıklanmamakla birlikte üretici bölgelerden aldığımız bilgiler ve gözlemlerimiz rekoltenin geçen yılki rekoltemizin bir miktar altında kalacağı yönündedir.

Türkiye’nin sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketimine bakacak olursak; Türkiye, yıllık 400 bin tonluk sofralık zeytin tüketimiyle dünya genelinde en çok sofralık zeytin tüketen ülkeler arasında gelmektedir.

Dünya genelinde, sağlıklı ürün tüketimi yükselen bir trend. Bu süreçte zeytin ve zeytinyağına olan talepte artış var.

Pandemi sürecinde sağlıklı beslenmenin önemi daha da iyi anlaşıldığı için dünya genelinde özellikle Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde hane içi zeytin ve zeytinyağı tüketiminde artış söz konusu. Pandemi döneminde insanlar uzun süre evlerinde kaldılar ve tekrar kahvaltı yapmaya başladılar. Bu süreç sofralık zeytin tüketiminin artmasını sağladı.

Ancak pandeminin en olumsuz etkilediği sektörler olan turizm&ağırlama sektöründe yaşanan daralma nedeniyle, otel cafe ve restoranlardaki tüketimde ister istemez azalışlar yaşandı.

Türkiye, zeytinyağı üreten ülkeler arasında kişi başına en az zeytinyağı tüketen ülke konumunda. Ülkemizde zeytinyağı tüketimi kişi başına tüketim 2 kg’ın altında kalıyor..

Üretici ülkelerden Yunanistan, İtalya, İspanya’da kişi başı 15 kg’ın üzerinde tüketim yapılmakta.  Hedefimiz Türkiye’deki zeytinyağı tüketimini kısa vadede 5 kg seviyesine çıkarmak. Bu hedefe ulaşılabilmesi için ise sağlık iksiri ve şifa kaynağı olan zeytinyağında %8 olan KDV oranının %1’e indirilmesini talep ediyoruz. KDV’nin indirilmesi tüketimi artıracak ve böylece orta ve uzun vadede kalp, damar ve kanser hasatlıkları için yapılan sağlık harcamaları azalarak Sağlık Bakanlığımız ilaç harcama bütçesine azaltıcı yönde katkı sağlayacaktır.

Zeytin ve zeytinyağı sektörünün sorunlarını da başlıklar halinde şöyle özetleyebiliriz.

Üreticinin desteklenmesi beklentimizi daha önce dile getirmiştim. Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracatta verilen ihracat desteklerinin de arttırılmasını bekliyoruz. Şu an 1kg’a kadar ambalajlı zeytinyağı ihracatında ton başına 1600 TL, sofralık zeytinde ise 630 TL ihracat iadesi sağlanıyor.

Bu tutar ambalaj büyüdükçe azalmakta.  1-2 kg arasındaki ambalajlarda zeytinyağında 820, sofralık zeytinde 425 TL, 2-5 kg arasındaki ambalajlarda ise zeytinyağında 430 TL, sofralık zeytinde 280 TL destek verilmektedir.  Özellikle Uzak doğu ülkelerine ürünlerimizi galon tipi ambalajlarda ihraç ettiğimiz için, ambalaj büyüklük parametrelerinin 0-1 kg arası, 1-3 kg arası, 3-5 kg arası olarak revize edilmesinin sektörümüz için büyük faydası olacağını düşünüyoruz.

Zeytinyağı sektörünün sorunlarından bir tanesi yüzde 8 oranındaki KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi beklentisidir.

Zeytinyağı ihracatında Avrupa Birliği’ne 100 ton olan ihracat kotamızın diğer üretici ülkeler seviyesine çıkarılması gerekmektedir. İlk aşamada 15 bin ton kotasız ihracat kotası verilmesi gerekmektedir.

Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere ile yaptığımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamına Türk zeytinyağının alınmasını bekliyoruz.

Zeytin ve zeytinyağı üretiminde hedeflerimize ulaşabilmek için Tarım ve Orman Bakanlığımız öncülüğünde yaşlı zeytin ağaçlarının tıraşlanması (gençleştirilmesi) dolayısıyla oluşacak gelir kaybının, çiftçinin ürün kaybı yaşadığı yıllarda desteklenmesini istiyoruz.

Ülkemiz ekonomisi açısından önemli olan zeytinciliğin üretim bölgelerinin hava ve toprak şartları ile uyumlu, bölgelere adaptasyonunu tamamlamış çeşitlerden (örneğin; Akhisar-Uslu, Aydın-Memecik, Bursa-Gemlik gibi) dikim yapılmasının desteklenmesi gerekmekte. İhtiyaç duyulan ürünlerin, özellikle Tekir(Eşek), Domat, Memecik gibi iri taneli zeytin çeşitlerinin dikim ve üretiminin teşvik edilmesi gerektiğinin dillendiriyoruz.

Zeytin fakir toprakların meyvesidir ve ülkemizde kıraç topraklarda yetişen zeytin ağaçlarının büyük bir kısmı sulama altyapısından yoksun. Bu bakımdan damla sulama sistemleri, derin kuyu açılması ve elektrik harcamaları konularında Bakanlıklarının acil desteğine ihtiyaç duyulmakta. Ayrıca çiftçimize verilen mazot ve gübre desteğinin de artırılması büyük önem taşıyor.

Bakanlığımızın vereceği 1 birim desteğin 10 yıl içerisinde ülke ekonomisine artı 10 birim gelir olarak geri döneceğinden hiç şüphemiz yok.

Sektörümüzde iç piyasaya baktığımızda, en önemli sorun olarak karşımıza zeytinyağında taklit ve tağşiş çıkmakta. Taklit ve tağşişin önüne geçilebilmesi için cezai yaptırımların arttırılarak tağşişli zeytinyağı ticareti yapanların nitelikli suçlar kapsamında cezalandırılması gerekmekte. Tağşişin süreklilik kazanması halinde ise ilgililerin ticaretten menedilmesi sağlanmalı.

Pandemi sağlıklı gıdaya yönelişi arttırdı

Kuru meyve sektörümüzün tamamına yakın kısmı yerli girdilere dayalı yapısı ile ülkemiz ve bölgemiz ekonomisi ve dış ticareti açısından çok büyük öneme sahiptir.

Tüm dünyada her geçen gün artan tüketici bilinci ve sağlıklı gıdaya olan talep çerçevesinde kuru meyvelerimiz ön plana çıkmaktadır.

2019 yılında sektörümüz 1.4 milyar doları aşan ihracat rakamına ulaşmış, Çekirdeksiz kuru üzüm 523 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer almış, Kuru kayısı ihracatı 253 milyon dolar olurken, Kuru incir ihracatı 236 milyon dolar olarak kayıtlara geçmişti.

Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatı 2020 yılında 1,4 milyar dolara ulaştı. 477 bin 150 ton kuru meyve 162 ülkeye ihraç edildi. İhracatımızda Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD ön plana çıkmaktadır.

2020 yılında kuru meyve ihracatında önde gelen pazarlarımız arasında; Almanya 202 milyon dolarla ilk sırada, Birleşik Krallık 188 milyon dolarla ikinci, 101 milyon dolarla İtalya üçüncü, 93 milyon dolarla Fransa dördüncü, 92 milyon dolarla ABD beşinci sırada yer alıyor.

2020 yılında Türkiye geneli ihracatımızın 466 milyon dolarını kuru üzüm, 266 milyon dolarını yüzde 5 artışla kuru kayısı, 236 milyon dolarını kuru incir, 119 milyon dolarını antep fıstığı, yüzde 41 artışla 84 milyon dolarını diğer meyve kuruları, 66 milyon dolarını bademler, yüzde 30 yükselişle 50 milyon dolarını diğer kavrulmuş meyveler, 42 milyon dolarını yüzde 46’lık yükselişle çam fıstığı, yüzde 22 artışla 32 milyon dolarını cevizler, yüzde 4 artışla 16 milyon dolarını leblebiler, 10 milyon dolarını kayısı ve zerdali çekirdeği, yüzde 5 artışla 8 milyon dolarını elma kurusu, 2 milyon dolarını yüzde 29 artışla erik kurusu oluşturdu.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ise 2020’de 846 milyon dolarlık ürünü 106 ülkeye ihraç etti.

Ege’den 2020 yılında yapılan ihracatımızda ilk 5 ülke; 171 milyon dolarla Birleşik Krallık, 116 milyon dolarla Almanya, 73 milyon dolarla İtalya, 61 milyon dolarla Hollanda, 44 milyon dolarla ABD yer alıyor.

Ülkemiz kuru meyve ihracatının %60’tan fazlasını gerçekleştiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, değer zincirindeki tüm kurum/kuruluşlar ile iş birliği içinde çalışıyor, hem bilimsel hem de tanıtım projeleri yürütüyor, proaktif bir yaklaşım ile tüm gelişmeleri yakından takip ederek üyelerimizi ve üreticilerimizi bilgilendiriyoruz.

Üniversitelerimiz ve Bakanlıklarımız ile birlikte tüm çalışmalarımızda ürünlerde verim, kalite, gıda güvenliğini ve buna paralel olarak sürdürülebilirlik temasına uygun üretim ile ihracatımızı arttırmayı hedefliyoruz.

2020 yılı pandemi döneminde sağlıklı gıdanın önemi her kesim tarafından daha iyi anlaşıldığından, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer alan kuru meyvelerimizin ihracatında yıl sonunda rakamsal olarak hedeflerimizi gerçekleştirmek adına tüm sektörümüz var gücüyle çalışmaktadır.

Birliğimize üye 350 civarında aktif ihracatçı firmamız bulunmakta ve bunun %10’luk kısmı sektörün ağırlıklı ihracatını gerçekleştirmektedir.

Özellikle son yıllarda “Kuşak ve Yol Projesi”nin hayata geçmesi ile birlikte yüzümüzü Uzak Doğu’ya çevirdik.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumuna gelen Çin başta olmak üzere, Güney Kore, Malezya, Endonezya, Hindistan, Singapur gibi dünya nüfusunun 2/3’ünden fazlasını barındıran, ekonomileri hızla gelişen ve gıda talebinin giderek arttığı Uzakdoğu’ya yönelik tanıtım çalışmalarımıza özel önem veriyoruz.

Çin’e Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatımız 2020 yılında yüzde 21 artarak 28 milyon dolara ulaştı.

Bölgemiz organik ürünler yönüyle oldukça zengin olup, Organik ürünlerde kuru meyvelerimiz lokomotif özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Ayrıca, son yıllarda önem kazanan Vegan tüketim alışkanlığına uygunluğu ve sağlık gıda olması yönünden de kuru meyvelere ilgi ve talep her geçen gün artmaktadır.

Sektörümüze ait ürünlerin sağlıklı olması sebebi ile özellikle pandemi sürecinde kuru meyve tüketiminin azalmadığı görülmüştür. Gerek Tarım ve Orman Bakanlığımız, gerekse Ticaret Bakanlığımızın aldığı önlemler ve verdiği desteklerle üretime ara verilmemiş, hızlıca koşullara adapte olunarak ihracatımızı kesintisiz sürdürdük.

Yalnızca yeni satış kanallarımızı fiziksel ortamlar yerine sanal olarak sürdürüyoruz. Görüşmelerin sanal olması bir çok açıdan fayda da sağlamıştır. Maliyetleri, zaman kaybını ve iş gücünü azaltarak tüm enerjiyi direkt satışa odakladı. Dünya şartları değişirken sektör olarak biz de mevcut şartlara uyum sağladığımızı düşünüyoruz. Pandemi sürecinden sonra Birliğimizin mevcut fuarlarına gideceğiz, ziyaretler gerçekleştireceğiz, bunun yanında sanal etkinliklere de muhakkak devam edeceğiz.

E-ticaret ve e-ihracat gibi platformlarda firmalarımızdan bir kısmının başarılı olduğunu düşünüyorum, hatta Birliğimiz üyelerine yönelik e-ticaretle ilgili webinarlar düzenlenmekte, e-ticareti artırma ve buna dönük çalışmalara devam etme hedefimiz artarak devam etmektedir.

Tekstil sektörü teknik tekstille pandemi sınavından başarıyla çıktı 

 Tekstil ve konfeksiyon sektörü, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi Mart ortasında Covid-19 salgınının Türkiye’ye de yayılmasıyla öngörülemeyen bir durum yaşamaya başladı. 2020 Mart-Nisan-Mayıs aylarında Covid-19’un etkilerini ihracat rakamlarımızda yoğun bir şekilde hissettik.

Haziran ayıyla birlikte dünyada ve ana ihraç pazarımız Avrupa’da önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte ihracatımızdan olumlu sinyaller gelmeye başladı.

Ocak-Ağustos’u kapsayan dönemde tekstil ve konfeksiyon sektörleri toplamda yaptığı ihracatla otomotiv sektörü ihracatını da geçerek en fazla ihracat yapan sektör konumuna ulaştı.

Aralık ayı itibariyle ise tekstil ve hammaddeleri ihracatımız Türkiye genelinde % 29 , Ege’de ise % 67 oranında artış sağlayarak son 10 yılın en yüksek Aralık ayı ihracat rakamına ulaştı.

Tüm yıl değerlendirildiğinde ise Türkiye genelinde tüm olumsuz gelişmelere rağmen bir önceki döneme göre sadece % 8 ihracat kaybımız oldu. Ancak Birliğimiz ihracatında 2020 yılı itibariyle bir önceki yıla göre artışa geçtik ve % 6 artış ile 240 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.

Pandeminin etkisiyle tekstil ve hazır giyim sektörlerinin alt sektörlerinden teknik tekstil sektörünün önemi daha da artarak hızlı adımların atılmasının gerektiği anlaşıldı. Bu süreçte özellikle sağlık sektörüne yönelik ve aktif spor giyim ürünlerine yönelik önemli talep oldu.

Pandemi sürecinde tüm dünyada maske ve koruyucu giysi sıkıntısı yaşanırken, maske ve koruyucu sağlık kıyafetlerinde kullanılan nonwoven alanında güçlü bir alt yapıya sahip olan Türkiye, talebin yoğun olduğu söz konusu sağlık ürünlerinde bir yandan kendi ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da dünyaya kişisel koruyucu ekipmanlar tedarik etmeyi başarabildi. Aynı zamanda bu alanda yeni yatırımlar için teşvikler de aldı firmalarımız.

Türkiye’nin teknik tekstil ihracatı, 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde yüzde 76 artarak 3 milyar dolara ulaştı, Ege Bölgesi’nin ise teknik tekstil ihracatı yüzde 98 artırarak 194 milyon dolara yükseldi. Alt gruplar incelendiğinde en fazla artışın pandeminin de etkisiyle medikal teknik tekstil ürünlerinde gerçekleştiğini görüyoruz.

Türkiye geneli medikal teknik tekstil ihracatı % 2204 artarak 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti, Ege’nin medikal teknik tekstil ihracatı ise % 4582 artarak 92 milyon dolar olarak gerçekleşti. Medikal teknik tekstil ihracatının artışında özellikle cerrahi elbiseler ve maskelerin asıl payı oluşturduğunu görüyoruz.

Teknik tekstil ihracatımız ve bu konudaki alt yapı çalışmalarımız artarken 2014 yılında kurduğumuz ve öncelikli çalışma alanları koruyucu , medikal ve sportif teknik tekstiller olan Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin de bu süreçte önemi daha da arttı.

TEKSMER’in öncelikli alanlarının pandemi sürecinde öne çıkan ürün grupları ile kesişmesi Bölgemiz teknik tekstil üretim ve ihracatı için avantaj sağladı ve sağlamaya devam edecektir.

Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde pandeminin de etkisiyle teknik tekstil dışında yükselen diğer iki önemli trend sürdürülebilirlik ve dijitalleşme de önceliklerimiz olmaya devam ediyor. Bu konulardaki eğitimlerimiz ve projelerimiz hız kesmeden devam ediyor.

Ayrıca kapanmalar, uluslararası fuar organizasyonlarının ve ticaret heyetlerinin fiziki olarak yapılamamasına neden oluyor ve etkinliklerimizi dijital platformlara taşımak durumunda kalıyoruz.

Aslında bunu fırsat olarak değerlendiriyoruz ve müşterilerimize dijital platformlarla ulaşmaya devam ediyoruz ve hedef pazarlarımıza yönelik de hazırlıklar yapıyoruz.

2021 yılının Mayıs ayında Birliğimiz, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği ortaklığında İspanya pazarına yönelik bir sanal sektörel ticaret heyeti organizasyonu düzenleyeceğiz ve çalışmalara başladık.

Bu süreçte küresel markaların kısa vadeli siparişlerinin ve anlık taleplerinin arttığını görüyoruz, bu durumun yakın pazarlardan alışveriş alışkanlığını geliştireceğine ve sektörümüz açısından ana pazarımız olan Avrupa’ya olan ihracatımıza önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz.

Ayrıca sektörümüzün istihdama olan önemli katkısından da bahsetmek gerekir; Bu alanda sektörümüzün gerçekleştirdiği çok önemli bir sosyal proje ile nitelikli Tekstil Mühendislerinin sektöre kazandırılması amaçlanıyor ve bu konudaki çalışmalar devam ediyor.2019 yılında bölümün tercih sonuçları ile projenin ilk senesinde dikkate değer bir sonuç aldığımızı gördük, bölüm kontenjanlarında doluluk oranı % 92’ye ulaştı ve Tekstil Mühendisliğini tercih eden 94 öğrenci projenin ilk senesinde burs kazandı.

Bu yıl da 14 bölümün 9’unda kontenjanlar doldu ve tercih eden öğrencilerin başarı sırası bu sene de arttı. Bu yıl Tekstil Mühendisliğini tercih eden 74 öğrenci burs almaya hak kazandı.

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü Çin ve Birleşik Krallık ile adımlarını sıklaştırıyor

 STA ile Birleşik Krallık’a su ürünleri ihracatı katlanarak artacak

Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’de ihracatın yıldız sektörlerinden biri oldu.

2019 yılı sonunda gerçekleştirdiğimiz 2,5 milyar dolarlık ihracat tutarıyla 2023 yılı ihracat hedeflerini ilk yakalayan sektör konumundayız.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak 2019 yılında 957 milyon dolarlık ihracata imza atarak, Türkiye’de sektörümüzde lider ihracatçı birliği konumumuzu sürdürdük.

2020 yılında da 984 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin bu dönemde gerçekleştirdiği 2,4 milyar dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatına yüzde 41’lik katkı sağladık.

2020 yılı Ocak- Aralık döneminde en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 alt sektör sırasıyla, 1,05 milyar dolarla su ürünleri, 554 milyon dolarla kümes hayvanları etleri, 301 milyon dolarla süt ve süt ürünleri, 256 milyon dolarla yumurta ve 25 milyon dolarla tabii bal oldu.

Birliğimize 150’den fazlası, yıllık 500.000 USD den fazla ihracat gerçekleştiren 312 firma var. 120’den fazla ülkeye ihraç etmekteyiz.

Türkiye’nin yeni dönemde ihracatta öncelikli ülkeler olarak belirlediği, Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan pazarları başta olmak üzere, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler, Japonya, Brezilya ve Afrika ülkeleri sektörümüzün hedef pazarları konumunda.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü nedeniyle ihracatta duraklama yaşasak da,pandeminin etkilerini pek çok sektöre göre daha az hissettiğimizin de altını çizmek istiyorum. Bu başarıda emeği olan, özverili bir şekilde, gerektiğinde ihraç pazarlarını kaybetmemek için maliyetine ihracat yapan tüm ihracatçılarımızı kutluyor, pandemiye rağmen ihracatlarını sürdürme çabalarının karşılığını bulmalarını diliyorum.

Türkiye’de kadının iş hayatına daha fazla katkı koyması gerekmektedir. Kadın istihdamının artması için de devletin teşvik edici olması gerektiği inancındayım. TİM bünyesinde ilk kez oluşturulan “TİM Kadın Konseyi”nde her üç kadın ihracatçıdan birinin Ege İhracatçı Birlikleri temsilcisi olmasından gurur duyuyoruz.

EİB olarak bu yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz The Fource isimli sanal gıda fuarımız başta olmak üzere bir çok pazarlama faaliyetimizi dijital platformlara taşıdık. Yaptığımız sanal alım ve ticaret heyetleri, sanal fuar ve diğer çeşitli dijital tanıtım faaliyetleri (online şef etkinlikleri vs) ile ve ayrıca sosyal medya hesaplarımızdan tüketimi artırmaya yönelik yaptığımız çalışmalar ile ihracatçılarımızın pandeminin etkilerini en az şekilde hissetmelerine yardımcı olmak için gayret gösteriyoruz. Hem zaman hem de maliyet açısından tasarruf sağlayarak sektörümüzün ihracatına katkı sağlayan bu uygulamalarımıza pandemi sonrasında da devam ettireceğiz.

Uluslararası alanda Türk markası yaratmak, Türk malı imajını güçlendirmek amacıyla EİB olarak hem Uzakdoğu hem de ABD pazarlarına yönelik olarak yürütmekte olduğumuz Turquality projelerimiz var. Bu projelerimizle gerek sektörümüzü gerek ise genel anlamda Türk gıda sektörünü yurtdışında en iyi şekilde tanıtmak için çalışıyoruz.

Yakın zamanda, Türkiye’den Çin’e süt ve süt ürünleri ve kanatlı etleri ihracatının önündeki teknik engelleri Ticaret Bakanlığımız ve Tarım ve Orman Bakanlığımızla el birliği ile yaptığımız uzun müzakereler sonucunda kaldırdık.  Süt tozu ile başlayan süt ürünleri ihracatımızı yakın zamanda Çin’deki market raflarında Türk peynirinin yer almasını sağlayarak, tavuk ayağı ile başlayan kanatlı etleri ihracatımızı ise diğer kanatlı ürünlerini ihraç ederek devam ettirme niyetindeyiz.

Pandemi öncesinde de ciddi gelişim gösteren, e-ticaret sektörünün pandemi sonrasında da hızlı gelişim göstereceğini düşünüyorum. İhracatçılarımızın değişen dünya düzeninde e-ticarete bir an önce adapte olması hem kendilerine hem de ülke ihracatımıza olumlu yansıyacaktır. Covid 19 salgını ile aslında e-ticaretin önemini daha iyi anladık. Dünyada e-ticaret pazarının 2022’de 6,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu fırsatı kesinlikle değerlendirmeliyiz. Sosyal medya, e-ticaret satışını artıran bir güç olarak önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam edecek. Küresel rekabete ayak uydurabilmek için, mevcut dünya koşullarına uygun içerikleri kullanmalı, ürünlerimiz için hikayeler sunmalı, tüketicileri de marka hikayemize dahil etmeliyiz. Ayrıca, 2020 yılını ihracatta “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiştik. Bizden sonra gelecek nesillerin kaynaklarından çalmadan, mevcut kaynakları doğaya duyarlı şekilde kullanacak yöntemleri geliştirmeli ve uygulamalıyız. İhracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapmak ve bu anlamda küresel dünyada da önümüzdeki yıllarda rekabet edebilmek için ‘Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat’ sloganıyla çalışacağız. İhracatçılarımıza bu konuda ön ayak olacağız.

Ayrıca, Birleşik Krallık ve Türkiye arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması (STA) nın sektörümüzün ihracatına da olumlu yansıyacağı inancındayız. Birleşik Krallık özellikle su ürünleri sektörümüz için önemli pazarlardan. 74 milyon dolarlık ihracat rakamı ile Birleşik Krallık, ülkemizin en çok su ürünleri ihracatı yaptığı 5. ülke konumunda. Serbest Ticaret Anlaşmasından sonra Birleşik Krallık’a ihracatımızın katlanarak artacağı inancındayız.

Maden sektörünün ihracatı 2020’de 4,3 milyar dolara ulaştı

Covid-19 virüsü en büyük ihraç pazarımız Çin’de ortaya çıktığı için pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelmemize rağmen 2020 yılının Ocak – Aralık döneminde, 4,3 milyar dolar döviz kazandırdık.

Ülke ekonomisine tüm sektörlere de hammadde sağlayan bir sektör olduğumuz için iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık bir değer oluşturarak ülke ekonomisine GSYİH’nın yüzde 5’i oranında katkı sağladık.

Sağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’dan fazlası yerli girdiden oluşuyor, yani katma değeri ülkemize kalıyor.

İşlenmiş ürün üretimini teşvik etmek amacıyla da bu yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz ve 400’e yakın başvuru aldığımız Amorf Doğal Taş Proje Tasarım Yarışması bizler için çok önemli.

Çünkü hammadde ya da yarı mamul yerine, özellikle doğal taş hammaddesine tasarımla, sanatsal ve estetik dokunuşla, yenilikçi teknolojilerle sağlanacak katma değerli üretimler ihracat hacmimizi hak ettiği gibi çok daha yüksek seviyelere çıkaracaktır.

O nedenle doğal taş sektörüne tasarımı ve estetiği getirmeyi, katma değerli üretimler gerçekleştirmeyi ve bu üretimler için yeni yatırımlar yapılmasını arzu ediyoruz. Ve elbette madencisi, sanayicisi, akademisi, tasarımcısı, mimarı ve iç mimarı ile hep birlikte sektörde yeni bir ekonomi yaratmak istiyoruz.” 2021 yılında da düzenleyeceğimiz bu yarışmaya ilginin daha fazla olacağını başvuru sayısının artacağını düşünüyoruz.

Pandemi nedeniyle fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve seyahatler iptal olduğundan bu yana doğal taş ihracatçıları, taşlarının dokularını ve tasarım detaylarını müşterilerine sunma imkanı bulamıyordu.

Kısa bir süre önce gerçekleştirdiğimiz Vietnam Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti organizasyonumuzla ilgili dünyada bir ilke imza attık ve arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle modellenmiş 3 boyutlu firma stantlarını ithalatçılarla buluşturduk.

Bu sayede Vietnam’daki müşteriler cep telefonlarından gerçek boyut, renk ve yüzey işlemlerini içeren stantları bulundukları yerde sanal olarak canlandırarak, görsel ihtiyaçlarını gidermiş oldu. Dijitalleşmenin sunduğu bu avantaj doğal taşlarımızın ihraç edilme olasılığını arttırıyor.

Türkiye’nin maden sektöründeki rekabet gücünü artırıp, madenlerden aldığı verimi yükseltebilmesi için iyi yetişmiş nitelikli mühendislere ihtiyacımız var. Bu amaçla da Maden Sektör Kurulu (EMİB, İMİB ve BAİB) olarak YÖK ile imzaladığımız protokol çerçevesinde 2020-2021 yılında maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliği seçen ve belirli bir sıralamada olan öğrencilere burs vermeye başladık.

Türkiye’nin başarılı 80 bin öğrencisinden 146’sı ilk 5 tercihini bu bölümlerden yana kullandı ve yerleşti. Bu öğrencilere asgari ücrete varan miktarlarda burs almaya hak kazandı.

Aramıza yeni katılan bu öğrencilerimizin, gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde başlattığımız bu reform hareketini hızlandırmalarını umut ediyoruz.

Ülkemizin en önemli öz kaynaklarından biri olan madenleri, 150 bin kişilik madenci ordusuyla yeryüzüne çıkarıp, “Sürdürülebilir Madencilik” mottosuyla ekonomiye kazandırırken, 2 milyon insanımız madencilik sektöründen geçinmesini sağlamasına katkıda bulunuyoruz.

Sadece 83 milyon insanımıza değil, 8 milyarlık dünya insanlarının hayatlarının kolaylaştırılmasına katkı sağlıyoruz. 2020 yılında 200 ülke ve serbest bölgeye Türk madenlerinin ihracatını gerçekleştirdik.

Son olarak. Birliğimizin kuruluşunun da 31. Yılını kutlayacağımız 2021 yılında, uzun yıllardır sektörümüzün yaşadığı sıkıntıları kısmen de olsa aşmamız için bizlere yüklenen sorumluluk ve hedeflerin bilinci ile; bu özverili yolda, güvenen ve değerli görüşlerini bizlerden esirgemeyen ihracatçı firmalarımıza çok teşekkür eder, Sağlıklı, bol kazançlı, huzur dolu günler dilerim.

Rusya’ya Türk domates ihracatında kota 50 bin ton arttırıldı

Rusya Federasyonu, Türk domates ihracatçılarına 6 ay nefes aldıracak karara imza attı. Rusya Federasyonu Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton arttırma kararı aldı. Türkiye’den Rusya Federasyonu’na domates ihracatındaki 200 bin ton kota geçtiğimiz ay dolmuştu.

Rusya Federasyonu’nun bu kararı, Türk domates ihracatçılarının 2019 yılı performansına göre 6 aylığına nefes aldığı anlamına geliyor.

Türkiye genelindeki yaş meyve sebze ihracatçı birlikleri başkanları 9 Aralık 2020 tarihinde yaptıkları ortak açıklamayla, ““Domates ihracatında Rusya’ya kotanın kaldırılmasını, 2015 öncesine dönülmesini istiyoruz” talebinde bulunmuşlardı.

Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki müzakereler sonucunda Rusya, Türkiye’den domates ithalat kotası 50 bin ton arttırdı.

Bakan Pekcan; “Çiftçilerimize, ihracatçılarımıza hayırlı olsun”

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Rusya’nın Türkiye’den domates ithalatını 50 bin ton arttırdığını duyurdu. Pekcan, kararın 10 gün sonra hayata geçeceğinin de altını çizdi. Bakan Pekcan, “Çiftçilerimize, ihracatçımıza hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

Uçak; “Sektörün beklentisi kotanın tamamen kaldırılması”

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton artırmasının sevindirici olduğunu, sektörün beklentisinin kotanın tamamen kaldırılması olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin, 2020 yılındaki domates ihracatının yüzde 3’lük artışla 313 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Uçak, “Domates ihracatımızın arttığı süreçte Rusya’ya olan domates ihracatımız yüzde 28’lik düşüşle 86 milyon dolardan, 62 milyon dolara geriledi. Bu düşüşün en büyük etkeni Türkiye’den Rusya’ya domates ihracatındaki kota. Bu kota kaldırıldığı takdirde Rusya’ya domates ihracatımız 100 milyon doların üzerine taşıyabiliriz. Rus Halkı, Türk domatesini seviyor ve talep ediyor. Bu kotanın tamamen kaldırılmasını sadece biz değil, Rus Halkı da istiyor” diye konuştu.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından açıklanan ve Türkiye’ye uygulanan domates kotasının 250 bin tona çıkmasının ihracatçıları sevindirdiğini aktaran Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan ve Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin yürüttüğü yoğun diplomasi trafiği sonucu sorun büyümeden orta vadede çözüme kavuştu. İhracatçılarımız 2019 yılında Rusya’ya 98 bin ton taze domates ihraç etmişti. Bu performansı tekrar ettiğimiz takdirde sorunumuz 6 aylığına çözüme kavuşmuş görünüyor.  Kotanın tamamen kalkması için de görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz. İnşallah tamamen kalktığını da duyarız.”

Türkiye yıllık 14 milyon ton domates üretimiyle dünyanın dördüncü büyük üreticisi konumunda. Türkiye, 2020 yılında 522 bin 752 ton domates ihracatı karşılığı 52 ülkeye 313 milyon 405 bin dolarlık domates ihraç etti.

Rusya 62,2 milyon dolarlık tutarla Türk domatesi ithalatıyla zirvede yer alırken, Romanya 50,3 milyon dolarlık, Ukrayna 36,5 milyon dolarlık domates talep etti.

Egeli balıkçılar 2023 için 1 milyar dolar ihracat hedefi koydu

 Egeli su ürünleri ihracatçıları, Türkiye’nin 2020 yılında yaptığı 1 milyar 53 milyon dolarlık ihracata 741 milyon dolarlık katkıyla sektöre damga vurdu. Türkiye’nin 2020 yılında ihraç ettiği her 4 balıktan, 3’ünü ihraç etmeyi başaran Egeli balıkçılar, 2023 yılı için 1 milyar dolar su ürünleri ihracat hedefi koydu.

Türkiye’nin 2000 yılında 59 milyon dolar olan su ürünleri ihracatını her yıl geliştirerek 2020 yılında 1 milyar 53 milyon dolara taşıdıklarını dile getiren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, sektörün başarısında Egeli balıkçıların katkısının çok büyük olduğunu dile getirdi.

2020 yılında Ege Bölgesi’nde 164 firmanın su ürünleri ihracatına katkı koyduğu bilgisini veren Kızıltan, “Su ürünleri sektöründe 2000 yılı sonrasında Ege Bölgesi’ndeki girişimciler tarafından dünya çapında modern tesisler kuruldu. Bu tesislerdeki üretim sayesinde su ürünleri üretimimiz 836 bin tona yükseldi. Bu üretimin 373 bin tonu yetiştiricikten elde ediliyor. 2020 yılında yaptığımız 1 milyar 53 milyon dolarlık su ürünleri ihracatımızın yüzde 84’ünü yetiştiricilikten elde edilen ürünlerden yaptık. Su ürünleri ihracatında ilk 10 firmamızın 8 tanesi Egeli ihracatçı firmalarımız. Ege Bölgesi’nden yapılan su ürünleri ihracatında 2023 yılında 1 milyar doları geçmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri, her yıl düzenlediği “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ni bu yıl pandemi nedeniyle ertelemek zorunda kalınca ihracatın yıldızlarını gazete ilanlarıyla kamuoyuyla paylaştı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin paylaşımında Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin ilk üç sırasında; KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş., GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM İHRACAT VE İTHALAT A.Ş. ve AGROMEY DIŞ TİCARET A.Ş. yer aldı. İlk üç firma 2020 yılında Türkiye’ye 418 milyon dolar döviz kazandırırken, Türkiye genelinde de sektörlerinde ilk üç sıranın sahibi olmayı başardılar.

İç tüketim de artmalı

Türkiye’nin su ürünleri ihracatını arttırmak için mesai harcadıkları kadar, iç tüketimin yükselmesi için de çaba gösterdiklerinin altını çizen Kızıltan sözlerini şöyle tamamladı: “Balık bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Omega3 açısından çok zengin, zeka gelişimine fayda sağlıyor, kalp sağlığını koruyor, kemikleri güçlendiriyor, hücreleri onarıyor, depresyondan koruyor, diyabet riskini azaltıyor, kilo kontrolüne çok büyük katkı sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde kişi başı balık tüketimi 30-40 kiloları bulurken, Türkiye’de bu rakam 6 kg. Hedefimiz bu rakamı kişi başı 15 kg’a çıkarmak. Bunun için ihracatı arttırma yanında, iç tüketimi yükseltmek için de projeler yürütüyoruz.”

En çok levrek talep gördü

Türkiye’nin su ürünleri ihracatında levrek 355,6 milyon dolarlık tutarla en çok tercih edilen balık olurken, Çipura 311 milyon dolara ulaştı. Alabalık 120 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırırken,  Orkinos ihracatımız 65,3 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Türk somonu yüzde 96’lık ihracat artış hızıyla 56,8 milyon dolar ihracata imza attı. Kaya levreğinin ihracatı ise; 6,3 milyon dolar oldu.

Hollanda en çok ihracat yapılan ülke oldu

Türkiye’den yapılan su ürünleri ihracatında Hollanda 133 milyon dolarlık su ürünleri ihracatıyla zirvedeki yerini korurken, Rusya’ya su ürünleri ihracatı yüzde 49 artışla 132 milyon dolara ulaştı. Pandemiyi en ağır geçiren ülkelerden İtalya’ya ise; yüzde 17’lik artışla 129 milyon dolarlık su ürünleri gönderildi.

Türkiye’nin su ürünleri ihracatında Yunanistan 81 milyon dolarlık tutarla dördüncü, İngiltere ise 74 milyon dolarlık Türk balıkları tercihiyle beşinci sırada yer aldı. Japonya ve Almanya 73,6 milyon dolarlık Türk balıkları talebiyle listede 6 ve 7. sıraların sahibi oldu. İspanya’ya 43,3 milyon dolarlık, ABD’ye 33,3 milyon dolarlık, İsrail’e ise  26 milyon dolarlık su ürünleri ihraç ettik. Türk su ürünleri 93 ülkede milyarlarca insanın sofralarına lezzet kattı.

TÜRKİYE SU ÜRÜNLERİ İHRACAT TABLOSU

                                                           2019                                       2020

TOPLAM DEĞERLER Miktar (KG) Tutar ($) Miktar (KG) Tutar ($) Miktar KG Tutar ($)
ALABALIK 22.535.367 116.736.188 23.652.761 120.412.602 4,96 3,15
LEVREK 64.220.416 331.683.675 60.915.455 355.576.387 -5,15 7,20
ÇİPURA 65.849.611 286.095.345 68.223.126 310.705.775 3,60 8,60
ORKİNOS 7.118.695 88.662.421 6.887.428 76.504.062 -3,25 -13,71
DİĞERLERİ(KAYA LEVREĞİ) 899.789 6.722.378 879.267 7.226.073 -2,28 7,49
KARADENİZ SOMONU 4.859.374 29.047.871 12.450.022 56.827.690 156,21 95,63
DİĞER 31.355.064 153.026.870 25.959.791 125.850.955 -31,35 -18,30
ARA TOPLAM 165.483.252 858.947.878 173.008.058 927.252.588 4,55 7,95
GENEL 196.838.316 1.011.974.748 198.967.849 1.053.103.543 1,00 4,06

Mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı 2020’de 5.5 milyar doları geçti  

Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak bünyemizde mobilya, kağıt ve odundışı orman ürünleri gibi üç önemli alt sektörü barındırıyoruz.

Üç sektörümüzün ihracatında 2020 yılı itibariyle 5.5 milyar dolar seviyesini geçerek 2019 yılı ihracat rakamını yakalamış olduk.

Ege Bölgesi olarak baktığımızda ise 2020 yılında 695 milyon dolar ihracata imza attık. Biz de, geçen senenin ihracat rakamlarına ulaşmayı başardık.

2020 yılı başında her ne kadar %10’lık bir ihracat artışı hedeflemiş olsak da covid-19 salgının dünya ticaretine negatif etkileri göz önüne alındığında iyi bir performans ortaya koyduğumuzu söyleyebilirim.

Sektörlerimizde Ege Bölgesinde bin 780 ihracat gerçekleştiren üye firmamız var. 695 milyon dolarlık ihracatımızın yüzde 67’si ilk 25 firma tarafından yapıldı.

Türkiye genelinden 220, Ege Bölgesinden 180 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye olarak en çok ihracat yaptığımız ülkeler olan Irak, İsrail, Almanya, Birleşik Krallık, ABD ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra  bu sene Papua Yeni Gine, Dominika, Namibya, Myanmar gibi ülkeleri de  pazarlarımız arasına ekledik. Hedef pazarlarımız halihazırda ihracat gerçekleştirdiğimiz ABD, Çin Halk Cumhuriyeti gibi ithalat potansiyeli yüksek ülkelerdir.

Sektörümüzün yarattığı katma değere bakacak olursak, Türkiye geneli baktığımızda ortalama birim fiyatımız 1,51 USD Ege Bölgesi olarak ise 2,12 USD’dir. Ege olarak Türkiye’nin % 40 üzerinde bir katma değer sağladığımızı söyleyebilirim.

Elbette bu rakamlar hedeflerimizin çok gerisinde. Hedefimiz Tasarım, AR-GE, Markalaşma ve inovasyonla katma değerli ürünler üretip ihraç ederek birim ihraç fiyatlarımızı artırmak.

Birim fiyatı en düşük olan ürünlerimiz talaşlar, hurdalar, döküntüler vb. ürünler, katma değer denince ise tabii ki devreye tasarım ve marka ürünlerimiz giriyor.

Küresel olarak ticaretin dijitalleşmesi konusu pandemi ile birlikte daha da hızlandı. Biz de firmalarımıza ve sektörlerimize destek olmak, yol göstermek adına birçok proje yürütmek için kolları sıvadık.

Firmalarımızın teknolojik gelişmelere, yeni düzene uyum sağlayarak yeni fırsatları yakalayabilmeleri adına birçok proje planlıyoruz, Mobilya sektöründe yeni Ur-Ge Projemiz ‘Aegean Furniture’ Bakanlık tarafından onaylandı ve İhtiyaç analizi sürecini başlatmak üzereyiz, yine mobilya sektörünce İzka tarafından desteklenen Mobint projemizle firmalarımızın e-ticaret bağlamında yol haritalarının hazırlamasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz.

Ayrıca, gıda sektöründe Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonunda altı gıda birliği olarak 23-27 Kasım tarihlerinde ülkemizin ilk sanal gıda fuarı olan The Fource’u gerçekleştirdik.

Uluslararası alanda Türk malı algısını güçlendirmek adına, Uluslararası sektörel örgütlerde üyeliklerimiz var ve buralarda ülkemizi güçlü bir şekilde temsil ediyoruz. Yine her türlü fuar, heyet, dijital platformlarda Türkiye’nin gücünü ve marka değerini gösteren çalışmalar yürütüyoruz.

Dijitalleşme ile birlikte önümüzde yeni fırsatlar açıldı. Artık dünya bir tık uzağımızda ve bu şansı iyi değerlendirmek lazım. Biz de Birlik olarak üstümüze düşen görevi fazlasıyla yapmaya hazırız. 2021 yılında mevcut projelerimize devam ederken, sanal sektörel ticaret heyeti organizasyonları, fuarlarla ihracatımızı arttırmak için çalışacağız.

Pandeminin yaşattığı tüm olumsuzlukların yanında tüm dünyanın online dönüşümünü hızlandırdığı inkar edilemez bir gerek, ayrıca pandemi şartlarının ortadan kalkması da yeni fırsatlar yaratacaktır, üyelerimizin bu fırsatları yakalayacağına inanıyor ve pandemi sonrası ihracatımızda en az % 10 artış yakalamayı hedefliyoruz

Ege ihracatının 2020 yılı yıldızları teşekkür ilanıyla duyuruldu

Türkiye’ye 2020 yılında pandemiye rağmen 13 milyar 4 milyon dolar döviz kazandıran Ege İhracatçı Birlikleri, bu ihracata 5 milyar 331 milyon dolarlık katkı sağlayan 57 üyesini ödüllendirmek için düzenlediği “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne pandemi arası verdi.

EİB, 2020 ihracat şampiyonlarına teşekkürünü ise; gazetelere ve sosyal medya platformlarına verdiği ilanlarla yaptı. İhracatın Yıldızları’nı gazetelerde dokuz sütuna manşet yapan EİB, gelenekselleşen “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ni ise; pandemi sonrasında gerçekleştirecek.

İhracatın Yıldızları EİB’nin ihracatının yüzde 41’ini yaptı

Pandemiye rağmen dijital pazarlamaya yoğunlaşarak 2020 yılında 13 milyar 4 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB’nin ihracat rakamına yüzde 41’lik katkı sağlamış ihracat şampiyonlarını bu yıl pandemi nedeniyle gazeteler ve sosyal medya platformlarına verdikleri teşekkür ilanı aracılığıyla kamuoyuna ilan edebildiklerini kaydetti.

Eskinazi; “Hedef ihracatçı sayısını 10 bine çıkarmak”

Her yılın ilk çeyreğinde “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ni görkemli bir şekilde yaptıklarını hatırlatan Eskinazi, “Bu yıl pandemi nedeniyle ödül törenimizi ötelemek durumunda kaldık. İhracatın Yıldızlarını da çok bekletmemek için böyle bir yönteme başvurduk. 2020 yılında EİB’nin 13 milyar 4 milyor dolarlık ihracatına 9 bin 313 firmamız katkı sağladı. Sadece ihracat şampiyonlarımıza değil, tüm ihracatçılarımıza teşekkür ediyoruz. 2021 yılındaki hedefimiz EİB’den ihracat yapan firma sayısını 10 binin üzerine çıkarmak, ihracat rakamımızı da 15 milyar dolara taşımak olacak. Bu hedefe ulaşmak için dijitalleşme, lojistik, tasarım, inovasyon ve Ar-Ge yoğunlaşacağımız konu başlıkları olacak” diye konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri, kamuoyu ile paylaştığı ilanda EİB üyeleri arasında 2020 yılında ilk üçte yer alan firmaların, “Pergamon Status Dış Ticaret A.Ş., PETKİM Petrokimya Holding A.Ş. ve WHIRLPOOL Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret A.Ş.” olduğunu duyurdu.

EİB’nin teşekkür ilanında, Ege Bölgesi’nde ihracatın yoğunlaştığı 19 sektörde ilk üçte yer alan 57 firmaya da yer verildi.

EİB’nin 2019 yılında düzenlediği “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan 57 firmanın 42 tanesinin 2020 yılındaki ihracat şampiyonları listesinde yerini koruduğu görülürken, 15 firma 2020 yılında ihracatın yıldızları arasına girmenin mutluluğunu yaşadı.

EİB İhracatın Yıldızları Listesi’ndeki 57 firmanın 36 tanesi İzmir merkezli firmalardan oluşurken, Manisa listede 7 firma ile temsil edildi. Denizli, Aydın ve İstanbul’dan 3’er firma ödül kazanırken, Muğla 2, Ankara, Uşak ve Balıkesir 1’er firma ile yer aldı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020 İhracatın Yıldızları Listesi şu şekilde oluştu:

Ege İhracatçı Birlikleri Birinci PERGAMON STATUS DIŞ TİC.A.Ş.
Ege İhracatçı Birlikleri İkinci PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ
Ege İhracatçı Birlikleri Üçüncü WHIRLPOOL BEYAZ ESYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Birinci BAŞAK METAL TİC.VE SAN.A.Ş.
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği İkinci KOCAER HADDECİLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM     ŞİRKETİ
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Üçüncü KARDEMİR DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliğiİ Birinci SEPİCİ GRUBU DERİ PAZ.A.Ş.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliğiİ İkinci AGAMODA DERİ KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliğiİ Üçüncü NARİNBEBE AYAKKABI VE TEKSTİL SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Birinci SUN TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İkinci ÜNİTEKS TEKSTİL GIDA  MOTORLU ARAÇLAR  SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Üçüncü ROTEKS TEKSTİL İHR.SAN.TİC.A.Ş.
Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Toh. ve Mam. İhr. Birliği Birinci ABALIOĞLU YAĞ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Toh. ve Mam. İhr. Birliği İkinci KÜÇÜKBAY YAĞ VE DETERJAN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Toh. ve Mam. İhr. Birliği Üçüncü YONCA GIDA SANAYİ İŞLETMELERİ İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Birinci ÖZGÜR TARIM ÜRÜNLERİ İNŞAAT SAN. VE TİC. A. Ş.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ikinci IŞIK TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üçüncü OSMAN AKÇA TARIM ÜRÜN.İTH. İHR.SAN.VE TİC.A.Ş.
Ege Maden İhracatçıları Birliği birinci KALTUN MADENCİLİK SANAYİ NAKLİYE VE AKARYAKIT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Maden İhracatçıları Birliği ikinci FİRMA ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMİYOR
Ege Maden İhracatçıları Birliği üçüncü İNTER ABRASİV SAN.VE TİC.A.Ş.
Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri     İhracatçıları Birliği birinci TETRA PAK PAKETLEME SANAYI VE TICARET LTD.STI.
Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri     İhracatçıları Birliği ikinci KUTAS TARIM URUNLERI DIS TIC. VE SAN.A.S.
Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri     İhracatçıları Birliği üçüncü MAYR-MELNHOF GRAPHIA İZMİR KARTON SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği birinci KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ikinci GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM İHRACAT VE İTHALAT ANONİM ŞİRKETİ
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği üçüncü AGROMEY DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği birinci MENDERES TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ikinci BALTA ORIENT TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği üçüncü İŞBİR SENTETİK DOKUMA SAN.A.Ş
Ege Tütün İhracatçıları Birliği birinci BRITISH AMERICAN TOBACCO TÜTÜN MAMÜLLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Tütün İhracatçıları Birliği ikinci JTI TÜTÜN ÜRÜNLERİ SANAYİ A.Ş.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği üçüncü FİRMA ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMİYOR
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği birinci UÇAK KARDEŞLER GIDA SERACILIK ULUSLARARASI     NAKLİYE PLASTİK SAN. VE TİC.  LTD. ŞTİ.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ikinci EURO İHRACAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği üçüncü TUKAŞ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Zeytin ve Zeytinyağı  İhracatçıları Birliği birinci VERDE YAĞ BESİN MADDELERİ SAN. VE TİC.ANONİM ŞİRKETİ
Ege Zeytin ve Zeytinyağı  İhracatçıları Birliği ikinci SAVOLA GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Ege Zeytin ve Zeytinyağı  İhracatçıları Birliği üçüncü SURTAŞ İŞLETMECİLİK İNŞAAT SAN.VE NAKLİYAT LTD. ŞTİ.
Seramik ve Toprak Ürünleri birinci GRANİSER İÇ VE DIŞ TİCARET A.Ş
Seramik ve Toprak Ürünleri ikinci BELENCO DIŞ TİCARET A.Ş.
Seramik ve Toprak Ürünleri üçüncü ANATOLİA DOĞALTAŞ SERAMİK ANONİM ŞİRKETİ
Elektrik/Elektronik birinci WHİRLPOOL BEYAZ ESYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Elektrik/Elektronik ikinci SCHNEIDER ELEKTRIK SAN.VE TIC. A.Ş.
Elektrik/Elektronik üçüncü ELTAS TRANSFORMATOR SAN.TIC. A.S.
İklimlendirme birinci MITSUBISHI ELECTRIC TURKEY KLİMA SİSTEMLERİ ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİ
İklimlendirme ikinci FİRMA ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMİYOR
İklimlendirme üçüncü KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş.
Kimya birinci PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ
Kimya ikinci AKDENİZ CHEMSON KİMYASAL ÜRÜNLER PAZARLAMA İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Kimya üçüncü POLİBAK PLASTİK FİLM SAN. VE TİC. A.Ş.
Makina birinci TPI-KOMPOZİT KANAT SAN. VE TİC. A.Ş.
Makina ikinci GİMAS GİRGİN DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Makina üçüncü DİRİNLER DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Otomotiv birinci CMS JANT VE MAKİNA SANAYİİ  ANONİM ŞİRKETİ
Otomotiv ikinci BMC OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Otomotiv üçüncü JANTSA JANT SANAYI VE TIC.A.Ş.
Savunma ve Havacılık birinci HEPER METAL DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A. Ş.
Savunma ve Havacılık ikinci KATMERCILER ARACUSTU EKIPMAN SAN.VE TIC.A.S.
Savunma ve Havacılık üçüncü BMC OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

EHKİB 1,5 milyar dolar ihracat hedefine dijitalleşmeyle ulaşacak

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü, Covid-19 nedeniyle 2020 yılı genelinde olağanüstü bir süreç yaşadı. Sektör olarak dalgalı bir ihracat performansı gösterdik.

Aslında 2020 yılının ilk 2 ayında Türkiye ve bölgemiz ihracat performansı gayet iyiydi. Bu olumlu ihracat performansımızı bakarak, yıl genelinde bir önceki yıla kıyasla daha olumlu bir performans bekliyorduk.

Maalesef bildiğiniz üzere mart ortasında Covid-19 salgınının Türkiye’ye de yayılmasıyla bambaşka bir senaryo ile karşılaştık.

2020 Mart-Nisan-Mayıs aylarında Covid-19’un etkilerini ihracat rakamlarımızda yoğun bir şekilde hissettik. Konfeksiyon ihracatımızın %70’ini gerçekleştirdiğimiz Avrupa pazarımızda perakende zincirleri pandemi nedeniyle mağazalarını kapattıkları için ihracatçılarımızın aldığı siparişler ötelendi, yeni siparişlerimiz oldukça azaldı.

Tüm bu olumsuz gelişmelerin etkisiyle pandemi başladıktan sonraki 3 aylık dönemde ihracat kaybımız %44 oldu.

Haziran ayıyla birlikte dünyada ve ana ihraç pazarımız Avrupa’da önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte ihracatımızdan olumlu sinyaller gelmeye başladı. Haziran-Ekim arasında dönemde yüzde 22’lik artışla 662 milyon dolar ihracat yaptık.

Bu beş aylık periyotta Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde ay bazında ihracat lideri olduk. 2020 yılında EHKİB olarak geçen yılki seviyemiz olan 1,3 milyar doları yakaladık. Türkiye geneli hazır giyim ihracatımız ise geçen yıla göre % 3 azalarak 17,1 milyar seviyesinde gerçekleşti.

Hazır giyim endüstrisi olarak Aralık ayında oldukça iyi bir performans gösterdik. Aralık ayında ihracatımız Türkiye genelinde %25,3; Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olarak ise %13,9 arttı. Bu ihracat rakamlarıyla Türkiye geneli ve Birlik özelinde tüm Aralık aylarının ihracat rekorunu kırdık.

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün 2021 yılı performansının pandemi koşullarındaki gelişmelere bağlı olacağını kabul etmekle birlikte, 2020 yılının getirdiği zorluklar içinde sektör olarak böyle bir performans göstermemiz bizi gelecek için cesaretlendiriyor, daha çok motive ediyor. 2021 yılında EHKİB olarak 1,5 milyar dolar ihracatı hedefliyoruz.

2020 yılında Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğimizden 1305 üye firmamız ihracat gerçekleştirirken, Birlik olarak 167 ülkeye ihracat gerçekleştirdik.

Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımızın niteliğine de değinmek isterim. Geleneksel olarak Türkiye’nin açık ara en fazla dış ticaret fazlası veren sektörüyüz. 2019 yılında yaklaşık 16 milyar dolar net ihracat gerçekleştirerek ülkemize içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda ciddi oranda döviz kazandırdık. 

 Tüm bunları da göz önüne alarak sektörümüzün katma değer gücünü gösteren önemli bir veriyi de sizinle paylaşacağım: Türkiye olarak ortalama Kg başı ihracat birim fiyatımız 1,32 dolar seviyesinde gerçekleşirken; sektörümüzün KG başı ihracat birim fiyatımız Türkiye ortalamasının oldukça üstünde olduğunu söylemek isterim. 

 2019 yılında Türkiye konfeksiyon ihracat birim fiyatımız 13,22 dolar; EHKİB konfeksiyon ihracat birim fiyatımız ise 16,41 dolar olarak gerçekleşti.

Bildiğiniz üzere, tüm dünyada ve özellikle perakende sektöründe görülen kısıtlamalarla birlikte hedef pazarlarımızda yaşanan yavaşlamalar ihracat performansımızı doğrudan etkiledi, sektörümüz bu duruma hızlı reaksiyon gösterdi, ilk şokla beraber Türk konfeksiyon sektörü talep düşüklüğü sebebiyle oluşan atıl kapasiteye hızlıca medikal tekstillere yöneltme becerisini gösterdi.

Sektör olarak maske ve ameliyat önlüğü üretimi başta olmak üzere diğer medikal ürün ihracatımızda da kayda değer ihracat rakamlarına ulaştık. Öncelikle konfeksiyon sektörü olarak ülkemizin ve sağlık kuruluşlarımıza destek olduk. Ardından dünyanın bu konuda önemli tedarikçileri arasına girdik.

Tabiki bu dönemde kapasitelerimizi tam dolduramadık. Bu noktada devletimizin Kısa Çalışma Ödeneği, bez/kumaş maske ihracatının önünün açılması, Eximbank tarafından ihracatçılarımızın kullandıkları kredilerin vadelerinin 3 ila 6 aya kadar uzatılması gibi aldığı tedbirler neticesinde firmalarımızın bu süreci en az hasarla atlatmasına katkı sağladı.

Sektörümüzün istihdam potansiyelinden de söz etmek isterim. Bilindiği üzere geleneksel olarak imalat sanayinin istihdam deposu olan hazır giyim ve tekstil sektöründe imalat ve perakendede yaklaşık 1,5 milyon kişi istihdam edilmektedir.

Ayrıca sektörümüz kadın istihdamında da açık ara birinci sektör konumundadır. Sektörde kadın istihdamı %50-55 seviyelerindedir. Bu noktada sektörümüzün nitelikli istihdama katkı sağladığını belirtmek isterim. Bildiğiniz üzere tekstil mühendisliği mesleğine yönelik azalan ilgiyi tekrar canlandırmak adına bir proje başlattık ve sonuçların çok iyi olduğunu ifade etmek isterim. Tekstil Mühendisliğini tercih edecek ve ilk 80 binde yer alacak başarılı öğrencilere eğitim hayatları boyunca burs imkanı sağlıyoruz. Projemizle sektörün önemli bir ihtiyacı olan nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanmasına önemli katkı sağlıyoruz.

Pandemi döneminde sektörde yükselen trendleri yakından takip ediyoruz. Bu kapsamda Birlik olarak sektörümüzün gündemini belirleyen “Sürdürülebilirlik” ve “Dijitalleşme” kavramları doğrultusunda yeni dönem stratejilerimizi planlıyoruz.

Pandemi öncesinde sektörümüzün çevreyle ilgili kamuoyunda sahip olduğu olumsuz algıyı değiştirmek için Ege İhracatçı Birlikleri olarak pandemi öncesinde çalışmalarımıza başlamış, bu anlamda 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiştik.

Sürdürülebilirlikle ilgili URGE projesi, dünyanın en büyük sivil sürdürülebilirlik inisiyatiflerinden biri olan Birleşmiş Milletler Global Compact Üyeliği, Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje düzenledik, hatta bu sene 15.sini düzenlemeyi planladığımız ancak pandeminin yayılmasının engellenmesi kapsamında alınan tedbirler nedeniyle defile yapılmadan Aralık ayı içerisinde dijital ortamda gerçekleştireceğimiz EİB Moda Tasarım Yarışmamızın “TECH-TILITY” temasını da sürdürülebilirlik ve dijitalleşme çerçevesinde oluşturduk.

Sürdürülebilirlik alanında üyelerimiz arasında farkındalık yaratmak amacıyla webinar etkinlikleri düzenliyoruz, yeni yılda da düzenlemeye devam edeceğiz.

Birlik olarak dijitalleşmenin yeni normalde önemini kavradık, bu doğrultuda üyelerimizin dijital altyapılarını geliştirmeyi arzuluyoruz. 15 Temmuz- 14 Ağustos tarihleri arasında Uluslararası Hazırgiyim Federasyonu ve Sourcing Journal İşbirliğinde, Foursource E-Ticaret Platformunun altyapı desteğiyle gerçekleşen Global Apparel Sourcing Expo dijital fuarına 30 üye firmamızın katılımına destek olduk. Bu fuarın firmalarımızın için önemli bir deneyim olduğunu düşünüyorum.

27-28 Ekim tarihlerinde 25 üye firmamızın katılımıyla Hollanda ve çevre ülkelere yönelik bir sanal ticaret heyeti organize ettik. Diğer pazarlarımızla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor, fiziksel fuarların/heyetlerin/seyahatlerin olmadığı bir dönemde, dijital platformlar aracılığıyla müşterilerimize ulaşmayı hedefliyoruz.

2021 yılı faaliyetlerimiz de pandemi koşulları çerçevesinde şekillenecek. Uzmanlara göre aşılama sürecinin başlamasıyla birlikte 2021 yılının ikinci yarısında hayatın yeniden normale dönmesi, seyahat kısıtlamalarının kalkması bekleniyor. Dolayısıyla fiziksel faaliyetlerimizi (fuarlar/heyetler) yılın ikinci yarısı için kurgulamayı planlıyoruz.

Dijital platformlarda yer alma çalışmalarımız kapsamında çok önem verdiğimiz projemizden söz etmek isterim. Markamızın ismi AHA (AegeanHasApparel).

Pandemi nedeniyle Birliğimiz üyelerinin ve sektörün uluslararası platformlarda tanıtımının yapılması amacıyla bir strateji belirlenmesi ve vizyon oluşturulması projesi yürütüyoruz. Yeni yılda kurgulayacağımız faaliyetlerin merkezinde bu projemiz yer alacak.

Avrupa’da da seyahat engellerinin kaldırılmasıyla birlikte Birliğimizce her yıl düzenli olarak milli katılım organize edilen Premiere Vision Manufacturing Paris fuarı eylül edisyonu ile yine eylül ayında gerçekleşen Munich Fabric Start Sourcing fuarında firmalarımızla birlikte yer almayı hedefliyoruz.

Yine önemli ihraç pazarlarımız arasında yer alan ülkelere yönelik sanal ve fiziksel sektörel ticaret heyetleri organize etmeyi planlıyoruz.

İspanya, sahip olduğu marka ve alım gruplarıyla küresel anlamda hem çok büyük hem de EHKİB olarak ihracatımızda 322 milyon dolarla birinci sırada yer alıyor.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği iş birliğinde İspanya’ya bu sene sanal sektörel ticaret heyeti düzenleyeceğiz.

2021 de önemli pazarlarımız arasında yer alan ABD pazarında da aktif olmayı hedefliyoruz. Bu ülkeye yönelik olarak da sanal heyet düzenlemeyi hedefliyoruz.

EİB 16. Moda Tasarım Yarışmamızı 2021 yılı ekim ayında fiziki olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

2021 yılında sektörümüzde yeni dönemin trend konuları sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konularında üyelerimizin kapasitelerini geliştirmeye yönelik faaliyetlerimiz/eğitimlerimiz/webinarlarımız devam edecek.

EHKİB olarak projelerimiz yeni yılda da devam edecek. Bildiğiniz üzere Tekstil Mühendisliği Algısının Yükseltilmesi Projemiz gayet başarılı ilerliyor. Başarılı gençlerimizin tekstil mühendisliği bölümlerini tercih ettiklerini görüyoruz. Yeni yılda da projemizle ilgili tanıtımlarımıza devam etmeyi hedefliyoruz. Projemizin güzel çıktıları yeni projelere başlamak için bize motivasyon sağlıyor. Sürdürülebilirlik ile ilgili gençlerimize yönelik yeni bir projemizi de hayata geçireceğiz. Yeni yılda önceliklerimiz arasında olacak bir proje.

Son olarak URGE projemiz ile ilgili bilgi vermek isterim. Sürdürülebilir URGE projemiz kapsamında ocak ayında çevresel sürdürülebilirlik danışmanlık faaliyetimize başlıyoruz. Bu kapsamda projemizde yer alan hazırgiyim ihracatçısı 12 firmamızda çevresel boyutların etki değerlendirmesinin yapılması, sera gazı emisyonlarının hesaplanması gibi faaliyetler yürüteceğiz.